Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Demokrasi: Sorun Asker mi-2 Demokrasi meselesini “asker sorunu”na en- deksleyen görüşlere karşı, şöyle yazmıştım (6 Tem- muz): “Demokrasi eksikliğimizin ana nedeni, askerden çok sivil siyaset kurumudur; ekonomik ve toplumsal ilişkilerin gelişmişliği sorunudur; biz 1930’ların mer- kezi Avrupası’nın ekonomik ve toplumsal ilişkile- ri içindeyiz... Bu kadar geriyiz. Demokrasi, kapi- talizmin gelişmişliği ile birebir ilişkilidir... Demok- rasi eksikliğinde askerin etkisi ikincildir... Yaşadı- ğımız askeri darbelerde siyasilerin rolü esastır...” Bu konuda çeşitli köşe yazarlarının görüşlerini izledim. Hasan Cemal “Türkiye’de sorunların anası ‘asker sorunu’ üzerine” yazısıyla kimseyi şaşırt- madı. “Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözlem” başlıklı rapordaki yazısını köşesine taşımış. Ce- mal, “Kürt sorunu, Alevi sorunu, din ve laiklik, tür- ban, Ermeni, Kıbrıs, hukuk devleti, yerel yönetim” gibi temel sorunları sıralıyor ve bunların tümünü “Asker sorunu” başlığı altında topluyor! (9 Tem- muz, Milliyet) Böylece, siyasi literatürümüzde ve demokrasi tartışmalarında, özetle siyasi tarihimizde bize yepyeni bir bakış, kapı, sayfa açıyor!!! Bu süre içinde ülkeyi aslında askerlerin yönet- tiğini öğreniyoruz. Cemal, umarız gecikmeden ye- ni bir “siyasi tarih” yazar, biz de derinlemesine ay- dınlanırız! H. Cemal, siyaseti ve siyaset adamlarını ülke- nin geri kalmışlığı ve demokrasinin eksikliği ko- nularında aklıyor... Hepsi kendisine derin teşek- kür içindedir ve aramızda bulunmayanların da ar- tık ruhları huzura kavuşmuştur! Ancak Sayın Demirel’in Hasan’dan daha gerçekçi olduğunu sanıyorum. Onları karşı karşıya getirmek ve tar- tıştırmak ilginç olur! Bir çıkarsama daha yapabiliriz yazısından: 85 yıldır iktidara gelip giden sivil siyasetçiler, asker- lerin kuklalarıdır... Bugüne kadar gelmiş geçmiş en demokrat ve demokrasi için en büyük savaşı veren siyasetçi Tayyip Erdoğan’dır. Ve onun des- tekçisi, cemaatçi, iktidar yanlısı, Amerika’dan des- teklenen medyadır... Çünkü askere karşı savaşı- yorlar! Yazısında “Askerler sadece ekonomiyi siya- setçilere bıraktılar”diyor. Eğer öyleyse, en önemli ve en büyük alanı, Tür- kiye’de her şeyi, insanı, toplumu, demokrasiyi ve askeri de değiştirecek en temel alanı siyasetçiye terk ettiler demektir bu! Hasan Cemal kendi mantık çerçevesinde çe- lişkiyi görüyor mu: Eğer siyasiler kendilerine tek bırakılan alan olan ekonomiyi bu hale getirdiler- se, Türkiye “1960’larda yola çıktığı” “Yunanistan, Güney Kore, İspanya, Portekiz’in maalesef geri- sinde kaldı”ysa.... ...Ben demiyorum ama birileri kalkıp demez mi ki “Yahu ekonomiyi batıran, bu kadar başarısız olan siyaset, diğer konuları haydi haydi batırmaz mıy- dı?..” Milliyet’te konulara nesnel yaklaşan Metin Münir ise güzel bir yazı yazdı: “Türkiye’de generaller hiçbir zaman ‘biz bu işi sivillerden daha iyi yaparız’ demediler... Bizdeki darbelerin nedeni sivillerdir. Bütün darbelere si- villerin ölçüsüzlüğü, demokrasiyi anlamamaları, önemli konularda uzlaşma yaratamamaları zemin hazırladı... Bugünkü liderler onlardan pek farklı de- ğil... Türkiye’de bütün askeri müdahalelerin bir ya- panı (askerler) ve bir de yaptıranı var (sivil politi- kacılar)... Batı standartlarında bir demokrasiye ulaş- mak için askerlerden çok sivillerin demokratlaş- maları lazım...” (Milliyet, 10 Temmuz 09) Mehmet Tezkan’a da yer vermem gerek: Tez- kan, “sivilleşelim” diyenler yargının bağımsızlaş- masından, siyasetin demokratikleşmesinden.. İk- tidarın demokratikleşmesinden bahsetmiyor, di- yor ve ekliyor: “Yapı aynı kalacaksa, asker paşa ile sivil paşa arasında fark mı var, siyasal iktidar, bü- tün güç odaklarını kontrol etmek, onlara hükmet- mek istiyor. Bunu da sivilleşme adına yapmaya ça- lışıyor. Dikkat! Demokratikleşmeye yanaşmıyor...” (8 Temmuz 09, Vatan gazetesi) Olaylara ilişkin faklı düşüncelerden çok, nesnel ve kasıtlı akıllar ortada dolaşıyor gibi geliyor ba- na! NOT: “Fahri Doktora” başlıklı yazıda, Erdoğan’a onur doktorası verilmesinin kararlaştırıldığı İstanbul Üniversitesi Senatosu’nda bu karara sadece Prof. Dr. Tülin Polat “karşıoy” bildirmiş. Merak eden okurlarımızın bilgisine.. [email protected] İlk duruşma, 20 Temmuz Pazartesi günü Silivri’de inşa edilen yeni salonda görülmeye başlanacak 2.Ergenekondavasõbaşlõyorİstanbul Haber Servisi - Er- genekon soruşturmasõ kapsa- mõnda hazõrlanan 2. iddiana- menin ilk duruşmasõ, 20 Tem- muz Pazartesi günü Silivri Ce- za ve İnfaz Kurumlarõ Yerleşkesi yanõnda inşa edilen yeni duruş- ma salonunda görülmeye baş- lanacak. Duruşmada, aralarõnda emekli Orgeneraller Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Emek- li Tuğgeneral Levent Ersöz, gazetemiz Ankara Temsilcisi ve yazarõmõz Mustafa Balbay, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’õn da bulunduğu 19’u tutuklu, 36’sõ tutuksuz, 1’i hakkõnda da yakalama emri bu- lunan 56 sanõk, hâkim karşõsõna çõkacak. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nin, Ergenekon soruş- turmasõna ilişkin hazõrlanan 2. iddianameyi kabul etmesi üze- rine, 26 Mart 2009’da 56 sanõk hakkõndaki dava açõlmõştõ. Mah- kemenin, 20 Ekim 2008’de 81 sanõkla başlanan ve 12 Hazi- ran’da ara verilen birinci dava ile pazartesi günü başlayacak ikin- ci davayõ birleştirmesi bekleni- yor. Davanõn başlamasõyla Adil Serdar Saçan, eski Esenyurt Be- lediye Başkanõ Dr. Gürbüz Ça- pan, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli Albaylar Arif Doğan ile Hasan Atilla Uğur’un da aralarõnda bulunduğu çok sayõ- da sanõk bir yõl sonra mahke- meye çõkma hakkõ elde ederler- ken Ersöz 6, Balbay ise 4.5 ay- lõk tutukluluklarõnõn ardõndan ilk kez hâkim karşõsõnda savun- ma yapma hakkõ elde edecekler. Sanõklar hakkõnda hazõrlanan 1909 sayfalõk 2. iddianame, 5 bölümden oluşuyor. Sanõklara, “silahlı terör örgütü kurmak, üyesi olmak veya yönetmek”, “Türkiye Cumhuriyeti hükü- metini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engelle- meye teşebbüs etmek”, “Tür- kiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik et- mek”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yap- masını engellemeye teşebbüs etmek” iddialarõnõn da arala- rõnda bulunduğu çok sayõda suç- lama yöneltiliyor. İddianamede, Eruygur’a 3 kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ve 142 ile 246 yõl ara- sõnda değişen hapis cezasõ iste- nirken, Tolon’un ise 3 kez ağõr- laştõrõlmõş müebbet, 129 ile 219 yõl arasõnda hapsi isteniyor. Er- söz ve Uğur’a 2 kez ağõrlaştõrõl- mõş müebbet öngörülürken Bal- bay, Özkan, Durmuş Ali Özoğ- lu, İbrahim Özcan, Kemal Aydın, Neriman Aydın ile Si- nan Aygün için de 2’şer kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet isteniyor. Duruşmada, aralarõnda yazarõmõz Mustafa Balbay’õn da bulunduğu 19’u tutuklu, 36’sõ tutuksuz, 1’i hakkõnda yakalama emri bulunan 56 sanõk hâkim karşõsõna çõkacak. İki arkadaşını öldürdü ardından intihar etti TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli’de cinnet getiren komando er Sedat Saka’nõn, mevzide birlikte nöbet tuttuğu 2 arkadaşõnõ öldürdükten sonra intihar ettiği bildirildi. Elazõğ 8’inci Kolor- du Komutanlõğõ Askeri Savcõlõğõ da olayla ilgili soruşturma başlattõ. Tunceli 4’üncü Komando Tugayõ Albay Suat Karadağ Kõşlasõ’nda askerlik görevini yapan Tokatlõ piyade komando er Sedat Saka, önceki gece 2 arkadaşõyla birliğin dõş gü- venliğindeki mevzide nöbet tuttuğu sõrada cinnet getirdi. Er Saka, elindeki tüfekle nöbet arkadaşla- rõ Ordulu Yahya Köklü ile Kahramanmaraşlõ Turan Yeter’i kurşun yağmuruna tuttu. Koman- do erler Köklü ile Yeter mevzide şehit olurken Saka silahla başõna tek el ateş ederek yaşamõna son verdi. Silah seslerinin terörist saldõrõ sanõl- masõ üzerine tugay içinde hareketli saatler yaşan- dõ. Askerlerin cenazeleri Tunceli Devlet Hastane- si morguna kaldõrõldõ. Tunceli Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nõn yaptõğõ incelemenin ardõndan, cena- zeler otopsi için askeri helikopterle Elazõğ Asker Hastanesi’ne sevk edildi. Cenazelerin, otopsinin ardõndan memleketlerine gönderileceği bildirildi. KOMANDO ER CİNNET GETİRDİ CMYB C M Y B