16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2009 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR CMYB C M Y B EGEMEN BERKÖZ 1950’lerden bugüne, daha doğrusu geçen yõl aramõzdan ayrõlõşõna kadar, tüm dünya- da opera sanatõnõn önde gelen adlarõ arasõnda yer almõş ama kendi ülkesinde çok az kişi- nin tanõdõğõ Leyla Gencer için düzenlenen anma ya da düzenleyicilerin deyişiyle “kut- lama” etkinliği önceki akşam Lütfi Kõrdar Konser Salonu’nda yapõldõ. Çok eskilerde Devlet Operasõ kadrosundan çõkarõlmasõn- dan yakõn yõllarda adõna düzenlenen şan ya- rõşmasõnõn ortada bõrakõlmasõna kadar (ney- se ki İstanbul Kültür Sanat Vakfõ 2006’da yeniden düzenlemeye başladõ) ona yapõlmõş pek çok haksõzlõk için de bir özür dilemeydi belki bu gece. Müzik mağazalarõnda, Cal- las’larõn, Pavarotti’lerin yanõna onun da iki yoğunçalarõnõ bulup koyamadõğõmõz için de, elbet. Lütfi Kõrdar’a girildiğinde karşõlaşõlan gö- rüntü de somutlaşmõş bir “özür dileme” gö- rüntüsüydü sanki. Merdivenin hemen al- tõndaki iki masanõn birinde Gencer’in yo- ğunçalarlarõ satõlõyor, ötekindeyse Zeynep Oral “Tutkunun Romanı / Leyla Gencer” adlõ kitabõnõ imzalõyordu. Oral’õn kitabõ 1992’den beri kitapçõ raflarõndaydõ ama Ley- la Gencer yoğunçalarlarõnõn satõşõ bir ilkti. Gece, kõsa bir Leyla Gencer belgeselinin gösterilmesiyle başladõ. Leyla Gencer’in kâh Türkçe, kâh İtalyanca konuştuğu, siyah beyaz ya da renkli görüntüleriyle değişik operalarda çekilmiş yine siyah beyaz ya da renkli fotoğraf ve filmlerinden oluşan kõsa belgeselin, örneğin bir “Devrim Arabala- rı” gibi “Leyla Gencer” filmi için ilk adõm olmasõnõ dileyelim. Genç opera sanatçõlarõnõn, Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan Filarmoni Orkes- trasõ eşliğindeki dinletileriyse doyurucuy- du. Orkestranõn seslendirdiği, Rossini’nin “Guillaume Tell” operasõndan “Sinfoni- etta”dan sonra genç sanatçõlar tek tek ya da ikişer ikişer sahneye gelerek parçalarõnõ söy- lediler. Gecenin ev sahibi, sanatçõlarõ ve yapõtlarõ sunan Yekta Kara’nõn deyişiyle “Gen- cer’in operanın unutulmazları arasına girmesini sağlayan” Verdi’nin ‘Mac- beth’inde soprano Perihan Nayır Artan başarõlõydõ. Yeniden gündeme gelmesinde, repertuvarlara girmesinde Gencer’in payõ- nõn büyük olduğu Bel Canto döneminin bestecilerinden Bellini’nin “I Puritani” operasõ ile Gounod’nun “Romeo ve Jül- yet” operasõndan aryalar söyleyen, 2006 Leyla Gencer Şan Yarõşmasõ’nõn birincisi soprano Nino Machaidze ise gecenin yõl- dõzõydõ. Massenet’nin “Werther”i ile Bi- zet’nin “Carmen”inden aryalarda mez- zosoprano Ezgi Kutlu ile “Werther”, “Carmen” ve “Romeo ve Jülyet”te sah- neye çõkan Taylan Memioğlu da çok iyiy- diler. Avrupa sahnelerinde de başarõyla söy- leyen bu sanatçõlarõmõzõn yanõ sõra, gecenin en gençleri olan bariton Alper Göçeri ile bas Mert Eryüksel’in de geleceklerinin par- lak olduğunu düşünüyorum. Ve gece Machaidze’nin “bir daha”sõn- dan sonra altõ sanatçõnõn şampanya kadeh- lerini Gencer’e kaldõrarak söyledikleri Ver- di’nin “La Traviata”sõndan “Brindisi” ar- yasõyla bitti. Yakõşan bir bitişti. Leyla Gencer gecesinde genç opera sanatçõlarõ ustalarõ için söylediler Hem kutlama hem özür CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Samsun Devlet Tiyatrosu’nun açõ- lõşõ nedeniyle Samsun’a gelen Kültür ve Tu- rizm Bakanõ Ertuğrul Günay, “Bu akşam Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine baş- lamamın üstünden 18 ay geçti. Basında zaman zaman değerlendirmeler var; ‘sa- nat mekânlarõ azalõyor, sanat mekânlarõ kapanõyor’ diye. Doğrudur, Türkiye’de çok sayıda sanat mekânı olsun isterim. Ama bu akşam bu salon ve 2 Nisan ak- şamı Ankara’da açacağımız sanat mer- keziyle birlikte 14. kültür ve sanat mer- kezinin açmış olacağız. Tabii, Türki- ye’nin çok daha fazlasına ihtiyacı var” de- di. Samsun’un coğrafi ve tarihi açõdan son derece önemli bir merkez olduğunu, böyle bir merkezin kültür sanat alanõnda Orta Ka- radeniz’de ivme kazandõracağõnõ düşündü- ğünü söyleyen Bakan Günay, Türkiye Cum- huriyeti’nin temelinin kültür olduğunu be- lirtti. Günay, Türkiye’nin çağdaş ve de- mokratikliğe inanmõş bir toplum yapõlma- sõnõn tek geçer yolunun kültür ve sanat ala- nõndaki atõlõmlarõn hõzlandõrõlmasõ olduğu- nu sözlerine ekledi. Devlet Tiyatrolarõ Ge- nel Müdürü Lemi Bilgin ise Samsun Dev- let Tiyatrosu’nun il merkezine ve çevrede- ki şehirlere kültür sanat alanõnda büyük kat- kõlar sağlayacağõna inandõğõnõ kaydetti. Konuşmalarõn ardõndan Samsun Valisi Ha- san Basri Güzeloğlu, Samsun’un gele- neksel el sanatlarõnõ yansõtan ve kadõn is- tihdamõna yönelik açõlan kursu simgeleyen el sanatõ ürününü Bakan Günay’a takdim etti. Samsun Devlet Tiyatrosu’nun açõlõşõ nedeniyle Trabzon Devlet Tiyatrosu’nca Deli Dumrul adlõ oyun sergilendi. Devlet Tiyatrolarõ’nõn bu sezon hizmete giren üçüncü sürekli turne sahnesi olacak. Samsun Devlet Tiyatrosu, Devlet Tiyatrola- rõ’nõn sürekli turne sahnesi olarak hizmet verecek. Leyla Gencer için düzenlenen anma ya da düzenleyicilerin deyişiyle “kutlama” etkinliği önceki akşam Lütfi Kırdar Konser Salonu’nda yapıldı. Kültür Servisi - Mor ve Ötesi’nin Av- rupa 2009 adlõ turnesi sürüyor. Yakõn za- manda yeni albümleriyle hayranlarõna seslenen başarõlõ topluluk, turne kon- serlerini Avrupa’nõn önemli mer- kezlerinde sürdürüyor. Hollan- da’dan başlayõp Almanya’da devam ederek, komşu ülkelerden Avustur- ya ve Fransa’da birer konserle sü- recek olan turne, 13 Nisan Pazar- tesi günü Frankfurt’ta son bulacak. Kültür Servisi - Yeni müziğin önde gelen temsilcilerinden biri olarak görülen Alman besteci Stockhausen’in yapõtlarõnda oluşan bir seçki, bugün 19.30’da Ankara Goethe Enstitüsü’ndeki konserde seslendirilecek. Sevda-Cenap And Müzik Vakfõ ve enstitünün işbirliğiyle gerçekleştirilen konserde, bestecinin yapõtlarõnõ Nusret İspir (klarnet), Cem Güngör (trombon), Mehmet Can Özer (piyano) seslendirecekler. ‘Usta’ 8 Mayıs’ta gösterimde İSTANBUL (AA) - Başrollerini Yetkin Dikinciler, Fadik Sevin Atasoy, Şevket Çoruh ve Hasibe Eren’in paylaştõğõ ve yönetmenliğini Bahadõr Karataş’õn yaptõğõ ‘Usta’ adlõ film, 8 Mayõs’ta gösterime giriyor. Yapõmcõlõğõnõ Mete Özok’un yaptõğõ filmin görüntü yönetmeni ise Mirsad Herovic. Filmin senaryosu ise Ayfer Tunç imzalõ. Filmde, Yetkin Dikinciler, Fadik Sevin Atasoy, Şevket Çoruh, Hasibe Eren’in yanõ sõra, Müşfik Kenter, Tomris İncer, Cihat Tamer, Ahmet Saraçoğlu, Emre Karayel ve Atilla Yiğit rol alõyor. Film, uçak yapma tutkusunu yaşamõnõn merkezinde gören bir erkekle, kendisini kocasõnõnyaşamõnõn merkezinde görmek isteyen bir kadõnõn bitmeyen çekişmesini konu ediyor. ‘12 Eylül’de…’ mektupları Kültür Servisi - Uçan Süpürge Uluslararasõ Kadõn Filmleri Festivali’nde açõlacak “12 Eylül’de…” başlõklõ mektup sergisine başvurular yoğun ilgi nedeniyle 13 Nisan tarihine dek uzatõldõ. Festival kapsamõnda açõlacak sergiye katõlmak isteyenler, el yazõsõndan ses kaydõna, videodan grafiğe her türlü aracõ kullanabilirler. Bu sergiyle, ‘gerçek veya kurgusal anlatõlar üzerinden bir döneme ayna tutmak, farklõ öyküleri bir araya getirerek 12 Eylül’ü hatõrlatmak amaçlanõyor’. 14 Nisan 2009 tarihine kadar gönderilecek mektuplar Ayşegül Devecioğlu, Gülden Treske, Halime Güner, Latife Tekin ve Umut Tümay Arslan’dan oluşan kurul tarafõndan değerlendirilecek. ‘Uçan Süpürge Uluslararasõ Kadõn Filmleri Festivali’ 7-14 Mayõs tarihleri arasõnda Ankara’da gerçekleştirilecek. (festival.ucansupurge.org) ERSİN ANTEP Ü nlü besteci Adnan Saygun hasta ya- tağõndaki son söyleşisinde, para ve özel yer gerektirmeyen koro müzi- ğinin ülkede ve özellikle eğitimde yaygõn- laştõrõlmasõ gerektiğini vurgulamõştõ. O ko- nuşmadan 18 yõl sonra, tümüyle öğrenci- lerden oluşan Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü, 15–19 Nisan arasõnda üniversite- lerarasõ bir gençlik korolarõ festivali düzen- ledi. Etkinliklere yalnõzca üniversite yöne- timi destek verip konser salonlarõnõ açtõ. 30 gönüllü öğrencinin harçlõğõyla düzenlenen festivale, Türkiye’den değerli şeflerin ya- nõnda ünlü yabancõ koro şeflerinden Elisanda i Ribot ve Bernd Spitzbarth de katõlõyor. Festivalin www.korofest.com adresinde izlenceyi inceledik. Pro- fesyonel korocularla ilköğretim öğrencilerini bir araya getirerek müzikal bir paylaşõm ortamõ yara- tõlacak, huzurevi sakinlerine keyifli dakikalar yaşatõlacak, gelen uz- manlarla beden ritim işliği, şan tek- nikleri ve şeflik işlik çalõşmalarõ dü- zenlenecek, karma korolar oluştu- rularak konser verilecek, üniversiteli korocular kaynaştõrõlacak, söyleşi, pa- nel ve seminerler düzenlenecek, işbirliği güç- lendirilecek… Profesyonel bir festivalden ek- siği yok, fazlasõ var! Bunlar; henüz üniversite öğrencisi olan gençlerin boyunu aşacağõnõ düşündüğümüz et- kinlikler… Bir yandan derslerini, bir yandan düzenlemeyi yürütmüşler. Ek- sik kaldõklarõ konularla ilgili 2010 Ajansõ’na başvurmuş ve destek iste- mişler. Yönetim sorunlarõndan, yanõt bi- le gelmemiş. İki haftadan az zaman kal- dõ. Neyse ki, konuk şefler ücret almõ- yor, katõlan korocular da kendi harç- lõklarõyla gelecekler. Destekçiler, ana- babalar… Ancak konaklama sorunu hâlâ çözülmüş değil! Gençler kara ka- ra düşünüyor ve en azõndan bu konuda destek verecek bir güç arõyor. Haydi dostlar işbaşõna! Çorbaya tuz gerek… (Uluslararasõ İlişkiler 4. Sõnõf Öğrencisi ve Kulüp Başkanõ, Boğaziçi Kla- sik Müzik Korosu Şefi Burak Erdem: 532 - 665 99 28. E-posta: [email protected]) Üniversitelerarasõ gençlik korolarõ festivali destek bekliyor Öğrenci harçlõğõyla festival... Kültür Servisi - Ayhan Türker’in ağõrlõklõ ola- rak son dönem İstanbul izlenimlerinden oluşan sergisi nisan ayõ boyunca Artium Sanat Evi’nde görülebilir. Sergide Türker’in Rumelihisarõ, Emirgân, Büyükdere, Beylerbeyi, Çengelköy, Kandilli, Kanlõca Körfezi, Anadoluhisarõ ve değişik açõlardan Kõz Kulesi görünümlerini izlenimci biçemde tuvaline yansõtan yapõtlarõ bulunuyor. İstanbul izlenimleri Kültür Servisi - Sanatçõ İrfan Önürmen’in Yunan sanatçõ Dimitris Merantzas ile bir- likte Selanik Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde düzenlediği ‘Intersections’ adlõ sergi bu- gün açõlõyor. 2. Selanik Bienali’nin ön et- kinliği olarak düzenlenen serginin küra- törleri Yannis Bolis ve Angeliki Charis- tou. Önürmen’in sergideki yapõtlarõ 2005 yõlõnda İstanbul Bienali çerçevesinde Haf- riyat Grubu’nun düzenlediği ‘İmalat Hatası’ sergisinde izlediğimiz ‘Terör Fabrikası’ yerleştirmesi ile 2007 se- nesinde Levent Çalıkoğlu’nun küra- törlüğünü yaptõğõ Aksanat’ta ‘Me- lez Anlatılar’ sergisinde izle- diğimiz ‘Yeni Bağdat Müze- si’ yerleştirmeleri. ‘Yeni Bağ- dat Müzesi’ Irak Savaşõ, Amerikan işga- li, Bağdat Müzesi’nin bombalanmasõ ve mallarõn yağmalanmasõ olaylarõnõn konu alõrken ‘Terör Fabrikası’ emperyalist güçlere savaş ilan eden teröristler için bir fabrika, üretim noktasõ ve eğitim sitesi ol- ma amacõ güdüyor. Dimitris Merantzas’õn sergideki çalõşmasõ ise insan davranõşõnõn tutarsõzlõklarõ ile uç noktalarõnõ konu alan ‘Reality is the Informer of the Imagi- nation - Gerçek Hayalgücünün Muh- biridir’ adlõ yerleştirme. Sergi 31 Mayõs’a dek sürecek. ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ Samsun Devlet Tiyatrosu açõldõ GÜNAY SAMSUN’DAYDI İrfan Önürmen Selanik’te Kültür Servisi - Asmalõmescit’te hizmet ve- ren Flamm Restoran, genç yeteneklerin ser- gilerine ev sahipliği yapmaya başladõ. Res- toranõn konuk sanatçõsõ ise Bora Akıncıtürk. Londra’da güzel sanatlar yüksek lisansõnõ bi- tiren, geçen iki yõl içerisinde İstanbul, Londra ve New York’ta çeşitli karma sergilere katõ- lan Akõncõtürk, eklektik bakõşõyla modern re- sim sanatõ ile çağdaş illüstrasyonun tam orta noktasõnda duruyor. Çoğu işinde farklõ modern ustalarõn tatlarõndan ve tarzlarõndan örnekle- meler ve dekonstruksiyonlar yapan Akõncõ- türk’ün sergisi 23 Nisan’a dek Flamm Res- toran’õn duvarlarõnda devam edecek. Genç yeteneklerden sergili günler... MERSİN (Cumhuriyet) - Toplumsal so- runlara tiyatro yorumu getirmek ama- cõyla Eylül 2008’de kurulan “Ve Sanat Tiyatrosu”, bu sezona Güngör Dil- men’in “Akad’ın Yayı” isimli mitolo- jik oyunuyla giriyor. 9-10 Nisan 2009 ta- rihlerinde Ankara Ekin Sanat Merke- zi’nde oynanacak oyunun başlama saa- ti ise 20.00. Daha önce çeşitli yerlerde profesyonel ve amatör olarak tiyatroyla uğraşmõş in- sanlarõn oluşturduğu “Ve Sanat Ti- yatrosu”, Güngör Dilmen’in “Akad’ın Yayı” adlõ mitolojik oyununda insanlarõn eline geçen evrensel gücü, adalet, özgür irade ve tanrõ üçleminde işliyor. Oyunda Akad’õn benimsediği hak, adalet ve kardeşlik ülküsü, dünyayõ unutmuş tanrõlara, tõpkõ Prometheus’unki gibi bir başkaldõrõdõr. Akad, tanrõlarõ yayõy- la yok ederken insanlarõn mistik var- lõklardan medet ummamalarõ gerektiği- ni göstermeye çalõşmõştõr. Akad’õn Ya- yõ’nda insanlarõn ele geçirdiği evrensel gücü de temsil etmektedir. İnsan aklõ bu kurtuluşu yaşadõktan sonra ne yapacak, özgür iradesini hangi yönde kullana- caktõr? Ve Sanat Tiyatrosu, kuruldu- ğundan bu yana Coşkun Irmak’õn “Memurin Faslı” ve kendi kolajlarõn- dan oluşan “Yıkıcılar Geliyor” adlõ so- kak oyununu çeşitli festival ve sahne- lerde oynama fõrsatõ buldu. Perde‘Akad’õnYayõ’yla VE SANAT TİYATROSUAnkara’da Stockhausen rüzgârõ YAZAR,ŞAİR, SİNEMAOYUNCUSU İlk ‘Çukurova Ödülü’ Nihat Ziyalan’ın ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - 3. Uluslararasõ Çukurova Sanat Gün- leri kapsamõnda bu yõl ilk kez ve- rilen “Çukurova Ödülü”nün sa- hibi Çukurovalõ şair-yazar, eski si- nema oyuncusu Nihat Ziyalan ol- du. Avustralya’da, Sydney’de ya- şayan Nihat Ziyalan, ödülün sem- bolü olan Çukurova ve Toroslar’a özgü kültlere çağrõşõmlarla yüklü heykelciğin de ilk sahibi oldu. Et- kinlik Eşgüdüm Kurulu üyeleri Çetin Yiğenoğlu, Mehmet Kara- su ve Ziya Aykın’dan oluşan Se- çici Kurul, “Çukurova Ödülü”nün Nihat Ziyalan’a verilmesinin ge- rekçesini şöyle açõkladõ: “İlk kez 24 Nisan 2009 tarihinde verilecek ödül, ‘barõş ödülü’ olarak da de- ğerlendirilmelidir. Seçici kurulumuz, ‘Kültürler sanat köprüsü üzerinde yaşar ve yarõnla- ra aktarõlõr’ anlayışından hare- ket ederek bu ilk ödülü Sydney’de yaşamasına karşın yazıları, şiirleri, öykü ve roman- larıyla Avustralya’da kurduğu Çukurova dünyasından Çuku- rova ekinine katkılarına karşılık Nihat Ziyalan’a vermeyi uygun bulmuştur.”“Çukurova Ödü- lü”nün, çeşitli alanlarda eser sahi- bi sanatçõ, akademisyen, gazeteci, yazar, kültür-sanat, bilim ve ede- biyat alanlarõnda emek ve ürün veren, kültür ve sanatla uğraşan, Çukurova’yõ tanõtan, yücelten, bu- nu yaparken de Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’ya barõş tohumlarõ eken insanlara, tüzel kişilere verileceği belirtilen açõklamanõn son bölü- münde, “Ödülün değerlendirme- si, Çukurova’da Sanat Girişimi yönetimince yapılır ve her yıl et- kinlik tarihinden en az 15 gün ön- ce basın-yayın ve iletişim araçları aracılığıyla açıklanır. Ödüle de- ğer görülen kişiye/kuruluşa bu amaçla hazırlanmış özel bir pla- ket verilir” deniliyor. MorveÖtesiAvrupa’da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle