Katalog

Sayı 60 KALEC KAZAĞI [email protected] SUNAY AKIN Samano’nun Gözleri Almanya’nın Kassel kentinde Server Tanilli’nin vermiş olduğu öğüdü anımsıyorum: Tarihin bir fo toğraf makinesi vardır. Dünyaya gelen her insanın fotoğrafını çeker o makineyle... Ama yalnızca bir kere!.. Ve insanlar o fotoğraf ile anılırlar yarınlarda. Tarih, bir gün senin de fotoğrafını çekecek Sunay. Dikkatli ol da, sakın o fotoğrafta gözlerin kapalı çıkma!..” Hocamın öğüdünü Fortino Samano’nun fotoğrafıyla birlikte tutmak, istiyorum. 1916’da, Meksika devrimi sırasında, Agustin Vıctor Casasola tarafından çekilen fotoğrafta gülüyor Samano... Federal ordunun askerleri tetiğe basmadan az önce deklanşöre basıyor Casasola... Elindeki elbette fotoğraf makinesidir tarihin! Kendisini kurşuna dizmeye hazırlanan askerlere gülüyor devrimci. Silah sesleri duyulacak birazdan... Ve şapkasıyla, purosuyla yere yıkılacak Fortino Samano. Askerler, kanlar içindeki beyaz gömleğiyle yerde cansız yatan devrimciyi tekmeleyecekler, üstüne tükürecekler... Ama çok geçtir artık. Tarihin fotoğraf makinesinin çektiği poz, özgürlüğe, barışa ve eşitliğe inanan insanların eline ulaşacaktır. Sömürüye karşı olan devrimciler yanlarında taşıyacaklardır Fortino Samano’nun fotoğrafını... Gözleri açık, gülümseyen fotoğrafını!.. Che’nin Elindeki Puro Avukat Ricardo Rojo şunları söyler Ernesto Guevara’ya: “Neden Venezuela’ya, sadece para kazanmaya yarayan o ülkeye gidiyorsun? Benimle Guatemala’ya gel, gerçek bir toplumsal devrim yaşanıyor orada.”24 Aralık 1953’te, Ernesto Guevara’nın Guatemala’ya varışı “Che’nin doğuşudur. Arjantinliler ko nuşmalarının sonun da “Che” sözcüğünü kullandıklarından Orta Amerikalılar, Arjantin’den gelenlere bu adı verirler. Bolivya’nın Santa Cruz bölgesinde, 8 Ekim 1967’de, Bolivyalı askerler tarafından yaralı olarak yakalanan Che, Higueras köyündeki bir okula getirilir ve konuşması için işkence yapılır. Ertesi gün, öğleye doğru kalbinden kurşunlanan Che’nin cansız bedeni bir helikoptere bağlanarak getirildiği Vallegrande kasabasında sergilenir. Che’nin kardeşi cesedi tanımak için Bolivya’ya geldiğinde kendisine cesedin yakıIdığı ve küllerinin savrulduğu söylenir. 30 yıl sonra bulunur Che’nin kemikleri... Mezarının Küba’ya taşınışı malzeme olur medyaya. Kapitalistler, para kazanmak için yakışıklı yüzünü, satabilecekleri eşyalara basarlar. Düşüncelerinden, yapmış olduğu devrimci hamlelerden ise söz edilmez. Satranç oynayan bir Che fotoğrafı rahatsız eder kapitalistleri. Oyun devam etmektedir çünkü... Yolsuzluk dosyaları, işkenceler ve çetelerin ortaya çıkışıyla birer birer kaybedilir taşlar. Ama ayak diremekteler hâlâ.. Nasıl mı?.. Ataol Behramoğlu’nun dizelerinden öğreniyoruz: Elinde ne piyon kaldı, ne vezir, ne kale Düştü birbiri ardına atlar, filler Ama şah hâlâ ayak diremekte Yeni taşlar bulundu çünkü: Köpekler... Fotoğrafa dikkatli bakın; Che’nin elinde luttuğunun Samano’nun ağzındaki puro olduğunu göreceksiniz.  penaltı kaçalı çok oldu mu?..  dünyada siyaset sahnesi bizde siyaset sahtesi...  tiryakinin son numarasına dokunulmaz!  mesele 21 yenmekte değil, ikide bir yenmektedir!  felekten bir geceliğine pansiyon...  kan gölü canavarı...  yeni taşınıp dünya gündemine oturduk şekerim... Baştarafı önceki sayfada...  yerelin dibine girdim...  silgi üreticilerinin reklam cümlesi: sil baştan.  burası elli elli gezdiğimiz yer!  garibanınki ekmek arası sokak...  taraftar iyi günde kötü günde diye ikiye ayrılır!  kendimi bir sonraki geceye devrediyorum...  şiirin kıyısı da sit alanıdır!  cumaya gittim ölücem...  yüreğimin gideceği yere kaç yazar abi?..  paşa/zerde...  güneş tepemden doğar tırnağımdan batar!..  din işi devlerin işinden ayrılsın!  kaleci ifadesi: uzun boylu adamlar geldi... kafaya çıkıp gittiler!  yazar kasanın fiş günü...  mayası bozuk insanın iki yıl garantisi de olmaz!  ikoncem: cemil ipekçi.  doktor bey son günlerde roketatak oldum...  önümden kara şovalye geçti, savaş çıkar mı?..  bizdeki develer ligi... 6 EYLÜL: Başbakanımızdan İsrail’e zamanlaması müthiş bir posta! Adamlar zaten ekonomik krizden inleyip duruyorlar. Ülke genelinde 450 bin kişi sokaklara dökülüp hayat pahalılığını protesto etmiş. İnsanlarının yüzde 71’inin hayatından memnun olduğu İleri Demokrasi ülkesi Türkiye’mizde olacak değil herhaldeeee!.. Peki nerdeeee? Tabii ki İsrail’de!..Ülke dediğin zaten topu topu 7.5 milyon kardeşim. Bu nüfusu da balkonlardaki saksılarda büyütmüş olmalılar! Yıllarca dayan Moşe Dayan! Eee bir yere kadar tabii. Tel Aviv’de tel kopmuş bir kere! İsrail’de hayat çok pahalıymış! Oysa İsrailli askerlerin elinde hayat gayet ucuz! Hayat Gazze’de sudan ucuz mesela ama Tel Aviv’de pahalı! 7 EYLÜL: Akdeniz’de son günlerde yeni bir poyraz çıktı. RTE Poyrazı diyorlar adına! Yücelerden yüce Başbakanımız 2013 yerel seçimleri yaklaşırken Ege’de, Akdeniz’de kıyıları tamamen kazanmanın ötesindeki hedeflere kilitlenmiş belli ki. Görünen o ki, hızına hayran olduğum Başbakanımızı İzmir’in ya da Antalya’nın kazanılması kesmeyecek artık! O çoktan Akdeniz’e açılmış gözüküyor. Bazıları hâlâ ‘Mavi Tur’ yapadursun, Başbakanımızın gözü Akdeniz’de. Sonrasında korkarım bu iş Hint Okyanusuna oradan da Atlas Okyanusuna kadar uzanır. 9 EYLÜL: Ortadoğu coğrafyasında bir ‘Arap Baharı’dır gidiyor maşallah! Araplar diktatörlerinden kurtulup baharını yaşarken bizler de bu yaz ülkemizde en Kralından ‘Arap Yazı’nı yaşadık. Geçtiğimiz bayram halkın arasına yirmi dakika kadar inip bizzat gözlemledim. Bindiğim şehir hatları vapuru sanki İslam İşbirliği Konferansına kıçtan yanaşacak gibiydi. Her yer Arap. Ne demişti sevgili büyüğümüz Bülent Arınç; “Biz Ankara’da ne bayramlar yaşıyoruz!..” Arınç beyefendinin de buyurduğu gibi Arap olmayan ama gönlü Arap vatandaşımız zaten hayatının en kıyak dönemini yaşıyor, o da dünden Arap. Böyle bir ortamda; Katar’ın da Kuveyt’ine de dek en kralından bir Arap yazı geçirdik. Ülkemizdeki bazı kazateciler gibi acaba ben de Kışları Dubai’de mi yaşasam diye düşünüyorum bir süredir. Lakin buraların Dubai’den bir farkı yok, bir suni adalar eksik, onu da eli değdiğinde TOKİ yapar elbet!.. 10 EYLÜL: Ak Parti ufkumuzu dibine kadar açan bir parti! Bozulduğun biri mi var?.. Hazzetmediğin bir tanıdığın mı oluştu?.. Vaziyet böyle olduğunda onunla olan ilişkini hemen ‘İkinci Kâtip’ düzeyine indir! Ondan sonra Ak’denizin serin sularına at kendini! Mevsim palamutu hızla geçti, bu Eylül NATO usulü, bol soslu füze kalkanı mevsimi!.. Bu benim öyküm................................................................... Z.T. SÜRÜNEN MANŞETLER 'KURT ADAM' FAHR DERT YANDI... ACIBADEM YOĞUN . ÜJDAT M BAKIM ŞEF DR. M CİHAN DEMİRCİ 'A LE HEK M NE' T RAZ ETT LLÜSYON ST, ŞOVU NDA SAAT N YOK ETT SOSYETEYE MÜJDEL HABER! IMLAR AYILARA YAPTIR GEL YOR... N HAYET 'G' NOKTASINI BULDU... Neden 24 saat açık berber bulunmaz?Gece vakti, kimsenin ihtiyaçı olmaz mı? VEYSEL ÖKTEM AYDIN C MY B C MY B ,o 'Bazı hastalarımız l ki, beyin kadar apta ekleşip, ölümlerinin gerç i gerçekleşmediğin uz.' anlayamıyor Hıdır G.,mahkemeye başvurarak, 'Bu doktorun ailemizden olmasından şüphe ediyorum. Bir an önce, DNA testi yapılmasını istiyorum' dedi. Sermet E. 'Göste ri sırasında yok et tiğim altın saatimi bir daha bulamadım.Çünkü çalındı. Ön sırada otur gözlüklü seyircid an, en şüpheleniyorum .' Yurt dışından;dükdüşes,kontkontes ithalatine serbestlik geliyor. n ayı Son günlerde arta ılık, saldırılarına karş ını ırım Hükümet ilk yapt i Dağdak uyguladı. geri çobanlar, ovaya çağrıldı. Manken Tuğçe K.,' Akmerkez girişinde, güvenlik elemanı dedektörünü üzerime değdirince, olanlar oldu. Ayaklarım yerden kesildi, içim bir tuhaf oldu. Onca doktorun bulamadığını, bir dedektör buldu' dedi.