Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Nerede Görülmüş ki?..
Bundan tam bir ay önce dünyanın öbür ucun-
daki bir cennet mekânda, Sydney’de City’nin kı-
yısında, Circle Kay iskelesinden bindiğimiz gemide
Mine ile birlikte Paramata’ya doğru yol alıyor ve
kahkahadan kırılıyorduk. Gidiş geliş iki saat süren
yolculuğumuz sırasında haliç içerisinden nehre
doğru ilerlerken, iki yanımızda kışın da (o sırada
Avustralya kışı yaşıyordu) yaprak dökmeyen
ağaçların oluşturduğu ormanların arasında kimi
apartman, kimi villa yeşilin arasında kaybolmuş bi-
nalar, kimi yerlerde küçücük koylar içindeki kum-
sallarıyla, söylemesi ayıptır ama bizim İstan-
bul’daki Boğaz’ı güzellik ve asudelikte solda sıfır
bırakan görüntülerdi kahkahalarımızın nedeni.
Doğrusu, bir efsane daha yıkılırken önce şaşır-
dık, sonra gülmeye başladık.
Öyle ya! Bizim Boğaz gibi asla yoktu ve olamazdı
da...
- Nerede görülmüş böyle bir manzara ve güzellik
azizim, der dururduk hep Boğaz’a bakarken. Ta-
bii güzelliğin ve yeşilliğin de içine etmeyi ihmal et-
meden...
Oysa, Sydney’in kıyılarındaki binalar, hep ağaç-
ların arasında yeşilin içinde kayboluyorlardı.
Biz de iki kıyı arasında ilerlerken beton yığınına
çevirdiğimiz “Boğaz”ın eşsizliği efsanesini, gü-
zelliğine vurulduğumuz Sydney’de kahkahalarla su-
ya gömüyorduk.
Konuşurken, sanki bütün dünyayı görmüş, her
yeri ve her şeyi bilirmişiz gibi davranıyoruz. Nedeni,
düşüncemizin boyutunun küçük dünyamızla sınırlı
olması.
Askeri darbelerle dolu dönemlerimizde (şimdi on-
lar yerlerini sivil darbelere bırakmaktalar) şu aşa-
ğıdaki slogan sürekli yinelenip durulurdu:
- Azizim işler bozulup çıkmaza girince, Genel-
kurmay Başkanı’nın muhtıra verip iktidara el kon-
duğu başka nerede görülmüştür?
Düşünceyi pekiştirmek için, arkadan da örnek-
ler sıralanırdı:
- Norveç’te anarşi bahane edilerek yapılan as-
keri darbeye tanık olan var mı?
Kimse düşünmek istemezdi ki, Norveç’te askeri
darbe olmamasının nedeni yalnız ordusunun de-
ğil, ama tüm toplumunun daha demokrat olma-
sındandı.
Geçenlerde biri,
- Türkiye ve Danimarka’da Genelkurmay baş-
kanlarının konumu karşılaştırılmalı, dedi.
Dayanamadım,
- Yetmez dedim, başbakanların konumları,
cumhurbaşkanlarının tutumları, yargı bağımsız-
lıkları, iki halkın eğitim düzeyleri de karşılaştırılmalı,
deyiverdim.
Bir TV programında, pek liberal, pek sivil, biraz
da genç bir konuşmacı, bilir bilmez atıldı:
- İngiltere veya Fransa’da askeri darbe ile sivil
iktidar devrilmez.
- Yanılıyorsunuz, dedim, 1958’de, Fransa’da Ge-
neral De Gaulle buz gibi asker tarafından getiril-
di iş başına, hem iktidar değişti, hem de rejim.
Son günlerde, Alperenler militanlarının Topka-
pı Sarayı avlusundaki İdil Biret konserine karşı tep-
kilerini haklı çıkarmak için ileri sürdükleri bir sav
var.
- Çimenlerin üzerine minder atarak, kaykılıp bir
yandan da şarap içerek klasik müzik konseri din-
lendiği nerede görülmüş, diyorlar.
Önce hemen belirteyim, böyle bir şeyin dünyanın
başka yerinde görülmemiş olması, illa burada gö-
rülmemesini gerektirmez. Ölçüt bu davranışın uy-
gun ve doğru olup olmamasına göre belirlenir, dün-
yanın başka bir yerinde daha görülmüş olup ol-
mamasına göre değil. O doğruluk ve uygunluk da
kişiden kişiye, gruptan gruba değişebilir.
Kaldı ki, hiçbir yerde çimlerin üzerine yastık atıp
uzanarak, şarap içerek klasik müzik dinlenmedi-
ği savı da doğru değildir.
New York’un ünlü orkestrası New York Filarmoni
her yıl bağımsızlık bayramı 4 Temmuz’da New York
Central Park’ta bir açık hava konseri verir, örtü-
sünü, yastığını, şarabını, piknik çantasını kapan ko-
şar çimlerin üstüne yayılır, klasik bestecilerle
başlayıp Gershvin ile devam edip donanma mar-
şıyla biten konseri izlerler.
“Nerede görülmüş azizim, dünyanın hiçbir ye-
rinde böyle şey yok”, çıkışları ne kadar dayanak-
sız, görüyorsunuz değil mi?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
KARABULUT CİNAYETİ
İstanbul Valisi Güler
basını suçladı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Münevver Karabu-
lut cinayeti ile ilgili
önergeye yanõt veren
İstanbul Valisi Mu-
ammer Güler, “Ba-
sında bugüne kadar
şüpheli ile ilgili çıkan
haberler gerçeği yan-
sıtmamakla beraber,
bilgi kirliliği oluştur-
maktadır” dedi.
İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay, CHP’li Gaye
Erbatur’un, Karabu-
lut cinayetiyle ilgili so-
ru önergesine, Vali Gü-
ler’in bilgi notuyla ce-
vap verdi. Güler, olay-
la ilgili gelişmeleri
özetle şöyle sõraladõ:
“Şüpheli Cem Ga-
ripoğlu’nun 6 Aralık
2008’de yurda giriş
yaptığı ve bu tarihten
sonra çıkış kaydının
olmadığı tespit edil-
miş olup, yurtdışına
kaçtığına dair her-
hangi bir iz ve delil
mevcut değildir. Ba-
sında bugüne kadar
şüpheli ile ilgili çıkan
haberler gerçeği yan-
sıtmamakla beraber,
bilgi kirliliği oluştur-
maktadır. Hazırlık
soruşturmasının giz-
li yürütülmesi ve her
cinayet olayının ken-
dine ait özelliği ve şif-
resi olmasından do-
layı bazı bilgilerin ka-
muoyu ile paylaşıl-
ması, yürütülen so-
ruşturmanın netice-
sine tesir etmektedir.
Bu da kamuoyunda
soruşturmada bir ih-
malin ve zafiyetin ol-
duğunu düşündür-
mekte ve kamuoyun-
da güvenlik güçlerine
karşı olumsuz dü-
şüncelerin oluşması-
na neden olmakta-
dır.”
SHP’de ‘Mahir Çayan çatlağõ’ devam ediyor
Ahmet Abakay, genel
sekreterlikten istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanõ Hüseyin Er-
gün’ün bazõ açõklamalarõna tepki gös-
teren Genel Sekreter Ahmet Abakay
görevinden istifa etti. Abakay, Er-
gün’e gönderdiği istifa mektubunda
“Sol sosyal demokrat bir partide, si-
zin gibi sağ-liberal görüşteki bir ge-
nel başkanın genel sekreteri olarak
çalışmam hem partime hem bugüne
kadar onurla taşıdığım kendi siya-
sal çizgime saygısızlık olacağından is-
tifa ediyorum” dedi.
SHP Genel Başkanõ Hü-
seyin Ergün’ün bir süre
önce Taraf gazetesinde
Neşe Düzel’e verdiği söy-
leşi parti içinde tartõşma-
lara yol açmõştõ. Ergün’ün
özellikle “MİT falan bi-
zim bu kadar içimizde.
Ne oluyoruz, diye sor-
dum. Mahir de bana, ‘Biz
güçlü bir siyasi hareketiz.
Elbette MİT de bizimle
ilişki kuracak’ dedi” söz-
leri tepkilere yolaçmõş,
SHP Genel Sekreteri Ahmet Abakay
“Ergün’ün görüşlerinin sol adına ka-
bul edilemez olduğunu, bunların
partinin görüşleri olmadığını” söy-
lemişti. Abakay, dün Ergün’e gönder-
diği istifa mektubunda “Toplumu-
muzda saygın yerleri olan devrimci
gençlik önderlerini inciten haksız
açıklamalarda bulundunuz. AKP
iktidarının ve dinci cemaat-tarikat-
ların bir örgütlenme aracı olarak
kullandıkları ve savundukları orta-
öğretim öğrencilerinin ve devlet me-
murlarının da türban takmalarını is-
tediniz. Darbelerde en büyük acıyı
çeken, işkencelerden geçen, idam
edilen, öldürülen yurtseverleri ka-
ralayarak ayrım gözetmeksizin tüm
solun darbelerde askerlerle işbirli-
ği yaptığını ortaya attınız. Sol sosyal
demokrat bir partide, sizin gibi sağ-
liberal görüşteki bir genel başkanın
genel sekreteri olarak çalışmam
hem partime hem bugüne kadar
onurla taşıdığım kendi
siyasal çizgime saygısız-
lık olacağından istifa edi-
yorum” dedi. Abakay,
mektubunda ayrõca şu gö-
rüşleri de dile getirdi:
“Bir kalkınma ve sa-
nayileşme aracı olarak
gördüğünüz emperya-
lizmi yücelttiniz. Parti
programına rağmen,
emeğin önceliği yerine
sermayenin, kapitaliz-
min erdemlerinden söz
ettiniz. Gerici ve Ameri-
kancı AKP’yi örgürlükçü bir parti
olarak nitelendirdiniz. Bu açıkla-
malarla, bağlı olmak zorunda oldu-
ğunuz, SHP programını, tüzüğünü
ve sol geleneklerini hiçe sayarak
kendinizin subjektif, sağ-liberal gö-
rüşlerinizi partiye dayatmaya kal-
kıştınız.
SHP yönetimi, son olağanüstü ku-
rultayın öngördüğü çağdaş solda
bütünleşme kararını öncelikli görev
saymaktadır.”
Gizli tanık
koruması için
müdürlük
İstanbul Emniyeti şube müdür-
lüklerine yeni atamalar yapõldõ.
Ergenekon soruşturmasõnõ yürü-
ten müdürler yerlerinde kaldõ.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda isimleri sõk-
lõkla duyulan gizli tanõklarõn korunmasõ
için Tanõk Koruma Şube Müdürlüğü
kuruldu. Yeni kurulan müdürlüğe yine
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
görev yapan Organize Suçlarla Müca-
dele Şube Müdür Yardõmcõsõ Azmi
Reyhan Aras getirildi. İstanbul Emni-
yet Müdürü Hüseyin Çapkın, İzmir’de
uyguladõğõ sistemi İstanbul’da da dene-
yecek. Bu kapsamda Toplum Destekli
Polislik Şube Müdürlüğü kuruldu. İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü’nde şube
ve ilçelere yeni atamalar yapõldõ. Buna
göre Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten
polis müdürleri şubelerde kaldõ. Terör-
le Mücadele Şube Müdürü Mutlu Eki-
zoğlu, geçen ay rütbe alarak 2. sõnõf
emniyet müdürü olmuştu. Ekizoğlu or-
ganizeden sorumlu emniyet müdür yar-
dõmcõsõ oldu. Terörle Mücadeleden So-
rumlu Müdür Yardõmcõsõ Tufan Ergü-
der ise yerinde kaldõ. Organize Suçlar-
la Mücadele Şube Müdürü Hüseyin
Işıldak’õn da görev yeri değişmedi. Te-
rörle mücadele şube müdürlüğü görevi-
ne ise Yurt Atayün getirildi. İstihbarat
Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de 2.
sõnõf emniyet müdürü olmuştu. Yõlma-
zer de istihbarattan sorumlu emniyet
müdür yardõmcõsõ oldu. Cerrah döne-
minde bu şubeye şu anda Rize Emniyet
Müdürü olan Şahmaz Demirtaş bakõ-
yordu. Demirtaş’õn terfi almasõndan
sonra bu şubeye müdür yardõmcõsõ
atanmõyordu. Şube Cerrah’a bağlõ ola-
rak çalõşõyordu. İstihbarat Şube Müdür-
lüğü’ne ise müdür yardõmcõsõ Erol De-
mirhan getirildi. Mali Suçlarla Müca-
dele Şube Müdürü Yunus Ayhan’õn ye-
rine Mali Suçlarla Mücadele Şube Mü-
dür Yardõmcõsõ Zekayi Kıymaz geldi.
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Mü-
dürü Bülent Köksal’õn da görev yeri
değiştirildi. Köksal Esenyurt ilçe emni-
yet müdürü olurken yerine Şanlõur-
fa’dan Cengiz Malbeleği geldi. Asayiş
Şube Müdürlüğü’ne Avcõlar İlçe Emni-
yet Müdür Vekili Mahir Çakallı geti-
rildi. Pasaport Şube Müdürü Mehmet
Hasbal, güvenlik şube müdürü görevi-
ne getirildi. Trafik Tescil Şube Müdürü
Turan Odabaş ise bilişim şube mü-
dürlüğü görevine getirildi. Kâğõthane
İlçe Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Nuri
Keten ise basõn ve halkla ilişkiler şube
müdürlüğüne getirildi.
Albay Temizöz ve 6 sanõk hakkõnda hazõrlanan iddianame tamamlandõ
9kezmüebbetistemiDİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Diyarbakõr Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ, bir süre
önce tutuklanan eski Kayseri
Jandarma Alay Komutanõ Albay
Cemal Temizöz ve eski Cizre
Belediye Başkanõ Kamil
Atak’õn da aralarõnda bulundu-
ğu 7 sanõkla ilgili iddianameyi ta-
mamladõ. İddianamede, Albay
Temizöz hakkõnda 9 kez ağõr-
laştõrõlmõş müebbet hapis, di-
ğer sanõklar için ise ağõrlaştõrõl-
mõş müebbet hapis istendi.
Diyarbakõr Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ’nda özel yetkili bir sav-
cõ tarafõndan 6’sõ tutuklu 7 sanõk
hakkõnda hazõrlanan iddianame,
Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nce kabul edildi.
İddianamede, tutuklu sanõklar
eski Kayseri İl Jandarma Komu-
tanõ Temizöz, eski Cizre Beledi-
ye Başkanõ Atak, oğlu Temel
Atak, itirafçõlar Adem Yakin, Hı-
dır Altuğ ve Abdulhakim Gü-
ven ile tutuksuz yargõlanan sanõk
Kukel Atak’n, 765 sayõlõ
TCY’nin “Adam öldürmek”,
“Cürüm işlemek için teşekkül
oluşturmak” ve “Adam öldür-
meye azmettirmek” suçlarõndan
cezalandõrõlmalarõ istendi.
İddialar gizli tanıklardan
İddianamede “Tükenmez Ka-
lem” ve “Sokak Lambası” kod
adlõ iki gizli tanõk ve Midyat Ce-
zaevi’nde hükümlü olan sanõk
Kamil Atak’õn kardeşi olan, an-
cak yakõnlarõnõn nüfusuna kay-
dedilen M.N.B’nin ifadelerine
yer verildi.
İddianamede, sanõk Albay Te-
mizöz’ün 1993 yõlõnda Cizre İlçe
Jandarma Komutanlõğõ’nda bölük
komutanõ olarak göreve başladõ-
ğõ, göreve başlamasõndan itibaren
Cizre ilçesinde, “terörle müca-
dele ediliyor” görüntüsü altõnda
“korucu, itirafçı ve uzman ça-
vuşlardan oluşan bir grup oluş-
turduğu” savunuldu. “Söz ko-
nusu grubun süreç içerisinde as-
li görevinden ayrılarak terör ör-
gütü PKK’ye yardım ettiğinin
ya da özel sebeplerden dolayı
gözaltına aldıkları kişileri sor-
guladığı”nõn belirtildiği iddia-
namede, sorgulanan kişilerden
bir kõsmõnõn öldürüldüğü öne sü-
rüldü. İddianamede, Temizöz’ün
1994 yõlõ yerel seçimlerinde,
Atak’õn belediye başkanõ olmasõ
için faaliyet yürüttüğü, Atak’a
rakip olan Salih Şık’õ tehdit etti-
ği de yer aldõ. Temizöz’ün “Me-
tin” kod adõnõ kullandõğõ ileri
sürüldü.
Grupta yer alan uzman çavuş-
larõn, itirafçõlar ile gerçekleştir-
dikleri eylemlerden sonra öldür-
dükleri kişilere ait kimlik belge-
lerini Albay Temizöz’e teslim
ettiklerinin belirtildiği iddiana-
mede, “Böylece Temizöz’ün ver-
miş olduğu talimatı yerine ge-
tirdiklerini bildirdikleri, bir-
çok eylemde öldürülen kişilerin
üzerlerinden kimlik belgelerinin
çıkmaması da bu hususu doğ-
ruladı” denildi.
İddianamede, sanõk Albay Temizöz’ün Cizre’deki
görevi sõrasõnda “terörle mücadele ediliyor” görüntüsü
altõnda “korucu, itirafçõ ve uzman çavuşlardan oluşan bir
grup oluşturduğu” belirtildi. Sanõklarõn sorguladõklarõ
kişilerden bazõlarõnõ öldürdüğü ileri sürüldü.
Ahmet Abakay.
İSTANBUL EMNİYETİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP’nin il kongrelerinde yaşanan sõkõntõ-
lar sürerken; TBMM Başkanlõğõ seçimi
için de parti içinde yoğun kulis yürütülü-
yor. TBMM Başkanõ Köksal Toptan,
adaylõk için Başbakan Tayyip Erdoğan
ile görüşürken; Ankara Milletvekili Salih
Kapusuz da Erdoğan’dan randevu istedi.
Adaylõk için adõ geçen TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu da dün
Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi.
Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’in adõ
da adaylõk için geçiyor.
AKP’de il kongrelerinin ardõndan
TBMM Başkanlõğõ seçimi de sõkõntõ yarat-
tõ. İktidar ve muhalefet partilerinin millet-
vekillerini arayarak destek isteyen ve kulis
yürüten Salih Kapusuz, Erdoğan’dan ran-
devu istedi. Kulislerde, CHP ve MHP’nin
de sõcak yaklaşmasõ nedeniyle Toptan’õn
adaylõğõnõn daha güçlü olduğu dile getirili-
yor. AKP içinde eski Devlet Bakanõ Mu-
rat Başesgioğlu ile eski Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin’in de adaylõğõnõn gün-
deme gelebileceği kaydediliyor.
AKP Genel Merkezi’nin aday çokluğu
nedeniyle 19 Temmuz’a ertelediği Ankara
kongresinde tek aday için yoğun girişimde
bulunuluyor. Başbakan Erdoğan, Ankara
milletvekilleriyle bir araya gelerek adaylõk
için Ankara İl Başkan Yardõmcõsõ Murat
Alparslan’õ işaret etti.
TBMM VE İL KONGRESİ
AKP içinde
seçim sıkıntısı
İstanbul Haber Servisi- İstanbul Tabip
Odasõ ile Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emek-
çileri Sendikasõ (SES) Anadolu Yakasõ
Şubesi üyeleri, Beykoz Devlet Hastanesi’nin
Paşabahçe Devlet Hastanesi ile Validebağ
Devlet Hastanesi’nin ise Üsküdar Devlet
Hastanesi ile birleştirilmek istenmesini
protesto etti. Sağlõk emekçileri, “AKP hü-
kümeti, sağlık kurumlarını fiilen kapa-
tarak ya da hizmet veremez hale getire-
rek ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Hal-
kın sağlık kurumları rant hesaplarına mı
kurban ediliyor?” dediler.
Koşuyolu Validebağ Devlet Hastanesi
bahçesinde dün bir araya gelen İstanbul Ta-
bip Odasõ, SES, Kamu-Sen, Validebağ
Devlet Hastanesi sağlõk çalõşanlarõ ve per-
soneli ile Koşuyolu halkõ, protesto gösterisi
düzenlediler. Validebağ ve Beykoz Devlet
Hastaneleri çalõşanlarõ adõna basõn açõkla-
masõnõ okuyan SES İşyeri Temsilcisi Hem-
şire Feride Güvenç, sağlõk hizmetinin ka-
pitalizmin kâr hõrsõna ve piyasanõn insafõ-
na terk edilmemesi gereken bir hizmet ol-
duğunu belirtti. Güvenç, hastalarõn özel has-
tanelere kaydõrõlmak istendiğini savundu.
Hastane birleştirilmesine protesto
Sağlık emekçileri, devlet hastanelerinin birleştirilmesinin hem sağlığı vuraca-
ğını hem de çalışanları mağdur edeceğini belirttiler. (Fotoğraf:TÜLAY NERGİZ)