Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ
14 HABERLER
YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Part-time Çalõşanlarõn
Sigortalõlõğõ
B
ir işyerinde tam süreli iş sözleşmesi
ile yapılan emsal çalışmanın üçte iki-
si oranına (haftalık 30 saate) kadar ya-
pılan çalışma kısmi süreli, diğer bir deyişle
part-time çalışmadır.
Kısmi süreli çalışma, işveren ile sigortalı-
nın yazılı yapılan iş sözleşmesinin niteliğine
bağlı, aylık ücret karşılığı çalışma biçiminde
imzalanmışsa, sigortalı haftalık çalışma sü-
resine bakılmaksızın tam ay olarak bildirilir.
İş sözleşmesi saat ücreti karşılığı yapılmış
ise, kısmi süreli çalışan sigortalıların ay için-
de çalıştığı toplam sürenin, 4857 sayılı İş Ka-
nunu’na göre günlük çalışma süresi olan 7.5
saate bölünmesiyle, ayda kaç gün sigortalı
bildirileceği hesaplanır. Bu şekilde yapılacak
hesaplamalarda 7.5 saatin altındaki çalışmalar
1 güne tamamlanır.
Örneğin, ay içinde toplam 60 saat çalışmış
olan bir kişinin, 60/7.5=8 gün üzerinden
SSK’li yapılması gereklidir.
854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 5953 sayılı
Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkın-
da Kanun (Basın İş Kanunu) kapsamında ça-
lışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam
sürenin 8’e bölünmesiyle, ayda kaç gün si-
gortalı bildirileceği hesaplanır. Bu şekilde ya-
pılacak hesaplamalarda 8 saatin altındaki ça-
lışmalar 1 güne tamamlanır.
Yazılı sözleşme ile sigortalının yapmayı üst-
lendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç du-
yulması halinde, iş görme ediminin yerine ge-
tirileceğinin kararlaştırıldığı çağrı üzerine ça-
lışmalarda, çalışma süresi gün, hafta ve ay
olarak belirlenmiş ise, bu süreler üzerinden;
taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve
ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay-
lık çalışma süresi yukarıdaki fıkralar hükmünce
hesaplanan gün sayısı üzerinden bildirilir.
4-1/a bendi kapsamında (SSK) sigortalı ol-
makla birlikte, İş Kanunu’na göre kısmi sü-
reli (part-time) veya çağrı üzerine çalışanlar
ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden
az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait
genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne ta-
mamlanması zorunludur. Örneğin, 10 gün
part-time çalışan bir işçinin geri kalan 20 gün-
lük süre için genel sağlık sigortası primini ken-
disinin yatırması gerekmektedir.
Serbest Bölgeler Kanunu 1 Ocak 2009’dan
itibaren geçerli olmak üzere değiştirildi. Ye-
ni düzenlemeye göre Avrupa Birliği’ne tam
üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın ver-
gilendirme döneminin sonuna kadar;
a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde
bulunan mükelleflerin bu bölgelerde ürettik-
leri ürünlerin satışından elde ettikleri ka-
zançları gelir veya kurumlar vergisinden
müstesna. Bu istisnanın Gelir Vergisi Kanu-
nu ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ilgili
maddeleri uyarınca yapılacak kesintilere et-
kisi yoktur.
b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB be-
delinin en az 85’ini yurtdışına ihraç eden mü-
kelleflerin istihdam ettikleri personele öde-
dikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır.
Bu oranı yüzde 50’ye kadar indirmeye ve ka-
nuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir. Yıllık satış tutarı bu oranın al-
tında kalan mükelleflerden zamanında tahsil
edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme
zammıyla birlikte tahsil edilir.
c) Bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyet-
lerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenle-
nen kâğıtlar damga vergisi ve harçlardan müs-
tesnadır.
Gelir Vergisi İstisnası Uygu-
laması
a)- Üretilen Ürünlerin
FOB Bedeli: İlgili kanun
uyarınca, 1 Ocak 2009
tarihinden geçerli olmak
üzere, serbest bölgeler-
de faaliyette bulunan
mükellefler tarafından
bölgelerde üretilen ürün-
lerin toplam FOB bedelinin
en az yüzde 85’inin yurtdışına
ihraç edilmesi kaydıyla, istihdam
edilen personele ödenen ücretler gelir ver-
gisinden istisna edilmiştir.
Bölge içinde üretim faaliyetinde bulunan
mükelleflerin üretime ilişkin istihdam ettikle-
ri tüm personele ödedikleri ücretler gelir
vergisinden istisna edilecektir. Üretim faali-
yeti ile birlikte başka konularda da faaliyet-
te bulunan mükelleflerin satış, pazarlama, mu-
hasebe, lojistik vb. departmanlarda çalışan
personeli de istisna kapsamında değerlen-
dirilecektir.
İstisna uygulaması bakımından üretilen
ürünlerin toplam FOB bedelinin tespiti ge-
reklidir.
Üretilen ürünlerin birim FOB bedeli, üreti-
len mallardan satışı yapılanların satış tutarı
toplamının satılan ürün miktarına bölünme-
siyle elde edilen tutardır.
Toplam FOB bedeli, üretilen ürünlerin bi-
rim FOB bedeli ile toplam üretilen ürün mik-
tarının çarpılmasıyla elde edilen tutardır.
Üretilen ürünlerin aynı yıl içinde satılmaması
durumunda, ortalama FOB bedeli bulunacak
ve buna göre toplam FOB bedeli tespit edi-
lecektir.
Ortalama FOB bedeli, birden fazla yıla ait
birim FOB bedellerinin ortalamasıdır.
b)- Serbest Bölgede Üretilen Ürünlerin
Aynı Yılda Satışı: Serbest bölge içinde üre-
tim yapan mükelleflerin istihdam ettikleri
personele ödedikleri ücretlere gelir vergisi is-
tisnası uygulamasında, mükelleflerin bölge-
de ürettikleri ürünlerin toplam FOB bedelinin
en az yüzde 85’ini yurtdışına ihraç etmeleri,
yıllık satış tutarının bu oranın altında olmaması
gerekmektedir.
Örnek: Serbest Bölgede üretim yapan
(A) AŞ, ürettiği ürünleri yurtdışına ihraç et-
mekte ve 80 işçi çalıştırmaktadır. İşçilerle il-
gili olarak Ocak-Aralık 2009 döneminde ay-
lar itibarıyla ücretler üzerinden hesaplanan ge-
lir vergisi, tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil edil-
miştir. Mükellefin bölgede ürettiği emtianın
270.000 TL’lik kısmının yurtdışına ihraç edil-
diği tespit edilmiş olup üretilen ürün toplam
FOB bedeli 300.000 TL’dir.
Buna göre, mükellef (A) AŞ ürettiği ürün top-
lam bedelinin, (270.000 TL/300.000 TL=)
yüzde 90’ını yurtdışına ihraç ettiğinden is-
tihdam ettiği personel ücretleri üzerinden he-
saplanan ve yıl içinde aylar itibarıyla tecil edi-
len gelir vergisi terkin edilecektir.
c)- Serbest Bölgede Üre-
tilen Ürünlerin Bir Kıs-
mının veya Tamamı-
nın Sonraki Yıllarda
Satılması: Serbest
bölgede üretilen
ürünler ile satın alınan
malların ihracının bir-
likte yapılması halinde,
sadece bölge içinde
üretilen ürünlerin toplam
FOB bedelinin en az yüzde
85’nin yurtdışına ihraç edilme-
si kaydıyla istisnadan yararlanılacaktır.
Yurtdışı satışa ilişkin yüzde 85 şartının ger-
çekleştirilmesinde, bölge içinden ve Türki-
ye’den satın alınan mal bedelleri ile bölgeye
ve Türkiye’ye satılan mal bedelleri dikkate alın-
mayacaktır. İstisna uygulamasında, bölgede
üretilen ürünlerin kayıtları ile alınıp satılan mal-
lara ilişkin kayıtlar ayrı hesaplarda takip edi-
lecektir.
Örnek: (A) AŞ, bölge içinde toplam FOB
bedeli 500.000 TL tutarında yıllık üretim
yaptığı, bölge içindeki bir firmadan 100.000
TL ve Türkiye’den de 50.000 TL olmak üze-
re toplam 150.000 TL tutarında mal satın al-
dığı, üretilen mallardan toplam FOB bedeli
450.000 TL olan kısmını yurtdışına ihraç
ederken, 80.000 TL tutarındaki malı Türki-
ye’ye, 70.000 TL’sini de bölge içine sattığı,
ürettiği mallardan 50.000 TL tutarında kalan
kısmı ise 2010 yılında serbest bölge içine sat-
tığı tespit edilmiştir.
İstisna uygulamasında, bölgede üretilen
toplam FOB bedeli 500.000 TL olan üründen
yurtdışına ihraç edilen 450.000 TL kısmı
arasındaki oran esas alınacaktır.
TURKONFED Başkanõ Celal Beysel, Hazine garantisi yüzde 65’te kaldõğõ
için Kredi Garanti Fonu’nun da istenilen sonucu veremeyeceğini söyledi
Ben şu anda aktif olarak Bağ-Kur’luyum. Sigortalılığımın bundan sonraki bölümünü
SSK’den mı Bağ-Kur’dan mı devam ettirmemin daha avantajlı olacağı konusunda bilgi
edinmek istiyorum.
Hangi kurumdan hangi yılda emekli olabilirim?
Basamak sayımı yükseltmez isem hangi kurumdan daha yük-
sek emekli maaşı alırım?
25 yıllık hizmet sürem dolduktan sonra (prim gün sayım da
dolmuş oluyor) emeklilik yaşım gelene kadar prim yatırmaya de-
vam etmem maaşımı etkiler mi? Savaş İŞGÖREN
Her zaman SSK’den daha erken emekli olmak mümkündür
ve SSK emekliliği daha avantajlıdır. Bağ-Kurda basamak sis-
temi kaldırıldı ve en az asgari ücret üzerinden primlerinizi öde-
meniz gerekmektedir. Yüksek emekli maaşı alabilmeniz için,
primlerinizi de yüksek matrah üzerinden yatırmanız gerek-
mektedir. 52 yaş 5525 günle SSK’den emekli olursunuz.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
BAĞ-KUR’DA BASAMAK SİSTEMİ KALDIRILDI
SERBEST BÖLGELERDE ÖDENEN
ÜCRETLERDE VERGİ İSTİSNASI
Teşvik paketi mevcut
şirketlere yaramõyor
Siyasetin ve oy alma kaygısının et-
kisiyle bugüne kadar uygulanan teş-
vik sistemleriyle, hem her sektör ve
her yatırım projesini hem de ağırlıklı
batı illerimizi kapsayan destekleme
anlayışı egemen olmuştu. Rekabetin
olmazsa olmaz koşullarından biri
olan katma değerli üretim, Ar-Ge,
İnovasyon (yenilikçi ürün) verimlilik,
çağdaş işletme yöntemleri (hızlı tes-
lim, esnek ve standart üretim), özel-
likli ürün, moda, marka, insan gücü-
nün eğitilmesi gibi yeni stratejiler
belirleyerek bu alanları desteklemek
gibi politikamız olamadı..
Nihayet Bölgesel ve Sektörel teş-
vikler açıklandı. Başbakan, teşvik pa-
ketini açıklarken “Kriz ortamını fırsata
çevirmek ve rekabet gücümüzü
arttırmak” temel amacımız derken,
getirilen yeni sistem bunu gerçekleş-
tirebilecek mi? Bu sorunun en temel
cevabı “bütçe açığını azdırmadan
parasal kaynağın nereden buluna-
cağının da açıklanması” olmalıydı.
Örneğin, ekonomi yönetiminin he-
saplamalarına göre yeni teşviklerin
2010 sonuna kadarki 1.5 yıllık mali-
yeti 1.8 milyar TL olacak. Bu tutarın
1 milyar 433 milyon lirası kurumlar
vergisi indirimi, yatırımlar için Hazine
arazisi tahsis edilmesi ve tekstil fab-
rikalarının hükümetin belirlediği illere
taşınmasına vergi avantajı sağlan-
masından kaynaklanacak. Bu des-
teklerin maliyeti, 2009’da 451,
2010’da ise 982 milyon lira olacak.
Yeni teşvik sistemiyle firmaların fa-
iz giderlerinin finansmanı da destek-
lenecek. Şirketlerin fabrikalarını belli
illere taşımasına da nakit desteği ve-
rilecek. Bu iki uygulamanın maliyeti ise
123’ü 2009, 219’u da 2010 yılından ol-
mak üzere 342 milyon lira olacak. Böy-
lece teşvik uygulamalarının toplam
maliyeti 1.8 milyar liraya ulaşacak.
Altı aylık staj programı, meslek
edindirme kursu ve kamu yararına ça-
lışma içeren istihdam paketinin 1.5 yıl-
lık maliyeti ise 1.3 milyar lira olarak he-
saplandı. Böylece iki yeni önlemin
maliyeti 3 milyar lirayı aşacak. Sürekli
açık veren bir bütçede, yeni borç-
lanmaya gidilmeden Hazine bu mik-
tarı nereden karşılayacak?
Teşvik sisteminin kurgusu ise özet-
le şöyle:
Türkiye, sosyoekonomik gelişmiş-
lik düzeylerine göre 81 il, dört bölgeye
ayrılmış ve desteklenecek sektörler ise
12 başlıkta toplanmış..
Birinci bölge: Ağırlıklı olarak motorlu
kara taşıtları ve yan sanayii, elektro-
nik, ilaç, makine imalat ve tıbbi has-
sas ve optik alet yatırımları gibi yük-
sek teknoloji gerektiren yatırımlar
desteklenecek.
İkinci bölge: Nispeten teknoloji yo-
ğun sektörler desteklenecek. Ağırlıklı
olarak makine imalat, akıllı-çok fonk-
siyonlu tekstil, metalik olmayan mi-
neral ürünler, kâğıt, gıda ve içecek
imalatı sektörleri teşvik edilecek.
Üçüncü ve dördüncü bölgeler:
Ağırlıklı olarak doğu ve güneydoğu il-
lerinin yer aldığı bu bölgelerde tarım
ve tarıma dayalı imalat sanayii, kon-
feksiyon, deri, plastik, kauçuk, metal
eşya gibi emek yoğun sektörler teş-
vik edilecek. Ayrıca, turizm, eğitim,
sağlık yatırımları da desteklenecek.
Teşvik sistemin en çarpıcı yönü ise
1. ve 2. bölgede tarımın adının yok ol-
ması.. Örneğin Trakya, Ege ve Akde-
niz bölgelerinde tarımın desteklenecek
sektör olarak yer almaması.. Ayçiçeği
ve buğdayın deposu olarak yıllardır ta-
nımlanan Trakya bölgesinde artık
bunların adı yok.. Ege’de, Akdeniz’de
pamuk yok.. Antalya’da seracılık yok.
Bu eksiklikler mutlaka giderilmeli.
Teşvik sistemini önemsememiz
gerekiyor. Üretimi, ihracatı, sanayiyi
(tarım ve gıda dahil) özendirmek (teş-
vik etmek) sosyal devlet olmanın da
bir gereğidir. Bir toplumun, sosyal ve
ekonomik bağlamda gelişmesi, kal-
kınması devletin katkısı olmadan
olanaksızdır. İnsanlarımızın en te-
mel beklentilerinden biri aş ve iş
bulmanın kolaylaştırılmasıdır. Örne-
ğin Güneydoğu’da yaşayan yurttaş-
larımız terörü konuşmaktan bıktı, iş-
sizliğe çözüm bekliyor. Sonuç olarak
yeni teşvik sistemi bu bağlamda da
çok önemli.
S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ hilmideveli@hotmail.com
Tarımı Iskalayan Teşvik..
T
ürk Girişim ve İş Dünyasõ
Konfederasyonu (TÜR-
KONFED) Yönetim Kuru-
lu Başkanõ Celal Beysel, yeni teşvik
ve istihdam paketinde mevcut çalõ-
şan şirketlere pek fazla bir şey ol-
madõğõnõ belirterek, “Maalesef Kre-
di Garanti Fonu istenilen sonucu
getirmeyecek” dedi.
TÜRKONFED, Marmara ve Ku-
zey Anadolu Sanayici ve İşadamla-
rõ Dernekleri Federasyonu (MAK-
SİFED) ve Özyeğin Üniversitesi’nin
işbirliğiyle hayata geçirilen “Yeni-
kobi Projesi”nin 2009 çalõşmasõ
olan “KOBİ’lerde Finansmana
Erişim Sorunları ve Çözüm Öne-
rileri” konulu tanõtõm ve eğitim
programõnda konuşan Beysel, yeni
teşvik ve istihdam paketine de deği-
nerek, paketin daha çok yeni yapõ-
lacak yatõrõmlar için faydalõ bir pa-
ket olarak açõklandõğõnõ söyledi.
Beysel, şunlarõ kaydetti:
“Bizim KOBİ’lerimize, mevcut
çalışan şirketlerimize yeni teşvik ve
istihdam paketinde pek fazla bir
şey yok. Kredi garanti fonu denil-
di. Kredi garanti fonu her ne ka-
dar 1 milyar lira ilave bir kaynak
sağlandıysa ve bunun yansıması 10
milyar lira ilave bir kredi olarak
görünüyorsa da hazine garantisi
yüzde 65’te kaldı. Eskiden yüzde
80’deydi. Yüzde 20 garantiyi ban-
kalar sağlıyordu, ama bankalar bu
kredi garantiyi vermedikleri için
KOBİ’lerin finansmana erişmesi
güçleşmişti. Şimdiyse bunu yüzde
65’e düşürdüler. Yani şimdi ban-
kalar üzerinde garanti yüzde 35.
Yüzde 20’yi vermeyen banka, yüz-
de 35’i nasıl verecek? Sorusu doğ-
rusu benim kafamda bir türlü ce-
vap bulamayan bir soru. Niye bu-
nu böyle yaptılar anlamak da
mümkün değil. Ama, maalesef
Kredi Garanti Fonu istenilen so-
nucu getirmeyecek diye düşünü-
yoruz.”
MAKSİFED Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Serhas Bekişoğlu da “ Esas teş-
v i k
her sene yenisi düzenlenen
paketlerde değil, esas teşvik
bilgide” dedi.
Bekişoğlu, bilginin birinci
ya da beşinci bölgesi,
sektörü ve şartõnõn ol-
madõğõnõ ifade ede-
rek, şunlarõ söyle-
di:“ Sayın Başba-
kan teşvik paketi-
nin büyüklüğün-
den bahsederken
‘ucu açõk’ tabirini
kullanmış. Neyse,
bu ‘açõk çek’ dile-
riz, ‘IMF banko-
sundan geri
dönmez’ di-
yelim biz de. Teşvikler dönemsel-
dir. Hiçbir işletme teşviklere gü-
venerek varlığını sürdürmeye
odaklanamaz. Esas olan
işletmelerin finans-
man kaynakları-
na ulaşma yetisine
sahip olmasıdır.”
“Anadolu’da yatırım atağı” başla-
tarak Çankõrõ, Nevşehir, Kastamonu ve
Batman’da peş peşe 4 fabrika kuran Hey
Tekstil, yeni Teşvik Paketi kapsamõnda
taşõnma için getirilen destekleri yeterli
bulmadõğõ için İstanbul’daki fabrikala-
rõnõ taşõmayõ düşünmüyor.
İstanbul’daki 4 fabrikasõnõn yanõ sõra
Anadolu’da da 4 fabrikasõ daha bulunan
Hey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanõ ve
TOBB Kadõn Girişimci Kurulu Başka-
nõ Aynur Bektaş, AA muhabirine yap-
tõğõ açõklamada “Yeni yatırımlar için
teşvikler çok güzel, ancak taşınma için
verilen teşvikler yeterli değil. Teşvik
açıklandıktan sonra heyecanlanma-
dım, hemen ‘İstanbul’daki fabrikalarõ-
mõ kapatayõm Anadolu’ya taşõnayõm’ dü-
şüncem oluşmadı. Taşınırsam birin-
ci ve ikinci bölgede kalan işçilerimi ne
yapacağım? Kıdem tazminatlarını
ödeyebilecek durumda değiliz. Zaten
krizden büyük yara aldık. Gittiğimiz
yerde hangi parayla bina yapacağız
veya satın alacağız? Taşınmak için bi-
ze uzun vadeli, yatırım için kullanı-
lacak kredi lazım. Eğer koşullar sağ-
lanırsa Doğu ve Güneydoğu’ya neden
gitmeyelim...” dedi.
Kriz Rusya’yõ da etkileyince ibre Erbil’e çevrildi
Laleli esnafı Irak’a yöneldi
Laleli esnafõ, Rusya pazarõndan sonra şim-
di de global krizden neredeyse hiç etkilen-
meyen Irak pazarõna yöneldi. Laleli Sanayi-
ci ve İşadamlarõ Derneği (LASİAD) Yöne-
tim Kurulu Başkanõ Orhan Altun, Laleli es-
nafõnõn, Doğu Bloku ülkeleri yoğunlukta ol-
mak üzere 50’den fazla ülkeye kendi kolek-
siyonlarõnõ üreterek mal sattõğõnõ, ancak ge-
çen yõl başlayan dünya krizinin, yoğunlukta
mal sattõklarõ ülkeleri etkilediğini söyledi. La-
leli pazarõnõn Merter ve Osmanbey pazarõ ile
birlikte daha çok organize olmamõş pazarla-
rõorganizeetmeözelliğinesahipolduğunaişa-
ret eden Altun şunlarõ kaydetti:
“Yeni yeni kendine gelmeye başlayan
Irak pazarı böyle bir pazar. Üretim yok.
Birçok tüketim maddesine aç ve bu ihti-
yaçlarını en yakın yerlerden temin etmek
durumunda. Biz de bir fuar düzenleyelim
dedik.”
LASİAD,16-18 Ağustos 2009 tarihleri ara-
sõnda, Kuzey Irak’õn Erbil kentinde “5 in 1”
Moda ve Hazõr Giyim Fuarõ düzenleyecek.
25 milyon nüfusa sahip Irak’õn özellikle pet-
rol gelirlerinin artmasõyla 150-200 milyar do-
larlõk bir GSMH hacmine sahip olacağõnõ ön-
gördüklerini ifade eden Altun, “Irak’ın
bundan kaynaklanan 40-50 milyar dolar
dış alımı (ithalat) olacak. Biz dersimizi iyi
çalışırsak Türkiye bunun yüzde 25’ini,
yaklaşık 10 milyar doları tek başına ala-
bilir. Bunun da yüzde 15-20’sini tekstil ve
hazır giyim alsa, bütün Irak’ta tekstil ve
hazır giyim sektörümüze 1.5-2 milyar do-
larlık bir pazar gözüküyor” dedi.
Güneydoğu Anadolu’da tekstil ihracatı yüzde 10 düştü.
Güneydoğu Anadolu’da
tekstil can çekişiyor
Geçen yõl ABD’de ortaya çõkan ve pek çok
ülkeyi etkisi altõna alan global kriz,
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ihracatõnõn
“amiral gemisi” konumunda olan tekstil ve
hammaddeleri ihracatõnõ olumsuz etkiledi.
Güneydoğu Anadolu İhracatçõ Birlikleri (GAİB)
Ocak-Mayõs 2009 ihracat verilerine göre, bölge
illerinden yapõlan tekstil ve hammaddeleri
ihracatõ, bu yõlõn 5 ayõnda geçen yõlõn aynõ
dönemine göre yüzde 10 geriledi.
İhracattaki azalma ürün gruplarõna göre
değerlendirildiğinde, iplik ihracatõ yüzde 27,
kumaş ihracatõ yüzde 27, makine halõsõ
ihracatõ yüzde 15, elyaf ihracatõ yüzde 52
oranõnda düşüş gösterdi.
Beysel, paketi “daha çok yeni yatõrõmlar için faydalõ” ola-
rak tanõmlayarak “Bizim KOBİ’lerimize, mevcut şirketlerimize
yeni teşvik ve istihdam paketinde fazla bir şey yok” dedi.
İstanbul’daki
fabrikalarımı
taşıyamam
AYNUR BEKTAŞ:
LASİAD, 16-18 Ağustos 2009 ta-
rihleri arasõnda, Kuzey Irak’õn Erbil
kentinde “5 in 1” Moda ve Hazõr Gi-
yim Fuarõ düzenleyecek.