25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 16 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yargı Bağımsızlığı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 26 Haziran 2009 gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 21 dakika süren özel bir mesai ile gerçekleştirdiği Ceza Mu- hakemeleri Yasası’nın iki maddesini kapsayan de- ğişiklik ve getirilen geçici madde, yargı bağımsız- lığı tartışmalarını gene gündeme taşıdı. 5918 sayıyı alan yasayı savunanların yargı ba- ğımsızlığından ve AB’nin isteklerinden dem vurmaları anlaşılır gibi değil. Çünkü AB’nin yargı bağımsızlı- ğı konusunda ciddiye alınmayan istekleri de var. Geçmişe dönelim ve onları da anımsamak için 24 Mart 2007 günü bu köşede çıkan yazıyı yeniden oku- yalım. (Medya ve Demokrasi Masalları - Cumhuri- yet Kitapları / Ekim 2008 / sayfa 211 - 213) Türkiye’de çok partili döneme geçildiğinden bu yana en çok tartışılan konuların başında yargı ba- ğımsızlığının geldiğini söylemek yanlış olmasa ge- rek. Tek parti dönemindeki anlayış ve yerleşmiş ka- nı böyle bir sorunu akla bile getirmiyordu. Ne zaman ki Demokrat Parti iktidara geldi ve 1950’lerin ikinci yarısına ulaşıldı, itiraz sesleri de yük- selmeye başladı. Çünkü 1960’lara yaklaşırken demokrasiye aykı- rı uygulamalar yoğunlaşmaya başlamıştı. Buna karşı çıkan muhalefet partileri üyeleri ile muhalif ol- duğu varsayılan gazetecilerin yolları sık sık adliye- ye düşer olmuştu. Yargıçlar, önlerine gelen dava dosyalarını iktida- rın isteği doğrultusunda sonuçlandırma baskısı al- tına girmişlerdi. Ayrı bir yasaya tabi olmadıkları için de Adalet Ba- kanı’nın, Emekli Sandığı Yasası’nın ünlü maddele- rinden birini kullanarak “görülen lüzum üzerine emekli edilme” tehdidini duyumsayarak görev yap- ma durumundaydılar. 1961 Anayasası’nın bu duruma duyulan tepkiyi sonuçlandıran maddelerinden biri yargıçlarla cum- huriyet savcılarının ayrı bir personel yasasına tabi tutulmasını, diğeri de hâkimler ve savcılar için ayrı ayrı yüksek kurul oluşturulmasını öngören madde- leri oldu. 1982 Anayasası ile birleştirilerek oluşturulan 7 ki- şilik yeni kurulun iki üyeliğinin Adalet Bakanı ile müs- teşarına ayrılması, başlangıçta tepki uyandırmıştı ama uygulamadaki özen, “yargı bağımsızlığına tehdit” al- gılamasını yumuşatmıştı. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere baş- laması sürecinde “yargı bağımsızlığı” yeniden gün- deme geldi. Avrupa’dan iki kez ülkemize gelen yargıçlar he- yeti, incelemelerinin sonunda Türkiye’deki yargı sis- temi üzerine raporlar hazırladı. Bu raporlarda, yargıda değiştirilmesi önerilen ko- nular da yer almıştı. Bu önerilerden, daha doğrusu eleştirilerden ikisi dikkatleri çekiyordu. Raporlarda Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu’nda siyasal kimlik sahibi Ada- let Bakanı ile müsteşarının yer almakta oluşuna yö- nelik eleştiri ilk plandaydı. İkinci eleştiri de, yargıç- larla cumhuriyet savcıları hakkındaki başvuruları in- celeyecek olan teftiş kurulunun Adalet Bakanı’nın emrinde olmasına yönelikti. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun sekre- tarya görevinin bakanlıktan alınması ve kurulun ba- ğımsız olarak örgütlenmesi de öneriler arasınday- dı. Raporlar Türkiye’deki tozlu raflarda kaldı. Avru- pa Birliği ile müzakerelerin tavsamasıyla birlikte de unutulup gitti. Yargıtay ve Danıştay’daki boş üyelikler için seçim yapılması isteğine Adalet Bakanlığı’nın yaklaşımı, “yargı bağımsızlığı” tartışmasını yeniden güncel- leştirdi. İktidar partisinin kendine yakın gördüğü yargıç- ları seçtirmek için seçimi engellediği görüşü diller- den düşmez oldu. Cumhurbaşkanının da kendi partisinden seçile- ceğini düşünerek hem söz konusu kurulu hem de Anayasa Mahkemesi’ni yeniden oluşturabilme ola- nağını kullanmak için iki yüksek yargı kuruluna ye- ni yargıçlar seçilmesini engellediği görüşü geliş- melerle ağırlık kazandı. Adalet Bakanı Çiçek’in, bir yandan “Türk Ceza Ya- sası’nın kimi maddeleri için dava açmak için izin ver- me yetkisini” siyasetin yargıya müdahalesi olarak al- gılarken Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Baş- kanlığı sıfatından rahatsız olmamasını anlamak gi- derek zorlaşıyor... “Yargı bağımsızlığı”, anlaşılıyor ki, siyasetteki gelişmelerle tartışma konusu olmaktan kurtulama- yacağı gibi, daha da yoğunlaşarak gündemde ka- lacak. [email protected] Vali Güler’den açıklama İstanbul Valisi Muammer Güler, 13 Temmuz 2009 tarihinde gazetemizde “Yargõ Yok Sayõlõyor” başlõğõyla yayõmlanan haberle ilgili düzeltme gönderdi. Güler açõklamasõnda, “Mülkiyeti İstanbul İl Özel İdaresi’ne ait, Beşiktaş İlçesi Ortaköy Mahallesi Muallim Naci Caddesi üzerinde bulunan, 19 pafta, 40 ada, 23 parselde kayõtlõ taşõnmaz ile ilgili olarak, idaremizce yapõlan ihalenin, yürütmesinin durdurma talebi, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin, Esas No: 2008/982 sayõlõ kararõ ile dava dosyasõ işlemden kaldõrõlmõştõr. Dolayõsõyla haberde iddia edildiği gibi, yürütmenin durdurulmasõ söz konusu değildir” dedi. Düzeltme Gazetemizin dünkü sayõsõnõn 4. sayfasõnda yer alan “Sayõştay AKP’li bürokratlarõn peşinde” başlõklõ haberde yer alan isimler arasõnda yanlõşlõkla Türk Telekom yetkililerinin de bulunduğu belirtilmiştir. Savunmalarõ istenen isimler arasõnda Türk Telekom yetkilileri yoktur. Düzeltir, özür dileriz. Şans Topu çekildi 11,14, 17, 19, 24 +9 CHP lideri Baykal, derneği zarara uğrattõklarõ gerekçesiyle yöneticilerin cezalandõrõlmasõnõ istedi DenizFeneriiçinsuçduyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Feneri Yardõmlaşma ve Da- yanõşma Derneği’nin “tüzelkişilikle- rine saldırıda bulundukları” savõy- la 1 milyon TL manevi tazminat da- vasõ açtõğõ CHP ve Genel Başkanõ De- niz Baykal, “dava için 14 bin TL harç ödeyerek derneği zarara uğ- rattıkları” gerekçesiyle dernek yö- neticileri hakkõnda suç duyurusunda bulundu CHP’nin ve Baykal’õn avukatõ Mut- luhan Karagözoğlu, suç duyurusu di- lekçesini Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’na verdi. Dilekçede, derne- ğin Bakanlar Kurulu kararõyla kamu yararõna çalõşan dernek statüsünde olduğu vurgulanõrken, CHP ve Bay- kal aleyhine 1 milyon TL talepli man- evi tazminat davasõ açõlabilmesi için dernek tüzel kişiliği adõna 14 bin TL harç bedelinin nakden Maliye vezne- sine ödendiğinin altõ çizildi. Dernek- ler Yasasõ ile dernek tüzüğüne göre, derneğin mal varlõğõ ve parasõnõn der- neğin amaçlarõ doğrultusunda kulla- nõlmasõ gerektiği ifade edilen dilek- çede, “derneğin genel merkez yö- neticilerinin, siyasi tercihlerini ön planda tutarak, kamu yararına faa- liyette bulunması zorunluluğu bu- lunan bir derneğin 14 bin TL’sini harcamaktan geri durmadıkları” kaydedildi. Derneğin, manevi tazminat davasõ açma hakkõ bulunduğunun tartõşmasõz olduğu vurgulanõrken “Dernek yö- neticilerinin amacının, derneğin çı- karlarını gözeterek, uğranıldığı id- dia edilen manevi zararın gideril- mesi değil, kendi siyasi çıkar ve bek- lentilerini temin ile kamuoyunda sansasyon yaratmak olduğunun en açık göstergesi, talep edilen 1 milyon TL manevi tazminat miktarından anlaşılmaktadır” denildi. Dilekçede, “dava ile CHP ve Baykal’ın açıkla- malarıyla uğranılan itibar kaybının giderilmesinin amaçlanması duru- munda, mahkemenin, haksız saldı- rının varlığının tespitini doğuracak herhangi bir miktardaki manevi tazminatı tayin etmesiyle bu ama- ca erişileceği” de ifade edildi. Dilek- çede, Deniz Feneri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği Genel Başkanõ Engin Yılmaz, Genel Başkan Yar- dõmcõsõ İbrahim Altan, Genel Mu- hasibi Mehmet Cengiz, Genel Se- kreteri Recep Koçak ve Yönetim Kurulu Üyesi Nurullah Bayhan’õn “kamu yararına çalışan dernek sta- tüsündeki derneğe ait paraları, der- nek amaçları dışında ve kişisel çı- karlar için gereksiz yere harcaya- rak, derneğin mal varlığında eksil- meye neden oldukları ve haksız ye- re ve olağanın dışında fahiş harca- mayla derneği zarara uğrattıkları” savõna yer verildi. Dilekçede, Deniz Feneri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği’nin CHP ve Baykal aleyhine 1 milyon TL talepli manevi tazminat davasõ açõlabilmesi için dernek tüzelkişiliği adõna 14 bin TL harç bedelinin nakden Maliye veznesine ödendiğine dikkat çekildi. ‘Gökçek halka hesap versin’ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Meslek odalarõ temsilcileri, Ankara’nõn merkezi noktalarõndan olan Akay Kavşağõ konusunda, meslek ve sivil toplum örgütlerinin, üniversite öğretim üye- lerinin uyarõlarõnõ dikkate almayan, tüm hukuki mücadelelere karşõn inatla inşaatõ sür- düren AKP’li Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek’i halka hesap vermeye ça- ğõrdõ. Akay Kavşağõ’nõn baştan sona hukuk dõşõ olduğunu belirten, bu nedenle defalar- ca yargõya başvuran eski Çankaya Beledi- ye Başkanõ Doğan Taşdelen, “Hâkim ve savcılara sesleniyorum, kamu zarara uğ- ratıldı, bunun hesabı sorulmayacak mı?” derken kavşağõn yapõmõndan itibaren her tür- lü hukuksal mücadeleye katõlan eski İnşaat Mühendisleri Odasõ (İMO) Ankara Şube Başkanõ Fehmi Toptaş da “Gökçek’in her uygulaması hukuk dışı. Kamu mil- yonlarca lira zarara uğratıldı. Gökçek hal- ka hesap versin” dedi. Eski Çankaya Belediye Başkanõ Doğan Taşdelen, Akay Kavşağõ inşaatõnõn Kõzõlay metro istasyonlarõ yapõldõktan sonra başla- dõğõnõ belirtti. Atatürk Bulvarõ üzerinde, Kõ- zõlay’dan Ümitköy tarafõna giden bir metro inşaatõ olduğunu ve bu inşaatõn Akay Kav- şağõ nedeniyle durduğuna dikkat çeken Taşdelen, kavşak çalõşmalarõnõn Ümitköy- Kõzõlay metro hattõnõn çalõşmalarõnõ aksat- tõğõnõ vurguladõ. Taşdelen kavşak ile ilgili hukuk mücade- lesinin 1997 yõlõndan bu yana sürdüğünü be- lirterek “Akay kavşağının bilimsel adı ‘tuzak kavşağõ’dır. Çünkü oraya bir kav- şak inşa ederseniz, başka kavşaklar inşa etmeniz gerekir, ikinci kavşakların yapı- mına zemin hazırlamaktır. Biz çok mü- cadele ettik. Yetimin hakkını korumaya çalıştık. Akay’dan sonra orada kaç kaza meydana geldi, lütfen araştırsınlar. Ka- munun milyonlarca lirası boşa gitti. Bu- nun hesabını kim soracak? Soracaklar mı? Hâkim ve savcılara sesleniyorum, bu- nun hesabı sorulmayacak mı? Yürüt- meyi durdurma kararına karşın orada bir kavşak yapıldı” dedi. YANLIŞ KARAR Mimarlar Odasõ Ankara Şube Başkanõ Ni- met Özgönül, başkentte ciddi anlamda bir ula- şõm sorunu yaşandõğõnõ belirterek Anakent Be- lediyesi’nin öncelikli olarak metro ve raylõ sis- temi yaşama geçirmesi gerektiğinin altõnõ çizdi. “Ortada yanlış verilmiş bir karar var- dır, bu uygulamayı yapan kimse o sorum- ludur” diyen Özgönül, kentte gerçekleştiri- lecek her uygulamanõn parça parça değil, bütüncül olmasõ gerektiğini vurguladõ. Kavşağõn yapõmõndan itibaren her türlü hu- kuksal mücadeleye katõlan eski İnşaat Mü- hendisleri Odasõ (İMO) Ankara Şube Baş- kanõ Fehmi Toptaş ise konuya ilişkin şun- larõ söyledi: “Bizim ülkemiz bir hukuk ül- kesidir. Hukukta da imar yönetmelikle- ri vardır, şehir master planları vardır. Siz bu kuralları yerli yerinde ve sırasına gö- re işletirseniz, başınıza bu tür olaylar da gelmez. Şimdi adamın bir tanesi gökde- lenin tepesine çıkıyor. ‘Ben kendimi aşa- ğõya atacağõm’ diyor. Siz ona hiçbir şey sor- madan, ‘adamõ tutacağõm’ diyerek onu aşa- ğıya atarsanız, suçlu siz olursunuz. Ana- kent Belediye Başkanı Gökçek’in konu- ya ilişkin açıklamalarını dinledim. Hem suçlu, hem de güçlü. Siz orada imar planlarına, ulaşım ana planlarına uy- durmadan altgeçitler ve kavşaklar yap- tınız. ‘Ben yaptõm oldu’ derseniz, hukuk dışı bir şey işlemiş olursunuz. Sayın Gök- çek diyor ki, orada trafik rahatladı. Ha- yır hiç de rahatlamadı.” RTÜK’TE SEÇİME DOĞRU CHP’li Alp aday oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Zahid Akman’õn görev süresinin dol- masõ nedeniyle boşalan RTÜK Başkan- lõğõ için Üst Kurul Üyesi Neyyire Hül- ya Alp adaylõğõnõ açõkladõ. Alp, dün Üst Kurul’daki odasõnda dü- zenlediği basõn toplantõsõyla adaylõğõnõ duyurdu. Alp, “Başbakan ve hükümet üyeleri tarafından kurumumuzun özerk ve partilerüstü konumu sık sık dile getiriliyor. Üst Kurul üyesi ola- rak bu iddiaların gerçek olup olmadığını görmek için bu seçimde adaylığı- mı koydum. Seçimler Başbakan’ın sözlerini te- yit edecek mi diye merak ediyorum. Madem ki ku- rulumuz partiler üstü ve özerk, o zaman bu kuru- lun üyeleri de özgür ira- deleriyle oy kullanacak demektir. Bu durumda AKP kontenjanından üst kurula seçilen üye arka- daşlarımızın partili bir üyeyi başkanlığa getir- mek diye bir kaygı taşı- mayacaklardır herhalde. Bunu ölçümlemek ve ka- muoyuna kurulumuzun gerçekten de özerk olup olmadığını göstermek için adaylığımı koyuyorum. TRT’de uzun yıllar yönecilik yaptığımdan mesleki donanım açısından da bir ek- sikliğim olmadığı kanısındayım” dedi. GÖREV SÜRESİ 2 YIL RTÜK’te halen AKP kontenjanõndan seçilen 6, CHP kontenjanõndan seçilen 2 ve MHP kontenjanõndan seçilen 1 üye gö- rev yapõyor. Üst Kurul’daki oy dengesi, AKP kontenjanõndan aday olacak kişinin başkan seçilebileceğini gösteriyor. 9 üye- den 5’inin oy verdiği kişi başkan olabili- yor. RTÜK’te başkanlõk süresi ise 2 yõl. ZahidAkman. N. Hülya Alp. BİR KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ Başkentte silahlı kavga ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan’da kõz meselesi nedeniyle iki grup arasõnda çõkan silahlõ kavgada, iki ateş arasõnda kalan genç öldü, camiden çõkan bir yurttaş da yaralandõ. Olay son- rasõ 9 kişi gözaltõna alõndõ. Sincan Selçuklu Mahallesi’nde bulu- nan Tuna Park’ta dün iki grup arasõnda silahlõ kavga çõktõ. Kavga sõrasõnda park- ta oturan Adem Gözüm (18) adlõ genç sõrtõndan aldõğõ mermi yarasõyla olay ye- rinde öldü. Silahlõ kavgadan habersiz ca- miden çõkan Çetin Ş. adlõ yurttaş da boynuna giren kurşunla ağõr yaralandõ. Olayõn ardõndan polis 9 kişiyi gözaltõna aldõ. Olayõn, G.Ç. adlõ genç kõzõn eski erkek arkadaşõ Ömer T. ile Bülent A. arasõndaki kavgadan kaynaklandõğõ be- lirlendi. Olayda kullanõlan biri kurusõkõ iki tabanca, “sallama” adõ verilen bõçak ve sopalara el kondu. Bülent A’nõn arka- daşõ Ali C’nin kavga sõrasõnda kullandõ- ğõ tabancanõn, masum bir yurttaşõn ölü- mü diğerinin de yaralanmasõna sebep ol- duğu açõklandõ. Emniyette sorgulanan 9 kişi adliyeye gönderildi. İstinye’de çatõşma: 4 ölü İstanbul Haber Servisi - İs- tinye’de bir dernek lokalinde 2 grup arasõnda çõkan silahlõ ça- tõşmada 4 kişi öldü, 5 kişi yara- landõ. Çatõşmanõn kumar borcu yüzünden çõktõğõ iddia edildi. Reşitpaşa Mahallesi Murat Sokak’taki dernek lokaline gün- düz saatlerinde gelen bir grup, lo- kal sahiplerinden kumar borcu olduğu öne sürülen 500 TL tu- tarõndaki alacaklarõnõ istedi. Bu nedenle iki taraf arasõnda önce tartõşma, sonra da kavga çõktõ. Kavganõn ardõndan dernek lo- kalinden ayrõlan karşõ grup, ak- şam saatlerinde daha kalabalõk şekilde geri döndü. SİLAH, SOPA, BIÇAK... Ellerinde sopa ve silah bulunan bu kişilerle lokaldekiler arasõn- da başlayan tartõşma kõsa sürede silahlõ çatõşmaya dönüştü. Olay- da, her iki gruptan Ali Tarhan, Muharrem Kılıç, Muaz Kılıç ve Engin Kartal hayatõnõ kay- betti. Yaralanan Ömer Dilaver, Hüseyin Tarhan, İbrahim Tar- han, Ahmet Kartal, Erol Kar- tal ve Mehmet Bilgin İstinye Devlet, Okmeydanõ Eğitim ve Araştõrma ile Şişli Eğitim ve Araştõrma hastanelerinde tedavi altõna alõndõ. Bu arada, olay ye- rinden kaçmaya çalõşan Erol K, polis ekipleri tarafõndan Reşit- paşa meydanda üzerindeki ta- bancayla birlikte yakalanarak gözaltõna alõndõ. Olay yerinde ge- niş güvenlik önlemleri alan po- lis, dernek lokalinde 1 adet ta- banca ile 1 adet bõçak ele geçir- di. Lokal ve çevresinde çok sa- yõda boş kovan bulundu. Polisin olayla ilgili 3 kişiyi gözaltõna al- dõğõ ve soruşturmanõn sürdürül- düğü öğrenildi. Dernek lokalinde kumar borcu nedeniyle çõkan kavgada silahlar konuştu Başkentin merkezindeki Akay Kavşağõ ile ilgili hukuki mücadele 12 yõldõr sürüyor ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI BÜLENT TANIK ‘10davanõn8’inikazandõk’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Belediye Başkanõ Bülent Tanık, Ankara Anakent Belediyesi aleyhine, Çankaya sõ- nõrlarõ içinde yaptõrõlan 40 kavşaktan 10’u ile ilgili açtõklarõ dava- lardan 8’ini kazandõklarõnõ, 2 davanõn da sürdüğünü söyledi. Tanõk, “Sayın Başkanın 8 davanın kaybından ötürü oturup düşünme- si, bizimle görüşmesi, uzlaşmacı adımların ana hatlarından biri olacaktır” dedi. Mülkiyeliler Birliği Lokali’nde düzenlenen basõn toplantõsõnda konuşan Tanõk, kavşağõn ne şekilde kapatõlacağõna dair fikirlerinin olmadõğõnõ vurgulayarak, şunlarõ kaydetti: “Bu böl- genin, ailenin babası değilsek bile delikanlısıyız. Bölgenin deli- kanlısı olan sorumluya da ‘Kardeşim burada şöyle bir düzenleme yapacağõm, senin de görüşün nedir, gel beraber bunu çözmeye çalõ- şalõm evladõm’ diyebilir. Baba da olsanız ailede herkesin sözüne kulak vermeniz lazım. Çankayalıların temsilcisiyiz biz.” dedi. (Fotoğraf:NECATİSAVAŞ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle