24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sanatçılar, çağdışılığa, haksızlığa ve baskıya karşı ortak mücadele çağrısı yaptı 5 Onlara “bırakın yaşasınlar” diyemeyiz... Irkçılık ve faşistlik onların içlerinde yuva yaptığı için Hrant Dink’e küfür ediyorlar, savaş çığırtkanlığı yapıp, kendileri gibi düşünmeyen insanları “vatan hainliği”yle suçluyorlar. Bunların rütbeli ve rütbesiz ağabeylerini tanırız biz... Faili meçhul cinayetlerin göbeğinde olduğunu biliriz, Susurluk Raporu’ndan, iddianamelerden... Kimler korur bunları, kimler? İçişleri Bakanı’nın konuşmacı olduğu yerde elbet yüreklenip Hrant ve arkadaşlarına küfrederler, tetikçilerini alkışlarlar... Türkiye’de etnik kimlik düşmanlığı giderek ivme kazanıyor. ??? Ortadoğu’ya bakın, ne dolapların döndüğünü, İsrail’in Rum kesimine neden yanaştığını; Fransa ve Almanya’nın Güney Kıbrıs üzerinden Türkiye’nin AB kapılarını kapamaya çalıştığını; Rusların para aklamak için Rumları nasıl koruyup kolladığını anlayacaksınız. Eğer iyi bakarsanız fotoğrafa “Arap Baharı”nı, İsrailSuriyeİran ekseninde yaşananları, Türkiye’de İran’daki “Mollalar Rejimi”ne özlem duyan siyasi oyuncuları görürsünüz. Müslüman Kardeşler, Hizbullah, mollalar ve Hamas... İşte bu yaşananlar insanın umutlarını tüketiyor, karanlıktan aydınlığa uzanan vadileri daha da karartıyor. ??? Ne Uğur ne Hrant, ne Musa Anter etnik bir kesimin ölüsü değildir. Acıların ne olduğunu ancak insan yüreği olanlar bilir! Gaffar Okkan’ın ölümünde Diyarbakır’da yer yerinden oynadı... Dink’e kurulan alçakça tuzakta, Muhsin Yazıcıoğlu’nu ölüm yolculuğuna çıkaran helikopter kazasında “yok edin” buyruğunu verenler kimlerdi acaba? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “kaza dosyası”nı açtığına göre önemli verilerin ve adların olduğu bir gerçek... Kutsama duygusunun öfke duygusuyla örtüştüğü bir ülkede bu acıları, kıyımları, İran’daki mollalar rejimine özenenleri, o faşist ve ırkçı kafaları yazmak bizlerin de birincil görevi... ‘Başkaldırıyoruz’ İstanbul Haber Servisi Sanatçılar Girişimi, tarihin hiçbir döneminde demokrasiye, Aydınlanmaya, doğaya, emeğe sanata, sanatçıya bu kadar baskı ve saldırı olmadığını vurgulayarak sanatçıların her haksızlığa, her baskıya karşı duracağını ve sesini yükselteceğini belirtti. Aralarında Mehmet Güleryüz, Rutkay Aziz, Mehmet Aksoy, Eşber Yağmurdereli, Bedri Baykam, Edip Akbayram, Ataol Behramoğlu ve Orhan Aydın’ın da bulunduğu kültür ve sanat dünyasının bir ? Cumhuriyetin hiçbir döneminde demokrasiye, sanatçılara yönelik bu denli baskı görülmediğini belirten sanatçılar, Sanatçılar Girişimi adı altında örgütlenerek, artık her türlü haksızlığa ve baskıya karşı duracaklarını ilan etti. Sanatçılar Girişimi adına yapılan basın açıklamasında, ‘’Sanatçılar olarak ülkenin geleceğinden kaygılıyız. Cumhuriyetin kazanımları yok ediliyor, laik, bilimsel eğitim adım adım gerici, çağdışı bir niteliğe bürünüyor” denildi. araya gelerek oluşturduğu Sanatçılar Girişimi, dün Taksim Halep Pasajı’ndaki Ses Tiyatrosu’nda kuruluşunu kamuoyuna duyurdu. Girişim üyeleri, Cumhuriyetin hiçbir döneminde demokrasiye, sanatçılara yönelik bu denli baskı görülmediğini belirterek “Sanatçılar olarak sesimizi yükseltiyoruz. Bu bir başkaldırıdır. Bundan sonra nerede bir haksızlık varsa orada Sanatçılar Girişimi olacak” dedi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ataol Behramoğlu, tarihe not düşmek için toplandıklarını belirterek “Sanatçıların sesini yükseltiyoruz. Sanata ucube diyen anlayışı reddediyoruz” değerlendirmesi yaptı. Sanatçılar adına basın açıklamasını okuyan Orhan Aydın ise “Sanatçılar olarak ülkenin geleceğinden kaygılıyız. Cumhuriyetin kazanımları yok ediliyor, laik, bilimsel eğitim adım adım gerici, çağdışı bir niteliğe bürünüyor. Bağımsız düşünce, demir par YAYIN YOK AMA.. Meclis TV ‘transfer’ isteyenin gözdesi FIRAT KOZOK maklıklar arkasında. Halkın haber alma özgürlüğü gasp edilmiş durumda” diye konuştu. Yalan, tehdit, santaj, talan, vurgun, cemaatçilik ve adam kayırmacılığın toplumsal ahlakı kemirdiğini anlatan Aydın, “Türkiye, emperyalist çıkarların Ortadoğu’daki işbirlikçisi olmaya dönüştürülüyor. Karanlık bir ortaçağ ülkesi olmaya sürükleniyor. Çocuklarımızın ve sonraki kuşakların gelecekleri için kaygılıyız. Kaygılıyız ve reddediyoruz” dedi. Bütün bunları reddettiklerini vurgulayan Aydın, şunları kaydetti: “Tepkimizi Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurmayı görev sayıyoruz. Sanatçılar Girişimi, emeğin, demokrasinin, adaletin, çağdaşlığın, haksızlığa ve baskıya karşı direnişin yanında, toplumsal muhalefetin en ön saflarında yer almayı, sanatçılık onurunun, sanatçı vicdanının onurlu görevi ve gereği saymaktadır.” Mollalar Rejimi ve Türkiye... Kuru bir yerin karanlıktan aydınlığa dönüşmesi, insanın kuşlarla soluk alıp vermesi, düşlerin o ağırlaşmış dünyasında suların çiçeğinde çocukların gülümsemesi... Yaşam budur aslında tüm olumsuzluklara karşın! Oysa ne acıların içinden geçip geldik bugünlere. Dikenli yollardan, sarp kayalıklardan. Irkçı, faşist kafalar gördük, kıyımları... Uğur Mumcu’dan Darendelioğlu’na; İpekçi’den Hrant Dink’e; Fendoğlu’ndan Gün Sazak’a, Bahriye Üçok’tan Musa Anter’e değin uzanan kanlı tuzakları... 16 Mart’ı, kanlı 1 Mayıs’ları, Kahramanmaraş’ı, Sivas’ı, Gazi’yi sanki biz yaşamadık. Daha üçdört gün önce Taksim’de ırkçı ve faşistler eylem yaparken, İçişleri Bakanı Naim Şahin onların arasındaydı. ??? Hocalı katliamı anılıyordu Taksim’de... Elbet Azerbaycan’ın acısı bizim de yüreğimizi yakmıştı 20 yıl önce. Katliamı lanetleme, faşist ve ırkçı bir eyleme dönüşmüştü. O görüntüleri görünce ürktüm... Türkiye bunu hak etmiyordu. Elbet Hocalı’da Ermeniler 20 yıl önce 600 insanı çoluk çocuk demeden öldürdüler. Bunun için anma mitingi düzenlenir... Ama miting ırkçı ve faşist bir eyleme dönüşmez... Taksim’de açılan pankartlara bir göz atalım isterseniz: “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz!” “Bugün Taksim yarın Erivan... Bir gece ansızın gelebiliriz...” Böyle bir miting ve konuşmacı İçişleri Bakanı Şahin! Miting aklı başında herkes için bir utanç görüntüsüydü... ??? Elbet demokratik kitle örgütlerinin tepkisi büyük oldu. Biz yıllarca ne demiştik: “Faşizme geçit yok... Faşizme karşı omuz omuza...” Oysa günümüz Türkiyesi’nde faşistler ve ırkçılar hâlâ aramızdaydı. Faşistler ve kafatasçılar... Sanatçılar ne dedi? Toplant sonrası açıklamaya katılan sanatçılar görüşlerini bildirdi. Sanatçılardan bazılarının isimleri ve görüşleri şöyle: Levent Kırca: Türkiye Cumhuriyeti tehlike altındadır. Bütün sanatçı arkadaşlara ihtiyacımız var. Bırakın para peşinde koşmayı, memleketin peşinde koşun. Rutkay Aziz: ‘Ne yapabiliriz’ diye buradayız ve cumartesi günü Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan için Taksim’de olacağız. Sadık Gürbüz: Bu ülkede susmayı, susuyor görünmeyi “utanma” olarak görüyorum. Bu sanatın başkaldırısıdır ve bende bu başkaldırıyı destekliyorum. Mehmet Aksoy: Gidişat çok kötü ve herkesin kendi alanını koruması gerekiyor. Biz umutsuzluğa düşmeyiz ve geri adım atmayız. ANKARA Yayın sürelerinin kısaltılmasıyla gündeme gelen ve saat 19.00’dan sonra TRT 3’ten yaptığı yayın kesilen TBMM TV’de toplam 59 personel çalışıyor. Bu personele aylık 170 bin TL maaş ödeniyor. Çalışanlardan bazıları, Samanyolu TV, Milli Gazete, İhlas Haber Ajansı, bakanlıklar ve belediyelerden “transfer” edilmiş. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın soru önergesini yanıtlayan TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, TRT 3’ten yaptığı yayınların kısaltılmasıyla tartışma yaratan TBMM TV’nin personel sayısı, bunlara ödenen maaşlar ve personelin daha önce çalıştığı kuruma ilişkin ilginç veriler açıkladı. Buna göre, TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Televizyon Bölümü’nde bugüne kadar toplam 144 personel görev yaptı. Bunlardan 85’i daha sonra ayrıldı. Bölümde bugün itibarıyla toplam 59 kişi çalışıyor. Maaşları da 5 bin 340 TL ile 1853 TL arasında değişen personelin 48’i kadrolu, 11’i ise sözleşmeli. Personelin daha önce görev yaptığı kuruluşlara bakıldığında ise ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Emniyetten, yandaş medyaya kadar çeşitli kurumlardan yapılan “transferler” televizyon için çalışıyor. Meclis TV’ye personel kaptıran kurumlardan bazıları şöyle: “Samanyolu TV, Milli Gazete, İHA, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Eyha Haber Ajansı, Yeni Asya gazetesi.” Taksim Halep Pasajı’ndaki Ses Tiyatrosu’nda yapılan toplantının açılış konuşmasını Ataol Behramoğlu yaptı. Girişim adına hazırlanan basın açıklamasını ise Orhan Aydın okudu. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Girişime destek veren sanatçılar: “Tarık Akan, Edip Akbayram, Onur Akın, Sunay Akın, Üstün Akmen, Alaattin Aksoy, Mehmet Aksoy, Muzaffer Akyol, Aytaç Arman, Hayati Asılyazıcı, Semir Aslanyürek, Engin Ayça, Orhan Aydın, Rutkay Aziz, Kürşat Başar, Cezmi Baskın, Bedri Baykam, Nihat Behram, Ataol Behramoğlu, Cahit Berktay, Mustafa Bilgin, Metin Boran, Metin Coşkun,Tuncer Cücenoğlu, İsa Çelik, Nevzat Çelik, Haluk Çetin, Meral Çetinkaya, İsmail Hakkı Demircioğlu, Metin Demirtaş, Nuri Dikeç, Atilla Dorsay, Leyla Erbil, Bilgesu Erenus, Genco Erkal, Altan Erkekli, Erdal Erzincan, Mert Fırat, Müjdat Gezen, Altan Gördüm, Mehmet Güleryüz, Tarık Günersel, Hü seyin Haydar, Emin İgüs, Levent İnanır, Özdemir İnce, İlhan İrem, Ekrem Kahraman, Bülent Kayabaş, Yıldız Kenter, Erol Keskin, Suna Keskin, Tuğrul Keskin, Arif Keskiner, Levent Kırca, Mine Kırıkkanat, Kemal Kocatürk, Nuri Kurtcebe, Orhan Kurtuldu, Mustafa Köz, küçük İskender, Safiye Mine, Mustafa Mutlu, Yılmaz Onay, Zeynep Oral, Yılmaz Onay, Fikret Otyam, Nedim Saban, Vedat Sakman, Sali, Menderes Samancılar, Osman Şahin, Osman Şengezer, Ferhan Şensoy, Burhan Şeşen, Cihat Tamer, Yavuz Top, Gülsen Tuncer, Cüneyt Türel, Yaman Tüzcet, Metin Uca, Engin Uludağ, Ersan Uysal, Nejat Yavaşoğulları, Timur Selçuk, Işık Yenersu, Ender Yiğit, Ümit Zileli.” MGK ‘28 Şubat’ı sildi MGK Genel Sekreterliği’nin internet sitesinde, 15 Temmuz 1974’ten bu yana yer alan MGK toplantıları bildiri arşivi, artık AKP hükümeti ile sınırlı BARKIN ŞIK TÜRKİYE’Yİ MAHKÛM ETTİREN YÜKSELEMEYECEK ANKARA Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yayımladığı, ‘27 Nisan emuhtırasını’ Genelkurmay Başkanlığı resmi internet sitesinden kaldırtan AKP hükümeti, 28 Şubat tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisini de devletin hafızasından sildi. MGK toplantıları bildiri arşivi, artık AKP hükümeti ile sınırlı. Arşiv, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından başlıyor. MGK Genel Sekreterliği’nin basın bildirileri arşivi, ilk sivil Genel Sekreter olan Büyükelçi Yiğit Alpogan döneminde hazırlanarak resmi internet sitesine konulmuştu. MGK Genel Sekreterliği’nin internet sitesindeki bildiri arşivi, 20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı ön cesinden başlıyordu. Genel sekreterliğin bulup siteye koyduğu en eski bildiri, Kıbrıs’ta Nikos Sampson’un gerçekleştirdiği darbenin hemen ardından yapılan MGK toplantısına aitti. 1974’ten 2002’ye kadar yaklaşık 30 yıllık arşivin silinmesinden sonra, MGK Genel Sekreterliği’ndeki basın bildirileri arşivinde, yalnızca AKP’nin iktidarda bulunduğu son 10 yıllık döneme yer verildi. Yargıda terfilere AİHM kriteri ANKARA (Cumhuriyet Büro ğinin yeterli olmayacağını ifade su) Adalet Bakanı Sadullah Er eden Ergin, şöyle konuştu: “Uygulayıcıların da belli bir gin, hâkim ve savcıların terfisinde AİHM içtihatlarının da dikkate alı gayret ortaya koyması gerekinacağını bildirdi. Ergin, hâkim ve yor. HSYK, şu anda 250 ilde görevli hâkim savcılarla savcıların verdiği kailgili çalışmalar yararların AİHM kripıyor. Bunun yanınterleriyle ne kadar da terfi ettirilecek uyumlu olduğunun hâkim ve savcıların, değerlendirileceğini AİHM içtihatlarını söyledi. uygulama oranıyla Türkiye’nin Avruya da kendi kişisel pa İnsan Hakları tercihlerinin AİHM Mahkemesi’nde kriterleriyle ne ka(AİHM) mahkum oldar uyumlu olduğu masına neden olan değerlendirilecek.” kararlara imza atan Ergin, hazırlanan idhâkim ve savcıların dianamelerin yer alan terfisine yeni kriterler suçlamaların kararlargetirildi. Bundan sonla karşılaştırıldığında ra hâkim ve savcıların ? Adalet Bakanı yarısının beraatla soterfi işlemleri yapıSadullah Ergin, hâkim nuçlandığını söyledi. lırken AİHM içtihatİddianame ile mahkeları da göz önüne alıve savcıların narak karar verileterfilerinde, verdikleri me kararları arasında bir değerlendirme yacek. Yani verdiği bir kararların AİHM pılacağını belirten Erkararla Türkiye’nin içtihatlarına ne kadar gin, “Bizim iddianaAİHM’de ceza almame kalitesini arttırasına neden hâkim ve uygun olup cak çalışmalar yapsavcıların meslekte olmadığının da göz mamız lazım. Buna yükselmesi zorlaşaönüne alınacağını yönelik HSYK’nin cak. Hazırlanan idçalışması var. Savcıdianamenin mahkesöyledi. larımızın terfilerinme kararlarıyla ne kade tanzim ettikleri dar örtüştüğü savcı atamasında etkili olacak. NTV’ye iddianamenin sonuçları değerkonuşan Adalet Bakanı Ergin, 15 lendirilecek. 100 iddianame tan17 Kasım tarihinde Ankara’da 3 zim ettiniz, bunun ne kadarı kegünlük çalıştay yapıldığını anım sin hüküm ortaya çıktığında içtisatarak “Bu toplantıda AİHM iç hatla örtüşüyor? Mahkemenin tihatlarının baz alınması gerek içtihatı ile savcının iddiası aratiğine ilişkin vurgular yapıldı” de sındaki uyuşma ne oranda pozidi. Türk yargısında kalitenin arttı tifse savcı o ölçüde terfi edecektir” rılabilmesi için mevzuat değişikli diye konuştu. BDP’li Tan’ın Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik sözleri Genel Kurul’u karıştırdı Meclis’te ‘diktatörlük’ kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, “Kemalist diktatörlük” sözleri tartışma yarattı. CHP’lilerin sert tepki göstermesi üzerine kavgaya yol açan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’a, “uyarı cezası” verildi. TBMM Genel Kurulu’nda “İntibak Yasası” görüşmeleri sırasında söz alan Altan Tan, önceki gün CHP’li bir milletvekilinin İstiklal Mahkemeleri’nce idam edilen İskilipli Atıf Hoca’yı “İngiliz ajanlığı”yla suçladığını anımsattı. Atıf Hoca’nın “mağdur bir Müslüman” olduğunu ileri süren Tan, “Kemalist diktatörlüğün katlettiği on binlerce insandan sadece biridir. Kemalist diktatörlüğün bir huyu var öldürüyor, asıyor, işkence kuruyor ve ondan sonra” deyince, CHP ve MHP milletvekilleri ayağa fırlayarak tepki gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, “Nasıl konuşuyorsun? Sen o insanların sayesinde Çelik: Kıdem tazminatı masada ANKARA (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeronluk ve kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Çelik, TBMM’de kamuoyunda “intibak” olarak bilinen, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapan kanun tasarısı üzerindeki görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, “Taşeronlukla ilgili düzenleme, kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemeleri de şu anda bakanlığın masasında çalışıyoruz. Sosyal taraflarla görüşüp, hızlı şekilde yüce heyetinizin huzurunuza taşımayı hedefliyoruz” dedi. buradasın. Kurtuluş Savaşı’na dil uzatıyorsun” diye bağırdı. Aslanoğlu, kendisine “Eski çamlar bardak oldu” diyen Tan’ın üzerine yürürken oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam’a da “Sen bunu nasıl konuşturuyorsun?” dedi. Tansiyonun yükselmesi üzerine Sağlam, birleşime ara verdi. CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, AKP’li vekillere “Siz de onlar gibisiniz” diye bağırırken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da “Bakın, görüyor musunuz? AKP ile BDP’nin işbirlikçilerini burada görün” diye bağırdı. Vural’ın bu sözlerine “provokatör” sesleri yükseldi. Verilen aranın ardından tansiyon düşmedi. Kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de “Burada Cumhuriyet düşmanları işbirliği yapamaz. Herkes burada haddini bilecek. Atatürk bu Meclis’i kurmasaydı, siz milletvekili mi olurdunuz? İngilizlerin gölgesinde sığır ço banı olurduk hepimiz” dedi. Sağlam’ın “sözlerini düzeltmesini” istediği Tan, “kimseye hakaret etmediğini” belirtmekle yetinince CHP’liler sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi ve “özür dileyecek” sesleri yükseldi. CHP’liler Tan’a “kınama”, MHP’liler de “geçici çıkarma cezası” verilmesi için başkanlığa dilekçe verdi. Tan, “CHP’nin burada terör estirmesine izin vermeyin. ‘Kimseye hakaret etmedim’ dedim, yine öyle diyorum. İçtüzüğü uygulayın” diyerek rest çekti. Sağlam, aranın ardından, Tan’ın, sözlerinde hakaret olmadığını açıkladığını anımsattı. Sağlam, “Kendisine uyarma cezası veriyorum” dedi. Tan’a “kınama” yerine daha hafif olan “uyarı” cezası verilmesinde CHP ve MHP grup başkanvekilleriyle görüşen AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın etkili olduğu öğrenildi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek de yazılı açıklamayla Tan’ın tutumunu eleştirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle