Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 KASIM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 15 ‘Türkiye’de büyüme düştükçe tartışmalar sertleşecek’ Sultan Üzülmesin Ajanstan verilen habere göre, Endonezya Bali’de yapılan uluslararası toplantıya katılan Başbakan Erdoğan, Brunei Sultanı’nın kendisi ile görüşme isteğini kırmadı. Sultanı üzmemek üzere ek bir programla ülkesine gitme kararı vererek gezisini, Türkiye’ye dönüşünü bir gün uzatınca da 10 Kasım’da Anıtkabir’deki Atatürk’ü anma resmi törenine katılmayacağı kesinleşti. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yaşanan kutuplaşma, gerilimden sonra, Atatürk anıtlarına isteyen kuruluşların bildirimde bulunmaları koşulu ile çelenk koyma yasağının kaldırılması kararı alınırken, bir sultanın gönlünü yapma adına, Atatürk’ü anma resmi töreninde bulunmama gerekçesi, siyasi amaçlı bir mesaj, duruş kastı anlamını taşımıyorsa bile, siyasi bir ironi gibi... Ya Bali’den idamlara ilişkin dünyaya verilen, idamların kaldırılmasına hayıflanma içerikli mesajın anlamı, kastı ne? Uslanmaz, akıllanmaz karşıtlar cephesinden damgalı olarak kendi görüşümüzü katmadan Erdoğan iktidarlarına her dönem yakın olmuş kıdemli kimi gazetecilerin, yorumcuların ortak görüşlerini yansıtmakla yetinelim... İktidarlarının idam yasağı kararından geri dönüşün söz konusu olamayacağı gibi bir kesin yargıda buluşmaları ilginç. Sonuç olarak konum olarak şimdilik AKP Başbakanı kimliğini taşıyorsa da bugüne kadar Başbakan Erdoğan’ın istediği, tavrını koyduğu gerçekleştirilmemiş bir önemli gündem, dayatma konusunu anımsamıyoruz bile. Daha dün Adalet Bakanımız açlık grevleri üzerinden sonuç kararları için Başbakan’ı beklediklerini ilan etmedi mi? Açlık grevlerinde gelinen kritik günler nedeniyle, tıp bilimi gerçekleri çerçevesinde gün, saat önem kazanmışken, Başbakan’ın yurda programlanan gezisinden bir gün sonra döneceği, döndüğünde de öncelikle memleketi Rize’de bir programa katılacağı ilan edilmişken, çok kritik kararlar için yüz yüze görüşme, karar ertelemesinin anlamı ne olabilir? ??? Uslanmaz karşıtlar cephesinden değerlendirme yapmadan, giderek daha yaşamsal gündemler üzerinden, alışılmış yöntemlerin dışında, bizlerin de görüş alanına ulaşan, iktidarlarının cephesinden çatlak seslerin, iç cepheleşmenin, çatışmanın örnekleri ile karşılaşmıyor muyuz? Başbakan Erdoğan sadece iç kamuoyumuza yönelik değil, dünya kamuoyuna dönük, yaşananlar karşısında idam yasağının kalkmış olmasına hayıflandığı mesajını, karakteristik Kasımpaşa raconu çerçevesinde öfkeli bir anında açıklamakla kalmamış, birçok kez, bilinçli ve kararlı bir siyasi görüşü olduğunun ilanını vermiştir. AKP ideolojik yandaşlığının ötesinde, iç dinamiklerinin işleyişinde çok deneyimli, öngörülü, profesyonel yorumcular ise bu sonuç tablosunda “Erdoğan’ın görüşü böyle ama idam yasağının geri dönüşü yok” kesin sonucuna varıyorlarsa bunun anlamı ne oluyor? Başbakan Erdoğan’ın “dindar ve kindar” gençlik yetiştirme vizyonu ile eğitim sistemini tepetaklak eden, hazırlıksız 4+4+4 olarak bilinen yeni eğitim sistemini dayatma ile yasalaştırıp yürürlüğe sokuşuna iktidar içi cepheleşmenin sesi soluğu çıkmıyor da, idam tartışması gündemli özünde Kürt politikalarına yönelik yeni yaklaşımlarına içeriden direniş hangi güç odaklarından besleniyor? Suriye üzerinden dünya güç odaklarını da çok yakından ilgilendiren içten çatışma masaya yatırılarak, söz konusu ayrışmalar için de yol gösterici olabilir mi? Başbakan Erdoğan dün dışarıda, dünya kamuoyuna da özellikle seslenirken, Esad’ın uyguladığı vahşete karşı dünyanın, en çok da BM’nin seyirci kalmasına, bir kez daha altını kalın kalın çizerek sitem etti. Aynı gün Esad’dan gelen yanıt ise yeni vurgulamaları ile dikkat çekiciydi. Esad, Batı dünyasını en çok da Türkiye’yi, dışardan verdikleri destekle Suriye’de yaşanan çatışmaların odağında, olanlardan, akan kandan sorumlu tutmakla kalmadı. Başbakan Erdoğan’ı, Müslüman Kardeşler’e doğrudan destek vererek kendi iktidar geleceğini güvence altına almakla, eski Osmanlı’nın vizyonuna özenmekle suçladı. Asıl çarpıcı gelişme ise ABD seçimlerinin sonuna bağlanmış dünya Suriye politikalarında, daha önceki “seçime bağlı erteleme” kavramının yerini, “Dünya, ABD doğrudan bu işin içine girmeyecek. Çünkü Esad karşısındaki muhalefete güvenilmiyor” değerlendirmelerinin alması. Türkiye açısından ortaya çıkan yeni tabloda, şimdi Türkiye, Suriye politikalarında eskisinden çok daha fazla işin içine bulaşmış olarak, sorumluluk ve yükün bindirilmesinde tek başına. İnsan hakları boyutu ile doğrudan sorumluluğu üzerimize kalmış kamplarımızdaki yüz binlerce Suriyelinin sadece manevi değil, tüm maddi yüklerinde dünya umursamaz. Kışla birlikte Türkiye’nin üzerine binmiş, Suriye iç savaşının kamplardan çok daha anlamlı genel ekonomik, ticari yükü, ekonominin bütününü sarsabilecek boyutları ile geometrik sayılarla büyümekte... İç savaşın bataklığına çekilme riski, boyutları cabası.. Ekonomi Servisi Brookings ? Brookings Institution Başkan Yardımcısı Kemal Derviş: oranı. Şu anda tasarruf oranı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın Cari açık risk taşıyor Institution Başkan Yardımcısı, PaYüzde 89 büyüme rakamlarıyla hem siyasetçinin hem yüzde 1012’si seviyesinde. ris Boğaziçi Enstitüsü Bilim KuruOECD Ülke İncelelu Eşbaşkanı ve Sabancı Üniversite vatandaşın işi kolaydı, çünkü ‘siyasi, toplumsal sıkıntı olabilir Hindistan’da bu yüzde 30’lar semeleri Bölümü Başkanı si Uluslararası Danışma Kurulu üye ama ekonomi iyi gidiyor’ diye düşünülür. Ama yüzde 3’lerde viyesinde. Türkiye’nin iyi giriVincent Koen Türkibüyümeyle tartışmalar dengesizleşecek ve sertleşecek. şimcileri var ama kaynak sıkınsi Kemal Derviş, Türkiye’nin önünye’deki cari açığın yüktımız var. Bunu aşmak lazım. deki 2 yılın çok önemli ve kritik sekliğine işaret ederek İnsanlar geleceklerinden endişe etolduğunu belirterek “Yüzde 8 yasetçinin hem vatandaşın işi kolaydı, “Cari açıkta eğer yüzde çünkü ‘siyasi, toplumsal sıkıntı ola miyor belki bu yüzden tasarruf et9 büyüme rakamla5’in üzerine çıkıyorsanız bilir ama ekonomi iyi gidiyor’ diye miyorlar. Eskiden yüksek enflasrıyla hem sirisk taşıyorsunuz. Türkidüşünülür. Ama yüzde 3’lerde yon vardı, bu yüzden uzun vadeli ye’nin cari açığı yüzde 5’in büyümeyle tartışmalar den borçlanmıyorlardı. Ama enflasyon çok üzerinde. Türkiye’nin gesizleşecek ve sertleşecek” di hızla düştü. Bu belki iyi bir gelişdaha fazla doğrudan yabancı ye konuştu. meydi. Ancak bu son yıllarda duyatırıma ihtiyacı var” dedi. Derviş, Türkiye’deki tasarruf rum hane halklarının uzun vadeTürkiye’nin iş yapma parametreoranlarının düşüklüğüne işaret li borçlanmasını çok yükseltti. lerinde de çok aşağılarda yer alederek, “Tasarruf oranlarının en Türkiye’de uzun vadeli sosdığını anlatan Koen, Türkiye’nin az yüzde 17’lere çıkması lazım yal huzur ve barışa ihtiyaç var. Bu enflasyon rakamlarının da Meryoksa büyüme çok vasat kalır” de konuda ciddi bir güven eksikliği kez Bankası’nın hedeflediği rakadi. Paris Boğaziçi Enstitüsü’nün (Ins görüyorum. Pek çok kişi endişe mın üzerinde olduğunu bunun da titut du Bosphore) düzenlediği “Kriz taşıyor. Eğer endişenin kaynağı bir risk oluşturduğunu vurguladı. deki Avrupa: Fransa ve Türkiye ekonomi ise insanlar tasarrufa yöTürkiye’nin Avrupa persKoen, Türkiye’nin zorunlu eğitipektifini yitirmesi halinde ülke olarak için Etkiler, Sorunlar ve Fırsatlar” nelirler. Sosyal bir kaygı ise Almi 12 yıla çıkararak radikal bir bundan zarar görecektir. Önümdeki 2 yıl botoplantısında konuşan Derviş’in ko lah kerim şu anı iyi yaşayayım adım attığını kaydederek yunca yeniden Avrupa perspektifini inşa etmek nuşmasının satır başları şöyle: der. Ekonomide mucize diye bir “ Ama önemli olan eğitim kaçok önemli. Eğer Türkiye tümüyle güneye ve do Türkiye demografi konusunda şu şey beklememek gerekiyor. litesi. Bu konuda bir düzelme ğuya yönelmeye başlarsa o zaman hepimiz zarar anda altın çağını yaşıyor. Ancak 10 Bugün Avrupa’da eksik olan görmüyoruz. İşe alımlarda ve görürüz. Türkiye 100 yıllık bir rüyayı kaybeder 15 yıl içinde yaşlanan bir nüfusla kar şey ekonomik çözüm değil bir siokulların özerkliği konusunama Avrupa da ona dünyada ağırlığını şı karşıya kalacak. Asıl Türkiye’yi yasi tutarlılık ve hızlı karar mekakoymasına yardımcı olacak bir orda da sorunlarınız var” zorlayacak konu şu olacak: Tasarruf nizması. tağını yitirmiş olur. açıklamasını yaptı. Garanti’den kadınlara 60 milyon dolar Ekonomi Servisi Garanti Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD), kadın girişimcilere sunulacak yatırım ve işletme kredilerinin finansmanında kullanılmak üzere, 60 milyon ABD Doları tutarında, 5 yıl vadeli kredi aldı. Türkiye’de, kadın girişimcilere kullandırılmak üzere bugüne kadar alınan en yüksek kredi olma özelliğini taşıyan kaynakla, 1 kişiye en fazla 2 milyon ABD Doları tutarında kredi sağlanabilecek. Kredi verilecek kadın girişimcilerde; yıllık cirosu en fazla 50, bilançosu en fazla 43 milyon Avro olan şirketinde 250’den az kişiyi çalıştırmak, şirketin yüzde 51 hissesine sahip olmak ya da en az yüzde 1020 hissesiyle beraber yönetim kadrosunda görev almak şartı aranacak. Betam’a göre 200510 döneminde, 12 bölgenin 7’sinde eşitsizlik azaldı, 4 bölgede ise (Ortadoğu Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu, Orta Anadolu, Batı Marmara) eşitsizlik arttı. Güneydoğu Anadolu’da ise değişmedi. ArGe’ye sadece binde 8.6 Ekonomi Servisi Türkiye İsatistik Kurumu (TÜİK) 2011 yılı ArGe Faaliyetleri Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi ArGe Harcaması 2011’de bir önceki yıla göre yüzde 20.4 artarak 11.154 milyon TL’ye çıktı. Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi ArGe harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı binde 8.6. Bu oran 2010’da binde 8.4’tü.2011’de Gayri Safi Yurtiçi ArGe harcamalarının yüzde 45.5’i yükseköğretim, yüzde 43.2’si ticari kesim ve yüzde 11.3’ü kamu kesimi tarafından gerçekleşti. Bakan ‘yumuşattı’ Gelir eşitsizliği, krizde yeniden arttı Ekonomi Servisi Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (Betam) araştırmasına göre, 2005’ten ve 2010’a Türkiye’de gelir eşitsizliği azaldı, ancak krizde arttı. “Türkiye’de ve Bölgelerde Gelir Eşitsizliği” başlıklı araştırmada şu sonuçlara ulaşıldı: Gelir eşitsizliği, 2010’da 2005’e kıyasla dikkate değer ölçüde azaldı, ancak bu azalış zaman içinde yeknesak olmadı. Gerek ülke gerek bölgeler düzeyinde gelir eşitsizliğinde 20052007 döneminde belirgin bir düşüş gerçekleşirken, kriz dönemi olarak tanımlanan 2007’den 2008’e eşitsizlikte artış oldu. Gelir eşitsizliğinde gerçekleşen iyileşmeler her bölge için aynı yoğunlukta olmadı, hatta kimi bölgelerde genel eğilimin aksine gelir eşitsizliği bölge içinde arttı. İstanbul Haber Servisi Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm kapsamında Bağdat Caddesi’ndeki binaların yüzde 80’inin yıkılması gerektiğine yönelik haberlere ilişkin soruları yanıtladı. Bayraktar, “Bağdat Caddesi’nde çok acil hemen boşaltılması gereken bir binanın olduğunu ben bilmiyorum. Bize öyle bilgi ulaşmadı. Gazetede çıkan bir haberdir. Biz de bunu inceliyoruz. Caddede oturanlar huzurlu olsunlar. Eski binaların elden geçirilmesi lazım ama bir alarm yok” dedi. T.C. ÜSKÜDAR 1. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/6 Satış Taşınmazın Tapu Kaydı: İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, Selamiali Mah. 57 pafta, 100 ada, 6 parsel, 110 m2, Bahçeli kâgir ev. Özellikleri: Taşınmaz, Üsküdar İlçesi, Selamiali Mahallesi, Şehit Asteğmen Halil Öğel Sokağı üzerinde kain 57 Pafta, 100 Ada, 6 Parsel sayılı arsa ve üzerinde kurulmuş 26 Sokak Kapı No’lu 2 katlı ana taşınmazın tamamıdır. Ana bina zeminde 55 m2 alanda kurulmuş, bodrum+zemin kattan ibaret, 2 katlı bitişik nizamda betonarme kâgir bina olup, dış cephesi sıvalı boyalıdır. Binaya yoldan 4 basamak çıkılarak ahşap doğramalı camekânlı kapıdan girdikten sonra 5 adet ahşap basamaklı merdiven ile zemin kata çıkılmaktadır. Binanın zemin katı ve bodrum katı dubleks olarak kullanılan daire olup zemin katta giriş holü ve iki oda, bodrum katında hol, mutfak, WC, yüklük ve bir oda mevcuttur. Zemin katın giriş holü önünden ahşap basamaklı merdiven ile bodrum kata irtibatlıdır. Dubleks kullanımlı boş ve bakımsız evin duvarları badanalı, zeminleri ve tavanları tahta kaplıdır. Evin kapı ve pencereleri ahşap doğrama olup pencereleri demir parmaklık ile muhafazalıdır. Bodrum katın mutfak önünden yola ve oda içinden arka bahçeye çıkış kapıları olup bahçe içinde yetişkin incir ve defne ağacı ile metruk müştemilatı vardır. Evde elektrik, su ve kalorifer tesisatı mevcuttur. İmar Durumu: Üsküdar Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu’na yazdığı 13.09.2012 gün 5447 sayılı yazısında; Üsküdar ilçesi, Selamiali Mahallesi, 57 pafta, 100 ada, 6 parsel sayılı yer 09.06.2006 tarihli ve 1/1000 ölçekli Üsküdar Merkez Bölgesi Uygulama İmar Planında H=12,50 m (4 kat) yükseklikte kütlesi belirlenmiş, bitişik nizam 2. ve 3. derece kentsel ve bölgesel iş merkezleri (tali ticaret) alanında kalmakta olduğu anlaşılmıştır. l. Satış Günü: 04/01/2013 2. Satış Günü: 14/01/2013 Satış Saati: 14.0014.10 arası Satış Yeri: Üsküdar l. İcra Müdürlüğü’nde Muhammen Bedel: 400.000,00TL Satış Şartları: 1Satış, yukarıda belirtilen birinci satış gününde, satış saatleri arasında satış yerinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla yukarıda belirtilen ikinci satış gününde aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir . 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcıya istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları gerekmektedir.İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 69554) “74.” Yılında da Yine “O’nu” Arıyoruz! • • • • • • “1923 Devrimi” ile bu “Devrim”in ürünü olan “Cumhuriyet”i; Bize kazandıran “ATATÜRK”ün aramızdan ayrılışının “74.”yılında: “İç” ve “Dış” kaynaklı, küçük ve büyük “yıkıcı” tüm saldırılara karşın; “Laik”, çağdaş “Atatürk Cumhuriyeti”nin dimdik ayakta olduğunu; Bunun için; “O’nun” izindeki halkımızın “gençler”imizle birlikte direndiğini, Bugün de “Sel” gibi akarak “O’na” koşacağımızı, Bank Asya’nın 9 aylık net kârı 154 milyon TL Ekonomi Servisi Asya Katılım Bankası AŞ 30 Eylül 2012 tarihli konsolide olmayan finansal tablolarını açıkladı. İlk 9 ayda bankanın aktif toplamı yıl sonuna göre sektörün iki katından fazla (yüzde 16) artarak artışla 20 milyar TL’ye yükseldi. Nakdi krediler yüzde 18 artışla yaklaşık 24 milyar TL’ye çıktı. Bankanın karşılıklar öncesi kârı yüzde 35 artarak 389 milyon TL’ye ulaştı. Vergi ve kredi karşılıkları sonrası net kâr da 154 milyon TL olarak gerçekleşti. “Ebedi Önderimiz Atatürk”e özlemle duyuruyoruz! KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ