19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 31 MART 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Krizle, Ayrımcılık.. [email protected] 29 Mart seçimleri sonucu, hal- kın yüksek sesle şarkı söyleyen sa- natçının sesinden ve orkestrasın- dan biraz sıkıldığını, daha önce çok hoşuna giden yüksek sesle ve tek sanatçı dinleme yerine artık da- ha hafif bir tondan ve çeşitli sa- natçılardan müzik dinlemek iste- diğini gösteriyor. Yıllardan beri tek sanatçı ve tek resital dinleyen halka bu sanatçı- nın sesi başlarda ilginç geldi. San- ki duymadığı şarkılar söyleniyordu. Daha sonra özellikle 2008 yılın- dan itibaren orkestra ile sanatçı arasında uyum bozuldu, notalar karıştı. Sanatçı pek notalara bak- maz oldu; üstelik de çok bağırarak söylemeye başladı. Bunun yanında diğer konser alanlarında yeni ve parlak sesler çıkmaya başladı. Bunlardan biri Numan Kurtulmuş idi. Söyledi- ği şarkılar ilgi çekti. Temiz de oku- yordu ve farklı şarkılar söylüyor- du. Bir başka güzel ses Kemal Kılıçdaroğlu idi. O da sanki hal- kın özlemle beklediği bir sanat- çı idi. Çok güzel ve halkın hoş- landığı kaliteli şarkılar söyleme- ye başladı. Halk kalitesiz şarkılar dinlemekten bıkmışken bu ses ve şarkılar halkı cezbetti. Eski sanatçılardan bazıları nos- talji yaparak halkın beğenisini ka- zandılar. Güneydoğu insanı da “Türküle- ri bizim sanatçılar daha iyi söyler, yanık yanık çıkar türküler onların yü- reğinden” dedi; ve şu mesajı ver- di: “Türkü dinleyecekseniz bizden dinleyin!” Evet sevgili okuyucular; bu se- çim fark edilen bir ayarlama. Bun- dan çıkardığımız sonuçlar şunlar: - AKP merkezden uzaklaştıkça puan yitirecek. AKP’nin kendi mecrasına kayması halinde milli ekonomiyi savunan ve lideri ile yepyeni heyecan yaratan Saadet Partisi’ni karşısında bulacak. - AKP yolsuzluk ekonomisine izin verdikçe karşısına halkın hemen yüreğine bastıracağı Kemal Kılıç- daroğlu gibi insanlar ve ona des- tek veren halk çıkacak. - Hangi parti olursa olsun Gü- neydoğu ve Doğu Anadolu’yu kal- kındırma hamlesine girmeli. Bu bölgeyi yabancıların oyuncağı ol- maktan çıkarmalı. Ülke bütünlü- ğünü pekiştirici önemli projeler hayata geçirilmeli. - Bu halka şeriat uymaz. Ancak bu halk sevgi ve sosyal yönü ağır basan din ve iman anlayışını da terk etmez. - Bu halk gururludur; aldanabi- lir ama ruhunu satmaz. Onun için sosyal devlet olmayı hedefleyen başarılı olur. Numan Kurtulmuş’un dediği gibi “sadaka demokrasisini” benimsemez. - Darbelere, darbe düşünceleri- ne, teşebbüslerine gerek yoktur. Halk gerektiğinde karşı darbecile- re de haddini bildirir. Ordu, halkın bağrından çıkan Atatürk’ün or- dusu olarak halkın arkasını yasla- dığı bir güç olsun yeter. - İhtiyaç bir merkez partisidir. Bu parti sol ve sağ tandanslı olsun fark etmez. Kim bunu sağlarsa o ba- şarılı olur. - Bu seçim “Mağrurlanma padi- şahım, senden büyük Allah vardır” mesajını vermiştir. Onun için gücün hep sende olacağını düşünerek diktatörlük veya padişahlık he- veslerine kapılanlara halk pek pa- puç bırakmaz. - CHP, Kemal Kılıçdaroğlu gibi namuslu, samimi ve çalışkan in- sanlarla yeni bir vizyon oluştur- malıdır. Yaş ortalaması yüksek olan yönetici gruplar artık onursal görevlere dönmeli ve emekliliğin ta- dını çıkarmalıdırlar. - Dernek haline gelmiş partiler kendilerine en yakın gördükleri partiyle birleşmelidir. Aksi halde ta- mamen yok olacaklardır. Bir iki be- lediye başkanlığını almak ve bazı bölgelerde bir oranda oy olmak bu gerçeği değiştirmez. - Halk ekonomik krizin tam far- kında varamamıştır. Gerçi kriz de İlhan Kesici’nin yaptığı tespite göre henüz tam olarak kapımızı çalmamıştır. Gelseydi AKP’nin bi- rinci parti olsa bile oy oranını cid- di biçimde düşürmesi söz konusu olacaktı. Bu kriz ülkemizi daha fazla etkiledikçe AKP bundan na- sibini alacaktır. Bu değerlendirmelerimizi ortaya koyduk. Farklı değerlendirmeler de olabilir. Ama bir gerçek var ki ekonomik kiriz henüz bitmedi. Tüm kesimler bu seçim sonuçla- rına göre ekonomik krizin derinle- şecek bölümüne hazırlık yapmalı ve bir erken seçime dünden itiba- ren hazırlanmaya başlamalı. Halkın Ses ve Sanatçı Ayarı M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com Y erel seçimlerin, ‘AKP’nin hem toplumu baskı altına al- ma yönündeki girişimlerine hem de emek ve demokrasi karşıtı politikalarına son verilmesi için önemli bir fırsat olarak değerlen- dirildiğini’ belirten DİSK Başkanõ Süleyman Çelebi, emekçinin sadaka kültürünü reddettiğini dile getirdi. “Toplum hükümetin kriz politi- kalarını onaylamadığı gibi ‘sadaka kültürünü’ de reddetmiştir” diyen Çelebi, sonuçlarõn özelleştirmeci, örgütlenme özgürlüğünü çiğneyen, ranta, yolsuzluğa ve partizan- lõğa dayalõ uygulamalarõ sür- düren ve savunan, muh- taç vatandaşlara eşit ve adil sosyal yardõmlar götürmek ve herkesi belediye hizmetlerin- den eşit yararlandõr- mak yerine, sadaka toplu- mu yaratmaya çalõşanlara bir uyarõ olarak yorumlamak ge- rektiğini ifade etti. Özellikle sanayi kentlerinde, işçilerin ve emekçilerin yoğun olduğu bölgelerde AKP’nin oy kaybõnõn yüzde 13 civa- rõnda olduğunun altõnõ çizen Çelebi, “İstanbul’da Kartal, Maltepe, Çatalca ve Silivri gi- bi bölgelerde AKP’nin kaybı, hal- kın sadece siyasi değil, ekonomik tepkilerinin de bir göstergesidir. Seçimler, halkın güven duyduğu adayları nasıl sahiplendiğini orta- ya koyan sonuçlar üretmiştir. Bu durum emekten yana siyaset yapan partiler tarafın- dan dikka- te alınma- lıdır” de- di. Seçimin ardõndan yapõlan ilk değerlendirmelerde AKP’nin yanlõş politikalarõnõn bu sonucu hazõrladõğõ belirtildi. Hükümetin ilk işi IMF ile anlaşmak olacak. İş dünyasõ artõk krize odaklanõlmasõnõ ve bu yangõnõn söndürülmesini istiyor. Ekonomi Servisi - Özellikle ekonomik krizin etkisiyle seçmen- den ciddi bir uyarõ alan hükümete bir uyarõ da iş dünyasõndan geldi. Seçimlere ilişkin ilk tespit, AKP politikalarõn bu sonucu hazõrladõğõ yönündeydi; Ata Yatõrõm Başeko- nomisti Nurhan Toguç’a göre, re- kor seviyedeki işsizlik oranõ, kötü- leşen ekonomik koşullar, yolsuzluk davalarõ AKP’ye olan desteği dü- şürdü. Bundan sonraki süreçte, İMKB ve lirada başlangõçta bir baskõ olu- şabilecek, uzun vadede kriz piya- salarõn yönünü belirleyecek. Bu da, AKP’nin yavaşlayan ekono- miye daha fazla odaklanmasõna yol açabilecek. IMF beklentisi arttı ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren de, iş genel kanõyõ şu sözlerle özetledi: “AKP bundan sonra önceliği ekonomiye vermek zorunda. Bu da IMF ile bir anlaşmanın ni- sanda imzalanacağı beklentile- rinin devam etmesini beraberin- de getirecek. Ekonomi politika- larına biraz daha önem verecek. Revize edilecek önemli mekaniz- malar var. Bütçe rakamları, or- ta vadeli mali program, AB bel- gesi gibi konularda bekleneni vermeye daha yakın olacak.” Goldman Sachs’tan yapõlan açõk- lamada da “Sonuçlar AKP’yi IMF ve reform süreçlerini sürdürme- ye zorlayacaktır” denildi. Kalıcı önlem şart Çok sayõda kuruluş ve şirket yö- neticisi de sonuçlarõnõn artõk hükü- metin krizin açtõğõ yaralarõn sarõl- masõ konusunda daha fazla çaba göstermeye çağõrdõ. Sabancõ Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanõ Gü- ler Sabancı, “Kriz tüm etkisiyle devam ediyor. Türkiye’nin, seçim havasından çıkıp, orta ve uzun va- deli kalıcı önlemler alması gere- kiyor” dedi. İstanbul Hazõrgiyim ve Konfek- siyon İhracatçõlarõ Birliği Başkanõ Hikmet Tanrıverdi, iktidarõ ve muhalefetiyle tüm Türkiye’nin, kri- zin açtõğõ yaralarõn sarõlmasõ için ekonomiye odaklanmasõ gerekti- ğini dile getirirken, ekonomi dün- yasõnda hükümete yakõnlõğõ ile bi- linen Müstakil İşadamlarõ Derneği, Türk Girişim ve İş Dünyasõ Kon- federasyonu ve Türkiye İşadamla- rõ ve Sanayiciler Konfederasyonu da birer açõklama yaparak, çekilen sõ- kõntõlarõn sandõğa yansõdõğõ ve artõk seçim havasõndan çõkõlarak bir an önce ekonominin gereklerinin ya- põlmasõ gerektiğine dikkat çekti. İstihdam ve üretim kaybı ciddi bir sorun Ekonomi çevreleri, aralarõnda 1 milyar liralõk Kredi Garanti Fonu’nun da bulunduğu önlemlerin somutlandõrõlmasõnõ istiyor Paketler hayata geçirilsin S eçimlerin ardõndan gözler, birbiri ardõna açõklanan paketlere ve onlarõn gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine çevrildi. İş dünyasõ şimdi, son bir haftadõr neredeyse her gün bir paket açõklayan AKP’nin bu paketleri hõzla hayata geçirmesini istiyor. Bunlarõn arasõnda geçen cuma bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn açõkladõğõ, yaklaşõk 1 milyar liralõk bir fon olacağõ ileri sürülen Kredi Garanti Fonu da bulunuyor. Cuma günü bu konuyla ilgili, pazartesi günü fonun ayrõntõlarõnõn ve nasõl işleyeceğinin açõklanacağõnõ söylemesine karşõn herhangi bir açõklama yapõlmadõ. Öte yandan Türkiye Genç İş Adamlarõ Konfederasyonu Genel Başkanõ Hazım Sesli, yerel seçimlerin tamamlandõğõnõ, şimdi sõranõn hükümet tarafõndan açõklanan tedbir paketlerinin hõzlõ bir şekilde hayata geçirilmesinde olduğunu belirtti. Hükümet ekonomik tedbir paketleri açõklasa da seçim sürecinin, belirsiz bir ortamõn oluşmasõnõ sağladõğõnõ ifade eden Sesli, şunlarõ kaydetti: “Ülkemizin bir dakika bile kaybedecek zamanı kalmamıştır. Başta istihdam olmak üzere, birçok alandaki gerileme süreci, tüm kesimlerin desteği ile önce dengelenme, ardından da yükselme trendine girecektir.” T ürk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği, yerel seçimlerin ardõndan yazõlõ bir açõklama yaparak artõk gerçek gündeme yoğunlaşõlmasõ gerektiğinin altõnõ çizdi. Açõklamada şu görüşlere yer verildi: “Yerel seçimlerin yarattõğõ siyasi dalgalanmalarõn artõk geride bõrakõlarak, Türkiye’nin bir an önce gerçek gündemine odaklanmasõ elzemdir. Küresel ekonomik kriz, bütün unsurlarõ ile ülkemizi de derinden etkilemektedir. İstihdam daralmasõ ve üretim kayõplarõ ciddi bir sorundur. Krizle mücadelede iç talebi destekleyici kontrollü para ve maliye politikalarõna, verimliliği ve rekabeti arttõracak politikalara, enerji arz güvenliğine, iş ve yatõrõm ortamõnõn iyileştirilmesini kapsayan sürdürülebilir yüksek büyüme politikalarõna ihtiyaç duyulmaktadõr. Türkiye’nin 21. yüzyõlda küresel rekabet gücü yüksek bir demokrasi olarak yükselmesi için, AB üyeliğinin gerekli kõldõğõ, bireysel ve kolektif özgürlükler, eğitim, bilgi toplumu, kadõn haklarõ, çevre, etkili kamu yönetimi reformu ve kayõt dõşõ ekonomi gibi alanlarda köklü atõlõmlara gerek duyulmaktadõr.” CUMHURİYET VAKFI 31.12.2008 TARİHLİ BİLANÇO 31/12/2007 31/12/2008 I.DÖNEN VARLIKLAR 42.423,79 94.298,96 A -Hazır Değerler 1.418,33 6.649,81 1 - KASA 49,02 49,02 2 - BANKALAR 1.369,31 6.600,79 B -Menkul Kıymetler 0,00 45.064,07 C -Diğer Alacaklar 38.205,13 38.965,13 1 - İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR 0,00 760,00 2 - DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR 38.205,13 38.205,13 D- Gelecek Yıllara Ait Giderler 0,00 238,40 1-GELECEK AYLARA AİT GİDERLER 0,00 238,40 E -Diğer Dönen Varlıklar 2.800,33 3.381,55 1 - PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE FONLAR 0,00 0,00 2 - İŞ AVANSLARI 2.800,33 1.981,55 3 - PERSONEL AVANSLARI 0,00 1.400,00 II.DURAN VARLIKLAR 1.550.115,24 1.660.668,66 A -Mali Duran Varlıklar 1.549.548,98 1.660.245,98 1 - İŞTİRAKLER 2.720.824,00 2.835.824,00 2 - İŞTİRAKLERE SERMAYE TAAHHÜTLERİ (-) -1.890.930,00 -1.590.930,00 3 - BAĞLI ORTAKLIKLAR 780.604,98 415.351,98 4 - BAĞLI ORTAKLIKLARA SERMAYE TAAHHÜTLERİ (-) -60.950,00 0,00 B -Maddi Duran Varlıklar 566,26 422,68 1 - BİNALAR 154,00 154,00 2 - DEMİRBAŞLAR 702,50 702,50 3 - BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-) -290,24 -433,82 C -Maddi Olmayan Duran Varlıklar 0,00 0,00 1 - DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR 500,00 0,00 2 - BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-) -500,00 0,00 AKTİF TOPLAMI 1.592.539,03 1.754.967,62 II.KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 98.496,83 89.901,27 A -Ticari Borçlar 84.201,44 83.540,42 1 -SATICILAR 788,58 127,56 2 -DİĞER TİCARİ BORÇLAR 83.412,86 83.412,86 B -Diğer Borçlar 6.423,31 0,00 1 -İŞTİRAKLERE BORÇLAR 6.423,31 0,00 C -Ödenecek Vergi ve Diğer Yüküm. 7.872,08 6.360,85 1-ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER 7.359,44 5.796,78 2)ÖDENECEK SOSYAL VE GÜVENLİK KESİNTİLERİ 512,64 564,07 II. ÖZKAYNAKLAR 1.494.042,20 1.665.066,35 A -Sermaye Yedekleri 463.852,40 463.852,40 1)İŞTİRAKLER YENİDEN DEĞ.ART. 65.967,00 65.967,00 2)DİĞER SERMAYE YEDEKLERİ 397.885,40 397.885,40 B -Geçmiş Yıllar Kârları 963.357,80 1.030.189,80 C -Dönem Gelir/Gider (-) Fazlası 66.832,00 171.024,15 PASİF TOPLAMI 1.592.539,03 1.754.967,62 BİLANÇO DİP NOTLARI 1-31.12.2008 tarihinde bankalardaki mevcutlar aşağõdaki gibidir. YTL. DÖVİZ Vakõfbank Nuruosmaniye Şb. 2015090 HS. 761,59 Yapõ Kredi Osmanbey Cd, 83093567 HS. 5.817,72 İş Bankasõ Cağaloğlu Şb. 398924 HS. 0,74 Vakõfbank Nuruosmaniye Şb. 24476723 YAT.HS. 20,74 2-31.12.2008 tarihi itibarõyla ortak olunan şirketler ve ortaklõk paylarõ aşağõdaki gibidir. İŞTİRAKLER YENİGÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. 229.574,00 YENİGÜN HOLDİNG A.Ş. 2.606.250,00 İŞTİRAKLERE SERMAYE TAAHHÜD BORCU YENİGÜN HOLDİNG A.Ş. 1.590.930,00 BAĞLI ORTAKLIKLAR ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş. 199.999,98 ÇAĞ REKLAMCILIK A.Ş. 215.352,00 CUMHURİYET VAKFI 31.12.2008 GELİR TABLOSU I.GELİRLER A-BAĞIŞ VE YARDIMLAR (NAKDİ) 301.200,00 B-GAYRİMENKUL KİRA GELİRLERİ 5.600,00 C-FAİZ GELİRLERİ 0,00 D-KUR FARKI GELİRLERİ 0,04 E-FON GELİRLERİ 5.110,51 F-DİĞER ÇEŞİTLİ GELİRLER 0,00 TOPLAM GELİR 311.910,55 II.GENEL YÖNETİM GİDERLERİ A-YÖNETİM KURULU HUZUR HAKKI 41.745,81 B-PERSONEL ÜCRETLERİ 19.599,38 C-S.S.K. İŞVEREN PAYI 3.957,42 D-VAKIFLAR MD.DENETLEME ÜCRETİ 14.988,81 E-İSİM HAKKI GİDERLERİ 6.750,00 F-DAVA İCRA VE NOTER GİDERLERİ 9.092,03 G-VERGİ VE HARÇLAR 1.793,58 H-KIRTASİYE GİDERLERİ 847,21 I-BANKA HAVALE PROV.GİDERLERİ 1.663,38 İ-GAYRİMENKUL KİRA GİDERLERİ 24.750,00 J-DİĞER ÇEŞİTLİ GİDERLER 15.698,78 TOPLAM GİDER 140.886,40 GELİR FAZLASI 171.024,15 DİPNOTLAR 1-Alõnan bağõşlar resmi senede uygun olup, muhtelif kişilerden nakdi olarak bağõş makbuzu karşõlõğõ temin edilmiştir. 2-Tüm giderler amaca yönelik giderlerdir. En yerleşik demokrasiler için bile tehdit oluşturan ço- ğunluk diktatörlüğünün kırılması, seçimleri kazanan be- lediye başkanları, parti dağılımlarına göre Türkiye ha- ritasının renklenmesi (içten-sahte) demokrasiyi savu- nanlar kadar, piyasacıları da sevindirdi. AKP’nin se- çimlerde üst üste oy artışı, baştan sona antidemokratik seçim sistemi sayesinde iktidar gücünün katlanma- sı, Başbakan Erdoğan ve AKP iktidarı kadrolarında, iktidar gücünün kullanılmasında sınır tanımaz, dikta- toryal eğilimleri besliyordu.. Meğerse güçlü, çoğunluk iktidarı, istikrar arayışı için- deki sermaye çıkarları bile bu gidişten zarar görüyor- muş. Kriz yanında bir de bu nedenle sıcak para yeniden Türkiye’ye dönmekten korkuyormuş. AKP’nin makul oy kaybı, onların bu korkularını giderebilecek, iktidar icraatlarında uzlaşmayı arama zorunluluğunu kılacak gelişmeleri getirebilirmiş.. Başbakan Erdoğan’ın oy ar- tışında zirveye çıktıkları bir önceki seçim sonucunda balkondan verdiği “uzlaşma arayışı” içerikli konuş- masının tam tersi iktidar icraatlarının bu kez günde- me gelemeyeceği, oy kaybının üzerinden “dersimizi al- dık” sözlerinin muhalefetle uzlaşma arayışları anlamına gelebileceği yorumları ağırlıkta.. Seçim sonrası bu genel iyimserliği bozacak, keyfi- nize turp sıkacak değilim. Ama koca koca bilim in- sanlarının uzman geçinen gazeteci, başka meslek- lerden yorumcuların, halkın, seçmenin sağduyusu üze- rine dalkavukluklarına fena halde içerliyorum. Düşü- nün; daha önce AKP’ye oy vermiş kimi seçmenler, ara- larında anlaşmışlar gibi, oylarını başka partilere kay- dırarak haritadaki hepimizi sevindiren renkleri yarat- mışlar.. Sağduyuları ile demokrasiye sahip çıkmışlar(!). Tabii ki henüz AKP’ye oy vermiş seçmen çoğunlu- ğun boyutlarını tam kavrayamadığı reel ekonomide- ki kriz, patlayan işsizlik, işyeri kapatmaları derinleştikçe, süre uzadıkça, uzun süreli iktidar ve sorumluluk ne- deniyle suçu başka partilere atılamayacak gelişmelerin bedelini AKP gelecek seçime kadar, belki de bekle- yemeden çok daha ağır ödeyecek. Kriz ABD kaynaklı olsa da, emperyal düzen nedeni ile piyasalardan baş- layan, reel ekonomiye sıçrayan krizden sıyırmanın ola- nağı yok. ABD’nin toparlanmasının ardından iflas ede- cek ülkeler listesine alınmışlar arasında, Soros-Fet- hullah fonları ile yönlendirilmiş, yönetilmiş, güdülmüş gelişmekte olan ülkeler başı çekiyorlar ve ne yazık ki Türkiye de bu listede var.. Bu seçimde AKP’yi, sadaka düzeni içinde yürütülen iktidar kaynaklarının kullanıl- ması hovardalığı tam kurtaramamış. Birkaç puan oy kaybının odağında krizin etken olduğunu yadsıyan yok. Dahası AKP’nin derinleşecek krizde dibe vurmadan er- ken seçime kaçmasının en kazançlı çıkış yolu olabi- leceğini varsayanlar çok... AKP’den kaçan oylar, paylaşılmış olarak CHP, MHP, SP, DTP’de, belediye başkanlıklarında daha yük- sek, il genel meclislerinde sınırlı artışlar olarak oku- nabiliyor. Bir yorumla AKP iktidar şımarıklığında, aday belirlemede “ceket bile seçtiririz” çıkışında hod- bin davranmış, başkanlıklarda oy kaçışları daha yük- sek olmuş. İktidar gücünün hoyratça kullanmasına, seçmenin sağduyulu bir tepkisi olarak açıklanabilir. Ancak daha önce AKP’de toplanmış oyların MHP, SP, DTP’ye kayışlarında sonuçta Türk-Kürt-İslam sentezlerinde, ırk ve din ayırımcılığının, mezhepler, aşi- retler, tarikatlar çıkar ittifaklarının ilişkilerini, zikzakla- rını... yadsıyabilir miyiz? Güneydoğu’da AKP-DTP oy- larının toplamı yüzde 95’leri aşıyorsa, SP’de oy artışı sağlamışsa, Kürt-İslam sentezinin, ayrımcılık üzerin- den siyasetin belirleyiciliğinden başka açıklaması olabilir mi? “Neden bir önceki seçimde AKP daha par- lakken, PKK’nin defterinin dürülmesi projeleri aşa- masında DTP oyları yükselir? Adaylarının yerel yöne- tici kimlikleri yerlerde sürünürken?..” sorularına gelince; Kürt-İslam kimliği üzerinden yapılan siyasetin yarışması olabilir mi? Kimilerinin kimlik gelişmesi olarak açıkla- dıkları bu tabloda AKP, sayısız atakta, Barzani-Ta- labani-ABD ile bölge planlarında uzlaşma kartlarını elin- de tutsa da, iktidarda TSK’nin PKK operasyonların- dan da sorumlu olmak gibi bir ikili rolden kaybetmiş olamaz mı? Öte yandan PKK operasyonları kadar, Ortado- ğu’da şahinliğe oynadığı Davos “one minute” ile mil- liyetçilerden puan toplamış olmak, Türk-İslam sente- zine yatmak, bir yandan gerçekten oy getirse de, ABD’nin Kuzey Irak Kürdistanı projesinin dayandığı güç olmak, kimi milliyetçilerden, ABD ittifakı karşıtlarından.. diğer bölgelerdeki MHP ve SP’ye oy kaçışlarını ge- tirmemiş midir? Özgürlükler ayağına, günümüzde pek moda, ırkçı- dinci ayrımcılıklar üzerinden siyaset oyununda şansı olmayan CHP, Cumuriyet, laiklik, Atatürk devrimle- rine yönelik tehdit algılamasında daha iyi çalışınca, eko- nomik kriz üzerinde de durunca.. anamuhalefet par- tisi olarak bir ölçekte toparlandı. Ancak onun da ger- çek sosyal demokrat parti kimliği, sosyal devlete iliş- kin ideolojik ayağı küresel saldırının toz dumanında fe- na halde kırık.. İşçiden yanlış kriz politikasınaoyçıkmadı Seçmenin ardõndan iş dünyasõ da hükümete gerçek gündeme dönerek, kalõcõ önlemler almasõ gerektiği mesajõnõ verdi ‘Artõk krize odaklan’ uyarõsõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle