25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER Bakan Şahin, Polis Akademisi’ndeki skandalda suçu öğretim üyesinin düşük not değerlendirmesine bağladı Öğretim üyesini suçladı ? Yaklaşık 200 öğrencinin sistem değişikliğiyle mezun edilmesi skandalını İçişleri Bakanı Şahin, öğrencilerin gerçekten başarısız olmadıklarını, öğretim üyesinin düşük not değerlendirmesi nedeniyle böyle bir durumun yaşandığını savundu. MAHMUT LICALI Önyargılı Adalet Olmaz... Barış Derneği davasında yargılanıyorduk. Hepimiz tutukluyduk. Orhan Apaydın, İstanbul Barosu başkanıydı. ‘Hukuka inanmalıyız’ diyordu, ‘elbette bu dava siyasidir, ama yargı siyasi olamaz. Sonuçta kanıtlarla, tanıklarla karar verilir. Biz beraatla çıkarız’. İstenen cezanın tümünü tutuklu olarak yattıktan sonra beraat ettik. Ama Orhan Apaydın’ın ömrü sonucu görmeye yetmedi. Onun kaybından sonra yazdığım yazıda: ‘Kalp yetmezliğinden değil, adalet yetmezliğinden öldü’ demiştim. ‘Adalet yetmezliği’ bir toplumun en büyük kayıplarından birisidir. 27 Mayıs döneminin Yassıada duruşmalarında da adalet yoktur. 12 Mart döneminin yargılamalarında da adalet yer almamıştır. 12 Eylül hukuku da adaletten yoksundur. Önyargılı adalet olamaz. Bu dönemin Ergenekon ve Balyoz davaları da önyargılı davalar olarak sürdürülmektedir. Bu davalarda da adalet beklenemez. Çünkü; intikam amaçlı adalet olmaz. İntikam, adalet olsun diye değil, öcünü almak için yapılır. ‘İbret olsun’ hedefli adalet olmaz. Ceza vermek amaçlı adalet olmaz. Adalet ne içindir? ??? Adaletin birincil hedefi, toplumda suçun önlenmesidir. Adaletin ikincil hedefi, insanı suçtan korumaktır. Adaletin üçüncül hedefi, suçlunun suçunu öğrenmesidir. Adaletin sonuncul hedefi, suçlunun topluma katılmasıdır. Bunların dışında bir hedefe alet edilen hukuk, adaleti temsil edemez. Diktatörlüklerde de hukuk vardır, ama adalet yoktur. Hitler Almanyası’nda da hukuk vardı, ama adalet yoktu. Mussolini İtalyası’nda da hukuk vardı, ama adalet yoktu. Stalin döneminde de adalet ortadan kalkmıştır. Ortaçağda da yargıçlar vardı. Engizisyon yargıçları, din adına insanları yargılardı. İtiraf ettirmek için işkence yaparlardı. İnsanları diri diri yakarlardı. Bu işlemler yapılırken kilise hukuku vardı, ama adalet yoktu. Laik hukuk egemen oluncaya kadar yüzyıllar böyle geçti. ??? Bir toplumda hukukla adaletin bağı koparsa tehlike doğar. Toplumlar bu yola sürüklendiğinde, adaletsiz hukuk egemen olduğunda, topluma hukuksuz adalet egemen olur. Siyaset kurumu adalete egemen olursa, hukuk siyasallaşır. Siyasal davalar adaletin dışında kararlar vermenin aracı olur. Geçmişte yaşanan bu olumsuzluklar günümüzde de yaşanmaktadır. Sonuçta en büyük zararı toplumun demokratik gelişmesi görür. Demokrasi, seçimden seçime oy vermek değildir. Demokrasi bir ülkenin kalkınması da değildir. Demokrasinin birincil koşulu, bağımsız adalettir. Bir ülkede hukuk kurumları siyasal baskı altına alınıyorsa, bir ülkede hukuk kuralları siyasal baskılarla uygulanıyorsa, o ülkede demokrasinin varlığından söz edilemez. Siyasal iktidar yüzde kaç oy alırsa alsın, bu koşullarda o ülkede demokrasi yok demektir. ??? Eğer Arap ülkelerinde demokrasi yok diye savaşlar çıkarılıyorsa, eğer Irak’a demokrasi getiriyoruz diye ülke yağmalanıyorsa, eğer Suriye’ye demokrasi getirme amacıyla saldırma planlanıyorsa, önce kendimize dönüp bakmamız gerekiyor. Adalet nerede? Bizim demokrasimiz nasıl bir demokrasidir? Soran insanlarımız nüfusun kaçta kaçı? Onlar ne kadarsa demokrasimiz de işte o kadar!.. MEB’DEN HEM CEZA HEM PARA TOPLA BASKISI ANKARA Polis Akademisi’nde girdikleri sınavda düşük not almasına karşın yaklaşık 200 öğrencinin sistem değişikliğiyle başarılı sayılarak mezun edilmesi skandalında suç, sınavı yapan öğretim üyesi Doç. Mehmet Arıcan’a kesildi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, öğrencilerin gerçekten başarısız olmadıklarını, öğretim üyesinin düşük not değerlendirmesi nedeniyle böyle bir durumun yaşandığını savundu. Polis Akademisi’ndeki skandal hakkında CHP Milletvekili Turgut Dibek’in soru önergesini yanıtlayan İçişleri Şahin, suçu öğretim üyesi Doç. Arıcan’a attı. Bakan Şahin, Türkiye’de hemen hemen tüm üniversitelerde uygulanan değerlendirme sisteminin (BDS) Polis Akademisi’nde de uygulandığını belirterek “Bu sistemde değerlendirme, öğretim elemanının yapmış olduğu ölçme sonucu vermiş olduğu notlara göre yapılmaktadır” dedi. Şahin, BDS’de bir öğrencinin başarısının, o öğrencinin içinde bulunduğu gruptaki diğer öğrencilerin başarı düzeyleri ile bağlantılı bir şekilde oluştuğunu ve değerlendirmenin özel bir hesaplama yöntemi ile yapıldığını ifade etti. İstemem yan cebime koy! Fatih Atatürk İlköğretim Okulu öğretmen, veli ve öğrencileri, 4+4+4 eğitim sistemi ile okullarının imam hatip okuluna dönüştürülmesini Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüyerek alkışlarla, düdük çalarak protesto etti. Veliler ve öğretmenler, kararın geri çekilmesi için topladıkları imzaları ve dilekçeleri 3 Ekim’de saat 12.30’da Sirkeci Postanesi önünden Milli Eğitim Bakanlığı’na göndereceklerini belirtti. Grup, yanlarında getirdikleri balonları patlatarak eylemlerine son verdi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Okullarını istiyorlar ? Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bir yandan 3 bin 738 müdüre bağış aldığı için disiplin cezası vermeye hazırlanırken okul müdürlerine ‘Veli halden anlar’ diyerek dolaylı yoldan bağış toplamalarını istiyor. MAHMUT LICALI Şahin, söz konusu derslerin bazılarının 4. sınıf dersleri olmasının yalnızca öğretim elemanı farkından dolayı öğrencilerin büyük bir bölümünde mezun olamama endişesi oluşturduğunu kaydetti. Şahin, “Bu istatistikler öğrencilerin gerçekten başarısız olduklarını değil, öğretim elemanının düşük not değerlendirmesi nedeniyle 50 barajına takılmalarından kaynaklanmaktadır” dedi. Yapılan değişiklikle not ortalaması 50’nin altında olanların değerlendirmeye alındığını belirten Şahin, not ortalaması 51 olan bir grupta 50 barajının bulunmadığını ve bu notu alamayan öğrencilerin doğrudan kaldığını belirtti. CHP’li Dibek, Şahin’in not ortalaması 50 ve altında olan dersler için özel bir düzenleme yapıldığını itiraf ettiğine dikkat çekti. Şahin’in açık bir şekilde öğrencilerin düşük not almasından öğretim üyesini suçladığını belirten Dibek, “Böyle bir mantık nasıl olabilir? Bakan; öğrencilerin avuntusu olarak bilinen ‘sıfırcı hoca’ kavramına inanmaktadır. Bakanın yanıtı ders veren tüm öğretim üyelerini töhmet altında bırakmaktadır. Başarısız öğrenciler derslerden yönetim kararı ile geçecek. Bu öğrenciler komiser, emniyet müdürü olarak asayişimizi sağlamaya çalışacak” diye konuştu. ANKARA Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okul müdürlerinden “veliler halden anlar” diyerek dolaylı yoldan bağış toplanmasını isterken kayıt işlemlerinde bağış aldığı gerekçesiyle başlatılan soruşturmada 3 bin 738 okul müdürü hakkında disiplin cezası verilmesi önerildi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in kayıt döneminde velilerden para topladığı gerekçesiyle tüm ülke genelinde okul müdürlerine yönelik başlattığı soruşturma hâlâ devam ederken MEB’in okullardaki eksiklikleri gidermek için okul yöneticilerine aileleri adres göstermesi akılları karıştırdı. İstanbul’da bir okul müdürünün Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in “Velilerinizden para istemeyin, durumunuzu anlatın. Onlar halden anlar” dediğini aktararak para talep etmesi, okul yönetimlerini de baskı altında bıraktı. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin konu hakkındaki soru önergesini yanıtlayan Bakan Dinçer, Eğitimöğretim yılının başlangıcında okullara ayrıca bir kaynak tahsisi yapılmadığını okulların gelirleri arasında okul aile birlikleri aracılığıyla toplanan “ayni, nakdi, şartlışartsız bağış ve yardımların” bulunduğunu ifade etti. Öğrenci kayıt ve kabullerinde bağış alınmaması konusunda geçen yıl genelge yayımladığını anımsatan Dinçer, 20112012 eğitimöğretim yılı öğrenci kayıt kabullerinde ve diploma verilirken para talep edildiği ve alındığı iddiasıyla ilgili soruşturma başlatıldığını dile getirdi. Dinçer, söz konusu iddialarla ilgili olarak 3 bin 738 okullun yöneticisine disiplin cezası verilmesi teklifinde bulunulduğunu belirtti. Dinçer, 1973 okulda ise soruşturma çalışmalarına devam edildiğini ifade etti. ‘Eğitim yılı başında kaynak aktarılmadı’ ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN 5 YASAYA KISMİ İPTAL denetime veto ? Anayasa Mahkemesi, Elektrik Piyasası Yasası’nın hidroelektrik santrallarının inşasının inceleme ve denetiminin, yetkilendirilecek denetim şirketlerine yaptırılmasını öngören hükmünü iptal etti. Mahkeme, uzman çavuşlar ile polisler lehine de bazı iptal kararları verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, 5 yasayı kısmi iptal etti. Danıştay 13. Dairesi, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası’nın geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 6111 sayılı yasa ile eklenen (f) bendinin iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzelkişiler tarafından inşa edilecek suyla ilgili yapıların inşasının inceleme ve denetiminin, gerektiğinde yetkilendirilecek denetim şirketlerine yaptırılmasını öngören hükmü ile bununla ilgili olarak DSİ tarafından yönetmelik çıkarılmasına ilişkin hükmü iptal etti. Anayasa Mahkemesi’nin bir diğer iptal kararı, Polis Yüksek Öğretim Yasası’na ilişkin oldu. Yüksek Mahkeme; polis öğrencilerinden, mezun olup olmadığına bakılmaksızın mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde ilişiği kesilen ya da sağlık sebebi hariç ayrılanların, kendilerine yapılan öğretim masraflarının “dört katını” tazminat olarak ödemek zorunda olmalarına ilişkin hükmü iptal etti. Yüksek Mahkeme; mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenlerin ilişiklerinin kesileceği hükmünü iptal etti. Bu üç iptal hükmü, karar Resmi Gazete’de yayımlandıktan 6 ay sonra yürürlüğe girecek. Yüksek Mahkeme, CHP’nin yaptığı başvuru üzerine, 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasası’nın 4. maddesinin, tapu ve kadastro konularındaki uygulama ve görüş farklılıklarını gidermek üzere kurulan Tapu ve Kadastro Kurulu’na genel müdür tarafından ikisi kadastro ve teknik, ikisi de tapu ve hukuk konularında bilgi ve deneyim sahibi kişilerden olmak üzere 4 kişi arasından seçim yapmasına ilişkin hükmünü iptal etti. Yüksek Mahkeme, 4734 Sayılı Kamu İhale Yasası’nın 5812 sayılı yasada “İadeli taahhütlü mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır” hükmünü de iptal etti. HES’lerde özel Cezaevi müze olsun 12 Eylül işkencehanesi olarak belleklere kazınan Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’nin yıkılarak alışveriş merkezi yapılacağı iddialarına tepki göstermek ve yıkılacak cezaevinin yerine “İnsan Hakları Müzesi” kurulması talebini dile getirmek için Diyarbakır’da kitlesel bir miting düzenlendi. 78’liler Girişimi Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu, BDP, HAK PAR, ÖSP, ESP, CHP, Barış Anneleri İnisiyatifi, TMMOB, Diyarbakır TUHADDER, İHD, TİHV ve daha birçok sivil toplum kuruluşunun destek verdiği mitinge, AKP’nin destek vermediği bildirildi. (MAHMUT ORAL) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle