19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 2012 CUMA 4 masıyla rolleri sahne önünde görünen maşalar olmak olan “bizim oğlanlar”dan ikisinin yargılanması arasında geçen 32 yılda neler olmuş? Önce, darbeciler coşkuyla karşılanmışlar. Sonra, yukarıda çok özet bilançosunu verdiğim olaylar olurken John Wayne rolünde olan, her tarafta alkışlanmış, darağaçları kurulurken sokaklara, caddelere adı verilmiş; sonra darbecilerin hazırlattığı anayasa referanduma sunulmuş, halk yüzde 91.5 oranında “evet” derken aynı oranla darbenin liderini cumhurbaşkanı seçmiş. Darbeciler işi sağlama bağladıktan sonra, cuntacıların beğenmedikleri adayları veto ettikleri bir seçime gidilmiş ve darbenin ekonomi bakanı başbakan olmuş. ??? Ne hırsızlıkların, işkencenin hesabı sorulmuş, ne sahte yargının, ne faili meçhullerin. Ne üniversiteleri cendereye sokan YÖK kaldırılmış, ne milli iradenin bir kısmını parlamento dışına iten seçim yasası. Anayasa, 15 kez değiştirilmesine karşın yeni baştan, demokratik katılımcı, çoğulcu, bir mutabakat anayasası yapılmamış, 1982’nin iskeleti korunmuş. 12 Eylül sisteminin getirdiği düzende çeşitli partilerin iktidarları birbirini izlemişler. O da yetmemiş, 30 yıl sonra yine bir 12 Eylül günü referanduma sunulmuş ve kabul edilen anayasa değişikliğiyle yargının bağımsızlığı, askeri yargıya bile rahmet okutacak derecede zedelenip tüm yargı siyasi iktidarın güdümüne sokulmuş. Sonra da 12 Eylül’ü yargılamak için mahkeme kurulmuş ve bütün spot ışıkları onun üstüne çevrilmiş, hastane odalarına kameralar konulmuş. Aslında figüran olan, ama kendisini baş oğlan John Wayne sanana soruyorlar: Adaletli olsun diye bir sağdan bir soldan astık cümlesi sizin mi? Cevap bunların da üstüne tüy dikiyor: Evet! Taraf olmadığımızı göstermek için bir sağdan astık, bir soldan. Sonra takılmış plak gibi tekrarlamış: Bir sağdan, bir soldan... Bir sağdan, bir soldan... Bir sağdan, bir soldan... Kafamda tokmaklar; “bir sağdan, bir soldan... Bir sağdan, bir soldan... Pişman değilim!” Midem bulanıyor! HABERLER AKPBDP yumuşaması Anayasa Komisyonu çalışmalarına da yansıyacak Bulantı Bir garip mahkeme salonu. Sanıklara ayrılan yerde bulunan ekranlar hastane yatağında yatan doksanı aşkın iki ihtiyarın görüntülerini yansıtıyor. İddianame okunurken avukatlar arasından biri haykırıyor: Başkan bey sanıklar uyuyor efendim. Görüntü sefil.. Görüntü komik.. Görüntü acı, acıdan da öte trajik. Bu sürrealist ya da absürd görüntüyü bir yabancı görse anlamaz, sorar: Ne oluyor? 12 Eylül yargılanıyor? 12 Eylül nedir? 32 yıl önce yapılmış askeri darbe! Ne oldu bu askeri darbeyle? Neler olmadı ki... Çok kısaca özetlemek gerekirse şunlar söylenebilir: “650 bin kişi gözaltına alındı.1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam istendi. 517 kişi için idam verildi. 50 kişi asıldı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişinin sakıncalı olduğu gerekçesiyle işine son verildi. 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 300 kişi kuşkulu şekilde öldü. 171 kişi işkenceden öldü.” ??? Bu bilançonun hesabı, aradan 32 yıl geçtikten sonra, yatağa düşmüş iki ihtiyara soruluyor. Soruluyor da ne oluyor? Hiç; nasıl olsa hiçbir şey olacağı yok. Kimse de öyle bir şey beklemiyor zaten. Sanıklar belki de kendi başlarına apteste bile çıkamıyorlar. Ama yine de ne olur ne olmaz, haklarında yurtdışına çıkma yasağı konmuş! Sanıklardan biri hakkındaki hırsızlık iddiaları ayyuka çıkmış, yabancı devletlerin arşivlerine girmiş, kendilerine bunlarla ilgili tek bir soru sorulmuyor, bu konuda bir kovuşturma yapılmıyor. Bunun yerine soruyorlar: Pişman mısınız? Hayır değilim, yine olsa yine yaparım... Zaten beni yargılayamazsınız. Peki 12 Eylül darbesinin yapıl Olmazsa hedef 2015 AYŞE SAYIN MHP VE BDP’DEN ‘HAŞARE’ ATIŞMASI TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesindeki 1 numaralı yazı komisyonu dünkü toplantısında kadın hakları ve vicdani ret önerilerini tartıştı. BDP’nin “vicdani ret” önerisini komisyon danışmanı olan Genel Başkan Yardımcısı Meral Daniş Beştaş anlattı. Bu sırada söz alan MHP’li Oktay Öztürk, “BDP’nin önerilerinde kapılar aralanıyor ve bu kapılardan içeriye haşereler doluyor. Bu tür maddelere kesinlikle karşıyız” sözleriyle tepki gösterdi. Bu tavra sinirlenen Beştaş, “Kadınlara ve diğer muhalif kesimlere haşere diyemezsiniz” diye karşılık verince, Öztürk, “Benim muhatabım milletvekilleridir. Siz benim muhatabım değilsiniz, haddinizi bilin” diye çıkıştı. Tartışmanın ardından her iki madde üzerinde de uzlaşma sağlanamadı. ANKARA AKP ile BDP arasında “açlık grevleri” sürecinde başlayan yakınlaşma, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına da yansıdı. AKP’nin “Başkanlık sistemi” önerisinin tartışıldığı komisyon toplantısında CHP ve MHP’nin kesin tavırla karşı çıkmasına karşın, daha önce başkanlık sistemine karşı tavrıyla bilinen BDP’nin önceki günkü toplantıda net tavır ortaya koymaması AKP ile BDP arasında bu konuda da bir “temas olabileceği” beklentisine yol açtı. AKP ise muhalefeti ikna edemezse, başkanlık için hedefini 2015 olarak koydu. Başkanlık sistemi önerisini pazartesi resmen TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunacak olan AKP, bu konuda kendine “müttefik” arıyor. “Yasama ve yürütme” bölümünün görüşüldüğü alt komisyonda henüz öneriler sunulmadan “sistem” tartış ması yaşandı. Komisyondaki en ilginç gelişme ise daha önce “başkanlık sistemi”ne karşı olan BDP’nin, AKP’nin önerisine “açık tavır koymaması” oldu. BDP’li komisyon üyesi Ayla Akat Ata, partisinin “özgürlüklerin korunması” ve “demokrasi kültürünün yerleşmesini” önemsediklerini belirtirken herhangi bir sistem tercihi konusunda net tavır koymadı. Kulislerde BDP’nin bu tavrı, açlık grev leri ile ilgili AKP ile başlayan “yumuşama” adımlarının yansıması olarak değerlendirilirken, AKP ile BDP arasında “başkanlık sistemi” konusunda yakınlaşma olduğu şeklinde yorumlandı. Ata, “yürütme” ile ilgili önerilerini henüz komisyona sunmadıklarını ve AKP’nin önerisini de görmediklerini belirterek “Önerilerimizi sunana ve AKP’nin de önerisini görene kadar, bu konuda de ğerlendirme yapmayacağız” dedi. Meclis’te bir grup gazeteci ile sohbet eden AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Mustafa Şentop ise “Ortak aday çıkarırlarsa bile o aday da zihniyet olarak AKP’li olur zaten. Ebediyen iktidarı unutmaları lazım. Parlamenter sistemde ise onlar açısından koalisyon şansı var. Bir şekilde iktidara gelme ihtimalleri var. 2002, 2007, 2011 seçimleri bir ümittir, belki bir koalisyon çıkar derlerken, AKP hep oyunu artırarak iktidar oldu. 2015’te de AKP’nin bu yükselişi devam edecek. O zaman ‘parlamenter sistemden de ümidimiz kalmadı’ diyecekler. Parlamenter sistemin sakıncalarını da o zaman görecekler. Parlamenter sistemde ne yasama ne de denetleme işi doğru düzgün yapılamıyor. 2015 seçimlerinden sonra parlamenter sistemin zararlarını daha iyi görecekler.” Yine ‘kollektif yumurta’ Öte yandan Bozdağ, çalıştay salonuna girmeden önce Öğrenci Kollektifleri üyesi öğrenciler tarafından yumurta atılarak protesto edildi. Salona girmek isteyen iki kız öğrenci Bozdağ’ın makam arabasına yumurta fırlattı. Ancak yumurta arabaya gelmedi. Salon dışında süren gerginlik, güvenlik görevlileriyle polisin öğrencilere yönelik sert müdahalesine sahne oldu. CEZAEVLERİ Mahkumlar için ödül düzenlemesi MAHMUT LICALI Fotoğraf: AA Bekir Bozdağ, ‘CHP konuyu başka noktaya götürdü’ dedi: Tekkezaviye çalışması yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “tekke ve zaviyeler açılabilir” yorumu ile karşılanan “Tekke ve zaviyeler kapatıldı da, tarikatlar yok mu oldu?” sözlerine yasanın Alevilik açısından tartışılması gerektiğini, ancak bir çalışma olmadığını söyleyerek açıklık getirirken AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise yasanın pratikte uygulamasının olmadığını savundu. Bozdağ, Ankara Üniversitesi’ndeki “Latin Amerika Çalıştayı” sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, bir soru üzerine “Tekke ve zaviyeler kapatıldı da, tarikatlar tarihten yok mu oldu? Tarikatlar, zikirler aynen devam ediyor. Öyleyse neden vatandaşın isteğini yerine getirmiyoruz” yönündeki açıklamalarının basında farklı bir şekilde yansıtıldığını söyledi. Bozdağ, “CHP’liler ‘biz bu oyuna gelmeyiz. AKP tarikatların, tekkelerin yeniden açılmasını istiyor’ diye başka bir noktaya götürdü. Bizim dediğimiz şey, burada çelebilik, dedelik, müritlik, babalık, halifelik gibi Alevi vatandaşlarımızın, Alevi inancı çerçevesinde kullandıkları sıfatların tamamını kanun yasaklıyor. Öyleyse burada bir iyileştirme yapılacaksa bunu tartışmak lazım. Benim söylediğim şey budur. Yoksa tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasına ilişkin bir şey değil. Herhangi bir çalışma yok” dedi. “Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması konusunda yasal bir hazırlık var. Konu Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda mı gündeme geldi” sorusuna Bozdağ ise “Bizim arkadaşlarımızın öyle bir önerisi var” yanıtını verdi. Haluk Koç ‘Partimizde görüş ayrılığı yok’ dedi CHP ‘anadili’nde net ANKARA (AA) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, partisinin anadilinde savunma konusuna bakışının net olduğunu belirterek parti içerisinde bu konuda herhangi bir temel ayrılığın söz konusu olmadığını bildirdi. Haluk Koç, bazı basın yayın organlarında yer alan “anadilinde savunmayla ilgili görüş ayrılıklarının CHP içinde tartışmalara yol açtığı” yönündeki haberlerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bu haberlerin bilinçli ve planlı bir şekilde servis edildiğini savunan Koç, partisinin kapalı grup toplantısında gündemdeki tüm konuların tartışıldığını, isteyen her vekilin de görüşünü ifade ettiğini aktardı. Demokrasiyi özümsemeyen ve biat geleneği ile siyaset yapan kurumlarla CHP’nin karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Koç, “CHP savunma dili konusuna, savunma hakkı kapsamında bakmaktadır. Savunma hakkı kutsaldır, adil yargılanma hakkının bir parçasıdır, sınırlanamaz” dedi. ANKARA Evli hükümlülerin eşleriyle 24 saat boyunca yakın nezaret olmadan “mahrem görüşmesini” düzenleyen tasarıda mahkumlara “cezaevindeki tutumları doğrultusunda” verilecek yeni ödüller eklendi. Hükümlülere cezaevlerindeki tutum ve davranışlarına göre kapalı yerine açık ziyaret, haftalık ziyaret süresinin iki saate kadar uzatılması ve haftalık harcama miktarının artırılması öngörülüyor. Evli hükümlülerin eşleriyle 24 saat boyunca görüşmesini düzenleyen Başbakanlık tasarısında TBMM Adalet Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon, yeni düzenlemeler yaptı. Daha önce tüzükle düzenlenen ödüllendirme uygulamaları doğrudan yasayla tanımlandı. Cezaevlerindeki hükümlülerin tutumlarına göre aile ve eşleriyle görüştürülmesi, ziyaret saatlerinin artırılması ve telefonla görüşme imkânının artırılması gibi ödüller tanımlandı. Tasarıda hükümlülerin kurum içindeki veya dışındaki genel durumları, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine etkin katılımları, kurum düzenine karşı tutumları ve kendilerine verilen işlerdeki gayretleri dikkate alınarak teşvik esaslı ödüller sıralandı. ocuklar da faydalanabilecek Çocuk hükümlülerin de faydalanabileceği, ödüller şöyle: Evli hükümlülerin eşleriyle görüşmesi yasada doğrudan “mahrem görüşme” olarak tanımlanacak. Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan evli hükümlüler en geç üç ayda bir kez olmak üzere, 3 saatten 24 saate kadar eşleriyle “kurum” ya da “eklentilerinde” ceza infaz kurumu personelinin yakın nezareti olmaksızın mahrem şekilde görüşebilecek. Çocuk hükümlüler en geç 2 ayda bir kez olmak üzere, 3 saatten 24 saate kadar ana ve babasıyla veya vasisiyle kurum ya da eklentilerinde ceza infaz kurumu personelinin yakın nezareti olmadan görüşme yapabilecek. Hükümlülerin haftalık ziyaret süresi iki saate kadar uzatılabilecek. Kapalı ziyaret yerine açık ziyaret yapılabilecek. Üst üste kullanılmayan en fazla 3 haftalık ziyaret süresi toplu olarak kullanılabilecek. Hükümlülerin haftalık telefonla görüşme süresi veya sayısı iki katına kadar artırılabilecek. Sosyal, kültürel veya sportif etkinliklerden öncelikli veya daha uzun süreli yararlanmaları sağlanacak. Hükümlülere hediye verilebilecek. Ç CHP ve AKP caminin yeri konusunda anlaştı Göztepe Parkı ‘kurtuldu’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, AKP’li üyelerin oyçokluğuyla Göztepe Parkı’na cami yapma kararı aldı. AKP ve CHP grubu sözcüleri, planlara işlenmesine karşın, söz konusu camiyi Göztepe Parkı dışında bir arsaya yapılması konusunda prensip anlaşması yaptı. AKP’li İmar Komisyonu Başkanı Sefer Kocabaş, konuşmasında, Kadıköy Belediyesi’nin, park dışında önerdiği başka bir arsaya cami yapılması için gerekli plan düzenlemeleri tamamlandığında, Göztepe Parkı’ndaki “Dini tesis alanı plan notunu, yeşil alana dönüştürecekleri” sözünü vererek parka yeşil ışık yakmış oldu. Komisyon kararının mecliste oylanması sırasında söz alan CHP Grup Başkanvekili Fahrettin Kayhan, camiye karşı olmadıklarını, ancak yeşil alanların azaltılmasını istemediklerini kaydetti. “Kadıköy’de ihtiyaç varsa cami yapılabilir” diyen Kayhan, caminin park yerine başka bir arsaya yapılmasını istedi. Kocabaş da, bu isteği olumlu karşıladıklarını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle