Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
ABD Başkanõ Barack Hüseyin Obama’nõn da ‘Biz yaptõk’ diyerek itiraf ettiği CIA darbesi
M
uhammed Musaddık’õn
başkanõ olduğu Meclis
Petrol Komitesi, görü-
nüşte İngiliz şirketi Anglo-Iranian
tarafõndan hazõrlanan ek sözleşme-
yi araştõrmak ve uzlaşõ aramak için
kurulmuştu. Petrol konusunda ye-
terince bilgisi olmayan milletve-
killerini Musaddõk yönlendiriyordu.
Musaddõk’a göre, oranlarla, mali-
yetlerle uğraşmak fuzuliydi. Milli
egemenliğin koşulu olarak İran hal-
kõna ait olan petrol millileştiril-
meydi.
Müthiş belagatõyla halkõ ve mil-
letvekillerini bu düşünceye sabitledi.
İkinci Dünya Savaşõ sonrasõ oluşan
konjonktür ve İngilizlerin uzlaş-
maz tutumu Musaddõk lehine çalõ-
şõyordu. Milliyetçi dalga, ulemayõ
bile etkilemişti. Genç molla Ru-
hullah Humeyni ve onunla aynõ dü-
şünceleri paylaşan birkaç molla
hariç, ulemanõn bir kõsmõ ve mer-
kezdeki laikler de Milli Cephe Koa-
lisyonu içinde yer aldõlar.
PETROLÜN
MİLLİLEŞMESİ
Aslõnda Kaşani’nin Batõlõ de-
ğerlere sahip laik milliyetçilerle it-
tifak yapmasõ şaşõrtõcõydõ. Çünkü
Kaşani, Batõlõ değerlere düşman-
lõğõyla tanõnan biriydi. Ama onun
hesabõ da milliyetçilerin İran’õ
yabancõlardan arõndõrmasõndan
sonra İslami hükümlerin geçerli
olacağõ bir İran’õn yeniden inşa-
sõydõ. O nedenle bunun ilk adõmõ
olarak gördüğü İngilizlerin
İran’dan kovulmasõ için Musad-
dõk’õn düşüncelerine destek verdi.
Bir yanda molla Kaşani, diğer
yandan laik aristokrat Musaddõk,
halkõ ve milletvekillerini İngilizle-
re karşõ mücadeleye hazõrlõyordu.
Başbakan ek sözleşmenin imza-
lanmasõ için meclise getirdiğinde
başta Musaddõk olmak üzere mil-
letvekillerinin eleştiriden de öte
hakaretlerine maruz kaldõ.
Petrol komisyonu ek sözleşmeyi
görüşmek üzere toplandõğõnda Mu-
saddõk ve Milli Cephe’ye mensup
altõ üye, İran petrolünün millileşti-
rilmesi önerisini dile getirdi. Diğer
milletvekilleri bu öneriye tepki gös-
termedi. Millileştirmeye doğru gi-
den yolun ilk kilometre taşõ, ek söz-
leşmenin reddini meclise tavsiye et-
mekle döşenmiş oldu.
Petrolün millileştirilmesi düşün-
cesini artõk yaşama geçirmek iste-
yen Musaddõk ve Milli Cephe,
1951 Haziran’õnda Anglo-Iranian
Şirketi’ne karşõ kampanyayõ baş-
lattõlar. Düzenledikleri ilk mitingde
büyük bir kalabalõk topladõlar. Kür-
süye çõkan Musaddõk ve Milli Cep-
he’nin diğer temsilcileri, petrolün
millileştirilmesinin gerekliliği üze-
rinde ateşli nutuklar atõyor, ardõndan
da onlarla ittifak kuran mollalar bu
mücadeleyi desteklemenin herkesin
Müslümanlõk görevi olduğunu söy-
lüyordu. Musaddõk Şah’a ve İngil-
tere’ye karşõ mücadele verirken
geniş bir cephe oluşturarak halk des-
teğini arkasõna almõştõ.
Milli Cephe’yi oluşturan gruplar
arasõnda İran Partisi, Emekçiler
Partisi, Ulusal Parti, Zanaatkârlar
Loncalarõ ve Tahran Pazar Ticare-
ti Derneği ve Ebulkasõm Kaşa-
ni’nin başõnõ çektiği bazõ mollalar
bulunuyordu. Musaddõk’õn kariz-
matik kişiliğinin yanõnda dürüstlü-
ğü ve yaptõğõ hiçbir kamu görevin-
den maaş almamasõ onu halkõn gö-
zünde ilahlaştõrmõştõ.
RAZMARA
ÖLDÜRÜLÜYOR
Milli Cephe’nin düzenlediği
kampanya, Şah’la halkõ karşõ kar-
şõya getirmişti. Halk artõk petrolün
millileştirilmesi talebi ile yetin-
miyor radikal İngiliz karşõtlõğõnõ
“İngilizlere ölüm” sloganõyla dõ-
şa vuruyordu. Şah, İngiliz yetkili-
lere verdiği söze rağmen ek söz-
leşmeyi meclisten geçirememe-
nin sõkõntõsõnõ yaşõyor ve sokağõn
öfkesinin kendisine yönelmesinden
ürküyordu. Yapacağõ tek hamleyi
yapõp İngilizlerin emir eri gibi ça-
lõşan Başbakan Razmara’yõ gö-
revden almayõ istiyordu ama yeri-
ne kimi atayacaktõ?
Şah, bu konuda ikilem yaşarken
Başbakan Razmara, bir cenaze tö-
reni için gittiği Tahran Camii’nde
düzenlenen şüpheli bir suikast so-
nucu öldürüldü. Suikastõ Kaşa-
ni’ye yakõn Halkõn Fedaileri örgütü
üstlenmesine karşõn yõllar sonra bu
suikastõn sivil giyimli bir asker ta-
rafõndan gerçekleştirildiği belge-
leriyle açõklandõ.
Bu suikasttan bir gün sonra Mu-
saddõk’õn başkanõ olduğu Petrol
Komitesi, Anglo-Iranian Şirketi’nin
millileştirilmesi kararõnõ meclise
tavsiye ederek düğmeye bastõ. Tav-
siye kararõ komitede oybirliği ile
alõnmõştõ. Bunu haber alan İngilte-
re büyükelçisinin etekleri tutuştu.
Şah’tan ve yeni atanan Başbakan
Hüseyin Ala’dan tavsiye kararõ-
nõn oylanacağõ meclis toplantõsõna
milletvekillerinin katõlmamasõ için
rüşvet ve tehdit dahil her türlü bas-
kõ aracõnõ kullanmalarõnõ istiyordu.
Hatta petrol gelirlerini yüzde 50 ora-
nõnda paylaşmayõ bile görüşebile-
ceklerini söylüyordu. Ancak artõk
çok geçti. Ok yaydan çõkmõştõ. Hiç-
bir milletvekili bu konuda kararlõ ve
öfkeli halkõn hedefi olmak iste-
mezdi. Bunu Şah da Başbakan Ala
da biliyordu.
Nihayet tarihi oylama günü gelip
çattõ. 15 Mart’ta toplanan meclis mil-
lileştirme kararõnõ oybirliği ile aldõ.
Birkaç gün sonra da yarõsõ Şah ta-
rafõndan atanan senatoda onaylandõ.
Bu işi planlayõp kotaran Musaddõk,
artõk İran’õn ulusal kahramanõydõ.
Gittiği her yerde kahraman gibi kar-
şõlanõyordu. İstediği her kararõ mec-
liste tartõşõlmadan geçirebiliyordu.
Bu durumda görevde kalmasõnõn
bir anlamõ olamayacağõnõ anlayan
Başbakan Hüseyin Ala görevinden
istifa etti.
Kod adı: Ajax Operasyonu
İran halkõnõn kendilerini kapõ dõşarõ et-
mesini hazmedemeyen burnu büyük
İngilizler, eski konumlarõnõ elde etmek
için iki yõl boyunca her yolu denedi. Bir-
leşmiş Milletler’e ve Uluslararasõ Adalet
Divanõ’na şikâyet, İran’a ekonomik am-
bargo uygulanmasõ gibi yöntemler devre-
ye sokuldu. Abadan’daki petrol rafinerisi
ablukaya alõndõ. İran’õn petrol taşõyan
tankeri bile yoktu. İngilizler, İran’dan ay-
rõlõrken rafinerideki bazõ makine parçala-
rõnõ yanlarõnda götürmüşlerdi. Ancak bu
olumsuz gelişmeler karşõsõnda bile yõlma-
yan Musaddõk, hõz kesmeden reformlarõ-
na devam ediyordu.
Savaş Bakanõ’nõ Şah’a rağmen belirle-
meye kalktõ. Şah, reddedince istifa etti ve
yine halktan destek arayõşõna çõktõ. O ana
kadar Milli Cephe’ye mesafeli duran Tu-
deh Partisi’nin de desteğiyle genel grev
çağrõsõ yapõldõ. Şah, genel grevi ve göste-
rileri askeri güçle bastõrmaya çalõştõysa da
başarõlõ olamadõ. Kanlõ gösterilere müda-
hale etme konusunda ordu içinde de iti-
razlar yükselince Şah, Musaddõk’tan yeni
hükümet kurmasõnõ istedi.
Musaddõk, Şah’a karşõ bir kez daha ga-
lip gelmişti.
Şah’õn arazilerini hazineye devreden
ağalarõn gücünü toprak reformuyla orta-
dan kaldõrmak için tasarõ hazõrlayan Mu-
saddõk, yetkilerini hükümete devretmesi
için Şah’õ sõkõştõrõyordu. Bu duruma kat-
lanmasõ zor olan Şah, Musaddõk’õ Tem-
muz 1953’te görevden aldõ.
İRAN’IN KADERİ DEĞİŞİYOR
İngilizler Musaddõk’tan kurtulmak için
yaptõğõ, Milletler Cemiyeti’ne şikâyet,
ekonomik ambargo gibi girişimler-
den bir sonuç alamamõştõ. Geri-
ye tek yol kalõyordu: darbe.
İngilizler, ABD Başkanõ
Truman’dan bu konuda
yardõm istedi. Ancak
ülkesinin başõ Kore
savaşõ ve
McCarty’cilik so-
runlarõyla zaten
dertte olan H. Tru-
man, İngilizlerin
bu talebini geri çe-
virdi. 1953’te D.
Eisenhower’in iş-
başõna gelmesi,
İran’õn kaderini etki-
leyecek gelişmelerin
başlangõcõ oldu. Soğuk savaşõn olanca hõ-
zõyla sürdüğü bu dönemde ABD, İran’õn
Sovyetler’in etki alanõna girmesinden
korkuyordu. ABD’ye göre Milli Cephe,
komünist parti Tudeh tarafõndan destekle-
niyordu. O nedenle Eisenhower, Musad-
dõk’õn bir darbe ile devrilmesi fikrine sõ-
cak bakõyordu.
Eisenhower, Churcill ile görüşerek
darbeye destek vereceklerini bildirdi.
Darbe işi, CIA Ortadoğu Masasõ Şefi
Kermit Roosevelt’e ihale edildi. Bu işte
Roosevelt’in en büyük yardõmcõsõ
1991’de Irak’a yönelik “Çöl Fırtınası”
adlõ saldõrõnõn komutanõ Norman
Scwarzkopf olacaktõ..
O sõrada Şah, ordunun yöneti-
mini kendisinden almak iste-
yen Musaddõk’õ görevden
almõştõ.
Ancak halk sokakla-
ra dökülmüş, çõkan
çatõşmalarda yüzler-
ce kişi ölmüştü.
Darbe için ortamõ
uygun bulan
ABD’liler, operas-
yonu başlattõ.
Roosevelt’in pla-
nõna göre, pazartesi
ve salõ günü ajanlar,
Tahran’a dağõlarak
mollalarõ, politikacõlarõ
ve kitleler üzerinde etkili
kim varsa hepsine rüşvet
dağõtacak, bunlar da Musad-
dõk adõna halkõ sokağa dökerek
kargaşa çõkaracaktõ.
Çarşamba günü ise tahrikçiler geri çekile-
cek, güvenlik güçleri hükümet binalarõna
karşõ saldõrõya geçecekti. Başbakanlõk kuşa-
tõlarak Musaddõk devrilecekti. Ancak aksilik
bu ya, darbeyi yapacak görevliler yakalandõ.
Şah korkup Roma’ya kaçtõ. ABD ve İngilte-
re için ilk raund kaybedilmişti ama daha
müsabakanõn ikinci raundu vardõ.
‘VATANA İHANET SUÇU’
Birkaç gün sonra ikinci darbe girişimi için
harekete geçildi. Kermit Roosevelt, darbe
sonrasõnda başbakanlõk sözü verdiği General
Zahidi’den tanklarõyla Tahran’a girmesini
başbakanlõk konutunu bombalamasõnõ istedi.
Hükümet binasõ tanklarla sarõldõ ve Musad-
dõk tutuklandõ. Göstermelik bir mahkemede
Musaddõk, “vatana ihanet suçu”ndan tu-
tuklandõ. Musaddõk, mahkemede ABD, İn-
giltere ve Şah’a şu sözlerle meydan okudu:
“Hakkımda vereceğiniz karardan kork-
muyorum ve eğer Şah beni affetmeye kal-
karsa bunu kabul etmeyeceğim zira hü-
kümdarın affı ancak vatan hainleri için
geçerlidir. Oysa ben yabancılar tarafın-
dan yapılan müdahalenin kurbanıyım.”
Hüseyin Ala’nõn istifasõyla boşalan
Başbakanlõk makamõna İngilizler,
eski gözdeleri Seyit Ziya’nõn atanmasõ
için Şah’a baskõ yapõyordu. İngilizlere
göre Seyit Ziya, Başbakan olursa Milli
Cephe’nin çõkardõğõ sinir bozucu
karõşõklõğõ önleyebilirdi. Seyit Ziya’nõn
Başbakanlõğõnõn onaylanmasõ için meclis
toplandõğõnda neler olup biteceğini
Musaddõk dahil kimse tahmin dahi
edemezdi. Şah tarafõndan başbakanlõğa
önerilen Seyit Ziya’nõn atanmasõ ile ilgili
genel görüşme açõldõğõnda ilk sözü
Şah’õn ve İngilizlerin sadõk
bendelerinden Cemal İmami aldõ.
İmami, konuşmasõnõ atanacak
başbakanõn niteliklerini değerlendirme
yerine Musaddõk’a saldõrõ üzerine
kurmuştu. Musaddõk’õ sorumsuzlukla
suçlayan Cemal İmami, onun hükümette
görev almak yerine sadece eleştirmeyi
marifet sayan bir kişilik olduğunu öne
sürdü. Ona göre, Musaddõk, eleştiri
yerine yönetimde sorumluluk üstlense,
dediklerini yapmanõn hiç de kolay
olmadõğõnõ anlayacaktõ. Hükümette
başbakanlõk dahil önerilen her görevi
reddeden Musaddõk, eğer kendine
güveniyorsa eleştiriyi bõrakõp başbakan
olmalõydõ.
Cemal imam, konuşmasõnõ bitirdikten
sonra mecliste uzun bir sessizlik oldu.
Gözler Musaddõk’a çevrilmişti.
Musaddõk, ağõr ağõr yerinden kalkarak
İmam Cemali’ye kendisini başbakanlõğa
layõk gördüğü için teşekkür etti ve
önerdiği başbakanlõk görevini kabule
hazõr olduğunu açõkladõ. Sorumluluk
almaktan kaçmakla suçlanan Musaddõk,
Şah’õ, İngiltere’yi ve Cemal İmami’yi
ters köşeye yatõrmõştõ. Hemen
Musaddõk’õ başbakanlõğa atanmasõ için
bir önerge hazõrlandõ. Ancak
Musaddõk’õn bir koşulu vardõ: “İngiliz
Anglo-Iranian Oil Şirketi
millileştirildiği takdirde başbakanlık
görevini kabul ederim.”
Meclis, Musaddõk’õ başbakan, İngiliz
şirketini de İran şirketi yapan kararõ
büyük çoğunlukla kabul etti.
Böylece Musaddõk’õn ilmek ilmek
ördüğü İran petrollerini millileştirme
mücadelesi zaferle sonuçlanmõş oldu.
En azõndan bir süreliğine…
Musaddık
İngilizleri kendi
silahıyla vurdu
YARIN
İSLAM DEVRİMİNE GİDEN YOL
Halk Musaddık için
yine sokaklara döküldü.
Çatışmalarda yüzlerce kişi öldü.
Musaddõk, Şah’a ve
İngiltere’ye karşõ mücadele
verirken geniş bir cephe
oluşturarak halk desteğini
arkasõna almõştõ. Milli
Cephe, petrolün
millileştirilmesi için
kampanyalar düzenliyordu.
Musaddõk devriliyor
İran petrolünün millileştirme
kampanyasõnõ yürüten Milli Cephe’yi
oluşturan koalisyonun en belirgin özelliği,
reformcu, milliyetçi ve dine eleştirel
yaklaşan laik bir çizgide olmasõydõ. O
nedenle başta Humeyni olmak üzere bazõ
mollalarõn bu harekete soğuk bakmalarõ
anlaşõlabilir bir durumdur. Muhammed
Rõza’nõn şahlõğõ döneminde, din
adamlarõnõ siyasetin ve muhalefetin
dõşõnda tutacağõna dair yönetimle bir
anlaşma yapmõştõ. Bu anlaşma dolayõsõyla
devletin dini kurumlarõnda etkin olan
Burucerdi ve onun emrindeki ulema,
Musaddõk döneminde siyasetten uzak
durdular. Ancak sürgünde iken milletvekili
seçilip Tahran’a dönen Ayetullah
Ebulkasõm Kaşani ve onunla birlikte
hareket eden bir grup molla, Milli
Cephe’nin kampanyasõna aktif bir şekilde
destek verdi.
Musaddõk Başbakan seçilip, petrolü
millileştirmeyi başarõnca Ayetullah Kaşani,
saf değiştirip Musaddõk’a ve Milli
Cephe’ye saldõrõya geçti. Bir görüşe göre
Kaşani, dini hukuk ve otoriteyle ilgili
talepleri yerine getirilmediği için saf
değiştirmişti. Darbenin arefesinde sokakta
karõşõklõk çõkartmak için kitleleri sokağa
dökecek etkili birilerini arayan CIA şefi
Roosevelt, İran’daki ajanlarõ Raşidiyan
aracõlõğõyla Kaşani’yi kullanmak ister.
Stephen Kinzer’e göre, Raşidiyan
Roosevelt’in onayõnõ alarak Kaşani’nin en
yakõn adamlarõndan ona iletmesi için 10 bin
dolar ödeme yapar. Ervand Abramian da
darbeden bir gün önce halkõ sokağa
dökmede Ayetullah Kaşani ve Ayetullah
Behbehani’nin pazardaki spor salonunda
kõşkõrtõcõ konuşmalar yaptõğõnõ öne sürer.
DARBEDE
KAŞANİ’NİN ROLÜ
5 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DİZİ 9