25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER Ergenekon soruşturmasındaki telefon dinlemeleri toplu takipsizlik kararıyla ortaya çıktı 120 kişi 3 yıl dinlenmiş İstanbul Haber Servisi Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın telefonlarının 3 yıl dinlendiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 120 kişilik “toplu takipsizlik” kararıyla ortaya çıktı. Ergenekon soruşturmaları kapsamında şüpheli görülerek telefonları mahkeme kararıyla dinlenen gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ve gazetemiz Dış Haberler muhabirlerinden Elçin Poyrazlar’ın da aralarında bulunduğu 120 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi. Savcılık kararından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bacanağı Mehmet Nuri Vardarbaşı’nın da telefonlarının dinlendiği anlaşıldı. Takipsizlik kararında 120 kişinin telefonlarının 16 Aralık 2007’den 6 Ağustos 2010 tarihine kadar yaklaşık 3 yıl dinlendiği ortaya çıktı. Telefonları dinlenen 120 kişi arasında eski bakanlardan Cahit Aral, Ufuk Söylemez, Azerbaycan’da darbe iddialarına adı karışan Prof. Ferman Demirkol, Ergenekon davalarında birçok sanığın avukatı Hasan Gürbüz, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük, avukat, eski DYP’li siyasetçi Mustafa Avlağı da bulunuyor... Telefonları dinlenenler arasında eski Başbakanlık Müsteşarı Yaşar Yazıcıoğlu, statejist Nihat Ali Özcan’ın isimleri de sıralanıyor. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi suikastında adı geçen ülkücü mafyacı Oral Çelik de telefonu dinlenen şüpheliler arasında yer alıyor. 2. Ergenekon davasında yargılanan eski Organize Şube Suçlar Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan ile 2001’de Tuncay Güney’in işkence ile ifadesini aldığı iddia edilen eski Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu da şüphe üzerine dinlenenler arasında bulunuyor. Emekli Korgeneral Mehmet Altay Tokat da savcılığın listesinde bulunuyor. Takipsizlik kararında Kenan Ünlü’nün açık kimliği ve adresinin belli olmadığı belirtiliyor. Savcı Cihan Kansız tarafından 18 Ocak 2012 tarihinde verilen “takipsizlik kararında” iddia edilen Ergenekon silahlı terör ögrütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında aralarında İbrahim Yıldız’ın da bulunduğu 120 şüphelinin kullandığı telefonların mahkeme kararları doğrultusunda teknik takip altına alındığı kaydedildi. Kararda şu ifadeler yer aldı: “Ergenekon silahlı terör örgütü ve üyeleriyle irtibatları araştırılan şüphelilerin, kendi üzerlerine veya başkaları üzerine kayıtlı kullanmış oldukları telefonlarla, 16 Aralık 2007’den 6 Ağustos 2010’a kadar farklı zamanlarda yapmış oldukları telefon görüşmelerinde haklarında kamu davası açmayı gerektirir delil elde edilememiştir.” Bütün Cadılar (Neden?) Kadındır... Evet, bütün cadılar kadınlar arasında bulunmuştur. Cadılık suçlamaları kadınlara yöneltilmiştir. Şeytanlık da kadınlara uygun bulunmuştur. İlk günah da, yılanın ağzındaki elmayı Adem’e yediren Havva’nın günahıdır. İnsan bu yüzden cennetten kovulmuştur. Neden mi? Erkeklerin kadınlardan korkuları yüzünden. Erkekler, tarih boyunca kadınlardan korkmuşlardır. Çünkü kadınlar daha güçlüdür. Kadınlar daha kararlıdır. Kadınlar daha tutarlıdır. Kadınlar daha koruyucudur. Bunun nedeni de, kadınların çocuk doğurmaya programlanmış olmasıdır. Kadının yaşamsal amacı ‘çocuk doğurmak’tır. Biyolojisi de, psikolojisi de buna uyarlanmıştır. Bu amaçla evlenmek isterler. Yeni evli kadın ev almak ister, erkek araba almak. Kadın çocuğu için güvenli bir yer istemektedir. Erkek ise arabayla gezmek tozmak. Erkek tüketicidir. Kadın üretici. Erkek sperm saçıcıdır. Kadın yumurta dölleyici. Kadın topraktır. Orada durur ve bekler. Erkek yağmurdur, nereye olsa yağar. Erkek tarih boyunca kadının gücünü görmüştür. Korkar ve kadını engellemeye çalışır. ??? Gelenekler kadını engellemiştir. Tektanrılı dinler kadını yönetici yapmamıştır. İmam erkektir. Papaz erkektir. Haham erkektir. Töreler kadını suçlu kılar. Erkeğe tabi olması gereken kadındır. Söz dinlemesi gereken kadındır. Erkeğin peşinden gelmesi gereken odur. Oysa gerçek hiç de böyle değildir. ??? Kadın, çocukları yetiştiren anadır. Kadın, evin temel direğidir. Kadın, erkeğin arkasındaki değil, içindeki güçtür. Erkek kadından korkar. Onun için de kadını engellemeye çalışır. Bir toplumun uygarlık ölçütü, kadının o toplumdaki yeridir. Kadına değer verir görünüp de onu gerçekte evine kapatan kültürlerin toplumu uygar değildir. Kadının yerini erkeğin arkası olarak gösteren kültürü sürdüren toplumlar uygar değildir. Kadını erkekle eşit saymayan, eşit kılmayan, eşit davranmayan kültürler uygar değildir. Kadını erkekten ayırmaya çalışan kültürler uygar değildir. Kadına gösterilen şiddet, temelinde korkunun yarattığı ilkel acizliktir. Kadını anlamayan, kadını kendi malı sayan, kadını kendi dediğini yapmaya zorlayan erkeklerin ilkel davranışları, bir toplumun uygar olmadığının kesin kanıtıdır. Erkek şiddetinin kaynağı toplumun ‘kadını suçların kaynağı’ gören geri kalmış kültürüdür. Bu kültür de, kadına yönelik ayrımcı tutumlarla beslenmektedir. Kadınların örtünmesi, erkeklerden ayrıştırılması, erken evlendirilmesi, eğitiminin önemli bulunmaması hep bu ayrımcı kadın kültürünün ürünüdür. Bu kültürün değişmesine çalışmadan ‘8 Mart Kadınlar Günü’nü kutlamak, mayıs ayında ‘Anneler Günü’nde anneleri anmak göstermelik olmaktan öteye gitmez. Bu kültür sürdüğü sürece, ayağa takılan elektronik kelepçeler, elektronik bilezikler ‘erkek hakları’nın nişanları olarak taşınacaktır. Ya Cumhuriyetin kuruluş felsefesine dönülecektir ya da çarşafla burkaya alışılacaktır. Gerisi, lafügüzaftır... LİSTEDE ÖLENLER BİLE VAR Nazlı Karal, Yakup Arslan, Mehmet Rıfat Yücel, Murat Önder Bektaş, Kadir Çelebi, Bahadır Özgüner, Zeynep Küçük, Osman Özbayraktar, Onur Selçuk, Halil Akdoğan, Salih Özdemir, Timur Küpeli, Ayşe Şahin, Bahar Yüzügülenç, Ahmet Faik İmamoğlu, Mustafa Uysal, Oral Çelik, Süleyman Ersin Öztopal, Kenan Ünlü, Hasan Hüseyin Memiş, Uğur Poyraz, Gökşin Çalışkan, Kürşat Erdem, Rıdvan Çelik, Mustafa Yeşiltaş, Selahattin Kıraç, Yakup Kocabıyık, Ali Yağcı, Özge Evci Eralp, Hakkı Çelik, Mustafa Sivrikaya, İdris Demirci, Hasan Ünal, Yaşar Yazıcıoğlu, Yavuz Gökçe, Emrah Oral, Şenal Demiray, Elif Bacanlı, Mehmet Mustafa Konu, Sevilay Tetik, Mete Aslan, Uğur Gökşin Bilgehan, Hüseyin Cahit Aral, Bülent Akkar, Sedat Örnek, Mesut Bayrak, Esin Ergin, Hasan Ufuk Söylemez, Beşir Eren, Soner Altıparmak, Fatma Altıparmak, Tayfun Çetin, Abdurrahman Kepoğlu, Tan Dervişoğlu, Yılmaz Biryıldıran, Hasan Gürbüz, Murat Salar, Kenan Çelik, Süleyman Polat, Ülker Durukan, Suat Beyhan, Yılmaz Uçar, Ekrem Korkmaz, Cevat Alper Bozbıyık, Çiğdem Yakar, Levent Açıkalın, Bülent Türker, Ali İrfan Bilboğa, Mustafa Avlağı, Tuğrul Ongun, İbrahim Yıldız, Mustafa Pamukoğlu, Samiye Sever Ayarcı, Ali Güler, Nerim Bitlislioğlu, Mehmet Seven, Ferman Demirkol, Sedef Önaler, Altan Günbay, Çağrı Eryılmaz, Mustafa Yıldırım, Dinçer Bayer, Bülent Köse, Mahmut Tolga Öztürk, Gizem Onursoy, Müjdan Kayserli, Aydın Usman, Zeynel Abidin Aydoğdu, Kerim Kanat, Mahmut Yılbaş, Filiz Ekinci, Hamdullah Kazan, Cem Kaya, Fahrettin Karaca, Gülay Acar, Satılmış Erdal, Cevat Çalık, Elçin Poyrazlar Dombey, Sadık Çiftçi, Nihat Ali Özcan, Volkan Kemal Ergenekon, Taciser Onur, Cihat Habip Karadaş, Ahmet İhtiyaroğlu, Songül Demir, Zeynep Bolat, Bilgin Özkaynak, Ünal Atabay,Mehmet Altay Tokat, Özgür Erken, Mehmet Vakıf Döğüşçü, Mehmet Nuri Vardarbaşı, Ertuğrul Zekai Ökte, Cafer Bütün, Şaban Karcı, Yakup Tosun, Fazıl Duygun, Oğuz Ercan, Ruhi Baytar, Üzeyir Polat. Cahit Aral A. Faik İmamoğlu FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, çarpıcı açıklamalarda bulundu Savcılık tuğlayı çekemedi ALİCAN ULUDAĞ ‘Konuştum tutuklandım’ Haber Merkezi İnternet Andıcı davasından tutuklu eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Adeta ‘konuştuğum için’ tutuklandım” dedi. Avukatı aracılığıyla Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulunan Başbuğ, TSK’yi itibarsızlaştırmak amacıyla yürütülen asimetrik psikolojik harekâta karşı mücadele yürüttüğünü belirtti. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı’nın görev ve sorumlulukları doğrultusunda, TSK’ye karşı yürütülen itibarsızlaştırma faaliyetlerine karşı mücadele ettiğini bu konudaki görüşlerini kamuoyu ve yetkili kişilerle paylaştığını söyledi. Başbuğ, “Ancak bugün, inanıyorum ki yapmış olduğum bu faaliyetler ve konuşmalar nedeniyle adeta ‘konuştuğum için’ emekli olduktan neredeyse 2 yıl sonra Silivri’de tutuklandım. Bu suçlamanın kişisel boyutta kaldığı düşünülemez. Anayasa’nın 117’nci maddesine göre Genelkurmay Başkanı Silahlı Kuvvetlerin Komutanı’dır. Bir kimseye hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanı hem de silahlı terör örgütünün yöneticisi demek her şeyden önce Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yöneltilen ağır bir suçlamadır” diye konuştu. ANKARA Eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın itirafları üzerine geçen yıl başlatılan faili meçhul cinayetler soruşturması “durdu”. Daha kıdemli olan Özel Yetkili Ankara Savcısı Mustafa Bilgili’nin 19 Ocak’ta soruşturmaya atanması ile dosyayı önemli bir aşamaya getiren savcı Hakan Yüksel “pasif konuma düştü”. Bilgili’nin de önceliğini 28 Şubat soruşturmasına vermesi, Susurluk dosyasının ikinci plana atılmasına neden oldu. Faili meçhul cinayetlerin araştırıldığı ikinci Susurluk soruşturması, 25 Şubat 1994’te Gölbaşı’nda uzi marka silahla öldürülen avukat Yusuf Ekinci’nin ailesinin, suç duyurusu üzerine başladı. Soruşturma kapsamında özel timcilerden Ercan Ersoy Ayhan Akça, Uğur Şahin, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Ayhan Özkan, Ahmet Demirel tutuklandı. Bu arada savcılık, TBMM’den Susurluk Komisyon Raporu’nu, MİT’ten ise Mehmet Eymür’ün hazırladığı Susurluk raporlarını istedi. Daha sonra ifade sırası İbrahim Şahin’e geldi. Şahin, 11 Ekim’de tutuklandı. Soruşturmada son olarak eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ifade verdi. Tam bu aşamada soruşturmaya kritik bir müdahalede bulunuldu. Ankara Başsavcılığı, Yüksel ve Mehmet Özgür’ün yürüttüğü soruşturmaya 19 Ocak günü Savcı Mustafa Bilgili’yi de görevlendirdi. İki savcıya göre daha “kıdemli” olması nedeniyle soruşturmanın yönetimi Bilgili’ye geçti. TBMM Başkanı Çiçek konuşurken bir yurttaş, “Bölücü ve gerici anayasaya hayır” diye bağırdı. Çiçek’e Antalya’da protesto CEREN KAYA ANTALYA Antalya’da anayasa konulu toplantıda konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Anayasalar toplumsal sözleşmedir. Bu sözleşmenin şartlarını vatandaşın kendisinin belirlemesi lazım” dedi. Toplantıda Mehmet Erdem adlı yurttaş “Bölücü ve gerici anayasaya hayır” diyerek Çiçek’i protesto etti. “Anayasa Platformu” girişim grubu adı altında bir araya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu tarafından düzenlenen “Türkiye Konuşuyor” toplantılarının yedincisi dün Çiçek’in katılımıyla Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantı da konuşan Çiçek, “Anayasalar toplumsal sözleşmedir. Bu sözleşmenin şartlarını vatandaşın kendisinin belirlemesi lazım” dedi. Cemil Çiçek’in konuşmasını protesto eden Mehmet Erdem adlı yurttaş, “Yüzde 95’iniz PKK ile anlaştınız. Yüzde 5’inizi mi halka sunacaksınız. Bölücü ve gerici anayasaya hayır” diye bağırarak ayağa kalktı. Güvenlikçiler Erdem’e müdahale ederek susturmaya çalıştı. Çiçek ise “Bu da bir görüştür. Demokrasiyi yaşatmak ne kadar zor. Güzel bir toplantıyı bir kişi usulsüz, gelişigüzel bir müdahale ile bulandırmaya çalışıyor” dedi. Toplantıyı bir grup İşçi Partili de basın açıklaması yaparak protesto etti. Polise atmak istediği bomba... ? ADANA (AA) Adana Merkez Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi Bahçelievler Caddesi’nde toplanan bir grup, terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak ateş yaktı. İzinsiz gösteri yapan gruptakilerden bazıları, inşaat halindeki Dağlıoğlu Polis Merkezi’nde bekleyen polise taş ve molotofkokteyli ile saldırdı. Bu sırada, göstericilerin arasında bulunan 16 yaşındaki R.A’nın polise doğru atmak istediği el yapımı bomba elinde patladı. R.A. hastaneye kaldırılırken polis, kopan parmakları, içinde buz bulunan bir bardakla hastaneye taşıdı. Ancak çaba sonuçsuz kaldı. R.A, “Polis ağabeylerin bana yaptığı fedakârlıkları gördüm. Bundan sonra bırakın bombayı, ufak bir taş bile atmam” dedi. Balyoz’da ‘Farklı dillerde ‘Hitabe kalsın avukatlar tepkili eğitim de haktır’ dindarlık iyi’ AKP’NİN ANKET SONUÇLARI Haber Merkezi AKP’nin yaptırdığı ankete göre ‘dindar gençlik’ söylemi halk tarafından benimsenirken yurttaşlar, Andımız ve Gençliğe Hitabe’nin kaldırılmasına karşı. Radikal’in haberine göre, iktidar partisi kurulduğu günden bu yana “Pollmark, Anar ve Denge” adlı araştırma şirketlerine düzenli araştırma yaptırıyor. Araştırmaların sonuncusu “Denge” şirketince yapıldı. araştırmaya göre “Dindar gençlik istiyorum” söylemi yurttaşlardan vize aldı. Anket sonucunda yüzde 70’e yakın bir kitle dindar gençlik söylemine onay verdi. Hüseyin Çelik’in “Ayet mi bu?” dediği “Andımız”ın kaldırılmasına da yurttaşlar karşı çıktı. Katılımcıların yüzde 53’ü “Andımız kaldırılmasın” derken yüzde 70’i de “Gençliğe Hitabe’nin aynen kalması gerektiği” yönünde görüş bildirdi. Yüzde 55’lik bir oran da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinin değişmesini onaylamadı. BOLU (Cumhuriyet) – Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından düzenlenen 26. Abant Toplantısı’nın sonuç bildirisinde, “Anayasada farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır” önerisinde bulunuldu. Anayasadaki vatandaşlık tanımı, anadilde eğitim ve parlamenter sisteme yönelik önerilerde bulunan bildirgede şu görüşlere yer verildi: “İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan onuruna saygı dışında, anayasanın dibacesinde herhangi bir ifade olmamalıdır. Anayasada vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anne ya da babadan olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Anadilde eğitim temel bir insan hakkıdır. Anayasada anadilde eğitimle ilgili herhangi bir kısıtlayıcı hüküm olmamalıdır. Anayasada farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır. Resmi dilin öğrenilmesi ve öğretilmesi şartı ile herkes eğitimde anadilini kullanma hakkına sahiptir. Yeni anayasada parlamenter sistem korunmalı, cumhurbaşkanının yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı halkoyu ile bir dönem için yedi yıllığına seçilmelidir.” İstanbul Haber Servisi Balyoz Harekât Planı davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddia makamının esas hakkındaki mütalaa için süre talebini kabul etmesiyle, yargılamada son aşamaya gelindiğine dikkat çekildi. Davada tutuklu sanık eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen “Özel yetkili ağır ceza mahkemesinin iddia makamına esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere süre vermesi durumu, tam olarak bir hukuk ve usul ihlalidir” dedi. Mahkemenin 9 Mart Cuma günkü duruşmasında savcı Savaş Kırbaş’ın iddia makamı adına “esas hakkındaki mütalaa için süre” talebini kabul etmesini değerlendiren Celal Ülgen “Sanıklar birden bire esas hakkında savunma yapma durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. Oysa sanıkların ve vekillerinin delilleri toplanacak, bilirkişi incelemeleri gerçekleşecek, tahkikatın genişletilmesi talepleri karşılanacak ve bütün bunlar tamamlandıktan sonra savcıya esas hakkındaki mütalaası sorulacaktı” dedi. Ülgen, esas hakkındaki mütalaa ve savunmanın yargılamanın son aşaması olduğunu belirterek şu konuların altını çizdi: “Savcıya esas hakkındaki mütalaa için süre verilmesiyle ‘delillerin tartışılması ve hukuksuz olanların ayrıştırılması’ süreci atlanmıştır. Tanık dinleme aşaması bypass edilmiştir.” 2. Ergenekon davasına devam ? İstanbul Haber Servisi CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın 3 yıldır tutuklu bulunduğu 2. Ergenekon davasına bugün Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki büyük salonda devam edilecek. Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, 1 Mart’taki duruşmada savunmasını yapmıştı. Davanın bugün görülecek olan 125. duruşmasında tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmesi bekleniyor. Sağlık durumu nedeniyle tahliye edilen davanın 1 No’lu sanığı eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un savunmasını yapmak üzere duruşmaya gelip gelmeyeceği henüz açıklığa kavuşmadı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle