23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18ŞUBAT2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu: Muhalefet lideri dinlenirken bunlan görmezden gelenler var POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Korkaklara çattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin Türkiye'deki basının ifade özgürlüğüne ilişkin kaygılamıı dile getirmesine ilişkin olarak, "AKP'yi AKP yapan kim? Başbakan daha seçilmeden gidip kiminle görüştü?" yoramunu yaptı. Kılıçdaroğlu, "Gencearü"projesinin tanıtımında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD Büyükelçisi'nin "Bir yandan bîisııı özgürlüğü deniliyor, bir yandan insanlar tutuklanıyor" sözlerinin ardından başlayan tartışmaya ilişkin Kılıçdaroğlu sert çıkarak "AKP'yi AKP yapan, başbakanı başbakan yapan kim?" diye sordu. "Türkiye'de ABD'den daha fazla demokrasi var" diyen İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a da "Herhalde mizah dergileri Atalay'a gerekli yanıtı verecektir" mesajı gönderdi. Odatv, Demokrasi, Ozgürlük, Hukuk. Poyraz dindi, hava ısındı dün sabah kıyı kasabasında... Deniz kıyısında bir kahvede sohbet ediyoruz üçbeş kişi... Gözüm televizyon ekranında... Masanın üzerinde, sabahın ilk saatlerinde okuduğum gazeteler... Çayımı yudumlarken soruyor bir emekli memur: "Türkiye'deki basın özgürlüğü, en demokratik ülkelerden daha iyiymiş, siz ne diyorsunuz?" Gülümsemek istiyorum... Oysa konu çok ciddi... Yurtsever gazeteci Soner Yalçın ve arkadaşları, dört günlük gözaltı sürelerini doldurup Beşiktaş Adliyesi'ne getirilmişlerdi o saatlerde. Odatv'nin yöneticileri ve yazarları, "Ergenekon terör örgütüne üye olmak ve halkı kışkırtmak" gerekçesiyle gözaltma alınmışlardı. Önceki gün akşam Ankara'da, yeni ABD Büyükelçisi Francis Josep Ricciardone, gazetecilerin bir sorusu üzerine Türkiye'deki basın özgürlüğüne ilişkin kaygıları olduğunu söylemişti. Emekli memur, saat 11.00'de İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamasını dinlemiş ve bana onun için o soruyu yöneltmişti. Ne demişti Atalay: "Türkiye'deki basın özgürlüğü demokratik ülkelerden daha ileride." Onlarca meslektaşımız, siyasi kimlikleri ne olursa olsun yargılanıyor, kimileri tutuklanıyordu. Soner Yalçın en son örnekti. Bir haber yüzünden Odatv binası ve evi aranıp, gözaltma alınıyordu. Yaklaşık beş gündür İstanbul dışındayım. Bana gazeteci olarak sorulan şu: "Türkiye nereye gidiyor? Böylesine sivil baskı hiçbir dönemde görülmedi." Bayilere, içki ve sigara ürünlerinin satılmaması için ruhsat verilmiyor. CHP'nin en güçlü olduğu yerleşim birimlerinde esnafa vergi memurları tarafından yoğun denetim baskısı uygulanıyor. Masadan kalktım, kıyıda yürümeye başladım. Kafamda soru işaretleri... Soner'in avukatı Tugay Topbaş'ın açıklaması geldi aklıma o anda: "Teknik takibe Soner Bey'le ben de takılabilirim. Içerik ne? Kemal Kılıçdaroğlu'yla konuşmak suç mudur?" Kemal Kılıçdaroğlu da aynı gün "Telefonlarım dinleniyor" deyip ekliyordu: "Benim telefonlarım... Evimin, eşimin, çocuklarımın telefonları dinleniyor... Bunun adına ileri demokrasi diyorlar." Acı ama gerçek, Türkiye bu noktaya gelmişti... Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt ve Barış Pehlivan'ın, yazımı yazdığım saatlerde özel yetkili savcıya ifade verip vermediklerini bilmiyorum. Benim bildiğim şu: "Soner Yalçın ve arkadaşlarının başına gelenlerden medya ders çıkarmalıdır..." Elbet sözüm tarikatçı ve sözde liberal tosuncuklara değil, gerçek gazetecilere... Demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten, eşitlikten, hukukun üstünlüğünden yana olan yurtsever, solcu, gerçek liberal, muhafazakâr meslektaşlarıma. Demokrasiden ve özgürlüklerden yana olmak, hem sivil hem de askeri vesayete karşı çıkmaktır. Türkiye'de şöyle bir mantık var: "Kurunun yanında yaş da yanar." İleri demokrasilerde böyle bir anlayış olmaz. Askeri darbelere karşı çıkarken yargı darbelerine ve hukuksuzluğa da karşı çıkmak zorundadır birey. Toplumu kul olarak görenler işte bu noktada aldanıyor. Demokrasiyi içine sindiremeyenler yapıyor bunu. Soner Yalçın ve arkadaşları gerçek gazetecilik yapıyorlardı... Çünkü onlar yürekliydi! Odatv'yi, Soner Yalçın ve arkadaşlarını sindirmek midir ileri demokrasi? Yoksa muhalif gazetecileri, aydınları, sanatçıları, bilim insanlarını korkutmak mı? Hep söyledim, bir kez daha yineleyeyim: "Türkiye'de darbeler dönemi çoktan bitti... Darbe heveslilerini Türk Silahh Kuvvetleri zaten 2003 yılında kendi içinde halletti, temizledi." 2007'de ne diyordu Prof. Dr. Türkan Saylan: "Ne şeriat ne darbe!" CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisinin, evinin, eşinin, çocuklarının telefonlarının dinlendiğini öne sürüyor. İster istemez kaygılanıyor insanlar, sıradan yurttaşlar, emekliler, işçiler, demokrasiden ve hukuktan yana olan herkes. Susmayın, sustukça sıra size de gelecek! 'BİZİ DE ALACAKLAR' SÖZÜ TAHMİN DEĞİL, DUYUM KIVANÇ EL ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Eleştiren bir tek CHP kaldı. Bizi de alacaklar" açıklamalarmm "his" veya " t a h m i n " değil, bilgiye dayalı "duyum" olduğu öğrenildi. CHP liderinin "Eleştiren bir tek CHP kaldı. Bizi de susturmaya çalışaKılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Türkiye'de basın özgürlüğü yok. Basın özgür olduğu sürece muhalefeti de iktidarı da eleştirecektir. Buna saygı duyacağız. Ama muhalefete her türlü eleştiri yapabilirsiniz, iktidar eleştirilemez. Bunun adına ileri demokrasi denirse bu doğru değil. AKP'yi AKP yapan kim? Başbakanı Başbakan yapan kim? Arkasındaki güçler kim? Başbakan olmadan önce, hatta parti licaklar. Göreceksiniz önümüzdeki süreç içinde baskılar giderek artacaktır" açıklamalarmm bilgiye dayalı olduğu kaydedildi. CHP kaynakları, CHP'ye bazı duyumlann geldiğini ve CHP'li üst düzey yöneticilerin de gözaltma almacağmı söyledi. CHP'li bazı isimler hakkında teknik takip ve dinlemelerin yapıldığı konusunda ciddi duyumlar olduğu da bildirildi. ne oldu? Adalet bakanı görmezden geldi" dedi. Soner Yalçın ile yaptığı konuşmalann yasadışı şekilde dosyaya konulduğunun sorulması üzerine dün köşe yazısında CHP'yi "Faşizm geliyor diyerek endişe yaratıyorlar" diye eleştiren Hasan Cemal'e göndermede bulunarak şu yanıtı verdi: "Merak ediyorum, Hasan Cemal ne yazacak acaba? Bir liderin telefonları dinleniyorsa, ev telefonları dinle deri olmadan önce Amerika'ya gidip bana destek verin diyen kim? Herhalde halkımız bunları unutmadı." Yasadışı dinlendiği hatırlatılarak savcılığa başvurup başvurmayacağına ilişkin bir soruya Kılıçdaroğlu, başbakanı ima ederek "Nereye suç duyurusunda bulunacaksınız? Hangi savcıya? Başsavcı oturuyor zaten koltuğunda. Davaların savcısı oturuyor koltuğunda. Önceki şikâyetlerimiz vardı, ANAYASA MAHKEMESİ Süper temyize rötuş ERDEM GUL ANKARA Anayasa Mahkemesi'nin Yargıtay ve Danıştay'rn kararlarını temyiz eden "süper yetkili mahkemeye" dönüştüren tasarıda bazı rötuşlara gidildi. Anayasa Mahkemesi'nin yapısını düzenleyen tasarının TBMM Anayasa Altkomisyonu'ndaki görüşmelerine devam ediliyor. Anayasa Mahkemesi'nin çalışma usullerini düzenleyen yasa tasarısında bireysel başvuru yoluyla yüksek yargı mahkemelerin kararının temyiz edilmesi yetkisi verilmesine karşı yöneltilen "süper temyiz mahkemesi" eleştirileri üzerine yeni bir düzenlemeye gidildi. Edinilen bilgilere göre, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'ın kararlarının ilk temyiz incelemesinde son kararı vermeyecek. Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay'a, temyiz incelemesini yaptüctan sonra, 'kararınızı tekrar gözden geçirin' diyebilecek. Ancak Danıştay ve Yargıtay ilk verdikleri kararda ısrar ederlerse Anayasa Mahkemesi'ne yeniden başvuru yapılabilecek. Anayasa Mahkemesi, bu kez aynı konuyu ikinci kez inceleyecek. Anayasa Mahkemesi ikinci incelemede Danıştay ve Yargıtay'ın kararını ortadan kaldırabilecek. Böylece iki aşamada da olsa Anayasa Mahkemesi'nin Danıştay ve Yargıtay üzerindeki "temyiz mahkemesi" yetkisi korunmuş oldu. İşsiz gençlere CHP'den destek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, PM üyesi Alin Nazlıaka tarafından geliştirilen ve işsiz gençlerin mücadelesine destek vermek için 7 bölge 30 ilde yürütülecek "Genceartı" projesinin tanıtımını yaptı. "Eskiden ' C H P yoksul kesimlerden oy almıyor' denirdi. CHP'nin yoksul kesim projeleri yoktu, onların da CHP'den beklentisi yoktu. Bizim onların, onların da bizden beklentisi oluştu" diyen Kılıçdaroğlu, aile sigortası ile yoksulluğu bitireceklerini söyledi. Aile sigortasının açıklanmasından sonra AKP hükümetinin paniklediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şimdi de "Genceartı" projesiyle işsiz gençlerin mücadelesine destek olacaklarım belirtti. (Fotoğraf:NECATİ SAVAŞ) niyorsa, sokaktaki yurttaş cep telefonu ile konuşmaktan korkuyorsa, işadamları dertlerini anlatmaktan korkuyorsa, gazetelerin ekonomi sayfalarında ekonomideki başarı öyküleri anlatılıyorsa, işsizlik almış başını gitmiş, cari açık bu kadar artmış. Bunlar görmezlikten geliniyorsa, bunu gazeteciler mi yazmıyor yoksa birileri rahatsız olmasın diye özellikle mi yazılmıyor? Niye bunları düşünmüyoruz, görmüyoruz?" Seyfi Oktay ile de görüştüğünü ve kendisine yargı reformuna ilişkin görüşlerini içeren bir dosya verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Herkesle görüştüm. Verdiği dosya masamda. Banda alınıp alınmaması bunu ıı adı demokrasi mi? Bizi eleştirme cesaretinin 10'da l'i kadar niye iktidarı eleştirmiyorlar? Çekiniyorlar, korkuyorlar" diye konuştu. Korgeneral Korkut Özarslan'ın annesinin cenazesine katılımına başbakanın özel izin vermesine ilişkin soruya da Kılıçdaroğlu, "Başbakan davanın savcısı zaten. Savcı devreye girmeyip kim girecek?" yanıtını verdi. CHP lideri aile sigortası ile ilgili "CHP'nin hesabı yanhş" diyen Devlet Bakanı Ali Babacan'a, "AKP aile sigortası ile panikledi. Babacan hesap biliyor mu? Gerçekten kuşkularım var? Hesap bilen adama sormak lazım; bu cari açık nedir diye? İşsizlik ne diye?" sözleriyle yanıt verdi. CHP Genel Başkanı Yardımcısı Faik Öztrak da Babacan'ın 1.5 yıldır ekonomik aktörlerin gözünü "mali kural çıkaracağız" diye oyaladığını belirterek "Babacan'a soruyorum; sözünü tutmayan, piyasaları maniple etme durumuna düşen bir bakanın sorumluluğu nedir ve ne yapmalıdır? Bunların gereği belli olmasına rağmen koltuğa yapışmayı tercih eden bir bakanın bize verecek sorumluluk dersi bulunmamaktadır" dedi. ••• ••• ••• ••• 'Bakanlar da takipte' CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, "3 bin kişinin yasadışı dinleniyor. Listeyi gördüm" açıklamasını daha da genişleterek, "AKP'li bakanlar da teknik takipte" dedi. Soysal AKP'nin kendi içinden bile çıkabilecek bir muhalif sese karşı önlem aldığını vurguladı. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 BEŞ İLDE VEKİL SAYISI BİRE DÜŞECEK Hukukçular, yasadışı dinlemelerin 'muhalefeti sindirme' olduğunu söyledi AKP'nin vekilhesabı yargıdan döndü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tenjan da iptal edildi. İptal kararıyla nüfusu yoğun iller daha fazla milletvekili Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda "Bayburt Yasası" olarak adlandırılan çıkaracak. Başvurunun altında imzası bulunan milletvekili seçim yasasının milletCHP Ankara Milletvekili Hakkı Süvekili dağılımını düzenleyen fıkrasınha Okay, teklifi Bayburt milletveda yapılan değişikliği iptal etti. Kararla birlikte Bayburt, Tunceli, Ardahan, Ki killerinin verdiğine işaret ederek 2009 sayımına göre Bayburt'un nüfusunun lis ve Gümüşhane'nin milletvekili sa75 bin olduğunu ama en az 152 bine bir yısı bire düşecek; milletvekili dağılımilletvekili çıkartıldığını kaydetti. mı da nüfusa göre yapılacak. Milletvekillerinin belirli bir ilde seHükümet, 2009'da milletvekili seçim çildiklerini ancak Türyasasında yaptığı değikiye milletvekili olşiklikle "her il en az iki • Anayasa duklarını vurgulayan milletvekili ile temsil Mahkemesi, Okay, bu çerçevede edilir" fıkrasını getirmilletvekili milletvekili sayılarınmişti. Bu değişilikle de, da bir değişkenliğin olason nüfus sayımında iki dağılımma ilişkin cağını ifade etti. Okay, milletvekili hakkını kaydüzenlemeyi iptal "Akıllarda şu soru beden Tunceli, Bayburt etti. Bu kararla olacak: 'Bu illerde ve Gümüşhane gibi illere "Her il en az iki 2002 ve 2007'de milartı bir kontenjan ile toplam iki milletvekili çıkar milletvekili ile temsil letvekili sayısı en az ma hakkı öngörülüyordu. edilir" düzenlemesi ikiydi, şimdi nasıl oldu dabire düşüyor.' 2000 Hükümet değişikliği, bu ilortadan kalkarken nüfus sayımına göre lerin tek vekilinin hayatıBayburt, Tunceli, bu dağılım yapılmışnı kaybetmesi gibi duArdahan, Kilis ve tı. O illerin 2000 sarumlarda, illerin Meclis'te yımına göre 2 milGümüşhane'nin temsil edilememesi olaletvekili çıkarmaya rak savunmuştu. CHP de vekil sayısı bire yeten nüfusu vardı. yasayı, "eşit oy ve temdüştü. Ancak 2007'den silde adalet ilkesine" aysonra milletvekili adekırı olduğu gerekçesiyle dinin belirlenmesinde etken, adrese Anayasa Mahkemesi'ne götürmüştü. dayalı nüfus tespiti oldu. Her yıl bu Dilekçede, "Bu eşitsizlik ve adalettespit yapılıyor ve seçimden bir önsizliğin yanında, yapılan değişiklik ceki yıla göre vekil dağılımı belirleseçim yasaları konusunda sabıkalı niyor. Kişisel hesabıma göre bu yaolan AKP'ye masa başında yeni sesa iptal edilmeseydi 4 ilde milletveçim oyunları oynama zemini hazırkili sayısı birer düşecek, 4 ilde birer layacaktır" ifadesi kullanılmıştı. artacaktı. Ancak şimdi mahkemenin Dün toplanan Anayasa Mahkemesi, kararına göre muhtemelen yeniden milletvekili seçim yasasına eklenen ve hesaplama yapılacak ve 5 veya 6 ilin milletvekili dağılımını düzenleyen bu milletvekili sayısı l'e düşecek, 5 vefıkrayı iptal etti. Buna göre, söz konusu ya 6 ilde de milletvekili sayısı bir arfıkrayla tek milletvekili çıkaran illere tacak" diye konuştu. ayrıcalıklı olarak tanınan artı bir kon 'Korku tüneline girildi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hukukçular, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi ve ailesinin yasadışı dinlendiğini açıklaması ve İstanbul Milletvekili Çetin Soysal'm da 3 bin kişinin yasadışı dinlendiği yönündeki iddialan üzerine cumhuriyet savcılarmı göreve çağırdı. Eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Bülent Serim, yaşananları da "Muhalefeti yok etme ve sindirm e " olarak nitelendirdi. Hukukçularm değerlendirmeleri şöyle: dinlemelerle ilgili yapılacak çok bir şey kalmadı artık. Çünkü özellikle son Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay ve Danıştay ile HSYK'ye bağlı olarak alt mahkemelerin değişmesinden sonra artık tüm hâkim ve savcılar özel yetkili konumuna getirildi. Bu hâkim ve savcılar da HSYK kanalıyla talimatla çalışır duruma getirildi. HSYK de zaten AKP'nin bir kurumu haline dönüştü. Artık yapacak bir şey yok. Dinlemeler yapılıyor. Biliyorsunuz İstanbul ve Ankara cumhuriyet başsavcılarmm alt savcılar tarafından dinlenildiği ortaya çıktı geçmişte. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili'nin telefonunun dinlendiği ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu ve Çetin Soysal'm söyledikleri tabii ki doğru. Bundan sonra elbetteki cumhuriyet savcılannm kendiliğinden devreye girmesi lazım. neği Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin: Ana muhalefet liderinin böyle bir kaygı içinde bulunması bile hükümeti mutlaka harekete geçirmesi gereken bir durumdur... Türkiye, devletinin toplumu üzerinde sürekli arşiv kurduğu, fışlediği devlet ve iktidar geleneğinden geliyor. Dolayısıyla bütün dinlemeler, bu geleneğin basit ve sıradan parçalarmdan bir tanesi. Dinlemeler konusu somut olarak neler yapılıyor veya hangi ruşturma sırasmda ceza soruşturmasma ait yetki ve görevleri kullanma hakkı verdi. Bu korkunç bir şeydir. 'Yargı da dinleniyor' Ama önce bu 14 kayıtsız dinleme cihazınm bulunması lazım. Ama herhalde dinlemeler devam ediyor. Bu ülkede yargıç ve savcılarm da telefonlan dinleniyor. Bu, bir Yemin metni değişti Kamuoyunda tartışma yaratan Anayasa Mahkemesi üyelerinin yemini değiştirilerek, metne tasarı aşamasında çıkarılan 'Büyük Türk Milleti' ile 'temel hak ve özgürlükler' ibareleri yeniden eklendi. BÜIent Serim: Yasadışı Yerindelik denetimi yok Tasarının, Anayasa Mahkemesi 'nde yapılacak bireysel başvurulara ilişkin hükümlerinde de değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemeye göre, Anayasa Mahkemesi, esas inceleme sonunda, başvuru yapanın hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilecek. Ancak mahkeme yerindelik denetimi yapamayacak. Yapılan bir başka değişiklikle Anayasa Mahkemesi başkanı gibi Anayasa Mahkemesi üyelerine de kırmızı plakalı araç verilmesini öngören düzenleme de tasarıdan çıkarıldı. • Hukukçular muhalefete yönelik yasadışı dinlemeler konusunda savcıları göreve çağırırken, iktidarın yargı üzerindeki etkisine dikkat çekerek, toplumda tedirginlik ve huzursuzluğun arttığma vurgu yaptı. yaklaşımm ürünüdür. Muhalefetten kaygı duyma ya da muhalifi yok etme, sindirmedir. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda elbette ana muhalefet liderinin telefonlan dinlenecek. İleri demokrasi diyoruz ama iki gündür ortalık ayakta. Soner Yalçın ve Odatv yöneticilerin gözaltma almdı. Çok iyi muhalefet ettikleri için gözaltma almdılar. Muhalefete tahammülleri yok. kapsamda yaşanıyor bunu bilmiyorum. Ama burada esas önemli olan toplumun genelinin böyle bir korkunun içerisine girmesidir. Bir korku tünelinin içine girmesi. Bir tedirginlik ve huzursuzluk hali yaşanıyor ve bu giderek de yaygmlaşıyor. Diğer yandan bunun hukuksal bazı karşılıklan var. Hükümet geçmiş HSYK Yasası'nda müfettişlere dinleme yetkisi verdi. İdari görevlilere idari so d a r o ğ l U : Yasadışı dinlemelerin üzerine kim gidecek? Savcı ve mahkemeler... Mahkeme ve savcılarm dinleyenleri yapanlann kontrolü altmda olduğu bir ortamda neyi uygulayacaklar? Yargı maalesef başta başsavcılar olmak üzere anayasa değişikliğinden sonra tamamen yürütmenin denetimi altma girdi. Dinlemeleri takip edecek savcı yok. Yani tuz koktu, tuz... Bunu yuttaşlann düşünmesi lazım. 'Tuz koktu' Türk Hukuk Kurumu Başkanı Tuncay Alem Demokrat Yargı Der Almanya'da Protestan papazm söylediği gibi... Gestapo onu götürmeye geldiğinde "sesini ç ı k a r a c a k kimse kalmamıştı." Türkiye o noktaya doğru gidiyor. Hukukçularm görev yaşananları söylemektir. Bundan sonrası için bizim elimizde sihirli bir değnek yoktur. Düşündüklerimizi halka söylemenin ötesinde yapabileceğimiz bir şey yoktur. Bunun gereğini yapacak, bu konuda gerekli tepkiyi gösterecek 70 milyon insan vardır... m. o C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle