18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Pıhtı öldürebilir 9 Mucize ilaçlar ve Türkiye gerçekleri Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Artık televizyonlarda ve gazetelerde bazı mucize ilaçlar serbestçe pazarlanıyor. Bu da ileri demokrasinin bir gösterisi olmalı. “Bütün organ hastalıkları o organın kanlanma yetersizliğinden ileri gelir. Damar sertliği sadece felçlere değil daha pek çok hastalığa yol açıyor. Bu damar hastalıkları için ilaçlar kullanılıyor. Bypass ameliyatları yapılıyor, stent takılıyor. Ama bütün bunlar çok yetersiz, sadece bir damar bölgesine ait bu onarım. Yarın yeniden tıkanacak o damar. Asıl olan tüm damarları açmaktır. Biz bunu yıllardır çalışarak hazırladığımız ilaçlarla başarıyoruz. Tam tıkalı damarı açıyoruz. Yüzde 95 tıkalı olduğu incelemelerle saptanmış damardaki bu daralmayı yüzde 10’a indiriyoruz. Bunu da yeniden radyolojik incelemelerle gösterdik. Çocukları olmayan bir ailede kusur erkekte idi. Onu da tedavi ettim. Var olan azospermi düzeldi. Yine benim ürettiğim ilaçlarla kanserlerde belirgin küçülme oluyor. Multiple Skleroz düzelme gösteriyor. Bir KOAH hastası bu tedavilerden sonra çıkıp maç yaptı. Bu tedavilerle şeker hastalarında yepyeni pankreas oluşuyor. Bu tedavilerden 5000 yıl önce literatürde söz edildi. Hindistan’da bu ilaçlar kullanıldı. Hatta Evliya Çelebi de bunlardan bahsetti. Biz moleküler düzeyde damarları açıyoruz. Bu ilaçların sürekli kullanılması gerekiyor. Allah fayları yarattı. Biz insandaki fayları buluyoruz ve yok ediyoruz. Bunlar tıp literatüründe yok, bizim buluşlarımız bunlar.” Şunu eklemek isterim. Dr. Eraslan bu alanda yalnız değil. Onunla rekabet eden, zaman zaman sözünü ettiğim ve çeşitli kanallarda görünen unvanlı pazarlamacılar da var. Türkiye halkına her birini tanıtmak gerekiyor. Yolculuktaki Sanal ortam yerine İstanbul Haber Servisi Uzman psikolog Emin Dönmez, sıklıkla internette vakit geçiren çocukların kendilerini sağlıklı bir şekilde ifade edemediklerinin, sosyal ortamlarda çabuk sıkıldıklarının ve agresif davranışlarda bulunduklarının gözlendiğini belirterek “Çocuklarınızı sanal ortam yerine doğal ortama, spora, sosyal faaliyetlere yönlendirin. Ev içinde veya başka alanlarda yapacağınız faaliyetlerde çocuğunuzun fikrini alın, yeni arkadaşlık kurmasına yardımcı olun. Birçok önlemi almanıza karşın bu durumu engelleyemiyorsanız, profesyonel yardım alın” dedi. Dönmez, bazı annebabaların, sokağa çıkmasını istemedikleri çocuklarını sosyal ilişkiden mahrum bırakarak bilgisayara ve yalnızlığa ittiğini belirtti. Çocuğa internet kullanımı ile ilgili bilgi verilmediyse çocuğun interneti kötüye kullanma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çeken Dönmez, öncelikle çocuklarla internetin hangi amaçlarla kullanılacağı hakkında konuşulması, o bilincin verilmesi, bu konuda anne ve babaların çocuklarına iyi birer model olması gerektiğini söyledi. gizli tehlike İstanbul Haber Servisi Uzun süreli uçak, otobüs, otomobil seyahati yapanlar, internet başında vakit geçirenler ile yatarak tedavi olan hastalar, cerrahi operasyon geçirenler “Pıhtı Atması (venöz tromboemboliVTE)” ile karşı karşıya kalabiliyor. Uzmanlar, toplardamarda pıhtı oluştuğunda, kan akımının kısmen ya da tamamen bloke olduğunu, bu bölgede ağrı, kızarıklık ve şişlik meydana geldiğini söyledi. Tüm yaş gruplarında görünebilen ve dünyada ölüm nedenleri arasında 3. sırada yer alan pıhtı atmasından korunmanın, hastalık ortaya çıktıktan sonra tedavi edilmesinden çok daha kolay olduğunu ifade eden uzmanlar, şu önerilerde bulundu: ? Uzun süre hareketsiz kalınacaksa baldır kaslarının çalıştırılması ? Mümkün olan yerlerde, aralıklarla kalkılıp biraz dolaşılması ? Yatarak istirahatlerde pıhtı oluşumunu engellemek için hareket edilmesi ? Kilo verilmesi ? Sigaranın bırakılması gerekmektedir. doğal ortama Aldatılma korkusu estetiğe itiyor İstanbul Haber Servisi Estetik ve plastik cerrahi uzmanları “Aldatılma korkusu, boşanma sonrası depresyon ve yenilenme isteği, doğum sonrası depresyon, yaşanan kötü ilişkiler estetik operasyonların artmasında etkili” dedi. Estetik ve Plastik Cerrahı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu estetik ameliyat talebinin arttığını vurgulayarak “Çünkü yıllar geçtikçe yüz ve vücutta oluşan değişimler kişilerin psikolojilerini olumsuz yönde etkiliyor. Özgüvenlerini kaybeden kişiler eşleri veya beraber oldukları kişi tarafından beğenilmeyeceklerini düşünerek aldatılma korkusu yaşıyor” diye konuştu. Prof. Dr. Kışlaoğlu, kadınların genelde daha çarpıcı ve çekici görünmek istedikleri için burun estetiği, meme estetiği, liposuction (yağ aldırma), dekolte bölgesine uygulanan estetikler, karın germe ve botox işlemlerini tercih ettiklerini, erkeklerin de genelde saç ekimi ve burun estetiği yaptırdığını kaydetti. ABD’de çalışan bilim insanı Doç. Dr. İlke Sipahi, toplumun üçte birinin kan basıncı değerlerinin prehipertansiyona işaret ettiğine dikkat çekiyor Tansiyonu yüksek bir araştırma SİBEL BAHÇETEPE TV kanalları ve basın Dr. Mustafa Eraslan’ın sunduğu bu heyecan verici program benim izleyebildiğim 10 kadar TV kanalında yayımlanıyor ve sık sık yineleniyor. Gazeteler de bu muhteşem buluşlara ilgisiz kalmıyorlar. Orada da mucize ilacın reklamını yapıyorlar. İlaç değil bitkisel gıda diyerek kamuflaj yapılıyorsa da iddia o ki bunlar hemen çeşitli hastalıklara iyi geliyor. Programa katılan ve bu mucize ilaçları kullanan hastalar minnettarlıklarını bildiriyorlar. Şurası son derece ilginç, aynı gazetenin aynı sayfasında bir taraftan bu bitkisel ilaç reklamı yapılırken, sayfanın üstünde bir uzman, “sakın şeker hastalığının çaresini bitkilerde aramayın” uyarısı yapıyor. Yine ne kadar ilginçtir bu doktor TV’lere ve gazetelere büyük paralar (milyonlar) ödeyerek yapıyor bu programları. Onlar da bu özveriden yararlanarak masraflarını karşılıyorlar. Hem halka tedavi sunuluyor hem de medyaya destek. Ağır bir baskı altındaki medyanın içine düştüğü şu duruma bakar mısınız? Sevgili okuyucular bu satırlarımla, çok hazin Türkiye gerçeklerinden birine daha dikkatinizi çekebiliyor muyum? Bu programda danışma ve ilaç siparişi için telefon numaraları veriliyor. Ben onlardan birini aradım ve bazı şikâyetler söyledim “Amca hemen adresini ver 375 lira karşılığında bir aylık ilacı gönderelim ama bunları her ay tekrarlayacaksın” dediler. Teşhise gerek yok, çünkü nasıl olsa bu mucize ilaçlar her şeye iyi geliyor. Ama doktorla bir araya gelme şansınız yok. Uzaktan yapıyor tedavileri. Şimdi acaba Nobel’e layık bu buluşlar neden Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerimiz, tıp fakülteleri tarafından ilgi görmüyor, Tabip odaları bu muhteşem keşifle neden ilgilenmiyor diye sormaz mısınız? Mustafa Eraslan ülkede ve dünyada layık olduğu ilgi ve takdiri görmeli. Bence kuşkusuz benim aldatılmaya karşı muafiyet kazanmış sevgili halkımdan bu ilgiyi görüyor. Yoksa milyonları nasıl ödeyecek? Ama onun beklentisi devletin onu itibarlandırması ve ödüllendirmesidir. ABD’nin Cleveland kentindeki Case Western Reserve Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Kardiyolog Doç. Dr. İlke Sipahi ve ekibinin yaptığı araştırmaya göre, yüksek tansiyon hastası adayı yani “prehipertansiyon” hastalarının ilaç kullanmalarının, felç geçirme riskini azalttığını ortaya çıkardı. Sipahi, “Ancak, bu demek değildir ki risk azalsın diye tüm prehipertansiyonluların ilaç alması gerekir. İnme riskinin diğer nedenlerle artmış olduğu prehipertansiyon hastalarında, örneğin yaşlılarda, şeker hastalarında, kolesterolü yüksek olanlarda ve sigara içenlerde tansiyon ilacı faydalı olabilir” dedi. Araştırma Amerikan Kalp Birliği’nin resmi dergisi “Stroke: Journal of the American Heart Associatio”da yayımlandı. Doç. Dr. İlke Sipahi, araştırmayı 70 bine yakın kişi üzerinde yaptıklarını söyledi. “Prehipertansiyon, kan basıncı seviyesinin ideal büyük tansiyon değeri olan 120’yi biraz aş mış, yani 120 ile 139 arası olması anlamına geliyor. Hastanın ‘sınırda yüksek’ bir büyük tansiyonu olduğunda da, inme, kalp krizi gibi problemlerin riski de artıyor” diyen Sipahi şöyle konuştu: “Hastaların yaklaşık yarısına bir tansiyon ilacı; diğer yarısına ise ilaç şeklinde ama ilaç etkisi olmayan tablet verilmişti. Bulgularımız ilacı alan prehipertansiyon hastalalarında inme (felç) sıklığının yüzde 22 oranında azaldığını gösterdi. Prehipertansiyon son derece sık görülen bir durum. Toplumun neredeyse 3’te birinin tansiyon seviyesi prehipertansiyona tekabül ediyor. Bu kadar geniş toplum kesimlerinin inme riskinin azaltılması için ilaç kullanılmasının çok yüksek bir maddi bedeli vardır. Bir de tabii ilaçlara bağlı yan etkiler de söz konusu olabiliyor. İnmenin engellenmesinde, tansiyon ilaçları, kolesterol ilaçlarına göre çok daha etkili ve maliyet/yarar oranı daha uygun.” [email protected] Kulağınıza gözünüz DÜZİÇİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Satılmasına karar verilen Gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1) TAPU KAYDI: Osmaniye İli, Düziçi İlçesi, Hacılar Mah. Köyiçi Mevkii 1546 no.lu Parselde, cinsi tapu kaydında Bir Kargir Ev ve Arsa olarak belirtilen parsel yüzölçümü 6000,00 m2, borçlu hissesi 1/6 olan taşınmaz. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Dosyamızda mevcut imar durumuna göre Belediye imar planı dışında olup, belediye arşivlerinde Yapı Ruhsatına ve Yapı kullanım iznine rastlanmamıştır. 3) TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Düziçi ilçesi Hacılar Mah. 1546 no.lu parsel üzerinde 2 adet bir katlı binaya rastlanılmış olup, Tapu krokisinde binanın 1 tanesinin işlenmiş olup diğer yeni yapılan bina görünmemektedir. 1. bina şehir merkezine uzaktır. 11.00 x 8.00 = 88 m2 alan üzerine yığma tarzda yapılmış oldukça eski kullanılamaz durumda harabe bir binadır. Ekonomik değeri yoktur. Bina yaklaşık 50 yıl önce yapılmıştır. Binanın Zübeyde Koşak’a ait olduğu beyan edilmiştir. Binanın ekonomik değeri yoktur. 2. bina 7.50 x 10.50 = 78,75 m2 alan üzerine betonarme olarak yapılmıştır. 2 oda, 1 mutfak, 1 banyo, 1 WC’den ibaret binanın kapıları PVC, pencereleri ahşaptır. Duvarları sıvalı ve boyalı, tabanı kalebodur kaplamadır. Bina yaklaşık 5 yıl önce yapılmıştır. Binada elektrik ve içme suyu tesisatı vardır. Bina Mehmet Özcan tarafından kullanılmaktadır. Tapudaki hisse miktarı 1/6’dır. İşbu parseldeki ağaçların türü, yaşı, gelişme ve bakım durumları, meyve ağacı olup olmaması, verim çağında bulunup bulunmaması gibi hususlar göz önüne alınarak değerlendirilmiştir. Meyvesiz ağaçlar dere yamacında olup kendiliğinden bitmiş ve kendi haline bırakılmıştır. Meyveli ağaçlar arsa içerisine ve kenarına dikilmiş herhangi bir bakım yapılmamıştır. 1 ad. Ayva 3 yaşında, 3 ad. Erik 3 yaşında, 3 ad. Armut 3 yaşında, 8 ad. Dut 10 yaşında, 2 ad. Dut 20 yaşında, 1 ad. Dut 25 yaşında, 6 ad. Çınar 10 yaşında, 25 ad. Çınar 20 yaşında, 3 ad. Çınar 30 yaşında, 2 ad. Meşe 25 yaşında, 1 ad. Meşe 50 yaşında, 23 ad. Akasya 3 yaşında, 27 ad. Akasya 10 yaşında, 3 ad. Akasya 20 yaşında, 2 ad. Asma 20 yaşında. 4) TAŞINMAZIN DEĞERİ: Satışa çıkartılan taşınmazın değeri, taşınmazın mahallesi, mahalle içindeki konumu, vasfı, yıpranma payı, Bayındırlık ve piyasa rayiçleri dikkate alınarak bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. ARSADAKİ AĞAÇLARIN DEĞERİ: 3.391,00.TL BİNANIN DEĞERİ: 23.625,00.TL ARSANIN DEĞERİ: 60.000,00.TL TAŞINMAZIN TOPLAM DEĞERİ: 87.016,00.TL Borçlu Mehmet ÖZCAN’ın 1/6 hissesine isabet eden miktar: 14.502,66.TL’dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 05/03/2012 günü saat 14.30’dan 14.40’a kadar DÜZİÇİ ADLİYE SARAYI ÖNÜNDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmaz 15.03.2012 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhan alacaklıların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, resmi ihale pulu, tapu alım harcı ve masrafları ile tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye harcı tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz masrafa dair iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde, Dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklarını tapu sicili sabit olmadıkça paylaşmada hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve’diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak ve bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi; için Dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, satış ilanları ilgililerin adreslerine gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması veya adresleri bilinmeyenler içinde işbu satış ilanının tebliğ yerine kaim olacağı ilan olunur. Başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/1232 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc.İf.K. 126) (*) İIgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 5817) Dosya Numarası: 2009/1232 VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI TÜRKİŞ eski Genel Eğitim Sekreteri Sağlıkİş Sendikası eski Genel Başkanı Türk sendikacılık hareketinin unutulmaz ismi gibi bakın İstanbul Haber Servisi Kulak, burun, boğaz uzmanı Prof. Dr. Orhan Gedikli, çok yüksek oranda bir sese ani olarak maruz kalmanın, ani işitme kayıplarına neden olabileceğini belirtti. Gedikli “Özellikle gençler arabada, otobüslerde cep telefonlarına kulaklığı takıp son ses açmış vaziyette uzun süre müzik dinliyor. Buna bağlı olarak gürültüye bağlı işitme kayıpları oluşmaktadır” dedi. Ani oluşan işitme kayıplarında 24 saat içinde müdahalenin yüzde 50’ye yakın bir geri dönüş şansı yarattığını söyleyen Gedikli “Müdahale 24 saati geçerse kaybın geri gelme şansı yüzde 10’a, 15’e kadar geriler. Aradan bir hafta geçtikten sonra geri gelme şansı yüzde 1 bile değil” dedi. MUSTAFA BAŞOĞLU 31 Ocak 2012 günü vefat etmiştir. Merhumun cenazesi bugün (1 Şubat 2012 Çarşamba günü) Hacı Bayram Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Tacettin Dergahı’nda toprağa verilecektir. Yaşamını işçi hak ve özgürlükleri mücadelesine adayan, Türk sendikal hareketine 50 yılını veren değerli başkanımız Mustafa Başoğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve TÜRKİŞ topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİŞ bağışta bulunmaları rica olunur. C MY B Çiçek göndermek isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı’na C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle