Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
‘Narsisizm!’
Babamın arşivini elden geçirirken, 11.7.1986 tarihli
Cumhuriyet’ten kesip sakladığı, Uğur Mumcu’nun
“Narsisizm!” başlıklı yazısıyla karşılaştım.
Gözucuyla okuduğum birkaç satır beni bir anda
kendine çekti ve bu hafta köşeme sevgili Uğur’u ko-
nuk etmek istedim.
Uzunca yazıdan birkaç bölümle, hem onu, hem ba-
bamı anmış olacağım…
Şimdi Uğur Mumcu’yu dinleyelim:
“En tehlikeli ‘izm’ hangisidir, diye sorsalar, ne ya-
nıt verirdiniz?
Bence en tehlikeli ‘izm’ narsisizmdir. İnsanın ken-
di görüntüsüne âşık olması kadar tehlikeli bir ruh has-
talığı yoktur. Diktatörlerin birçoğu kendi kendilerine hay-
ranlıkları nedeniyle kendi sonlarını hazırlamışlardır.
(….)
Kendi görüntülerine âşık olanlara ‘narsist’ denme-
si, daha sonra psikanalizm terimi olarak da benim-
senmiştir. ‘Narsisizm’ özgün adıyla bilinen bu hasta-
lık insan psikolojisinin en karmaşık sorunlarından bi-
rini oluşturuyor.
İlkel toplumlarda, doğa olaylarının kendi gizemli güç-
lerinden kaynaklandığını ileri süren kabile reisleri de
herhalde narsisizmin en belirgin hastalarıydı. Modern
toplumlarda da sahne, perde ve ses sanatçıları ile si-
yasal liderler arasında da bu hastalığa çok rastlan-
maktadır.
Diktatörlerin ‘narsist’ olmadıkları söylenebilir mi?”
“Karşılarında kendisini coşkunca alkışlayan kitlele-
ri bulan liderler, bir süre sonra kendilerinde insanüs-
tü bir güç bulmazlar mı? Her gün kendi görüntüsü-
nü televizyonda gören ve ulaştığı yerlere bakarak, bü-
tün bu doruklara yalnızca kendi insanüstü gücü ile gel-
diğine inanan bir lider, ruhbilim bakımından sağlıklı sa-
yılır mı?
Diktatörler üzerinde yapılan araştırmalar, bu dikta-
törlerin birçoğunda var olan ‘aşağılık duygusu’nun,
kitle psikolojisi etkisi ile saldırgan bir ruh haline dön-
üştüğünü göstermiştir.
(….)
İnsanları çoğu kez içgüdüleri yönetir. Akıllı ve sağ-
lıklı insanlar bu içgüdüleri frenleyip, dengelerler. Li-
derlerdeki aşağılık duygusu, bu içgüdüleri, yaşanan
toplum psikolojisi içinde ön plana çıkarır.”
“Ya çevre?
Liderlerin çevrelerinde hemen bir ‘dalkavuk çem-
beri’ oluşur. Lider ne derse o doğrudur. Bu ‘dalka-
vuk çemberi’ne günümüzde basın da katılır. Lider ar-
tık kendi insanüstü gücüne inanır. Ağzını açtı mı kit-
leler harekete geçer! Bir işareti ile ülke boydan boya
dalgalanır! Manşetler, yazılar, televizyon programla-
rı hep onun gözünün içine bakar. Bir bakışı ile akan
sular durur!
Böyle düşünen bir lider, tam anlamı ile ‘narsist’ ol-
muştur.. Gözü hiçbir şey görmez. Varsa yoksa ken-
disi! Dünyanın merkezi kendi adı ve soyadıdır. Fizi-
ğindeki çirkin görüntüde bile bir ‘ilahi güzellik’ arar ve
bulur…”
“Bu tür ‘narsisizm’ hastalığına tutulan liderler için
kurtuluş yoktur. O önce kendini, sonra partisini ve dev-
leti büyük serüvenlerin içine iter. ‘Benlik duygusu’nun
verdiği doyumsuz tat hiçbir engel tanımaz. İçgüdü-
ler, mitolojideki nergis çiçekleri gibi su üstüne çıkar.
Lider her yerde kendi görüntüsünü arar. Bulamazsa
öfkelenir. Öfkelendikçe kırıcı ve yıkıcı olur.
Artık o bir hastadır. Kusuruna bakılmaz.”
Yazısının son bölümünde Uğur Mumcu, “açık
toplum ve çoğulcu demokrasi”nin “insan ruhunun de-
rinliklerindeki bu çarpıklıkların zararlarını en alt düze-
ye indiren”, “bu gibi hastalıkları elden geldiğince ön-
leyen bir sistem” olduğunu dile getiriyor ve satırları-
na bir dilekle son veriyor:
“Tanrı hepimizi narsist liderlerden korusun…”
1986’da Türkiye’de siyaset yaşamının baş aktör-
leri Kenan Evren ve Turgut Özal’dı.
Uğur Mumcu yaşıyor olsa ve benzer bir yazı kale-
me alsa, günümüze ilişkin olarak kim bilir neler ya-
zacak, belki “narsisizm” başlıklı yazısını bile yeterli bul-
mayacaktı!
Çünkü 2000’lerin Türkiye’si, hasta ruhların ve ka-
faların güdümünde, 1980’leri bile aratacak bir belir-
sizliğe, karanlık bir geleceğe doğru yol alıyor…
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Balbay’õn tahliyesi istendi
Avukatlarõn mahkemeye sunduğu yeni dilekçede Balbay hakkõnda birbiri ile aynõ anda uygulanmasõ mümkün
olmayan iki ayrõ yargõlama tedbirinin olduğuna dikkat çekilirken bunun yasaya aykõrõ olduğu belirtildi
İstanbul Haber Servisi - Ankara
Temsilcimiz ve yazarõmõz Mustafa
Balbay için avukatlarõ Akın Atalay
ve Bülent Utku tarafõndan yeni bir
tahliye talebinde bulunuldu. Avu-
katlar, Ergenekon soruşturmasõnõn
ikinci iddianamesinin mahkemece
kabul edilmesiyle birlikte, hakkõnda
yasaya aykõrõ olarak iki ayrõ tedbir bu-
lunan Balbay’õn tutukluluğuna son ve-
rilmesi gerektiğini belirttiler.
Gazetemizin avukatlarõ Akõn Ata-
lay ve Bülent Utku, Ergenekon so-
ruşturmasõnõn ikinci iddianamesinin
gönderildiği İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne dün yeni bir dilekçe
verdiler. Dilekçede, Balbay hakkõn-
da birbiri ile aynõ anda uygulanmasõ
mümkün olmayan iki ayrõ yargõlama
tedbirinin olduğuna dikkat çekildi.
Balbay hakkõnda 5 Ağustos 2008
tarihinde İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nce yurtdõşõna çõkõş ya-
sağõ olan adli kontrol kararõ verildi-
ği belirtilerek, bu karar kaldõrõlmadan,
8 ay sonra Balbay’õn İstanbul 14. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nce tutuklandõğõ
kaydedildi. Bir şüpheli hakkõnda tu-
tuklama ya da tutuklamadan daha ha-
fif bir önlem olan “adli kontrol ka-
rarı” uygulanmasõnõn yargõcõn tak-
dirinde olduğu kaydedilerek, Ceza
Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK)
104/1. maddesinde adli kontrol kararõ
ile tutuklama kararõnõn iki ayrõ yar-
gõlama önlemi olduğunun açõkça
gösterildiği vurgulandõ.
Balbay hakkõndaki iki ayrõ tedbirin
aynõ anda uygulanmasõnõn yasaya
aykõrõ olduğu vurgulanarak, “Eğer
aynı suç, suçlama ve soruşturma
kapsamında, hakkında ‘tutuklama
şartlarõnõn varlõğõ’ tespit edilerek,
‘adli kontrol kararõ’ verilmiş bir
şüpheli hakkında, adli kontrol ka-
rarının kaldırılarak, bu tedbirin tu-
tuklamaya çevrilmesi için,
CMK’nin 112. maddesinde belir-
tilen şartların gerçekleşmesi ge-
rekir” denildi. İstanbul 14. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nin Balbay’õ aynõ
suçlama ve soruşturma kapsamõnda
tutukladõğõna işaret edilerek, tutuk-
lama kararõnda, adli kontrolün neden
yetersiz kalacağõna ilişkin tek bir
ibarenin olmadõğõna dikkat çekildi.
“Bırakınız açıklamayı, pek muh-
temelen, müvekkil hakkında aynı
nedenle daha önce adli kontrol
kararı verilmiş olduğu da sanırız
unutulmuştur” denilerek, tutuklama
kararõ verilirken, Balbay’õn önceki ifa-
de sorgu tutanaklarõ ve hakkõnda ve-
rilmiş bulunan adli kontrol kararõnõ
içeren dosyalarõn yargõca sunulmadõğõ
belirtildi.
T E K Ö R N E K B A L B A Y
C
MK yürürlüğe girdiği andan itibaren herhangi bir şüpheli hakkõnda
bu şekilde bir uygulamanõn tek bir örneğinin olmadõğõ ifade edilerek,
şöyle devam edildi: “Müvekkilin de şüpheli olarak yer aldõğõ iddia-
name mahkemenize sunulmuş bulunmaktadõr. İddianamenin kabulüne karar
vermeniz halinde, müvekkil mahkemenizce yargõlanacaktõr. Tensip tutanağõ
ile birlikte, tutuklu şüphelilerin tutukluluk hallerine ilişkin bir karar verece-
ğiniz de kuşkusuzdur. Müvekkilimiz hakkõnda daha önce mahkemenizce ve-
rilen ‘adli kontrol kararõnõn’ halen geçerli olduğu ve kaldõrõlmadõğõ ortadadõr.
Daha sonra ‘tutuklama kararõ’ da verilmiş olmasõnõn kanunun emredici dü-
zenlemesine aykõrõ olduğu dikkate alõnarak, müvekkil hakkõn-
daki tutuklama kararõnõn kaldõrõlarak tahliyesine karar
vermenizi hukuk ve adalet adõna talep ediyoruz.”
Balbay’õn tutuklanmasõ için gerekli koşullarõn bulun-
madõğõ yönündeki ayrõntõlõ açõklamalarõn, tutuklama ka-
rarõnõ veren mahkemeye de sunulduğu ifade edilerek,
Balbay’õn kanuni haklarõnõn yerine getirilmesi ve ağõr
mağduriyetine son verilmesi istendi.
Hergün
yeni bir
saldõrõ
İstanbul Haber Servisi -
Kamuoyunda AKP’ye ya-
kõnlõğõyla bilinen gazeteler,
okurlarõn kafasõnõ karõştõrarak
Cumhuriyet yazarlarõna sal-
dõrõyor. Sayfalar dolusu de-
magojilerle olaylar ve olgu-
lar çarpõtõlarak Cumhuriyet’e
her gün başka bir cepheden
savaş açõlõyor.
Yeni Şafak gazetesi, Cum-
huriyet’ten tartõşmalõ bir şe-
kilde ayrõlan, Milliyet gaze-
tesi yazarõ Hasan Cemal’in
önceki gün yayõmlanan ya-
zõsõnõ “İlhan Abi hiç de-
ğişmedin” başlõğõ ile man-
şete taşõdõ. Haberde, Hasan
Cemal’in “Ben değiştim. İl-
han Abi hiç değişmedi. Di-
leğim, Cumhuriyet’te yıl-
larca birlikte çalıştığım
Mustafa Balbay’ın da öz-
gürlüğüne en kısa sürede
kavuşması ve değişmesi”
şeklindeki değerlendirme-
sine yer verildi.
Yeni Şafak gazetesi ha-
berinde, Hasan Cemal’in,
“Mustafa Balbay günlük-
leri, Hasan Cemal günlük-
leri” başlõğõ ile yayõmlanan
yazõsõnda İlhan Selçuk’a
ilişkin “artık değiş” mesajõ
verdiğini belirtti. Haberde
Cemal’in Selçuk ile birlikte
yer aldõğõ 9 Mart 1971 cun-
tasõna karşõ yapõlan 12 Mart
darbesinden sonra kendisinin
demokrat çizgiyi benimsediği
anlatõlarak “İlhan Abi de-
ğişmedi. İnşallah Balbay
değişir” dediğini sayfalarõna
taşõdõ.
Gönensin de var
Gazetenin yaptõğõ derle-
me haberde ayrõca Vatan ga-
zetesi yazarõ Okay Gönen-
sin’in “Selçuk’un 1970’ler-
de kaldığı” yönündeki de-
ğerlendirmesine yer verildi.
Haberde, Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda tutukla-
nan gazetemiz Ankara Tem-
silcisi Mustafa Balbay’õn
darbe günlükleri olarak iddia
edilen notlarõnõn gazetecile-
rin askeri darbelerdeki rolü-
nün bir kez daha tartõşõlma-
sõna neden olduğu anlatõldõ.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Hava Kuvvetleri Ko-
mutanlõğõ Askeri Savcõlõğõ’nca “ol-
mayan emirlerin” sisteme girilme-
siyle ilgili soruşturmada bilirkişinin ha-
zõrladõğõ raporda çarpõcõ belirlemele-
re yer verildi. Raporda, birlikteki gö-
revli astsubay Ali Balta tarafõndan
“dışarıda” hazõrlanan ve askeriyenin
teknolojik ortamõna sokulan sahte
emirlerle “Türk Silahlı Kuvvetle-
ri’nin Ergenekon terör örgütü ile
ilişkilendirilmeye çalışıldığı” vur-
gulandõ. Işõk evlerinde yetişen Ali Bal-
ta’nõn ev toplantõlarõnda “ev ağabey-
leriyle” Fethullah Gülen’in kitapla-
rõnõ okuyup, değerlendirmeler yaptõ-
ğõ anlaşõldõ.
Hava Kuvvetleri Askeri Savcõlõ-
ğõ’nca yürütülen karargâh evleri so-
ruşturmasõnõn bilgi sõzdõrma ayağõnõ
oluşturan ve õşõk evlerine kadar uza-
nan olaylar şöyle gelişti:
Kayseri 2. Hava İkmal Bakõm Mer-
kezi ve Garnizon Komutanõ Tümge-
neral Rıdvan Ulugüler adõna hazõr-
lanmõş sahte emirler komutanlõğõn
elektronik sistemine sokuldu. Komu-
tanlõğõn Doküman Yayõn Sistemi’ne
(DYS) giren sahte emirlerden ilkine
göre, Ergenekon kapsamõnda tutuk-
lanan Albay Cengiz Köylü için yar-
dõm toplanmasõ talimatõ verildi. Tu-
tuklu Köylü için düzenlendiği belir-
tilen yardõm kampanyasõna ilişkin
sahte emirde, özetle şöyle denildi:
“...Hv.Per.Alb. Cengiz Köylü’ye
yapılacak yardım aynı zamanda
silah ve kader arkadaşlığının dost ve
düşman herkese en güzel gösterge-
si olacaktır. Tüm personelimin ge-
rekli hassasiyeti göstereceğine ina-
nıyorum Emrin tüm personele söz-
lü olarak tebliğ edilmesini (yazılı
olarak tebliğ edilmeyecek) ilan/ya-
yın veya bilgi panolarına asılma-
masını, evrağın gizlilik derecesine
uygun olarak muhafazasını ve yar-
dım kampanyası bitiminde emrin
imhasını rica ederim.”
Tümgeneral Ulugüler adõna DYS
sistemine sokulan ikinci sahte emirde
ise askerlerin Kayseri’de girmelerinin
sakõncalõ olabileceği değerlendirilen
lokanta ve otel isimleri yer aldõ. He-
men ardõndan da kentteki pek çok iş-
yerine “Sayın İşletme Sahibi, Ulu-
güler, yayınladığı kanunsuz bir
emirle sizleri fişlemektedir. Tüm-
general Rıdvan Ulugüler bu emir-
le haksız rekabet oluşturmuş ve
görevini kötüye kullanmıştır. Sizleri
kin ve düşmanlığı sevketmiştir. Ya-
pılan bu kanunsuz ve suç olan uy-
gulamayı hemşerimiz olan sayın
Cumhurbaşkanına, Başbakana, Ge-
nelkurmay Başkanına ve Kayseri
Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir di-
lekçe ile şikayet edebilirsiniz. Ayrıca
gazete ve televizyonlara da vererek
hakkınızı arayabilirsiniz” yazõlõ me-
tin dağõtõldõ.
Askeri savcõlõk yaptõğõ çalõşmalar
sonucunda, sahte emirleri askeri sis-
teme sokanõn astsubay Ali Balta ol-
duğunu saptadõ.
Belirlemelerin ardõndan konuya
ilişkin bilirkişi görevlendirdi. Bilir-
kişinin soruşturma dosyasõna giren ra-
porunda, olay şöyle değerlendirildi:
“(Yardıma ilişkin sahte belge)
Albay Cengiz Köylü’nün mutlak
itaat bilinciyle hareket ettiği be-
lirtilerek, sanki amirlerinin verdiği
emirleri yerine getirme suretiyle
Ergenekon terör örgütü üyesi ol-
duğu izlenimi yaratılmakta... Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin Ergenekon
terör örgütü ile bağlantısının ol-
duğu örtülü olarak vurgulandığı
anlaşılmaktadır. Tümgeneral Rıd-
van Ulugüler’in şahsında Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin Ergenekon
terör örgütü üyesi olmaktan tu-
tuklu bulunan Albay Cengiz Köy-
lü’nün silah ve kader arkadaşı ol-
duğu vurgulanarak, onun arka-
sında olduğu ve bunun dost ve düş-
man herkese gösterilmek suretiy-
le TSK Ergenekon terör örgütü ile
ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır.
Hatta TSK’nin yazışma usullerine
aykırı olarak emrin 5. maddesin-
de yardım kampanyası bitiminde
emrin imha edilmesi istenerek,
gizli kapaklı bir iş yapılıyor dü-
şüncesi oluşturulmaktadır...”
BALTA: IŞIK EVLERİNE GİDİP GELDİĞİMİ
BİLDİĞİNİ SÖYLEYEREK TEHDİT ETTİ
T
utuklanan Balta, ifadesinde yaptõklarõnõ özetle
şöyle anlattõ: “Soyadõnõ hatõrlayamadõğõm Yu-
suf isimli kişiyle tanõştõm. Konuyu benim õşõk ev-
lerinde geçirdiğim 1 yõla getirdi... Sohbet sõrasõnda ba-
na, AKP’nin Kayseri’de iyi hizmetlerde bulunduğunu
belirttikten sonra Ergenekon gibi bir örgütü ortaya çõ-
kardõklarõnõ, yüksek düzeyde birçok insanõ içeri aldõk-
larõnõ söyledi... Daha sonra bana içinde word belgesi
olan bir flash bellek getireceğini belirterek bu belge-
leri komutanlõğõn Dökuman Yayõn Sistemi’ne aktarmamõ
istedi. Denizli’de Işõk Evleri’ne gidip geldiğimi bildi-
ğini, yapmazsam bu durumu komutanlarõma söylemekle
tehdit etti. Bu durumun ortaya çõkmamasõ için teklifi ka-
bul ettim ve Yusuf ile buluşarak flash belleği aldõm. Bu
buluşma sõrasõnda Yusuf’tan, yüzbaşõ M.O’nun bilgi-
sayarõnõn şifresinin yazõlõ olduğu kâğõdõ da aldõm. Yu-
suf, kâğõdõ verdikten sonra, ‘Dediklerimi yaparsan bir-
çok kötü insan temizlenecek’ dedi. Bilgisayarõ, M.O’nun
şifresini girerek, açtõm ve flash bellek içindeki word dos-
yasõnõ sisteme kopyaladõm.”
Silopi
kazıları
sona erdi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Şõrnak’õn Silopi ilçe-
sinde Ergenekon soruşturmasõnõ
yürüten savcõlarõn talimatõyla BO-
TAŞ tesislerinde yeniden başlatõ-
lan kazõlar tamamlandõ. Soruş-
turmanõn gizliliği nedeniyle ka-
zõlar hakkõnda bilgi verilmedi.
Şõrnak’õn Cizre ilçesine bağlõ
Kuştepe köyünde yapõlan ve 20
kemiğin çõktõğõ kazõlar nedeniyle
gözaltõna alõnan korucular ve es-
ki Cizre Belediye Başkanõ Kamil
Atak’õn iki oğlu ile bir kardeşinin
de bulunduğu 5 kişi adliyeye çõ-
karõldõ. Kamil Atak’õn oğlu Temel
Atak tutuklanõrken diğer 4 kişi ser-
best bõrakõldõ.
Karargâh evleri soruşturmasõndan õşõk evleri çõktõ. Bilirkişi raporunda
sahte emirleri hazõrlayanlarõn õşõk evlerinde yetiştiği ortaya çõktõ
HASAN CEMAL, YENİ
ŞAFAK’A HABER OLDU
Mustafa Balbay
‘TSK, Ergenekon ile
ilişkilendirilmek isteniyor’
GENELKURMAY DEĞERLENDİRMESİ
‘Kayseri’de halkõ
kõşkõrtmak istediler’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay
İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gü-
rak, Kayseri’de halkõn Garnizon Komutanõ’na
karşõ kõşkõrtõlarak Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin
itibarõnõn zedelenmeye çalõşõldõğõnõ söyledi.
Gürak, haftalõk basõn toplantõsõnõn ardõndan, ga-
zetecilerin sorularõ üzerine Kayseri Garnizon
Komutanõ’na atfen yapõlan “fişleme” konusu-
nun incelemesinin tamamlandõğõnõ belirtti. Gü-
rak, Kayseri’de askeri personelin girmesinin sa-
kõncalõ olacağõ ve olay çõkmasõ muhtemel ma-
halle, sokak, kafe kõraathane, internet kafe, pas-
tane, müzikevi, lokanta ve otel gibi yerlerin lis-
tesinin Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nün bil-
dirdiği adresler olduğuna dikkat çekerek “Bel-
gede tahrifat yapılmak suretiyle Garnizon
Komutanlığı’nın sanki kendi inisiyatifiyle ha-
reket ettiği yönünde sahte belge tanzim edil-
diği, bu belgenin işletme sahiplerine gönde-
rildiği, böylece halkın Garnizon Komutanı
aleyhine kışkırtılarak TSK’nin itibarını zede-
lemek için kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığı
tespit edilmiştir” dedi. Gürak yapõlan incele-
melerde Kayseri Garnizon Komutanõ Tümgene-
ral Rıdvan Ulugüler’in karargâh evleri ile bağ-
lantõsõnõn kurulmasõ amacõyla sahte belge dü-
zenlendiğinin de ortaya çõkarõldõğõnõ bildirdi.