25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2012 CUMARTESİ 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y B Y B B Y Y Y Y Y Y Y Y 15 14 16 15 17 17 13 13 14 14 17 14 8 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 10 10 20 19 19 17 19 16 17 12 12 12 HABERLER TARİHTE BUGÜN Oslo Y Helsinki B Stockholm PB Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y BudapeştePB Madrid B Viyana PB 5 4 8 10 10 11 10 12 8 9 11 15 10 Belgrad Y 12 Sofya B 11 Roma PB 21 Atina B 21 Zürih Y 10 Moskova PB 0 Aşkabat A 25 Taşkent A 20 Baku Y 19 Bişkek A 17 Tiflis Y 16 Kahire B 23 Şam Y 19 MÜMTAZ ARIKAN 10 Kasım GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Balyoz sanıkları Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ? Baştarafı 1. Sayfada bırakılamayacağını buyurdu. Ağzından çıkan sözü kulağının duymadığı bir insandır, nalıncı keseridir beyefendi... Güvenlik Konseyi üyelerini eleştirir ama etli iki dudağı arasından çıkan peşinde olduğu diktatörlüğe hevesli kimlik, aklının ucundan hiç ama hiç geçmez. İstediği durakta inebileceği bir tramvaya benzettiği demokrasiyi, artık kişisel, siyasal ihtiraslarını gerçekleştirmek için kullanacağı bir araç olarak yorumladığı ayan beyan ortada. Beyefendi, demokrasiyi halk için ister görünür... Oysa daha çok özgürlük, refah ve barış getireceği vaadiyle yıllardır halkı uyuttu... Aslında halkı tepeden demir yumruk ile yönetmenin... hapishanelere atamadığı, nefret ettiği ne kadar aydın, yazar, gazeteci, asker, bilim adamı, sıradan muhalif kalmışsa, onları içeriye tıkmanın, Osmanlı sultanlarına her cuma camiye giderken bir avuç tebaasının “Padişahım çok yaşaaaa!” diye selamlamasının yerine geçecek... ... bir avuç yalakasına, “S enden büyük yokkkk” diye bağırtacağı… Sıfatı padişah değil de başkan olacak bir rejimin peşinde. Beyefendi, biliyoruz, siz söylediniz. Kitap okumaz, sinemaya, tiyatro veya operaya gitmezsiniz ama geleceği bugünden görmek istiyorsanız, lütfen “Şarlo Diktatör” filmini mutlaka izleyiniz. ??? Bali’de Brunei Darüsselam Sultanı Haji Hasansal falan filan önüne çıkıp bizim ülkeye gel deyince geziyi bir gün uzattı... Aslında Brunei’ye dümen kırmasının gerçek nedeni 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıldönümünde Ankara’da bulunmamak! Neden o kadar açık ki… Sırtına basarak yeni ikbal yolları aradığı halkın... kadın, erkek, genç, yaşlı, çoluk çocuk, sivil, asker milyonların bugün... Anıtkabir’i ziyaretini izlemeye ve bütün yurtta, Atatürk’e ve kurduğu Cumhuriyete sevgi saygı gösterilerine tahammül edemeyeceği için Brunei’ye gidiyor. Eleştirilere de elbette uydurma mazereti de hazırdır. 22 milyar dolar serveti olan Sultan’ın, Türkiye’de yatırım yapmasını sağlamak için, üç dört karılı, altın kaplamalı özel 747 uçağının yanı sıra 6 başka tip uçağı, bazıları altın kaplamalı 2.500 otomobili olan görmemişliğin simgesi bir insanın işaretparmağının gel işaretiyle koşa koşa Brunei’ye gittiğini de söyleyebilir. Bu zenginlik karşısında Beyefendi’nin yoktan bir devlet yaratan Atatürk’e saygı sevgi duymasını beklemek, abesle uğraşmak demektir. ??? Beyefendi; 10 Kasım günleri huzurunda bir dakika “sap gibi durduğun” Anıtkabir’i ziyaret yerine, Brunei Sultanı’na koşa koşa gittiğin için Atatürk’ün üzüldüğünü sanma. Kurduğu Cumhuriyeti bölerek her parçasını kemiren Beyefendi’yi, kimi ulusal günlerde huzurunda gördüğü için zaten rahatsız olan Atatürk, bugün, 10 Kasım’da ziyaretine gelmiş ya da gelmemişsin emin ol umursamıyordur. ??? “Atatürk, bugün sağ olsaydı, iç ve dış politikada, kalkınma işlerinde ne yapardı diye onu tartışmalarımız arasına almamız doğru değildir. Atatürk bize akıldan başka yol gösterici bırakmamıştır. Yalnız akıl hürriyetini sınırlayıcı, eğitim ve hukuk birliği ile laisizmi sarsıcı her şey Atatürkçülüğe ihanet etmektir. Bu ihanet de Atatürk öldüğünden beri yapılagelmiştir. (“Atatürkçülük Nedir”F.R.Atay)”. ??? Kürsüdeki konuşmacının, “Bir süredir bir laikliktir gidiyor. Nedir bu laiklik” demesi üzerine 1. Meclis’e başkanlık eden Mustafa Kemal’in eğilerek, “Adam olmaktır” dediği fıkrayı unutamadığım gibi, yeri geldikçe bir başkasını da anımsıyorum... Zamanında ünlü bir şairin, sofrada yabancı eşini Türk kadınlarıyla kıyaslayarak övmesi ve Ata’nın bir kadeh kaldırışında ona, beyefendi demesi üzerine, Atatürk ile aralarında şöyle bir çatışma geçer: “Bana beyefendi demeyiniz, efendim.” “Ya ne diyeyim?” “Sadece adam deyiniz.” “İşte onu diyemediğim için beyefendi diyorum ya...” ??? Atatürk sen; yalnız 10 Kasım’larda değil, her gün yaşamımızda, kafamızda, yüreğimizde, belleğimizdesin! Tedbir kararı istenecek BARKIN ŞIK ? Baştarafı 1. Sayfada Halkın belleğinde en taze olan, en yeni olandır. Bu anlamda değerlendirdiğimizde Mustafa Kemal Atatürk ve başardıkları hâlâ güncelliğini, yeniliğini korumaktadır. Atatürk’ü ve düşüncelerini ortadan kaldırmak isteyenler iki yöntem üzerinden hareket ediyorlar; unutturmaya çalışmak, saldırıya girişmek... Ne yazık ki, ikisi de tutmuyor! Unutturma çabaları her seferinde geri tepiyor, yeniden doğuyor. Her saldırı da Atatürk’ü daha güçlü hale getiriyor. Çünkü Atatürk her adımını bilimin ve aklın aydınlığında attı. Atatürk’ün birincil hedefi halkı yönetmek değildi; aydınlatmak, daha ileri götürmekti. Onu büyüten, her dönem canlı tutan ve hedef haline getiren bu özelliği. Çağının yöneticilerinin çoğu tarih sahnesinden silindi. Çünkü onlar dönemin en güçlü yönetim araçlarını kullanıp iktidarlarını sürdürdüler. Atatürk ise başöğretmen olmayı, baş yönetici olmaya tercih etti. ??? Ölümünün 74. yılında, Atatürk’ü ölümsüz kılan halkın, onu anıp anmayacağı değil, nasıl anacağı tartışılıyor. 29 Ekim’in büyük bir katılımla ve coşkuyla kutlanmasının ardından günlerce 10 Kasım konuşuldu. Elbette en uygar olanı, bayramın bayram gibi kutlanması, anmanın da anma gibi olmasıdır. Ancak, başta vurguladığımız gibi Atatürk’ü ve eserlerini silmek için her yöntemin denendiği böyle bir ortamda, toplumun kendi içinden gelen bir enerjiyle değerlerine sahip çıkması, uygar bir toplum olmaya giden en sağlam yoldur. Az çok demokrasiyi tatmış hiçbir topluma böylesi şeyleri zorla yaptıramazsınız. Ne zorla anma yaptırabilirsiniz ne de yasak koyabilirsiniz. 29 Ekim10 Kasım sürecinde ortaya çıkan enerji, Türkiye’nindir. Hiçbir kesime ait değildir. Halkın içindeki köz, biraz heyecanla kora dönüşmüş, alevlenmiştir. Çağdaş toplum, değerlerine sahip çıkma bilincine varmış toplumdur. Bu yönde ortaya çıkan enerjinin, ışığın demir parmaklıkların arkasından ne kadar güzel göründüğünü tarif etmek için şöyle bir cümle kurabilirim: Özgürlük gibi bir şey! 10 Kasım, Atatürk’ü ölüm yıldönümünde anmak değildir. Atatürk’ün ölümsüzlüğünü karşılamaktır. 10 Kasım bir yas günü değildir, yaş günüdür. Her 10 Kasım Atatürk’ün tarihe eklendiği yeni bir yıldır. ??? Bu sütunlardan aylardır, yeri geldikçe, kendimce şu vurguyu yapıyorum: 100. yıl bizimdir! Evet, Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet’in 100. yılı, onu kuruluş temelleriyle birlikte kutlamak isteyen herkesindir. Ne olursa olsun, hangi amaçla olursa olsun 100. yılı sahiplenmek isteyenlerin artması iyidir. Zira, bütün taklitler gerçek olanın yanında yapay kalacaktır. 100. yıla giden yolda, 29 Ekim’ler ve 10 Kasım’lar birbirini çoğaltan mücadele günleridir. Cumhuriyet’e sahip çıkabilirsek Atatürk’ü anmanın bir anlamı olabilir. Atatürk’ü anlayabilirsek, Cumhuriyet’i kutlamanın bir anlamı olabilir. En büyük anma, en büyük buluşmayla olur. Bugün Anıtkabir’de ve yurdun, dünyanın dört bir yanında Atatürk buluşmasına katılan herkese selam olsun... ANKARA Tutukluluk hallerine yaptıkları itirazları 23 Ekim’de 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilen 3 Balyoz sanığı, Anayasa Mahkemesi’ndeki “bireysel başvuru” hakkını kullanmak üzere harekete geçti. Başvuruda, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ne göre tutukluluğun kaldırılması yönünde “tedbir” kararı verilmesi ve başvurunun “duruşmalı” olarak görüşülmesi istenecek. Balyoz sanıkları emekli korgeneraller Ziya Güler ve Korcan Pulatsü ile emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş, Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvuru hakkını kullanacak. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne atıf yapılacak başvuruda, tutukluluk hali için “tedbir” kararı istenecek. 3. yargı paketiyle Ceza Muhakemeleri Yasası’nda yapılan değişikliğin anımsatılacağı başvuruda, “Adli kontrol sisteminin genişletildiği” vurgulanacak. Başvurularının “duruşmalı” olarak görülmesini isteyen sanıklar, dilekçelerinde haklarında “tedbir” kararı alınmasını isteyecek. Anayasa Mah kemesi İçtüzüğü’nün 73’üncü maddesi bu kapsamda, başvurunun ana eksenini oluşturacak. Dilekçede, Karataş’ın 57, Güler’in 61 ve Pulatsü’nün 62 yaşında olduğu ve tutuklama kararı nedeniyle geri dönülemez şekilde “kişi özgürlüklerinin” ihlal edilebileceğinin altı çizilecek. Başvurunun kabul görmesi halinde, Yargıtay’ın Balyoz davası hakkındaki kararını 6 ay içinde vermesi gerekecek. Bu süre içinde Yargıtay dosyayı bitiremezse sanıkların tedbir kararını ikinci kez aldırmak üzere başvuru hakkı da bulunacak. Ergenekon davasında ifadesi okununca eski PKK yöneticisi olduğu anlaşıldı Gizli tanık kızdı! HATİCE TUNCER Ergenekon davasında gizli tanık Emek, usul gereği savcılık ifadesi duruşmada okununca kimliğinin açık edildiği gerekçesiyle tepki gösterdi. Silivri’de görülen davanın 258. duruşmasında Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık Emek’e “Önceki ifadenizde Alaattin Kanat, dava sanıklarından Veli Küçük, Osman Gürbüz ile ilgili bir yapılanmadan söz etmişsiniz. Bu konularda ne biliyorsunuz” diye sordu. Gizli tanık Emek, ifadesindeki iddiaların, bir süre aynı ortamda kaldığı PKK itirafçısı, JİTEM’ci Alaattin Kanat’ın kendisine aktardıklarından ibaret olduğunu Küçük ve Gürbüz’ü ise hiç tanımadığını söyledi. Kendisine Kanat tarafından anlatılan yapının üst düzeyden alt düzeydeki insanlara kadar ulaşabildiğini anlatan Emek, “Onlarla birlikte hareket edeceğimden o kadar emindiler ki rahat davrandılar. Benim terörle mücadele konusunda çok katkılarım oldu. Ancak terörle mücadele konusu dışında olayları fark ettiğimde dananın kuyruğu da o zaman koptu. Onlara ‘evet’ de demedim, ‘hayır’ da. Ağır bedeller ödedim ve hâlâ da ödüyorum” diye konuştu. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi kırsalında önceki gün düzenlenen operasyonda şehit düşen Uzman Çavuş Seyit Yalçın dün Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin kanser hastası annesi Şükran, babası Bayram ve 2.5 ay önce nişanlandığı Ayda Öztürk törende gözyaşlarını tutamadı. İkindi namazındaki törende anne Şükran, “senin yerine ben ölseydim” diye ağıtlar yaktı. (SEYFETTİN METE) Şehit asker uğurlandı ‘Neyi gizleyeceğiz?’ Şemdinli’de 42 PKK’li öldürüldü HAKKÂRİ (AA) Hakkâri Valiliği’nce yapılan açıklamada, Şemdinli’de 3 gündür süren operasyonlarda 42 PKK’linin öldürüldüğü belirtildi. Şırnak’ın Cudi Dağı kırsalında da helikopterlerle komandolar indirilerek kapsamlı bir operasyon başlatıldı. Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı, 8. Ana Jet Üssü’nden kalkan F16 savaş uçakları, Irak’ın kuzeyindeki Metina bölgesinin Dergele kırsalında terör örgütü PKK’ye ait ait uçaksavar bataryaları ile PKK’lilerin geçiş noktalarını bombalandı. PKK yine 3 öğretmeni kaçırdı (Haberin ayrıntıları www.cumhuriyet.com.tr’de) ? MARDİN (AA) PKK’liler Çalpınar İlköğretim Okulu’nda görevli öğretmenlerin de içinde bulunduğu yolcu minibüsünü, ÇalpınarKayabaşı köyleri arasında durdurdu. Yanlarına 7 öğretmen alarak kaçan teröristler, aynı okulda görevli 4 kadın öğretmeni Ömerli ilçesi yakınlarında serbest bıraktı. Teröristler, okul müdürü Yunus Aykut, öğretmenler Yener Özuğuz ve Beşir Noyan’ı ise yanlarında götürdü. Başkan Özese, her tanık ve gizli tanıkta olduğu gibi emniyet ifadesini okumaya başladı. Usulü bilmediği ve ifadenin dosyada bulunduğundan da habersiz olduğu anlaşılan gizli tanık “PKK örgütü içerisinde Marmara bölge sorumlusu olarak faaliyet gösterdim” şeklindeki ilk cümlesini okuyan Özese’ye tepki gösterdi. “Ağır bir durum oldu bu. Keşke bunu bana söyleseydiniz. Galiba teknik bir arıza oldu” diye şaşkınlığını ifade etti. Özese’nin, “Ben Bayrampaşa Cezaevi’ne girdikten sonraki dönemde” şeklinde ifadesini okumaya devam etmesi üzerine Emek, “Beni zor durumda bıraktınız. Koşullar, yer ve olanaklar söylendikten sonra neyi gizleyeceğiz” şeklinde bir kez daha tepki gösterdi. 10 maddelik taleplerinin kabul edilmesini istediler Gaziler hakları için açlık grevine başlıyor açlık grevinden dönmeyeceklerini söyMERT TAŞÇILAR ledi. Gazi ve şehitlerin talepleri şöyle: ANKARA Cezaevlerindeki bazı “Şehit ve Gazilik Bakanlığı kurultutukluların, PKK lideri Abdullah Öca ması, şehit ailelerinin 2. iş hakkından lan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi ve doğan feragat hakkının şehit çocukanadilinde savunma hakkı talebiyle larına verilmesi için düzenleme yabaşlattığı açlık grevlerinin ardından şe pılması, terörle mücadele kapsamı hit ve gazi aileleri de sosyal haklarının dışında verilen görevlerde sakat kageliştirilmesi için açlık grevine gidiyor. lanların ya da ölenlerin görev gazisi, Açlık grevi, 13 Kasım’da Güvenpark’ta görev şehidi sayılması, terörle mücabaşlatılacak. dele kapsamı dışında kalan görev gaGrevi organize eden gazilerden İb zisi sayılmayan ordu vazife malullerahim Lale, Cumhuriyet’e yaptığı açık rinin iş hakkı ve konut kredisinden yalamada, 4 gazi arkadaş olarak bu kararlandırılması, Devlet Övünç Mararı aldıklarını ancak internet üzedalyası verilenlere ‘Madalya Maaşı’ rinden konunun yayılmasıyla birverilmesi, kira yardımı alamayan şelikte kendilerine verilen desteğin hit ailelerinin eşit miktarda kira büyüdüğünü dile getirdi. Lale, yardımından yararlandırılması, te“Başbakan, ‘350 lira zam yarörle mücadele kapsamında yapacağız’ demişti. Ancak bara almış ve sakatlık derecesi zı arkadaşlarımıza 7, baalamayan rütbeli ve er erbazılarına ise 40 lira zam yaşa madalya maaşı verilmesi, pıldı. 3 aydır planladığıKıbrıs, Kore savaşında yamız grevi yapmaya karar ra almış olan gazilerimize teverdik” dedi. 10 maddelik rörle mücadele kapsamıntalepleri olduğunu belirten daki haklardan yararlanİbrahim Lale, bunlar kabul edilmeden masının sağlanması.” Lale Danıştay şimdi de yanlış bilgileri gönderdi İstanbul Haber Servisi Danıştay saldırısını kayda alan güvenlik kamera görüntülerinin silindiği iddiaları üzerine açılan davanın 6. duruşmasında bir skandal daha yaşandı. Daha önce kayıt yapma özelliğine sahip genel sekreter yardımcısının bilgisayarına ait boş harddisk gönderen Danıştay uyarı üzerine bu kez de yanlış bilgisayara ait bilgileri gönderdi. 2006 yılında saldırının gerçekleştiği 1617 Mayıs kayıtları yerine 20092011 yılında kullanılan bilgisayarın gönderildiği bildirildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanıklar OYAK Güvenlik’in eski Genel Müdürü Orhan Çoban, OYAK Güvenlik Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tarık Özyılmaz, OYAK Elektronik Güvenlik Sistemleri Müdürü Yavuz Selim Kavaklıoğlu, OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri Şirketi Bilgi İşlem Müdürü Barış Demirtaş katıldı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme ayrıca “dosyanın Ergenekon davası ile birleştirme talebinin geri çekilmesi yönündeki” talebi reddetti. Duruşma 28 Aralık’a ertelendi. Balbay’ın yazısı istendi Yaralı genç yaşamını yitirdi ? Yurt Haberleri Servisi Şemdinli’de 4 Kasım’da polis aracının geçişi sırasında bomba yüklü bir araçla yapılan saldırıda ağır yaralanan 17 yaşındaki İbrahim Demir, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Aynı saldırıda ağır yaralanan 17 yaşındaki Burhan Kaya’nın ise durumunun iyiye gittiği belirtildi. Saldırıda 11 yaşındaki Faris Demircan yaşamını yitirmişti. Ara kararlarını açıkayan mahkeme heyeti, sanıklar emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a Genelkurmay Başkanlığı ve 1. Ordu Komutanlığı sırasında, emekli Orgeneral Hasın Iğsız’a ise 1. Ordu Komutanlığı sırasında tahsis edilen sabit ve GSM numaralarının istenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca davadaki asker kökenli tüm sanıklar hakkında adli veya idari tahkikat yapılıp yapılmadığını, varsa ilgili evrakın gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı. Mahkeme CHP Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın Cumhuriyet gazetesinde 2 Haziran 2006’da yayımlanan “Er Er Ergenekon Gel Her Yere Kon” yazısını da Emniyet’ten istemeye karar verdi. Dava pazartesi gününe ertelendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle