22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 16 KÜLTÜR CUMHURİYET 9 EKİM 2011 PAZAR kultur@cumhuriyet.com.tr Kültür Servisi Nuri Bilge Ceylan, son filmi “Bir Zamanlar Anadolu’da”nın kurgu günlüğünü Altyazı dergisi ile paylaştı. Yönetmenin, filmin zorlu kurgu süreci boyunca geçirdiği aşamaları anlattığı bu 40 sayfalık günlük, post Altyazı’nın ekim sayısında. Geçen ağustosta hayata veda eden Raul Ruiz’in özel bir dosyayla anıldığı bu ayki dergide ayrıca, İstanbullu sinemaseverlerin her sonbahar iple çektiği Filmekimi’nde kaçırılmaması gereken yapımlar yer alıyor. Ceylan’ın kurgu günlüğü Altyazı’da ‘Aktör’lerden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Atatürk Kültür Merkezi için ‘adım atın’ önerisi AKM için uzlaşma çağrısı AKM’nin yenileme projesini hazırlayan mimar Murat Tabanlıoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu ve Kültür SanatSen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, AKM’nin onarımı konusunda ikinci proje üzerinde yeniden uzlaşarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ‘adım atın’ çağrısında bulundular. İmdaaat! En kısa haliyle ve dolaysız söyleme çabasındayım… Aradaki bağlantıları, bir gayret sen kuracaksın sevgili okur! Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer, 19 ay tutuklu kaldıkları sürece kötü muamele, işkence, hücre cezası aldıklarını, mektup, telefon, görüş yasağı konduğunu açıkladılar. Üniversite, 4. sınıf ve 2. sınıf öğrencileriydiler. Okullarından atıldılar… Çağdaş Hukukçular Derneği’nin raporuna göre, hak aradıkları için, özellikle parasız eğitim istedikleri için (ki malum bu bir anayasal haktır!) 500 öğrenci halen tutukludur! İMDAAAT! Kadına karşı şiddet, cinnet, saldırganlık, katliam, sıradan hale dönüştü. HaberTürk gazetesinin yayımladığı kanlar içinde sırtından bıçaklanmış kadın fotoğrafı, en az olayın kendisi kadar şiddet içeriyordu. Kadına, ailesine, çocuklarına, gazetenin okurlarına saygısızlık bir yana, şiddetin sömürülmesiydi, şiddetin pornografisiydi, şiddetin yeniden yeniden üretilmesiydi… Bakan Fatma Şahin’in açıklaması yerindeydi. Sığınmaevleri bir an önce yaşama geçmeli! Ancak bunu yapan sadece bir gazete değil, yazılı ve görsel birçok medya organı, kadına karşı şiddete karşıymış gibi görünürken, bu şiddeti içselleştirip, şiddeti yeniden üretmektedir. Bilinçli ya da bilinçsiz, uygulamalarıyla, kullandıkları dille, cahil ve hastalıklı kafaları, kadına aç, kadın erkek ilişkilerinden yoksun toplumu kışkırtıp duruyorlar. İMDAAAT! Basında ve internette, birçok kimse “sizi sarsmak için, farkındalık yaratmak için, gözünüze sokmak için yaptık ya da yapılabilir” diye o fotoğrafın yayımlanmasını mazur göstermeye çalıştı. Oha yani! Özrü kabahatinden büyük! Şiddetin boyutunu, yaygınlığını anlatmak için başvurdukları yol, dün birçok evde tehdide dönüştü, kadını biraz daha sindirdi ve yok etti… Gerçek şu: O fotoğrafta hoyratça sergilenen, çıplak kadın bedenleriyle aynı işlevi üstlenmişti: Gazetenin satışını biraz daha arttırmak! “Rating sansasyon tiraj” yarışından pay kapmak! İMDAAAT! Hatırlayın: Mardin’de 2002’de bir kız çocuğuna 28 kişinin tecavüz ettiği ortaya çıkmıştı. Küçük kızı, N.Ç. adıyla tanıdık. O zaman 13 yaşındaydı. 7 yıl sonra dava sonuçlandı: Mardin Ağır Ceza Mahkemesi N.Ç’nin “her şeyin farkında olduğuna” karar verdi... Sanıklara en alt sınırdan 20 ayla 6 yıl arası ceza verildi. Sanıkların kimi “iyi hal”den; kimi “sonuca ulaşamadım, işi bitiremedim” özrüyle yırttı! Temyize gitti bu utanç kararı. Yargıtay başsavcısı yerel mahkeme kararı doğrultusunda fikir açıkladı. Şimdi dikkatler Yargıtay kararında. Hayırlısı olsun: Erkekler erkekleri ağırlar! Böyle kararlar bir sonraki tecavüz, taciz ve şiddete davetiyetir! Bin kez İMDAAAT! Daha yenilerde, market dönüşü saldırıya uğradı kimyager A.T. Alışveriş torbalarını eve getiren market çalışanı, A.T’ye tecavüze kalkışmış, şiddet uygulamış ve kaçmıştı. A.T. evinde kanlar içinde, kaburgaları kırık bulundu. Beyin kanaması geçirmişti. Halen yürüyemiyor, konuşamıyor… Mahkemeye dün çıkan sanık neden diye sorulduğunda şu yanıtı verdi: “Çünkü elbisesinin eteği kısaydı.” İMDAAAT! Dün TV 8’de bu konularda konuşurken gelen mesajlar arasında şunlar da vardı: “O da kısa etek değil, uzun giyip markete gitseydi.” Manisa’da, sığınmaevinden çıkarılıp sırtından bıçaklanıp öldürülen kadın için “Kim bilir kadın ne yapmıştı ki kocası onu vurdu…” İMDAAAT! Önceki günkü Cumhuriyet’te Meriç Velidedeoğlu’nun yazısını kaçırdıysanız mutlak okuyun. Eylülde Milli Eğitim Bakanı’nın Meclis’ten geçirmeden kanun hükmünde kararname ile gerçekleştirdiği bir değişikliği anlatıyordu: Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilat yasasında yer alan “Atatürk inkılap ve ilkelerine bağlı vatandaş yetiştirme” koşulu yasadan çıkarılmıştı… İMDAAAT! NOT Sevgili okurlar, bugün Antalya Kitap Fuarı’nın (Konyaaltı, Kent Meydanı) son günü. Saat 16’da söyleşim ve imza günüm var… Yolu düşenleri beklerim… CEREN ÇIPLAK Kültür Servisi Üç yıl önce yaşamını yitiren söz yazarı Aysel Gürel’in şarkılarından yeni bir albüm doğuyor. “Aysel’im” adlı albüm, Türkiye’nin farklı yorumcularını bir araya getirecek. Yapımcılığını DMC Müzik’in üstlendiği albümde, “Firuze”, “Ünzile”, “Yalnızca Sitem”, “Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam”, “Değer mi?”, “Yanarım”, “Gençlik Başımda Duman” gibi unutulmaz şarkılar yer alacak. Aysel Gürel için ‘Aysel’im’ Ülkemiz modern mimarisinin ilk örneklerinden biri olan ve 2008’den bu yana kapalı bulunan Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) onarımının bir an önce başlaması için “aktör”ler bir araya geldi. Mimarlar Odası adına Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, AKM binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu, AKM’nin yenileme projesini hazırlayan mimar Murat Tabanlıoğlu, Kültür SanatSen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya; AKM’nin onarımı konusunda ikinci proje üzerinde yeniden uzlaşarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na “adım atın” çağrısında bulundu. AKM’nin onarım sürecindeki ilgililer daha önce de 2010 yılının başında ikinci proje üzerinde uzlaşmış ancak onarım gerçekleştirilememişti. Uzlaşma olmasına karşın neden AKM’nin onarılmadığı açığa kavuşamamıştı. Kimi çevreler, sürecin kitlenme noktasının Başbakan’ın “Taksim’in altından yollar geçirilecek, AKM yıkılıp yeniden yapılacak” yani AKM yıkılacak, açıklamaları olduğunu öne sürmüştü. Prof. Dr. Günhan Danışman anısına “Modern Mimarlık Mirasımız ve Koruma Sorunları Sempozyumu”nun önceki gün gerçekleştirilen, Yrd. Doç. Dr. Gülsün Tanyeli moderatörlüğündeki“AKM” başlıklı oturumunda ilk olarak Murat Tabanlıoğlu ve Yavuz Demirkaya, AKM’nin onarım serüvenini özetledi. Tabanlıoğlu, konuşmasında bugünün şartlarına göre değiştirilen yapılardan örnekler gösterdi. Tabanlıoğlu, “AKM için anlaştığımız proje hazır, devlet yasalarına göre ihaleye çıkarılıp bir müteahhit tarafından yapılması gerekiyor. Proje hazır, yeter ki bütçe ayrılsın. Bu proje ‘basit’ bir onarım projesi değil. Yapı, tam teşekkül güçlendirilecek, tesisatları değiştirilecek, bina tekrar hayata dönüşecek” dedi. Demirkaya, AKM sürecinin oldukça sancılı ve sıkıntılı geçtiğini belirterek, “AKM, siyasal bir tercihten kaynaklı bu duruma geldi. Bugün de AKM’nin bu durumda kalmasının nedeni yine siyasal bir tercih... Süreç hâlâ noktalanmış değil. Proje konusunda tartışılacak bir şey yok, proje 2010’nun Ocak ayında Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından da onaylandı. AKM’nin bu proje üzerinden onarılmasını talep ediyoruz. Türkiye’nin AKM’ye ihtiyacı var.” Demirkaya, ayrıca, AKM’nin ka Soldan sağa: Yavuz Demirkaya Gülsün Tanyeli u Murat Tabanlıoğl palı olması nedeniyle Kültür Bakanlığı’nın sanat kurumlarının, faaliyetlerini sürdürdükleri mekânlar için her ay milyarlarca lira kira ödediğini belirtti. Tabanlıoğlu, ilk projenin mahkemece durdurulması sürecine ise tepkili. Bu sürecin Türkiye’nin diğer binaları için önemli bir süreç olduğuna, bir binanın ana görüntüsü değiştirilmeden bugüne ve geleceğe doğru teknolojik olarak değiştirmenin önemine vurgu yaparak, “Mimari fonksiyonlara dayanan, yani loca ların, merdivenlerin değişmesi, yasa açısından, birinci dereceden tarihi yapı olması nedeniyle bu uygulamaların yapılması yasak. Mimar olarak şunu soruyorum: Mimarın projesini yasalar mı belirleyecek? Bir mahkeme mi mimarın proje yapmamasına karar verecek? Bunu gündeme getirmek, tartışmak istiyorum” diyor. AKM’nin birinci grup korunması gereken bir yapı olması, yani yapının koruma derecesi de tartışmayı alevlendiren noktalardan bir tanesi. Kültür Servisi Yayından kaldırılması gündeme gelen ünlü animasyon durum komedisi “The Simpsons”ın iki sezon daha yayımlanmasına karar verildi. Yapımcı şirket 20th Century Fox Television’dan yapılan açıklamada, 23 yıldır yayında olan televizyon tarihinin en uzun komedi dizisi “The Simpsons”ın yayınının 24’üncü ve 25’inci sezonlarda da devam edeceği belirtildi. Simpsons hayranlarına müjde Korsika’da Türk filmleri KORSİKA (Cumhuriyet) Korsika adasının en büyük kenti Ajaccio’da, “Ciné 2000” derneği tarafından 38 Ekim tarihleri arasında “Sinema Tutkusu” adı altında düzenlenen festivalde Türk sinemasına önemli bir yer ayrıldı. TC Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Sinema Derneği’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen Türk Sineması bölümünde, Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da” sı özel bir gecede izleyici önüne geldi. Festival konuklarından Tayfun Pirselimoğlu “Saç”, Atalay Taşdiken de “Mommo, Kız Kardeşim” ile sinemaseverlerin alkışlarını aldıktan sonra, filmlerine ve Türk sinemasına ilişkin soruları yanıtladılar. Festivalde, gazetemiz sinema yazarlarından Mehmet Basutçu, Türk sinemasını ve sunulan filmleri tanıttı. 48. ULUSLARARASI ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI THAL (AA) Eski Kaliforniya valisi ve “Terminatör” filmlerinin ünlü aktörü Arnold Shwarzenegger, memleketi Avusturya’da kendisine ithaf edilen müzenin resmi açılış törenine katıldı. Shwarzenegger, “Burası, benim için sadece bir müze değil. Aynı zamanda herkesin bir şansı olduğunun da sembolü” dedi. Aktörün doğduğu iki katlı ev, restore edilerek müze haline getirilmişti. Müzede, Shwarzenegger’in doğumundan genç bir göçmen olarak ABD’ye gelişine, vücut geliştirmeye başlamasından Kaliforniya valiliğine giden süreç kronolojik olarak anlatılıyor. Fotoğraflar: OKAN ÖZER AA Arnold Schwarzenegger, müzesinin açılışına katıldı Güney’in kanatları... Ödülünü Jane Birkin’den alan Tuncel Kurtiz ödül almak için çalışmadığı ancak emek verilen çalışmaların ödüle dönüştüğünü belirtti. Yılmaz Güney ve Onat Kutlar’ı anan Kurtiz, “Yılmaz Güney, Sürü ve Umut ile bana iki kanat taktı ve uçtum” dedi. Onur ödülleri ustalara ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin dün Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen gala gecesinde “Onur ödülleri” sahiplerini buldu. Festival kapsamında ilk kez gerçekleştirilen “Geç Gelen Altın Portakal Ödülleri” başlığı altında 1979’da sansür, 1980’de darbe nedeniyle yapılamayan festivallerin ödülleri verildi. Festivalin ana teması “kadın”, simgesi ise “martı” olarak belirlenirken onur konuğu da İran’ın yasaklı kadın yönetmeni ve oyuncu Niki Karimi oldu. Jüri üyelerinin tamamının kadınlardan oluştuğu festivalde yine bu yıl ilk kez “kadın zirvesi” düzenlenecek. Coşkulu geçen gecede sanatçılar barış ve emek mesajı verdi. Festivalin galasında onur ödülleri Engin Çağlar, Rüstem İbrahimbeyova, Mehmet Dinler, Tuncel Kurtiz, Perran Kutman, Halit Akçatepe’ye verildi. Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü Rutkay Aziz, Sinema Emek Ödülü’ü Selahattin Geçgel, Yıldırım Önal Anı Ödülü’nü Suna Selen aldı. Ödül alan sanatçılar toplu fotoğraf çektirdi. Sanatçılar Jane Birkin ve Zuhal Olcay şarkılarıyla galaya renk katarken galanın sunuculuğunu Nazan Eckes yaptı. Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü alan Rutkay Aziz, pankart açtığı için 18 ay tutuklu kalan öğrencilerin durumuna dikkat çekerek hukuk ihlallerini gündeme getirdi. Aziz, toplumu baskı ve hukuk ihlallerine karşı duyarlı olmaya çağırdı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle