19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER Karabük’te esnafı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ı Evren’e benzetti ‘Kafa aynı kafa’ 5 SORUYA YANIT İSTENİYOR Tarih Hepimizi Yargılar... “İnsanlar üç yerde yargılanır. Her şeyden önce insanlar kendi vicdanlarında yargılanır. Ben bu yargılamayı yaptım. Yalnız burada sözü edilen çalışmalarda değil; hayatımın hiçbir döneminde ve çalışmalarımda suç işlemediğim kanısına vardım. İkinci olarak mahkemelerde yargılanır. Şimdi mahkemeniz önünde yargılanıyorum. Karar vermek yetkisi sizindir. Adaletin, ithamlar ne olursa olsun, doğru insanların yanında olacağına inanıyorum. Üçüncü olarak da insanları tarih yargılar. Ama tarih yalnız yargılanan insanı değil, hepimizi birlikte yargılar. İnanıyorum ki, vicdanımın yargısı, sizin yargınız ve tarihin yargısı birbirinden farklı olmayacaktır.” Erdal Atabek Barış Derneği Genel Yönetim Kurul üyesi (Tutuklu) ??? 2 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi karşısında yaptığım savunma bu sözlerle bitiyordu. Yargılama önceden verilmiş hükümle askeri mahkeme tarafından mahkumiyetle bitecek, ancak Askeri Yargıtay tarafından bozulan kararla biz sanıklar “tutuklu olarak” önceden kararı verilen süreyi hapiste yatarak geçirecektik. Askeri Mahkeme Başkanı Hâkim Binbaşı Atilla Ülkü şimdi nerededir bilmiyorum. Hâkim Yüzbaşı Tarık Kale sonradan avukat oldu, bir kez gördüm. Bütün duruşmalarda tek karşıoyu Tarık Kale vermişti. Mahkemenin asker üyesi Ahmet Albay herhalde emekli olmuştur. Bir yargıcın “tutukluluğun devamına”, bir yargıcın (Tarık Kale) “tutukluluğun kaldırılmasına” karar verdiği duruşmalar boyunca bizler bir albayın “tutuklu kalsınlar” oyuyla 38 ay 20 gün çeşitli hapishanelerde yattık. Geçen gün aramızdan Hüseyin Baş’ı uğurlarken gene cami avlusunda buluştuk. 1980’ler gözümüzün önünden geçti. 12 Eylül, şimdi bütün cezaevleriyle, haksız yargılamalarıyla, tutuklamalarla, işkencelerle, öldürmelerle toplumun belleğine geri getiriliyor. 12 Eylül, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’dan ibaret midir? 12 Eylül bir iktidar anlayışıdır. Bir iktidar modelidir. Onu yargılayabiliyor musunuz? 12 Eylül 1980, Milli Güvenlik Konseyi. Sonra Turgut Özal dönemi. Süleyman Demirel iktidarları. Adalet ve Kalkınma Partisi dönemi. Ortak noktalarını saptayın ve görün. Bakalım karşınıza ne çıkacak? ??? Amerika Birleşik Devletleri’nin desteği. Hepsinin arkasında her zaman Amerika. Dün de bugün de. Dini siyasete alet etme. Dün de bugün de. Solu şiddetle ezme. Dün de bugün de. Kapitalizme kapıları açma. Dün de bugün de. Özelleştirme. Dün de bugün de. Amerika’nın askeri olma. Dün Kore, bugün Irak, Suriye. Bağımsızlık diyene şiddet. Dün de bugün de. Hep sağda, hep sağda, hep sağda. Dün de bugün de. Hepsinde ortak. 12 Eylül’ün asker rejiminde de. 12 Eylül’ün sivil rejiminde de. AKP iktidarında da. Kim kimi yargılıyor? ??? Tarih hepimizi yargılayacaktır. Şimdi tarihi yapıyoruz. Hepimiz tarihimizi yapıyoruz. Tarih bir yandan da yazılıyor. 12 Eylül’ün şatafatı. Üniformaları. Madalyaları. Sivil 12 Eylül’ün küresel kapitalizme açılımı. Emeğin ezilişi. Emekçinin ezilişi. Sonrasının küresel iktidarla el ele verişi. Bugünün teokratik otoriter yönetimi. Toplumun şiddetle sindirilişi. Tarih hepimizi yargılayacaktır. Bugün tarih yapılıyor. Tarih yarın yazılacaktır. Ben, tarihin önünde müdahilim... AİHM 10 DTP’liye ‘evet’ dedi AYŞE SAYIN ANKARA İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, KCK ile ilişkisini gerekçe göstererek BDP hakkında dava açılması istemiyle Yargıtay Başsavcılığı’na başvurusu tartışılırken; AİHM, DTP’nin kapatılmasına “eylemleriyle” neden olan 10 kişinin başvurusunu da kabul etti. Türk hükümetine, ay sonuna kadar yanıtlaması istemiyle kapatma nedenine ilişkin 5 soru yönelten AİHM, kararını bu soruların yanıtına göre verecek. Bu kapsamda AİHM; Türkiye’den, “Kapatmaya neden olan DTP’li yöneticilerin ‘anayasal düzeni yıkma’ çağrısı ve açıklaması var mı? Bu kişilerin yaptığı açıklamalar ve konuşmalarda kulanılan sözler ‘demokrasi’ ile çelişiyor mu? Bu kişilerin yaptığı konuşmalarda şiddet çağrısı var mı? Partinin kapatılması orantılı müdahale mi? Üyeliklerin düşürülmesi hür seçimlere müdahale mi?” sorularına yanıt istedi. Süreçle ilgili bilgi veren BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, böyle bir süreçte İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın BDP hakkında Yargıtay’a başvuruda bulunmasını eleştirdi. Kaplan, BDP’ye yeni dava açılması durumunda parti kurmayacaklarını belirterek son yapılan anayasa değişikliğiyle parti kapatma durumunda millevtekillerinin düşmediğini anımsattı. “Bağımsız” olarak parlamentoya girip, daha sonra BDP çatısı altında toplandıklarını anımsatan Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasa Mahkemesi’nin son kararına göre; kapatma açtılar, velev ki bir ay kala biz partiyi kapattık, onlara kapatma fırsatı tanımadık, ne yapacaklar? Hiçbir şey yapamazlar.” ZONGULDAK (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin 12 Eylül askeri darbesinden beslenen bir parti olduğunu belirterek “Erdoğan’la Kenan Evren arasındaki tek fark birisinin apoletleri vardı, birisinin apoletleri yok. Kafa aynı kafa” dedi. Kılıçdaroğlu, Karabük’te partiye katılım töreni öncesinde Eskipazar ilçesinde esnafı ziyaret etti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Konya’da söylediği “Cumhuriyet Fal Partisi”, “Genel başkan mı yoksa falcı mı” yönündeki sözlerini yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Ne cevap vereyim buna? ‘Yürüyen yalan makinesi’ dedim, ‘Evet ben yalan makinesiyim’ ? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AKP’nin 12 Eylül askeri darbesinden beslenen bir parti olduğunu belirtti, Erdoğan ve Evren arasındaki benzerlikleri sıraladı. Kılıçdaroğlu, halkın gündeminin ekonomik sıkıntılar olduğunu ifade etti. dedi, daha ben ne cevap vereyim buna” dedi. Vatandaşın gündemiyle, Erdoğan’ın gündeminin çok farklı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çiftçi mazottan, gübreden şikâyet ediyor. Emekli aldığı aylıktan şikâyet ediyor. Halk geçinemiyor, perişan durumda ama Sayın Başbakan’ın maddi durumu çok iyi olduğu için, kendisinin, ailesinin, yakınlarının, yedi sülalesinin durumu çok iyi. Sanıyor ki bütün vatandaşın durumu da böyle, ama öyle değil” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in biber gazının sağlığa zararlı olmadığı yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine de “Denemeyi herhalde Sayın Bakan kendi üzerinde yapmış olacak ki öyle bir sonuca varmış” dedi. 12 Eylül dönemdeki baskıların günümüzde de sürdüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu şöyle devam et ‘Üzerinde mi denemiş’ ti: “Bizim partimiz kapatıldı, arşivlerimize, mal varlıklarımıza el konuldu. AKP 12 Eylül ürünü bir parti, 12 Eylül’den besleniyor. Kenan Evren’in yaptıklarına bakın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarına bakın birbirine benziyor zaten, orada da şiddet vardı, burada da şiddet var. Orada da baskı vardı, burada da var; orada gazeteciler tutukluydu, üniversite hocaları hapisteydi, burada da hapiste; orada da parlamento baskı altındaydı, burada da; orada da medya özgürlüğü tartışılıyordu, şimdi de tartışılıyor. Yönetim tarzı aynı yönetim tarzı. Evren de eleştiriye tahammül edemezdi, Erdoğan da edemiyor.” ‘Parti kurmayız’ Sincan Uygur Özerk Bölge Valisi Nur Bekri Çin ziyaretinin ilk gününde Erdoğan’a yöresel kıyafet giydirdi. Erdoğan, ikram edilen kuzuyu kesti. Erdoğan ile eşi Emine, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bakanlar Taner Yıldız, Binali Yıldırım, Ertuğrul Günay, Ahmet Davutoğlu, Zafer Çağlayan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile çok sayıda işadamı ve gazeteci de Çin’e geldi. (Fotoğraflar: AAKAYHAN ÖZER) KADIKÖY CHP’DE KONGRE ‘Sivil darbe ile karşı karşıyayız’ İstanbul Haber Servisi CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı 34. Olağan Kongresi dün Kadıköy Caferağa Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Necati Ekşi’nin tek liste olarak girdiği seçimlere çok sayıda partili katıldı. Kongrede konuşan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, amaçlarının Kadıköy’deki CHP başarısını tüm Türkiye’ye yaymak olduğunu söyledi. Hamzaçebi, Türkiye’nin 12 Eylül darbesi ile hesaplaşmaya çalışırken yeni bir sivil darbe ile karşı karşıya olduğunu belirterek, “AKP’nin yaptığı bütün hukuksuzluklar kendilerinden sorulacaktır” dedi. İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da CHP’de kişilerin değil, fikirlerin tartışacağını belirtti. Salıcı “Birbirimize yaptığımız muhalefetin yarısını AKP’ye yaparsak onları indiririz” dedi. Erdoğan Urumçi’de Haber Merkezi Başbakan Tayyip Erdoğan, 3 günlük resmi ziyaret için Çin’e gitti. THYden kiralanan özel uçakla gelen Erdoğan’ı Urumçi Havalimanı’nda Çin Demir Yolları Bakan Yardımcısı ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi Valisi Nur Bekri karşıladı. Yöresel kıyafetli gençler Erdoğan’a çiçek verdi. Erdoğan, ziyaretinin ilk ayağı olan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de Büyük Pazar ve Büyük Cami’yi de ziyaret etti. Erdoğan’a gezisinde eşlik eden Bakanlardan Ahmet Davutoğlu’na Urumçililer büyük ilgi gösterdi. RP’nin aldığı Hazine yardımının kaybolmasıyla ilgili davada zamanaşımı riski ‘Kayıp Trilyon’ davası düşebilir Gül denizaltı gezdi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kocaeli ziyaretine ilişkin görüşlerini Twitter’dan paylaştı. Gül, “Kocaeli denilince SEKA unutulmaz. Uzun tartışmalardan sonra SEKA arazisi güzel bir park haline getirildi. Parkı gezerken gül satan çiçekçi kadınlar yolumu kesip çiçek verdiler” dedi. Gölcük’te Donanma Komutanlığı’nı da ziyaret ettiğini bildiren Gül, Donanma Komutanı ile Burak Reis Denizaltısı’nı ve modern silahlarla donatılmış Kemal Reis Firkateyni’ni gezerek bilgi aldığını anlattı. ‘Rüyanızda Yavuz’u görüyor musunuz?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, vatandaşların kendisine soru sormasına olanak tanıyan “Cumhurbaşkanı’na sorun” uygulamasının ikincisi yapıldı. Toplam 2 bin 725’ten 90’a indirilen sorular, Cumhurbaşkanlığı’nın sitesinde 10 gün boyunca oylamada kalacak. Bazı sorular şöyle: “Rüyanızda hiç Yavuz’u, Kanuni’yi görüyor musunuz?” “Yeniden siyasete atılıp başbakan olmak ister misiniz?” “Gazetecilerin özgür olduğuna inanıyor musunuz?”, “Zamlar krizin habercisi mi?”, “Eğitim parasız olacak mı?” ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Kapatılan Refah Partisi’nin 1997’de aldığı Hazine yardımının kaybolmasıyla ilgili “Kayıp Trilyon” davasında yargılanan eski RP Iğdır İl Başkanı Ali Güner’e zamanaşımı piyangosu çıkabilir. Kayıp Trilyon davası, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan RP’nin, 1997’de partiye yapılan Hazine yardımını devlete iade etmeyip, “sahte belge düzenleyerek harcanmış gibi gösterilmesini” konu alıyor. RP Genel Merkezi’nin, Hazine’ye iade edilmesi gereken yaklaşık 1 milyon lirayı, örgütlere aktardığına ilişkin düzenlediği makbuzların sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Mahkeme, dönemin RP lideri Necmettin Erbakan’ı, “özel belgede sahtecilik” suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum ederken, 68 parti yöneticisine ise 1 yıl ile 1 yıl 2’şer ay arasında sürelerde hapis vermişti. Yanıt TBMM’den gelecek Davasının sanıklarından Güner ise 2005’te özel belgede sahtecilik yaptığı gerekçesiyle 1 yıl 2 ay hapse mahkum olmuştu. Bu karar Yargıtay tarafından bozulmuş, Güner, 2007’de AKP’den milletvekili seçilince de yargılama durmuştu. Güner, 12 Haziran 2011 seçimlerinde tekrar aday gösterilmeyince yargılanmasına yeniden başlandı. Güner’in avukatı Mehmet Ener ise zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesini istedi. Mahkeme de TBMM’ye sanığın hangi tarihler arasında vekillik yaptığının sorulmasına karar verdi. Meclis’ten gelecek yanıta göre, mahkeme zamanaşımı iddiasını karara bağlayacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle