18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18ŞUBAT2011 CUMA HABERLER SÜHEYL BATUM CUMHURİYET SAYFA 9 SOZDEN YAZIYA Süheyl Batum'un yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. Meme kanseri nedeniyle göğsünü kaybeden kadın ciddi psikolojik sorımlarla karşı karşıya kalabiliyor Estetik cerrahiumut oldu TURKIYE SİBEL BAHÇETEPE Türkiye'de her yıl 30 bine yakm kadm meme kanserine yakalamyor, kanser nedeniyle göğsünü kaybeden kadm ciddi psikolojik sorun ile karşı karşıya kalıyor. Plastik ve estetik cerrahi uzmanları, son yıllarda geliştirilen ameliyatlar sayesinde hastalarm kendi dokularmdan ya da silikonlar ile bu sorunun ortadan kalktığım ve kadınm kısa sürede günlük yaşantısma döndüğünü söylediler. Beverly Hills Plastik Cerrahi Merkezi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Deniz Küçükkaya, kanser nedeniyle memesi alman kadma yeni bir meme yapmanm mümkün olduğunu belirterek "Bu aşamada doğru yönteme karar vermek önemlidir. Hastalara kendi dokularından veya silikon meme protezleriyle yeni meme yapabilmekteyiz. Gerekli değerlendirmeleri yapıldıktan sonra hemen hemen tüm hastalara yeni meme yapılabilmektedir" dedi. Operasyonun 700 bin sedef hastası var • Kesin nedeni tam olarak bilinmeyen ve bir cilt hastalığı olan sedefin bulaşıcı olmadığma dikkat çekildi. • Estetik ve plastik cerrahi uzmanları, hastanm kendi dokusu ya da silikon protezlerle yeni memenin yapılabildiğini ve hastanm kısa sürede günlük yaşamma dönebileceğini söylüyorlar. meme yapısı, genel doku özellikleri, vücut yapısı, yaşı gibi özelliklerin dikkate almarak planlandığım vurgulayan Küçükkaya, "Meme rekonstrüksiyonu amacıyla derinin genişletilmesi ve sonrasında silikon meme protezi yerleştirilmesi, direkt silikon meme protezi yerleştirilmesi, hastanın kendi dokularından meme oluşturulması gibi seçenekler mevcuttur. Kendi dokularından meme oluşturulması olarak tarif ettiğimiz ameliyat hastanın sırt, karın veya kalça bölgesinden alınan dokularla yapılmaktadır ve daha çok tercih edilmektedir" diye konuştu. İstanbul Haber Servisi Türkiye'de 700 bin, dünya da ise 125 milyon sedef hastasmm bulunduğu belirtildi. Kesin nedeni henüz tam olarak bilinmeyen ve bir cilt hastalığı olan sedefm bulaşıcı olmadığına dikkat çekildi. Sedef Hastaları 2011 Hasta Bilgilendirme Toplantısı geçen günlerde Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Konferans salonunda gerçekleşti. Toplantıda, Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nahide Onsun ve Ramotoloji Ana Bilim Dalı Uzmanı Dr. Aylin Rezvani hastalarla karşılıklı sohbet etti, sorunlannı dinledi. Uzmanlar, hastalığm kesin tedavisinin olmadığmı, ancak çeşitli tedavilerle kontrol altmda tutulabildiğini belirterek "Bağışıklık sistemindeki bozukluk derideki hücrelerin hızla çoğalmasına neden olur ve bu hücreler deri yüzeyinde birikmeye, deride üzerinde kepekli sedef plaklarımn oluşmasına neden olur" dediler. Memesi alınan her kadına yeniden meme yapılabilir Gerekli değerlendirmeleri yapıldıktan sonra her memesi alınan kadına yeniden meme yapılabileceğini kaydeden Küçükkaya, şunları söyledi: "Ancak bazı kronik hastalıklarda özellikle, operasyon sonrasında çıkabilecek genel durum sorunları nedeniyle bu tür ameliyatlar yapılamayabilmektedir. Meme ameliyatları meme almırken (mas nümüzde bu tür ameliyatlar tektomi) aynı zamanda yapı iyi merkezlerde oldukça sık labilir. Eğer operasyon son olarak yapılmaktadır. Meme rasında radyoterapi planlanı rekonstrüksiyonu ameliyatlayorsa eşzamanlı yapılması rı çok kolay ameliyatlar deuygun olmamaktadır. Böyle ğildir fakat iyi bir ekip tarafındurumlarda radyoterapi son dan doğru değerlendirme ve rasında bir sürenin geçmesi doğru planlama yapılırsa beklenmektedir. Ancak yeter ameliyatlarda başarı ve sonli süreler geçtikten sonra rasında hasta memnuniyeti operasyonlar yapılabilir. Gü oldukça yüksektir." Yeniden göğsü olan kadın daha mutlu oluyor. Hangi ameliyat yapılırsa yapılsın hastanede en fazla iki gün kalmak çoğu zaman yeterli olmaktadır. Ne kadar çabuk hastane ortamından uzaklaşıp normal ev hayatına dönerse hem moral açıdan hem de yara iyileşmesi açısından o kadar faydalı olmaktadır. Yapılan * ameliyatın türüne bağlı olarak 1 hafta ile 15 gün arasında İŞ • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Dönemimizdeki tek faili meçhul" dediği kayıp Tolga Baykal Ceylan için Kırklareli'ye bağlı Demirköy Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın yeni bir soruşturma başlattığını duyurdu. Üskül, yaptığı yazılı açıklamada, MİT Müsteşarlığı'na ve İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılarak çok yönlü bilgi ve belge istendiğini bildirdi. Üskül, Kırklareli Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın Ceylan'la ilgili soruşturma dosyasının komisyona ulaştığını, "kovuşturmaya yer ohnadığına" dair verilen kararda eksiklikler ve araştırmaya muhtaç konular belirlendiğini, yeni bir soruşturma başlatıldığını belirtti. Ceylan için yeni soruşturma 'Sözleşmeli er' kabul edildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sözleşmeli er ve erbaş istihdamına ilişkin yasa tasarısı TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edildi. Düzenlemeye göre, en az ilköğretim mezunu olanlar, askerliklerini erbaş ve er olarak tamamlayanlar, terhislerinin üzerinden 3 yıldan fazla süre geçmeyenler ve 26 yaşından gün almayanlar sözleşmeli er olabilecek. Sözleşmeli er kaynaklarını; en az ilköğretim veya yurtdışındaki dengi okul mezunu olup askerlik hizmetini erbaş ve er olarak tamamlamış, terhislerinin üzerinden 3 yıldan fazla süre geçmemiş ve 26 yaşından gün almamış olanlar teşkil edecek. hayatlanna bile dönebilirler." Gladyo'yla mücadele sergileniyor • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İşçi Partisi İzmir İl Örgütü tarafından düzenlenen "Gladyo'yla 40 Yıllık Mücadele Tarihi" sergisinde, gladyonun iç kanşıklıklar ve terör amacıyla giriştikleri eylemlere dikkat çekildi. Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde önceki akşam gerçekleştirilen serginin açılışına, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, Aydınlık gazetesi sahibi Ferit İlsever, İP İl Başkanı Tugay Şen de katıldı. Sergi 20 Şubat'a dek açık kalacak. Diş hekimi Kışlaoğlu: Asitli gıdalardan sonra yanm saat dişlerinizi firçalamaym Diş hassasiyetiniz olabilir Haber Merkezi Dişlerinizde sıcağasoğuğa, tatlı veya ekşi gıdalara, diş fırçalamaya karşı keskin ve derin bir ağrı hissediyorsanız diş hassasiyetiniz var demektir. Diş hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, diş hassasiyetine karşı diş firçanızı doğru seçmenizi, pütürsüz diş macunu kullanmanızı ve en önemlisi de asitli içeceklerden sonra en az yanm saat dişlerinizi fırçalamamanızı öneriyor. Diş hassasiyetine sebep olan etkenler nelerdir? Sert diş fırçalama (bu şekilde diş fırçalama zamanla diş minesini aşındırır), diş eti çekilmesi, diş eti hastalığı (şiş ve apseli dişetleri de diş hassasiyetine sebep olur), diş gıcırdatma, diş taşı (dişlerdeki plak birikimi de hassasiyete yol açan etkenler arasında yer alır), kırık dişler, kola, gazoz gibi içecekler ve bol miktarda asit içeren gıdalar, asitli meyveler (greyfurt, portakal, limon gibi). Diş hassasiyetine karşı evde neler yapabilir? Öncelikle ağız hijyenine özen gösterilmelidir. Ağız hijyeni için dişler ve ağzın her noktası dikkatlice temizlenmelidir. Diş fırçalarken yumuşak kıllı fırça kullanılabilir. Bu şekilde dişin sert tabakalanna daha az zarar verilmiş olur. Öğün aralarında asitli yiyecekler yerine şekersiz sütlü gıdalar tüketilebilir. Örneğin kola yerine ayran içilebilir. Ayrıca florlu diş bakım ürünleri kullanılabilir. Hassas dişler için hazırlanmış özel macunlar tercih edilebilir. Çok sıcak ve çok soğuk gıdalardan, bunları art arda tüketmekten özellikle kaçınıhnalıdır. Asitli gıdaları tükettikten en az yanm saat sonra dişleri fırçalamaktan kaçınılmalıdır. Tedavi olarak neler uygulanabilir? Açığa çıkmış olan ve hassasiyete sebep olabilecek kök yüzeylerini izole edebilir. Floridli verniklerle kök yüzeylerini iyileştirebilir. Ayrıca hassasiyet probleminize çözüm için dişin eksilen tabakalannın yerine dolgu maddeleriyle yenileme yapabilir. RİSKLİ OLABİLİR Doğum kontrol hapına dikkat İstanbul Haber Servisi istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, doğum kontrol haplarının en önemli yan etkisinin, atardamarlarda ve toplardamarlarda tıkanıklık riskini arttırması olduğunu belirterek "Normal toplumda 10 binde 510 arasında toplardamar tıkanıklığıiltihabı riski vardır. Bu risk düşük dozlu doğum kontrol hapı kullananlarda 23 kat artarak 10 binde 1020'ye çıkar" dedi. Son 50 yıldır modern hayatın ayrılmaz bir parçası olan doğum kontrolünün, büyük bir oranda ilaçlarla sağlandığını anımsatan Prof. Buyru, günümüzde genç kızların erken yaşta cinsel hayata başladığını, bu nedenle de istenmeyen gebeliklerin önlenmesinin daha fazla önem kazandığını söyledi. Doğum kontrol haplarının en önemli yan etkilerinin atardamarlarda ve toplardamarlarda tıkanıklık riskini arttırması olduğunu, bu yan etkilerin daha çok hapların içerdiği östrojen dozu ile ilişkili olduğunu ifade eden Buyru, "Yan etki doğum kontrol hapı kullammımn ilk yılmda daha sık meydana gelir ve ilaç kesilince risk de ortadan kalkar" diye konuştu. Hastalar zorluk yaşıyor Sedef Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım, hastalarm sorunlanna dikkat çekerek "Sağlık Bakanhğı'nın uyguladığı sistem nedeniyle hastalar zorluklar yaşıyor. Hasta muayene için yalnızca bir barkot alabiliyor. Dermatoloji doktoru tarafından takip edilen hasta şikâyet belirtilerini anlattığında doktoru tarafından istem kâğıdı alarak şikâyeti ile ilgili diğer hekime yönlendiriliyor. Gitmiş olduğu bölümdeki doktor istem kâğıdı olan ayaktaki hastadan barkot istiyor. Hasta barkot almaya gittiğinde, 'Günde bir tane barkot alabilirsin' deniliyor" dedi. Eczacı kalfalarmm da hastane içinde dolaşıp hastalara ilaç satmaya çalıştıkları ve birtakım yolsuzluklarm ortaya çıktığım dile getiren Yıldırım, bu kişilere karşı dikkatli olunması uyarısmda bulundu. • SELÇUK (Cumhuriyet) İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı tarihi ve turistik Şirince köyündeki 22 bina hakkında, SİT alanına kaçak yapıldıkları gerekçesiyle il özel idare encümeni tarafından verilen yıkım kararı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'yla İçişleri Bakanlığı engeline takıldı. Kararın uygulanmasına saatler kala, bakanlıklardan İzmir Valiliği'ne gönderilen yazıyla, yıkımın 15 günlüğüne durdurulması istendi. Binalardan 16'sının sahibi Sevan Nişanyan, "Beni öldürmeden bu evleri yıkamazlar" derken bölgede Matematik Köyü'nü yaşama geçiren Ali Nesin de sıkmtımn bürokrasiden kaynaklandığını savunarak "Son anda aptalhklannın farkına vardılar" diye konuştu. Şirince'de yıkım ertelendi Büyükada'ya yeni görünüm • İstanbul Haber Servisi Büyükada'da sahil şeridinde bulunan ve çirkin görüntü oluşturduğu belirtilen restoran ve kafeler yıkıldı. Adalar Belediyesi'nden yapılan açıklamada, Gülistan Caddesi'ndeki toplam 9 restoran ve kafeteryanın, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 1 numarah Kültür ve Tabiat Varhklan Koruma Kurulu'nun onayladığı proje ile yeni görünüme kavuşacağı kaydedildi. Hastalar haklarını öğreniyor İstanbul Haber Servisi Hastalar, hakları konusunda her geçen gün daha da bilinçleniyor. Hastalarm, kendilerini korumaya yönelik düzenlemelerden sonra hekimlerin "risk almaktan kaçındıkları, risklerin alınamadığı, böylece hasta bakımının kalitesinin düştüğü" belirtildi. Uzmanlar, hastalarm artık pasif hizmet alıcı değil, bilgi de talep eden konuma geldiklerini belirttiler. Sağlık Bakanlığı tarafından Hasta Haklan Yönetmeliği ve Uygulama Yönergesi'nin yaymlanması ile birlikte hastanelerde Hasta Haklan Birimleri'nin 2005 yılmda faaliyete geçtiği, bu tarihten itibaren hastahasta yakını şikâyetlerinin hızla arttığı belirtildi. Medipolitan Sağlık Grubu Yayını Sağlık Düşüncesi ve Tıp Dergisi (SD) "Hasta Haklan" konusunda uzmanlann görüşlerini ele aldı. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan, Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi'nin (SABİM) hasta haklan konusundaki hizmet veren Alo 184 SABİM Çağrı Merkezi'ne yılda ortalama 1 milyon telefon geldiğini belirterek "SABİM'i arayan yurttaşlar, sağlıkla ilgili her konuda talep, şikâyet, görüş ve önerilerini bildirmekte ve tüm çağrılar değerlendirilmektedir" dedi. 'Gül'iin yatı' sorusuna yanıt yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici'nin Cumhurbaşkanlığı için 35 milyon dolarhk 55 metrelik bir yat yaptırıldığı haberleri üzerine verdiği soru önergesine yanıt verihnedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek "Cumhurbaşkanı veya onun eylem ve işlemleri hakkında, TBMM üyeleri tarafından soru sorulması mümkün değildir" dedi. Fuhuş ve kumar operasyonu I İstanbul Haber Servisi Polisin Bakırköy'e bağlı Ataköy semtinde lüks bir konuta düzenlediği operasyonda Bulgaristan ve Ukrayna uyruklu 4 kadın ile bu kişileri 200 TL'ye fiıhşa zorladığı iddia edilen bir kadın gözaltına alındı. Beşiktaş Bebek'te ise bir eğlence mekânında kumar oynatıldığı ihbannı alan polis 50 kişiyi gözaltına aldı. Prof. Dr. Coşkun Özdemir Gerçekten sağlık sorunlarımız çok çeşitli ve çokyönlü. İyi bir sağlık sisteminden, iyi bir örgütlenmeden, sağlıkta insan gücü planlamasından yoksunuz. Sağlıkta dönüşüm yepyeni sorunlaryarattı. Özelleşmeye doğru yol almaktayız. Sağlık tekelleri halk sağlığı üzerinden kazanç sağlamak için özellikle ilaçlar, aşılaryolu ile türlü oyunlar oynuyor, yeni hastalıklar ve salgınlar icat ediyor, sağlık harcamalarımızı arttırıyorlar. Tıp fakültelerinin durumu başlı başına bir büyük sorun. Deneyimli bir dekan (Şevket Ruacan) yıkımdan söz ediyor. Tamgün uygulaması ile, önceki yazımda değindiğim büyük kayıplar söz konusu. Halkın sağlıkla ilgili bilinç ve bilgi durumundan ve buradaki yetersizliğin ne kadar çok sayıda olumsuzluğa yol açtığından sık sık söz ettim. Bir de otlarla, bitkilerle tedavi gibi kronik bir derdimiz var. Bu yazıda sadece ondan bahsedeceğim. O kadar yerimiz var. Medyamız birçok konuda olduğu gibi bu çok nazik konuda da sorumsuzca, bilgisizce, Sayısız Sağlık Sorunumuz Var uzman kişilere sormadan, danışmadan, yayın yapmayı (pervasızca diyeceğim) sürdürüyor. Doğa Eczanesi Hikâyesi: Neyin uzmanı olduğunu bilemediğiniz bazı kişilerTV'lerdeki programlarda genellikle güzel görünüşlü hanım sunucuların karşısında mucizevi tedavi tavsiyelerinde bulunuyorlar. Örneğin pişmiş soğanla kısırlık tedavisi, keçiboynuzu ile solunum yetersizliği çaresini dinliyorsunuz. Düşünün, sanki solunum yetersizliğinin sebebinin (kalp mi, akciğer mi, kansızlık mı, kronik bir hastalık mı) hiçbir önemi yoktur. Kurutulmuş kiraz sapı romatizmaya, ağrılara, ödeme birebir. Hele ısırgan otu sizi zindeleştiriyor, çınar yaprağı depresyonunuzu gideriyor... Peki havuç, o yiyecek bellek zaafını, unutkanlığı yok ediveriyor. Tüm yapacağınız doğa eczanesinden bu uzman kişilerin yönetiminde ve gözetiminde yararlanmaktırtabii, kitaplarını okumayı da ihmal etmeyeceksiniz. Dahası bunların kutsal kitabımızda da yeri var. Alzheimer (demans, bunama) konusunda uluslararası bir üne sahip olan genç meslektaşımız, öğrencimiz Murat Emre, bana geçenlerde hocam, "Hafızam yerine gelsin diye havuç tüketmekten midesi bozulmuş insanlara rastlıyorum" diyordu. İşin hazin, hem de çok hazin tarafı, halkımızın küçümsenemeyecek bir bölümü bu ot ve bitki tavsiyelerini ciddiye alarak kullanıyor ve çok defa bunu doktorundan da saklıyor. Onlar, doğaldır ki bitki ilaç etkileşiminden ve bunun nasıl bir risk oluşturduğundan habersizdirler. Fitoterapi, eczacılıkta bir bilim dalı. Bitkilerin ilaç haline getirilmesi ve kullanımı ile ilgili. Bilimsel Fitoterapi dergisi Fitomed'de bilim insanlarının çokyerinde uyarılarını okuyorum. Hekim ve eczacıya danışılmadan kullanılan her bitkisel ürün hastada, bitki ilaç etkileşimi riski taşımaktadır. İntemet sayfalarında bitkisel ürün satılması, kullanılması halk sağlığı için çok sakıncalıdır. TV kanallarına konuk olan bazı sözde uzmanlar bitkisel tarifler ve reçeteler veriyor ve bunları hangi intemet sitesinden alabileceklerini bildiriyorlar. Bir önemli gerçek de aktarların serbestçe, özgürce hem hekimlik hem eczacılık yaparak bu ürünleri satmakta oluşudur. Bu tür yayınları çeşitli gazete ve TV kanalları yapıyor ama bunu ısrarla sürdüren bir TV kanalına defalarca uyarı yapmaya çalıştım. Program yapımcıları ile yüz yüze konuşmak, benden başka uzman kişilere danışmaları ve halkı yanıltan bu programlardan vazgeçmeleri gerektiğini anlatmak istedim. Hiç umursamadılar. Aynı yakınmaları benim gibi uyarı lar yapmaya çalışan Prof. Hüsrev Hatemi ve Eczacılık fakültesi öğretim üyelerinden de dinledim. Nedir medyamıza egemen olan tutum ve düşünce, neden uzmana, uzmanlığa doğru ve bilimsel olana değer vermezler ve bu yanlışlarda ısrar ederler. Neden bu ülkede bilim saygısı bu kadar geride kalıyor. coskunoz@superonline. com Ölen imam selasını keni okudu • TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon'un Tonya ilçesinde hayatını kaybeden imam Mehmet Ali Öner'in ölmeden 1 hafta önce kendi sesiyle okuyarak banta kaydettiği selası ve ölüm ilanı, vefataun ardından cami hoparlöründen yayımlandı. Öner'in oğlu Adnan Öner, "Bizi bir araya topladı, ölmeden önce vasiyet etti. 'Kaseti ben öldüğümde emekli olduğum camiden anons yaptırın' dedi. Biz de babamın son isteğini yerine getirdik. Duyanlar çok şaşırdı. Allah rahmet eylesin, babam çok derin bir adamdı" dedi. Çalınan eserler ortada yok • MARDİN (Cumhuriyet) Mardin'de geçen yıl Sürekli köyünde yapılan kanalizasyon kazısmda ortaya çıkarılan, Kırk Haramiler'e ait olduğu bildirilen 2 altm kemer ve bir altm sikkeyi çalan zanlılardan D.Y. de gözaltına alındı. Diğer zanlınm yakalanması için çalışmalar sürerken, çalman eserlerin ise bulunamadığı bildirildi. o C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle