19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Kur yükseldi, şirketler satışlarını artırsa da kârları eridi F ortune 500 şirketlerinin net satışları 2011’de yüzde 22.2 arttı. Yükselişte iç pazardan çok ihracat etkili oldu. irketlerin net kârı, yüzde 2.8 düşüşle 24 milyar 932 milyon liraya indi. Yüksek açık pozisyonlar nedeniyle yazılan kur farkı zararları, kârları aşağı çekti. Ş Ekonomi Servisi Fortune Türkiye dergisinin bu yıl 5.’sini açıkladığı Fortune 500 listesinde, şirketlerin 2011 toplam net satışları yüzde 22.2 artarak 553.1 milyar 1 liraya yükseldi. İç satışlar yüzde 17 artarken ihracat yüzde 39.4 yükseldi. Kurların yükselmesinin etkisiyle yılın ikinci yarısından itibaren ihracat öne çıktı. Kur artış larından arındırıldığında, ihracattaki reel artış yüzde 20’lerde kaldı. Kur artışı, ihracatı yükseltti ancak kârlılığı düşürdü. Zarar açıklayan şirket sayısı 106’ya çıktı. Şirketlerin net kârı, yüzde 2.8 düşerek 24 milyar 932 milyon liraya indi. Yüksek açık pozisyonlar nedeniyle yazılan kur farkı zararları, net kârları aşağı çekti. Artan emtia fi yatları da maliyetleri artırarak kârı olumsuz etkiledi. Fortune 500 Dergisi Finans Editörü Kenan Şanlı’nın hazırladığı listeye göre enerji şirketleri, petrol fiyatlarının yükselmesiyle öne çıktı. TÜPRAŞ, net satış gelirlerini yüzde 58 artırarak 41 milyar 443 milyon liraya çıkardı ve ilk sıradaki yerini korudu. Petrol Ofisi 2., OPET 3., Türkiye Elektrik Dağıtım 4., Türk Telekomünikasyon 5. sırada yer aldı. 11 milyar 815 milyon lira gelirle beş basamak yükselişle listeye 6. sıradan giren THY, net satış gelirinin 11.3 milyar lirasını ihracattan sağladı. THY, ihracatta 10 milyar sınırını aşan ilk Türk şirketi oldu. Listeye göre şirketler, bir yılda 74 bin 897 kişiyi işe aldı. Sınırda Sıfır Noktasında... Röportaj televizyon ana haberlerinde döne döne görüntüleri ile veriliyor... Sınırda sıfır noktasında, yerin tam saptanmaması için iki dağın arasındaki vadide kapalı, dinlenmek için kullanılan evde yapılmış çekimlerde konuşmacıların Suriye ordusundan kaçmış komutanlar olduğunun altı çiziliyor. Çekinmeden direniş ordusunun içinde sıcak çatışmalarda, Suriye iç savaşının içinde, direniş cephesinde görev aldıklarını, arada dinlenmek için birkaç günlüğüne nöbetleşe söz konusu evlere geldiklerini anlatıyorlar. Sık sık kendilerine maddi manevi yardımlarını esirgemeyen Türk hükümetine, cömertliklerine teşekkür edip duruyor, başka ülkelerin de yardım etmesi gerektiği çağrılarını yineliyorlar... Televizyon, gazete haberlerinde gündemin sıcaklığı ile bağlantılı ama nedense bu günlerde öne çıkan yabancı medyadaki yayınlardan aktarımlar var. Batı medyası bugünlerde Erdoğan hükümetinin Suriye iç savaşında direniş güçlerine vermekte olduğu maddi manevi yardımların bilançosunu çıkarmada yarışıyor. Esad karşıtlarına siyaseten açıldığı bilinen kucaklar, insan hakları, barış ayağı önde, vitrinde maddi manevi desteklere ilişkin bilinenler, İstanbul toplantıları.. devede kulak. Kimi çok çarpıcı askeri, ekonomik yardım verilerinin doğruluğu su götürse de, Esad karşıtları için Türkiye’nin, sığınma kamplarının üs olarak kullanılması, silah taşınmasında aracı roller, sınırlarımızın kevgir gibi olmuş, kullanılıyor olması tartışılmaz... Beylik soru PKK’ye sil baştan Suriye’den verilen desteğe duyduğumuz tepki ile Suriye’nin duyacağı tepkinin karşılaştırılmasından geçtik... Batı dünyasından bizi dönüşü olmayan bir çatışmaya sürüklemek, itivermek istercesine sızdırılan sansasyon haberler gerçekten ürkütücü. Elbette Rusya, İran, hatta Çin kaynaklı eleştiri dozu öne çıkan, üstlenilmiş role ilişkin suçlama haberleri cabası. Özgür Suriye Ordusu’nun Türkiye’ye sığınmış generalinin Suriye cephesinden Türkiye sınırına yönelik tank sevkıyatı haberlerini de unutmayalım. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarında da yer alan, Türkiye’den caydırıcı amaçlı olarak verilen sınırımızı silahlandırma, üst düzey komutanlıklara dönüştürme haberleri de katarsak... Savaş hali ilanını savaşa dönüştürmemek, barışa dönüş yapabilmek bugün dünden, her gün gelecek günlerden çok daha zor... Hiç anlayamadığımız, paranoya boyutları da olabilecek, İran’dan gaz sevkıyatının teknik zorunluluk değil de siyasi rest içerikli durdurulması, İran’a Türkiye’den gönderilen dudak uçurtan rakamlı altınların anlamları.. üzerinden senaryoların külliyen yalan olmasını dilemekten başka ne yapabiliriz? ??? Çivisi çıkmış gidişata ilişkin senaryolar sadece Suriye iç savaşının, sonuç olarak Ortadoğu bataklığının içine sürüklenme tehdidi ile sınırlı değil ki... PKK üzerinden çarpıcı çelişkili gelişmelerde, birbirinden çarpıcı senaryolarda da siyahbeyaz zıtlığında yazılımlar.. somut verilere de dayalı almış başını gidiyor. Bugün Başbakan Erdoğan ile Leyla Zana görüşmesine yüklenen misyonlar örneğin... Zana’nın Batı siyasileri, Kuzey IrakBarzani ile özel ilişkilerine ilan edilmiş arabuluculuk, “Erdoğan çözebilir” çıkışı da eklenince... Apo’nun ev hapsine çıkarılacağı, hatta çıkarıldığı açıklamaları AKPmuhalefet en üst düzeyden siyasilerin dilinde... Ya da korumalı uçak peşinde İmralı’ya gitmekte olduğu haberi verilen lüks, esrarengiz yat görüntüsü eşliğinde, “ABD yetkin istihbaratçılarıKuzey Irak liderlerinin adaya gelip Apo ile pazarlık yapmakta oldukları” yorumlamalarına, “Apo nerede” sorusunun MHP’den iktidara yöneltilmesi noktasına gelinmiş olması bir başka uç... Kasıtlı, zaman ayarlaması değilse pazartesi günü başlayacak KCK davası üzerine, kampanya gibi gelen yeni operasyonlar... BDP’nin olağan dışı sıkıştırılması, gerçekten içdış odaklı büyük iktidar ittifakının, son projelerinden birinin halkalarından sayılabilir mi? Şaka kaka gibi... Özel yargıya ilişkin, sivil darbe hukukunun açtığı büyük yaraların onarılması adına, kanatılması sonuçlarını getiren, Meclis tatile girerken paketin içine sıkıştırılmak istenen yasa da var. Belki benim yazdığım saatle sizin okuyacağınız saatler arasında yönlendirme, gidişat çok farklı noktalara varacak. Sanki kasıtlı yara kanatma boyutunun değişmeyeceğinden nedense kuşkum yok gibi. Dünün son oturumlarından umudumuzun üzerinde tahliyeler olsa bile, paketin bütününde kanayan yarayı kanatma işlevi aklanamayacak... Ramazana kaç gün var? Bizim mahallenin çıkışında, bilebileceğiniz en uzun boyutlu TIR’ın içinde silme dolu ramazan erzak paketleri bir günde sahiplerine teslim edilerek boşaltılıverdi. İktidarlarının aceleleri, telaşları büyük... Baksanıza dört çarpı dört yasası çıktıktan sonra sözde maddi koşullara bakılarak, zamana yayılarak uygulamaya geçilecekti... Altyapısı gelişmiş, yılların birikimi ile donatılmış okullar bir bir seçilmiş, imam hatiplere teslim. Ancak yeterli başvuru olmazsa eski öğrencilerine kalabilecek. En yakıcı gündemlerde bu acelecilik, bu aculluk korkutmalı değil mi? BORSALAR YÜKSELDİ Piyasalarda bayram havası AB kararları, zirveden herhangi bir uzlaşma beklemeyen piyasalara güçlü yükseliş getirdi. Avrupalı liderlerin anlaşmalarının ardından Avro/dolar paritesi yüzde 2’yi aşan artışla 1.26 seviyesinin üzerine çıktı. Avrupa borsaları yüzde 35 yükselirken İMKB 62 bin puanı geçti. İtalya borsasında yükseliş yüzde 5’i aşarken İspanya yüzde 4’ün üzerinde arttı. Fransa ve Almanya borsaları yüzde 4 civarında yükseldi. İtalya ve İspanya’nın devlet tahvillerinin getirileri sert düştü. İspanya’nın 10 yıllık tahvillerinin getirisi 50 baz puan düşüşle yüzde 6.43’e gerilerken, İtalya’nın 10 yıllık tahvillerinin getirisi 38 baz puan düşüşle yüzde 5.82’ye indi. Petrol yüzde 2.5’ten fazla, altın yüzde 1.5 civarında yükseldi. Avro’daki yükselişe paralel dolar/TL de geriledi. Serbest piyasada dolar 1.8080 TL’den kapandı. İMKB günü yüzde 2.83 yükselişle 62 bin 543 puandan tamamladı. Avrupa günü kurtardı iderler acil olarak 120 milyar Avro L kaynak bulacak ve tahvil piyasasına müdahale edecek. Ancak bunun nasıl yapılabileceği konusunda soru işaretleri var. Ekonomi Servisi AB zirvesinde borç sorununun temeline inen bir adım yine atılmazken geçici çözümlerle sorunlar bir sonraki döneme ötelendi. Avro bölgesi liderleri ortak banka denetimi ve Avrupa kurtarma fonlarının tahvil piyasasına müdahale konularında anlaştı. Liderler, büyümenin teşvik edilmesi için 120 milyar Avro kaynak bulunmasına karar verdi. Ancak bu kaynağın nasıl yaratılacağına dair ayrıntılar henüz netleşmedi. Tahvil piyasasında müdahalede de ayrıntı yok. Avro bölgesi kurtarma fonlarının hangi piyasaya müdahale edeceği yardım başvurusu yapıldığında belirlenecek. Tahvil müdahalesi ile bankaların kurtarma fonu aracılığıyla doğrudan güçlendirilmesi amaçlanıyor. ROUBİNİ: PİYASALAR ERKEN ALKIŞLIYOR Ekonomi Servisi Kriz kâhini Nouriel Roubini AB liderler zirvesi ile ilgili çok az detay verildiğini belirterek piyasaların yarım pişirilmiş anlaşmayı alkışlamakta erken davrandığını söyledi. Zirveden çıkan sonuçları değerlendiren Roubini, AB anlaşmasının ihtiyaca göre yetersiz olduğunu belirtti. Roubini anlaşmada eksik noktanın mevduat garantisi olduğunun altını çizdi. Nouriel Roubini “Doğru bir bankacılık birliği Avro bölgesi genelinde mevduat sigortası ve banka iflas rejimi gerektiriyor. Her ikisi de Tek bir denetim mekanizması oluşturma AB zirvesindeki anlaşmada yok. Anlaşmadaki tek nokta, ortak denetim tasarısı da 2012 sonuna kadar tamamlave Avrupa Kurtarma Mekanizmanacak. Kurtarma paketinin kaynağı olası’nın bankaları yeniden sermayerak, Avrupa Yatırım Bankası’nda 10 lendirmesi. Bunun da nasıl yapımilyar Avro sermaye artırımıyla bankalacağı belli değil” dedi. nın kredi kapasitesinde 60 milyar Avro’luk artışın sağlanması bekleniyor. Kaynak krizdeki ülkelere gidecek Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, kaynağın büyük ölçüde krizdeki ülkelere yönlendirileceğini söyledi. Yine de İspanya ve İtalya’ya yardım hamleleri Avro bölgesi maliye bakanlarının 9 Temmuz’daki toplantısında netleşecek. Vergi yüzsüzleri açıklanıyor Ekonomi Servisi Maliye Bakanlığı, kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezalarını açıklayacak. Borçlu mükellefler, 16 Temmuz16 Ağustos 2012 arasında vergi dairelerinde, 3 Eylül’den itibaren ise Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinden teşhir edilecek. Bu arada Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu ve Bağımsız HaberSen Kütahya İl Temsilcisi Nevzat Çoban, postacıların çalıştırılırken işçi gibi çalıştırıldığını, vergi verirken ise holding patronu gibi görüldüğünü ileri sürdü. Çoban, PTT gibi KİT’lerde 1 sayılı cetvele tabi olarak görev yapan PTT başmüdürünün maaşından ortalama 50 TL vergi kesilirken emrinde çalışan postacıdan aylık ortalama 450 TL vergi kesildiğini söyledi. Dış açıkta makas daraldı Ekonomi Servisi Dış ticaret açığında makas daralmaya devam ediyor. Dış ticaret açığı, mayısta yüzde 15.5 düşüşle 8.58 milyar dolar olarak gerçekleşti. Mayısta, 2011’in aynı ayına göre ihracat yüzde 20.3 artarak 13 milyar 168 milyon dolar, ithalat yüzde 3.1 artarak 21 milyar 752 milyon dolar olarak gerçekleşti. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, mayısta ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60.5’e düştü. Ekmeğe gizli zam 1 Temmuz’da Ekonomi Servisi 1 Temmuz’da resmen uygulamasına geçilecek olan “Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği” ile 300 gram olan halk tipi ekmek, 50 gram daha eksilerek 250 gramdan piyasaya sunulurken, fiyatı yine 70 kuruş ile 1 TL arasında olacak. Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Çetin Keçeli, Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’nin, Resmi Gazete’de yayımlandığını anımsattı. Buna göre, ancak 50’şer gram artırılmak suretiyle değişik gramajlarda ekmekler yapılabileceğini belirten Keçeli, “Gramajın 300 gramdan 250 grama çekilmesiyle israfın önlenmesi düşünüldü” dedi. Keçeli, ekmekte tuz oranının da düşürüleceğini ifade etti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle