20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2011 CUMARTESİ 2 hiç sevmemiş, pervasızlığına kızmış olsanız bite, vicdanınız mutlaka [email protected] sızlamıştır. Ama, Türk olarak en rahatsız edici olan, o iğrenç toplantılara KIRK kişiymişler. Türk Dışişleri Bakanrnın da Geçmişte de benzerleri ve katılmak zorunda bırakılmış oluşturdukları örneğe olmasıdır. Elbet, ödev yaklaşanlar olmuştur belki, olarak. Ülkesinin ve ama kendilerine böylesine halkının çıkarlarını korumak çelişkili bir ad verenler hiç amacıyla o toplantılarda görülmemiştir. bulunması emredilmiş Ülkenin petrolüne göz olabilir. Durum, herhalde koydular; akıl almaz çok utandıncı, olağanüstü yöntemlerle insanları rahatsız edici gelmiştir bir birbirine düşürdüler, devletin bakana. başını yakalamak ve icabına Daha da zor katlanılabilir bakmak istediler, ailesini olan, öyle bir Kurtlar korumak için Cezayir'e Sofrası'nda uygar yollamak zorunda bıraktılar, dünyanın şıkgiyinmiş, kerii sonuçta bir yerlerde ferli devlet adamlarının ve saklanma zilletine ittiler. diplomatlarının Dıştan kışkırtılarak davranışlarını seyretmektir. birbiriyle çarpıştırılan zavallı Kimi, Libyalı muhalifleri insanlardan 50 bin kadarının herkesten önce öldüğü bildiriliyor; yaralı, ayaklandırıp petrol sakat kalanların, başka üreîiminin yüzde otuz yerlere sığınmak için beşini kapmış olmanın kaçanların sayısı belli değil. keyfini sürmektedir, kimi Kentler, kasabalar harabe başka planlar peşindedir. halinde. Yollaryanık arabalarla, çürüyen Elbet, arada bir, bloke cesetlerle dolu. Libya paralannın serbest bırakılması, ilaçsız, susuz, Kısacası, Libyadenen yiyeceksiz, ışıksız kalmış ülkenin canına okunmuş, köşelere yardım yollanması insanları perişan edilmiştir. gibi hayır işlerine de sıra Ama, bu durumu yarattıktan gelir, sadaka kararları sonra, Paris'te, şurada alinır. buradatoplanıp parsa paylaşma sorunlarını ürk diplomasisi ülke çözmek için tartışanların çıkarlarını korumak için kendilerine verdikleri şu yine de daha şık, daha isme bakın: "Libya'nın vakarlı ve efendice bir yol Dostları". bulup kendi bakanını o Kırk " nsan olarak üzülmemek Haramiler arasına mümkün mü? Kaddafi'yi sokmayabilirdi. OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI l stiüılcriıı Hııkııku, Hukukun Üstünliiğüne Galip! Fenerbahçeliler için bir alt ligde oynamanın adı adaletse, bas üstüne idi. Ama, Ustünlerin hukuku uygulanarak "Şampiyonlar liginden yoksun" deniliyorsa, buna itirazımız var. Rasim AKKAYA Avukot Mumtaz SOYSAL Libya'nın Dostları S on zamanlarda "Bundan böyle üstünlcrin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olacak" diyen bir gerçeküği yaşacağımızı sanııkengerçekten üstün olanlann nasıl hukukun üstünliiğüne galip geldiğini göreceğimizi hiç ummazdım. Hukuku, insan aklı ile kurallara bağlanarak oluşturulan adalet düzeni olarak algılanm. Yani, adaleti simgeleyen hukuku, güçsüzlerin korunacağının, haklıların, haksızliğauğramayacağmm garantisi görür, insanlığın en önemli buluşu olarak kabul ederim, Mahkemeler, adaleti sağladığı sürece sığinağımızdır. Ona zarar gelmesini istemeyiz. Şu son karardan söz etmek istiyorum. UEFA üstününün sözünü dinleyen Türkiye Futbol Federasyonu hukukun üstünlüğü yerine, üstünün hukukunu uygulayıp Fenerbahçe'yi mahkum etti. Olan ortada; ikinci, birinci oldu da, Futbol Federasyonu Lig ikincisi olduğunu onayladığı Trabzonspor'u şampiyon ilan etti mi? TFF, UEFA'ya "Bcnim ligimin şampiyonu Trabzonspor"dur de di mi? Trabzonspor'un yerine, Türkiye'yi Avrupa Ligi'nde kim temsil etti, Trabzon birinci olunca, Türkiye'yi ikinci olarak kim temsil etti? Bir kulüp, aynı yıl içinde iki kez UEFA organizasyonunda mücadele verebilir mi? Fenerbahçe ne oldu, şampiyon mu, ikinci mi, geçen sezon lig de var tnıydı? Fenerbahçe'yi bir şey ettiler, ama o sözcüğü söyleyemiyorum, Fenerbahçeliler için bir alt ligde oynamanın adı adaletse, baş üstüne idi. Ama, ustünlerin hukuku uygulanarak "Şampiyonlar ligindcn yoksun" deniliyorsa, buna itirazımız var. Türk yargisının genel iki anaunsuru adli ve idari yargıdır.., İdari somşturmalar, kurumlann kendi müfettiş ve muhakkikieri aracılığı ile yapılır ve disiplin, idari ve mali yönden yaptınmlar getirir. Eğer idari soruşturmalarda dava konusu eylemin, mahkemelerce görülmesi gereken mali ve adli boyutu olduğu tespit ediiirse, iş cumhuriyet savcilıklarına, yani mahkemelere havale edilir. Şike davasmda da olduğu gibi herhangi bir ihbar veya yasal takip so nucu resen, suçüstü yapılarak cumhuriyet savcılıklannca da olaya el konulur. Yaıplananlar içerisinde memur sifatında görülenler varsa, bağh bulıınduğu üst makamdan da idari soruşturma yapmasi istenilir ve idari soruşturmaya dayah adli yönden yargılanmalannın önü açılır. Yani aynı kişiler, aynı olay nedeniyle; aynı anda hem adli, hem de idari yönden soruşturulur. Suçlu bulunup bulunmamalanna göre, ceza alırlar veya aklanırlar. Adli ve idari inceiemesoruşturma ve yargılamalar birbirini bağlamaz. TFF bu davada olduğu gibi, işin adli boyutu vardir diyerek adli soruşturma iddianamesini beklemek yerine, kendi idari inceleme ve soruşturmasını olayı öğrendiği andan itibaren başlatıp olayın taraflarını; poliste, adliyede veya cezaevinde dinleyerek idari yönden incelemesini yapıp kararını durumun aciliyeti açısından ortaya koyması gerekirdi. Adli yönden yapılan soruşturma ve yargılamalar uzun zaman alabilir. İdari yargı en kısa zamanda bitirilip suçlu gözü kenler için "idari, disiplin vc mali" yönden cezalar veya eğer suçlu bulunmamışlarsa "ceza vermçye yer olmadığına" karar verilir. Konu, adliyeye intikal etti diye, idari işlemleri iddianame ortaya çıkıncaya kadar ertelemeye çalışmak birinci eksiklik, idari soruşturmayı tamamlayıp Türkiye'yi yurtdışmda temsil edecek takımlar listesini, şike davasınm idari sonucuna dayah olarak belirleyip bildirmemek ikinci eksiklik, idarei m&slahat yaparak olayı süriincemede bırakıp kendi iç hukukuna UEFA'nın müdahale etmesine yol açmak üçüncü eksiklik, UEFA'nın "Türkiyc'de şampiyon Trabzonspor*dur" demesi de üzerine tuzbiberdir. Bunların hepsi de rüştümüzü ortaya koyamadığımızm kanitidır.Bu durumun tek sorumkısu da Türkiye Futbol Federasyonu değil, olgunlaşmamış kamuoyumuz, kurallaşmamış futbol statümüz, "Bu da böyle oluversin" diyen genel anlayışımızdır. Neyse ki tek teselli, çok özendiğimız ve ille de girmeye çalıştığımız Avrupa'nın ortaya koyduğu yözümün de bizden pek farklı oimadığıdır. Demek ki, orada da ustünlerin hukuku geçerliymiş... Şu işe bakmız, dava konusu olan işlemle ilgili hukukun üstünlüğünden söz edeceğimizi samrken, bu yazıda bile ustünlerin hukukunu anlatmışız! Köylünün Elinden Meralar ve Tarım Alanları da Alınıyor Orhan OZKAYA Eski Tapu Kadastro Genel Müdürü selleşmesine olanak vererek betonlaşmaya açık hale getirmektedir. T 1 I 7 Ağustos 2011 günlü Resmi Gazete'de 648 ve 649 sayılı iki KHK yayımlandı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yayımladığı 648 sayılı KHK ile; tarım alanlarıyla mera ve benzeri alanlar tarım ve hayvancılık dışı kullanıma açılıyor. Buna benzer çok sayıda yasa ve yönetmelik gerek maden alanlan için gerek turizm amaçlı olarak defalarca değiştirilmiş, ranta açılmış idi. Bu kararnameyle 3194 sayılı îmar Yasası değiştirüerek "Köy yerleşik alanlarında 5403 sayılı Toprak Korunıa ve Arazi KullaTiımı Kanunu hükümleri uygulanmaz" diyerek, bu alanlann aynı zamanda par Boğaz iyi para getirir' Yine, bu kararnameyle, Maliye Bakanlığı'na Hazine arazilerindeki kamu binaları üzerinde plan ve plan tadilatı yapma olanağı sağlanmış durumda. Bu kapsamda, Boğaz'daki kamu binaları plan tadilatlarıyla otel, AVM? toplu konut alanı, iş merkezi ve turizm amaçlı satışa sunulacak. Zaten ana amaçlardan birisi, *Boğaz5ı iyi paraya satmak... Böylece *Kriz, teğet dahi gcçmedü* iddiasmı sürdürmek! Aynca bu değişiklikle, mera, yaylak, kışlak otlak gibi yerlerin Maliye Hazinesi ya da Ozel Idare adına tahsis amacının değiştirilmesi ve köylerde, "Toprak ve Arazi Korunıa Yasası" hükümlerine aldınş dahi edilmeden yerleşim alanma açılması. Mera alanlannın daha önce madencilik için yapılan tahribatı yetmiyormuş gibi, turizme sunularak köylünün hayvancılık ve tanm yaptığı en verimli alanlannın elinden ahnacak olması. SON ZPMflNLflRDO VERDİĞİMİZ N PNLflMU H D Y Imar Yasası'na eklenen yeni madde Turizmde Gelecek "Gelecek Turizmde" çatısı altındaki "Efes Turizm Eğitimleri" projemiz ile 2007'den bu yana 5.000'den fazla kişi eğitim gördü. 3.000'den fazlası Boğaziçi Üniversitesi Sertifikası alarak turizm sektörüne kazandırıidı. Bize bu mutluluğu yaşatan tüm mezunlarımıza sonsuz teşekkürlerimizle. www.geiecekturizmde.com www.facebook.corn/gelecekturizmde ^ » ^b± Boijazlçl ^ Yaşamboyıı Egltim Merkezl ÜıivırsitBSÎ İmar Yasası'na eklenen maddenin gerekçesi: "madde ile mera, yaylak, otlak, kışlak vc benzeri yerlerin turizm merkczlcriylc kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelcrindc turizm amaçlı kullanımlara ayrtlan alanlann valilikçc tespit cdilip, tahsis amacının dcğiştirilip Hazine adına tcscillerinin yapılarak fl Özel fdarelere tahsisi sağlanmış vc tespit edilen alanlann ot bedellerinin ödenmeyeceği hüküm halinc getirilmiş... Bu arazilerin talep sahiplerıne imkân tanınmıştır" demek suretiyle, köylünün meralardan yararlandığı otlann da değerinin olmadığı açıklanmıştır. Aynca bu değişiklikle, kent merkezlerine yakın mera ve tarım alanlan AVM'ye dönüştürülecek. Bir başka değişiklikle mera alanlan, HES yatınmlannın önünü de açmış olacaktır. Bunun için de mera yönetmeliğinde değişiklik yapılmıştır: "Mera yönetmeliğinde dcğişiklik vapılması hakkında yönetmelik", 25,02.2011 tarihinde 5oirürlüğe girdi. Maden alanlanndan sonra mera alanlan da enerji yatınmlarma açık hale getirilmiş oldu, Böylece mera alanlan TOKÎ ve belediyelerden sonra turizm yatırımları ve HES'e açık hale getirildi. Memları korumak devletin asli görevi olmasına karşm, hayvancılığın bitirilmesinden sonra meralar, yazgısına terk edildi. Anayasanın 44. maddesine göre: "Toprağın verimli olarak işletilmesini korumak vc geliştirmek..,", 45. maddesinin de "tarım arazileri ile çayır, mera, yaylak, gibi alanlann anıaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..," bununla devlete, tarım alanlan ve çayırlarla meralann amaç dışı kullanılmasını önleme görevi verilmektedir, Tarım ve hayvancılıkla geçinen halkın en önemli varlığı meralar ve tarım topraklandır. Yönetmelik değişikliği sonucu meralar da elinden alınmış, tanm ve hayvancılıkla birlikte doğa açısmdan başta, Istanbul, tzmir, Ankara, Antalya, Bursa, Balıkesir, Mersin, Aydın, Muğla gibi kentlerde onarılması olanaksız yaralar açılmış olmasıdır. Daha önce yine mera yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre: "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun talebi üzerine, petrol iletim faaliyetleri ile elektrik ve doğalgaz piyasası faaliyetleri için gerekli bulunan mera, yaylak ve kışlaklann zorunlu hallerde, ilgili müdürlük veya genel müdürlükten yatırım projesi, gerekçeli rapor, lisans, talep edilen alanın 1/5000 ölçekli harita üzerine işlenîniş vaziyet planı, ÇED raporu gerektiren yatınmlar için rapor, komisyonca istenecek diğer bilgi ve belgeler ile tahsis amacı değişikliği yapılabilecek. Teknik ekip, yatmmm amaca uygun olarak yapılıp yapılmadığmı denetleyecek. Ülke bitirildikten sonra neyin denetimi yapılacak? 4234 sayılı ilk Mera Yasası ve 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 16 maddesi, "Mera, bir veya birdcu fazla köy ve kasaba halkının bağımsız olarak veya birlikte kullandığı yerlere denir. Yetkili makam tarafından ayrılan veya böyle bir ayırma yoksa büinemeyen zamandan beri (kadimdcn), ilgili kasaba ve köy tarafından mera olarak kullanılan vc hak sahiplcrinin mcvcut kullanma (intifa) hakları dışında üzerinde cylcmli vc yasal iycliktc bulunmadıkları arazilcrdir" diye, tarif tanımlamaktadır. Meralann hiçbirkoşulda özel iyeliğe konu olamayacağı devletin ve kamu malı yerler olduğu belirtilmektedir. Bu alanlardaki yapılaşmalar, yerel yönetimlerin görev ihmalinden doğmuştur. Yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri de aynı yasanın kapsamındadır. "Bu alanlarda da, 20049tcn önce yapılan yapılar uygulama dışı olup, 'dermeçatrna' yapılaşma için izin vcrilmeyerek yıkılacaktır" diye, konuya yaklaşılmakta. Bu, bir nevi "imar affi" olmakla birlikte sıcak paraya karşı tıkanan yönetimin, hâlâ Cumhuriyet'in kazanımlarını sata sata tüketememesinin bir hıncı olsa gerek. İşler, çevrecilerin feryatlanna aldmş etmeden gerçekleştiriliyor. Tarımın her kolıı gibi, hayvancıhkta öldürülüyor. Sonuç Bu işin sonu, kuraklık ve açlık... Daha önce3 5462 sayılı "Organize Sanayi Bölgclcri Yasası", 2634 sayılı "Turizmi Teşvik Yasası", 2924 sayılı "Orman Köylülerîni Kalkındırma Yasası", 4915 sayılı "Kara Avcılığı Yasası", 3213 sayılı "Madcn Yasası", 3996 sayılı (YaplşlctDcvret) Yasası, 7269 sayılı "Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla ALnacak Tcdbirlcr ile Yapılacak Yardımlara Dair Kanunlar", TOKt Yasası, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2B maddesi ve Maden Yasası ile meralar vasıflannı kaybediyor. Yine "Serbest Bölgclcr", "Endüstri Bölgeleri" ve son çikartılan "Kentsel Dönüşüm Yasası" gibi yasalaria meralar özel iyeliğe veya 4999 yıllığına kiralanmaya açık hale getirilmiştir. Ancak bütün bu duruinlara karşın, mevaıt Mera Yasası'na göre, mahkeme yollan açık idi, Iktidar; sıcak para musluklarının tıkanması, işsizliği aşamamanın verdiği tahammülsüzlükle, son dünya krizi ve üretimde yaşanan tıkanmalan aşabilmek amacıyla ülke varhklannı birer birer elden çıkarmak, otoyollan, Boğaz köprülerini ve Boğaz'abakan kamu binalarını; saraylar; yahlar, konakiar, resmi binalar, tarihi okullar ve binalann imar değişikliklerini yaparak satmayı hedeflemek, 2B ve orman alanlannı pazarlamak çözüm olamaz. m O C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle