17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 28 HAZ RAN 2011 SALI 6 HABERLER İkinci Ergenekon’da mahkeme, AKP’yi kapatma davasındaki delillerin dizinini çıkaracak Haberler incelenecek ‘Hukukun hukuka darbesi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı ve yayımcıyazar Muzaffer İlhan Erdost, Hatip Dicle hakkında verilen YSK kararını “hukukun hukuka darbesi” sözleriyle nitelendirerek “Seçmenin verdiği geçerli oylar iptal edilmeden Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi hukukla bağdaştırılamaz” açıklamasını yaptı. Erdost, kurulun yasalara ve usulüne uygun olarak yapılmış bir seçimi iptal etme yetkisi olmadığını söyledi. İstanbul Haber Servisi Milletvekili seçilen yazarımız Mustafa Balbay ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın tutuklu bulunduğu 2. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin baktığı AKP’yi kapatma davasının dosyasındaki tüm belgeleri tarihlerine göre incelemeye karar verdi. Dosyadaki gazete ve internet haberlerinin dizininin çıkarılmasını kararlaştıran heyet, haberlerde işlenen konular ile dosya sanıkları arasında bir bağ olup olmadığını araştıracak. Mahkeme heyeti tutuklu sanık Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün, “Abdullah Öcalan’ın tanık olarak dinlenmesi talebini savunmaların tamamlanmadığı gerekçesiyle ‘bu aşamada’ reddetti. Başkanlığını Köksal Şengün’ün yaptığı mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarının taleplerini değerlendirerek ara kararlar aldı. Mahkeme ara kararında “Anayasa Mahkemesi’ne ait parti kapatma ile ilgili dosyanın dizininin hazırlanması, dosyaya delil olarak konulan belgelerin tarih sıraları da gö Tehlikeli Sular Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu Suriye ile “sıfır sorun”u gerçekleştirmemişler miydi? Evet, gönülden bravo demiştim. İki ülke hükümetleri kaç kez toplandı? Aklımda kalan, iki kez.. Şimdi ise durum nedir? İki ülkenin tankları sınırda birbirini gözlüyor! Türk ordu komutanları Hatay’a gidiyor! Suriye Türkiye’ye ateş püskürüyor! Kardeşçe ve dostça ilişkileri bıçak gibi kesilmekle kalmadı, neredeyse düşmanlığa dönüştü! İki ülke arasındaki savaş olasılığından bahseder olundu dünyada ve Türkiye’de! “Sıfır sorun” tam tersine dönüştü! Neden, ne oldu? Suriye’de bir kısım halk özgürlük istedi! Sokak gösterilerinin planlanmasının ardında ABD’nin olduğu ve parasal destekler verdiği ortaya çıktı! Tamam, ABD desteklese de, hak ve özgürlükler isteğinde haklı... Ama bu hak ve özgürlükler, Ortadoğu’da yeni işgaller ve Batı tasarımı için kullanılıyorsa, tamamen zırva! Orada ancak Batı’nın hak ve özgürlükleri olabilir! Tamamen ABD kontrolüne girmiş ve Ortadoğu’nun ABD ve Batı çıkarlarına göre yeniden tasarlanmış plan çerçevesinde, Suriye’ye ne olacak? Parçalanmak mı isteniyor? (Neden demeyin, ama kontrollü bir yeniden biçimlendirme söz konusu olabilir.) İsrail’e peşkeş mi çekilmek isteniyor? (Suriye İsrail’e karşı Arap dünyası içinde önemli bir kale, Golan Tepeleri İsrail’de!) İran’a karşı bir harekâta hazırlık mı? (Çünkü İran ile Suriye birbirlerini destekliyor, Suriye “düşürülürse” İran bölgede tamamen yalnız kalacak, tecrit olacak; bu anlamda, önündeki bataryalar, kaleler yıkılıp İran menzili netleştiriliyor!) Bütün bunların içinde, Ortadoğu’nun “Kürt Meselesi” de var... Seçimlere giden süreçte, iktidarın, Erdoğan’ın İsrail karşısında giydiği aslan giysisini de çıkardığını izliyoruz! Kışkırtıcı gemi ikinci yolculuğundan vazgeçti! İktidar ile İsrail arasında cilveleşme son sürat gelişiyor... Derken, İran ile de ilişkilerde morarmalar olduğu haberleri ortalığa yayıldı! İran, Ankara’nın Suriye tavrından hoşnut değil! İktidar, Erdoğan, Davutoğlu, anladığım kadar, yeniden Batı’nın (ABD’nin yani!) Ortadoğu politikalarına geri döndü! Uygulayıcısı, destekçisi olarak... Öyle mi? Ankara, ABD’nin Suriye konusunda ısrarlı olduğuna, Libya’nın başına gelenin Suriye’nin de başına geleceğine kesin kanaat getirince, bu kez “erken davrandı”, Libya’da işgali gündeme gelince yaptığı gibi “NATO’nun orada ne işi var...” demedi, dememek için! Bu şu demek: Ankara’nın Ortadoğu’da inşa etmeye soyunduğu ve kısmi başarı da elde ettiği “Ortadoğu’da kendine ait bir oyun alanı” –siz buna nüfuz politikası, Türkiye lehine gelişmeler de diyebilirsiniz– politika oyunu sona erdi! Çünkü, Ortadoğu’daki oyunun esas sahibi Büyük Güç devreye girdi, burası benim alanım, hadi bakalım, sen ancak benim politikalarımın gerçekleşmesinde rol alabilirsin.. dedi.. Ankara da “gerçeği” gördü! Çünkü ortada blöf falan yok! Peki, yabancı gazetelerde, Newsweek’te, Der Spiegel’de okuduğumuz “Türkiye bölgede yeni Osmanlılık rolünde..” değerlendirmeleri, haberleri, yorumları nedir? Bunlar, a) Suriye’deki yeni gelişmelerden önceki değerlendirmeler olabilir, yani zamanlama hatalı, geç kalmış, bir versiyon önceki görüntünün yorumlarıdır... b) ABD Türkiye’yi bölgede kendi politikaları yörüngesinde tutmak ve kullanmak için, Ankara’nın eline bir elma şekeri veriyor olabilir: Senin Ortadoğu’da önün açık, beni izle, sana da pay var orada, ben çekileceğim, seni bölgenin otoritesi yapabilirim (ABD politikalarının ağası, jandarması vb)... Öyle midir? Sanki öyledir! Türkiye’yi birden Suriye ile düşman eden güç, korkutucudur! Irak işgaline keşke katılsaydık, diyen askeri mantığın emekli komutanlarca seslendirilmeye başlanması dikkati çekti; 2003’te Irak işgaline katılmayarak ciddi bir fırsat kaçırdığına şimdi inanan Erdoğan iktidarı, anlaşılan şimdi 180 derece döndü! Bizim askerler sonunda ABD’nin hizasına geldi gibi... (Bu yeni durum, davaları da bitirecek yeni olgu olabilir, buna daha önceki yazılarımda işaret etmiştim!) Türkiye bu kez Ortadoğu’da savaşın içine sürülebilir! Suriye’nin işgalinde önemli rol oynayabilir! Böylece iktidara “Ortadoğu’nun Yeni Osmanlı Aslanı” yaftası asılabilir! Dikkat, çok tehlikeli sulardayız! İktidarın, yönünü “Batı’nın çıkarlarına” göre konumlandırmaya yöneldiği görülüyor! Ortadoğu’da “oyun alanı” sıfırlandığına göre! İktidarın kurduğu “Avrupa Bakanlığı” da, bu yeni politikanın bir ürünü olarak doğdu, diyeceğiz... Dikkat CHP! Dikkat Büyük Millet Meclisi! kinci Ergenekon davasına bakan stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dizini çıkarılacak haberlerde işlenen konular ile dosya sanıkları arasında bir bağ olup olmadığını araştıracak. Mahkeme, Şahin, Kırmızı, Göktaş ve Ekinci dosyalarının incelenmesi için ilgili birimlerden bilgi istedi. zetilerek ayrı ayrı dizinlerinin çıkarılması, söz konusu belgelerde delil olarak gösterilen hususların fihrist üzerinde açıklanması, delil olarak kullanılan belgenin internet haberi olması durumunda tarihiyle bu internet adresi linkinin dizinde belirtilmesi haberlerin bulunduğu sayfalarında PDF ortamında tek tek ayrılarak excel ortamında köprü uygulamasıyla hazırlanması hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına, bu konuda mahkememiz hâkimi Hüsnü Çalmuk’un naip hâkim olarak görevlendirilmesine” hükmetti. çirdiği “Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı Çayırlı köyünde bütün evlere 1520 Kalaşnikof dağıtıldı. Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı Reşadiye’de görevli idi. Hepimiz gönüllü köy korucusu olduk. Köyümün adı Çayırlı ama herkes ‘Özel Tim Köyü’ diyor” şeklindeki beyanlarını dikkate alan mahkeme heyeti Tokat Valiliği’ne “dağıtıldığı iddia olunan silahları ve görevlendirildiği iddia olunan korucuların hangi yasal mevzuata istinaden gerçekleştirildiğinin bildirilmesi” için müzekkere yazılmasına karar verdi. Mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı’ndan, İbrahim Şahin’de bulunan suikast timi olduğu iddia edilen S1 listesinde adı olan tutuklu sanık Üsteğmen Kırmızı’nın Tokat’a atandıktan sonra görevlendirildiği tüm yerlerin ayrıntısının sorulmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca Özel Harekât Daire Başkanlığı’ndan S1 listesinde yer alan Özel Harekâtçı polis sanıkların görev yerlerinin, yurtdışı görevlendirmelerini, kapsamını soracak. Ses kayıtlarının kopyası Mahkeme, tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş’ın iş ortaklarından emekli astsubay İbrahim Gülmez’in İzmir’de yapılan Yelpaze operasyonunda gizli kayıt yapmakla suçlandığı, 51. No.lu DVD’deki “ses kayıtlarının” kopyalarının istenmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, Ankara Başsavcılığı’ndan avukat Yusuf Ekinci’nin 1994’te öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Susurluk davası hükümlüsü Ayhan Çarkın’ın alınan ifadelerinin de bir örneğinin istenilmesini kararlaştırdı. Tokat’tan bilgi istenecek Eski Emniyet Özel Harekât Dairesi Başkanvekili tutuklu sanık İbrahim Şahin’in duruşmalardaki yaz aylarını ge Selenyum sorusu Mahkeme Enerji ve Tabii Kaynaklar ve İçişleri Bakanlığı’ndan selenyum adlı madde hakkında bilgi istedi. Davaya 8 Ağustos’ta devam edilecek. DANIŞTAY DAVASI Doktorlara beraat ADANA (Cumhuriyet Bürosu) BDP’nin kurduğu “Sivil İtaatsizlik Çadırı”nı ziyaret ettikleri ve terör örgütü propagandası yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemli dava açılan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ile Dr. Ömer Eşki ilk duruşmada beraat etti. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu, Küçükosmanoğlu ve Eşki’nin, sağlık hakkı ve taleplerini anlatma faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Saldırı hâlâ araştırılıyor İstanbul Haber Servisi Birinci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in duruşmalardaki, “17 Mayıs 2006 tarihindeki Danıştay saldırısından sonra Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden ‘olayın üzerinin karartıldığına’ ilişkin ihbar aldım” sözlerini dikkate aldı. Mahkeme, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden, “Danıştay saldırısından hemen sonra Perinçek’in avukatı Osman Aydın Şahin’e resmi ya da gayri resmi olarak Emniyet Müdürlüğü bahçesinde ya da başka bir yerde bir emniyet mensubu tarafından açıklama yapılıp yapılmadığının” sorulmasına hükmetti. Danıştay davasında tetikçilikten sanık Alparslan Arslan ile saldırıdan önceki gece Ankara’da bir restoranda karşılaşan işadamı Koray Yılmaz’ın tanıklığına bir kez daha başvurmayı kararlaştıran mahkeme, Yılmaz’ın iş ortağı Leyla Ecin’in de tanık olarak duruşmada hazır edilmesini istedi. Mahkeme, Genelkurmay Asker Alma Daire Başkanlığı’na (ASAL) yazı yazarak Alparslan Arslan’ın gizli, açık sicil dosyasının bir örneğini istemeyi kararlaştırdı. Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi sanık ve avukatlarının taleplerini değerlendirerek 15 Haziran 2011 tarihinde karara bağladı. Mahkeme heyeti, Alparslan Arslan’ın Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki ülkücü çevreden arkadaşı, Fethullah Gülen’in akrabası olduğu iddia edilen Kemalettin Gülen’in davaya müdahil olma talebini “suçtan doğrudan zarar görmediğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle reddetti. Gülen tanık olarak dinlenmek üzere duruşmaya çağrıldı. ‘1 metre mesafeden gaz bombası atıldı’ BDP, YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle ve KCK davasından tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için yapılan eylemde polisin “orantısız” güç kullanmasını protesto etti. BDP’liler, milletvekillerini darp eden, il yöneticilerinin parmak ve kaburgalarını kıran sorumlular hakkında bugün suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Taksim’deki BDP il binasında basın toplantısı düzenleyen BDP’lilerin yaptığı açıklamada, olaylarda 40 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi. Açıklamada, “AKP iktidarı nasıl demokrat olunacağını gösterdi. Olaylarda milletvekili Sebahat Tuncel darp edildi. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Bunun yanında 1 metre mesafeden gaz bombaları atıldı. Polis, yakaladığı partilileri apartmanların bodrumuna alıp dakikalarca işkence yaptı” denildi. Tuncel de “Suç duyurusundan sonuç alıp alamayacağımız da meçhul. Sonuçta yargı da artık siyasallaştı” dedi. ‘Terörist’ diyene hapis DÜZCE (ANKA) Deriİş Sendikası, Düzce’de bulunan DESA Deri İşletmesi’nde bir üyelerine “Sendikadan imzanı almazsan seni başka bir bölüme alacağım, onlar terörist, onların gittiği yoldan gitmeyin, onlar PKK’li” diyen ustabaşına Düzce 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 5 ay hapis cezası verildiğini bildirdi. Yapılan açıklamada mahkemenin, verilen kararın para cezasına çevrilemeyeceğine hükmettiği bildirildi. Balyoz davası sanığı Alan’ın avukatı başvuruda bulundu Engin Alan da itiraz etti İstanbul Haber Servisi Balyoz davası sanığı, MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın tahliye talebinin reddine itiraz edildi. Alan’ın avukatı Ayhan Nacak, anayasadaki eşitlik ilkesi gereğince, milletin iradesine saygı gösterilmesini istedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran Nacak, Alan’ın tahliye isteminin reddi yönündeki kararın düzeltilmesini istedi. Nacak, karar düzeltilmezse, itirazının İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti. Milletvekili seçilen Alan’ın kaçma ve delilleri karartma şüphesinin olmadığını vurgulayan Nacak, dilekçesinde, AİHM kararlarını örnek gösterdi. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde açıklama yapan Nacak, “Mahkemeden, milletin iradesine saygılı olmasını istedik. AİHM’nin seçilmiş kişilerin muhakkak Meclislerinde bulunması gerektiğine dair birçok kararı var” dedi. önlem olan tutuklamanın kaldırılmasının Türkiye’deki bu gerginliği de ortadan kaldıracağını vurguladı. aberal ve Balbay itirazı sonuçlanmadı Öte yandan Ergenekon davasında yargılanan, CHP İzmir milletvekili, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ve CHP Zonguldak milletvekili Prof. Mehmet Haberal’ın, tahliye taleplerinin reddine ilişkin itirazları İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce henüz karara bağlanmadı. Avukatlar, dilekçelerinde “Millet iradesi göz önüne alındığında tutukluluk hali kaldırılmalı” görüşüne yer vermişti. H utuklama sonucu etkilemiyor’ Tutuklamanın bir tedbir olduğunu, davanın esasına ilişkin bir karar vermek anlamında olmadığını dile getiren Nacak, tutuklamanın davanın sonucunu etkileyici bir karar da olmadığına dikkat çekti. Nacak, istisna bir ‘T Suikast soruşturmaları Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 20052008 yıllarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimleri olduğu yönünde yapılan tüm soruşturmaların il il tüm Türkiye çapında araştırma yapılması doğrultusunda yazı yazmaya karar verdi. Mahkeme heyeti Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Başbakan Erdoğan’a suikast kapsamında tutuklanan, gözaltına alınan, ifadesi alınan, şüphelisi olan olayların tek tek tespit edilerek mahkemeye bildirilmesini isteyecek. Mahkeme heyeti, MİT Müsteşarlığı tarafından gönderilen “24 Temmuz 2007 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a suikast yapılacağına ilişkin alınan duyumun derhal bildirildiği” şeklindeki yazıyla ilgili olarak İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıklarına “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na suikast ihbarı konulu MİT yazısı gereğince açılan bir soruşturma olup olmadığının” sorulmasına karar verdi. ‘Bomba uzmanı izinde’ SAFRANBOLU (AA) Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir banka şubesinin önündeki kaldırımda şüpheli paket gören vatandaşlar, durumu polis ekiplerine bildirdi. Ancak kentteki bomba imha uzmanının yıllık izinde olduğunu öğrenen polis, Bartın İl Emniyet Müdürlüğü’nden uzman istedi. 77 kilometre uzaklıktaki Bartın’dan gelen bomba imha uzmanının patlattığı paketten ise tereyağı, yumurta ve süt çıktı. Engin Alan Aktan’a ait ses kaydı bazı internet sitelerinde yayımlanmıştı Telekulağın kaynağı ABD ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan’a ait olduğu iddia edilen ve bazı internet sitelerinde yayımlanan ses kaydının, Amerika’dan internete yüklendiği bildirildi. Aktan’ın suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, ses kaydının, kim veya kimler tarafından internet ortamına yüklendiğine ilişkin çalışmalar yapıldı. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Nadi Türkaslan, bu kapsamda, “Dailymotion” adlı internet sitesine yazı yazarak Aktan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydının hangi ülkeden yüklendiğini sordu. “Dailymotion”dan verilen cevapta, ses kaydının Amerika’dan yüklendiği bildirildi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Aktan, kendisine ait olduğu iddia edilen birtakım ses kayıtlarının, bazı internet sitelerinde yayımlanması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, başsavcılık konuyla ilgili soruşturma başlatmıştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle