17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZ RAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 DO’nun devri tamam Yılın özelleştirilmesi olarak gündemde yer alan ve 8 Nisan 2011’de açık arttırma ile satışı gerçekleştirilen İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), TepeAkfenSouterSera Ortak Girişim Grubu’na devredildi. İDO’nun devrine ilişkin olarak bir açıklama yapan Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, İDO’nun Marmara Denizi ve İstanbul’un deniz taşımacılığında önemli bir paya sahip olduğunu ifade etti. Hizmet kalitesini daha ileriye taşıyacak yatırımlar yapacaklarını belirten Akın, işten çıkarma olmayacağını kaydetti. Dünyanın en büyük yolcu ve araç taşıma şirketi İDO toplam 19 hatta, 25 deniz otobüsü, 10 hızlı feribot, 17 araba vapuru ile 32 noktaya hizmet götürüyor. Çalışacak iş bulamayan emeklinin hali perişan Yapı Kredi Emeklilik’in yaptırdığı Yaşlılık Geçim Endeksi 2011’in sonuçlarına göre Türkiye’de yıllarca çalıştıktan sonra emekli olan her 10 kişiden dördü bir işte çalışarak ayakta kalıyor. Geri kalan ikisi de bir iş bulduğu anda çalışmak istiyor. Ekonomi Servisi Kuruluşunun 20. yılını kutlayan Yapı Kredi Emeklilik, ilk kez 2009’da yapılan Yaşlılık Geçim Endeksi’nin 2011 yılı sonuçlarını açıkladı. Buna göre Türkiye’de emeklilerin yüzde 41’i yeniden bir işte çalışmadan geçimini sürdürebilecek durumda değil. Emeklilerin çoğunluğu eş dost yardımı ve benzeri ek gelirler olmadan ayakta kalabilecek durumda değil. Tüm gelirleri de hesaba katıldığında emeklilerin yüzde 35’i ayda 500 ile 999 lira arasında gelire, yüzde 44’ü de 1000 lira ile 1999 lira arasında gelire sahip. Oysa emekliler, geçinebilmek için ayda ortala Sahtekârlık Değilse, Ne? İşgücüişsizlik verileri ile ilgili yapılan açıklama, mart ayı işsizliğinin yüzde 10.8’e düştüğünü gösteriyor. İşsizlik azalıyor teranesi için TÜİK’ten “gollük pas”, RTE’nin sesi, damadın gazetesi Sabah’ta manşet olmuş: “Martta işsizlik yüzde 10.8’e indi. Mevsim etkileri arındırıldığında rakam yüzde 9.9’a geliyor. Böylece 48 ay sonra ilk kez tek haneli işsizlik rakamlarına gelindi”… Duy da inanma… Oysa her zamanki gibi, ortada nal gibi “tarımla işsizliği kamufle etme” gerçeği var. 2011 Mart’ından geriye, 2010 Mart’ına sardığımızda, işsizliğin 3 puan gerilediği ve 1 milyon 545 bin kişiye istihdam yaratıldığı iddiası var. İşte burada, ayrıntı ve ayrıntıda saklanan şeytanı bulup çıkarmak gerekiyor. Hemen tarıma bakıyoruz. Tarımda istihdam ne kadar artmış? Sıkı durun; bir ayda bile gerçekleşmiş görünen 484 bin istihdam artışının yüzde 44’ü tarımdan!.. TÜİK’e bakılırsa, bu mart ayında şubata göre tarım istihdamı 213 bin kişi artmış. Hem de yüzde 53’ü tarım ücretlisi olarak!.. Yıllık olarak bakarsak 1.5 milyon istihdam artışının yüzde 40’a yakını, yani 590 bini tarımdan!.. Olamaz mı? Olamaz. Nasıl olsun? Tarımda büyüme var mı ki, istihdam artışı olsun… 20082010 dönemi tarımda büyüme ortalaması yıllık yüzde 3, ama istihdamda yıllık artış yüzde 5.2… Olacak iş değil. Nitekim, aklı başında kimse de bu olabilir demiyor artık... Her ay işgücüistihdam verilerini analiz eden Bahçeşehir Üniversitesi’nin Betam’ı bile, bu ayın analizinde tamamen tarım dışını muhatap alıp tarım meselesine bulaşmamayı tercih etmiş. Ama böyle kaçak güreşmek de olmuyor. Neden sorgulama yok? TÜRK YE’N N ÖNÜNDEK ÜÇ BÜYÜK SORUN Araştırma sonuçlarını değerlendiren Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Türkiye’nin önünde bekleyen üç önemli açığın ‘tasarruf’, ‘sosyal güvenlik’ ve ‘emeklilerin açığı’ olarak belirterek Bireysel Emeklilik Sistemi’nin bu sorunun çözümünde büyük önemi olduğunu vurguladı. Türkölmez şunları söyledi: “Ülkemizdeki tasarrufların GSMH’ye oranı 10 yıl önce yüzde 25 iken bugün bu oran yüzde 12’ye düştü. Sosyal güvenlik gelirlerinin giderleri karşılama oranı 10 yıl önce yüzde 60 iken bugün bu oran yüzde 55’e geriledi. Yaptığımız araştırmaya göre her 10 emekliden 4’ü çalışmak zorunda. Yani emekliler de durumlarından memnun değil. Bireysel Emeklilik Sistemi bu görüntünün olumluya dönüşmesinde görev alacak en önemli çözüm üreticisidir.” Tasarruf yapmak mümkün değil 55 yaş üzeri kesimin harcama kalemlerinin başında ısınma, elektrik, su gibi faturalar geliyor. Bunlarla birlikte emekliler temel ihtiyaçları için ayda toplam 1200 TL harcama yapmak zorunda kalıyorlar. Bu rakam bile çoğunun aylık emeklilik maaşının üzerinde. Bu yüzden yaşlıların yüzde 92’si şu anki gelirleri ile tasarruf yapamıyor. Ayrıca yüzde 75’lik kesim emeklilik dönemi için yaptıkları hazırlığın yeterli olmadığını düşünüyor. Tüketici güveni azaldı Tüketici Güven Endeksi, mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0.65 azalarak 92.85 değerine düştü. TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Tüketici Güven Endeksi Mayıs sonuçlarını açıkladı. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den düşük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor. Tüketici Güven Endeksi’ndeki düşüş, tüketicilerin gelecek dönem satın alma gücü, mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu durumlarına ve gelecek dönem genel ekonomik duruma ait değerlendirmelerinin kötüleşmesinden kaynaklanıyor. Endeks Mayıs 2006’dan bu yana geriliyor. ma 2 bin 159 TL’lik bir gelire ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. Yüz yüze görüşme yöntemi ile İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’nın da bulunduğu toplam 10 ilde 850 kişi ile yapılan araştırmadan çıkan diğer sonuçlar şöyle: Emeklilerin yüzde 44’ü hayatlarından memnun değil. Bunun en büyük nedeni maddi sıkıntılar. Emeklilerin yaklaşık yüzde 33’ü emekli olduktan sonra bir süre çalışmış ya da çalışmaya devam ediyor. Yüzde 20’si de bir iş bulmak için koşuşturuyor. Şu anda emekli erkeklerin yüzde 20’si, genelde de yüzde 16’sı iş arıyor. Türkiye’de 55 yaşını aşmış insanların yüzde 22’si herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı değil. sdemir çalışanı greve çıkıyor AKIN BODUR Kaynak: TÜİK, Büyüme ve İstihdam veri tabanı. Tarımdaki bu TÜİK saçmalığının bir gün son bulacağını umut etmek nafile. Bu plağı çalıp âlemi kör milleti sersem saymaya devam edecekleri belli. Tarımı kullanarak saklanan işsizlikten sonra, resmi işsiz sayısı 2 milyon 816 bine inmiş görünüyor. Bu da yüzde 10.8 resmi işsizlik demek. Ama umudunu kaybetmiş, sayılmayan işsizlere baktığımızda, orada 2 milyon 284 bin kişi var. Resmi işsizlere eklerseniz 5 milyon 100 bin kişi ediyor. Yani gerçek işsiz sayısı, tarımdaki kamuflaja rağmen, 5 milyon 100 bin. Bu da gerçek işsizliğin yüzde 18 olması demek. Büyümeyen tarımda artmış gösterilen 590 bin istihdamı işsiz kabul ederseniz, gerçek işsizlik oranı yüzde 20’yi aşıyor. Son olarak soralım; entansif tarımın yaygınlaştığı, makine kullanımının arttığı tarım ve hayvancılıkta, büyüme temposu yüzde 12’lerde dolaşırken tarım istihdamını yüzde 78 artmış göstermenin izahı ne? Bu bir sahtekârlık değilse, ne? Tarım dışına kafamızı çevirdiğimizde, orada istihdam durumu nedir? Tarım dışında, özellikle imalat sanayii ve inşaat gayrimenkul alanı, istihdam yaratmış görünüyor. İmalat sanayiinde yeni istihdam 12 ayda 417 bin artmış. İnşaatta da önceki mart ayına göre 177 bin istihdam artışı var. Buna bir de gayrimenkuldeki 70 bin küsur istihdam artışını eklersek sektördeki istihdam artışı 250 bine yaklaşıyor. Yani yıllık tarım dışı istihdamın yüzde 70’i imalat sanayii ve inşaat sektöründen kaynaklanmış görünüyor. Tehlikeli boyutta cari açık veren büyümenin yol açtığı bu istihdam artışı önümüzdeki aylarda sürecek mi? İşte bu zor… Milli gelirin yüzde 8’ine kadar tırmanan cari açıkla hop oturur hop kalkar oldu meşhur “piyasalar”. Değerlendirme kuruluşları “notunuz düşebilir” diye aba altından sopa gösterip duruyorlar. Hem para, hem maliye politikalarında vidaları sıkılaştırmak zorunda kalacak olan AKP iktidarı, büyümede yavaşlamaya, tüketimi kısmaya, dolayısıyla istihdamdaki göreli canlanma temposunu da düşürmeye yol açan bir hedefe dümen kıracak. Önümüzdeki nisan, mayıs istihdam verileri gülümsetse de sonrası için bunu söylemek zorlaşacak. Ama muhalefet partileri hesap sormazsa, dürüst, namuslu analistler, yorumcular, “Sahtekârlık değilse, ne?” diye yakalarına yapışmazsa, tarım, TÜİK’in elinde, işsizliği düşük göstermeye yarayan bir kamuflaj malzemesi olarak kullanılmaya devam edecek. İSKENDERUN 6 bin çalışan adına toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine 30 Haziran’da İsdemir’de greve çıkma kararı alan Çelikİş Sendikası üyesi binlerce kişi mitingde bir araya geldi. İsdemir Site’deki pastane önündeki mitingde konuşan sendikanın genel merkez teşkilatlandırma sekreteri ve İskenderun şube başkanı Cengiz Gül, “Biz grev sevdalısı değiliz. Ama önümüze gelen tablo ‘biz kazanalım, siz kaybedin’ tablosu. Asla buna imza atmayız” diye konuştu. Çok sayıdaki kadın ve çocuğun da bulunduğu mitingde, gelecek teklifleri işçinin oyuna sunacaklarını ve kabul edilen rakama imza atacaklarını anlatan Gül, “Bilin ki, imzalayacağımız sözleşme eşinizin, babanızın kabul ettiği rakamlar olacak. Sizin kabullenmeyeceğiniz ücreti, biz de kabullenmeyiz” dedi. Seçimle sevindi, açıkla hevesleri kırıldı Financial Times Türkiye’deki seçim sonuçlarını çok olumlu karşılayan yabancı yatırımcıların hevesinin cari açığa ilişkin son verilerin açıklanması ardından hızla azaldığını yazdı. Ekonomi Sevrisi İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times (FT) Türkiye’nin cari işlemler açığına ilişkin kaygıların büyüdüğünü açıkladı. FT, ‘Türkiye’nin Açığının Boyutuna İlişkin Kaygılar Büyüyor’ başlıklı haberinde yatırımcıların ilk başta Türkiye’deki seçim sonuçlarını çok olumlu karşıladıklarını, bunun da tahvil, hisse ve liranın değerini yükselttiğini belirtti. FT, “Ancak, yatırımcıların hevesi, daha sonra yeni verilerin, Erdoğan’ın karşı karşıya bulunduğu ekonomik meydan okumanın boyutunu gözler önüne sermesi üzerine hızlı azaldı” diye yazdı ve şöyle devam etti: “Geçen yılın eş döneminde 4.4 milyar dolar olan Türkiye’nin cari açığı, 7.7 milyar dolara yükseldi. Bu da, kayıtların başladığı 1984’ten bu yana, mart için bildirilen gözden geçirilmiş 9.7 milyar dolardan sonra ikinci büyük açık.” Geçen hafta verilerin yıllık kredi artışının da yüzde 36.5’i bulduğunu gösterdiğine dikkat çeken gazete, “Veriler, ekonominin fazla ısınması yönünde artan riske işaret etti ve seçim sonrası coşkuyu yok etti” dedi. FT, kötüleşen cari açığın, Türkiye’nin yatırım notunun yükseltilmesi umudunu da yok edebileceğine de vurgu yaptı. Birçok kişinin, hükümetin, kötüleşen ekonomik dengeleri düzeltmek için mali önlemler almasını beklediğine işaret eden FT, cari açığı güvenli bir düzeye geri getirmek için GSYH’nin yüzde 2’sini aşan bir mali sıkılaştırmanın gerekebileceği tahminine yer verdi. Alkollü içkide yeni önlemler Sahte içkiden ölümler ve kaçak içkideki büyük artışın ardından “Alkollü İçki Eylem Planı” uygulamaya konuluyor. Planla alkollü içkide, üretim, ithalat, pazarlama ve tüketiciye satış aşamaları yeniden düzenleniyor. İlgili bakanlıklar ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ile diğer ilgili kuruluş temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda, soruna daha köklü çözüm bulunması için Alkollü İçki Eylem Planı hazırlanarak, yürürlüğe konulması kararı alındı. Buna göre, alkollü içkide öncelikle bandrol denetimi yoğunlaştırılacak, alkollü içkilerin üretim ve ithalatından pazarlanmasına ve tüketiciye ulaşması aşamasına kadar her etapta yaygın ve yoğun denetim sürecek. Bakanlık, sık aralıklarla alkollü içkilerle ilgili içerik denetiminde de bulunacak. Turkcell ve Vestel cepten serinletecek Ekonomi Sevrisi Vestel ve Turkcell akıllı ve bağlanabilir ürünler ortaya koymak amacıyla stratejik işbirliği yaptı. Ortaklığın ilk ürünü cep telefonuyla kontrol edilebilenVestel Smart Plus oldu. Klimayı bir kısa mesajla uzaktan çalıştırmak ve ortamı istenilen sıcaklığa kavuşturmak mümkün oluyor. Vestel Smart Plus’ın cep telefonuyla kumanda özelliği tüm operatörler için geçerli olurken, Turkcell’lilerden 3 yıl SMS ücreti alınmayacak. İşbirliği ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, cari açıkla mücadele kapsamında, 24 aya varan kredi kartı taksitlerini 9 ayla sınırlandırmasının gündeme gelmesine ilişkin olarak, “Birdenbire bunu keserseniz işler düşecek. İşler düşünce insanlar işçi çıkartıyor” dedi. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv akıllı klimanın bir başlangıç olduğunu, gelecekte farklı alanlarda da işbirliği yapmak istediklerini söyledi. Yedi yıldır nadasta olan Çarşı yeniden dönüyor Ekonomi Sevrisi Boyner Holding’in 2004’te kapattığı ‘Çarşı’ mağazaları orta gelir grubuna hitap edecek tarzda yeniden hayat buluyor. Bu yıl içinde 7 adet açılması planlanan Çarşı Mağazaları büyük şehirlerdeki orta harcama gruplarına yönelik yeni alışveriş merkezi yatırımcılarının talepleri üzerine yeniden müşterilerle buluşacak. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner ve Boyner Büyük Mağazacılık AŞ Genel Müdürü Aslı Karadeniz’in katılımıyla düzenlenen toplantıda ‘Çarşı’nın formatı açıklandı. Boyner, “Çarşı’yı 7 yıldır nadasa bırakmıştık. Daha önce açsaydık erken olacaktı, geç kalsaydık bu kez de müşterilerimiz unutacaktı. Çarşı ile müşterileri arasında bir aşk bağı var. Şimdi Çarşı tam kıvamında sektöre geri dönüyor” dedi. Boyner, seçim sonuçları ile ilgili olarak da Ankara’ya değil, müşteriye baktıklarını anlatarak “Müşterimizin yüzde 50’si ekonomik gelişmeden heyecan duyarsa biz de müşterimizin dediğine kulak kabartırız. Ankara ve hükümetlere bel bağlamadan tamamen gücü müşteriden alıp gerçekleştiriyoruz” dedi. Karadeniz de Boyner Mağazacılık’ın bu yıl 26 ilde 61 mağazaya ulaştığını ve 2010’da 553 milyon TL olan ciroyu bu yıl yüzde 22 büyüyeteklerini açıkladı. Süreyya Ciliv Ömer Yüngül C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle