17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2012 PAZAR 6 HABERLER Savcı Sadrettin Sarıkaya işlemi başsavcılığa bildirmediği gerekçesiyle soruşturmadan alındı Dosyadan el çektirildi MİT MÜSTEŞARI İFADE İÇİN UYGUN ZAMANI BEKLEDİĞİNİ SÖYLEDİ İLHAN TAŞCI Hakan Fidan Tutuklanacaktı! Hayır, bir bildiğim yok, kulağıma özel mahkemelerden ve cemaatçilerden bir şey fısıldanmadı! Sadece Erdoğan cemaat arasındaki iktidar mücadelesini ve saflaşmayı görmek, cemaatin etki alanındaki özel yargının bugüne kadarki “sert” ve “kararlı” tutumunu izlemek, Fidan’ın başına gelecekleri görmek için yeterlidir. Mahkemelerin önüne kim çıkarıldıysa, savcılıktaki görevlilerin istekleri doğrultusunda, içeriyi boyladı! Fidan’ın, kendisi için planlanan “yazgı”dan hükümetçe “kurtarılmasını” önlemek için de, ifadeye çağrılma haberi aynı gün, “komplonun merkezi” İstanbul’dan Hürriyet’e sızdırıldı. Yine aynı akşam, gazeteye, MİT’le ilgili dosya da iletildi; bu dosyanın içeriği o gece TV’ye ve Twitter mesajlarına “feci şeyler okuyorum” biçiminde yansıdı. Yani istenilen, “ahhh ahh şu MİT ne haltlar yemiş ne haltlar” dedirtmek ve tıpkı Ergenekon, Balyoz ve Odatv soruşturmalarında olduğu gibi, bazı iddialarla ortalığı sarsmak ve MİT’çilerin tutuklanması için kamuoyu yaratmaktı. Biliyorsunuz, Balyoz tutuklanmalarından Çetin Doğan ve arkadaşları “Fatih Camisi’ni bombalayacaklar”dı! O zaman bu masalı paylaşanların bir kısmı aldatıldıklarını söylüyor! MİT de şimdi tam “Türkiye’yi bölüp parçalayacakken” çok şükür “bağımsız yargı” imdada yetişecek ve Türkiye’yi kurtaracaktı! Masal bu, yerseniz... Bu masalı yedirmek isteyenlere ve yiyenlere bakıyorum da, olayı “kardeşim MİT suç işlediyse tabii ki ifade verecek, üstü mü kapansın yani, bağımsız yargıyı ellemeyin... Bu kadar sıradan bir olayı neden büyütüyorsunuz!” gibi, Erdoğan’a tezgâhlanan “altın vuruş” denemesini, küçültüp küçültüp iğne deliğine sokacaklar neredeyse!!! ??? MİT’e ve Hakan Fidan üzerinden Başbakan’a saldırı, şiddeti ve kullanılan araçlar bakımından, şüphesiz en “ses getirici” olandı! Ama, bunun öncüsü, hükümeti parçalamak, bakanları ve milletvekillerini ele geçirmek ve Erdoğan’ı yalnız bırakmak açısından, belki de en önemlisi ise, Şike Yasası’nın reddedilmesi için kopartılan cemaat kıyametiydi! Erdoğan son anda “yasayı geçireceksiniz” talimatını vermeseydi, belki de bugün cemaat Erdoğan savaşında başka bir yerdeydik, Erdoğan’ın bu son MİT darbesiyle çöküşünü seyrediyor olabilirdik! (İyi ve kötülüğünü hiç tartışmıyorum.) Eğer, bu iki saldırının siyasi şiddet derecesini iyi kavrarsanız, Hakan Fidan’ın savcılıkmahkeme ve oradan da deliğe tıkılma olasılığının oldukça yüksek olduğunu anlarsınız... ??? MİT, cemaat, yargı, polis, Erdoğan, ABD, Suriye... Olaylar iç içe girmiş durumda, karmaşıklık az buz değil. Net görüş için iktidar kavgasını gözden kaçırmayacaksınız.. ve 2014’te boşalacak üç koltuğun nasıl ve kimler tarafından doldurulacağı sorusunu ve bu konudaki saflaşmayı nirengi noktaları olarak ele alacaksınız. Cemaat yandaşlarının, “tarafsız hukukçu”, Ankara bilmem ne enstitüsü başkanı veya elemanı, gazetecisi/yorumcusu, istihbarat uzmanı veya analizci olarak özellikle TV’lerdeki tartışmalarda boy göstererek kafaları karıştırdığı bir gerçek. ??? Bunların en genel yalanı: “Kardeşim her taşın altında da cemaat arıyorsun!” Bunu söyleyenlerin gözlerine bakın, yalanı görürsünüz! Onlara göre, tabii bir cemaat var ama iktidar mücadelesi yaptığı, polisi ve bir kısım yargıyı güttüğü ise büyük yalan, bunu söylediniz mi bir “komplo teorisi” üretiyorsunuz!... Bu gerekçe, kendini akıllı, herkesi kör ve âlemi sersem sanan, karşısındakini en aptal “mat etme” yöntemidir. En sıradan zekâya bile hakaret! Tabii ki her şeyin altında değil, ama aranması gereken yerde arayacaksınız. Sözde “görünmez” pelerin içinde hareket ediyorlar! Bir de yuvalandıkları AKP adlı bir kabuk var ya, bulundukları yerlerde “cemaat” diye bir levha da asmıyorlar ya! ??? Gelelim “yargı bağımsız” masallarına: “Kardeşim hepimiz bağımsız yargı istemiyor muyuz?! İşte! Herkesi sorguluyor, Başbuğ’u da içeri atıyor, bütün bir orduyu da gerektiğinde tutukluyor, suç işleyen herkesin yakasına yapışıyor; tabii ki ortada deliller varsa MİT’i de Hakan Fidan’ı da sorgulayacak! Siyasi iktidarın bunu engellemesi yargıya müdahaledir! Yargı bağımsızlığı yok edilmektedir.” Beğendiniz mi? Bu “bağımsız yargı”(ları)nın ne kadar bağımsız ve tarafsız ve adaletli ve hukuka bağlı olduğunu Silivri davalarında görüyoruz. Sağcı polis şefi Hanefi Avcı’yı bile “aşırı solcu terör örgütü üyeliği”nden içeri atacak kadar... Polis içindeki örgütlenmenin, savcı ve yargı işbirliği ile ortak yarattıkları hukuk ucubelerini bütün dünya seyretmeye başladı! Mustafa’dan terörist, Nedim ve Ahmet’ten Ergenekon Terör Örgütü üyesi çıkaracak kadar “tarafsız ve adil”! Gazeteci milleti “dokunan yanar, dokunacağız yanacağız” diye alanları doldururken, acaba cemaat ve yargı işbirliğini sergilemiyor mu? Avcı ve Şık’ın kitapları devlet içinde ve poliste cemaat örgütlenmesi üzerine değil miydi? Doğu Perinçek ve arkadaşları “dokundukları” için içerideler! ??? Bu yapıyı, Erdoğan ve iktidar ortağı birlikte kurdular ve kullanıyorlar. Erdoğan bu alan “yönetimini” onlara bıraktı, çünkü doğrusu ortağı “işini iyi yapıyor”! Silivri ve Hasdal’a bakın, anlayın! Ama “ortak”, eline geçirdiği bu aracı, Erdoğan’ı bertaraf edip iktidarı ele geçirmek için kullanmaya yöneldi! MİT ve Hakan Fidan bunun aracıydı! İki ayrı odak savaşıyor, ayrıca Erdoğan’ın “Gülen Cemaati’nden” olmadığını belirtelim! Cemaat destekçi olarak kaldığı sürece Erdoğan’ın ortağıdır. Ama... Yarın: Medyadaki kamplaşmayı görmüyor musun, a be kör! Fidan gidecek günü belirsiz İLHAN TAŞCI ANKARA Ankara Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın talimat yazısının eline ulaşması üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı telefonla arayarak ifadeye çağırdı. Fidan, başsavcı vekiline “uygun” zamanda ifadeye gideceğini söyledi. Fidan ile başsavcı vekilinin ifadenin alınacağı gün ve tarihi belirlemek için yeniden görüşecekleri öğrenildi. Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya’nın Fidan ile eski Müsteşar Emre Taner ve Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’i ifadeye çağırmasıyla başlayan süreç, hükümetin MİT yasasında tek maddelik değişiklikle “elemanlarını harcatmama” girişimiyle yeni bir boyut kazandı. Yasa teklifi salı günü Adalet Komisyonu’nda, perşembe günü de TBMM Genel Kurulu’nda görüşelecek. Karar için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 5 günlük süresi bulunuyor. Fidan’ın Köşk’e çıkarak görüştüğü Cumhurbaşkanı’nın yasayı onaylamasına kesin gözüyle bakılıyor. Sarıkaya’nın dosyadan el çektirilmesiyle birlikte yerine görevlendirilen savcıların nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini koruyor. Savcıların soruşturmayı sürdürebilmeleri için Başba kan’dan izin almaları gerekecek. “Hatası da olsa Hakan Bey’i böyle nedenlerle harcamayız. Biz kolay kolay adam yemeyiz” diyerek sahip çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın izin vermeyeceği kesin. Danıştay’a gidebilir Bu durumda ise Başbakan’ın izin vermemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle Danıştay’a başvurulabilecek. Danıştay’ın izin vermesi durumunda istihbaratçıların soruşturulmasının yolu açılmış olacak. Savcılığın olası isteminin Danıştay tarafından reddedilmesi durumunda ise KCK soruşturması istahbaratçılar yönünden kapanmış olacak.Ancak düzenlemenin yasalaşıp yürürlüğe gireceği güne kadar Taner ile Güneş’in de aralarında bulunduğu istihbaratçılar görüldükleri yerde yakalanmaları durumunda Başbakan’ın izni olmaksızın özel yetkili savcının karşısına çıkarılacak. İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın talimat yazısının Ankara Başsavcılığı’na ulaşmasının hemen ardından Görüşen’in, MİT Müsteşarı Fidan’ı telefonla aradığı ve ifadesinin alınması gerektiğini söylediği ortaya çıktı. Görüşen ile Fidan arasındaki bu görüşme gerçekleştiğinde AKP’nin tek maddelik yasa teklifinin henüz Meclis’e verilmediği de bildirildi. ANKARA İstanbul Başsavcılığı, KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın talimatla ifadesinin alınması, eski yöneticiler Emre Taner ile Afet Güneş hakkında da yakalama kararı çıkaran Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya’ya dosyadan el çektirdi. Karar, Sarıkaya’nın başsavcılığın yayımladığı “önemli iş ve işlemleri önceden başsavcıya bildirme” kuralına uymadığı ve gizliliği ihlal ettiği gerekçesine dayandırıldı. Sarıkaya’nın yerine yeni isimler görevlendirildi. Geçen hafta Fidan ile aralarında Taner ile Güneş’in de bulunduğu istihbaratçıları ifadeye çağırmasıyla yaşanan sürecin sorumlusu olarak görülen ve hükümetin eleştiri oklarının hedefi olan KCK soruşturmasını yürüten savcılardan Özel Yetkili Sadrettin Sarıkaya bu soruşturmadan alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttükleri soruşturmaların usulleriyle ilgili bugüne kadar iki iç genelge yayımladı. Bu genelgelerle, “kamuoyunun yakından takip ettiği soruşturmalarda yapılacak önemli iş ve işlemlerin başsavcılığa bildirilmesi” kuralı getirildi. Özel Yetkili Savcı Sarıkaya’nın Fidan ile eski Taner ve Güneş’in de aralarında bulunduğu beş istihbaratçıyı telefonla ifadeye çağırmasına karşın bu konuda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile Özel Yetkili Başsavcı Vekili Fikret Seçen’e haber vermeyerek, bu iç genelgede belirlenmiş kuralı yerine getirmediği ileri sürüldü. Sarıkaya’ya genelgede belirlenmiş kurala uymadığı gerekçesiyle istihbaratçıların dosyasından el çektirdi. Karara, Sarıkaya’nın soruşturmanın gizliliği kuralına uymadığı iddiası da dayanak yapıldı. Sarıkaya’nın şimdilik özel yetkisinin duracağı bildirildi. Bilal Bayraktar’ın devam edeceği KCK soruşturmasında, Sarıkaya’nın yerine savcılar İsmail Işık ve Adem Özcan görevlendirildi. SARIKAYA: BİZ GÖREVİMİZİ YAPTIK Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya soruşturmadan alındı. Sarıkaya, soruşturmadan alındığını televizyondan öğrendiğini belirterek “Biz görevimizi yaptık. Başsavcının takdiri” yorumunu yaptı. Konya’nın Çumra Hâkimliği’nden 2005’de Adalet Müfettişliği’ne atanan Sadrettin Sarıkaya, 2011’de İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na atandı. Sarıkaya daha sonra özel yetkili savcı olarak Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde görevlendirildi. Karar HSYK’nin tasarrufunda değil HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da ifadeye çağrıldığı soruşturma dosyasının, Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya’dan alınmasına ilişkin bir açıklama yaptı. Okur, “HSYK’de soruşturmayı yürüten savcılara ilişkin herhangi bir işlem yok. Cuma akşamına kadar herhangi bir şikâyet dilekçesi de gelmedi. Savcıların soruşturmadan alınma işlemi tamamen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tasarrufudur” dedi. Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen de dün yaptığı açıklamada soruşturmanın özel yetkili cumhuriyet savcıları Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya tarafından yürütüldüğünü hatırlatarak, dosyanın Sarıkaya’dan alındığını söyledi. Seçen, soruşturmanın Bilal Bayraktar ile özel yetkili cumhuriyet savcıları İsmail Işık ve Adem Özcan tarafından yürütüleceğini kaydetti. MİT Müsteşarı ve istihbaratçıların ifadeye çağrıldığı bilgisi ilk gündeme geldiği 7 Şubat Salı akşamı İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı ile Seçen istihbaratçıların ifadaye çağrıldığı bilgisini yalanlayarak, “böyle bir karar yok” açıklaması yapmışlardı. Ancak ertesi gün istihbaratçıların ifadeye telefonla çağrıldığını doğrulamak zorunda kaldılar. Hakan Fidan Ankara Emniyet Müdürü’nün Başbakanlık’a gitmesi dikkat çekti Emniyet’e direktif mi verildi? FIRAT KOZOK ANKARA MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesinin talimatla alınması, eski yöneticiler Emre Taner ile Afet Güneş hakkında da yakalama kararı çıkarılmasının ardından, Ankara’da kapalı kapılar ardından “kurtarma formülleri” arayışına girişildi. İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın yakalama kararının iletildiği ve istihbaratçıları “görüldükleri yerde” yakalamakla sorumlu olan güvenlik görevlilerinin başındaki Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya da Fidan gibi Başbakanlık’ta yapılan toplantılara katıldı. Fidan, önceki gün saat 11.50 sıralarında Başbakanlık Merkez Bina’ya geldi. Fidan, burada Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile cuma namazını birlikte kıldı. İkili daha sonra Atalay’ın makam odasına geçerek bir süre görüşüp, yaşanan süreci değerlendirdi. Fidan daha sonra Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile bir araya geldi. Bu toplantıya da Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kenan Özdemir, MİT Hukuk Müşaviri ve Başbakanlık hukukçuları katıldı. Akşama doğru AKP Isparta Milletvekili Recep Özel tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan ve özel yetkili savcılarca yapılacak işlemler için Başbakanlık izni koşulu ge tiren yasa teklifiyle ilgili son rötuşların bu toplantıda yapıldığı ileri sürüldü. Bu kritik toplantıdan sonra İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve ardından da Ankara Emniyet Müdürü Çatalkaya’nın Başbakanlık Merkez Bina’ya saat 15.20 sıralarında geldikleri öğrenildi. Çatalkaya da Müsteşar Efkan Ala ile görüştü. Başbakanlık kulislerinde Çatalkaya’ya, haklarında yakalama emri çıkartılan MİT’çiler hakkında bir orta yol bulunması direktifinin verildiği konuşuluyor. Bu görüşmelerin ardından MİT yöneticilerinin Ankara Emniyeti tarafından yakalanıp yakalanmayacakları da merak konusu. HÜSEYİN ERSÖZ: YASA DEMİRTAŞ: MEKTUP BDP FİDAN’I KURTARMAZ BİNASINDAN ÇIKMADI İstanbul Haber Servisi Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan çok sayıda sanığın avukatı Hüseyin Ersöz, MİT Yasası’nın 26. maddesinde yapılacak değişikliğin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında CMK 250. madde ile yetkili cumhuriyet savcılarının soruşturma yürütmesini engellemeyeceğini savundu. Ersöz “Hatta ‘kişiye özel yasa olmaz’ prensibinden yola çıkarak yeni düzenlemenin belki de Anayasa Mahkemesi’ne taşınması dahi söz konusu olabilecek” dedi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250/3. fıkrasında, Fidan’ı kapsayacak bir istisnai düzenleme bulunmadığından, hakkında bir soruşturma yürütülmesi için de engel olmadığının altını çizen Ersöz, “Kanun değişikliğinden önce usule uygun olarak yapılmış olan işlemlerin geçerli olacağına” dikkat çekti. HAKKÂRİ (Cumhuriyet) BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, MİT Müşteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT’çinin ifadeye çağrılmasına neden olduğu belirtilen, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’ndan çıktığı iddiasını yalanladı. MİT’e yapılan operasyonun Suriye’ye yönelik bir müdahalenin ön hazırlığı olduğunu belirten Demirtaş, “Bu devlet ile AKP arasında bir çatışma değil. AKP’nin içinde yaşanan çatışmalardır” dedi. Hakkâri’de bir basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, MİT Yasası’nda yapılmak istenen değişikliğe karşı çıkarak Demirtaş, “Ortaya çıkan bir kriz nedeniyle kişiye özel bir düzenleme de doğru değildir. Özel yetkiler mahkemelerin ve savcıların elinden alınmalıdır” dedi. Görevden alınan polisler Ankara’ya İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevinden alınan Yurt Atayün ve İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan, Emniyet Genel Müdürlüğünde daire başkanlıkları emrine atandı. Polis müdürlerinden Atayün’ün Emniyet Genel Müdürlüğü Emniyet Komuta Kontrol Merkezi Daire Başkanlığı, Demirhan’ın da İstihbarat Daire Başkanlığı emrine atandığı belirtildi. Bu arada, yaklaşık bir yıl önce görevden alınan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer’in de Ankara Polis Akademisi’ne atandığı öğrenildi. Bu isimler KCK operasyonlarını yürütüyordu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle