25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MART 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gençlik ve Spor Bakanı’nın hissesini 2 bin TL’ye aldığı arsadaki 3 evin restorasyonu sürüyor 9 Kılıç Anakent’le ortak SERTAÇ EŞ / İKLİM ÖNGEL ANKARA Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın, Ankara Hamamönü’nde hissesini 2 bin TL’ye aldığı arsa üzerindeki 3 ahşap evde Ankara Anakent Belediyesi ile ortak olduğu ortaya çıktı. Belediye dışında 4 ortağın daha bulunduğu evlerin restorasyon çalışmaları sürüyor. Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, danışmanı ve Altındağ Belediyesi Tarihi Alanları Koruma Şefi aracılığıyla 25 bin 500 TL’ye iki taşınmaz almıştı. Kılıç’ın ilk taşınmazı üzerinde bulunan bir ahşap ev restore edilmiş ve bitirilmişti. Ayrıca İnönü Mahallesi 1513 ada 5. parselde ise 8/185 oranında Kılıç’a ait hisse olduğu ortaya çıkmıştı. Cumhuriyet, Kılıç’ın hissesi olduğu parsel üzerinde bulunan 3 ahşap evde süren restorasyon çalışmalarını fotoğrafladı. Kılıç’ın ortak olduğu parsel ve üzerindeki ahşap binalar Hamamönü’nün tam merkezinde yer alıyor. Parsel ve restore edilen binaların girişi, doğrudan Talatpaşa Bulvarı’na açılıyor. Anakent’le ortak Ayrıca Kılıç’ın hisse sahibi olduğu taşınmazlarda Ankara Anakent Belediyesi ile ortak olduğu belirlendi. Edinilen bilgilere göre, İnönü Mahallesi 1513 ada 5. parselde Suat Kılıç ile birlikte 6 hissedar bulunuyor. Parsel toplam 199 metrekareden oluşuyor. Anakent Belediyesi’nin parseldeki hissesinin tapusunu alış tarihi oldukça eskiye da yanıyor. Anakent Belediyesi’ne ait tapunun tarihi 5 Şubat 1951. Parselin 2304/11840 oranındaki hissesi Anakent Belediyesi’ne ait. Tapu kayıtlarına göre, parsele Bakizar Keskin 160/11840 oranında ortak. Tapuyu alış tarihi ise 2 Ağustos 1994. Kılıç’ın diğer ortaklarından biri de Sadık Yılmaz. Yılmaz 9600/35520 oranındaki hissesinin tapusunu 9 Ekim 1994’te üzerine almış. Parselin ortaklarından Doğan Gür ise 3008/11840 oranındaki hissesini 7 Kasım 1997 tarihinde almış. Parsele 83/370 oranında ortak olan Nilgün Dinçarslan 18 Nisan 2007 tarihinde bu hisseyi almış. Son ortak Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise 8/185 oranındaki hissesini 30 Nisan 2009 tarihinde üzerine almıştı. Kanıksanmış Sorunlar Hayatta beni en çok delirten şey, sürüklenip giden ve bir türlü çözülemeyip üstüne konuşulan sorunlardır. Bazen kısa sürede çözülebilecek bir sorun öylesine uzar ki artık sonunda kanıksanır ve insanlar onunla yaşamaya alışır. Sorunu çözmek yerine sürekli üzerine konuşup tartışmaya devam ederler. Bir biçimde o sorunu çözeceğimize, birbirimizi suçlamayı, eleştirmeyi tercih ederiz. Sorunun asıl kaynağına gidip çözüm aramaktansa ilgili ilgisiz insanlarla bazen yıllarca bu konuları konuşup dedikodusunu yaparız. İş hayatında, özel hayatımızda, toplumsal yaşamda hepimizin fazlasıyla alışık olduğumuz bir durum bu. Pek çok insan tanıyorum ki, hayatları böyle kördüğümlerle dolu olduğu halde onları çözmek yerine söylenmeyi seçerler. ??? Türkiye, sorunlarını çözmek yerine onlarla yıllar boyu yaşamaya, giderek onları kanıksamaya, bu sorunlar üzerine konuşup sonuç elde etmek yerine tam tersine olumsuzluk üretmeyi tercih eden bir ülke. Örneğin, pazar payını giderek kaybeden, rekabette geri kalan, zarar etmeye başlayan dev şirketler bile, sorunu kendi içlerinde ya da profesyonel seçimlerle çözemediklerinde dışarıdan yardım alıyorlar. Bu işler için danışman şirketler var. Sizin bütün sisteminizi yeniden gözden geçirip hatalarınızı gösteren, öneriler getiren şirketlere inanılmaz paralar ödüyorlar. Çünkü bir şirketi böylece bırakıp rakiplerinizi suçlayıp söylenirseniz batarsınız. ??? İnsanlar evliliklerinde bile sorunu çözemediklerinde artık profesyonel yardım almaya gidiyorlar. Kendilerine bile bazen itiraf edemedikleri şeyleri bir psikoloğa, psikiyatra açıklıyorlar. Ama biz devlet yönetiminde, politikada aynı kısırdöngüyü yaşamaktan hiç sıkılmıyoruz. Yıllar boyunca artık tüm dünyada çözümü bulunmuş, sistemleri kurulmuş konularda birbirimizle çekişmeyi, tartışmayı, bir sonuç alamayacağımızı bildiğimiz halde düşmanlık yaratmayı, söylenip durmayı seçiyoruz. Sokakta yürürken büyük çoğunluğumuzun yüzüne yansıyan mutsuzluk, sıkıntı, bıkkınlık biraz da bundan değil mi? Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’ndeki milyon dolarlık resimler, soba boyasından zarar gördü Tablolara boya sıçradı ? Dünyaca ünlü ressamların tablolarına sıçrayan boyanın tablolara zarar vermeden nasıl çıkarılacağı düşünülüyor. SELDA GÜNEYSU (Fotoğraf: AA/ALPER TUNALI) CANLIYKEN GÖMMÜŞLERDİ ANKARA Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’nin görevden alınan müdürü Osman Ömer Gündoğdu’nun, müzedeki her biri milyon dolar değerinde tabloların çerçevelerini kurumda hizmetli kadrosundaki personele soba boyasıyla boyatırken, boyanın resimlere de sıçradığı ve zarar verdiği ortaya çıktı. Bakanlık bürokratları, boyaların tablolar zarar görmeden nasıl çıkarılacağını kara kara düşünürken; müzedeki koleksiyonda aralarında Osman Hamdi Bey ve İbrahim Çallı’nın da bulunduğu çok sayıda ressamın tablosu bulunuyor. Müdür Osman Ömer Gündoğdu’nun kurumda tartıştığı memur Birgül Baran’ı iterek “kasten adam yaralamak” suçundan 1.5 yıl hapse mahkum edildiğini ve ardından kurumdaki tabloları çaycılara temizlettiğini Cumhuriyet daha önce gündeme getirmişti. Ardından Müdür Gündoğdu, gazetemizi arayarak, “tabloların temizliğini yapan kişinin çaycı değil marangoz olduğunu” dile getirmiş ve kendisinin tabloları temizlettiği için değil, çerçeveleri “soba boyasıyla boyattığı gerekçesiyle” hakkında bakanlık tarafından soruşturma başlatıldığını söylemişti. Bakanlığın Gündoğdu hakkında başlattığı soruşturma sürerken, bakanlık bürokratlarından edinilen bilgiye göre müzede bulunan her biri milyon dolarlık tablolara, çerçevelerinin boyanması işlemi sonrasında “boya sıçradığı” ve zarar verdiği ortaya çıktı. Bakanlık yetkilileri ise şimdi tablolara bulaşan boyanın, zarar vermeden nasıl temizleneceğini araştırıyor. Ayrıca bakanlıktan edinilen bilgiye göre, müzeye tablolar konusunda uzman bir ressamın müdür olarak atanması için araştırma yapılıyor. Medine cinayetine müebbet Tarihi cami alev alev yanarak kül oldu Bursa’nın Karacabey ilçesinde tarihi Ulu Cami restorasyon çalışması sırasında elektrik kontağından çıkan yangında küle döndü. Restorasyona alınan caminin çatısında önceki akşam saat 18.30 sıralarında işçilerinin çalıştığı sırada iddiaya göre elektrik kontağından yangın çıktı. Tarihi caminin büyük kısmı ahşap olduğu için alevler kısa sürede büyüdü ve 13621389 yılları arasında yapılan Runguç Paşa Mahallesi’ndeki cami alev içinde kaldı. İşçilerin söndürme çabası yetmeyince Karacabey Belediyesi itfaiye ekipleri ile Mustafakemalpaşa ilçesinden gelen takviye ekipler yangına müdahale etti. İki saatlik müdahalenin ardından yangın kontrol altına alınırken, tarihi binadan geriye taş duvarlar kaldı. Tarihi Karacabey Ulu Camii, 1. Abdülhamit döneminde onarılmıştı. Cami, asırlar öncesine ait kara tuğlaların hasar görmeleri üzerinde aslına uygun olarak 1964 yılında onarılmıştı. Taciz okul sayesinde öğrenildi BARTIN (AA) Bartın’da, 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizde bulundukları iddiasıyla 23 kişi gözaltına alındı. Bartın merkeze bağlı bir köy ilköğretim okulunda eğitim gören 14 yaşındaki Ç.K’nin davranışlarından şüphelenen okul yönetimi, psikolog eşliğinde öğrenciyle görüştü. Öğrencinin cinsel tacize uğradığını belirtmesi üzerine du rum güvenlik güçlerine bildirildi. Polis ve jandarma ekipleri, öğrenciye tacizde bulundukları iddiasıyla 23 kişiyi gözaltına aldı. Vali İsa Küçük, yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin gerekli çalışmayı yaptığını belirtti. İl Milli Eğitim Müdürü İsa Şeker de olayda tecavüz değil tacizin olduğunu tahmin ettiklerini, soruşturmanın sürdüğünü kaydetti. ADIYAMAN (Cumhuriyet) Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde canlı canlı toprağa gömülen Medine Memi’yi öldürdükleri iddiasıyla yargılanan genç kızın babası ve dedesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanıklara iyi hal indirimi de uygulamadı. Adıyaman’ıh Kâhta ilçesinde, 3 Aralık 2009’da 40 gün kendisinden haber alınamadığı belirtilen Medine Memi’nin cesedi, ihbar üzerine babası Ayhan Memi’ye ait evin bahçesindeki kümeste iki metre derinlikteki çukurda bulunmuştu. Olayla ilgili baba Ayhan Memi, dede Fethi Memi ve anne İmmihan Memi gözaltına alınmış, daha sonra tutuklanan dede Fethi ile baba Ayhan Memi hakkında, Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Memi’nin cesedine, Malatya Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsinin ardından İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde mikroskobik inceleme yapılmış, buna göre genç kızın elleri bağlı ve canlı gömüldüğü belirlenmişti. Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın karar duruşmasında, mahkeme heyeti, sanıklara son sözlerini sordu. Fethi Memi ve Ayhan Memi beraatını istedi. Mahkeme heyeti, canavarca hisle Medine Memi’yi tasarlayarak kasten öldürdükleri sabit görülen sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarına karar verdi. Yük treni otomobili biçti: 5 ölü ? KÜTAHYA (Cumhuriyet) Kütahya’daki Gaybi Efendi Mahallesi Atatürk Bulvarı’ndaki hemzemin geçitte, kapalı bariyerlerin arasından yolun karşısına geçmek isteyen taksiye Eskişehir’den Tavşanlı’ya giden yük treni çarptı. Trenin yaklaşık 40 metre sürüklediği taksinin şoförü Erhan Yavuz (31) ile takside bulunan Raşit Kamacı (56) ve Mustafa Ertaş (40) olay yerinde yaşamını yitirirken, Zamia Karaeva ile Hanife Olgun (34) kaldırıldıkları hastanede kurtarılamadı. Ölenlerin KütahyaEskişehir karayolu üzerindeki bir restoranın işletmecileri ve çalışanları oldukları öğrenildi. Tahrik indirimini protesto ettiler ? İstanbul Haber Servisi Kadın Cinayetlerini Durdurucağız Platformu üyeleri Birsen Kandemir davasında katile tahrik indirimi verilmesini Taksim tramvay durağından Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüyerek protesto etti. Burada basın açıklamasını okuyan Şiva Alizade, 1 yıl önce Meclis’e katillerin cezai indirim almalarını engelleyecek yasa tasarısı verdiklerini belirterek, “Türk Ceza Kanunu ile ilgili herhangi bir adım atılmadı” diye konuştu. Hacettepe’ye iptal şoku Komisyon, Hacettepe Üniversitesi’nin kompozit doku nakli ruhsatını iptal ederken, Akdeniz Üniversitesi’nin uyarılmasını kararlaştırdı ÇILGIN MÜFTÜDEN YENİ PROJE SAMSUN (Cumhuriyet)Samsun’da Alevi köylerine Alevi kökenli imam atayacağını, birahanelerde de din hizmeti vereceklerini belirten ve 2 bin kişilik deniz manzaralı protokol camisi yaptırmak istemesiyle tartışma yaratan Samsun Müftüsü Hayrettin Öztürk şimdi de pazaryerlerine “seyyar cami” yapacaklarını belirtti. Öztürk, “Pazaryerlerini dolaşacak ve buradaki esnafımızın abdestini alarak namazlarını kılabilmelerini sağlayacak gezici ve seyyar camilerimizi hizmete sokuyoruz” dedi. Öztürk, “İmamlara ‘kendi cemaatinizi kurun’ diye tavsiye ediyorum” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu, Hacettepe Üniversitesi’nin dünyada bir ilke imza atmak için Şevket Çavdar’a yaptığı çift kol ve çift bacak naklinin ölümle sonuçlanması üzerine Kompozit Doku Nakli Merkezi’nin ruhsatını iptal etti. Hacettepe’nin yaptığı yüz naklinin gerekli olmadığı sonucuna varılırken, Akdeniz Üniversitesi’nin ise bacak naklinin kriterlere uygun olmadığı gerekçesiyle uyarılması kararlaştırıldı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Gazi, Akdeniz ve Hacettepe üniversitelerinde yapılan yüz, kol ve bacak nakillerinin değerlendirildiği belirtilerek, oybirliğiyle alınan kararlar şöyle açıklandı: Gazi Üniversitesi Kompozit Doku Nakli Merkezi’nce yapılan yüz nakli değerlendirildi ve uygun bulundu. Akdeniz Üniversitesi Kompozit Doku Nakli Merkezi’nce yapılan yüz nakli değerlendirildi ve uygun bulundu. Akdeniz Üniversitesi Kompozit Doku Nakli Merkezi’nce yapılan ekstremite nakli değerlendirildi. Üst ekstremitenin endikasyon dahilinde yapıldığı ve uygun olduğu ancak alt ekstremitenin endikasyon listesinde belirtilen kriterlere uymadığı tespit edildi ve mevzuata uygunluğunun daha dikkatli değerlendirilmesi konusunda ilgili üniversite uyarılarak, bilgilendirildi. Hacettepe Üniversitesi Kompozit Doku Nakli Merkezi’nce yapılan yüz nakliyle ekstremite nakli değerlendirildi ve yüz naklinin endikasyona uygun olmadığı (yüz naklinin gerekli olmadığı), alt ekstremite naklinin ise endikasyon dışında (nakil için izin alınmaması) olduğu tespit edildi. Ayrıca Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Yönetmeliği’nin 18. maddesi, 2. fıkrası uyarınca, mevzuat gereğinin yerine getirilmediği anlaşıldığından Kompozit Doku Nakli Merkezi Ruhsatı’nın iptal edilmesine karar verildi. Komisyon kararının açıklanmasının ardından Hacettepe Üniversitesi’nden de inceleme kararı çıktı. Hacettepe Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, sonucun, bilimsel rapor hazırlandığında ilgili makamlarca paylaşılacağı bildirildi. Hacettepe Üniversitesi’nde, 24 Şubat’ta Şevket Çavdar’a çift kol ve çift bacak nakli yapılmış, ancak hasta naklin ardından yaşamını yitirmişti. müzede! En ünlü tablolar bu Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi, tarihi Türkocağı binasının restore edilmesi sonucu 1980 yılında faaliyete geçen bir müze. Müzenin bünyesinde, daimi sergilerin teşhir edildiği 6 adet salon bulunuyor. Değişen sergilerin açıldığı ise üç adet galeri salonu mevcut. Müzenin koleksiyonunda yer alan bazı önemli tablolar şöyle: Osman Hamdi Bey’in “Silah Taciri” , V. Vereshchagin’in “Timur’un Mezarı Başında”, Zonaro’nun “Genç Kız Portresi”, Emel Cimcoz’un “Gazi’ye Şükran”, Şeref Akdik’in eşi Sara Akdik’in 40 yapıtlık Şeref Akdik koleksiyonu, Çelik Gülersoy’un 7 yapıtlık hat koleksiyonu, Emel Korutürk’ün İbrahim Çallı portreleri, Bülentİbrahim Cimcoz’un İbrahim Çallı portresi, Mehmet Özel’in Ayvazovski, Hikmet Onat, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eşref Üren ve Arif Kaptan’ın eserleri, İbrahim Çallı’nın “Yatan Çıplak” eserleri. 1 Ekim 1992 tarihi itibarıyla da müze demirbaşında kayıtlı olarak 399 sanatçının 1289 eseri yer alıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle