Katalog

17 HAZ RAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Muhaliflerin kurultay ısrarı sürerken parti yönetimi TBMM’ye göre yeniden şekillenecek 5 Sahi tüm bunlar toplumun alın yazısı mıdır? Bu ülkenin son 40 yılını kayıp sayıyorum... Ölümleri, acıları, zindanları, işkenceleri gördük, yaşadık... Bu ülkede Abdi İpekçi, Cevat Yurdakul, Hamit Fendoğlu, Gün Sazak, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Vedat Aydın, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı ve nice aydınımız, siyasetçimiz, bilim insanımız öldürüldü. Susurluk’ta meydana gelen trafik kazasında devlet içindeki örgütlü çete ortaya çıktı... Ne yapıldı? Birkaç kişi üçdört yıl hapis yatıp çıktı... Ergenekon ve Balyoz davalarında elbet masum insanlar var, bunu biliyoruz. Peki sözüm ona “devletin bölünmez tümlüğü”nü öne sürüp darbe planları yapanlar yok mu? CHP MYK yenilenecek KIVANÇ EL ANKARA CHP MYK’de, TBMM’nin açılmasının ardından bazı isimlerin TBMM’deki komsiyonlarda görev almasının beklendiği ve böylece MYK’de de bir değişikliğe gidileceği ifade edildi. TBMM’de CHP grubunda ve komisyonlarda görev alacak bazı isimlerin yerine milletvekili olmayan genel başkan yardımcılarının atanacağı belirtiliyor. CHP’de muhalifler de yönetime baskı yapmaya devam ediyor. Berhan Şimşek, Canan Arıtman gibi yönetime muhalif isimler imza toplamaya başladı. CHP’nin milletvekili genel seçimlerinde aldığı yüzde 26’lık oy oranının ardından başlayan tartışma son bulmuyor. Muhalif isimler Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na kurultay çağrısını yenilerken CHP yönetimi kurultaya gitmeyecek. Kurultayı sadece delegelerin 650 imzaya ulaşması durumunda toplayacak olan Kılıçdaroğlu’nun, toplanacak imzaları beklediği ifade edildi. Kı ‘9.7 M LYON SEÇMEN ADRES M DEĞ ŞT RD ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, YSK’nin yayımladığı sandık sonuçlarını partinin internet sitesinde yayımladıklarını, yurttaşların tespit ettikleri hataları CHP seçim koordinasyon merkezine ilettiklerini söyledi. Halıcı, farklılık tespit edilen sandık sayısının 1480 gibi büyük bir sayı olmasına karşın, bu sandıklardaki toplam oyların sayısının, genel oranları binde 5’ten daha az etkileyecek boyutta olduğunu bildirdi. Halıcı, 2009 sandık listesi ile 2011 sandık listesi arasında 9 milyon 794 bin 175 seçmen fazlası bulunduğuna ve bu fazlanın adres değişikliği gerekçesi ile açıklandığına dikkat çekerek, “İki yıllık bir sürede bu kadar büyük sayıda adresin değişmesi kuşkular yaratmaktadır” dedi. lıçdaroğlu’nun bu hafta yapmayı düşündüğü il başkanları toplantısını delegelere baskı yapmamak amacıyla ileri bir tarihe ertelediği öğrenildi. Kurultay için imza toplama çalışmalarına başlayan muhalif isimlerin, Kılıçdaroğlu’nun kurutaya giderek güvenoyu almasını istedikleri kaydedildi. Kurultay’da genel başkan değişmese de Parti Meclisi’nin “örgüt tabanından onay alması” gerektiği görüşü muhalifler tarafından gündeme getirildi. Seçim sonuçlarının başarısızlık olduğunu ileri süren Canan Arıtman, “Genel Başkan seçimli kurultayı toplamalı. Taban CHP katlarına çıkmalı. En azından yeni PM seçimi yapılmalı” dedi. Şahin Mengü de yönetimin güven ta zelemesi gerektiğini savundu. Kurultay için bazı delegeler imza vermeyi kabul ederken birçok delegenin de “6 ayda bir genel başkan değişmez”, “Kurultay partiye zarar verir” diyerek bu talepleri geri çevirdikleri öğrenildi. Kurultay için şu ana kadar yaklaşık 100 kişiye ulaşılabildiği de öğrenildi. Kurultaya sıcak bakmayan Kılıçdaroğlu’nun ilk olarak tüzüğü değiştirmek için çalışmaları başlattığı ve öncelikli olarak tüzük kurultayını toplamayı istediği de öğrenildi. Önceki günkü MYK’de gündeme gelen konuda parti yönetimi uzlaşma sağladı. Yeni tüzükle PM’nin çarşaf liste ile seçileceği ve 80 olan sayının düşürüleceği ifade edildi. CHP MYK’nin de TBMM’nin açılmasının ardından değişeceği kaydedildi. Bazı isimlerin TBMM grubuna, komisyonlara kaydırılacağı belirtildi. Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay’ın Grup Başkanvekili olacağı kulislerde konuşuluyor. Altay’ın yanı sıra Konya Milletvekili Atilla Kart’ın da grup başkanvekilliğine getirilmesi bekleniyor. Yoksa Ben mi Yanılıyorum?.. Yaşam farklı boyutlar taşır... Kimi zaman sevinci, kimi zaman hüznü, kimi zaman umudu ve kimi zaman acıyı... Yaşamın o görülen sayfalarını karıştırdığımızda düşsel umutları çoğaltmak isteyenler yenilgiye uğrayınca gerçeklerin ayrımına varır, tıpkı CHP’de olduğu gibi... Düşsellik televizyon ekranlarında izlediğimiz dizi filmler gibi, yüreğimize bir ok gibi saplanırken küresel kapitalizmin ve emperyalizmin azı dişlerini görmezden gelir, “ileri demokrasi”nin Türkiye’yi nasıl özgürleştirdiğini düşünürüz. Unuturuz Kütahya’nın Dulkadir köyünün geçmişte yaşadıklarını... Dulkadir köyünün mezarlığını ve kanserden ölenleri... İnsanları aşağılayan, hor gören, “Ananı da al git” diyen düşünce, “yiğitlik ve delikanlılık” sayıldığı için benim ülkemde, siyasetçi prim yapar, oyları silip süpürür. Bu durum aslında üçüncü dünya ülkelerine özgüdür... Gökdelenler dikilse de son model arabalar, cep telefonları, bilgisayarlar kullanılsa da siyasetçi “delikanlı” olursa istediğini söyler, topluma tepeden bakar. Halkımız kendisine tepeden bakanları hem darbeler döneminde kucaklamıştır hem de demokratik seçimlerde. Bu bir gerçektir ama kimse görmek istemez. Yoksul daha yoksullaşır ama biber gazıyla yaşamını yitiren Hopalı emekli öğretmeni ve zindanlardaki üniversiteli gençleri hiç düşünmez. Dinsel, küresel kapitalizm güdümlü bir siyasi yapılanma, giderek varsıllaşan bir kesim azınlık, otoyollar, özel hastaneler, gıda torbaları... Gelişmekte olan ülkeler için tüm bunlar halkın vazgeçilmezleridir... Budur ileri demokrasi(!)... Kürt sorununu ötelemek, dağdaki silahlı militanı ovaya indirmemek, hem Türk olsun hem de Kürt olsun ölen çocuklarımızı düşünmemek, akan kanı durdurmayıp “demokratik özerklik” tekerlemesinden sonuç çıkarmak. KILIÇDAROĞLU’DAN MUHAL FLERE ‘Şikâyeti olan bana gelsin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti içi muhalefete çağrıda bulunarak “Şikâyeti olan basına değil bana söylesin” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultaya gidilmesini isteyen parti içi muhaliflerin taleplerini Cumhuriyet’e değerlendirdi. Parti içinde bir sorun olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Düşüncelerini dile getirenler var. Eleştiriye saygılıyım. Yapılabilir. Ama bunun medya üzerinden yapılması hiç doğru değil. Kimin ne şikâyeti varsa gelip bana aktarabilir. Medya önünde tartışmanın zarar vereceğini en iyi partililerimiz bilmelidir” dedi. CHP lideri, partisinden milletvekili seçilen bazı isimlerin dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in telkini ile seçildiği ve kısa bir süre sonra Demirel’in talimatıyla ayrılarak yeni bir grup kuracakları iddiaları konusunda da, “Bunlar hayal ürünü. Bir bardak suda fırtına koparıyorlar. O arkadaşlarımızın da açıklamaları oldu ve bu tezlerle uzaktan yakından alakaları olmadığını söylediler. Bu tartışma niye sürüyor anlamış değilim” diye konuştu. Ergenekon davasında tutuklu yargılanan gazetemiz yazarı ve zmir Milletvekili Mustafa Balbay, seçimlerden sonra avukatı aracılığıyla gönderdiği ilk mesajında, “ zmirlilerin her oyunu bedenimdeki bir kılcaldamar gibi içimde hissedeceğim. 12 Haziran akşamından itibaren bunun sorumluluğu ve bilinci içindeyim” dedi. Yıllar önceye döneyim... emuhtıra verenler, 28 Şubat postmodern darbesini yapanlar, Türkiye’deki siyasal dengeleri çökertenler niçin kahraman oldu bugün? AKP’yi iktidara taşıdıkları için mi? Eğer demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görüyorsak, solcusuyla, sağcısıyla, dincisiyle, dinsiziyle niçin birlikte hareket edip geçmişle hesaplaşmaktan çekiniyoruz? Sivas Madımak katliamının, kanlı Gazi Mahallesi olaylarının arkasındaki kışkırtıcı güçleri bulmak o denli zor mu? Sivas katliamını “irtica olayı” diye geçiştireceğimize orada kışkırtıcılık yapan, onlarca aydınımızın, ozanımızın, edebiyatçımızın cayır cayır yanmasına neden olan “derin güçleri” niçin ortaya çıkaramadık? Umutlarımızı çoğaltamadık, çocuklarımıza güzel günleri çok gördük hep... Sosyalistler darmadağın oldu, sol 12 Eylül’den beri ayağa kalkamadı. Sosyalistler ve solcular bir siyasal mücadele için ortak noktada buluşabilir, bu zulüm ve baskı sona erebilir. Emperyalizm... Küresel kapitalizm... Hayatımızın içinde ölüm, acı, umut, hüzün iç içe... Ya sizce? Yoksa ben mi yanılıyorum?.. ‘Davalar takipte’ Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı davalardan vazgeçtiği yönünde yapılan açıklama da CHP yönetimi tarafından yakın takibe alındı. Kılıçdaroğlu’nun parti hukukçularına bu açıklamanın ne ölçüde doğru olduğunun araştırılması talimatı verdiği bildirildi. Başbakan’ın bu tutumuna CHP liderinin nasıl bir yanıt vereceği bu çalışmadan sonra netleşecek. Kılıçdaroğlu’nun kurmayları, Erdoğan’ın CHP tüzelkişiliğine yönelik hakaret ve suçlamaları nedeniyle açılan ve açılması düşünülen davalardan geri adım atılmasının söz konusu olamayacağını ifade etti. Silivri’deki vekiller mazbata bekliyor İstanbul Haber Servisi İzmir’den milletvekili seçilen, ikinci Ergenekon davasında yargılanan gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, İzmirlilere teşekkür ederek Meclis’te görevini yerine getirmek için sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Balbay, CHP’nin Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve MHP’nin İstanbul milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, tahliye talep etmek için seçim sonuçlarının kesinleşmesini bekliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2. Ergenekon davasında 2 yılı aşkın bir süredir tutuklu yargılanan ve CHP İzmir 2. Bölge’den milletvekili seçilen Mustafa Balbay, uzun süre hastanede tedavi gören ve Adli Tıp Raporu üzerine cezaevine gönerilen Zonguldak milletvekili Mehmet Haberal ile Balyoz davası tutuklu sanığı MHP milletvekili Korgeneral Engin Alan, seçim sonuçları kesinleşmediği için tahliye istemiyle mahkemeye başvuramadı. Balbay, Haberal ve Alan’ın avukatları sonuçlar kesinleşince, mazbataları alarak davaların görüldüğü mahkemelerden tahliyelerini talep edecek. Avukatlar, mahkemenin başvuruyu aynı gün değerlendireceğini, sonuçların en geç 20 Haziran Pazartesi günü açıklanmasını beklediklerini söyledi. MHP L DER BAHÇEL ’DEN TEŞK LATA GENELGE: ‘Teşekkür ederim’ Yazarımız, İzmir milletvekili Balbay, avukatı aracılığıyla gönderdiği ilk seçim mesajında, “İzmirli seçmenlere çok teşekkür ediyorum. İzmirlilerin her oyunu bedenimdeki bir kılcaldamar gibi içimde hissedeceğim. 12 Haziran akşamından itibaren bunun sorumluluğu ve bilinci içindeyim. Seçmen iradesinin bana verdiği görevi yerine getirmek için sabırla bekliyorum. Sadece özgürlüğüme kavuşacağım için değil, vatanıma milletime hizmet edeceğim için de çok mutluyum” dedi. AKP siyasi ganimet avcısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim sonrası tüm partilerden “helallik” isteyen Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP’yi, “şer odaklarına destek vermek ve siyasi ganimet avcısı” olmakla suçlarken “Tayyip Erdoğan’ın yönetimi altında AKP’nin yapmayacağı çirkeflik ve atmayacağı iftira olmayacağı açık ve nettir” yanıtını verdi. Türk siyasi tarihinde ve dünyada, “otoriter rejimler” dahil, hiçbir siyasi oluşumun MHP gibi bir saldırıya maruz kalmadığını kaydeden Bahçeli, böyle bir ortamda yüzde 13’lük oyun “başarı” olduğunu kaydetti. Bahçeli, parti teşkilatlarına dün gönderdiği genelgede, seçim sonrası sürecine ilişkin uyarılarda bulunurken teşkilatlardan seçim sonuçlarına ilişkin “rapor” istedi. Genelgede, Bahçeli, Türk siyasi tarihinin, AKP zihniyeti kadar “Haramla helal arasındaki sınır çizgilerini ihlal eden, sevapla günahı birbirine karıştıran; yanlışa, çirkine ve kötüye mazeretler bulma densizliğini gösteren başka bir partiye şahit olmadığını” ifade etti. Erdoğan yönetimi altındaki AKP’nin yapmayacağı çirkeflik ve atmayacağı iftira olmayacağının net olarak seçim sürecinde bir kez daha görüldüğünü kaydeden Bahçeli, “Nitekim MHP’nin olmadığı bir Meclis ve etkisinin sıfıra yakın olduğu bir siyaset yapısı ihanet mahzenlerinde AKP eliyle mayalandırılmıştır” dedi. Devletin ve AKP hükümetinin saldırıları yalnızca seyrettiği ortamda milletin MHP’ye destek verdiğini kaydeden Bahçeli, “Vatanımızın birçok yöresinde; partimizi hedef alan ve kaset komplosu taraflarının istifa etmediklerine dair şayiaları el altından dağıtılan broşürlerle ve münafıkça yaydıkları tezviratlarla gündemde tutan vicdansız ve seviyesiz AKP kadroları olmuştur” dedi. Çıray: Kendi irademle CHP’deyim İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP’den İzmir milletvekili seçilen DP kökenli Aytun Çıray, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in talimatıyla CHP’den ayrılıp TBMM’de ayrı bir grup oluşturacakları iddialarını yalanladı. Seçim kampanyası boyunca ne Demirel, ne de Hüsamettin Cindoruk’la görüştüğünü belirten Çıray, “Benim genel başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu konuyu tartışmam bile. Tamamen özgür irademle CHP çatısı altındayım” dedi. Mahkeme mahsuplaşma isteğini kabul etti. Gözler YSK’ye çevrildi Dicle’ye Meclis kapısı aralandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasının kesinleşmesiyle milletvekilliği tehlikeye giren Hatip Dicle’yle ilgili kritik bir karara imza attı. Mahkeme, Dicle’nin, KCK davası kapsamında tutuklu kaldığı 453 günlük sürenin, 1 yıl 8 aylık hapis cezasından mahsup edilmesine karar verdi. Dicle’nin milletvekilli olup olamayacağına Yüksek Seçim Kurulu (YSK) karar verecek. Mahkemenin kararına karşın, Dicle’nin memnu haklarının iadesi konusunda sıkıntı yaşanabileceği belirtiliyor. Mahkeme, dün verdiği kararda öncelikle Dicle’nin “DEP davası” kapsamında almış olduğu cezasından dolayı cezaevinde fazladan geçirmiş olduğu 4 yıllık sürenin, 1 yıl 8 aylık hapis cezasından mahsup edilmesi talebini reddetti. Mahsuplaşma kararında ise Dicle’nin, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam eden dosya kapsamında, 24 Aralık 2009’da gözaltına alındığı, 26 Aralık 2009’da tutuklandığı ve tutukluluk halinin halen devam ettiği ifade edilerek Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 1 yıl 8 aylık hapis cezasının ise 22 Mart 2011’de kesinleştiğine işaret edildi. Kararda, bu dikkate alındığında, Dicle’nin gözaltına alındığı 24 Aralık 2009 ile Yargıtay’ın 22 Mart 2011’deki onama tarihi arasındaki tutukluluk süresinin mahsuba esas tutulabileceğinin anlaşıldığı kaydedildi. Kararının ardından Dicle’nin milletvekilliğinin önünün açılıp açılmadığı konusundaki soru işaretleri kalkmadı. Anayasanın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesi Dicle’nin vekil olabilmesini zorlaştırıyor. Söz konusu maddede “terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanların, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemeyeceklerine” vurgu yapılıyor. YSK’nin, Dicle’nin vekilliğine ilişkin topu Meclis’e atma seçeneği de bulunuyor. Çatışmasızlık uzatılacak MAHMUT ORAL D YARBAKIR Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, son haftalarda avukatlarıyla yaptığı görüşmede, 15 Haziran tarihine kadar Kürt sorununun çözümünde adım atılmazsa çatışmasızlık sürecini bitireceğini açıklamıştı. İmralı’da önceki gün Öcalan ile görüşen avukatlar ve örgütün Kandil’deki üst düzey sorumluları açıklama yapmazken sürecin netleşmediği, ancak çatışmasızlık durumunun 1 Eylül’e kadar uzatılabileceği belirtildi. İmralı adasına önceki gün giden Asrın Hukuk Bürosu avukatları Fuat Coşacak, brahim Bilmez, Doğan Erbaş ve Hakzan Sadak, terör örgütü lideri Öcalan ile görüştü. Erbaş, görüşmeye ilişkin detay vermekten kaçınırken “Dün itibarıyla mralı adasına Öcalan ile görüşmek üzere bir heyetin gittiğini söyleyebiliriz” diyerek devletin Kürt sorununun çözümü için Öcalan ile görüştüğünü ima etti. Kaset belgeleri kuryeyle gönderildi C MY B İstanbul Haber ServisiMHP Genel Merkezi, kaset skandalına ilişkin bilgi ve belgeleri, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na kurye ile gönderdi. Soruşturma savcısı Adnan Çimen’e gönderilen yazıda ise “Bu görüntülerden, internette yayınlanmadan önce haberimiz olmadı. Daha önce hiç kimse tarafından tehdit edilmedik, şantaj yapılmadı” denildi. Görüntüleri internette yayınlanan eski MHP yöneticileri ise henüz savcılığa ifade vermediler. C MY B