23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Y Y B Y Y Y Y B Y Y 14 12 12 14 16 16 15 12 14 14 HABERLER TÜRKİYE Trabzon Y Giresun Y Ankara B Eskişehir B Konya B Sivas K Antalya PB 12 12 7 8 7 4 17 Adana Mersin Erzurum Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y Y B Y B Y Y Y 17 18 8 10 14 10 13 6 6 5 Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra B AmsterdamB Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih K Berlin K 8 2 2 4 4 2 4 4 0 0 DIŞ MERKEZLER Budapeşte K 3 Madrid PB 11 Viyana PB 5 Belgrad Y 4 Sofya Y 5 Roma Y 14 Atina Y 19 Zürih K 4 Moskova B 4 Aşkabat B 21 Taşkent B 15 Baku PB 15 Bişkek B 14 Tiflis B 14 Kahire Y 20 Şam PB 16 Tahran B 10 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada iki ülke arasındaki dostluğu incitmemeye özen gösterdi. Baş ağrısı yaratacak söylemlerde bulunmadı. Basınımızdaki haberyorumlara bakılırsa Putin; Suriye konusunda neredeyse RTE’nin en kısa sürede yıkacağını sandığı, ne ki bir yıla yakındır hâlâ devletin başındaki Esad’la ilgili görüşlerine hak vermiş. RTE’ye, iyi söylüyorsun, güzel söylüyorsun ama demeye gelen bir cümle ve bir soru kullanmış: “Ancak kalmakta ısrarcı. Esad’ı gitmeye kim ikna edecek?” Medyamıza sızdırılan haberlerde RTE’nin yanıtı yok ama dolaylı biçimde soru yanıtlanmaya çalışılıyor. Suriye’nin geleceğini ilgilendiren “yeni” yöntemler masaya yatırılmış. İki ülke bu yöntemler üzerinde çalışacaklarmış... Sonra? Çalışmalar bitince dışişleri bakanları bir araya gelecekler ve… nasıl gideceği bilinmeyen Esad, bir olasılığa göre hâlâ yerinde durduğu sırada; Rusya ve Türkiye; Suriye halkının geleceği ile ilgili planı açıklayacaklarmış! ??? Özetlersek: Bütün bunlardan sonra, her şeyden önce Suriye halkının taleplerini dikkate alacak şekilde Esad’sız geçiş sürecinin başlaması mümkün olabilecek(miş)! Bu haberler, Suriye konusunun komisyona havale edildiğini gösteriyor. Bir bakıma Rus diplomasisi bizimkini bir güzel uyutuyor. Putin ne Rusya’nın görüşlerinden (Suriye’den) vazgeçiyor. Ne de Türkiye’yi rahatsız edecek bir davranış gösteriyor. Bu arada, NATO ülkelerinin Türkiye’ye Suriye’den saldırı olasılığı görmedikleri, bu nedenle Ankara’nın istediği 10 Patriot bataryasını “acil ihtiyacınız yok” gerekçesiyle çok gördükleri, neredeyse Türkiye’nin hatırı kırılmasın diye gönderilecek batarya sayısını bir veya ikiye indirmeye çalıştıkları bir sırada… ??? Putin de, Suriye’de füze olmadığını, fakat Türkiye’nin füzelere karşı sınırda yeni bir kışkırtmaya vesile olacak Patriotları yerleştirmeye giriştiğini söylüyor. Neyin göstergesi bu haberler? Suriye politikasının diplomatik alanda olduğu gibi askeri yönüyle de iflas ettiğinin kanıtı! Bir iki gazetede bir iki yorum… Bir iki TV’de bir iki yorum… Putin ziyaretinin gerçek yüzünü açıklamaya, anlatmaya çalışacak ve fakat: TV’lerin pek çoğunda köşe başlarını ele geçiren yandaş ve yalakalar, böyyük mü böyyük devlet adamı bildikleri RTE’nin, Putin’i Suriye politikasından vazgeçmeye ikna ederek, dış politikada yeni bir zafer kazandığını yazarlar, söylerlerse… neden şaşıralım?.. ??? Zira devir; RTE’nin kamuoyuna ters düşen ne kadar söylemi, yaptırımı, iç ve dış politikası varsa, her birini savunanların, alkışlayanların devri. Demokrasimizin yalaka devri! Hemen her gün demokratik kurallardan ha koptuk ha kopacağız diye yüreğimiz pır pır ediyor. Teröristlerle yol ortasında kucaklaşıp öpüşen BDP’li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılacağını RTE ilan ettikten sonra AKP grubunda Kürt vekiller arasında bir kaynaşmadır gidiyor. Basında da dokunulmasın diyen yazıyorum hayli çok. Mademki özgürlükleri savunuyoruz, mademki RTE’nin ileri demokrasisinde yaşıyoruz öyleyse: Vekillerin sokak ortasında teröristlerle iddiaya göre önceden planlanmış kucaklaşma öpüşme olayları dokunulmazlıklarının kaldırılmasına gerekçe olmuyorsa; bundan gayrı vekillere, teröristlerle sokakta, diledikleri yerde kucaklaşıp öpüşmelerini dokunulmaz yeni bir hak olarak tanımak gerekmiyor mu? Zaten BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması durumunda “Türkiye demokrasisinin kaybedeceğini” savunan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ilan etti: “Bu karar Türkiye’nin kaderini belirleyecektir” dedi. Bütün bunlar; dokunulmazlıklar üzerine yazılanlar, söylenenler; demokrasimizin gece gündüz ne kadar ince bir yolda yürüdüğünü kanıtlıyor. Dokunsan kopacak sanki!.. ğı dileme” talebinin reddedilmeBasın Konseyi’nin iki haftada bir yaptısini örnek göstererek “Güvenliği ğı Yüksek Kurul toplantısını önceki gün hesaplamışlar ama insanı hesapolağan olmayan bir mekânda, Silivri Celamamışlar” değerlendirmesini zaevi’nin 2 No’lu açık görüş salonunda yaptı. gerçekleştirdik. Orhan Birgit başkanlıÜçüncü olarak aramıza katığındaki heyette, Yüksek Kurul üyeleri lan Tuncay Özkan da Yalçın ile arasında yer alan Yassıada mahkemeleBalbay gibi “tecrit” koşullarınrinde avukatlık yapan eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, meslek büdan şikâyetçi. “Hepimiz yalnızyüklerimiz Doğan Heper, Tufan laştırıldık. Ergenekonculara akTürenç, Pınar Türenç, Yalçın Büyüktivite imkânı verilmiyor” dedikdağlı, Oktay Duran ve Üstün Ünügür ten sonra ekledi: ile Koç Üniversitesi’nden Yard. Doç. “Zaten örgütün silahlı yönetiMurat Önok, Basın Konseyi’nin eski ve cisi olmakla, suikastlar düzenleyeni genel sekreterleri Oktay Huduti ve mekle, finansal bağlantıları sağdavasında 65 kişi tutuklu yargılanıyor. TuKaan Karcılıoğlu yer aldı. lamakla suçlananların hepsi dışarıda. Ama tukluluğu 5 yılı geçenler var. Milletvekili seSilivri’nin önü 29 Ekim gibi olmalı biz içerideyiz” çilmesine rağmen 1371 gündür tutuklu Toplantımızın ‘yarım saat arayla’ değişen Danıştay saldırısı davası hükümlüsü olan yazarımız Mustafa Balbay dava süreünlü konukları vardı. Meslektaşlarımız SoOsman Yıldırım’ın Ergenekon davasında cinin talimatla hızlandırıldığına inandığını ner Yalçın, Mustafa Balbay, Tuncay Özhem “sanık”, hem “tanık” hem de ve “gizli belirterek “Akordeon gibi bir yavaşlatıp bir kan, Deniz Yıldırım ve Turhan Özlü sıray hızlandırıyorlar. Şubatta MİT müsteşarının tanık” olduğunun ortaya çıktığını anımsala aramıza katıldı. İki infaz görevlisi de sütan Özkan, “Burada adalet yok. Varsa bile, sorgulanmasına yönelik hamleden önce rekli salonda yer aldı. Odatv davasından iki hızlanmıştı. O dönem yaşanan tartışmalar bize değil katillerin katilliğini silmek için yıldır tutuklu Yalçın’ın ilk sözü şu oldu: “He sonrasında 20 iddianameyi birbirine bağlavar” dedi. Soner Yalçın söyleyince fark etpimiz 13 Aralık’ı bekliyoruz. Bu davalar artık yarak yavaşlattılar. Dava dosyası 5 terabaytik ilk kez. Her girenin gözleri bozuluyor bireysel mesele olmaktan çıktı. Artık tüm içeride. Yalçın’ın 3 derece artmış içeride. ta ulaştı. Yani 120 milyon sayfa. Yıllar sürer Türkiye’nin meselesi.” Eski Aydınlık Yayın Yönetmeni Deniz Yılderken bir anda bir şeyler oldu ve karar Ergenekon davasında savcının mütalaadırım’ın da artık 2.5 astiğmatı var. Nedeni aşamasına geçiliverdi” dedi. sını açıklayacağı tarihte duruşma salonu ve O da Yalçın gibi 13 Aralık’ın önemini vur “Gözlerin sürekli ufka değil, 5 metreyi cezaevi yerleşkesine 29 Ekim ve 10 Kasım’ı guladı: “29 Ekim ve 10 Kasım’daki ruh Siliv geçmeyen hücre duvarlarına bakmak zoaratmayacak bir kalabalık bekliyor. runda kalması...” ri’yi de etkileyecektir.” CHP’nin etkin rol almasının katılımı artıraYıldırım bir yıl önce cezaevindeki üçünCezaevi koşulları konusunda, oğlunu cağı inancında. cü yılını doldurdu. Önce İrtica ile Mücadekaybeden Prof. Fatih Hilmioğlu’na “cezaTutukluluk halinin sürmesine isyan eden evi personelinin yanında 5 dakika başsağlı le Eylem Planı davası, ardından Andıç daYalçın, “Silah yok, bomba yok. Yavası, şimdi de Ergenekon dazan çizen adamım. TÜBİTAK da vasına bağlanmış durumda. CİNDORUK: ADİL OLMAYAN İNFAZ dahil kaç raporla tespit edildi ki bilYayımladıkları görüşme kayıtgisayarımdaki dosyalar virüsle gelları hakkında dava açmayan miş. Beni içeride tutma ısrarı niye? Başbakanlık, görüşmelerin Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Silivri yargılamala141 ve 142’yi mumla arar hale gelErdoğan’a ait olduğunu da rındaki çarpıklıkları “Silivri’ye dışarıdan hiçbir şey alınmıdik. O zaman neden yattığını bilirdi teyit etmiş üstelik. Buna rağyor. AİHM kararları bile” diye eleştirirken Cindoruk da, insan. Partisi, örgütü vardı. Ben men, o ve 15 aydır tutuklu davaların Yassıada yargılamaları ile ortak yönünü şöyle şimdi ‘örgütüm yok’ demeye utanıbulunan son görüştüğümüz aktardı: “Yassıada’da da olduğu gibi burada da sizlerin yorum” diyor. isim olan Ulusal Kanal Genel içeride tutulmasını isteyen siyasi iktidardır. Silivri’de yaCezaevi koşullarını da konuştuk. Yayın Yönetmeni Turhan Özşanan olay artık uzun tutukluluktan çıkmış. Adil olmayan “İnsani özellikleri hayata geçirecek lü, 3. yargı paketinde çıkan infaz haline dönüşmüş.” Cindoruk milletvekillerinin bir hiçbir şey yok” dedi ve saydı: “Kü“erteleme” imkânından da yayılı aşkın süredir tutuklu bulunmasını da eleştirerek Baltüphaneye gidemiyoruz. Diğer turarlandırılmadılar. bay’a “Milletvekillerinin tarihte lehte örnekler bulunmasıtuklu ve hükümlülerle haftalık 10 Özlü’nün “Suçumuz sadece na rağmen buradan çıkamaması, bugünkü Meclis ve saat ortak yaşam hakkımızdan yagazetecilik yapmak” sözleri onun başkanının ayıbıdır. Ben başkan olsam ne yapmış rarlandırılmıyoruz.” kulağımızda yankılanarak ayetmiş onları buradan çıkarmıştım” dedi. Toplam 284 sanıklı Ergenekon rıldık Silivri’den. ANAYASA MAHKEMESİ Silivri’den Ortak Mesaj: ‘13 Aralık’ta Bekliyoruz’ Haberal’dan üç gerekçe İLHAN TAŞCI ANKARA Ergenekon davası kapsamında 4 yıldır tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal, anayasal üç hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Haberal kaçma, delilleri karartma şüphesi altında olmadığına işaret ederek hem bir hekim hem de milletvekili olarak tutukluluğu nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nce uğradığı hak ihlalinin tespit edilip mağduriyetinin giderilmesini istedi. Haberal, avukatı Dilek Helvacı aracılığıyla 30 Kasım’da bireysel başvuru dilekçesini Anayasa Mahkemesi’ne ulaştırdı. Başvuru dilekçesinde, suçluluğu hakkında kuvvetli şüphe ve tutuklama nedenleri bulunmadığı halde özgürlüğünden yoksun bırakılması nedeniyle anayasanın 19. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen ‘ilkenin’ ihlal edildiği vurgulandı. Uzun süre tutuklu kalması ve makul süre içerisinde serbest bırakma hakkının elinden alınmış olması nedeniyle anayasada düzenlenen hükme aykırı davranıldığını vurguladı. Prof. Dr. Haberal’ın bireysel başvuru dilekçesinde üçüncü gerekçe olarak da tutukluluğa itirazı etkili bir şekilde inceleme yetkisine sahip çekişmeli bir yargı merciine başvuru yolu bulunmaması nedeniyle anayasa hükmünün ihlal edildiğine işaret etti. Avukat Dilek Helvacı, “Sayın Haberal bugüne kadar hep Türkiye’de hukuku aradı. Partisinin ilke kararı üzerine AİHM’ye gitmişti, henüz karar çıkmadı. Bireysel başvuru yolu açılınca kendi ülkesinde adaleti arama, bulma arayışı var. Bu nedenle bireysel başvuru kararı verdi” değerlendirmesini yaptı. Enerji Bakanı Yıldız, Erbil’deki konferans için Bağdat yönetiminden izin çıkmayınca Kayseri’ye indi CHP’Lİ TOPRAK Havada kriz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, petrol ve gaz konferansına katılmak üzere Başbakanlığa ait uçakla yapacağı Erbil ziyareti, Bağdat yönetiminin son dakika engeline takıldı. Irak, uçuş izni vermeyince Bakan, Erbil yerine seçim bölgesi Kayseri’ye inmek zorunda kaldı. Bakan programını iptal etti. Edinilen bilgilere göre Yıldız’ın Erbil ziyareti için Dışişleri Bakanlığı, sivil havacılık kurallarının öngördüğü şekilde bir gün önce Erbil için uçuş izni aldı. Başbakan Nuri el Maliki, Yıldız’ın Erbil’e gitmesine önce onay verdi. Ancak bu durum Irak’ın Enerjiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani’yi rahatsız etti. Şehristani’nin devreye girmesi üzerine dün sabah saatlerinde Irak sivil havacılık makamları, Başbakanlığın bir genelgeyle yayımladığı talimat uyarınca, Irak’ın kuzeyindeki uluslararası havaalanlarına VIP ve Charter uçuşlarına ilişkin daha önce verilmiş izinlerin iptal edildiğini duyurdu. Bu bilginin Dışişleri Bakanlığı’na ulaşması üzerine devreye Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Yunus Demirer girdi ve bir notayla Yıldız’ın uçağına uçuş izni verilmesini istedi. Ancak Bağdat yönetimi bu talebi de geri çevirdi. Havaalanlarının sadece VIP ve Charter uçuşlarına kapatılmış olması, Irak hükümetinin Türkiye’yi hedef aldığını gösterdi. Demirer, uçakta Yıldız’a eşlik etmekte olan Dışişleri Bakanlığı yetkilisine ulaşarak “İzin çıkmadan uçak kalkarsa yarı yoldan geri dönmek durumunda kalabilirsiniz” mesajı gönderdi. Ancak uçak 12.30’da İstanbul Atatürk Havaalanı’ndan havalandı. Israrlı çabalardan sonuç alınamayınca uçak Kayseri’ye inmek zorunda kaldı. Uzun süre çözüm sağlanamayınca Bakan Yıldız saat 16.45’te başlayacak Erbil programını iptal etti. Yaşanan süreç hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da anında bilgilendirildi. Yıldız, ilk değerlendirmeyi GAP uça Vehamet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın uçağının Erbil’e inişine izin vermeyen Irak yönetimine tepki gösterirken “Bu durum AKP’nin izlediği dış politikanın yarattığı bir vahamettir. Bu dış politika siyaseti ülkemizin itibarını ortadan kaldırmaktadır” dedi. Toprak, yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bir bakanına yönelik bu davranışın kabul etmediklerini ve “kınadıklarını” belirterek ancak bu durumun AKP’nin izlediği dış politikanın bir sonucu olduğuna işaret etti. Bu sonucun iyi analiz edilmesini isteyen Toprak, “Türkiye giderek sınırları içine hapsolan bir ülke konumuna gelmektedir. Bugün birçok komşumuzun hava sahasını kullanamıyorsak ve uçaklarımıza iniş izni verilmiyorsa hükümetin şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekmektedir. Bu dış politika siyaseti ülkemizin itibarını ortadan kaldırmaktadır” görüşüne yer verdi. Bağdat köprüleri attı BAHADIR SELİM DİLEK 18 yaşa vekillikte uzlaşma çıkmadı AYŞE SAYIN ANKARA AKP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na taşıdığı “18 yaşa vekillik” önerisinde, BDP’nin desteğine karşın CHP ve MHP’nin “askerlik yükümlülüğü” ve “üniversite eğitimini engelleyeceği” yönündeki itirazları üzerine uzlaşma sağlanamadı. Komisyonda AKP ve BDP, milletvekili seçilme yaşını “18 yaş”a çekilmesini olarak önerirken CHP 21, MHP ise 25 yaş önerisinde bulundu. AKP’li komisyon üyesi Ahmet İyimaya ve AKP’nin anayasa danışmanı Prof. Dr. Yavuz Atar ise 18 yaş milletvekilliğinin “uygulanma” şansını kendilerinin de az gördüğünü belirterek “Ama bu hakkı da verelim istiyoruz” savunmasını yaptı. Atar, özgürlüklerin kapsamının genişletilmesinin önemine değinirken ilginç bir örnek de vererek “Benim çocuğum 18 yaşında evlenmek için gelse, ‘evlenme’ derim ama milletvekili olma hakkını ona tanırım” görüşünü dile getirdi. Komisyonda, milletvekili seçilmek için AKP, CHP ve MHP “en az ilkokul mezunu” olma koşulunda uzlaştı. ANKARA Bir süreden bu yana Ankara ile Bağdat arasında soğuk rüzgârlar eserken, iki ülke arasındaki diplomasi de buz kesti. Başbakan Nuri el Maliki’nin Türkiye’yi Irak’ın içişlerine karışmakla suçlamasıyla başlayan sürecin dikkat çeken kilometre taşları şöyle: Maliki ve Talabani’ye destek yok: AKP hükümeti, Irak’ta 2010 yılında yapılan seçimlerin ardından El Maliki’nin Başbakan Celâl Talabani’nin de cumhurbaşkanı olmaması için çalıştı. Ancak her iki isim de koltuklarını koruyunca, Ankara ile Bağdat arasında çekişme başladı. El Maliki, Türkiye’yi Irak’ın içişlerine karışmakla suçladı. Davutoğlu Kerkük’e gitti: AKP hükümetinin Bağdat’la ilişkilerini bozup, Erbil’deki Kürt yönetimi ile yakın ilişki kurmasının ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Erbil’e gitti sonra da Bağdat’ın izni dışında, hukuken merkezi yönetime bağlı olan Kerkük’e gitti ve iki ülke arasında kriz çıktı. Merkezi yönetim nota verdi ve “Davutoğlu’nu tutuklama hakkımız var” açıklaması yaptı. Askerinizi çekin: Sınır ötesi operasyon için hükümete verilen yetkinin 1 yıl daha uzatılmasını öngören tezkerenin, TBMM Başkanlığı’na sunulmasının Bağdat yönetiminin tepkisine neden oldu. Irak kabinesi, Irak’ta yabancı askeri güçlerin varlığına imkân tanıyan anlaşmaların kaldırılması Yıldız yönünde karar verdi. Türkiye’ye “üslerinizi kapatın, askerinizi çekin” dedi. Yaptırım kararı: Kürt lider Mesud Barzani ve hakkında idam kararı verilen eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi’nin AKP kongresinde boy göstermesine Bağdat’ın ekonomik yaptırım kararları almasına neden oldu. Türkiye, Bağdat’ın tepkisine karşın Kürt bölgesi ile petrol ve doğalgaz konusunda yakın ilişki kurunca, El Maliki yaptırımları yaşama geçirdi ve TPAO’nun Irak’ın güneyindeki faaliyetlerine son verildi. ‘Resepsiyonlara gitmeyin’: El Maliki, tepkisini ekonomik yaptırımlarla sınırlı tutmadı. Irak Başbakanlığı yayımladığı genelge ile bakanların Türkiye’nin Bağdat büyükelçiliği ve ülke içindeki konsoloslukların vereceği resmi yemek ya da resepsiyonlara katılmamalarını istedi. Şirketlere uyarı: Irak Bakanlar Kurulu ayrıca, Türk şirketlerine yeni iş verilmemesi kararı alıp, ülkede çalışmakta olan şirketlere de “bir an önce işlerinizi tamamlayıp, Irak’tan ayrılın” dedi. Yıldız’a randevu yok: Irak’ın petrol ve doğalgazdan sorumlu Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın kendisinden randevu istediğini ancak Türkiye’nin Kuzey Irak’a ilişkin politikaları nedeniyle randevu verilmediğini de açıkladı. Öte yandan, uçağa iniş izni verilmemesinin bir başka nedeni olarak da, Türkiye’nin son olarak merkezi yönetimle Kürtler arasında patlak veren ve sıcak çatışma noktasına gelen krizde, Barzani’ye el altından destek vermesi de gösteriliyor. kiye, Irak’ın her yerindeki enerji üretimi ihalelerine katıldı. 25 milyar dolarlık projeden, TPAO’nun payına düşen 5 milyar dolar. Sadece Irak’ın kuzeyiyle iş yapma derdimiz yok. Petrol geliri artarsa Irak 3 yılda yeniden kurulur. Biz şeffaflığın gücüne inanıyoruz. Eğer Rusya ile bunu başardıysak, kardeşimiz Irak ile kardeşimiz Şehristani ile niye başaramayalım diyoruz.” Irak’la görüşülüyor Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, konuyla ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün rak makamlarıyla görüştüğünü söyledi. Dizai: Yeni kararı önceki gün aldılar ERBİL (AA) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) sözcüsü Sefin Dizai, “Irak hükümetinin dün (önceki gün) aldığı karara binaen uçak geri döndürüldü” dedi. Dizai, “Irak hükümetinin dün akşam özel uçaklarla ilgili aldığı yeni bir karara binaen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın uçağı geri döndürüldü. Bu (Petrol ve Gaz Konferansı) bölgemiz için çok önemli bir konferanstı. Sayın Taner Yıldız dün konferansa katılacaktı ancak gelemedi. Bugün gelmesini bekliyorduk ancak Irak hükümetinin uçuş izniyle ilgili kararı buna müsade etmedi” ifadelerini kullandı. ğında yaptı: “Merkezi Irak hükümetine rağmen bir şey yapma niyetimiz yok. 19 ülkenin 37 firmayla iş yaptığı Irak’ın kuzeyine Türkiye’nin sırtını çevirmesi asıl suç olur. Ben Başbakan Yardımcısı Sayın Hüseyin Şehristani’yi Boğaz’da yemek yemeye davet ediyorum. Eğer davet ederse Bağdat’ta çorba içmeye de giderim. Biz konuşmazsak bu pürüzlerin giderilmesi nasıl mümkün olacak? Tür
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle