Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MART 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 9dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
Washington’dan
Tahran’a davet
Dış Haberler Servisi
- ABD Dõşişleri Bakanõ
Hillary Clinton,
Afganistan’õn
geleceğinin ele alõnacağõ
uluslararasõ konferansa,
yaklaşõk 30 yõldõr
diplomatik ilişkileri
bulunmayan İran’õ da
davet edeceklerini
söyledi. Clinton,
Brüksel’de yaptõğõ
açõklamada, ay sonunda
Hollanda’da yapõlmasõ
beklenen toplantõda
“ilgili taraflarõn
hepsinin” bulunacağõnõ
belirterek, “komşu ülke
olan İran’õn da davet
edileceğini” kaydetti.
Washington’õn bu
daveti, ABD Başkanõ
Barack Obama’nõn,
nükleer programõ
nedeniyle Batõ
ülkelerinin
yaptõrõmlarõna uğrayan
İran’a karşõ yeni
politikasõnõn ilk adõmõ
olarak yorumlanõyor.
‘İran nükleer
yarışı tetikler’
Dış Haberler Servisi
- Beyaz Saray eski
ulusal güvenlik
danõşmanõ Brent
Scowfort, İran nükleer
silah sahibi olursa,
Türkiye, Mõsõr ve Suudi
Arabistan’õn da aynõ
yola gireceklerini iddia
etti. İsrail’de yayõmlanan
Haaretz gazetesinin
haberine göre eski ABD
Başkanlarõ Gerald Ford
ve George H. W. Bush
dönemlerinde ulusal
güvenlik danõşmanlõğõ
yapan Scowfort, Senato
Dõş İlişkiler
Komitesi’nde yaptõğõ
sunumda, İran’õn
nükleer silah elde etmesi
durumunda, bölgede en
az 6, dünyada ise 20-30
ülkenin bunu örnek
alacağõnõ öne sürdü.
Scowfort, buna karşõn
İran tehdidine karşõ
askeri yolun değil,
diyaloğun tercih
edilmesini savundu. Eski
ABD Başkanõ Jimmy
Carter’õn ulusal güvenlik
danõşmanõ Zbigniew
Brzezinski de, İran’õn
önünü açacağõ nükleer
yayõlmanõn çok büyük
tehlike yaratacağõnõ
vurgulamakla birlikte,
askeri müdahalenin
çözüm olmayacağõnõ
söyledi.
Gorbaçov’dan
Putin’e eleştiri
Dış Haberler Servisi
- 1991 yõlõnda dağõlan
Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler
Birliği’nin son Devlet
Başkanõ Mihail
Gorbaçov AP’ye yaptõğõ
açõklamada, Rusya’da
şimdi iktidar olan
Birleşik Rusya
Partisi’nin, kendisinin
lideri olduğu eski
Sovyetler Birliği
Komünist Partisi’nin “en
kötü haline benzediğini”
söyledi. Rusya
Başbakanõ ve eski
Devlet Başkanõ Vladimir
Putin’in lideri olduğu
Birleşik Rusya
Partisi’ni, “bürokratlar
partisi” olarak
nitelendiren Gorbaçov,
Rusya’da yargõnõn
anayasal, parlamentonun
ise bağõmsõz olmadõğõnõ
söyledi. 1980’lerde
uygulamaya koyduğu
“açõklõk” ve “reform”
politikalarõnõn, Sovyetler
Birliği’nin dağõlmasõyla
sonuçlanacağõnõ
öngöremediğini
tekrarlayan Gorbaçov,
bir gün Ukrayna,
Kazakistan ve
Belarus’un Rusya ile
tekrar siyasi birlik
sağlayacağõnõ umduğunu
dile getirdi. Gorbaçov,
Batõ ülkelerinin,
“kapitalizmin
sosyalizme karşõ
zaferini” ilan ederken
fazla kibirli
davrandõğõnõn son
küresel ekonomik krizle
görüldüğünü kaydetti.
İnşaat şirketlerinin, çalõşanlarõn kimlik bilgilerini yõllardõr sakladõğõ ortaya çõktõ
İngiltere’de fişleme skandalõ
Dış Haberler Servisi - İngilte-
re Enformasyon Komiseri Ric-
hard Thomas, aralarõnda Balfour
Beatty, Sir Robert McAlpine, La-
ing O’Rourke ve Costain’in bu-
lunduğu 40’õ aşkõn inşaat şirketi-
nin yõllardõr çalõşanlarõnõn sendikal
etkinlikleri ve işyerindeki tavõrla-
rõ konusunda yasadõşõ olarak bil-
giler kaydettiklerini belirtti. Tho-
mas, “kara listeye” alõnan birçok
çalõşanõn iş başvurularõnõn bu lis-
tedeki bilgiler nedeniyle geri çev-
rilmiş olabileceğini söyledi.
3213 kişi hakkõndaki bilgileri
şirketlere sattõğõ belirlenen özel de-
dektif Ian Kerr hakkõnda adli
soruşturma başlatõldõ. Elde edilen
belgelerde çalõşanlar hakkõnda
“eski sendika temsilcisi”, “top-
lu grev eylemi”, “komünist”,
“tembel, sorun çıkartıcı” ve
“çürük yumurta” gibi ifadelerin
yer aldõğõ belirtildi. Kerr kendisini “işe
alıp almamaya şirketlerin karar
verdiğini” söyleyerek savunurken
bürosunda bulunan fişleme siste-
minde kişisel ilişkilere kadar uzanan
bilgilerin yer aldõğõ ve bazõ kişiler hak-
kõndaki bilgilerin 30 yõl öncesine
ilişkin olduğu bildirildi. Büroda ay-
rõca, şirketlerin Kerr’e “fişleme ha-
vuzuna” eklemesi için gönderdiği bil-
giler ile Kerr’in veritabanõndan bir yõl
boyunca faydalanmalarõ karşõlõğõnda
şirketlere kestiği 3 bin Sterlin karşõ-
lõğõ faturalar bulundu.
Parlamentoya bilgi veren bağõmsõz
kuruluş Enformasyon Komiserli-
ği’nin Başkan Vekili David Smith,
olayõn yalnõzca Veri Koruma Yasa-
sõ’nõn ihlali anlamõna gelmediğini
vurgulayarak kişisel bilgilerin gizli-
ce bir veritabanõnda biriktirilmesinin
ve bu veritabanõnõn şirketlere pazar-
lanmasõnõn ciddi bir suç olduğunu di-
le getirdi. Smith, “bilgilerin bazıla-
rının sendikal etkinliklerle ilgili, ba-
zılarının ise kişilerin yasadışı ola-
rak ayrımcılığa uğramasına yol
açabilecek nitelikte olduğunu” ifa-
de etti. Yetkili, inşaat sektöründeki
büyük şirketlerin neredeyse hepsinin
olaya karõşmõş olmasõnõn üzücü ol-
duğunu sözlerine ekledi.
Sendikalar şikâyetçi
İngiltere’de 1999 yõlõnda “fişleme”
yasadõşõ ilan edildi ancak İşçi Partisi
hükümeti şimdiye kadar yasanõn na-
sõl uygulanacağõnõ gösteren bir dü-
zenleme yapmõş değil. Hükümetten
önceki akşam yapõlan açõklamada,
“fişlemenin yeniden ortaya çıkıp
çıkmadığının incelendiği” kayde-
dildi. Enformasyon Komiserliği’nin ic-
ra bildirimleri gönderdiği şirketlerin
çalõşanlar hakkõnda gizli bilgiler satõn
almaya devam etmeleri halinde mah-
kemeye sevk edilmeleri bekleniyor.
İşçi sendikalarõ uzun süredir inşaat
sektörü patronlarõnõ, çalõşanlar hak-
kõnda “kara liste” tutmakla suçluyor,
ancak şirketler bu iddiayõ reddedi-
yordu. Manchester kentinden elektrik
işçisi Steve Acheson ise “fişlendiği”
için iş bulamadõğõnõ belirterek “Uzun
süredir çok kızgınım. Bu sizin ka-
rakterinizi ve tavrınızı etkiliyor,
apaçık bir adaletsizlik bu. Bir ada-
mın, başkalarının işe girmesini en-
gelleyerek kazanç elde etmesi iğ-
renç” diye konuştu.
İnşaat işçileri sendikasõ UCATT Ge-
nel Sekreteri Alan Ritchie, olayõ
1970’ler ve 1980’lerdeki “fişleme” fur-
yasõna benzeterek “İş başvuruları
geri çevrilen UCATT üyeleri bu acı
deneyimlerden inşaat sektöründe
fişlemenin varolduğunu biliyor. Ama
uygulamanın genişliği ve inşaat sek-
töründeki ana şirketlerin çoğunun
olayın içinde olduğu gerçeği şok edi-
ci. İnşaat işçilerinin sadece sendika-
lı oldukları için geri çevrilmeleri
rezilce” diye konuştu. Sendikalarõ-
nõn, ölümlere ve yaralanmalara yol açan
iş kazalarõnõn azaltõlmasõ için mücadele
ettiğine dikkat çeken Ritchie, “fişle-
menin” iş güvenliğine de darbe oldu-
ğunu dile getirdi.
İşçi Partisi milletvekili John
McDonnell ise konuyu parlamento
gündemine taşõdõğõnda, hükümetin
işverenlerin baskõlarõna teslim oldu-
ğunu belirterek “Yeni kanıt gösteri-
yor ki hükümet birçok işçinin ha-
yatını mahvedebilecek bu ayrımcı-
lığı engellemek için hemen hareke-
te geçmeli” diye konuştu.
ÖZGÜR ULUSOY
KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet Ali Talat,
Kõbrõs sorununun çözümü için yürütülen
kapsamlõ müzakereler çerçevesinde kendi
hedeflerinin 2009 sonuna kadar
referanduma gitmek olduğunu söyledi.
Talat, Rum yönetimi lideri Dimitris
Hristofyas’la sürdürdükleri müzakere
süreci hakkõnda bilgi vermek üzere dõş
haberler editörleriyle dün İstanbul’da bir
araya geldi. Görüşmelerde ilerleme
kaydettiklerini ancak hõzdan memnun
olmadõğõnõ dile getiren Talat, “Biz ömür
boyu, görev yaptığımız süre boyunca
Kıbrıs sorununu görüşecek değiliz. Çok
uzamış ve artık sıkıntı vermiş olan bu
durumu çözmemiz lazım bu yıl
içerisinde” diye konuştu. “Bizim asıl
hedefimiz 2009 yılı içerisinde çözüme
ulaşmaktır” diyen Talat, karşõlarõnda
dikkate almalarõ gereken 2 doğal sõnõr
bulunduğunu, bunlardan bir tanesininin, yõl
sonunda Türkiye’nin AB sürecinde
yaşanacak olan değerlendirme noktasõ
olduğunu, diğerinin de, 2010 Nisanõ’nda
KKTC’deki cumhurbaşkanlõğõ seçimi
olduğunu ifade etti. Talat, “Kıbrıs
sorununu 2009 yılı sonuna kadar çözmek
zorundayız ki yıl sonu referanduma
gidebilelim” dedi.
Takvimde 2 doğal sınır
Bu doğal tarihleri uluslararasõ toplumun da
kabul ettiğini belirten Talat, uluslararasõ
toplumun Rum kesimi üzerinde bir baskõsõ
olup olmadõğõ sorusuna “Bize hak
veriyorlar ve hak verdiklerine göre
yapmış olmaları veya yapacakları
izlenimi ediniyorum. Ama yapıyorlar mı,
bilmiyorum” yanõtõnõ verdi.
Talat, cumhurbaşkanlõğõ seçimlerinde tekrar
aday olup olmayacağõ
yönündeki bir soruyu
yanõtlarken de
“2010’da adaylık
koşullara bağlı.
Çözüm ümidi varsa
herhalde kaçamam
ama çözüm ümidi
kalmazsa benim
misyonum
tamamlanmış olur”
ifadelerini kullandõ.
Mehmet Ali Talat,
KKTC’de gelecek ay
yapõlacak seçimlerde
sağõn iktidar olma
olasõlõğõnõn müzakere sürecini nasõl
etkileyeceği sorusunu yanõtlarken bu
politikanõn bir geceden sabaha
oluşmadõğõnõ, Türkiye ile uyum içerisinde
yürütüldüğünü vurguladõ ve “kurulacak
hükümet bizim yürüttüğümüz politikayı
desteklemek zorunda” dedi. Talat, aksi
takdirde sonucun kaos olacağõna dikkat
çekti. Talat soru üzerine Ulusal Birlik
Partisi’nin bugüne kadar yürüttüğü
politikanõn kendilerini destekler yönde
olmadõğõnõ ifade etti.
Amaç baskı yapmak
Talat, kötü senaryo olasõlõğõyla ilgili bir
soruyu “Öyle bir planımız yok; hedefimiz
her iki taraftan da evet çıkmasıdır” diye
yanõtladõ. Müzakereler çerçevesinde
bugüne kadar iki önemli başlõğõ
görüştüklerini, bunlardan “Yönetim ve güç
paylaşımı” başlõğõnõn, Kõbrõs sorununun
kendisini oluşturduğunu ve bu konuda bir
yakõnlaşma sağladõklarõnõ kaydeden Talat,
ciddi görüş ayrõlõklarõnõn ise yürütmede
çõktõğõnõ söyledi. Rum kesiminin bazen BM
parametreleri dõşõnda yöntemler öne
sürdüğünü belirten Talat, bunlardan
birisinin başkan ve başkan yardõmcõsõnõn
genel oyla seçilmesi önerisi olduğunu, oysa
bu önerinin siyasi eşitliğe aykõrõ olduğunu
ifade etti. Mülkiyetle ilgili olarak, genel
çerçevelerle meselenin üzerinde
durulduğunu söyleyen Talat, müzakere
sürecinin en sancõlõ konularõnõn mülkiyet ve
toprak/harita başlõklarõnda olacağõna dikkat
çekti. Kendi hedeflerinin ilk tur görüşmeleri
nisan soruna kadar bitirmek olduğunu,
ancak Rum tarafõ bir takvimi kabul
etmediği için sürecin sarktõğõnõ kaydeden
KKTC Cumhurbaşkanõ, Rum tarafõnõn
süreci niçin ağõrdan aldõğõ sorusu üzerine,
amacõn Türk tarafõ üzerinde daha fazla
baskõ oluşturmak olabileceğini söyledi.
İngiltere’de çevreci bir kadın
protestocu, Ticaret Bakanı Lord
Mandelson’ın suratına yeşil krema
boca etti. Londra’da “karbon yakıtı
tüketiminin azaltılması” konulu
konferansa katılmak üzere Jaguar
marka aracından inen bakanın yanına
yaklaşan Leila Deen, elindeki
kremayla Mandelson’ı yeşile boyadı.
Peygamber çiçeği macunu ve yeşil
gıda boyasından oluşan kremanın
suratını kaplaması nedeniyle paniğe
kapılan bakan yakındaki binanın içine
kaçarken protestocu Deen bir görevli
tarafından olay yerinden
uzaklaştırıldı. (Fotoğraf: AP)
Dış Haberler Servisi - Geçen ay
topraklarõndaki ABD üssünü
kapatma kararõ alan Kõrgõzistan
parlamentosu, Afganistan’da
Taliban’a karşõ savaşan koalisyon
kuvvetlerinde yer alan diğer
ülkelerle ilgili anlaşmalarõ da
iptal etti. Parlamento, Avustralya,
Güney Kore, Yeni Zelanda ve
bazõ Avrupa ülkelerinin “Manas”
hava üssünü kullanmasõna imkân
veren 11 anlaşmayõ 1’e karşõ 80
oyla iptal etme kararõ aldõ.
Kõrgõzistan Devlet Başkanõ
Kurmanbek Bakiyev, Rusya’dan
2 milyar dolar yardõm ve kredi
aldõktan sonra Manas üssünü
kapatma kararõnõ açõklamõş,
parlamento da başkent Bişkek’e
35 km. uzaklõktaki,
Afganistan’daki birlikler için
başlõca ikmal yolu olan üssü
kapatma kararõnõ onaylamõştõ.
Daha sonra hükümet, ABD’nin
Bişkek Büyükelçiliği’ne iletilen
nota ile Amerikan kuvvetlerinin
üssü terk etmesi için 6 ay süre
verildiğini bildirmişti.
Manas üssünde yaklaşõk bin
Amerikan askeri personeli ile az
sayõda Fransõz ve İspanyol
personel bulunuyordu.
Filipinli bir kadına teca-
vüzle suçlanan ABD as-
keri Daniel Smith’in tu-
tuklanmasını ve ülkeye iade edilmesini isteyen Filipinler’deki bir kadın hakları örgütüne üye yaklaşık 80 ka-
dın, dün başkent Manila’da düzenledikleri gösteride polisle çatıştı. ABD Büyükelçisi Kristie Kenney’i Yüksek
Mahkeme’nin Smith’i yargılama kararını görmezden gelmekle suçlayan göstericiler, ABD ile Filipinler hükümeti
arasında imzalanan askeri anlaşmaya da karşı çıkarak ortak operasyon planını protesto etti. Öte yandan bir
gerilla liderinin kızının öldürülmesiyle, 40 yılı aşkın süredir solcu gerillalarla hükümet arasında çatışmalara
sahne olan ülkede barış görüşmelerinin tehlikeye düşebileceği belirtildi. (Fotoğraf: AP)
BD’yle askeri anlaşmaya tepkiAAAAA
BÜTÜN ÜS ANLAŞMALARI
İPTAL EDİLDİ
SUÇU ARABA KULLANMAK
Dış Haberler Servisi - Suudi
Arabistan’da bir kadõn araba
kullanarak yasalarõ çiğnediği
gerekçesiyle tutuklandõ.
Arabnews’un haberine göre,
Mekke’de geçen çarşamba günü
meydana gelen olayda, kadõn
sürücünün polis aracõnõn yanõna
doğru geldiğini görmesi üzerine
panikleyerek kaçmaya çalõştõğõ ve
bu sõrada başka bir araca hafifçe
çarptõğõ belirtildi. Polisin, kimliği
açõklanmayan ancak 20’li
yaşlarõnda olduğu ifade edilen kadõn
sürücüyü tutukladõğõ kaydedildi.
Suudi Arabistan’da bazõ kõrsal
bölgeler dõşõnda kadõnlarõn araba
kullanmasõ yasak. Bugüne kadar
araba kullandõklarõ gerekçesiyle kaç
kadõn hakkõnda yasal işlem
yapõldõğõna yönelik resmi bir veri
yok. Son dönemde ülkede kadõn
haklarõ örgütleri, kadõnlarõn araba
kullanmalarõna izin verilmesi
yönünde yoğun bir kampanya
yürütüyorlar. Ülkede “Araba
kullanma özgürlüğünü” kazanma
çabalarõ çerçevesinde geçen yõl,
altõnda 125 kadõnõn imzasõnõn yer
aldõğõ bir dilekçe Suudi İçişleri
Bakanlõğõ’na gönderilmişti.
BM, Sudan’õn peşinde
Dış Haberler Servisi - Sudan’õn,
Uluslararasõ Ceza Mahkemesi’nin
(UCM), Devlet Başkanõ Ömer el Be-
şir hakkõnda tutuklama kararõ çõkart-
masõndan sonra 10’dan fazla yardõm
kuruluşunu sõnõr dõşõ etmesi yö-
nündeki kararõ Birleşmiş Milletler’i
(BM) harekete geçirdi. BM İnsan
Haklarõ Komisyonu, bu adõmõn te-
mel insan haklarõna bir ihlal ve
muhtemel bir savaş suçu oluşturup
oluşturmadõğõnõn araştõrõlacağõnõ
duyurdu. BM yardõm koordinasyon
bürosu sözcüsü Elizabeth Byrs,
“Sivil toplum örgütleri ülkeyi
terk ederse, 1.1 milyon kişi gıda
bulamaz, 1.5 milyon kişi ilaç ve
tedaviden yoksun kalır, 1 mil-
yondan fazla insan da içmeye su
bulamaz hale gelir” dedi.
UCM’nin tutuklama emrinin ar-
dõndan, Hartum 13 sivil toplum örgü-
tünün ülkeyi terk etmesini istemişti.
İran Meclis Başkanõ Ali Laricani
dün Sudan’a giderek El Beşir’e des-
tek verdi. Laricani, Hartum’da yaptõ-
ğõ ilk açõklamada UCM’nin tutuklama
kararõnõn “hakaret” olduğunu söyle-
di. Hartum’da dün yine El Beşir yan-
lõsõ gösteriler düzenlendi. Arap Par-
lamenterler Birliği de, BM Güvenlik
Konseyi’ne UCM’nin kararõ askõ-
ya almasõ çağrõsõ yaptõ.
AA’ya konuşan TBMM Baş-
kanõ Köksal Toptan, tutukla-
ma kararõnõn hukuki boyutunun
tartõşmalõ olduğunu söyledi. “Ka-
rarın gerekçesini tam okuya-
bilmiş” değiliz diyen Toptan şu
ifadeleri kullandõ: “Neye daya-
nıyor bu karar? Ne derseniz de-
yin, sevin veya sevmeyin so-
nuçta halk tarafından seçilmiş
bir cumhurbaşkanı hakkında
tutuklama kararı çıkartıyor-
sunuz. Bu nedenle gerekçenin
tatmin edici olması lazım.”
El Beşir, Washington’daki Sudan Bü-
yükelçiliği önünde protesto edildi. (AP)
KKTC CUMHURBAŞKANI:
Çözüm ümidi
kalmazsa
misyonum
sona erer
YEŞİL KREMALI
TİCARET BAKANI
“Ömür boyu, görev yaptõğõmõz süre
boyunca Kõbrõs sorununu görüşecek
değiliz” diyen Talat, Rum tarafõnõn
süreci ağõrdan almasõna karşõn
hedeflerinin 2009 sonunda çözüm
olduğunu ifade etti. Talat, yeniden
cumhurbaşkanlõğõ adaylõğõnõn çözüm
ümidine bağlõ olduğunu söyledi.
M. Ali Talat.