23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2009 SALI 6 SALI ORHAN BURSALI Mesajı Okumak Recep Tayyip Bey, TV’de geceyarısı, büyük yenil- giden birinci parti olarak çıkmanın tesellisiyle dik dur- du. Seçmenin mesajını doğru okuyabilme çabaları için, Başbakan’a yardımcı olmak görevimiz! Sonuçta, bu ül- ke hepimizin! Seçim sonuçlarından en önemli okuma şu olmalı: Be- ni, ‘koy cebine parayı, al ağzından lokmayı’ yerine koy- ma! Seçmen karga değil; düşünmeyen, salt midesine ve cebine bakan, istendiği zaman şu veya bu şekilde sa- tın alınacak bir meta değil! AKP, Fetoculuk ve diğer ce- maatler, seçmenin oyunu, bir-iki buzdolabı çamaşır ma- kinesine, iki-üç torba kömüre, yiyecek sepetine, 300- 500 lira paraya, giysiye vb.. özellikle seçim zamanla- rında satın alabilecekleri inanışlarını değiştirsinler! Tunceli ve Güneydoğu bölgesinde sadaka ile oy, insan ve kimlik satın alma politikası duvara tosladı! Sadakayı oya dönüştürme politikası, işsizlik ve yok- sulluğun, insanları “oy pazarı”nda bir metaya dönüş- türeceği biçimindeki “materyalist düşünce” çökmüştür! Bu materyalist düşüncenin taşıyıcı ve uygulayıcıla- rının da üstelik “dinci politikacıların” olması, bir “derin paradoks” mudur? Evet! “Maddeye değil ruha önem verdikleri” afra tafrasıyla ortalıkta gezen ve ruh ve inanç tüccarları (üstelik “kapitalist” alışveriş yöntemleriyle), şap- kalarını önlerine koymalı! Cumhuriyetçi demokrat-laik kesimde, yani bizim ta- rafta revaçta olan bir düşünce de bence çöktü, en azın- dan içinde yaşadığımız zamanlarda: Bu millet kafaca, midece satın alınmıştır, dinci baskı milleti esir almıştır. Artık bu mengeneden kurtulması olanaksızdır... İnançlar ve maddiyatla satın alma politikaları Mısır, Filistin vb. gibi ülkelerde güçlü bir eğilim olabilir, ama en azından, Türkiye seçmeni öyle değil. Üzerindeki bü- tün dinci politik baskılara rağmen, Atatürk’ün özgür bi- rey mayası, Kurtuluş Savaşı’nın ışıltılı güveni, demokratik devrimlerin büyük kazançları, demek öyle kolay sili- nebilecek bir olgu değil. Özellikle 10 yıldır bütün bun- lar yok edilmek ve yerine “yeni bir bellek” konmak is- tenmesine rağmen!.. Ama Cumhuriyet henüz çok genç, 85 yaşında! Aslında, geçen iki önemli seçimin, yakın geçmişle ve özellikle ekonomik gerçeklerle bağlantılı ve bilimsel ola- rak doğru analiz edilmemesi, seçmen davranışını an- layabilmemizin önünde en büyük engel... Atatürk’ün bize “en büyük mirası” olarak bıraktığı bi- limi, bilimsel düşünmeyi, hemen her alanda ve konu- da bir rehber olarak kullanmayı becermeliyiz! Başka ne çöktü? Bence, AKP’nin toplumu bizden ve onlardan diyerek ikiye bölme politikası, tercihlerini tür- banı ve cemaatçilerden yana kullanması da ağır dar- be aldı! Erdoğan’ın kendisini “tek adam” olarak meydana at- ması da! Bazıları başbakanın “meydan ve nutuk ba- şarımı”na övgüler düzmede acele ettiler, seçim so- nuçlarını bekleyeceklerdi! Seçmen, bu “tek adam gös- terisi”ne tepkisini mi yoksa sevecen hayretini mi ortaya koydu? Erdoğan’ın son aylarda iki büyük gösterisi daha ağır yara aldı. Bunlardan biri “basın özgürlüğüne” karşı durmak bilmeyen saldırılarıydı. Yandaş basın ve yandaş kalemşorlarına bağrını açan Recep Tayyip Bey, eleştiren, kendi doğrularını di- le getiren veya tarafsız kalmaya çalışan medyayı yık- mak için, bugüne kadar Türkiye tarihinde görülmemiş saldırılarda bulundu meydanlarda, ve elindeki devlet ola- naklarıyla da muhalif medyayı fiziksel olarak yok et- mek için harekete geçirdi! İkincisi ise Ergenekon davasıdır! Recep Tayyip Bey, açıkça bu davanın savcısı rolünü üstlendi, mu- halefeti bu kuyunun içine attı... Bütün bunlar, son bir yıl içinde, iktidarın ve Tayyip Bey’in “sepetindeki” konulardı! Bu nedenle, seçmenin davranışını, özellikle bu konuları mihenk alarak anlamaya çalıştık. Bunların her biri de ayrı bir makale konusudur. Yer yer derinine ineceğiz. İktidar medyasının başlıklarına bakıyorum, ekonomik kirizin tepkisiymiş bu derin oy kaybı! Halt etmişler! İşsizlik var, krizin etkisi şüphesiz var; an- cak bu seçim sonuçlarında en az etkisi olan, ekonomik krizdir! Erdoğan bir noktada haklıdır: Kriz henüz Türki- ye’yi 12’den vurmuş değildir! Beklemedeyiz! Bu nedenle seçim sonuçlarını, ekonomik durumla en az etkileşim içinde ele almalıyız... Bu seçimde bence, “politik olaylar”, politik kavramlar ve uygulamalar başrolü oynadı! Ve seçmen AKP poli- tikalarının ülke ve gelecek açısından pek de güven ver- mediği mesajını yansıttı sonuçlara. Aklıyla ve oyuyla! Bu demektir ki, arkası gelecek! Sadece, alternatif seçenek, bu mesajı alacak hazır- lıkta olsun! Güneydoğu’dan alınan seçim sonuçları salt AKP’nin “yoksullaştır köleleştir” stratejisini çökertmedi. İktidarın Güneydoğu sorununda da yanlış bir politika izlediği ortaya çıktı. Yal- nız bunlar değil, 29 Mart’tan yansıyan tablo, bölgede dinsel politikanın etnik ve ideolojik si- yaset karşısındaki çaresizliğini de belgeledi. GAP’la ilgili uçuk vaatlerin, kamu kaynakları- nın, pervasız bürokratların ve Başbakan’ın si- yasi ihtirasının da yenilgiye uğradığı Güney- doğu’da, yoksul kitleler “Kürt sorunu” yla ilgili çözüm adresine bir kez daha dikkat çektiler... DTP kesinleşmemiş sonuçlara göre il genel meclisi seçiminden yüzde 5.5’in üzerinde oy aldı. Yani DEHAP’ın SHP ile 2004 yerel se- çimlerindeki yüzde 5.1 oranındaki oy oranının biraz üzerine çıktı. Bunda şüphesiz seçmen sa- yısındaki artış da etkili oldu. Demokratik Toplum Partisi (DTP) 2004 ye- rel seçimlerinde AKP’ye kaptırdığı Siirt ve Van’ı geri aldı. Diyarbakır merkezinde Büyükşehir ile 4 ilçede seçimi alan DTP, Diyarbakır’a bağlı Çı- nar, Kulp, Hani, Eğil ilçeleri ile Hani Kuyular ve Özerkli belde seçimlerini de kazandı. DTP bu ilçelerin tamamında oyların yüzde ellisinden fazlasını aldı. AKP ise Diyarbakır’da DTP’ye bağlı olan ilçelerden sadece Hazro’da ipi gö- ğüsleyebildi. DTP sonuçta Güneydoğu’da 54 olan belediye başkanlığı sayısını 98’e çı- kararak önemli bir başarı elde etti. AKP’nin başta Diyarbakır ve diğer Doğu il- lerinde aldığı seçim sonuçlarında Başbakan Er- doğan’ın sert tavrı da çok önemli etken oldu. Bir yıl önce “Diyarbakır’ı istiyorum” diyerek si- yasi atmosferi ısıtan Erdoğan, şahin politika- ları ve belediyecilikteki başarısızlığı nedeniy- le bölgede tepki çekmeye başlayan DTP’yi ideolojik çekim merkezi haline getirdi. Bölge- deki gezilerinde kentlerin kirliliği ve çöp so- rununu bile DTP’yi aşağılamak için kullanan Er- doğan, kitlelerin çözüm anahtarı olarak belir- lediği bir partiyi kucaklamasını sağladı. Erdo- ğan’ın TBMM’de DTP’lilerle muhatap olma- ması da Güneydoğu seçmenini tek güç ha- line getirdi. Oysa Erdoğan sert politikalar yerine bölgenin başta işsizlik, göç ve geri kalmışlıkla ilgili sorunları konusunda çözüm üreterek, devletin sıcak yüzünü göstererek ve bürokrasinin tarafsızlığını sağlayarak bir seçim süreci izleyebilseydi daha iyi sonuçlar alabilirdi. Erdoğan’ın sert politikası DTP’yi kamçılamaktan ve mutlak bir zafere gö- türmekten başka bir işe yaramadı. Kuşatma ve tepki… AKP tıpkı Türkiye, Irak ve ABD’nin üçlü mekanizma adı altında PKK’ye uyguladı- ğı yalnızlaştır-etkisizleştir planını DTP üze- rinde uygulamaya kalktı. Oysa iktidar, ille- gal kanadı zaten tecrit altında tutulan Kürt si- yasetinin Meclis’teki uzantısının siyasallaşmış bir tabanının olduğunu algılayamadı. Bu dar, eksik ve yanlış bakış açısı, iktidarın Güneydoğu danışmanlarının da çuvalladığını gösterdi. Di- ğer yandan, DTP’nin artık bölgesel politik ge- lişmelerden ve PKK’nin siyasi ve diplomatik gi- rişimlerinden ciddi biçimde etkilendiği ve ne- malandığı bile görülemedi. AKP’nin tecrit politikası salt DTP’yi dışla- makla kalmadı. İktidar, devletin bütün ola- naklarını DTP’yi devirmek için kulandı. Örne- ğin Diyarbakır Valiliği salt 2008’de Sosyal Yar- dımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın 180 milyon TL tutarındaki kaynağını seçimleri kazanmak için seferber etti. Başta Diyarbakır Valiliği olmak üzere kent bü- rokrasisi AKP militanı gibi propaganda süre- cinde AKP’ye çalıştı. Siyaset- bürokrat ilişki- si de DTP’yi kitlelerin gözünde mazlum, yal- nız ve sahipsiz konumuna düşürdü. Sonuçta yoksulluğun alabildiğince art- tığı, işsizliğin büyük boyutlara ulaştığı bir kentte seçmen, AKP’nin devlet kaynakla- rından dağıttıklarını aldı, ancak ideoloji- sinden de vazgeçmediğini gösterdi. Bu tepki aynı zamanda salt AKP’ye değil, di- ğer siyasi kurumlara da “çözüme ortak ol” mesajı verdi. İktidar partisi bölgedeki tarikat ve cemaat- leri de PKK tehdidini kullandırarak seçmen avı- na çıkardı. Erdoğan geçmişte PKK’ye karşı Hiz- bullah’ın kullanılması gibi DTP’ye karşı da ta- rikat ve cemaatlerin öne çıkarılmasına göz yumdu. Oysa Kürt kaynaklı siyaset ve te- röre karşı dini yapıların kullanılması planı- nın çökmüş olduğu Hizbullah deneyimin- den anlaşılmalıydı! Üstelik DTP de hem bu tuzağa düşmedi hem de dini propaganda enstrümanları- nı AKP’nin elinden önemli ölçüde aldı. Ör- neğin mitinglerinde Fethullahçı örgüt- lenmeye karşı Said Nursi posterleri ta- şıdı. “Dinsiz PKK” propagandalarını kır- mak için elinde Kuran taşıyan “Melle”ler mitinglerde ön saflarda yürütüldü. Bu da yetmedi, PKK ve DTP’ye sempati duyan onlarca “Melle” kırsalda seçimler için se- ferber oldu. Bir başka gerçek var ki, PKK ve DTP’nin çabaları Güneydoğu seç- meninin nezdinde dinsel ve etnik kaygıları ar- tık iyice entegre etmiştir. İktidar bu enteg- rasyon konusunda da yanılmıştır. Öte yandan AKP’nin Güneydoğu’daki bü- yük yenilgisinde Hizbullah’ın seçimleri boykot etmesinin de az da olsa payı bulunuyor. Böl- gede dinsel politikalar etnik siyasete yenilmiş oldu. Yöre halkı Hizbullah ve cemaat tecrü- besini göz önünde tutarak “Ben laikim” diyen DTP’ye sarılmak zorunda kaldı. AKP’nin ülke genelindeki en az 8 puanlık oy kaybında ekonomik bunalımın etkili olduğu an- laşılabilir. Ancak iktidarın bir gerçeği daha göz önünde bulundurması gerekiyor; Diyarbakır bu seçimlerde karnını değil beynini düşündü! İn- sanlar bütün ekonomik bunalımlarına karşın DTP üzerinden Güneydoğu sorununda çözüm mesajı verdi. Seçmen adresin tarifinde aslında salt DTP’ye vurgu yapmadı. Siyasallaştırılmış kitleler oy- larını kullanırken önümüzdeki haftalarda Ku- zey Irak’ın Erbil kentinde düzenlenecek “Kürt konferansı”na PKK’nin de dahil edilmesi ge- rektiğini de vurguladılar. PKK’ye silah bırak çağrısının yapılacağı bu konferansla ilgili tar- tışmalar da DTP’nin seçim başarısına dolay- lı olarak katkı sunmuş oldu! Sonuçta AKP’nin Türkiye genelinde yaşadığı erozyonla Güneydoğu’daki yenilgisinin ge- rekçeleri arasında büyük farklar bulunuyor. AKP’nin ekonomiyi düzeltme konusunda bir başarı elde etmesine kesinlikle ihtimal vermi- yorum. Ancak hem AKP hem de CHP ve MHP’nin Güneydoğu sorunu konusunda mu- hatap olması gerektiği bir kez daha ortaya çık- mıştır. Terör örgütünün Türkiye’nin hava, İran’ın ise kara operasyonlarıyla kıskaçta tutulduğu ve PKK’ye ise silah bırak çağrılarının yoğunla- şacağı bir süreçte, Güneydoğu seçmeni ka- rarlı ve ısrarlı bir mesajı bir kez daha verdi. Ör- gütün silah bırakmaya zorlanacağı bir süreç- te şiddet ve kanın durması için PKK ya da DTP’ye değil, yöre insanının sandığa yansıt- tığı tepkiye odaklanmak gerekiyor. mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com AKP Güneydoğu’da Neden Çöktü? Başbakan’õ bir kez daha şaşõrttõğõnõ söyleyen Akaydõn, Gül’e de mesaj yolladõ ‘Yanõtõ halk verdi’GÜRSU KUNT ANTALYA - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn sonucuna şaşõrdõğõnõ söylediği, “Anormal buluyorum. Antalya’ya şahsım olarak sadece ben 28 kez hiz- metlerin açılışı için gittim. Tari- hinde görmediği hizmeti bizim dönemimizde gördü. Demek ki bu kadar hizmet karşılık bulmuyor. Bundan dolayı üzüntülüyüm” dediği Antalya’da CHP coşkusu yaşanõyor. Seçim kampanyasõnda “Yüzde 45 oranında oy alırım” diyen ve hedefinin sadece birkaç puan altõnda aldõğõ oyla Büyükşehir Belediye Başkanõ seçilen Prof. Mustafa Akaydın da bir basõn toplantõ- sõyla sorularõ yanõtladõ. Erdoğan’õn Antalya’ya yönelik sözlerini değerlendiren Akaydõn, Baş- bakan Erdoğan’õ geçmişte de şaşõrttõğõnõ, ancak onun sözlerine kendisinin şaşõrmadõğõnõ ifade etti. Akaydõn, şöyle devam etti: “Sayın Baş- bakan’ın yaşı daha genç. Umarım gelecek- te olgunlaşır, bu tür söylemleri terk eder. Se- çim kampanyası döneminde billboardlarda ‘Üzülme Başbakanõm’ dedim. Bu- günü hissederek yazdım. Seni üzecek gibi görünüyorum ama üzmem demek istedim. Menderes Türel’in başkanlığı döneminde 28 kez Antalya’ya gelen Başbakan Erdoğan’ın benim döneminde 56 kez gelmesini isterim. ” Rektörlük seçimlerinde adaletsizliğe uğradõ- ğõnõ, buna karşõ yanõtõ da halkõn ver- diğini söyleyen Akaydõn, siyasette rövanş alma duygularõyla davranmanõn doğru olmadõğõnõ anlattõ. Akaydõn, “Evet adaletsiz- liğe uğradım ve bunu Cumhuriyetin övünç madalyası olarak ömrüm boyunca taşıya- cağım” dedi. Büyük düşüş yaşadõğõ bölgede Zonguldak, Karabük, Sinop, Bartõn, Giresun’u kaybetti AKP’ye Karadeniz darbesi Yurt Haberleri Servisi - Yurt genelindeki oy ora- nõnda düşüş yaşayan AKP, en büyük hayal kõrõklõğõnõ Karadeniz bölgesinde ya- şadõ. Zonguldak, Karabük, Sinop, Bartõn, Giresun’u kaybeden AKP, Trabzon Belediyesi’ni ise CHP’nin elinden aldõ. Düzce’de AKP’li aday İsmail Bayram yüzde 42’yle bele- diye başkanõ seçilirken, en yakõn ra- kibi yüzde 37 oy alan MHP’li Ömer Küçük oldu. 2004 seçimlerine göre AKP’nin oyu 21 puan düşerken, MHP 33 puanlõk artõşla büyük sõç- rama yaptõ. Bolu’da ise AKP’li Alaaddin Yıl- maz yüzde 43’le belediye başkanlõğõ koltuğunu koru- du. Ancak Yõlmaz’õn da oyu 4 puan düştü. En yakõn ra- kibi CHP ise yüzde 40’a yükseldi. AKP’nin büyük önem verdiği Zonguldak’ta ise CHP’nin adayõ İsmail Eşref yüzde 45.7 oy oranõyla be- lediye başkanõ seçildi. AKP, Karabük’te de büyük yõkõma uğradõ. MHP adayõ Rafet Vergili oyunu 28 puan art- tõrarak belediye başkanlõ- ğõnõ AKP’lilerin elinden al- dõ. AKP ise oyunu 27 puan düşürerek yüzde 30’da kal- dõ. Bartõn’da da Kara- bük’tekine benzer bir durum yaşandõ. MHP’li Cemal Akın, oyunu 32 puan arttõ- rarak yüzde 40’la belediye başkanõ seçildi. AKP ise ikincilikte kaldõ. Kastamo- nu’da ise seçmen MHP’li yönetimde devam kararõ al- dõ. Turhan Topçuoğlu yüz- de 49’la başkan seçildi. 2004 seçimlerinde Si- nop’ta 1 oy farkla seçimi AKP’ye kaptõran CHP bu kez fark arttõ. Sinoplular, nükleer karşõtõ eylemlere de destek veren CHP’li Baki Ergül’ü yüzde 52’yle bele- diye başkanõ seçti. Ordu’da DSP’li belediye başkanõ Seyit Torun oyunu 14 puan yükselterek yüzde 38’le güven tazeledi. Gire- sun’da fõndõk üreticilerine yönelik politikalarõyla dikkat çeken CHP adayõ Kerim Aksu, partisinin oyunu 11 puan arttõrarak yüzde 46’yla beledi- ye başkanõ seçildi. Bayburt, Rize ve Çorum’da AKP’yle, Artvin’de CHP’yle devam edildi. Düzce’de de AKP adayõ İsmail Bayram partisinin oyu 21 puan düş- mesine karşõn yüzde 42’yle belediye başkanõ seçildi. AKP, Karadeniz’de en büyük başarõyõ Trabzon’da sağladõ. ‘AKP’nin politikaları iflas etti’ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, halktan bek- ledikleri desteği gördüklerini ve bir önceki seçimde 56 olan beledi- ye sayõlarõnõ 98’e çõkardõklarõnõ açõkladõ. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Emi- ne Ayna, Diyarbakõr İl Örgütü önünde basõn açõklamasõ yaptõ. Açõklamaya yeniden Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’nõ kazanan Osman Baydemir ve il- çe belediye başkanlarõnõn yanõ sõ- ra yüzlerce kişi katõldõ. Davul zur- nalar eşliğinde halaylarõn çekildiği ve sõk sõk “PKK halktır halk bu- rada”, “Biji serok Apo-Yaşasın başkan Apo” sloganlarõnõn atõldõ- ğõ açõklamada PKK flamalarõ ve Öcalan posterleri de açõldõ. Türk, partilerinin bölgede elde ettiği se- çim başarõsõ ile Kürt sorununun ba- rõşçõl yollardan çözümü için yeni bir fõrsat oluştuğunu ifade etti. Türk, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’ye ve- rilen “emanet oyları” geri aldõk- larõnõ da vurguladõ. 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrasõnda Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn yaptõğõ çõ- kõş ile Türkiye’nin yeni bir sürecin eşiğine geldiğini aktaran Türk, şun- larõ söyledi: “Kendisinden olma- yan herkesi ötekileştiren bir po- litikayı yaşama geçiren AKP hü- kümetine, halkımız gereken der- si vermiştir. Bölge halkı Kürt sorununu çözüleceği umuduyla 22 Temmuz seçimlerinde DTP ile birlikte AKP’ye de yeşil ışık yak- tı. Ancak seçimlerin ardından yaptığım açıklamalarda AKP’nin aldığı oyların ‘emanet’ olduğunu açıklamıştım. Fakat AKP hükü- meti, 22 Temmuz seçiminde hal- kın kendisine koşullu olarak ver- diği bu desteği görmezden gelmiş, şiddet yanlısı politikalarla Kürt sorununun çözüleceği hesapları içine girmiştir. AKP iktidarı, yoksullaştırdığı halkımızı sadaka politikasıyla ekonomik açıdan teslim alacak bir politikayı yaşa- ma geçirmeye çalışmıştır. Bu po- litikaların iflas ettiği görülmeli- dir.” Türk, Şõrnak’ta 25 sandõğõn bulunduğu okula gaz bombasõ atõl- dõğõnõ, Mardin’de bazõ okullardaki DTP görevlilerinin dõşarõ çõkarõla- rak sandõklarõn kaçõrõldõğõnõ sa- vundu. Açõklamalarõnõn ardõndan gaze- tecilerin sorularõnõ yanõtlayan Türk, Siirt’i kazanmalarõnõ “Başbakan’ın düşüşü” olarak nitelendirdi. Baydemir ise “Bu sizin başarı- nızdır” dedi. TÜRK: YENİ BİR FIRSAT Akaydın, yapacağı ilk işin, yıllardır paralarını alamayan ça- lışanlarının alacaklarını ödemek olduğunu söyledi. (AA) TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ obursali@cumhuriyet.com.tr Seyit Torun. Kerim Aksu. Baki Ergül. Devlet Bahçeli. MHP’de merkeze yolculuk AYŞE SAYIN ANKARA - Seçim kampanyasõ boyun- ca AKP’nin “hırçın” siyasetine vurgu yapõp, “kavga siyasetinden uzak durma” mesajõ veren MHP, İç Anadolu’dan Batõ’ya kayarak “merkez sağa yerleşme” mesa- jõ verdi. 2004 yerel seçimlerinde 10.10 oy alan MHP, 2007 genel seçimlerinde 14.25’e yükselttiği oylarõnõ 2 puan artõşla yüzde 16.3’e çõkararak “yavaş” ama “istikrar- lı” bir oy artõşõ sağladõ. Seçimlerde MHP açõsõndan dikkat çeken en önemli unsur ise daha önceki seçimlerdeki “kırsalın ve muhafazakâr İç Anadolu’nun partisi” imajõnõ bir ölçüde kõrõp, hem metropol- büyükşehirlerde hem de “Batı’da” varlõk göstermesi oldu. MHP’nin belediye baş- kanlõğõnõ kazandõğõ 1’i büyükşehir 10 ilden biri Doğu Karadeniz, üçü Batõ Karadeniz, ikisi ise Akdeniz Bölgesi’nde bulunuyor. MHP, Doğu Anadolu’daki il belediye baş- kanlõğõ olan Iğdõr’õ ise bu seçimlerde DTP’ye kaptõrdõ. 2004 yerel seçimlerinde 72 olan MHP’li ilçe belediye başkanlõğõ sa- yõsõ, son seçimlerde 2 katõna yakõn artarak 128’e çõktõ. Bu ilçelerin arasõnda Ankara, Adana, Mersin büyükşehir belediyelerine bağlõ metropol belediyeleri de bulunuyor. MHP İl Belediye Başkanlõğõ’nõ kazandõğõ eski AKP’li TBMM Başkanõ Bülent Arınç’õn memleketi Manisa’da ise “rekor” sayõlabilecek oyla belediye başkanlõğõnõ al- dõ. MHP’li Cengiz Ergün, partisinin kent- teki oylarõnõ yüzde 35.3 arttõrarak, hem AKP’yi devirdi hem de partisinin bu ilde- ki oy artõşõnõ rekor düzeye çõkardõ. Bahçeli memnun Seçim sonuçlarõnõ yazõlõ basõn açõklamasõ yaparak değerlendiren MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP’nin “bütün iktidar ola- naklarını kullanıp, istismar ve neza- ketsizliği doruğa çıkardığı, üslubun çir- kinleştiği” bir seçim sürecinin yaşandõğõ- nõ belirtti. Bahçeli, olumsuzluklara rağmen seçimlerin partisi açõsõndan başarõlõ geçti- ğini ve MHP’nin oy oranõnõ ve belediye başkanlõğõ sayõsõnõ yükselterek demokratik sõnavdan “güçlenerek” çõktõğõnõ belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle