Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada RTE’nin emrettiği yolda yürüyor; her çevre ile görüşüyor. Örneğin bugün yarın parlamentoda CHP listesinden gelen üç-beş milletvekilli DSP ile görüşecek. Meclis’te temsil edilemeyen Büyük Birlik Par- tisi’yle buluşacak. CHP ile MHP; bakanımızın görüşme istemini ge- ri çevirdiler. Ne çıkar! Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek Ba- kanlar Kurulu’ndan sonraki açıklamalarında bu iki partimizin görüşme istemini geri çevirmesini “Canları bilir. Konuşmak isteyenle konuşuruz. Ko- nuşmak istemeyenle de konuşmayız” gibi çoook veciz bir ifade ile değerlendirmedi mi? Oysa iki parti haklı olarak; açılımın içeriği belli değil, neyi görüşeceğiz diyor! Bunlar bir yana, Beşir Bey’in hakkını Beşir Bey’e vermek gerekiyor. Bakanımız böylesine büyük uğraşılar içindey- ken bakanlığının, kamuoyuna ters düşen ufak te- fek kimi olaylara hemen tepki göstermesi ya da kimilerini ıska geçmesi normal sayılabilir, değil mi? İçişleri Bakanlığı’nın tepkisine neden olay Er- zurum’un Oltu ilçesine tayini çıkan Uşak’ın Sıvaslı Kaymakamı’na düzenlenen “sulu veda partisi.” Göbek atan kızlar… oyun havaları… havuza atı- lan bir kaymakam! Bakanlık, Kaymakam Sedat Yıldırım hakkında soruşturma açmış. Bu türden bir veda olayını bakanlık, çağdaş Cumhuriyet’in bir kaymakamına yakıştıramıyor ama: Aynı bakanlık çağdaş Cumhuriyet’in kimi vali- lerine aynı titizliği göstermiyor. Görev sınırlarını aşarak anayasada değişiklik- ler yapılmasını isteyen Bolu Valisi’nden sonra pi- suar yaptırımlarıyla tartışmalara konu olan bir va- li, Ordu Valisi Ali Kaban adı ön plana çıktı. Ordu Müftü Vekili Veysel Çakı’ya sormuş va- li; imam efendi camilerdeki pisuarlar için “Ayak- ta bevl etmek (ayakta küçük tuvalet yapmak) bi- zim itikadımızca doğru değildir” deyince… vali bey, “kaldırın bunları” diye emir buyurmuş... Müftü vekiline göre neymiş pisuarların suçu? Tam bir yuhalık yanıt: “Ayakta bevl etmek prostat kanseri gibi hastalıklara yol açıyormuş… din açı- sından da mekruh sayılıyor…muş!” Vali emriyle pisuarlar yıkıldı; şimdi Ordu’nun Or- ta Camii’nde, Taşbaşı, Selimiye camilerinde di- ni bütün Müslümanlar itikatlarına aykırı olmayan biçimde… küçük gereksinmelerini oturarak gi- deriyor. Ankara-İstanbul karayolundaki hemen pek çok konaklama tesislerindeki tuvaletlerde büyük kü- çük tuvaletlerinizi artık oturarak gidermek zo- rundasınız. Geçenlerde yanımızdaki hanım İstanbul yolunda bir konaklama merkezinde gittiği tuvaletten he- men döndü. Nedenini açıkladı: “Tek bir tuvalet önünde küçük tuvaleti için otuza yakın yabancı tu- rist hanım kuyruğa girmiş, sıra bekliyor!” Bilinen ve yıllardır kullanılan tuvaletler yıkılmış; bütün tuvaletlerde oturarak “ihtiyaç giderilmesi” zorunlu duruma getirilmiş... Batılı kadın işini oturarak görmeye alışmamış, tek tuvalet önünde kuyrukta! Yol boyu “öteki tu- valet” artık dine aykırı, mekruh (iğrenç)! Oturarak def-i hacet etmek mi? Pisuarı idrar sıç- ratıyor diye sağlığa, dine aykırı gören kafa; in- sanların öteki ihtiyaçlarını oturarak yaptıktan... eliy- le -o da ibrikte su veya musluk bulursa- temiz- lendikten sonra -herhalde- mekruh -ellerle- ma- saya oturup yemek yemesine neden karşı çıkmaz? Diyanet İşlerimiz din konusunda açıklamalar yapmakla ünlü. Ama nedense tuvaletin ayakta mı, oturarak mı yapılacağı konusuna bir açıklama ge- tirmiyor. Peygamber zamanında varmış da dine aykırı bu- lunmuş gibi… pisuar yasak! Büyük tuvaletten sonra insanı elle temizlenmeye zorlamak sanki ayetlerde geçermiş gibi… olağan! Ne günlere geldik. Dinci olmadığını söyleye du- ran dinci RTE yönetimindeki AKP iktidarı ile. Aşağılanmaya, çağdaşlıktan kopup Araplaş- maya ses çıkarmayanlar utansın! Neyzen Tevfik’in yıllarca önce yazdığı bir dörtlüğün şu iki dizesi bugünleri anlatıyor: “Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine / Yur- du şâhâne cehalet yeni baştan bürüdü”. SAYFA 12 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLER İstanbul PB 29 Edirne PB 29 Kocaeli PB 29 Çanakkale PB 29 İzmir A 33 Manisa B 33 Aydın A 35 Denizli B 35 Zonguldak PB 25 Sinop PB 26 Samsun Y 25 Trabzon Y 25 Giresun Y 25 Ankara PB 28 Eskişehir PB 28 Konya PB 28 Sıvas PB 25 Antalya PB 36 Adana B 35 Mersin B 34 Diyarbakır B 35 Şanlıurfa B 35 Mardin B 33 Siirt B 35 Hakkâri PB 26 Van PB 25 Kars Y 22 Oslo Y 17 Helsinki Y 22 Stockholm Y 20 Londra Y 23 Amsterdam Y 22 Brüksel Y 25 Paris Y 26 Bonn Y 25 Münih Y 27 Berlin Y 24 Budapeşte PB 27 Madrid PB 34 Viyana Y 23 Belgrad Y 27 Sofya Y 24 Roma PB 29 Atina PB 31 Zürih PB 25 Moskova B 25 Aşkabat B 37 Astana PB 21 Taşkent A 36 Bakû PB 26 Bişkek B 31 Tiflis Y 30 Kahire B 33 Şam B 36 Ülkemizin kuzey ke- simleri parçalı çok bu- lutlu, Orta ve Doğu Ka- radeniz kıyıları ile Art- vin, Kars, Ardahan, Ağ- rı, Iğdır çevreleri ve öğ- leden sonra Göller yö- resi gök gürültülü sa- ğanak yağmurluı, di- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Hollanda ve Belçika’da yaşanan olaylarla ilgili geniş çaplõ araştõrma ve soruşturma başlatõldõ Haber Merkezi - Amsterdam’da “Moedersschoot” adlõ çocuk yuva- sõnõn sahibi Arzu Erbaş Çakmakçı (33), önceki akşam yuvanõn kapanõş saatlerinde işyerine geldiği sõrada kimliği belirlenemeyen bir kişi tara- fõndan bõçaklanarak öldürüldü. Belçika’nõn Jamioulx hapishane- sinde de geçen cumartesi günü haya- tõnõ kaybeden tutuklu Mikail Tekin’e yapõlan otopsiyle Tekin’in ölüm ne- deninin “fiziksel şiddet” olduğu be- lirlendi. Erbaş’õn ölümüyle ilgili Hol- landa polisi, olayõn meydana geliş ne- denini bilmediklerini, kaçan saldõr- ganõn yakalanabilmesi için geniş çap- lõ araştõrma ve soruşturma başlatõldõ- ğõnõ açõkladõ. Arzu Erbaş Çakmakçõ, Amsterdam’da kendisine ait ilk çocuk yuvasõnõ 2002, ikincisini 2006’da aç- mõştõ. Erbaş’õn, Rize’deki evinde de gözyaşõ hâkim. Erbaş’õn taziyeleri ka- bul eden babasõ ve aynõ zamanda Ri- ze Muhtarlar Derneği Başkanõ Mus- tafa Erbaş, kõzõnõn hayõrsever birisi ol- duğunu belirterek “Yaptığı bu yar- dımlardan dolayı Hollanda Kraliyet Ailesi tarafından kabul edilerek ödüllendirildi. Ayrıca Hollanda’daki bir dergi, yaptığı çalışmalardan do- layı kızımın haberini kapağına ta- şımıştı” dedi. Kõzõnõn Batuhan (14) ve Nisanur (7) adlõ 2 çocuğu ile eşi Hakkı Çak- makçı’nõn bir süreden beri Rize’de bu- lunduklarõnõ ifade eden Erbaş, “Kızım da buradaydı, 10 gün önce Hollan- da’ya döndü. Eşi ile çocukları da bu hafta sonu gideceklerdi. Eşi, gelen haber üzerine Hollanda’ya gitti” di- ye konuştu. Baba Erbaş, kõzõnõn kati- linin bir an önce bulunmasõnõ istedi. Belçika’da işkence iddiası Belçika’nõn Jamioulx hapishane- sinde geçen cumartesi günü hayatõnõ kaybeden ve bir trafik polisiyle tar- tõşmaktan 7 Ağustos’ta gözaltõna alõn- dõğõ bildirilen tutuklu Türk vatandaşõ Mikail Tekin’in otopsisi de fiziksel şid- det uygulandõğõnõ ortaya koydu. Te- kin’in ölümüne ilişkin hapishane yö- netimi bir açõklama yaparak ölüm nedenini “yemek yerken boğulma” olarak duyurmuş, ancak diğer mah- kûmlar, nedenin “tecrit hücresine na- kil sırasında işkence” olduğunu sa- vunarak isyan hareketi başlatmõştõ. Otopsi sonunda Tekin’in vücudunda şiddetten kaynaklanan yara izleri tes- pit edildiğini açõklayan ve 3 gardiya- nõ sorguya alan savcõlõk, soruşturma- nõn devam ettiğini bildirdi. Jamioulx hapishanesinin gardiyanlarõ, 3 arka- daşlarõnõn sorguya çekilmesi üzerine dün grev başlattõ. Hapishanede 280 ya- tak kapasitesine karşõn, 440 tutuklu bu- lunduğu belirtiliyor. İki itfaiyeci öldü Dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’den de acõ bir ha- ber geldi. Görev yapan 2 Türk itfai- yecinin yaşamlarõnõ yitirdikleri bildi- rildi 1987 Sõvas doğumlu Burak Taç- yıldız ile 1980 Nazilli doğumlu Deniz Toprak adlõ itfaiyeciler, Abu Da- bi’de bir gemi yangõnõnõn söndürül- mesi sõrasõnda öldüler. Taçyõldõz ve Toprak’õn otopsi ve diğer işlemleri ta- mamlandõktan sonra naaşlarõnõn en kõ- sa sürede Türkiye’ye getirileceği kay- dedildi. Abu Dabi’de çok sayõda Türk itfaiyeci görev yapõyor. Amsterdam ve çevresinde saygõn bir işkadõnõ olan Arzu Erbaş Çakmakçõ, 2006 yõlõnda ayõn işkadõnõ seçildi ve Hollanda’da yayõn yapan bir ekonomi dergisine kapak oldu. Çakmakçõ, 4 ay önce Hollanda Kraliyet Ailesi tarafõndan da kabul edilmişti. Hollanda polisi, kaçan saldõrganõn yakalanabilmesi için soruşturma başlatõldõğõnõ açõkladõ. HSYK toplantõlarõ sõrasõnda hedef haline getirilen kurul üyesi Ertosun, dinlenildiği ve takip edildiği yönündeki iddialarõn araştõrõlmasõnõ, sorumlularõn cezalandõrõlmasõnõ istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Telefonlarõnõn dinlenip kendisinin de izlendiği kuşkusuyla yargõya başvuranlara Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Ertosun da katõldõ. Yargõç ka- rarnamesi sõrasõnda hükümetin hedefi haline gelen Er- tosun, dinlenildiği ve takip edildiği iddialarõnõn araş- tõrõlmasõ ve sorumlularõn cezalandõrõlmasõ istemiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna ilişkin dilekçesini önceki gün An- kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na veren Ali Suat Er- tosun, “özel hayatı ve özel hayatının gizliliğinin ih- lal edildiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulun- duğunu bildirdi. HSYK’nin yaz kararnamesi çalõş- malarõ sõrasõnda basõnda yer alan ve gizlice çekilen fo- toğraflarõnõn, dinlenildiği ve takip edildiği şüphelerini güçlendirdiğine işaret eden Ertosun, fotoğrafta birlikte görüldüğü kişilerin de dinlenilip dinlenmediğinin ve takip edilip edilmediğinin tespit edilmesini istedi. ‘Kim dinledi?’ Dinleme ve takibin hâkim kararõna dayanmasõ ge- rektiğini anõmsatan HSYK üyesi Ali Suat Ertosun, “Şayet böyle bir şey yoksa, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 133, 134, 135, 136. ve 137. maddeleri ile ‘özel hayatõn gizliliği ve korunmasõnõ’ düzenleyen ana- yasanın 20. maddesine muhalefet edilmektedir” de- di. Ertosun, yapõlacak soruşturma sonucunda, dinle- nildiği ve takip edildiğinin belirlenmesi durumunda, bu eylemleri gerçekleştirenlerin kimler olduğunun, bu kişiler devlet görevlileri ise mahkeme kararlarõ olup olmadõğõnõn belirlenmesini talep etti. Ertosun, belir- lenen kişilerin TCY’nin ilgili maddeleri gereğince ce- zalandõrõlmalarõnõ da istedi. Türk Ceza Yasasõ’nõn 133. maddesinde “kişiler arasındaki konuşmaların din- lenilmesi ve kayda alınması”, 134. maddesinde “özel hayatın gizliliğini ihlal”, 135. maddede “kişisel ve- rilerin kaydedilmesi” ve 136. maddede ise “verile- ri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” hükümleri düzenleniyor. Yasanõn 137. maddesinde ise bu eylemlerin nitelikli hallerine yer veriliyor ve ey- lemlerin kamu görevlileri tarafõndan yapõlmasõ halinde verilecek ceza miktarõna ilişkin arttõrõm öngörülüyor. Ertosun da telekulaktan şikâyetçi İki Türk cinayet kurbanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2009-ÖSS yerleştirme sonuçlarõ bugün saat 9.30’da açõk- lanacak. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer- kezi’nden (ÖSYM) yapõlan açõklamaya göre, 14 Haziran 2009’da gerçekleştirilen ÖSS ile 21 Haziran’da yapõlan YDS sonuçlarõna göre yükseköğretim programlarõna merkezi yerleş- tirme işlemleri tamamlandõ. Sonuçlar bugün saat 09.30’dan itibaren http://osys.osym. gov.tr http://osys2009.osym. gov.tr internet adreslerinden öğrenilebilecek. Merkezi yerleş- tirme sonucunda devlet ve vakõf üniversite- leri ile KKTC ve yurtdõşõndaki üniversitele- re, açõköğretimin kontenjansõz programlarõ hariç toplam 643 bin 528 öğrenci yerleştiri- lecek. Devlet üniversitelerinin ön lisans ve lisans programlarõna toplam 529 bin, vakõf üniversitelerinin ön lisans ve lisans prog- ramlarõna toplam 73 bin öğrenci alõnacak. ÇANAKKALE (AA) - Çanak- kale Savaşlarõ’nda, 27 Alay Ku- mandanõ Kaymakam Mehmet Şe- fik’in, cephedeki askerlere gönder- diği ve yeni ortaya çõkan emir mek- tubu, savaşõn nasõl kazanõldõğõnõ gözler önüne seriyor. Çanakkale 1915 Seddülbahir Özel Müzesinin sahibi, yerel tarih araş- tõrmacõsõ Ahmet Uslu, emir mektu- buna, Çanakkale 1915 dergisinin son sayõsõnda yer verdi. Uslu şunlarõ söyledi: “Belge, Çanakkale Savaşları’nın kara muharebelerinin başlangıcı olan 25 Nisan’dan üç gün sonra Arıburnu, Conkbayırı ve Kanlısırt bölgelerinde 57. Alay’la birlikte düşmana direnen 27. Alay Ko- mutanı Yarbay Mehmet Şefik (Aker) tarafından, ön saflardaki si- perleri tutan 33. Alay 3. Bölük Ku- mandanı Yüzbaşı Ahmet Necati Efendi’ye yazılmış.” Yüzbaşõ Ahmet Necati Efendi’nin bu emre uyarak siperleri terk etme- diğini ve emri aldõktan 5 gün sonra şehit olduğunu belirten Uslu, bel- genin çevirisini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğ- retim elemanlarõna yaptõrdõklarõnõ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversi- tesi’ndeki öğretim elemanlarõna da teyit ettirdiklerini anlattõ. Tamamõ 5- 6 satõr olan emrin içeriği şöyle: “Sivritepe’de 33. Alay’dan 3. Bölük Kumandanı Ahmet Necati Efendi’ye... 15 Nisan 331 (28 Nisan 1915) kâğıdınızı aldım. İşgal etti- ğiniz mevzi, yüzlerce askerimizin kanına bedel zapt olundu. Bura- da durmak adem-i imkândır (im- kânsızdır) gibi tabirat ve mütalaatı (fikir ve yorumu) bir daha görmek istemem. Her neye mal olursa ol- sun, mevziinizi muhafaza ede- ceksiniz, icap ederse hepiniz ora- da gömüleceksiniz. Tahkimatı ik- mal edilip o mevzi temin edilinceye kadar, her ne maksatla olursa ol- sun oradan her kim ayrılırsa idam edileceğini kati surette ihtar eyle- rim. 27. Alay Kumandanı Kay- makam Mehmet Şefik...” Albay Çiçek’in suç duyurusu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ, Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda tutuk- landõktan sonra tahliye edilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in, RTÜK üyeleri hakkõnda- ki suç duyurusuyla ilgili Başbakanlõk’tan soruş- turma izni istedi. RTÜK üyeleri hakkõnda soruş- turma izni verilip veril- meyeceğine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan karar verecek. Eğer Erdoğan izin ver- mezse konu idari yargõ- ya taşõnacak. Sigara paketi ürpertecek İZMİR (AA) - Dün- ya Sağlõk Örgütü’nün (DSÖ) aylõk yayõmlanan bülteninde, “DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Anlaş- masõ”nõn, tütün mamul- lerinin paketlerinde yer alacak uyarõlara ilişkin bölümünün yeniden göz- den geçirildiğini duyur- du. DSÖ, tütün ürünleri- nin zararlarõnõ açõkça or- taya koyan “ürkütücü, korkunç” resim ya da grafikler önerdi. Türkiye de görsel uyarõlar konu- sunda harekete geçen ül- keler arasõnda yer alõyor. Türkiye’de 2010 yõlõ ba- şõndan itibaren sigara pa- ketlerinin üzerinde gör- sel uyarõlar yer alacak. Günay, Issız Adam’ı kutladı ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Baka- nõ Ertuğrul Günay, ‘Issõz Adam’ filminin Rhode Island Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ seçilmesi dolayõsõyla yönetmen Çağan Irmak’õ telefonla arayarak kutladõ. Günay, Irmak’a, filmin oyuncu- larõna ve yapõmda emeği geçenlere “Türk sinema- sõ ve Türkiye’nin tanõtõ- mõna önemli katkõ sağla- yan başarõsõndan dolayõ” teşekkür etti. İMO Gölcük’e yürüyor ANKARA (ANKA) - 1999 Marmara depremi- nin 10. yõldönümünde, İnşaat Mühendisleri Odasõ (İMO) Gölcük’te yürüyüş düzenliyor. 16 Ağustos’ta saat 19.00’da ilçede toplanacak olan İMO üye ve yöneticileri, buradaki yürüyüşe katõ- lacak. 17 Ağustos Pazar- tesi günü saat 03.02’de ise Gölcük Deprem Anõ- tõ önünde olunacak. MEHMETÇİĞİ SİPERİNE MIHLAYAN EMİR Donanmada görev değişimi Emekliye ayrılan Kuzey Deniz Saha Komutanı Feyyaz Öğütcü, görevini törenle Koramiral Mehmet Otuzbi- roğlu’na devretti. Beykoz’daki İs- tanbul Boğaz Komutanlığı’nda dü- zenlenen törende konuşan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Öğütçü’ye verdiği hiz- metler için teşekkür etti. Koramiral Otuzbiroğlu’nun mesleğinin her kademesinde gösterdiği başarıyı bu görevini de sürdüreceğine ve Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nı çok da- ha ileri bir seviyeye taşıyarak, et- kinliğini arttıracağına inandığını ifade eden Ataç, Otuzbiroğlu’na “Hoş geldiniz” diyerek “Yeni göre- viniz hayırlı ve uğurlu, pruvanız meta olsun” dedi. (Fotoğraf: AA) ÖSS’de heyecanlı bekleyiş bitiyor YERLEŞTİRME SONUÇLARI