17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 16 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE [email protected] 16 KÜLTÜR Helicopria stanbul’da Kültür Servisi Dünyanın farklı ülkelerinde yetişip dünyanın en önemli müzik okullarından Berklee’de buluşan beş öğrenci “Helicopria” adlı gruplarıyla İstanbul’da. Bir Güney Afrikalı, üç Amerikalı öğrenciye vokalde Türkiye’den Berklee’de burslu okuyan Sırma Munyar’ın eşlik ettiği grup, 17 Haziran’da Ghetto’da, 24 Haziran’da da Hayal Kahvesi Bistro’da iki konser verecek. Topluluğun müziği progressive rock’a yakın olsa da, eklektik ve özgün bir tarza sahip. Türk müziğinin yanı sıra alternatif, punk rock, caz ve so ‘Temelde İnsan’ ve ‘İhsan Cemal Karaburçak’ sergileri 3 Temmuz’a dek Pera Müzesi’nde Başka türlü manzaralar ÜMRAN BULUT ul’dan da etkilenen grup, şimdiye kadar daha çok Amerika’da Boston, Florida, Connecticut ve New York’ta konserler verdi. Önümüzdeki yıllarda daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen Helicopria, okul eğitimleri bittiğinde de bir plak şirketiyle anlaşarak kariyerlerini daha profesyonel bir şekilde devam ettirmek istiyor. ‘Temelde nsan’ sergisi, insan beyninin en Pera Müzesi’ndeki “Temelde İnsan: Çağdaş Sanat ve Nörobilim” ve “İhsan ilginç sunumlarından. Karaburçak’ın Cemal Karaburçak” sergileri bilim inresimlerini bir araya getiren seçki ise Türk sanlarını, resim ve çağdaş sanat tutkunlarıresminin bu özgün kişiliğini tanımak için nı ilgilendiriyor. “Temelde İnsan”, insan beyninin en kaönemli bir fırsat. rizmatik sunumu bence. Görsel sanatla nöroloji biliminin bu buluşmasında inceden tüleri dizisi var. Nörobilimle uğraşanlara inceye beyin var. Sanatsal olmuş beyin! olağan gelebilir bu görüntüler; bizim için Sergide insan beyninin sanatsal yaratıya ise bayağı sorgulatıcı. Taşıdığımız beyne da ne denli katkısı olduğunu izliyoruz. yönelirken bile neler neler düşünüyoruz. Ee, Teknolojik değişimler her çeşit üretimde ne de olsa insan beyni taşıyoruz. önemli roller üstlenirler. Sanat da kuşkusuz bir üretimdir ve kendisine tanıdığı sıKaraburçak’ın resimleri nırsızlığa teknolojiyi de, tıbbı da, beyni de Müzenin diğer sergisinde ise 20. yüzyıl malzeme edebilir. Rembrandt’tan DaTürk resminin en özgün isimlerinden İhsan li’ye, Munch’tan Klee’ye birçok ressam Cemal Karaburçak’ın resimleriyle morlarbiyolojik oluşumların imgelerini kullanla büyüye, turuncularla sevince, yeşillerle mışlardır. Çağdaş sanatçılar da tıbba günüdoğaya dalınıyor. müz teknolojisi ile bakıyor; temelde insan Resim bilgisini kendince geliştirmiş ve olmanın ne anlama geldiğine ilişkin düönceleri köşesinden Ankara’yı resmetmeyi şündürüyorlar. düşlemiş bir sanatçımız Karaburçak. Morun Sergideki eserlerin çoğu disiplinlerarası dillendiği kompozisyonları, dokunun en yosanattan besleniyor. Leonel Moura’ın roğun hissedildiği saflığı, boyayı kalınca vurubotbilimiyle gerçekleştirdiği resmin plekşu ile tanınıyor. siglastaki çizimi, çağdaş sanatta ne denli Resimlerinin tarihsel dökümünü dönemledeğişik yollar kullanıldığını kanıtlıyor. rine göre simgeleştirdiği imzalarından izliRona Pondick’in “Kaygı Boncukları” yoruz. Manzaralar, portreler, natürmortlar isimli heykeli ise bronzdan. Eser, insanların yüzyıllardır ellerinden düşürmedikleri, Karaburçak’ın Serap Erdal Akova Koleksiyonu’ndaki ‘ simsiz’ adlı yapıtı. ve 19521970’lerde seçkisini simge dili ile zenginleştiren bir estetik onunki. Gece redua etme, sinir yatıştırma, sabırlı olma eysimlerinde çokça kullandığı soğuk armoni, karşı her ne kadar kendimizi yabancı hissetsek lemleriyle bağıntılı tespihleri, boncuk dizimleriışık oyunları, istiflemeler ve bölmelerle kurduğu de hemen toparlanıyoruz; taşıdığımız beyinde ni anımsatıyor. İnsansı olanla, süreklilikle bağkompozisyonlarını giderek soyutlamalar ve gelibu gördüklerimizden. lantılı bu işte insanın insana nasıl da gereksinim şen soyutlar şeklinde sınıflamak mümkün. Andrew Carduyduğunu görüyoruz. Başın Manzaralarına neden isim koymadığını “Bir nie’den ise boncuklarla ikonlaştırılması, ağaç, bir elma her zaman, her yerde buslayt görünbüyükten küçüğe diziliş, lunabilir. Asıl olan kişinin onu kenetlenmeyi, bir hangi biçimde ve ruh halinde anlamda da insanın görmüş, nasıl tefsir ve tasnif biçare halini anlatıetmiş olduğudur” şeklinde yor. açıklar Karaburçak. Suzanne AnÖyledir de... ker’in çekinerek (Her iki sergi yüzleştiğimiz bede 3 Temmuz’a yin fotoğrafları ise kadar Pera Müdijital baskı. Beyzesi’nde. 0 212 nin içinden çekilmiş 334 99 00) çeşitli görüntülere S BEL ÇORBACIOĞLU “Temelde İnsan” sergisinin hem küratörü hem de sanatçılarından biri olan Suzanne Anker anlatıyor: Bu sergi bilim dünyasındaki gelişmeleri estetik ve farklı bir dille anlatıyor. Serginin amacı topluma nörobilimdeki yeni teknolojilerin nasıl ilerlediğini göstermek ve bir farkındalık yaratmak. Teknolojinin sanatla bağı her zaman vardı. Sanatçılar teknoloji ve bilimle ne kadar iç içe olsalar da, işlerinde kendileriyle ilgili umutlarını, korkularını ve hayallerini görsel anlamda Hepimiz ‘temelde insanız’ ifade etme çabası taşır. Ne de olsa hepimiz “temelde insanız”. Sergideki işlerim daha çok yaratıcılık, materyal ve özellikle karanlık bir güzellikle ilgili. Orijinler ve geçmişe ilişkin şeyler beni heyecanlandırıyor. İşlerimde kullandığım küçük figüratif karakterlerle tarih öncesinin insanlarına gönderme yapmaya çalışıyorum. “Süngerler” son işlerimden biri. Süngerler beyne çok benziyor, üstelik insanlarla yaklaşık yüzde 70 aynı geni taşıyor ve “bilgiyi sünger gibi emmek” deyimi de beni heyecanlandırıyor. Rona Pondick’in ‘Kaygı Boncukları’ adlı yapıtı. Lamb, John Scofield, ve diğerleri ZÜLAL KALKANDELEN 39. STANBUL MÜZ K FEST VAL ’NDE BUGÜN YEN SEZONDA ‘SALON’ HEYECANI Usmanbaş’tan festivale özel... Kültür Servisi Beethoven’ın piyano eserlerinin yetkin yorumcularından piyanist Stephen Kovaçeviç ile Akbank Oda Orkestrası’nın yaratıcı şefi Cem Mansur, bugün, bir dünya prömiyeriyle festival izleyicisiyle buluşuyor. 39. İstanbul Müzik Festivali’nin, günümüzün yaşayan en önemli Stephen bestecilerinden, festivalin bu Kovaçeviç yılki “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”nün sahibi İlhan Usmanbaş’a sipariş ettiği yeni eserinin dünya prömiyeri bu akşam 20.00’de “Yola Çıkanlar & Yoldan Çıkanlar” başlıklı konserle Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilecek. Stephen Kovaçeviç’in solist olarak katılacağı konserde, bugüne kadar bestelediği 90’ı aşkın eserle, 90. yaşını kutlayacak olan Usmanbaş’tan Beethoven’a, bu yıl 200. doğum yılını kutladığımız döneminin en yenilikçi bestecilerinden Liszt’ten Corigliano’ya uzanan geniş bir repertuvar müzikseverlerle buluşacak. “Konsere Doğru” etkinlikleri kapsamında ise 19.00 19.45 saatleri arasında, Aya İrini Müzesi İç Avlu’da Akbank Oda Orkestrası’nın yaratıcı şefi Cem Mansur moderatörlüğünde İlhan Usmanbaş ile bir söyleşi olacak. Ane Brun Müzikseverlere güzel haberlerimiz var. Geçen sezon iddialı ve alternatif isimleri İstanbul müzik sahnesine taşıyan Salon, yeni sezonu 15 Eylül’de İstanbul Bienali’nin açılış partisiyle başlatıyor. Salon’un direktörü Bengi Ünsal, önceki gün birkaç müzik yazarını davet ettiği özel toplantıda yeni sezonda canlı dinleyeceğimiz isimleri açıkladı. Eylül ayının konukları arasında ünlü caz gitaristi John Scofield ve triphop’ın en başarılı temsilcilerinden İngiliz elektronik müzik ikilisi Lamb’in konserleri var. Sekiz yıl aradan sonra bu yıl beşinci stüdyo albümü “5”i kaydeden Lamb, doğrusu en heyecanla beklediğim gruplardan. Yeni albümleri de konser için sabırsızlanmayı haklı çıkaracak kadar iyi. Ekim ayının konuklarından biri ise John Abercrombie Quartet. Progresif / füzyon caz tarzındaki çalışmalarıyla tanıdığımız gitarist Abercrombie, caz dinleyicisinin kayıtsız kal mayacağı bir isim. Yeni kurduğu beşlisiyle 70 yaşında dünyayı turlayan bas gitar ustası, besteci ve prodüktör Stewe Swallow da iki konser verecek Salon’da. Beşlinin içinde, 1960’ların Free Jazz (Özgür Caz) akımının önde gelen figürlerinden besteci, org ve piyanonun özgün müzisyeni 75 yaşındaki Carla Bley de var. Grammy adayı, Amerikalı çağdaş caz dörtlüsü Fourplay ve ülkemizde çok sayıda hayranı olan caz şarkıcısı Stacey Kent kasım ayında Salon’u renklendireceklerden. Şu anda Peter Gabriel’e dünya turnesinde eşlik eden Norveçli indie folk şarkıcısı, gitarist Ane Brun da sezonun en ilginç isimlerinden birisi. Modern caz dinleyicileri için de iyi bir haber var. Özgün sounduyla hayranlık uyandıran Portico Quartet, aralıkta Salon’da olacak. Bütün bunların dışında henüz kesinleşmeyen ama bize fısıldanan heyecan verici konserler var Salon’un yeni sezonunda. Ülkede bazı şeyler ters gitse de, mutluluk müzik ve sanat alanında! (www.zulalkalkandelen.com) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle