17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA 15 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi’nin yayımlanışının 92. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor Kurtuluşun manifestosu 92 yaşında MEHMET MENEKŞE Artık Şikâyet Yok!.. Kutlama faslıyla başlayalım... Öncelikle, üç seçimi, üstelik oylarını arttırarak kazanan Tayyip Bey’i tüm içtenliğimle kutluyorum... Demek ki, seçim meydanlarında, Meclis kürsüsünde, televizyon ekranlarında kullandığı üslup gayet bilinçliydi, ne yaptığını, ne söylediğini gayet iyi biliyor, halkın tepkisini gayet iyi ölçüyordu, tebriklerimi iletiyorum... İktidar partisini “her ahval ve şerait altında” dahi cansiperane destekleyen, savunan liberal, dinci, tetikçi bilumum gazete, televizyon, yazar, çizer takımını da kutluyorum... Görevlerini hakkıyla yerine getirdiler. Çıkaracakları milletvekili sayısını önceden açıklayan ve tamı tamına hayata geçiren BDP’yi de kutluyorum... Artık iktidar partisiyle perde arkasında yapılan anlaşmaları hayata geçirmede çok daha rahat, çok daha keskin hareket edebilecekler, çünkü anahtar onların elinde!.. Daha seçim sonuçları ekrana düştüğü anda birbirlerini yemeye başlayan CHP’lileri de kutluyorum. Farklı davransalar şaşardık... Kutlanmak tümünün hakkıdır... Festival etkinlikleri kapsamında Yeşilırmak nehrinde gerçekleştirilen rafting, Akbilek köprüsünden başlayıp Bahçeleriçi Mahallesi’nde son buldu. Tatbikat nefesleri kesti Şehit Teğmen Caner Gönyeli2011 AramaKurtarma Tatbikatı’nın deniz safhasının Gazimağusa açıklarındaki ilk bölümü başarıyla tamamlandı. Tatbikatın ilk bölümde temsili olarak Gazimağusa açıklarında Türkiye Arama Kurtarma bölgesinde seyir halindeki bir feribottan gelen yardım çağrısı üzerine arama kurtarma çalışması gerçekleştirildi. Senaryo kapsamında geminin güvertesindeki bir TIR’ın da yandığının bildirilmesi üzerine harekete geçen hava destekli sahil güvenlik ekipleri, kısa bir sürede olay yerine ulaşarak yaralıları kurtardı. Feribotta çıktığı belirtilen yangın ise Söndüren7 römorkörü tarafından söndürüldü. Tatbikat sırasında Gönyeli’nin annesi Kezban Gönyeli duygulandı. Gönyeli, “Canerim, yavrum neredesin? Seni hangi dalgalara sorayım?” diyerek ağladı. AMASYA Mustafa Kemal Atatürk’ün 12 Haziran 1919’da Amasya’ya gelişi ve 22 Haziran 1919’da “Kurtuluş Savaşı’nın manifestosu” olarak tanımlanan Amasya Genelgesi’nin yayımlanışının 92. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Her yıl 1222 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen 1222 Haziran Uluslararası Atatürk Kültür ve Sanat Festivali kapsamında hafta boyunca sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler düzenlenecek. Festival etkinlikleri kapsamında Yeşilırmak nehrinde gerçekleştirilen rafting, Akbilek köprüsünden başlayıp Bahçeleriçi Mahallesi’nde son buldu. Yalıboyu evleri, Kral Kaya Mezarları önünden geçen ekiplere yurttaşlar büyük ilgi gösterirken renkli görüntüler yaşandı. Raftinge Amasya Belediyesi sualtı arama ve kurtarma ekibi, Rize Belediyesi ve İstanbul Ticaret Odası’na ait ekipler katıldı. Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Akyürek de raftinge katılarak kürek çekti. Hafta boyunca fotoğraf, el sanatları, resim sergileri düzenlenecek ayrıca Milli Hâkimiyet Parkı’nda çeşitli firmaların katılacağı fuar gerçekleştirilecek. Milli Mücadele koşusu, cirit, rafting, yöre Fotoğraf: AA sel yemek yarışması, açık hava resim yarışması, Altın Elma beste yarışması, kiraz teşvik yarışması, karakucak güreş yarışması yapılacak. Açık hava konserleri, halk dansları gösterisi, doğa yürüyüşü, havai fişek gösterisi, Amasya Genelgesi ile ilgili panel ve konferanslar düzenlenecek. Amasya Genelgesi’nin hazırlanıp yayımlandığı gün 22 Haziran’da genelgenin hazırlandığı Saraydüzü mevkisinde tamim töreni yapılacak. Ardından Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu, Saraydüzü kışla binasında “92. Yıldönümünde Amasya Genelgesi’ni Yeniden Düşünmek” konulu bir konferans verecek. Aynı günün akşamı Funda Arar 12 Haziran Stadyumu’nda konser verecek. Seçim Sonuçlarının Düşündürdükleri PER HAN ERGUN K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] 12 Haziran genel seçim sonuçları pek de şaşırtıcı olmamıştır. İşsizlik ve yoksulluk içinde kavrulmaktan yakınanların evlerine gönderilen mutfak ianeleriyle, sağlık hizmetleri için ceplerine konan Yeşil Kartlar ve ilaveten öteki dünya kaderciliğinin telkinleriyle, bir de verilenlerin ellerinden gidebileceği korkusuyla AKP’ye borçluluğu sağlanmış ve onların iktidarının sürdürülmesi gereğini yaratmıştır. Bu duygularla CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun toplumsal ve ekonomik konulardaki açıklamalarını değerlendirmek gereğini öngöremediler. Bu nedenlerin yanında ülkemizin halini, geleceğinin karartıldığını kavrayamadıkları gibi sandıktan AKP’nin yerine ABD ile AB’nin çıktığını da karartılan beyinleriyle algılayamadılar. Bir de işsiz güçsüzlerin dışında 8.5 yıldır kayırılan tüm gereksinmeleri sağlanarak zenginleştirilen yandaşlarının da çevrelerini etkileme çabalarıyla oylarının çoğalımı sağlandı. Siyaseti bilenlerce bile seçimde büyük başarı gösterecekleri öngörülmezken AKP’nin oylarını 2007’ye göre yüzde 46.08’den 49.91’e yükseltmesi CHP’lileri de hayal kırıklığına uğrattı. Öyle ki yıkılmaz kalesi sayılan kıyı şeridinin en önde gelen kenti İzmir’de bile AKP’ye oy kaptırıldı. Zaten bu seçimde Sayın Başbakan’ın gönlünde yatan başkanlık hayali yanında, İzmir’de de büyük başarı istemi yer almıştı. Bunu sağlamak için kabinesinin başarılı iki bakanını oradan aday gösterdi. CHP bir de Sayın Baykal’ın seçim kalesi Antalya’da 6’ya 5 millet vekilliğiyle ikinci parti durumuna düşürüldü. Seçimde iktidarın tüm devlet seçeneklerini kullanarak etkin olmasına karşın bu olasılıklardan yoksun olan CHP’nin gene de genel oy oranını yüzde 25.91’e, milletvekili sayısını da 135’e yükseltmesi başarı sayılmalıdır. Bir de AKP’nin Meclis’te iki siyasi parti olmasını sağlamak amacıyla MHP’yi kaset skandallarıyla yıpratarak Meclis’e girmesini önleme istemini partililerinin dışında vicdanlı yurttaşları da harekete getirici oldu. Eski oy oranlarına ulaşamasa da yüzde 13.01’le ve 53 milletvekiliyle Meclis’e girmesi AKP’nin kötü niyetli planlarını bozdu. Üçüncü kez iktidarı yakalayan RTE’nin 326’da kalması tek başına anayasayı oluşturamayacağı gibi aynı nedenle referanduma da gitmesinin önlenmesi, az da olsa yüreklere su serpmiştir. Seçimde demokrasi açısından üzüntü veren konulardan biri de seçime katılan öteki partilerin yüzde 10 baraj engeliyle Meclis’e girememeleri ve taraftarlarınca verilen binlerce oyun yok sayılmasıdır. Bu seçimin gerçek galibi Doğu ve Güneydoğu’dan BDP’nin desteğiyle seçilen 36 bağımsız adaydır. Hayırlı olsun... Birçok Atatürk ve Cumhuriyet gönüllüsünün Meclis’te olmalarını istediği Cumhuriyet Güçbirliği adayları, tüm istemlere karşın kanallarda Ulusal dışında ve medyada kendilerine yer verilmediğinden, halka inemediler. Meclis’te yer almasını istediğim vatanperver Doğu Perinçek de Silivri zindanında tutsaklığı engeliyle seçmenlere ulaşamadığından, aynı koşullardaki A.Tuncay Özkan da 40 bine yakın oy aldı, 20 bine yakın oyu da seçmenlerinin bilinçsizliğinin getirdiği yanlış mühürlemeyle yok sayıldığından mağduriyete düşerek Meclis’e giremediler. Bu konuda gene hayali suçlamalarla 2 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Sayın Prof. Haberal ve Sevgili M. Balbay iyi ki seçimde aday gösterilmişler. Bölgelerinde aldıkları oylarla milletvekili oldular. Başbakan’ın Çanakkale Şehitleri Günü’ne geldiğinde ayağa kalkmayışını kınadığı E. Korg. Engin Alan Balyoz davasıyla suçlanarak şubat 2011’de tutuklanmıştı. O da milletvekili seçildi. Üçüne de hayırlı olsun derken, kısa sürede özgürlüğe kavuşmalarını diliyorum. Lütfen bu düşüncelerimin bir kısmını yansıtmaya çalıştığım 12 Haziran genel seçiminin gerçeklerinden karamsarlık içinde olduğum sanılmasın. Bu bir geçiş dönemidir. Her ne kadar görüntüler 1920’lerden 1936’lara kadar Alman toplumunun alkış tutarak, desteklediği Führer iktidarı dönemine benzese de sonucu demokratik halk iktidarıyla noktalanacaktır. Türkiye siyaset tarihinde bugüne göre daha halkçı olan DP’nin 1960’larda baskıcı tek adam yönetimine karşı oluşan solcu hareketleriyle 1974 ile 78’de yakalayabildiği demokrasinin yönlendiricisi merhum Bülent Ecevit’in “Su kullananın, toprak işleyenindir” öz sözüyle emeğe saygıyla yola çıkarak, koalisyon yönetimleriyle de olsa, dağa taşa adını yazdırarak 1980 asker darbesine kadar CHP’nin; daha sonra da SHP kurucusu, ışıklar içinde yatan, Erdal İnönü’nün sosyal demokrat yönetimlerini de görmüştü. Tarih toplum olaylarının yansıtıcısı olan niteliğiyle ders alınması gereken bir toplum bilimidir. Bunu görebilen yararlı yöneticiler toplumda ve tarihte yüceltilerek anılırlar. Gelelim halkımıza... Demek ki biz yanılmışız... Hem de fena halde yanılmışız... Yıllardır gördüğümüz, daha doğrusu gördüğümüzü sanıp yazdığımız, anlattığımız sorunlar sanalmış, yani hayalmiş!.. Demek ki, “açız, yoksulluk sınırının bile altındayız” diye feryat eden 9 milyon emeklinin en az yarısı hayatından memnunmuş... Demek ki, meydanlarda sürüklenen, coplanan, biber gazı yiyen işçilerin, kamu emekçilerinin en az yarısı aldığı ücretten de, yaşadığı hayattan da mutluymuş.. Demek ki, YGS’de hayalleri, umutları çalınan 1.7 milyon öğrenci ve ailelerinin en az yarısının aslında bu türden bir sorunu asla olmamış. Cop, gözaltı, tutukluluk, çalınan gelecek, hepsi ama hepsi birer fantaziymiş... Demek ki, Kütahya’da, Simav’da gümüş madeninden siyanür sızıntısına halkın tepki gösterdiği haberleri masalmış. İktidara oy veren yüzde 65, siyanürlü yaşamdan gayet mutluymuş... Demek ki, Sinop halkının nükleer santral istemediği haberleri yalanmış. Bu ilden yüzde 55 oranında oy alan iktidarın oraya vakit geçirmeden santral yapması anasının ak sütü gibi helalmiş... Demek ki, bir öğretmenin biber gazıyla öldürüldüğü, insanların işkencelerden geçirilip tutuklandığı Hopa ve Artvin’de durum hiç de gazetelere yansıdığı gibi değilmiş. İktidara yüzde 46 ile destek veren Artvin halkı derelerinin üzerine kurulan hidroelektrik santrallarından da (HES) gayet mutluymuş.. Demek ki, Giresun ve Ordu’da, “fındığımız bitiriliyor, emeğimiz çalınıyor” haykırışları da hikâyeymiş... İktidara yüzde 59 ve yüzde 61 oranında oy veren iki il halkı mesut müreffeh yaşayıp gidiyormuş.. E, öyleyse bundan böyle şikâyet yok!.. Bize gelince... Her türden belaltı vuruşa, baskıya, zorbalığa karşı gerçekleri yazdık, anlattık. Korkmadık, yılmadık... Bundan böyle de yalnızca gerçekleri yazmayı, anlatmayı sürdüreceğiz... Bu ülkenin korku imparatorluğuna “hayır” diyen aydınlık insanlarının tarafında olmaktan gurur duyuyoruz. İşimizin çok daha zor, karanlığın çok daha koyu olacağını da biliyoruz. Ama bildiğimiz, tarihin derinliğinden gelen ve sınanmış bir gerçeklik daha var: Karanlığın en koyu olduğu zaman, aslında aydınlığa en yakın olduğumuz zamandır... Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] Bir Yurtsevere Mektup (112) Sevgili kardeşim Balbay, seni kucaklayacağım anı iple çekiyorum.. Ama bir yanım mutluyken diğer yanım kan ağlıyor... Hücrelerde dimdik duran yurtseverleri düşündükçe boğazım düğümleniyor.... Ne olursa olsun Meclis’te onlar için çalışacağını biliyorum... Bu karanlığa birlikte karşı koyacağımızı biliyorum... Seni ve tüm yurtseverleri, dışardaki milyonlar adına bir yurtseverin olanca sıcaklığı, gücü ve özlemiyle kucaklıyorum, kardeşim... BULMACA HARB SEM H POROY SEDAT YAŞAYAN HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yağmurdan ya 1 da soğuktan korunmak için giyilen bir 2 tür başlık. 2/ Ya 3 narken güzel kok 4 tuğu için tütsü olarak kullanılan bir 5 ağaç... James Ca 6 meron’un bilim7 kurgu türündeki ünlü filmi. 3/ Kon 8 ya’da, Osmanlı ba 9 roğu üslubunda bir 1 2 3 4 5 6 7 8 9 caminin adı. 4/ Rusya’daki Tatar Özerk Cumhuri 1 K A R A Ç Ö R Y yeti’nin başkenti... Bir 2 O L A S I E T A mevsim. 5/ Bir şeyin için 3 R A B I T A A Ğ deki öz... Ölümlülük. 6/ 4 Ç A R A B A Ş I Cilve... Birini başkasına 5 A S T K A L R karşı kışkırtma. 7/ Kime ait 6K İ A L N A Ç olduğunu belirtmek için S A N A T K A R kitap ya da defter üzerine 7 8 T A K I R I R A yapıştırılan küçük kâğıt... Ö R E K Bir soru eki. 8/ Bir orman 9 A L A Z ağacı... Doğu Anadolu’da kullanılan bir tür küçük zurna. 9/ Tokat’ın bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gevişgetiren hayvanların midelerinin üçüncü bölümü. 2/ Karaciğerin salgıladığı acı sıvı... İnternette, bir kişinin kendisini simgelemesi için seçtiği resim ya da şekil. 3/ Osmanlılarda kullanılmış bir tür fes. 4/ Ankara’nın bir ilçesi... “Tevfik ”: Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonu olan güreşçimiz. 5/ Buğday tanesinin olgunlaşmış içi... Kötü. 6/ Şımarıklık... Ödeşme, razı olma. 7/ Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol... Bir nota. 8/ Kadına göre kocasının erkek kardeşi... Şarap. 9/ Datça Yarımadası’na verilen bir başka ad. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle