Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Kargaların kahvaltı ettiği saatte, “bütün dün-
yanın büyük lider” olarak kabul ettiği bu Başba-
kan’ın yönettiği bu ülkede… polisler; Mustafa
Balbay’ı Ergenekon savcılığında ifadesine baş-
vurulacağını söyleyerek… evinden aldılar.
Ankara Emniyeti’ne, oradan da Ergenekon sav-
cılarına, İstanbul’a götürdüler.
İfadesine başvurulacak bir insana uygulanan
yöntemi insanlığa sindirmenin olanağı yok!
İfadesi alınacak bir insan sabahın ilk saatlerin-
de kapısına dayanan polisler marifetiyle evinden
alınacağı yerde, daha uygar, insanlığa daha yaraşır
biçimde telefonla savcılığa çağrılamaz mıydı?
Toplumda saygın bir yeri olan, yeri yurdu bel-
li bir yazarı, gazeteciyi -söylendiği gibi Ergene-
kon davası kapsamındaki kimi konularda ifade-
si alınmak için ise- polislerin derdest ederek İs-
tanbul’a götürmelerine gerek var mı?
Gözaltı değilmiş… İfadesine başvurulacakmış.
Pekâlâ ama Graham Bell’in icat ettiğinden be-
ri kullanılan bir gereç… Bir telefon… Bir zahmet
bir telefon… Balbay’ın savcılığın istediği yerde
hazır olmasını sağlardı.
Yok hayır! Kargaların kahvaltı ettiği saatte Bal-
bay’ı polisler bir cinayet sanığı gibi, aranan biri
gibi… evinden; eşinin, çocuklarının korku dolu
bakışları arasında alacaklar…
Neden “zorla getirme” yöntemiyle? Neden ya-
nında polis? İstanbul’a götürdüler!
Ergenekon “şüphelisi” olarak 2. iddianameyi
bekleyen Balbay’ın kafasında binlerce soru,
kaygı, kuşku oluşmamasına olanak var mı?
Bu ilkel yöntem sadece Balbay’a değil, ailesine,
çevresine, hepimize bir çeşit işkence.
Bu duygularla çarpan yüreğin sesini duyuyor
musunuz?
Başbakan efendi de aynı saatlerde ekranlar-
da hâlâ “temiz eller” operasyonundan söz edi-
yor.
Savcıların arkasında durduğunu söylüyor.
Ergenekon ile ilgili bedel ödemeye hazırmış. Pa-
lavra! Daha bugünden ilerideki olası suçlamala-
rı karşılamak için gerekli dosyaları hazırlıyordur.
Üstelik içte dışta tehdit aldığını iddia ediyor. Ha-
yal dünyası geniş. Tehdit edenler sadece “Er-
genekoncular” değilmiş… Ülke dışından mafya
çeteleri tabiatında olan tehditler alıyormuş.
Eyvah ki eyvah! Bu ağız RTE’nin Ergenekon da-
vasına uluslararası bir kimlik vermeye hazırlan-
dığına bir işaret mi acaba?
Öyle ya; “bütün dünya büyük lider olarak” ka-
bul ediyorsa RTE’yi, Ergenekon davasını içeriye
hapsetmemeli; dışarıya, başka ülkelere bulaştı-
rarak uluslararası bir soruna dönüştürmeli!
“Büyük dünya lideri” RTE’ye yakışan da budur!
Laik rejimden, insan haklarından, doğru ha-
bercilikten söz eden, yazan, yorumlayan sözüm
ona laik sermaye medyasında son duruma bir göz
atalım.
O medya ki; Hollanda’daki uçak kazasını ha-
vaalanı kulesinin hatasına ya da türbülansa
ama hatayı Hollanda’ya yükleyen yayınlar yap-
tı günlerce…
Kara kutu, kazayı zaten birkaç kez arıza yapan
“uçağın radar altimetresinin hatasına” bağladı.
Medya haberlerinin baştan sona kafadan salla-
ma olduğu ortaya çıktı.
Tunceli Valisi’nin devlet imkânlarını AKP için
kullandığı belgelendi. Medya haberleri, Yüksek
Seçim Kurulu’nun Vali’nin görevden alınmasını
isteyebileceğini ya da yasal yetkisini kullanarak
Tunceli’de yerel seçimleri iptal edeceğini açık-
ladı.
YSK, Vali’yi İçişleri Bakanı’na şikâyet etmek-
le yetinen bir karar aldı. Medyanın sağlıklı haber
verdiği iddiası bir kez daha suya düştü.
Geçenlerde terör örgütünün Güneydoğu’da 2.5
aydır eylemler yapamadığını bir gazetemiz;
TRT’nin 6. kanalının adı şeş mi beş mi, keleş mi
ne halt ise, “Kürtçe yayınlara başlamasına” bağ-
layarak eşi görülmemiş bir yalakalığa imza attı.
Cumhuriyet dört sayfa beyaz çıkarak rejimsel,
ulusal bir görev yaptı.
Oysa iktidar baskısının somut örneği ile kar-
şılaşan Doğan Medya Grubu’nun bilmem kaç ga-
zete, TV ve dergisinin bu görevi Cumhuriyet’ten
önce üstlenmeleri... RTE kaynaklı basın özgür-
lüğüne baskı ve saldırıya somut biçimde karşı çık-
maları gerekmez miydi?
Hukuk düzeni böyle, medya böyle… Her işi-
miz Allahlık!
SAYFA 6 MART 2009 CUMACUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
‘Yeni bir
anayasaya
ihtiyaç var’
İstanbul Haber Servisi - Emekli diplo-
mat ve askerlerden oluşan Bilge Adamlar
Stratejik Araştõrma Merkezi (BİLGESAM)
üyeleri, Türkiye’nin temel değerleri üze-
rinde bir uzlaşma olmamasõnõn, toplumsal
dayanõşmayõ zedeleyerek tehlikeli kutup-
laşmalara yol açtõğõna dikkat çektiler. Üye-
ler, Kürt kimliğinin her alanda bir an önce
tanõnmasõ, dinsel kurumlar ile devlet ku-
rumlarõnõn karşõlõklõ ve tamamen bağõmsõz
olacağõ “Belçika tipi laikliğin” benim-
senmesi ile 1982 Anayasasõ’nõn tümden kal-
dõrõlarak bir “kurucu meclis” başkanlõğõnda
hazõrlanacak yeni anayasa çalõşmalarõnõn
başlatõlmasõ gerektiğini belirttiler. Top-
lantõda ayrõca yargõçlarõn kararlarõnda Ana-
yasa’nõn 10’uncu maddesini gözönünde bu-
lundurmadõklarõ belirtildi.
Onursal Yargõtay Başkanõ Prof. Dr. Sa-
mi Selçuk, emekli büyükelçiler İlter Türk-
men, Sönmez Köksal, Özdem Sanberk,
Güner Öztek, Yaman Başkut, emekli Ba-
kan Kutlu Aktaş, emekli Orgeneral Oktar
Ataman’õn aralarõnda bulunduğu BİLGE-
SAM, dördüncü olağan toplantõsõnõ She-
raton Otel’de dün gerçekleştirdi.
BİLGESAM Çalõşma Grubu Başkanõ
emekli Büyükelçi Türkmen, Türkiye’nin ha-
lihazõrdaki kilit sorunlarõnõ, “Seçim ve Si-
yasi Partiler Yasası, lider cuntası, med-
yanın sansasyon tutkusu, dini ve ırkçı
milliyetçiliğin yarattığı kutuplaşma ile
hoşgörüsüzlük, yolsuzluğun önüne ge-
çilememesi, Kıbrıs, Ermeni ile Kürt me-
selelerinin çözülememesi” olarak sõraladõ.
AB üyeliğinin temel hedef olmasõ ge-
rektiğinin altõnõn çizildiği toplantõda, “Cum-
hurbaşkanı Gül’ün Erivan ziyaretinin
olumlu olduğu, bunun dışında da Kuzey
Irak’la ticari anlamda yakın ilişkilerin
kurulması gerektiği, DTP’nin kapatıl-
masının ise siyasi bir hata olacağı” kay-
dedildi. Laikliğin, inanç özgürlüğünün gü-
vencesi ile inanç çoğunculuğunun izdüşü-
mü olmasõ gerektiğinin belirtildildiği top-
lantõda, “din devlet işlerine karışmasın”
demenin yetmeyeceği, din ile devlet işle-
rinin kurumsal olarak birbirinden ayrõlmasõ
gerektiği, ancak Türkiye’de Diyanet’in
Alevileri tanõmadõğõna dikkat çekilerek
Türkiye için en uygun modelin Fransõz la-
ikliğini gözden geçirerek Belçika tipi laiklik
modelini öne çõkarmak olduğu belirtildi.
Kaçak Kuran
kursuna
ceza indirimi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Yasa-
sõ’ndaki (TCY) kaçak Kuran kursu açanlara
yönelik ceza indirimi ile buralarõn kapatõl-
masõnõ engelleyen düzenlemelerin iptal
istemlerini reddetti. Mahkemenin bu kara-
rõyla, kaçak Kuran kursu açanlara verilecek
cezada indirime vize verilmiş oldu.
CHP, TCY’de Değişiklik Yapõlmasõna
Dair Kanun’un 3. maddesiyle 5237 sayõlõ
TCY’nin 13. maddesinin (1) numaralõ fõk-
rasõndan sonra gelmek üzere eklenen (2) nu-
maralõ fõkranõn ve 29. maddesiyle değişti-
rilen 5237 sayõlõ Kanun’un 263. maddesi-
nin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasõ is-
temiyle dava açmõştõ. Davayla ilgili ilk in-
celemesini yapan yüksek mahkeme heye-
ti davayõ esastan görüşerek karara bağladõ.
Yüksek mahkeme, yasanõn, kanuna aykõrõ
eğitim kurumu açanlarõn cezalarõnõ hafif-
leten maddesinin iptal istemini reddetti. İp-
tal istemi reddedilen hüküm, daha önce 6
aydan 3 yõla kadar olan hapis cezasõ ve bu
tür yerlerin kapatõlmasõnõ öngören 263. mad-
deyi, “Kanuna aykırı olarak eğitim ku-
rumu açan veya işleten kişi, 3 aydan 1 yı-
la kadar hapis veya adli para cezası ile
cezalandırılır” olarak değiştiriyor.
Anayasa Mahkemesi kararõyla, kaçak Ku-
ran kursu açanlara yönelik hapis cezasõnõn
mevcut yasadaki indirimli haliyle uygu-
lanmasõnõn önü açõlmõş oldu. Yasa ile
TCY’nin 13. maddesine eklenen (2) nu-
maralõ fõkranõn iptal istemi de reddedildi.
Bu hüküm “yabancı ülkede işlenen bazı
suçlardan dolayı Türkiye’de yargılama
yapılmasının Adalet Bakanı’nın talebi-
ne bağlı olması şartını” getiriyor.
Çözüm: İki ayrı bağımsız devlet
Kamuoyu yoklamasõ Kõbrõslõ Türklerin federasyondan uzaklaştõğõnõ gösterdi
REŞAT AKAR
LEFKOŞA - Kõbrõs sorununun
çözümünü amaçlayan ve BM es-
ki Genel Sekreteri Kofi Annan
tarafõndan hazõrlanan plana 2004
referandumunda % 65 ile “evet”
diyen Kõbrõs Türk halkõ, aynõ
planõn yeniden referanduma su-
nulmasõ halinde % 53.8 oranõnda
“hayır” diyor.
KADEM şirketinin, Kõbrõs ga-
zetesi adõna yapmõş olduğu ankete
göre, önümüzdeki hafta 2004 refe-
randumunun tekrarlanmasõ halinde
“evet” diyeceklerin oranõ %27.9’da
kalõyor. Kararsõzlarõn oranõ % 15.1
olurken soruyu cevapsõz bõrakanlar
% 3.2 oranõnda.
KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet
Ali Talat ile Güney Kõbrõs Rum
Yönetimi Başkanõ Dimitris Hris-
tofyas arasõndaki görüşmelerin,
Kõbrõs sorununa çözüm getireceği-
ne “kesinlikle inananlar” % 6.4,
kõsmen inananlar ise % 15.9 ora-
nõnda kalõrken “hiç inanmayanlar”
yüzde 55.9, “pek inanmõyorum” di-
yenler de % 18.6 oranõnda. Böyle-
ce “hiç inanmayanlar” ile “pek
inanmayanların” oranõ % 74.5’e
ulaşmõş oluyor.
Toplam 1387 KKTC vatandaşõ-
nõ kapsayan anketin en önemli bö-
lümlerinden birini de Kõbrõs soru-
nu oluşturuyor. “Kıbrıs sorununa
nasıl bir çözüm istiyorsunuz?” so-
rusuna, % 62.6 gibi oldukça yüksek
bir oranla vatandaşlar “iki tama-
men ayrı bağımsız devlet” yanõ-
tõnõ verdi. Merkezi yapõsõ güçlü fe-
derasyona destek verenler %17.2,
mevcut durumun devamõna destek
verenler % 9.5, Türkiye ile enteg-
rasyona destek verenler ise % 5.3
oranõnda kaldõ…
KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet
Ali Talat’õn, Kõbrõs konusunda iz-
lemekte olduğu politikaya ilişkin
yanõtlar da şöyle oldu:
Tamamen destekliyorum: %
15.6; Kõsmen destekliyorum : % 38;
Hiç desteklemeyenler : % 27.6;
Desteklemeyenler : % 15.1; Fikir
yürütmeyenler : % 3.7
Mehmet Ali Talat’õn, Kõbrõs ko-
nusunda izlediği politikaya en bü-
yük desteği %94.4 oranõyla CTP
yanlõlarõ verirken TDP yanlõlarõnõn
desteği % 55.4, koalisyon ortağõ
ÖRP yanlõlarõnõn desteği de % 45.6
oranõnda kaldõ.
Ana muhalefetteki Ulusal Birlik
Partisi yanlõlarõnõn Talat’a desteği
%38,6, DP yanlõlarõnõn ise %35.2
oranõnda…
İstanbul Y 18
Edirne Y 17
Kocaeli Y 21
Çanakkale Y 17
İzmir Y 22
Manisa Y 20
Aydın Y 22
Denizli Y 22
Zonguldak B 21
Sinop B 15
Samsun B 21
Trabzon B 21
Giresun B 18
Ankara B 16
Eskişehir B 14
Konya B 15
Sıvas B 9
Antalya Y 18
Adana B 22
Mersin B 20
Diyarbakır Y 10
Şanlıurfa B 13
Mardin B 9
Siirt Y 9
Hakkâri B 2
Van B 3
Kars B 0
Oslo PB 3
Helsinki PB - 2
Stockholm PB 3
Londra B 10
Amsterdam Y 8
Brüksel Y 7
Paris B 8
Bonn Y 7
Münih Y 7
Berlin Y 9
Budapeşte Y 11
Madrid Y 14
Viyana Y 7
Belgrad Y 15
Sofya Y 15
Roma Y 12
Atina Y 18
Zürih Y 4
Moskova PB 1
Aşkabat Y 10
Astana PB 2
Taşkent B 17
Bakû PB 10
Bişkek PB 15
Tiflis PB 12
Kahire B 28
Şam B 23
Ülke geneli parçalı ve
çok bulutlu; Marmara,
Ege, Batı Akdeniz, İç Ana-
dolu’nun doğusu, Orta
ve Doğu Karadeniz’in iç
kesimleri yağışlı geçe-
cek. Rüzgâr iç ve batı böl-
gelerde güneyli yönlerden
kuvvetli ve kısa süreli fır-
tına şeklinde esecek. Ha-
va sıcaklığı lodosla birlik-
te yurt genelinde 4 ila 6
derece artacak.
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Hollanda Güven-
lik Araştõrma Konseyi’nin 9 kişi-
nin yaşamõnõ yitirdiği Türk Hava
Yollarõ’nõn (THY) Amsterdam
kazasõna neden olarak gösterdiği
yükseklik göstergesindeki bozuk-
luğun “uçağın son 8 uçuştan
ikisinde yaşandığının, buna kar-
şın THY’nin önlem almadığı-
nın” ortaya çõkmasõ, gözleri THY
yönetiminin kazadaki sorumlulu-
ğuna çevirdi. Hava-İş Sendika-
sõ’nõn THY yönetimini “Teknis-
yen başına 6 uçak bakımı dü-
şüyor, bu nedenle bakımlar def-
ter üzerinde yapılıyor, yönetim
masraftan kısmak için şoför ve
operatörleri bile teknisyen ola-
rak kullanıyor” diyerek, yetersiz
teknik altyapõ ile ilgili üç yõl ön-
ce uyardõğõ ortaya çõktõ. Hava-İş
Sendikasõ’nõn, THY’nin teknik
kapasitesine ilişkin hazõrladõğõ ve
19 Nisan 2006’da açõklanan ra-
porda şu ifadelere yer verildi:
THY Teknik’te görev yapan
teknisyen, mühendis ve diğer gö-
revliler uçağõn sõfõr hata ile ba-
kõmdan çõkarõlmasõ ve güven için-
de uçuşa sunulmasõ konusunda
en önemli unsurlar olmuşlardõr.
Ancak kendi içinde bu yüksek
kaliteyi yakalayan organizasyon-
lar, önemli yönetim zaaflarõnõn
kurbanõ olabilirler. THY yönetimi
bu zaaflarõ giderek çoğaltmaktadõr.
Teknisyen başına 6 uçak
14 Şubat 2006 yõlõ 15-23
vardiyasõ kayõtlarõna göre 8 saat-
lik vardiyada, lisanslõ teknisyen ba-
şõna düşen bakõlacak uçak sayõsõ 6
olmuştur.
İnme sayõsõ bir yõlda yüzde 20
artmasõna karşõn, gerekli istihdam
sağlanmadõğõ için bakõmda artõş ya-
põlmamõştõr.
Plansõz büyüme uçak başõna
düşen lisanslõ teknisyen sayõsõnõn
azalmasõna ve bakõm kalitesinin
düşmesine neden olmaktadõr.
Dün, uçak revizyonda yakla-
şõk 30 diğer şirkete hizmet verir-
ken, bugün hangarlarõmõzda ya-
bancõ uyruklu teknisyenler çalõşõ-
yor. Dün yaptõğõmõz işler bugün
yabancõlara veriliyor.
THY yönetimi 9 Ocak
2006’da 79’u en deneyimli teknik
personel olmak üzere 355 perso-
neli toplu işten çõkardõ. 2004-2006
arasõnda 43 teknisyen de istifa
ederek işten ayrõldõ.
2004-2006 arasõ 231 dene-
yimli teknisyen işten ayrõlmõş,
394 deneyimsiz teknisyen alõn-
mõştõr. Alõnan teknisyenler sahip
olduklarõ eğitime uygun atölyele-
re dağõtõlmamõşlardõr.
Eksi 50 dereceden artõ 30 de-
rece ortama inen uçaklarõn, sağlõklõ
bakõmõnõn yapõlabilmesi için bel-
li bir süre yerde kalmasõ gerek-
mektedir. Ancak plansõz büyüme
sonucu, rötarõn önlenebilmesi ge-
rekçesiyle bu sürelere uyulma-
makta, seferden gelen uçak yarõm
saat içinde başka sefere verilebil-
mektedir. Teknisyen sayõsõ eksik-
liği de eklenince, bakõmlar sadece
defter üzerinde onaylanmaktadõr.
Lisansõ ve tip yetkisi olan tek-
nisyen sayõsõ azlõğõ nedeniyle bir-
çok bakõm işlemi, yönetimin lisansõ
olmayan teknisyenlere dağõttõğõ
yetki mühürleri ile kapatõlmak is-
teniyor.
Teknisyen açõğõnõ kapatmak
ve İstanbul dõşõndaki teknik işle-
ri kaldõrmak için çeşitli illerden şo-
för, operatör, yolcu hizmet me-
muru, harekât koordinatörü gibi
teknikle ilgisi olmayan mesleki
eğitim almamõş personeli zorlayõp
2’şer saatlik eğitimlere tabi tuta-
rak hat bakõm işlerini yaptõrmak is-
tiyorlar.
KADEM adlõ araştõrma kuruluşunun, Kõbrõs gazetesi
adõna yaptõğõ 1387 kişiyi kapsayan araştõrmada, federal
çözüme destek verenlerin yüzde 27.9’a düştüğü görüldü.
“2004 referandumu tekrarlanõrsa oyunuz ne olur?” sorusuna
KKTC halkõnõn yüzde 53.8’i “hayõr” yanõtõnõ verdi.
Teknisyen başına 6 uçak
Hava-İş Sendikasõ’nõn yetersiz teknik altyapõyla ilgili
çarpõcõ tespitlerini THY yönetimi görmezden gelmiş
Uyarõlar
kazanõn
ardõndan
geldi
FIRAT KOZOK
SARP - Ulaştõrma Bakanõ
Binali Yıldırım, Hollanda’da
THY uçağõnõn altimetre ciha-
zõndaki arõza nedeniyle düştü-
ğünün ortaya çõkmasõnõn ar-
dõndan, bu arõzaya karşõ üreti-
ci Boeing firmasõnõn yanõ sõra
kaptanlarõn da uyarõldõğõnõ
açõkladõ.
Bakanlõk uzmanlarõnõn, ka-
za inceleme heyetine destek
olmak için Hollanda’ya gitti-
ğini vurgulayan Yõldõrõm,
“Bu kazaya sebep olan
yükseklik gösteren cihaz al-
timetrede oluşan arıza yeni
ortaya çıkan bir şey. Uçak
imalatçısı olan firmaya ka-
za inceleme ekibi, ‘Bundan
böyle bu cihazda bu tip arõ-
zalar oluşabilir. Bununla ilgi-
li tedbirlerinizi alõn’ diye
uyarıda bulunmuştur” diye
konuştu. Bakan Yõldõrõm ka-
zanõn ardõndan “THY’nin
imajı için yeni bir şey yap-
mak gerekiyor mu?” diye
soran bir gazeteciye de şu
karşõlõğõ verdi:
“THY’nin imajında hiç-
bir sorun yok ki. İçeride de,
dışarıda da hiçbir sorun
yok ki... THY, asırlık köklü
bir kuruluştur. Türkiye
Cumhuriyeti’nin bayrak ta-
şıyıcısı bir kuruluş. Bu ka-
zayla birlikte ne iç hatlarda
ne de dış hatlarda bir yolcu
kaybı söz konusu.”
Bakan Yõldõrõm, bir gazete-
cinin, “Boeing’ler kesin ra-
por çıkıncaya kadar uçma-
yacak mı?” sorusu üzerine
de “Hayır, öyle bir şey söz
konusu değil. Sadece uyarı-
lar yapılıyor. Bundan böyle
kaptanların bu duruma
dikkat etmeleri isteniyor.
Henüz daha rapor tamam-
lanmış değil” diye konuştu.
Kuyuların açılması ertelendi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
“JİTEM’in 1990’lõ yõllarda kaçõrarak
öldürdüğü bazõ kişilerin cesetlerinin Şõrnak’õn
Silopi ilçesindeki BOTAŞ kuyularõna atõldõğõ”
yönündeki iddialar üzerine inceleme yapõlan
kuyularõn açõlmasõ güvenlik gerekçesiyle
ertelendi. Şõrnak Barosu Başkanõ Nurşivan
Elçi, savcõlõk karararõnõn soru işaretleri
yarattõğõnõ belirterek “Erteme kararõyla
kendilerini töhmet altõnda bõrakõyorlar. Zaten
oranõn temizlendiği yönünde haberler çõktõ
basõnda” diye konuştu.
Akman: Karar 14 kişiyle ilgili
İstanbul Haber Servisi - RTÜK Başkanõ
Zahid Akman, eski RTÜK Daire Başkanõ
Cengiz Özdiker’in, kendisiyle birlikte 7 RTÜK
üyesi ve 5 bürokrata açtõğõ davaya Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn soruşturma izni
verilmemesi yönündeki kararõnõ kaldõran
Danõştay 1. Dairesi’nin son kararõnõn yalnõzca
kendisiyle değil, 14 kişiyle ilgili olduğunu
söyledi. Akman Başbakan Erdoğan’õn RTÜK
Başkan ve üyeleriyle ilgili herhangi bir
soruşturma izni vermesi ya da vermemesinin
RTÜK Başkanõ veya üyelerinin kurumda
yaptõklarõ faaliyetlerle ilgili olduğunu belirtti.
Alternatif Su Forumu’nun programı açıklandı
İstanbul Haber Servisi
- 5. Dünya Su Forumu’na
karşõ 20-22 Mart tarihleri
arasõnda Bilgi Üniversite-
si’nde düzenlenecek olan
“Alternatif Su Foru-
mu”nun programõ belli ol-
du. Dünya Su Forumu’nun
su kaynaklarõnõn özelleş-
tirmesini amaçladõğõ için
karşõ çõkan sivil toplum ku-
ruluşu, sendika ve meslek
odalarõndan katõlõmlarla dü-
zenlenecek alternatif fo-
rumda, Türkiye’deki baraj
projeleri, suyun ve doğal
kaynaklarõn özelleştirilme-
si, küresel õsõnmaya bağlõ su
ve gõda krizinden kaynak-
lanan zararlarõn karşõlaştõ-
rõlmasõ ve karbon emisyo-
nunun azaltõcõ politikalarõ
tartõşõlacak.
Taksim Hill Otel’de dü-
zenlenen toplantõda forum
hakkõnda bilgi veren sanat-
çõ Birol Topaloğlu, Çevre
ve Orman Bakanõ Veysel
Eroğlu’nun ‘Gelin para-
nızı suya yatırın’ açõkla-
masõnõ eleştirdi.
Topaloğlu, “Bakana gö-
re Türkiye’de su hizmet-
lerindeki potansiyel pa-
zarın büyüklüğü 60 mil-
yar Avro. Bu pazarın yüz-
de 90’ı enerji ve sulama
barajlarından oluşuyor.
Türkiye hükümeti son yıl-
larda bu alanlara özel
sektör yatırımı almak için
kamu-özel sektör işbirli-
ğini kolaylaştırıcı birçok
yasa çıkardı” dedi.
Dünya Su Forumu’nun
beşincisinin, İstanbul’da
dünya su politikalarõnõ tar-
tõşmak üzere 16-22 Mart
tarihleri arasõnda Sütlüce
Kongre Merkezi’nde ger-
çekleştirileceğini anõmsa-
tan Topaloğlu şöyle devam
etti: “4. Dünya Su Foru-
mu’nda 320 şirket, devlet
kurumları ve Dünya Ban-
kası gibi uluslararası fi-
nans kuruluşları, kamusal
su pazarının özelleştiril-
mesi ve bol kazançlı işlet-
melere dönüştürülmesi
hakkında görüşmelerde
bulunmuşlardı. Sivil top-
lum kuruluşlarıysa Dünya
Su Forumu’nun sivil top-
lumun katılımına kapalı
ve suyu bir meta olarak
gören bakış açısına karşı
forumu boykot ederek, di-
reniş ve eğitim çalışmala-
rıyla dolu forum süresiy-
le eşzamanlı bir haftalık
alternatif bir program ha-
zırlamışlardı.”
Bilgi Üniversitesi Sant-
ralistanbul Yerleşkesi’nde
20-22 Mart tarihleri ara-
sõnda düzenlenecek foruma,
Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu 63’üncü dönem Su
Danõşmanõ Maude Bar-
low, İngiliz yazar ve Cam-
paign Against Climate
Change isimli iklim deği-
şikliği kampanyasõnõn se-
kreteri Jonathan Neale,
Dünya Su Kontratõ Konse-
yi Başkanõ Emilio Moli-
nari, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi başkan adayõ
Akın Birdal, ÖDP millet-
vekili Ufuk Uras, DTP
milletvekili Sebahat Tun-
cel’in gibi siyasetçilerin
yanõnda çok sayõda bilim
insanõ katõlacak.
BİLGESAM
CHP’NİN İSTEMİNE RET