25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 19 HAZ RAN 2011 PAZAR 4 HABERLER Başbakanlık’ın hazırladığı rapora göre geçen yıl 2 milyar 25 milyon TL’lik yardım yapıldı Akıllı ve Aptala Dair Sevgili, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, helalleşme çağrısına karşın, Müjdat Gezen aleyhine açtığı davadan vazgeçmemiş olması, toplumsal akıl sorununu gündeme getirdi. Erdoğan’ın, Gezen’e açtığı davanın içeriği üzerinde duracak, konunun siyasal veya hukuki yönüne girecek değilim. Yalnızca, olayın Aziz Nesin’in yıllarca önce, toplumun zekâ düzeyi ile ilgili olarak söylediklerinden kaynaklandığını belirtmekle yetineyim. Biliyorsundur. Aziz Bey bir gün “insanlarımızın yüzde altmışının zeki olmadığını” söylemişti. “Aptal” sözcüğünü telaffuz etmiş miydi pek anımsamıyorum. Ama bu sözler üzerine kızılca kıyametin koptuğunu çok iyi hatırlıyorum. Oysa söz pek de kızılacak gibi değildi. Çünkü söylenenlerin mefhumu muhalifinden çıkan sonuç, toplumun yüzde kırkının akıllı olduğu idi ki, bu da hiç kötü bir oran sayılmazdı. Şu dünyanın ahvaline bakınca, hiçbir toplumun yüzde kırkının akıllı olduğunun kolaylıkla iddia edilmesinin mümkün olmayacağı rahatça ileri sürülebilir. Neyse bunun üzerinde fazla durmaya gerek yok. Çünkü gözlemindeki abartılı iyimserliğin altı çizildiğinde, Aziz Bey düzeltme yaparak, yüzde doksan bir küsurluk bir “az akıllı” saptamasında bulunmuş, oranı da 12 Eylül anayasasına verilen “evet” oylarına dayanarak belirlediğini açıklamıştı. Aziz Nesin’in bu açıklaması üzerine öfkelenenler dava açmaya kalkmışlardı. Doğrusu o davranışı yadırgamıştım. Davacı vatandaşlar, kendilerine “aptal” dendiğine nasıl emin olabiliyorlardı? Herhalde mantık şöyle olmalıydı: “Türklerin ezici çoğunluğu akıllı değildir” diyor bu durumda, ben de Türk olduğuma göre bana da aptal demiş oluyor. Ama bu iddiaya karşılık, davalı pek de âlâ, “Beyefendi azınlıkta kalan akıllılar arasındadır, ben kendisini kastetmedim” yolunda bir savunma yapabilir. Belki de en iyisi dava açanın, şahsi saikle değil, “Türk milleti” adına hareket ettiğini ileri sürmesidir. İyi de böyle bir başvuruyu yapması için de Türk milletinin kendisine vekâlet vermesi gerekmektedir. Davacı tevkil edildiğini ispatlamadan, dava açma yetkisine de sahip değildir. Peki de davacıya vekâleti Türk milleti adına kim verecektir? Tabii bunlar o dönem ortaya çıkan sorunlardı. Şimdilerde bunlara yenilerinin eklenmesi de mümkündür. Yakında, Türk milleti deyiminin de anayasadan çıkarılması, ağza alınmaması söz konusudur. Bu durumda, Türk milleti var olmaya devam edecek midir? Edecekse, her varlığı ve kavramı betimleyen bir deyim, bir ad olduğuna göre, onun adı ne olacaktır? Acaba onu kimse alınmasın, demokrasi kâmil olsun diye, “Ayıptır söylemesi” diye mi adlandıracağız ya da “İsmi lazım değil” diye mi anacağız? Ya da onu hepten yok mu sayacağız? Eğer Türk milletini hepten yok sayacak olursak, mesele kalmaz, çünkü yok olan bir şey akıllı da aptal da olamayacağına göre, hakaret fiili işlenememiş olur, işlenemez bir suç ile karşı karşıya kalırız. Neyse şimdilik, Türk milleti henüz var olduğundan, bu noktaya varmış değiliz, ama yine de önemli bir sorun ile karşı karşıyayız. Bir milletin akıllı olup olmadığına hangi ölçüte göre karar vereceğiz? Bunun için önce aklın tanımını bulmak gerek. Ama aklın birden çok tanımı var da herkesin üzerinde birleştiği tek bir tanımı yok. Bu durumda akıllılığı tanımlayamadığımıza göre, aptallığı nasıl saptayacağız? Genelde az gelişmiş toplumların insanları, çoğunluğa uygun hareket edenleri akıllı olarak kabul eder ve bunun dışına çıkılmaması gerektiğini de “Sürüden ayrılanı kurt kapar” diye vurgularlar. Sürü içinde olmanın toplumsal aklın ölçütü olması bana pek akla yakın gelmiyor. Geçen gün bu konuyu bir dostumla tartışırken, birden aptalın tanımını buldum ve haykırdım: Buldum! Aptal benim söylediğimin tersini söyleyene denir? Olur mu böyle tanım, dedi dostum. Olur olur, diye üsteledim ve ekledim: Bak hem bu ölçütten yola çıkarsan, her şey basitleşiyor, o zaman ihtiyar benden büyük olan herkes, ayıp da benim yapmadığım her şey oluyor, ne kolay değil mi? Dostum ters ters yüzüme baktı, ben de daha fazla üstelemedim. İşte yüzde 50’nin şifresi FIRAT KOZOK ANKARA AKP’nin seçimlerde yüzde 50’lik oy oranını yakalamasının sırrını Başbakanlık’ın hazırladığı “yardım” raporu ortaya koydu. Rapora göre geçen yıl tam 2 milyar 25 milyon TL’lik yardım ve destek sağlandı. Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü’nün 2010 yılı faaliyet raporunda, yurttaşlara dağıtılan yardımlar kalem kalem sıralandı. Ortaya çıkan tablo, AKP’nin oylarının neden yüzde 50’lere ulaştığı konusunda da ipucu verdi. Başbakanlık tarafından yapılan yardımlardan bazıları şöyle:  Süt sığırcılığı, damızlık koyun ve seracılık projeleri için 9 bin 127 aileye toplam 89 milyon 802 bin 731 TL destek sağlandı.  Gelir getirici projeler kapsa Başbakanlık raporuna göre gıda, kömür ve barınmadan eğitim yardımına, akülü araçtan tekerlekli sandalyeye, aşevinden hastane borcuna kadar onlarca kalemde 2 milyar TL’lik kaynak kullanıldı. mında, 1571 projeye 4 bin 060 kişi için toplam 35 milyon 392 bin 110 TL kaynak aktarıldı.  Sosyal hizmet projeleri için 102 projeye toplam olarak 5 milyon 494 bin 428 TL kaynak aktarıldı.  Toplum kalkınması projeleri kapsamında 27 projeye 12 bin 957 kişi için toplam 2 milyon 704 bin 126 TL aktarıldı.  Sosyal konut projeleri için 2010 yılında fondan toplam 251 milyon TL kaynak TOKİ’ye aktarıldı.  İl ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına yönelik periyodik aktarımların tutarı 538 milyon 449 bin TL oldu.  Hastane borcu yardımı kapsamında 8 kişi için toplam 52 bin TL, ilaç yardımları kapsamında 60 kişi için 2 milyon 29 bin TL, tıbbi malzeme ve cihaz yardımları kapsamında 52 kişi için 430 bin 975 TL, yurtdışı tedavi yardımları kapsamında 1 kişi için 60 bin 171 TL ve diğer sağlık yardımları kapsamında 2 kişi için 52 bin TL olmak üzere toplam 123 kişi için 2 milyon 624 bin TL kaynak aktarıldı.  Şartlı sağlık yardımı kapsamında 829 bin 464 kişiye toplam 73 milyon 731 bin TL kaynak aktarıldı.  Özürlü destek yardımları kapsamında, 707 bin 907 TL harcandı.  Yılda iki kez yapılan eğitim yardımları çerçevesinde toplam 92 mil yon 106 bin 529 TL kullanıldı.  Öğrencilerin yurt, pansiyon, ulaşım giderleri için 14 milyon 639 bin, vakıflara ait yurtların işletme gideri kapsamında ise 918 bin TL kaynak aktarıldı.  700 öğrenciye 1 milyon 321 bin TL burs verildi.  267 milyon 112 bin TL’lik şartlı eğitim yardımı yapıldı.  Öğle yemeği yardımı kapsamında 597 bin 805 öğrenci için 190 milyon TL MEB bütçesine aktarıldı.  Gıda, yakacak ve barınma yardımları için 2 milyon 103 bin 403 kişiye 113 milyon 557 bin TL harcandı.  53 aşevinden yararlanan 29 bin 160 kişiye 8 milyon 601 bin TL kaynak aktarıldı.  Deprem, sel, yangın gibi afetler nedeniyle mağdur olan 1476 kişi için 6 milyon 315 bin TL kaynak kullanıldı. DÜNYA SÜRYAN LER Dora’ya destek MAHMUT ORAL MAL YE BAKANI MEHMET Ş MŞEK ‘Ekonomide sıkıntı yaratacak resim yok’ ANKARA/ANTALYA (Cumhuriyet) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ülkeyi seçim sonrasında ekonomide zor bir sürecin beklediğine ilişkin yorumlarla ilgili olarak “Ekonomide resim, iddia edildiği gibi sıkıntı yaratacak bir resim değil” dedi. AKP’den Batman milletvekili seçilen Şimşek, dün kaydını yaptırmak için Meclis’e geldi. Gazetecilerin sorularının yanıtlayan Şimşek, “Yeni kabine de görev bekliyor musunuz” sorusu üzerine, bu konuda yorum yapmanın doğru olmayacağını kaydetti. Şimşek, “Bizim için, milletvekili olmak büyük bir gurur. Ülkemize ne şekilde olursa olsun hizmet etmek önemli” dedi. Şimşek, seçimin ardından ekonomide Türkiye’yi zor bir sürecin beklediğine yönelik yorumların anımsatılması üzerine, ekonomiye bakıldığında çok iyi bir resim olduğunun görüleceğini söyledi. AKP’den Antalya milletvekili seçilen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Menderes Türel, Sadık Badak, Hüseyin Samani, Gökçen Özdoğan Enç, Antalya Adliyesi’ne giderek mazbatalarını aldı. DİYARBAKIR Dünya Süryaniler Birliği, BDP’nin desteğiyle Mardin’den bağımsız milletvekili seçilen Süryani asıllı Erol Dora’ya destek mesajı gönderdi. Dünya Süryaniler Birliği Kültür Kolu Başkanı Sabo Hanna, imzasıyla Dora’ya gönderilen destek mesajında, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Süryaninin milletvekili seçildiği anımsatılarak bunun büyük bir başarı olduğu belirtildi. Dora’yı ve onu Meclis’e taşıyan BDP’yi içtenlikle kutladıklarını belirten Hanna, “Türkiye tarihinde bu ilki başardığınız gibi, daha birçok ilklere adınızı yazacağınızdan eminiz. Bir devrim başardınız, ‘kolay gelsin’ diyoruz. Diğer seçimlerden oldukça farklı nitelikte olan bu seçim, Cumhuriyet tarihinde önemli ve yeni bir sayfa açmıştır” denildi. Süryani halkının bilinçli bir biçimde Dora’yı seçtiği kaydeden Hanna, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Dünya çapında faaliyet gösteren Süryani bir kuruluş olarak özellikle katkısı olan ve emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Belki de bir Süryaninin yapabileceğinin en güzelini başardınız.” Yeniden milletvekili seçilen Bakan Şimşek Meclis’e gelip kaydını yaptırdı. ANAYASA MAHKEMES NCELEMES AKP’lilerin cilt bakımı Hazine’den LHAN TAŞCI DÜZELTME Yurt Haberleri Servisi Gazetemizin dün yayımlanan sayısının 4. sayfasında “Şanlıurfa’da Binici gerginliği” başlıklı haberde yanlışlıkla İbrahim Binici’nin seçilemediği ifadesi yer almıştır. Binici, bağımsız milletvekili seçilmiş ve mazbatasını almıştır, düzeltir özür dileriz. ANKARA Anayasa Mahkemesi, AKP’nin 2005 ve 2006 yılı kesin hesapları incelenirken, parti yetkililerinin 6 bin 500 TL’lik “kişisel bakım ürünleri ve cilt bakım malzemeleri” parasının parti hesabından ödendiğini saptadı. Mahkeme, parti adına yapılmış harcama olarak kabul edilmeyen toplam 113 bin 505 liranın Hazine’ye gelir kaydedilmesine hükmetti. Anayasa Mahkemesi’nin AKP’nin 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin kesin hesap incelemesinin sonuçları Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, AKP’nin 2005 yılı kesin hesabında gösterilen 69 milyon 649 bin 354 YTL 18 YKr geliri, 3 milyon 694 bin 628 YTL 84 YKr borcu, 64 milyon 524 bin 584 YTL 3 YKr gideri ve 2 milyon 695 bin 817 YTL 23 YKr alacağı bulunduğu, 6 milyon 123 bin 581 YTL 76 YKr nakit devrinin de Hazine’ye irat kaydedilenler dışında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna karar verildi. AKP’nin 2005 hesaplarında giderler arasında gösterilen ancak parti amacına uygun ve parti tüzelkişiliği adına yapılmış harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 81 bin 329 YTL 31 YKr karşılığı mal varlığının Hazine’ye gelir kaydedilmesine oybirliğiyle karar verdi. Makyaj malzemesi, uçak bileti... Mahkemenin Hazine’ye gelir kaydedilmesine karar verdiği ödemeler arasında en dikkat çeken kalem parti yetkilililerinin “kişisel bakım ürünleri ve parfümeri” harcamaları oldu. Anayasa Mahkemesi, “cilt bakım ürünleri, kişisel bakım ürünleri, makyaj malzemeleri, grip aşısı” harcamalarının yasaya uygun olmadığına karar verdi. Hesap incelemesinde, aralarında Reha Denemeç, Selma Kavaf, Zülfü Demirbağ, Bülent Gedikli, Şaban Dişli, Cüneyd Zapsu, Lokman Ayva, Suat Kılıç gibi isimlerin de bulunduğu partililerin 13 bin 257 liralık otobüs ve uçak bileti harcamaları da yasaya aykırı bulundu. Anayasa Mahkemesi, Demokrat Parti’nin 2001 ve 2002 yılı kesin hesaplarının Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna oybirliğiyle karar verdi. Hem tacize uğradı hem sürüldü TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon Valiliği Eski Özel Kalem Müdürü ve AKP Trabzon milletvekili aday adayı Nuri K.’nin, valilik özel kaleminde sekreter olarak çalışan E.E’ye telefonla tacizde bulunduğu, kendisiyle buluşmadığı için de başka bir birime sürgüne gönderdiği iddia edildi. Nuri K. hakkında suç duyurusunda bulunan E.E. Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ın eşi Sema Kızılcık’ı da durumdan haberdar ettiğini ancak yalnız bırakıldığını açıkladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle