17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kızına tecavüz eden babaya 27 yıl hapis EDİRNE (Cumhuriyet) Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde, öz kızına tecavüz eden ve tecavüzler sonucu doğan 2 çocuktan kız olanına da tacizde bulunmaktan yargılanan sanık, 27 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığa 16 yıl ağır hapis cezası verdi. Bu suçu öz kızına karşı ve birden fazla işlemesi nedeniyle hapis cezası 27 yıl 3 aya çıkarıldı. 3 Ben olayların daha çok tarihsel ve toplumsal köklerine inmeye çalışırdım. Attilâ İlhan “Emreciğim, olaylara global bakmak gerek, onun için de ben daima, dünyayı düzenlemek isteyen büyük ülkelerin istihbarat örgütlerinin mantığı ile olup biteni anlamaya çalışırım” derdi. Attilâ İlhan’ın bu görüşünden hareketle, burada ne Amerika’dan, ne Avrupa Birliği’nden ne de “emperyalizmin oyunlarından” söz edeceğim… İşaret etmek istediğim nokta, “yemin krizinin” ardındaki temel sorun olan “Demokrasi bunalımı”. CHP ve BDP’nin girişimiyle kamuoyunun gündemine gelen bugünkü “yemin krizinin” altında “Demokrasi bunalımı” yatıyor… Konuyu basit bir “yemin krizi” sanmak büyük bir yanılgı olur: Seçimlerden de önce, bir rejimin “Demokrasi” diye adlandırılması için “laik bir hukuk devleti” olması gerekir. Laiklik, temel hak ve özgürlüklerin, tek bir inanç mensuplarının tekelinde olmadığını güvence altına alır. Hukuk devleti olgusu ise, bu temel hak ve özgürlüklerin, Türkler ve Kürtler, siviller ve askerler, görevde olanlar ve olmayanlar, politikacılar ve yazarlar, yani kısacası herkes için, vazgeçilmez bir biçimde, özellikle de devlet karşısında korunmuş olmasını içerir. Bugünkü yemin krizinin ardında yatan “Demokrasi bunalımının” asıl nedeni, bu “Hukuk Devleti” ilkesinin zedelenmiş olmasıdır. Sadece milletvekili seçilen veya seçildikten sonra milletvekilliği düşürülen tutuklu veya tutuksuz adaylardan söz etmiyorum: Habur’da başka türlü, Silivri’de başka türlü işleyen bir adaletten, aleyhlerindeki delillerin gizlilik gerekçesiyle sanıklara ve avukatlara verilmediği bir hukuk düzeninden, suçlandıkları anda tutuklanan ve bir ortaçağ zihniyeti ile tutuklu yargılanan vatandaşlardan söz ediyorum. Milletvekili seçilen tutuklu sanıkların serbest bırakılmamaları, seçilen bir milletvekilinin seçimin iptal edilmesi ve bunları protesto için CHP ve BDP’nin Meclis’e girmemesi veya yemin etmemesi: Bütün bunlar, esas olarak sözünü ettiğim “Hukuk Devleti’nden yoksun bir sözde Demokrasi bunalımının” seçime ve Meclis’e yansıyan sonuçlarıdır. Sorunu böyle görürsek önümüzdeki krizi aşmak daha kolay olur! Eskişehir Planör düştü: 2 ölü Günlük faizi Hangi Demokrasi... Sevgili okurlarım, bugün yazacağımı belirttiğim “Siyaset ve Stockholm Sendromu III” başlıklı yazım biraz daha bekleyecek! Çünkü önümüzde çok daha vahim bir “soru” ya da daha doğru bir tanımla bir “sorun” var: Hangi Demokrasi?! Elbette bu “soru”nun veya soru biçiminde ifade ettiğim “sorun”un temelinde pek çok öğeyle birlikte “Stockholm Sendromu” da var... Meclis’teki yemin krizi üzerinden “Stockholm Sendromu” konusundaki üçüncü yazımı da güncel sorunlara bağlayıp bir yazı yazabilirdim… Ama o zaman hem güncel sorunların özünü hem de “Stockholm Sendromu” kavramının esasını gözden kaçırabiliriz diye kaygılandım ve bugün, yaşadığımız “yemin krizi” olayının özünde yatan “Demokrasi Bunalımı” konusunda yazmayı uygun buldum. Sevgili Attilâ İlhan 1970’te başlayıp 1997’de son kitabını yayımladığı “Hangi” dizisiyle toplumdaki yaygın kavramları tartışmaya açtı: Hangi Sol (1970) Hangi Batı (1972) Hangi Seks (1976) Hangi Sağ (1980) Hangi Atatürk (1981) Hangi Edebiyat (1993) Hangi Laiklik (1995) Hangi Küreselleşme (1997) Attilâ İlhan’ın bu kitapları insanın ufkunu açar. Bunları okumak zahmetine girenler olur mu bilmiyorum, ama böyle bir zahmete katlananlar olursa ve bir de benim Demokrasimizle Yüzleşmek ve İçimizdeki Zalim adlı kitaplarıma bakarlarsa, bugün yaşanan olayların temelinde yatan çelişkileri çok daha iyi fark ederler. Attilâ İlhan bugünlerde yaşasaydı eminim “Hangi Demokrasi” diye bir kitap daha yazardı. 1970’li yıllarda Ankara’da Tunalı Hilmi Caddesi’nde, danışmanlık yaptığı Bilgi Yayınevi’ndeki odasında haftada bir iki kez, tertemiz, bomboş çalışma masasının başında yaptığımız uzun sohbetlerde “görünen” güncel olayların arkasında yatan nedenleri tartışırdık. Kızını satan anne yakalandı TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ’da 15 yaşındaki kızı G.B’yi para karşılığında erkeklere pazarladığı iddia edilen 42 yaşındaki anne S.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Anne cezaevine gönderilirken güldü. Olay, küçük kızın otomobilden “Annem beni erkeklere pazarlıyor” diye bağırmasıyla ortaya çıktı. Anne ve kızla para karşılığında ilişkiye girmek üzere anlaştıkları iddia edilen iki erkek tutuklandı. 9 asgari ücret Süper Loto’da 9 haftalık devrin ardından Milli Piyango yetkililerince bu hafta 22 milyon liraya ulaşacağı belirtilen büyük ikramiye, günlük faiziyle bile talihlileri zengin edecek. Milli Piyango daresi, vatandaşların bu hafta 25 milyon liralık Süper Loto oynamasını bekliyor. (AA) Milli Piyango daresi Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 9 haftadır 6 bilenin çıkmadığı ve 20 milyon 173 bin liralık büyük ikramiyenin 10. haftaya devrettiği Süper Loto’da büyük ikramiye vatandaşların rüyalarını süslüyor. 22 milyon liranın bankaya yatırılması halinde, 6 bilenler aylık 166 bin 760 lira faiz geliri elde edecek. Günlük faiz gelirleri ise 5 bin 558 lira olacak. Büyük ikramiyenin günlük faiz geliri bile asgari ücretlinin 9 aylık maaşına bedel. ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’in İnönü ilçesindeki Türk Hava Kurumu’na (THK) bağlı Türk Kuşu İnönü Eğitim Merkezi’nde Metin Özbey ile Semih Uzunlar’ın kullandığı iki kişilik PUCHACZ tipi eğitim planörü henüz belirlenemeyen nedenden dolayı inişe geçtiği sırada yere çakıldı. Kazada, milli planörcü Metin Özbey olay yerinde, yanında bulunan Semih Uzunlar ise kaldırıldığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Emniyet müdürlüğü yetkilileri planör kazasıyla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdi. 15 yıl önce unutulan sargı bezini röntgende bile bulamadılar, kendi kendine çıktı Vücut bile isyan etti SİVAS (AA) Sivas’ta köy muhtarı Sururi Tecer (60), 15 yıl önce ameliyat sonrası kolunda unutulan sargı bezi yüzünden acı dolu günler geçirdi. Ameliyat sırasında tampon olarak kullanılan sargı bezinin ucunun yıllar sonra vücuttan çıkması üzerine, kaynağı anlaşılan ağrılar, yaklaşık 15 santimetre uzunluğundaki bezin alınmasıyla son buldu. Kolu kırılan Tecer’e, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde platin takıldı. Acıları yüzünden zaman zaman iş yapamaz hale gelen Tecer, bu süre içerisinde yaklaşık 20 kez muayene oldu. Kolundan röntgen de çektirdiğini belirten Tecer, bu süre zarfında doktorların kendisine acısının kolundaki platinden kaynaklandığını, zamanla geçeceğini söylediklerini anlattı. Ancak acısı bir türlü dinmeyen Sururi Tecer’in kolunun ameliyat olduğu bölümünde de iltihap oluştu. 15 yıl içerisinde dayanılmaz acı çeken Tecer’in geçen günlerde ameliyat olduğu kolundan küçük beyaz bir parça deriden dışarı çıktı. Çıkan parçanın 15 yıl önce ameliyat sırasında kolunda tampon olarak kullanılan sargı bezi olduğu anlaşıldı. ‘ nancımızı Abdal Musa Dergâhı’nınAntalya’nınyer alan ezmeyin’ arkasında Elmalı ilçesi Tekke köyündeki ve Aleviler tarafından kutsal sayılan Dur Dağları’nda mermer çıkarılmasının durdurulmasını isteyen Abdal Musa Gönüllüleri, Valiliğe 2012 imzalı dilekçe verdi. Bölge halkı, Dur Dağları’nın tarih ve inanç turizmi alanı ilan edilmesini istiyor. Abdal Musa Gönüllüleri Sözcüsü Cemal Kaya, Abdal Musa’nın 730 yıllık bir dergâh olduğunu belirterek, “Dur Dağları’nda Abdal Musa’nın dervişleri yatmakta. Biz taş alıyoruz, o taşı kalbimizde saklıyoruz inancımız gereği. Ondan sonra çocuğumuza bırakıyoruz o taşı, sonra torunumuza bırakıyoruz. Mermer ocağı bizim inancımızı eziyor” dedi. Sururi Tecer, kontroller sırasında doktorun parçayı birden çekerek çıkarttığını ifade etti. Yaklaşık 15 santimetre uzunluğundaki bez parçasıyla birlikte kan ve iltihabın da aktığını kaydeden Tecer, bu sırada büyük acı çektiğini ve kendinden geçtiğini söyledi. Metrobüs sapığı yakalandı İstanbul Haber Servisi İstanbul Zincirlikuyu Metrobüs durağında, cep telefonuyla kadınların etek altı görüntülerini çeken kişi yakalandı. Zanlı, bir kadının etek altı görüntülerini cep telefonuyla çekmeye çalışırken suçüstü yakalandı. 26 yaşındaki F.O’nun cep telefonuna el koyan polis, telefon hafızasında farklı mekânlarda çekilen 27 ayrı kadının etek altı görüntüsünün olduğunu tespit etti. F.O sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Ankara’da cinayet ANKARA (AA) Ankara’da 18 yaşındaki bir genç, yaklaşık 1.5 yıl önce kendisiyle fiili livata yoluyla cinsel ilişkiye girdiğini ve başkalarıyla birlikte olmaya zorladığını öne sürdüğü kişiyi, otel odasında 5 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Çubuk’ta yaklaşık 1.5 yıl önce aralarında Doğan S’nin de (43) bulunduğu 6 kişi, 18 yaşından küçük çocuklarla fiili livata yoluyla ilişkiye girdikleri ve çocukları başkalarıyla ilişkiye zorladıkları iddiasıyla tutuklandı. Zanlılardan Doğan S, bir süre önce tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edildi. İddiaya göre, mağdur çocuklardan şimdi 18 yaşında olan A.A, tahliye edildiğini öğrendiği Doğan S. ile irtibata geçti ve 5 yerinden bıçaklayarak öldürdü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle