Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
‘Yeni Bir Durum’dayız!
Orduya karşı bu son sis bombası yepyeni ge-
lişmelere yol açabilir.
Başbakan dedi ki: “Eğer iddialar yanlışsa bu va-
himdir, ama doğruysa bu daha vahimdir..”
Hayır! Belge sahte veya tamamen Fetocuların
bir operasyonuysa, en vahim bir durumla karşı
karşıyayız... Belge doğruysa, bunun Genelkur-
may’a ait olma olasılığı sıfıra yakındır. Ordu için-
de bir minik çetenin işi olabilir ancak bu da cür-
mü kadar yer yakar! Yani ciddiyeti, tehlikesi de sı-
fırdır. Ordu içinde veya dışında, siyasi hayatta her
zaman birilerinin birtakım fantezileri olabilir.
Ama “belge” sahteyse, ki olasılık çok büyük, bü-
yük bir komployu, komplocuları, ülkeyi büyük bir
kaosa sürüklemek ve gerçek bir darbe ortamı ya-
ratmak isteyenleri ortaya çıkartacaktır; elleri ya-
nacaktır, yanmalıdır da! Fetocu liboşların popo-
larının tutuştuğunu şimdiden görür gibiyim!
AKP bir alettir cemaat ve arkasındakiler için.
AKP’yi, iktidarı, devleti iyi kullanıyorlar. Amaç bir
Fetocu iktidardır! AKP de yol açıcısı! AKP-Feto ce-
maati ittifakının meyvesini AKP yemiyor! “Hu-
meyni”, ABD’den yüz binlerce karşılayıcı ile İs-
tanbul veya Ankara’ya konacağı ortamı hazırla-
mak istemektedir.
Bu yazdıklarım düştür Türkiye için, şüphesiz ce-
maatin düşü; gerçekleşme olasılığı da, “belge”nin
Genelkurmay’ca hazırlandığı iddiası kadardır! Tür-
kiye ne İran’dır ne de başka bir “İslam ülkesi.”
AKP, destek verdiği ve açıkça işbirliği yaptığı
cemaatin, çığırından çıkan bir Türkiye yaratma-
ya yönelik “karıştırıcılık-kışkırtıcılık faaliyetle-
ri”nin enkazı altında kalabilir! Fetocular, iktidar par-
tisini kendi yasadışı faaliyetlerine bulaştırmaya hız
verdi! Bu anayasal bir sorun doğuracaktır! Sadece
anayasal sonuç doğurmakla kalsa yine iyi, kar-
gaşada Fetocuların darbe hazırlıkları ve bir kar-
şı darbe olasılığı ülkeyi, kimsenin istemediği ve ön-
leyemeyeceği sonuçlara yuvarlayabilir.
Devlet içinde yuvalanmış “sivil darbeciler”, bir
test içinde. Nereye kadar gidebileceklerini ve “kar-
şı güçlerin” de (TSK) ne yapabileceklerini sınayarak
ve deneyerek ilerliyorlar!
Eğer TSK şu “belge” işini çok hızlı ve tam ay-
dınlatmazsa ve bir “hukuk mücadelesini” sonuna
kadar sürdürmezse; hukukun, suikastçıların /
komplocuların / karşı darbecilerin defterini dür-
mesini sağlaması için gerekli dirayeti göstermezse,
Türkiye kan kaybetmeyi sürdürecektir.
TSK’nin böyle bir dirayet göstermesi hakkıdır,
çünkü bütün oyun kendi üzerinden sahneye ko-
nuluyor!
AKP, eğer bu “karşı darbe”nin içinde değilse,
uyanmalı. Çünkü çığırından giderek çıkan ve
durmadan Orduyu hedef alan bir kampanyanın,
sonunda ne doğuracağını kimse bilemez. TSK-
AKP işbirliği ile “karşı darbe” bütünüyle açığa çı-
kartılıp bitirilmeli. Genelkurmay’ın böyle bir işbir-
liği arayışı içinde olduğunu da görmek gerekir. Ge-
nelkurmay’ın, hukukun içinde, elinden gelen
gayreti gösterdiğini izliyoruz. Başbakan’ı ziyaret,
ordu istihbaratından sorumlu generalin emniye-
ti ziyareti, bütün bunların göstergesidir.
AKP’nin önündeki tek seçenek, “demokratik par-
lamenter düzen”in bir temel unsuru olma ve bu dü-
zeni koruma, ülkeye gerçekten hizmet etme yoludur.
Yok, “karşı darbe” tezgâhını AKP ve yönetimi
de destekliyorsa, üzerimize gelen çığın neleri ve
kimleri altına alacağını, demek ki hep birlikte sey-
redeceğiz...
AKP ne istiyor, bunu biliyor mu?..
Ya da, belki de bu tezgâhın başında kendileri
de var!
Yönetimde, bunun da işaretleri yok değil!
Ancak ortamdan nemalanmak stratejisi bitmiştir.
Şimdi yeni bir durum var: Bu partide aklı başın-
da bir politikacı var mı yok mu?
Sanırım, Fetocu hareketin yönetimi, devlet-
emniyet ve savcılık içindeki adamları tarihi bir tak-
tik hata yaptı! Şimdi ya geri çekilecekler ve “Er-
genekon”un çöküşü hızlanacak ya da Fetocular
sahip oldukları güçle daha ileri noktalara saldırı
yapacaklar; ki bu olasılık, Fetocuların “olgun-
laştırma stratejileri”ne uymaz...
Gülen hareketi hep meyveyi “olgunlaştırma”ya
dayanır!
Bu defa “meyve olgunlaşmadan” koparmaya
kalkıştılar!
Mutlaka bir bedel ödeyeceklerdir!
[email protected]
ERDOĞAN DAVA AÇMIŞTI
Kurtcebe için
beraat kararı
İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz çizeri Osman
Nuri Kurtcebe, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn şikâyeti üzerine, hakkõnda “basın yoluyla ha-
karet” iddiasõyla açõlan davadan beraat etti.
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen da-
vaya Kurtcebe’nin avukatõ Bülent Utku ile Erdo-
ğan’õn avukatõ avukat Ece Harika Akyürek katõl-
dõ. Esas hakkõndaki savunmasõ sorulan Kurtcebe’nin
avukatõ Utku ise, karikatürde yer alan cümlelere de-
ğinerek, “Müşteki bu sözcüklere kendisi sahip çık-
mıştır. Konuşma balonundaki sözlere sahip olan
pek çok kişi mevcuttur. Bu düşünceye, sözcükle-
re ben de sahibim diyerek mütalaa kabul edildi-
ği takdirde bu düşünceleri paylaşan herkes şi-
kâyetçi olabilir” dedi. Mahkeme de “hayvan ka-
rikatürü ile ifade edilmiş mizahi eleştiride geçen
sözcüklerin müştekiye aidiyeti konusunda objektif
kanaat oluşmadığı gibi mizahi yöntemle ortaya ko-
nulan ağır eleştirinin müştekiye doğrudan yö-
neltilmiş bir hakaret sayılamayacağına” hükme-
derek Kurtcebe’nin beraatõna karar verdi.
Başbakan, Kurtcebe’nin, 13 Haziran 2008 tarihinde
yayõmladõğõ, “Türbana ulema karar verir ve ve-
lev ki simge olsun” değerlendirmesinin olduğu
‘Eşek’ karikatürü nedeniyle Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğa’na suç duyurusunda bulunmuştu.
AKP’ye göre yetki
sivil yargıda
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Taraf gazetesinde
yayõmlanan “AKP’yi ve
Gülen’i bitirme planõ”
iddialarõyla ilgili olarak
Ankara Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na suç
duyurusunda bulunan
AKP konunun adli
yargõda soruşturulmasõnõ
istiyor. Sürece ilişkin
değerlendirmelerde
bulunan AKP Grup
Başkanvekili Bekir
Bozdağ, “Belgedeki suç
askeri suç değildir. Bu
nedenle bize göre yetki
sivil yargõdadõr” dedi.
Soruşturmanõn İstanbul
Cumhuriyet
Savcõlõğõ’nca
yapõlmasõnõ istediklerini
belirten Bozdağ, “Bu
aşamada Ergenekon
davasõna müdahil
olduğumuz anlamõna
gelmez. Müdahil değil
şikâyetçiyiz” diye
konuştu.
Muhalefete
‘tamgün’ turu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ, kamuoyunda
“tamgün yasasõ” olarak
bilinen “Üniversite
Personelinin Tamgün
Çalõşmasõna ve
Kanunlarda Değişiklik
Yapõlmasõna Dair Yasa
Tasarõsõ”na destek için
CHP, MHP, DTP grup
başkanvekilleri ile DSP
Genel Başkanõ Masum
Türker’i ziyaret etti.
Görüşmeden sonra
açõklama yapan Akdağ,
yasanõn yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 6 ay
geçiş süreci tanõnacağõnõ
kaydetti.
Erdoğan 5
rektörle görüştü
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Başbakanlõk
Merkez Bina’da, Ankara
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Cemal Taluğ,
Bahçeşehir Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Deniz
Ülke Arõboğan, Yalova
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Niyazi Eruslu,
İstanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Yunus
Söylet ve Dokuz Eylül
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mehmet Füzün
ile ayrõ ayrõ görüştü.
Erdoğan’õn görüşmede
üniversitelerde
gerçekleştirilen
çalõşmalar hakkõnda bilgi
aldõğõ bildirildi.
Çiçeklerle ‘terör
propagandası’
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) -
Diyarbakõr Emniyet
Müdürlüğü, Diyarbakõr
Büyükşehir Belediyesi
önündeki alana dikilen
çiçeklerin renklerinin
terör örgütü PKK’yi
simgeleyip örgütün
propagandasõ yapõldõğõ
gerekçesiyle Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na suç
duyurusunda bulundu.
Polis yetkilileri, belediye
önünde sarõ, kõrmõzõ,
yeşil renkli çiçeklerle
ilgili inceleme yaparak
görüntü ve fotoğraf
çekip başsavcõlõğa
başvurdu
Yolsuzluk
operasyonu
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) -
Diyarbakõr’daki tapu
müdürlüğünde yolsuzluk
ihbarlarõ nedeniyle
jandarmanõn 6 aydõr
sürdürdüğü çalõşmalar
sonunda, geçen ay
düzenlenen operasyonda
kopyalanan harddisk ve
evraklarõn incelenmesi
sonucunda yaklaşõk 100
kişi gözaltõna alõndõ.
Gözaltõnda bulunanlarõn,
Doğrudan Gelir
Desteği’nden
faydalandõklarõ, devleti
yaklaşõk 50 milyon TL
zarara uğratõklarõ ileri
sürüldü.
Kanadoğlu, ordunun ‘darbe meraklõsõ’ gösterilerek ortadan kaldõrõlmaya çalõşõldõğõnõ söyledi
‘Hesaplaşmaya döndü’
Yurt Haberleri Servisi- -
Yargõtay Onursal Başsavcõsõ
Sabih Kanadoğlu, laik devlet
güvencesinin Türk Silahlõ Kuv-
vetleri (TSK) ve yargõ oldu-
ğunu belirterek, “dünyanın
hiçbir ülkesinde kendi or-
dusunu yıpratmak ve onun
yıkılmasından sonra arzu et-
tikleri rejimin gerçekleşece-
ğini düşünen kişilerin bu-
lunmadığını” söyledi.
Ayvalõk Rotary Kulübü ta-
rafõndan düzenlenen “De-
mokrasi” konulu söyleşiye
katõlan Kanadoğlu, ABD ve
Avrupa Birliği’nin (AB), Tür-
kiye’nin gündemini kendi çõ-
karlarõ doğrultusunda değiş-
tirme isteği bulunduğunu ile-
ri sürdü.
‘Akla ziyan düşünce’
Bir kesimin, Türkiye’nin
güvencesi olan TSK’yi “dar-
be meraklısı” olarak göste-
rip, başkalarõ için ortadan
kaldõrma çabasõ içinde oldu-
ğunu belirten Kanadoğlu, Ta-
raf gazetesinde yayõmlanan
“İrtica ile Mücadele ve Ey-
lem Planı” adlõ belgeye iliş-
kin de değerlendirmelerde
bulundu. Belgenin gerçekli-
ğinin belirlenmeden TSK ve
askeri yargõya yönelik “söy-
lenmeyen kalmadığını” ifa-
de eden Kanadoğlu,
“TSK’nin, kendi bünyesi
içinde bir partinin ya da ce-
maatin ortadan kaldırıl-
ması için bizzat plan ha-
zırladığı, akla ziyan bir dü-
şüncedir. TSK bir belge
hazırlatacak, bu bir avu-
katın bilgisayarında yer
alacak, inanmak kolay de-
ğil. Eğer yayımlanan belge
sahteyse, TSK için komplo
hazırlanmışsa, bu bir he-
saplaşma haline gelmiştir.
Bu sorunlar çözülmeden,
demokrasi adına konuşa-
cak bir şey yoktur” dedi.
Kanadoğlu, siyasete atõlõp
atõlmayacağõ yönündeki bir
soruya ise herhangi bir siya-
si partiye üye olmadõğõnõ be-
lirterek, “Olmayı da düşün-
müyorum. 71 yaşında siya-
sete atılmış bir Kanadoğlu...
Öyle bir niyetim yok. ‘Va-
kit çok geç’ diye güzel bir
şarkı var” yanõtõnõ verdi.
HÜSEYİN ERGÜN’E TEPKİ
‘78kuşağına
çamuratıyor’
78’liler Vakfõ Girişimi sözcüsü
Celalettin Can, SHP’nin yeni genel
başkanõ Hüseyin Ergün’ün gerçeklere
gözünü kapatarak solu suçladõğõnõ söyledi.
İstanbul Haber
Servisi - 78’liler Vak-
fõ Girişimi sözcüsü
Celalettin Can,
SHP’nin yeni genel
başkanõ Hüseyin Er-
gün’ün “Mahir Ça-
yan’ın MİT’le ilişki-
si olduğu” sözlerine
tepki gösterdi. Can,
“Ergün, 78 kuşağı-
nın askeri darbelerde
rolü olduğu bilgisini
‘imal’ ediyor. Darbe-
ler sonucu Türki-
ye’de sol diye bir şey
bırakılmadı. O ger-
çeklere gözünü ka-
patarak solu suçlu-
yor” dedi.
Can, Taraf gazete-
sinde önceki gün ya-
yõmlanan röportajdaki
sözleriyle, Ergün’ün
78 kuşağõna çamur at-
maya çalõştõğõnõ söy-
ledi. Can, Ergün’ün,
cezaevinden çõkan Yu-
suf Küpeli’den, Ma-
hir Çayan’õn MİT’le
kurulan ilişkiyi örgü-
tün güçlülüğü nede-
niyle normal karşõla-
dõğõnõ, bu bilgiyi 1980
sonrasõnda öğrendiği-
ni açõkladõğõnõ belirtti.
Ergün’ün karaladõ-
ğõ Çayan ve Gezmiş-
lere sahip çõkacaklarõ-
nõ ve 78 kuşağõnõn sa-
hipsiz olmadõğõnõ be-
lirten Can, “ Küpeli,
Mahir Çayan ceza-
evine düşmeden önce
Mahir’le birlikte ör-
gütün üç temel insa-
nından biri. Ma-
hir’ler içerdeyken ar-
kadaşlarını karala-
dığı, örgütü bölüp
Mahir’leri operasyo-
na ve yok oluşa giden
yolu hazırladığından
toprağın altındakile-
rin lanetine uğrayan
bir unsur. Ergün’ün
iddiasına göre bu un-
sur dışarı çıktığı 1980
yılında kendisini bu-
luyor ve Mahir’in
MİT bağlantısı ile
kendisini bilgilendi-
riyor. Peki, Mahir
nerede? Toprağın al-
tında. Bunu yanıtla-
yacak durumda de-
ğil, böyle bir bilgi ve
belge de ortada yok.
Şimdi biz Ergün’e
Mahir bunu Yusuf
dışında kime ne za-
man demiş, belgesi,
bilgisi nerede diye-
ceğiz. İspatlamazsa,
‘şõracõnõn şahidi boza-
cõ’ diyeceğiz. ‘Müfte-
ri’ diyeceğiz” dedi.
DANIŞTAY 8. DAİRESİ, DEKANIN AÇTIĞI DAVAYI HAKLI BULDU
Yönetmeliğe durdurma
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Danõştay 8. Dairesi, Yük-
seköğretim Kurumlarõ Yönetici
Öğretim Elemanõ ve Memurlarõ
Disiplin Yönetmeliği’ndeki disip-
lin cezalarõ arasõnda yer alan “yö-
netim görevinden ayırma” hük-
münün yürütmesini oybirliğiyle
durdurdu.
Bir üniversitenin iktisadi ve ida-
ri bilimler fakültesi dekanõ olan da-
vacõ, “yönetim görevinden ayır-
ma” cezasõyla cezalandõrõlmasõna
ilişkin YÖK Yüksek Disiplin Ku-
rulu’nun, 5 Kasõm 2008 tarihli ka-
rarõ ile söz konusu kararõn dayana-
ğõ disiplin yönetmeliğinin “Disip-
lin cezaları” başlõklõ 4. maddesinin
“Yönetim Görevinden Ayırma”
alt başlõklõ (c) bendinin iptali ve yü-
rütmesinin durdurulmasõ istemiyle
Danõştay’a dava açmõştõ. İstemi
görüşen Danõştay 8. Dairesi, yö-
netmeliğin 4/c maddesinin ve bu-
na bağlõ olarak tesis edilen dava ko-
nusu işlemin yürütmesini oybirli-
ğiyle durdurdu. Daire, davacõnõn
mahrum kaldõğõ parasal ve özlük
haklarõnõn davacõya iadesine de
hükmetti. Kararda, aylõktan kesme
cezasõ verilmesini gerektiren bir ey-
lemin işlenmiş olmasõ halinde, di-
siplin kurullarõnõn, kimi zaman il-
gilinin geçmiş hizmetleri sõrasõndaki
olumlu çalõşmalarõyla geçmiş si-
cillerinin iyi veya çokiyi olmasõ du-
rumlarõnõ gözönüne alarak bir alt ce-
zanõn uygulanmasõ yönünde ka-
rarlar aldõğõ ifade edildi.
Bilim ve
Teknoloji
Yüksek
Kurulu dün
Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan’ın
başkanlığında
toplandı.
(Fotoğraf: AA)
Erdoğan, krizin, Türkiye’yi de ‘belli ölçüde etkilediğini’ kaydetti
‘Krizi fırsat görüyoruz’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, ekonomik kriz orta-
mõnõ, sürdürebilir gelişimin plan-
lanmasõ için “bir fırsat olarak
gördüklerini” belirtti.
Bilim ve Teknoloji Yüksek
Kurulu dün Başbakan Erdoğan’õn
başkanlõğõnda toplandõ. Erdoğan,
toplantõnõn açõlõşõnda yaptõğõ ko-
nuşmada, uluslararasõ finans pi-
yasalarõndan kaynaklanan krizin,
Türkiye’yi de “belli ölçüde et-
kilediğini” kaydetti.
Krizin taşõdõğõ tehditler yerine,
fõrsatlarõ ön plana çõkarma ko-
nusundaki kararlõlõklarõnõn arta-
rak devam edeceğini belirten
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, “Kriz ortamından çıkış ve
yeni fırsatları değerlendirme-
de, araştırma geliştirme ve ye-
nilik çalışmalarını çok önem-
li olduğuna inanıyoruz. Bu,
hem bilimsel olarak hem de
daha önce dünyada yaşanan
küresel krizlerden başarıyla
çıkmış olan ülkelerin tecrübe-
leriyle ispatlanmış bir husus-
tur” diye konuştu.
Ufuk Uras, ÖDP’den istifa ettiğini açıkladı
‘Solunhakkõnõvereceğiz’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk
Uras, “solda alternatif yaratmak,
solu yenilemek amacıyla tarihsel
buluşmayı gerçekleştirmek” için
ÖDP’den istifa ettiğini açõkladõ.
Uras, dün parlamentoda ÖDP ku-
rucusu, PM üyesi ve örgütlerde çeşitli
birimlerde görev yapmõş bir
grup partili ile birlikte isti-
fasõnõ açõkladõ. Uras, “Tür-
kiye solunun kendini ye-
nilemekte tutucu ve istek-
siz davrandığını, solda bir
alternatif olmadığını” söy-
ledi. “Özgürlükçü solcular
olarak bir tarihsel buluş-
manın aciliyetine” dikkat
çektiklerini vurgulayan Uras,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sol ve sosyalist hareke-
tin bütün olumlu mirasının
ve ÖDP’nin deneyimleri-
nin hakkını bu süreçte ve-
receğiz. Türkiye’nin bütün ezilen,
sömürülen, baskı ve şiddet gören,
kimliği, inancı ve kültürü kuşatılan
toplumsal dinamikleriyle kucak-
laşmak için üzerimize düşeni ya-
pacağız. İşçiler, işsizler, çiftçiler,
emekliler, gençler ve kadınlarla
buluşmak istiyoruz. Sosyalister,
demokratlar, ekolojistler, sosyal
demokratlar, feministler buluşa-
bilir diyoruz. Kürtlerin, Alevilerin
tüm düzen mağdurlarının kucak-
laşmasıyla her şey aşılır, inanıyoruz.
Laikliği savunmak için demokra-
siden vazgeçmeyen, militarist-oto-
riter-vesayetçi anlayışa boyun eğ-
meyen, sosyal ve sendikal hakları
olmazsa olmaz gören yurttaşları
birlikte hareket etmeye davet edi-
yoruz. Uzun yıllardır
omuz omuza mücadele
ettiğimiz birçok arka-
daşımızla çözüm öneri-
lerinde ortaklaşamadık.
Bu durum ÖDP’yi iki
farklı çözüm önerisi et-
rafında ikiye bölünmüş
hale getirdi. Bu tablonun
çözüm üretmekten uzak
olduğunu görerek, par-
ti içi iktidar yarışını de-
vam ettirmek yerine, so-
na erdirmeyi tercih ettik.
Solu yenilemek, büyüt-
mek, güçlü ve etkin bir
merkez oluşturmak hedefine doğ-
ru yürüyoruz.”
Uras, “SHP’yi mi dönüştürmeyi
planlıyorsunuz?” sorusu üzerine
“Var olanlarla sorunu çözemeye-
ceğimizi gördük, o yüzden hiçbir
şey zamanı gelmiş fikirden daha de-
ğerli değildir diye düşünüyoruz ve
AKP iktidar seçeneği olacak bir or-
tak mücadele hattını oluşturmak is-
tiyoruz” demekle yetindi.
Ufuk Uras.