19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
R um yönetiminin eski lideri Glafkos Klerides, 28 Eylül 2003’te Rum basõnõna yaptõğõ açõklamada, Annan Planõ sunulmadan önce plan hakkõnda bilgilerinin olduğunu itiraf ederek, plan sunulmadan, ken- di lehlerine değişiklik olmasõ için müdahalelerde bulunduklarõnõ açõkladõ. Klerides ayrõca, 4 İslam ülkesinin KKTC’yi tanõyacağõnõ açõkladõğõnõ, Rum tarafõnõn ve BM’nin buna engel olduğunu itiraf etti. Klerides, 30 Kasõm’da yaptõğõ açõklamada da müzakerelerde hiçbir şey kabul etmeyerek, sorumlu- luğu Türk tarafõna yükleme taktiğini uyguladõklarõnõ ve bu taktiğin kendile- rini AB üyeliğine taşõdõğõnõ söyledi. BM Genel Sekreteri’nin Kõbrõs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto da 12 Ekim’de Rum basõnõnda yer alan açõkla- masõnda, BM’nin, Rumlarõn Annan Planõ konusundaki tutumu konusunda yanõldõğõnõ ve Rumlarõn geriye dönüş isteğini hesaba katmadõklarõnõ söy- ledi. Rum lider Papadopulos ise 23 Kasõm’da yaptõğõ açõklamada, “10-11 Mart Lahey görüşmelerinde 2003’te Denktaş, An- nan Planı’nı imzalasa bile ben imzalamaya- caktım” dedi. K KTC’de 14 Aralõk Pazar günü yapõlan milletvekili genel seçimleri, aylar öncesinden gün- deme oturdu ve seçimlere, ABD, AB, BM, İngiltere ve Kõbrõs Rum kesiminden çeşitli mü- dahaleler yapõldõ. Aylar öncesinden kader seçimi olarak nitelenen seçime 7 parti katõldõ ve meclise 4 siyasi parti girdi.50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi’ne, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) 19, Ulusal Birlik Partisi (UBP) 18, Demokrat Parti (DP) 7, Barõş ve Demokrasi Hareke- ti (BDH) 6 milletvekili gönderdi. Sağ ve sol partilerin 25’er milletvekilliği kazanmasõyla so- nuçlanan seçimlerin ardõndan, partiler yoğun şekilde hükümet oluşumuna odaklandõ. Ankara ile istişareler ve yoğun çalõşmalar sonucunda CTP ve DP, 11 Ocak 2004’te toplumsal uzla- şõ ve çözüm hükümeti kurduklarõnõ açõkladõ. KKTC’de yeni hükümetin kurulmasõnõn ar- dõndan, Kõbrõs sorunuyla ilgili taraflar müzakere sürecinin yeniden başlamasõna yöne- lik girişimlerini hõzlandõrdõ. ABD Başkanõ George Bush, aralõk ayõ sonlarõnda Yu- nanistan Başbakanõ Kostas Simitis ve Başbakan Erdoğan’a birer mektup gön- dererek Kõbrõs’ta, Annan Planõ temelinde bir çözüm için çaba gösterme- leri çağrõsõ yaptõ. Bush’un Simitis’e gönderdiği mektup, hem üslup hem de öz açõsõndan Rum kesiminde ra- hatsõzlõk yarattõ. CMYB C M Y B 9 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 A nkara müzakerelerin başlamasõna yönelik bir süreden beri devam ettir- diği çalõşmalarõna hõz verdi. Çankaya Köşkü’nde 8 Ocak 2004’te toplanan Kõbrõs zirvesinde, “Türkiye, Kıbrıs ulusal dava- mızda KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş ve yeni kurulacak KKTC hükü- meti ile yakın danışma ve işbirliği içinde Birleşmiş Milletler müzakere sürecine etkin katkıda bulunmaya devam edecek- tir” denildi. Zirveye, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Hilmi Özkök, Dõşişleri Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Abdullah Gül ile üst düzey sivil ve askeri yetkililer katõldõ. Bu zirvenin sonuç bildirisinde, Türkiye’nin BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuna olan desteğini sürdürdüğü de vurgulandõ. MGK’nin 23 Ocak’taki toplantõsõnda da gündemi ağõrlõklõ olarak Kõbrõs oluşturdu. Toplantõ sonunda yayõmlanan bildiride, Türkiye’nin, BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuna olan desteğini sürdürdüğü ve Annan Planõ da referans alõnarak adanõn gerçeklerine dayalõ bir çözüme, müzakereler yoluyla hõzla ulaşõl- masõ konusundaki siyasi kararlõlõğõnõ yinelediği belirtildi. ERDOĞAN-ANNAN BULUŞMASI MGK toplantõsõnõn ardõndan Davos’a hare- ket eden Başbakan Erdoğan, Kõbrõs sorununun çözümünde KKTC’nin hiçbir zaman Rumlar- dan geri kalmayacağõnõ, daha önde olacağõnõ söyledi. Davos’ta BM Genel Sekreteri Annan ile bir araya gelen Erdoğan, Annan’dan iki tarafõn da güvendiği bir arabulucu atamasõnõ istedi. Erdoğan görüşmede ayrõca, daraltõlmõş bir metinle Kõbrõs sorununun çözümünde neti- ceye gitmenin çok daha isabetli olacağõnõ dile getirdi. Annan ise Başbakan Erdoğan’õn Kõb- rõs konusunda görüşmelerin yeniden başlamasõnõ ve 1 Mayõs’a kadar çözüme ula- şõlmasõnõ istediğini belirterek, kendisinin de Erdoğan’õn mesajlarõndan çok cesaret aldõğõnõ kaydetti. Bu arada Türkiye, BM Genel Sekreteri Annan’dan isim vermeden Kõbrõs Özel Tem- silcisi De Soto’nun değiştirilmesini istedi. Annan, bu isteği değerlendireceğini söylemekle yetindi. Kõbrõs müzakerelerinin yeniden başlamasõna giden süreçte Erdoğan’õn ocak ayõ sonundaki ABD ziyareti de önemli bir etken oldu. POWELL’A GÖREV ABD Başkanõ Bush, Türk tarafõnõn isteği üze- rine Kõbrõs konusunda Dõşişleri Bakanõ Colin Powell’õ görevlendirdi. Bu arada ABD, müzakerelere başlanabilmesi için bir yandan Yunanistan ve Rum kesimi üze- rindeki baskõsõnõ arttõrõrken diğer yandan BM Genel Sekreteri Annan ile de yoğun temasa geçti. Başbakan Erdoğan’õn ABD’den dönmesinin ardõndan, KKTC Cumhurbaşkanõ Rauf Denk- taş, Başbakan Erdoğan, KKTC Başbakanõ Mehmet Ali Talat, KKTC Dõşişleri Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Serdar Denktaş, Dõşiş- leri Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Abdullah Gül, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Abdüllatif Şener’in katõlõmõyla 4 Şubat’ta Kõb- rõs konulu bir toplantõ yapõldõ. Toplantõ sonunda yapõlan yazõlõ açõklamada, görüşmede, Türkiye ve KKTC olarak Kõbrõs’ta adil ve kalõcõ bir barõşa ulaşõlmasõ yönündeki ortak hedefin teyit edildiği belirtildi ve “Bu bağlamda Türkiye ve KKTC, BM Genel Sekreteri’nin çabala- rına yardımcı olmak ve destek vermek üzere müşterek gayretler sarf etmek hususunda mutabık kalmışlardır” denildi. Davos’ta Annan ile bir araya gelen Erdoğan, sorunun çözümünde KKTC’nin her zaman Güney Kõbrõs’tan ileride olacağõnõ söyledi ‘Rumlardan geri kalmayacağõz’ KLERİDES’TEN TARİHİ İTİRAFLAR KKTC’DE DIŞTAN MÜDAHALELİ SEÇİM Y A R I N : N E W Y O R K V E L E F K O Ş A G Ö R Ü Ş M E L E R İ C umhuriyet, 5 Ocak 2004’te Annan Planõ konusunda Genelkurmay ile Dõşişleri Bakanlõğõ arasõndaki “gö- rüş ayrılığını” manşetten “Askerden çe- kince” başlõğõyla okurlarõna aktarmõştõ. Haber geniş yankõ bulmuş, Dõşişleri ve Ge- nelkurmay’dan ayrõ ayrõ açõklamalar ya- põlmõştõ. Medya ise gelişmeleri “Cumhu- riyet’in haberi yalanlandı” diye duyur- muştu. Bunun üzerine Cumhuriyet, “görüş ayrılığına” ilişkin belgelerin bir bö- lümünü 7 Ocak’ta 2004’te “İşte bel- geler” manşetiy- le yayõmlamõştõ. Gazetemiz Anka- ra Temsilcisi Mustafa Balbay’õn haberi şöyleydi: Genelkurmay Başkanlõğõ ve Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn, Cumhuriyet’te yayõmlanan Kõbrõs sorununun çözümü konusundaki farklõ yaklaşõmlarõnõ bir yandan doğrulayõp bir yandan da haberin gerçekleri ‘yansıt- madığını’ açõklamasõ, medyanõn da bu açõklamalarõ sadece ‘yalanlama’ boyutuyla vermesi, elimizdeki belgeleri okurlarõmõz- la paylaşmamõzõ zorunlu kõldõ. Gerek 29 Aralõk’ta yayõmlanan Dõşişleri’nin Annan Planõ’na rötuşlarla ‘evet’ deme hazõrlõğõ, ge- rekse 5 Ocak’ta yayõmlanan askerin bu plan üzerindeki çekinceleri tamamen belgelere dayalõ olarak yazõlmõştõ. Bu belgelerin bir bölümünün tõpkõbasõmõnõ yayõmlõyoruz. Gerekirse devamõnõ da yayõmlarõz. Önce- ki gün öğle saatlerinde Dõşişleri’nin, akşam saatlerinde de Genelkurmay’õn açõklama- larõ medyada ‘haber yalanlandı’ biçi- minde verilmeye başlayõnca haber kay- naklarõmõ arayõp “Yarınki gazeteler de bu şekilde çıkacak. Cumhuriyet yine ya- lanlandı diyecekler. İzin verin, belgele- rin tümünü tıpkıbasım biçiminde ya- yımlayalım” dedim. Çekince koydular, “Çok gerekli mi sizce?” dediler. Israr et- tim ve “Gerekli. Öncelikle gazetem açı- sından, sonra da benim açımdan bu ar- tık kaçınılmaz. Belgeleri aynen yayım- layalım” dedim. Bu kez şunu önerdiler: “Yarınki gazetelere bakalım. İşin salt gerçekdışı yanıyla değil de, her iki açık- lamada olduğu gibi görüş ayrılıkları yanıyla da ilgilenebilirler. Eğer sizin dediğiniz gibi, herkes Cumhuriyet yine yalanlandı diye başlık atarsa, tamam bel- geler aynen yayımlansın.” Dün sabah gazetelerin önemli bir bölü- mü tahmin ettiğim gibi çõktõ. Öyle ki, her iki açõklamada sözü edi- len uyum arayõşõndan hiç söz edilmiyor, sade- ce Cumhuriyet’in ya- lanlanmõş olmasõ haber yapõlõyordu. Oysa gaze- teciliği gerçekten görev edinmiş bir yayõn orga- nõnõn, ‘Bu açıklamalar- da bir gariplik var. Perde gerisinde ne oluyor, araştırılmalı’ demesi gerekirdi. Dün bunu sadece Radikal’in yaptõğõ dikkati çekiyordu. Kõbrõs’õn ulusal bir dava oldu- ğuna inanan, bunu yayõnlarõyla da ortaya koyan bir gazete olarak Ankara’daki ge- lişmeleri okura aktarmak doğal görevimizdi. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn ve Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn bu konudaki görüşlerini hiç değiştirmeden, araya yorum da kat- madan aktardõk. Merak edenler 29 Aralõk ve 5 Ocak tarihli Cumhuriyet gazetesine ye- niden göz atabilirler. Öyle ki haberlerin pek çok yerinde belgelerdeki dile sadõk kaldõ- ğõmõz için Cumhuriyet’in geleneksel ola- rak kullanmadõğõ sözcükleri de kullan- mak durumunda kaldõk. Yayõmladõğõmõz belgelerin isim ve hitap bölümlerini şimdilik kapalõ tutuyoruz. Haber kaynaklarõmõz bunda õsrar ettiler. Ama çok gerekirse onu da yapabiliriz. AYRI ÇALIŞIYORLAR Genelkurmay’õn ve Dõşişleri’nin açõkla- malarõndaki kilit tümceleri paylaşalõm. Genelkurmay’õnkinden: ‘Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs sorununa görüşmeler yoluyla adil ve kalıcı bir çözüm bulun- masının önemine ve gerekliliğine inan- maktadır. Bu kapsamda ilgili kurumlar arasında, görüşlerin uyumlaştırılması ve somutlaştırılması maksadıyla, çalışma ve görüşmeler, demokratik ve modern bir ülkede olması gereken şekilde, bir süreç içerisinde devam ettirilmektedir.’ Eğer uyumlaştõrma çalõşmasõ varsa, de- mek ki uyumsuzluk var. Somutlaştõrma ça- lõşmasõ varsa, demek ki bulanõklõk var! Dışişleri’nin açıklamasından: ‘Bakan- lığımız tarafından, muhtemel bir görüş- me sürecinde Türk tarafının pozisyonu- nun belirlenmesine yardımcı olacak ha- zırlıklar, başından itibaren Genelkurmay Başkanlığımızla gerekli istişareler ve değerlendirmeler zamanlıca ve düzenli olarak yapılagelerek sürdürülmüştür. Dolayısıyla yapılan çalışmalar ortak bir tutumun belirlen- mesine yöneliktir.’ Birinci tümce hâ- lâ pozisyonumuzun belirlenmediğini kabul ederken ikin- ci tümce halen or- tak bir tutumun arandõğõnõ ortaya koyuyor. İşte Cumhuri- yet’in yazdõğõ da buydu. 29 Aralõk’ta Dõş- işleri’nin ‘Türk tarafının tutumu’ bel- gesini (Genelkurmay’õn diliyle kâğõdõnõ) yazdõk. 5 Ocak’ta Genelkurmay’õn bu- nunla ilgili çalõşmasõnõ haberleştirdik. GELENEK BOZULDU İsmail Cem’den Hikmet Çetin’e, geç- mişte Dõşişleri Bakanlõğõ yapan pek çok si- yasetçiyle görevi başõndayken konuştuğu- muzda hep şunu söylerlerdi: “Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren ko- nularda hep Genelkurmay’la birlikte ça- lışıyoruz. Ortak politika üretiyoruz. Bu, pek çok ülkede de böyledir.” Önceki gün yapõlan iki açõklama, birlikte çalõşmanõn ye- rini, ayrõ ayrõ çalõşõp ortak görüş üretmek için uğraşmanõn aldõğõnõ gösteriyor. Bu da ayrõ bir haber. Tabii yapmak iste- yen, görmek isteyen olursa! GERÇEK NE? Şimdi gelelim bütün medyanõn cõmbõzla çekip öne çõkardõğõ tümcelere. Yani ‘haber yalanlandı’ başlõğõnõn üretildiği bölümle- re. Genelkurmay: “Bir gazetenin bu- günkü nüshasında ‘askerden çekince’, ‘Genelkurmay’õn hükümete de ilettiği An- nan Planõ’na yönelik itirazlarõnõ açõklõyoruz’ başlıklı bir haber yer almıştır. Söz konusu haber gerçekleri yansıtmamaktadır.” Böylesine önemli bir konuda henüz uyum da yokken gerçekleri ne yansõtmaktadõr, ma- demki demokratik bir tartõşma yapõlõyor, bu- nun da açõklanmasõ gerekmez mi? Dışişleri: “Bu süreçle ilgili olarak bu- günkü Cumhuriyet gazetesinde yayım- lanan haberler bu ba- kımdan gerçeği yansıt- madığı gibi, hem müza- kereler yoluyla Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı çözüm bulunması çalış- malarına ve Türki- ye’nin milli çıkarları- na, hem de bu önemli aşamada Kıbrıs Türk halkının birlik ve beraberliğine zarar verici niteliktedir.” Aynõ soruyu burada da soruyoruz, gerçek nedir? Kõbrõs davasõna zarar veren, gelinen noktanõn haberlerini yazmak mõdõr, yoksa bir an önce devlet kurumlarõ arasõnda ortak bir yaklaşõm oluşturamamak mõdõr? HABERİN DEVAMI VE HENÜZ YAZAMADIKLARIMIZ Kõbrõs konusu elbette daha çok manşet kaldõracak. Yukarõda sözünü ettiğimiz gö- rüş ayrõlõklarõ Kõbrõs ve devamõnda Ege so- runlarõnõn çözümünde de dikkati çekiyor. Atina’da yayõmlanan kimi haberlerin Ankara’daki yansõmalarõ var. Ancak bun- larõn bir bölümünü doğrulatamadõğõmõz için bir bölümünü de haber kaynaklarõmõz bil- giyi verip ‘Şu aşamada off the record, ke- sinlikle yazma’ dediği için aktarmõyoruz. Cumhuriyet, Genelkurmay Başkanlõğõ ile Dõşişleri’nin görüş ayrõlõklarõnõ belgeleriyle haberleştirmişti Askerden Annan Planõ’na çekince 23 Ocak’taki MGK toplantsının ardından Davos’ta BM Genel Sekreteri Annan ile bir araya gelen Erdo- ğan, Annan’dan iki tarafın da güvendiği bir ara- bulucu atamasını istedi. 5 Ocak 2004 7 Ocak 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle