19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Nerede Görülmüş ki?.. Bundan tam bir ay önce dünyanın öbür ucun- daki bir cennet mekânda, Sydney’de City’nin kı- yısında, Circle Kay iskelesinden bindiğimiz gemide Mine ile birlikte Paramata’ya doğru yol alıyor ve kahkahadan kırılıyorduk. Gidiş geliş iki saat süren yolculuğumuz sırasında haliç içerisinden nehre doğru ilerlerken, iki yanımızda kışın da (o sırada Avustralya kışı yaşıyordu) yaprak dökmeyen ağaçların oluşturduğu ormanların arasında kimi apartman, kimi villa yeşilin arasında kaybolmuş bi- nalar, kimi yerlerde küçücük koylar içindeki kum- sallarıyla, söylemesi ayıptır ama bizim İstan- bul’daki Boğaz’ı güzellik ve asudelikte solda sıfır bırakan görüntülerdi kahkahalarımızın nedeni. Doğrusu, bir efsane daha yıkılırken önce şaşır- dık, sonra gülmeye başladık. Öyle ya! Bizim Boğaz gibi asla yoktu ve olamazdı da... - Nerede görülmüş böyle bir manzara ve güzellik azizim, der dururduk hep Boğaz’a bakarken. Ta- bii güzelliğin ve yeşilliğin de içine etmeyi ihmal et- meden... Oysa, Sydney’in kıyılarındaki binalar, hep ağaç- ların arasında yeşilin içinde kayboluyorlardı. Biz de iki kıyı arasında ilerlerken beton yığınına çevirdiğimiz “Boğaz”ın eşsizliği efsanesini, gü- zelliğine vurulduğumuz Sydney’de kahkahalarla su- ya gömüyorduk. Konuşurken, sanki bütün dünyayı görmüş, her yeri ve her şeyi bilirmişiz gibi davranıyoruz. Nedeni, düşüncemizin boyutunun küçük dünyamızla sınırlı olması. Askeri darbelerle dolu dönemlerimizde (şimdi on- lar yerlerini sivil darbelere bırakmaktalar) şu aşa- ğıdaki slogan sürekli yinelenip durulurdu: - Azizim işler bozulup çıkmaza girince, Genel- kurmay Başkanı’nın muhtıra verip iktidara el kon- duğu başka nerede görülmüştür? Düşünceyi pekiştirmek için, arkadan da örnek- ler sıralanırdı: - Norveç’te anarşi bahane edilerek yapılan as- keri darbeye tanık olan var mı? Kimse düşünmek istemezdi ki, Norveç’te askeri darbe olmamasının nedeni yalnız ordusunun de- ğil, ama tüm toplumunun daha demokrat olma- sındandı. Geçenlerde biri, - Türkiye ve Danimarka’da Genelkurmay baş- kanlarının konumu karşılaştırılmalı, dedi. Dayanamadım, - Yetmez dedim, başbakanların konumları, cumhurbaşkanlarının tutumları, yargı bağımsız- lıkları, iki halkın eğitim düzeyleri de karşılaştırılmalı, deyiverdim. Bir TV programında, pek liberal, pek sivil, biraz da genç bir konuşmacı, bilir bilmez atıldı: - İngiltere veya Fransa’da askeri darbe ile sivil iktidar devrilmez. - Yanılıyorsunuz, dedim, 1958’de, Fransa’da Ge- neral De Gaulle buz gibi asker tarafından getiril- di iş başına, hem iktidar değişti, hem de rejim. Son günlerde, Alperenler militanlarının Topka- pı Sarayı avlusundaki İdil Biret konserine karşı tep- kilerini haklı çıkarmak için ileri sürdükleri bir sav var. - Çimenlerin üzerine minder atarak, kaykılıp bir yandan da şarap içerek klasik müzik konseri din- lendiği nerede görülmüş, diyorlar. Önce hemen belirteyim, böyle bir şeyin dünyanın başka yerinde görülmemiş olması, illa burada gö- rülmemesini gerektirmez. Ölçüt bu davranışın uy- gun ve doğru olup olmamasına göre belirlenir, dün- yanın başka bir yerinde daha görülmüş olup ol- mamasına göre değil. O doğruluk ve uygunluk da kişiden kişiye, gruptan gruba değişebilir. Kaldı ki, hiçbir yerde çimlerin üzerine yastık atıp uzanarak, şarap içerek klasik müzik dinlenmedi- ği savı da doğru değildir. New York’un ünlü orkestrası New York Filarmoni her yıl bağımsızlık bayramı 4 Temmuz’da New York Central Park’ta bir açık hava konseri verir, örtü- sünü, yastığını, şarabını, piknik çantasını kapan ko- şar çimlerin üstüne yayılır, klasik bestecilerle başlayıp Gershvin ile devam edip donanma mar- şıyla biten konseri izlerler. “Nerede görülmüş azizim, dünyanın hiçbir ye- rinde böyle şey yok”, çıkışları ne kadar dayanak- sız, görüyorsunuz değil mi? [email protected] KARABULUT CİNAYETİ İstanbul Valisi Güler basını suçladı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Münevver Karabu- lut cinayeti ile ilgili önergeye yanõt veren İstanbul Valisi Mu- ammer Güler, “Ba- sında bugüne kadar şüpheli ile ilgili çıkan haberler gerçeği yan- sıtmamakla beraber, bilgi kirliliği oluştur- maktadır” dedi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, CHP’li Gaye Erbatur’un, Karabu- lut cinayetiyle ilgili so- ru önergesine, Vali Gü- ler’in bilgi notuyla ce- vap verdi. Güler, olay- la ilgili gelişmeleri özetle şöyle sõraladõ: “Şüpheli Cem Ga- ripoğlu’nun 6 Aralık 2008’de yurda giriş yaptığı ve bu tarihten sonra çıkış kaydının olmadığı tespit edil- miş olup, yurtdışına kaçtığına dair her- hangi bir iz ve delil mevcut değildir. Ba- sında bugüne kadar şüpheli ile ilgili çıkan haberler gerçeği yan- sıtmamakla beraber, bilgi kirliliği oluştur- maktadır. Hazırlık soruşturmasının giz- li yürütülmesi ve her cinayet olayının ken- dine ait özelliği ve şif- resi olmasından do- layı bazı bilgilerin ka- muoyu ile paylaşıl- ması, yürütülen so- ruşturmanın netice- sine tesir etmektedir. Bu da kamuoyunda soruşturmada bir ih- malin ve zafiyetin ol- duğunu düşündür- mekte ve kamuoyun- da güvenlik güçlerine karşı olumsuz dü- şüncelerin oluşması- na neden olmakta- dır.” SHP’de ‘Mahir Çayan çatlağõ’ devam ediyor Ahmet Abakay, genel sekreterlikten istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanõ Hüseyin Er- gün’ün bazõ açõklamalarõna tepki gös- teren Genel Sekreter Ahmet Abakay görevinden istifa etti. Abakay, Er- gün’e gönderdiği istifa mektubunda “Sol sosyal demokrat bir partide, si- zin gibi sağ-liberal görüşteki bir ge- nel başkanın genel sekreteri olarak çalışmam hem partime hem bugüne kadar onurla taşıdığım kendi siya- sal çizgime saygısızlık olacağından is- tifa ediyorum” dedi. SHP Genel Başkanõ Hü- seyin Ergün’ün bir süre önce Taraf gazetesinde Neşe Düzel’e verdiği söy- leşi parti içinde tartõşma- lara yol açmõştõ. Ergün’ün özellikle “MİT falan bi- zim bu kadar içimizde. Ne oluyoruz, diye sor- dum. Mahir de bana, ‘Biz güçlü bir siyasi hareketiz. Elbette MİT de bizimle ilişki kuracak’ dedi” söz- leri tepkilere yolaçmõş, SHP Genel Sekreteri Ahmet Abakay “Ergün’ün görüşlerinin sol adına ka- bul edilemez olduğunu, bunların partinin görüşleri olmadığını” söy- lemişti. Abakay, dün Ergün’e gönder- diği istifa mektubunda “Toplumu- muzda saygın yerleri olan devrimci gençlik önderlerini inciten haksız açıklamalarda bulundunuz. AKP iktidarının ve dinci cemaat-tarikat- ların bir örgütlenme aracı olarak kullandıkları ve savundukları orta- öğretim öğrencilerinin ve devlet me- murlarının da türban takmalarını is- tediniz. Darbelerde en büyük acıyı çeken, işkencelerden geçen, idam edilen, öldürülen yurtseverleri ka- ralayarak ayrım gözetmeksizin tüm solun darbelerde askerlerle işbirli- ği yaptığını ortaya attınız. Sol sosyal demokrat bir partide, sizin gibi sağ- liberal görüşteki bir genel başkanın genel sekreteri olarak çalışmam hem partime hem bugüne kadar onurla taşıdığım kendi siyasal çizgime saygısız- lık olacağından istifa edi- yorum” dedi. Abakay, mektubunda ayrõca şu gö- rüşleri de dile getirdi: “Bir kalkınma ve sa- nayileşme aracı olarak gördüğünüz emperya- lizmi yücelttiniz. Parti programına rağmen, emeğin önceliği yerine sermayenin, kapitaliz- min erdemlerinden söz ettiniz. Gerici ve Ameri- kancı AKP’yi örgürlükçü bir parti olarak nitelendirdiniz. Bu açıkla- malarla, bağlı olmak zorunda oldu- ğunuz, SHP programını, tüzüğünü ve sol geleneklerini hiçe sayarak kendinizin subjektif, sağ-liberal gö- rüşlerinizi partiye dayatmaya kal- kıştınız. SHP yönetimi, son olağanüstü ku- rultayın öngördüğü çağdaş solda bütünleşme kararını öncelikli görev saymaktadır.” Gizli tanık koruması için müdürlük İstanbul Emniyeti şube müdür- lüklerine yeni atamalar yapõldõ. Ergenekon soruşturmasõnõ yürü- ten müdürler yerlerinde kaldõ. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda isimleri sõk- lõkla duyulan gizli tanõklarõn korunmasõ için Tanõk Koruma Şube Müdürlüğü kuruldu. Yeni kurulan müdürlüğe yine Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda görev yapan Organize Suçlarla Müca- dele Şube Müdür Yardõmcõsõ Azmi Reyhan Aras getirildi. İstanbul Emni- yet Müdürü Hüseyin Çapkın, İzmir’de uyguladõğõ sistemi İstanbul’da da dene- yecek. Bu kapsamda Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü kuruldu. İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü’nde şube ve ilçelere yeni atamalar yapõldõ. Buna göre Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten polis müdürleri şubelerde kaldõ. Terör- le Mücadele Şube Müdürü Mutlu Eki- zoğlu, geçen ay rütbe alarak 2. sõnõf emniyet müdürü olmuştu. Ekizoğlu or- ganizeden sorumlu emniyet müdür yar- dõmcõsõ oldu. Terörle Mücadeleden So- rumlu Müdür Yardõmcõsõ Tufan Ergü- der ise yerinde kaldõ. Organize Suçlar- la Mücadele Şube Müdürü Hüseyin Işıldak’õn da görev yeri değişmedi. Te- rörle mücadele şube müdürlüğü görevi- ne ise Yurt Atayün getirildi. İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de 2. sõnõf emniyet müdürü olmuştu. Yõlma- zer de istihbarattan sorumlu emniyet müdür yardõmcõsõ oldu. Cerrah döne- minde bu şubeye şu anda Rize Emniyet Müdürü olan Şahmaz Demirtaş bakõ- yordu. Demirtaş’õn terfi almasõndan sonra bu şubeye müdür yardõmcõsõ atanmõyordu. Şube Cerrah’a bağlõ ola- rak çalõşõyordu. İstihbarat Şube Müdür- lüğü’ne ise müdür yardõmcõsõ Erol De- mirhan getirildi. Mali Suçlarla Müca- dele Şube Müdürü Yunus Ayhan’õn ye- rine Mali Suçlarla Mücadele Şube Mü- dür Yardõmcõsõ Zekayi Kıymaz geldi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Mü- dürü Bülent Köksal’õn da görev yeri değiştirildi. Köksal Esenyurt ilçe emni- yet müdürü olurken yerine Şanlõur- fa’dan Cengiz Malbeleği geldi. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne Avcõlar İlçe Emni- yet Müdür Vekili Mahir Çakallı geti- rildi. Pasaport Şube Müdürü Mehmet Hasbal, güvenlik şube müdürü görevi- ne getirildi. Trafik Tescil Şube Müdürü Turan Odabaş ise bilişim şube mü- dürlüğü görevine getirildi. Kâğõthane İlçe Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Nuri Keten ise basõn ve halkla ilişkiler şube müdürlüğüne getirildi. Albay Temizöz ve 6 sanõk hakkõnda hazõrlanan iddianame tamamlandõ 9kezmüebbetistemiDİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Diyarbakõr Cum- huriyet Başsavcõlõğõ, bir süre önce tutuklanan eski Kayseri Jandarma Alay Komutanõ Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanõ Kamil Atak’õn da aralarõnda bulundu- ğu 7 sanõkla ilgili iddianameyi ta- mamladõ. İddianamede, Albay Temizöz hakkõnda 9 kez ağõr- laştõrõlmõş müebbet hapis, di- ğer sanõklar için ise ağõrlaştõrõl- mõş müebbet hapis istendi. Diyarbakõr Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nda özel yetkili bir sav- cõ tarafõndan 6’sõ tutuklu 7 sanõk hakkõnda hazõrlanan iddianame, Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu sanõklar eski Kayseri İl Jandarma Komu- tanõ Temizöz, eski Cizre Beledi- ye Başkanõ Atak, oğlu Temel Atak, itirafçõlar Adem Yakin, Hı- dır Altuğ ve Abdulhakim Gü- ven ile tutuksuz yargõlanan sanõk Kukel Atak’n, 765 sayõlõ TCY’nin “Adam öldürmek”, “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” ve “Adam öldür- meye azmettirmek” suçlarõndan cezalandõrõlmalarõ istendi. İddialar gizli tanıklardan İddianamede “Tükenmez Ka- lem” ve “Sokak Lambası” kod adlõ iki gizli tanõk ve Midyat Ce- zaevi’nde hükümlü olan sanõk Kamil Atak’õn kardeşi olan, an- cak yakõnlarõnõn nüfusuna kay- dedilen M.N.B’nin ifadelerine yer verildi. İddianamede, sanõk Albay Te- mizöz’ün 1993 yõlõnda Cizre İlçe Jandarma Komutanlõğõ’nda bölük komutanõ olarak göreve başladõ- ğõ, göreve başlamasõndan itibaren Cizre ilçesinde, “terörle müca- dele ediliyor” görüntüsü altõnda “korucu, itirafçı ve uzman ça- vuşlardan oluşan bir grup oluş- turduğu” savunuldu. “Söz ko- nusu grubun süreç içerisinde as- li görevinden ayrılarak terör ör- gütü PKK’ye yardım ettiğinin ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sor- guladığı”nõn belirtildiği iddia- namede, sorgulanan kişilerden bir kõsmõnõn öldürüldüğü öne sü- rüldü. İddianamede, Temizöz’ün 1994 yõlõ yerel seçimlerinde, Atak’õn belediye başkanõ olmasõ için faaliyet yürüttüğü, Atak’a rakip olan Salih Şık’õ tehdit etti- ği de yer aldõ. Temizöz’ün “Me- tin” kod adõnõ kullandõğõ ileri sürüldü. Grupta yer alan uzman çavuş- larõn, itirafçõlar ile gerçekleştir- dikleri eylemlerden sonra öldür- dükleri kişilere ait kimlik belge- lerini Albay Temizöz’e teslim ettiklerinin belirtildiği iddiana- mede, “Böylece Temizöz’ün ver- miş olduğu talimatı yerine ge- tirdiklerini bildirdikleri, bir- çok eylemde öldürülen kişilerin üzerlerinden kimlik belgelerinin çıkmaması da bu hususu doğ- ruladı” denildi. İddianamede, sanõk Albay Temizöz’ün Cizre’deki görevi sõrasõnda “terörle mücadele ediliyor” görüntüsü altõnda “korucu, itirafçõ ve uzman çavuşlardan oluşan bir grup oluşturduğu” belirtildi. Sanõklarõn sorguladõklarõ kişilerden bazõlarõnõ öldürdüğü ileri sürüldü. Ahmet Abakay. İSTANBUL EMNİYETİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin il kongrelerinde yaşanan sõkõntõ- lar sürerken; TBMM Başkanlõğõ seçimi için de parti içinde yoğun kulis yürütülü- yor. TBMM Başkanõ Köksal Toptan, adaylõk için Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşürken; Ankara Milletvekili Salih Kapusuz da Erdoğan’dan randevu istedi. Adaylõk için adõ geçen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu da dün Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’in adõ da adaylõk için geçiyor. AKP’de il kongrelerinin ardõndan TBMM Başkanlõğõ seçimi de sõkõntõ yarat- tõ. İktidar ve muhalefet partilerinin millet- vekillerini arayarak destek isteyen ve kulis yürüten Salih Kapusuz, Erdoğan’dan ran- devu istedi. Kulislerde, CHP ve MHP’nin de sõcak yaklaşmasõ nedeniyle Toptan’õn adaylõğõnõn daha güçlü olduğu dile getirili- yor. AKP içinde eski Devlet Bakanõ Mu- rat Başesgioğlu ile eski Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in de adaylõğõnõn gün- deme gelebileceği kaydediliyor. AKP Genel Merkezi’nin aday çokluğu nedeniyle 19 Temmuz’a ertelediği Ankara kongresinde tek aday için yoğun girişimde bulunuluyor. Başbakan Erdoğan, Ankara milletvekilleriyle bir araya gelerek adaylõk için Ankara İl Başkan Yardõmcõsõ Murat Alparslan’õ işaret etti. TBMM VE İL KONGRESİ AKP içinde seçim sıkıntısı İstanbul Haber Servisi- İstanbul Tabip Odasõ ile Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emek- çileri Sendikasõ (SES) Anadolu Yakasõ Şubesi üyeleri, Beykoz Devlet Hastanesi’nin Paşabahçe Devlet Hastanesi ile Validebağ Devlet Hastanesi’nin ise Üsküdar Devlet Hastanesi ile birleştirilmek istenmesini protesto etti. Sağlõk emekçileri, “AKP hü- kümeti, sağlık kurumlarını fiilen kapa- tarak ya da hizmet veremez hale getire- rek ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Hal- kın sağlık kurumları rant hesaplarına mı kurban ediliyor?” dediler. Koşuyolu Validebağ Devlet Hastanesi bahçesinde dün bir araya gelen İstanbul Ta- bip Odasõ, SES, Kamu-Sen, Validebağ Devlet Hastanesi sağlõk çalõşanlarõ ve per- soneli ile Koşuyolu halkõ, protesto gösterisi düzenlediler. Validebağ ve Beykoz Devlet Hastaneleri çalõşanlarõ adõna basõn açõkla- masõnõ okuyan SES İşyeri Temsilcisi Hem- şire Feride Güvenç, sağlõk hizmetinin ka- pitalizmin kâr hõrsõna ve piyasanõn insafõ- na terk edilmemesi gereken bir hizmet ol- duğunu belirtti. Güvenç, hastalarõn özel has- tanelere kaydõrõlmak istendiğini savundu. Hastane birleştirilmesine protesto Sağlık emekçileri, devlet hastanelerinin birleştirilmesinin hem sağlığı vuraca- ğını hem de çalışanları mağdur edeceğini belirttiler. (Fotoğraf:TÜLAY NERGİZ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle