25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Borazandan Nağmeler... Son zamanlarda medyada sayıları ve şirretlikleri durmadan artan iktidar borazanlarına baktıkça ak- lıma hep şu şarkı geliyor: “Borazandan nağmeler ufkumu sardı... Bir şarkı ki, orada hep yalan, fitne, iftira vardı...” Eskiden sureta da olsa, bir yansızlık gösterisiyle, zevahiri kurtarmaya çalışırlardı. Şimdi ise artık bun- lara hiç ihtiyaç kalmadı, kadrolu borazanlıktan med- ya borazanlığına yatay geçiş olağan sayılmaya baş- landı. Hangi borazanın nereye alınacağı, nereye çağrı- lacağı, nereye konuşlandırılacağı, neyi çalacağı ko- nusunda danışman olanlar, şimdi “müstakil borazan” olarak “kendilerine has ve özgün fikirlerini” ortaya dö- küyorlar. Mustafa Balbay’a ait olduğu söylenen ve asılla- rı Cumhuriyet’te yayımlanacak olan notlar son za- manlarda borazanların en büyük ilgi alanını oluştu- ruyor. O ifadelerin elde ediliş şeklini, Balbay’a ait oldu- ğu ileri sürülen notların alınışındaki usulsüzlükleri bir yana bırakıyorum. Bu alçakça sızdırılmaları, bu yolla, hem sızdıranın hem yayımlayanın suçlarını, bunların ısrarla kovuş- turulmamasını ve bu durumların demokrasi açısın- dan ortaya çıkardığı tehlikeleri de koyuyorum bir ya- na... Borazanların yargısız infazcılık çabalarına da çok dokunduk, bu iğrenç ef’ali de şimdi söz konusu et- miyorum. Bugün üzerinde durmak istediğim, gürültüleriyle sivil darbenin duyulmasını engellemeye çalışan ve durmadan “askeri darbe geliyor” çağrısı yapan bo- razanların, Türkiye’de muhal bir darbeyi bahane ede- rek, yaratmaya çalıştıkları baskı ve terör havasıdır. Önümüzdeki günlerde karşılaşacağımız en büyük tehlike bu olacağı için dikkatle hareket etmekte ya- rar var. Borazanlara göre, bir kısım gazeteciler, siyasetçiler vesair kanaat erbabı iktidar oyununa meraklıymışlar (sanki iktidar oyununa bigâne politikacı varmış gibi); işte bunlar da kışlayı baştan çıkarıcı tahrikler, teşvikler, yardımlar yapmakta, yataklık etmekteymişler. Bun- lar büyük tehlikeymişler ve Ergenekon davası hiçbir şeye hizmet etmeyecekse bile buna etmeliymiş. Darbe heveslisi sivillerin fikirleri demokrasiye kar- şı suç oluşturmaz mıymış? Suçluya bilerek su vermek yardım ve yataklığa gi- rermiş de, fikir vermek girmez miymiş? Silivri’deki mahkeme işte bunlara karar verecek- miş. Borazanlar, Silivri’deki mahkemenin yetki ve gö- rev alanını da belirlemişler. Zaten soruşturmayı sür- düren zihniyet, AKP iktidarının eleştirilip, işlerin kö- tüye gittiğinin açıklanmasını, hükümet aleyhinde ha- va oluşturup, darbe ortamı yaratmak olarak değer- lendirme eğiliminde... Sevgili okurlarım, borazanların bu çağrısı ile so- ruşturmanın bu zihniyeti birleştikleri zaman Türkiye tam bir cehenneme dönüşecektir. Çünkü bu durumda Türkiye’de iki tür insan ola- caktır: AKP’nin iyi işler yaptığına, ülkeye yararlı olduğu- na ve iktidarının devam etmesi gerektiğine inanan- lar. Bunlar iyi vatandaşlar yani masumlar olacaklar- dır. Öbürleri, yani AKP’nin ülke için yararlı olmadığını, iktidarının devamının halkın zararına olduğuna ve git- mesi, iktidardan uzaklaştırılması gerektiğini düşünen ve savunanlar ki, bunlar da suçlular grubuna gire- ceklerdir. Bunların AKP’nin halkın demokratik bilinci ve tepkisiyle alaşağı edilmesini savunmalarının da bir önemi yoktur. Nitekim, halkın demokratik laik sivil bi- lincini, tepkisini dile getiren Cumhuriyet Mitingleri de, bu zihniyet tarafından suç olarak görülüp ilan edil- mişti. Şimdi bu zihniyet, “Mustafa Balbay’ın günlükleri”ni kullanma peşindedir. Evet son zamanlarda medyada moda şarkı şu: “Borazan nağmeler ufkumu sardı. Bir şarkı ki, orada hep, fitne, yalan, iftira vardı.” [email protected] CHP MYK ÜYESİ ALİ KILIÇ: Tunceli’deöğretmenler büyükbaskıaltında ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP MYK üyesi Ali Kılıç, “eğitimcilerin saçı, bı- yığı, küpesi ve eteği ile uğraşan Tunceli Milli Eğitim Müdürü ile milli eğitim şube mü- dürünün görevden alınmasını” istedi. Ali Kõlõç dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “AKP iktidarı eğit- menlerimize sahip çık- mak yerine, onları ka- derleriyle baş başa bı- rakmış, Tunceli örne- ğinde olduğu gibi psi- kolojik baskı altına al- mak istemiştir. Tun- celi’de Milli Eğitim Müdürü bu sorunları çözmek yerine, eği- timcilerimizin saçı, bı- yığı, küpesi ve eteği ile uğraşmaktadır” dedi. “Milli Eğitim Müdü- rü’nün Mazgirt ilçe- sinde bayan öğretme- nin kulağındaki hal- kalı küpeleri görünce ‘Bilir misin bu küpeleri takanlar hakkõnda herkes ne düşünür’ dediği, bir seminerde bayan eği- timciye, ‘İçinizde eşini aldatanlar vardõr’ gibi aşağılayıcı ifade kul- landığı, bir erkek eği- tim emekçisine ‘Ma- kas getirin bunun bõyõk- larõnõ keseceğim’ diye sataştığı, bir bayan ve- liye de ‘Evli kadõn da bekâr kadõn da kot pan- tolon giyiyor’ dediği” haberlerine dikkat çe- ken Kõlõç, sözlerini şöy- le sürdürdü: “Tunceli Milli Eği- tim Şube Müdürü de etek giyen bayan eği- timciye, ‘Dükkânõnõzõ kapalõ tutun ki komşu- nuz hõrsõz çõkmasõn’ de- me saygısızlığında bu- lunmuştur. Bu eğitim sistemimizin hangi noktaya geldiğinin de göstergesidir. Tunceli Milli Eğitim Müdürü ile şube müdürünün sözleri bardağı taşır- mıştır. Zaman kaybe- dilmeden milli eğitim müdürü ile şube mü- dürü hakkında soruş- turma açılmalı ve gö- revden uzaklaştırıl- malıdır.” AKFIRAT BELDESİNDEKİ YOLSUZLUK İDDİALARI Kirli ilişkiler ortaya dökülüyor MHP’li Vural, EGO’da yapõlan fahiş fiyatlõ malzeme alõmlarõnõ ortaya koydu, Gökçek’e ağõr eleştiriler yöneltti ‘AKP’lileri bile fişletiyor’ HİLAL KÖSE Akfõrat Belde Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarõna ilişkin hazõrla- nan iddianamede “cinsel istismar” suçundan tutuklanan Pendikli işa- damõ Musa Hasdemir’in rüşvetle tahliye edildiği ileri sürüldü. AKP’li eski Akfõrat Belediye Baş- kanõ Hilmi Yıldız’õn da aralarõnda bu- lunduğu 50 sanõk hakkõnda “suç iş- lemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan dava açõldõ. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca ha- zõrlanan iddianamede Hilmi Yõldõz’õn oğlu Enes Yıldız’õn kõz ar- kadaşõnõn babasõ Musa Hasdemir’in rüşvetle tahliye edildiği iddia edildi. Dekor Rulo Fõr- ça Sanayi’nin ortakla- rõndan Hasdemir’in Kartal Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca açõ- lan davada, 11 liseli kõz çocuğuna cinsel istis- marda bulunduğu gerekçesiyle tu- tuklandõğõ anlatõlan iddianamede, Hasdemir’in avukatõnõn tahliye için hâkim ve savcõlarla yaptõğõ telefon gö- rüşmelerine de yer verildi. Hâkimi evinde ziyaret ettiler Enes Yõldõz’õn telefon görüşmele- rinde avukat Faruk Mirhanoğulla- rı’ndan ‘ikili ilişkilerle’ yardõmcõ ol- masõnõ istemesi üzerine, Mirhano- ğullarõ’nõn savcõ ile bağlantõ kurdu- ğu anlatõldõ. Soyadõ belirtilmeyen Mehmet adlõ Cumhuriyet Savcõsõ’nõn 9 Ekim 2008 tarihli telefon görüş- mesinde, Mirhanoğullarõ’ndan ve- kâletnameyi bir an önce almasõnõ is- tediği, “Hadi bir an önce hallet şe- yi, bir an önce bakayım” dediği kay- dedildi. Avukat Mirhanoğullarõ’nõn davaya bakan asliye ceza hâkiminin ismini de savcõdan öğrendiği ve 14 Ekim’de hâkimi evinde ziyaret etti- ği belirtilerek, avukatõn davanõn tu- tuksuz sanõklarõndan Enes Vurgun ile ikince kez hâkimin evine gittiği, Vurgun’un hâkimin elbiselerini ku- ru temizlemeye götürdüğünün tespit edildiği kaydedildi. Mahkeme heyetinde gö- rüşülen kişilerin Musa Hasdemir’in duruşmada “Bu kızlar ortaokul ve li- seye giden kızlar. Bir seneden beri bu adamı sömürmüşler. Her sefe- rinde 1000-2000 dolar para almışlar. Kadınlar şeytandır. Erkeği kan- dırır” diye ifade verme- sini söyledikleri kaydedi- lerek, bu şekilde Hasde- mir’in savunmasõ konu- sunda yol gösterildiğine dikkat çekildi. 13.500 dolar rüşvet Duruşmanõn ardõndan Musa Hasde- mir’in serbest bõrakõldõğõ belirtilen id- dianamede, hâkime vaat edilen paranõn zamanõnda ödenmemesi nedeniyle sõ- kõntõ yaşandõğõna dikkat çekiliyor. Bu iş için Hasdemir’den alõnan paranõn 13.500 dolar olduğu belirtilerek, “20 Ekim’de para hesabı yapıldıktan sonra avukat Faruk Mirhanoğulla- rı’nın hâkimi aradığı ve yarın sabaha yanına uğrayacağını söylediği, erte- si gün hâkimin, avukatı aradığı tes- pit edilmiştir” deniliyor. AKP’li eski Akfõrat Belediye Başkanõ Hilmi Yõldõz’õn oğlu Enes Yõldõz’õn cinsel istismar suçundan tutuklanan bir işadamõnõ rüşvet karşõlõğõ tahliye ettirdiği ileri sürüldü. SINAVSIZ ATAMAYA SEÇİM HIZI AKP hükümeti, sõnavsõz personel alõmõ için 7 yõlda 11 bin kadro tahsis etti. İstisnai kadrolara atama izninin yarõsõ son iki yõlda verildi. EMİNE KAPLAN ANKARA - Devlet Bakanõ Murat Başesgioğlu’nun, CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün yazõlõ soru önergesine verdiği yanõt, AKP hükümetinin son 7 yõlda kadrolaşmada rekor kõrdõğõnõ, sõnavsõz atamalara seçim nedeniyle hõz verildiğini, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanõ seçilmesinin ardõndan Çankaya Köşkü ile hükümet arasõndaki 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer döneminde yaşanan kararname krizinin de sona erdiğini ortaya koydu. Başesgioğlu, 22 Temmuz seçimlerinin ardõndan kurulan 60. hükümet döneminde 10 devlet bakanlõğõ ile 16 bakanlõk, bunlara bağlõ ilgili ve ilişkili kuruluşlardan uzman, kontrolör, müfettiş, başmüfettiş, başkontrolör, il ve bölge müdürü, defterdar, müftü, kaymakam, vali yardõmcõsõ, yurtdõşõ ateşe yardõmcõsõ, ateşe, müşavir yardõmcõsõ, müşavir, daimi temsilci yardõmcõsõ, müstakil daire başkanõ, başkan, genel müdür yardõmcõsõ, genel müdür, müsteşar yardõmcõsõ ve müsteşar unvanlarõna olmak üzere toplam 1077 atama kararõ geldiğini, bunlardan 91’inin veto edildiğini belirtti. Başesgioğlu, Çankaya Köşkü’ne gönderilen bine yakõn atama kararnamesinden ise sadece dördünün veto edildiğini bildirdi. Başesgioğlu’nun verdiği bilgiye göre, AKP hükümetleri döneminde sõnavsõz yapõlan istisnai kadro atamalarõnda da rekor kõrõldõğõ ortaya çõktõ. Son 7 yõlda 11 bin istisnai kadro için atama izni verilirken; bu kadrolar için verilen izinlerin son 2 yõlda 3 kat artmasõ dikkat çekti. 2003 yõlõnda 1885, 2004 yõlõnda 1967, 2005 yõlõnda 663, 2006 yõlõnda 957 istisnai kadroya atama izni verilirken; 2007 yõlõnda bu sayõ 2 bin 298, yerel seçimler öncesinde 2008 yõlõnda ise 3 bin 313’e ulaştõ. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - MHP Grup Başkanveki- li Oktay Vural, Ankara Büyük- şehir Belediyesi’ndeki “soygun- yolsuzluk” iddialarõnõ “EGO’da- ki soygun teknikleri” dosyasõy- la devam ettirdi. Vural, parlamentoda düzenle- diği basõn toplantõsõnda, “entri- ka, komplo ve yalan haberler- le” basõnõ meşgul eden Gök- çek’in, hakkõnda açõklanan iddialõ belgelere yanõt veremeyince, teh- ditler savurarak MHP hakkõnda yalan yanlõş bilgiler vermeye ça- lõştõğõnõ söyledi. Oktay Vural, “Sen kim oluyorsun MHP ve ül- kücüleri tehdit ediyorsun? Ül- kücüler seni not etmiştir. 29 Mart’tan sonra Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanı sı- fatın, tarih kitaplarında dipnot olarak yer alacaktır. Bu dönem sona erecektir. Artık maskeli ve yüzsüz siyasetin sonu gelecek- tir. Ankaralıların kaynaklarını verimli kullanmayan, yandaş- lara, tanıdıklara peşkeş çeken- ler hakkında adliye kapısı bi- rinci adres olacaktır” görüşünü dile getirdi. Gökçek’in korku sa- larak ve senaryolarla kamuoyunu meşgul etmeye çalõştõğõnõ, ancak “korkunun ecele faydası olma- yacağını” belirten Vural, “An- karalılar Gökçek’in kâbusu olacaktır” dedi. Gökçek’in ken- di parti yöneticileri ve milletve- killeri hakkõnda bile bilgi toplayõp dosyalar hazõrlattõğõnõ, fişleme yaptõrdõğõnõ belirten Vural, bu eylemlerin de yakõnda kamuo- yuna açõklanacağõnõ bildirdi. Kürsünün önüne “Yüzsüz Pi- nokyo” maketi koyan Oktay Vu- ral, Ankara Büyükşehir Beledi- yesi’ne bağlõ EGO’da yürütülen “soygun tekniklerini” açõkla- yarak Ankaralõlarõn kaynaklarõnõn peşkeş çekildiğinin tipik örnek- lerini vereceğini söyledi. Bu çer- çevede Vural, EGO’nun metro vagonlarõnda kullanõlan ve ima- latçõ firma fiyatõ 700 Avro olan “aks rulmanının” fiyatõnõn, dev- reye ithalatçõ firma girmesi ne- deniyle 1449 Avro’ya yükseldi- ğini, bu fiyatõ da EGO’nun belir- lediğine dikkat çekti. Yapõlan alõmlarõn tek tek bel- gesini gazetecilere gösteren ve da- ha sonra dağõtan Vural, şu bilgi- leri verdi: “Rulmanın sipariş fiyatı 343 Avro. Alman firmasında bu ürün 129 avro. Piston con- ta takımı için verilen fiyat 51 Avro. Bunun fiyatı OS- TİM’de 3.5-4 Avro. Kapıları kapatan aparat için verilen fi- yat 2 bin 016 Avro. OS- TİM’de bunun fiyatı ne ka- dar? 120-150 Avro arasında. OSTİM’de bunun imalatı ya- pılması mümkün. EGO’nun ve Büyükşehir Belediyesi’nin kaynakları fahiş fiyatlarla dı- şarı sipariş gönderiliyor. Bun- lar gibi nice kalemler var. Biletlerde zaman ayarı ya- pan aparatı 28 liradan sipariş veriyorlar. Sonra hatanın far- kına vardılar, idare encüme- ni kararıyla 3.6 Avro’ya al- maya karar veriyorlar. Yine bu aletin OSTİM’deki ücre- ti 0.6 Avro. EGO’daki alım satımlar, Ankaralıların aley- hine kullanılmıştır.” ‘Hazine kenesi gibi’ Oktay Vural, AKP Genel Mer- kezi’nin önündeki yolda bulu- nan ahşap saksõlarõn, büyüklüğü- ne göre 86 ile 313 lira arasõnda bir fiyatla Romanya’dan ithal edil- diğini bildirdi. Ankara’ya Çin’den granit, Romanya’dan saksõ, İtal- ya ve başka yerlerden kayõş ve contalarõn geldiğini, bunlarõn fa- hiş fiyatlarla alõndõğõnõ belirten Vural, “Ankara Büyükşehir Be- lediyesi, Hazine’nin kenesi gibi... 4.5 milyar lira borcu bulunu- yor. EGO Genel Müdürlü- ğü’nün borcu ise 1.3 milyar li- ra. Bizim kaynaklarımız yurt- dışına gidiyor” diye konuştu. Başkentte artõk komplo, entrika ve kapalõ devre oda ilişkilerinin so- na ermesi gerektiğini belirten Vural, MHP adayõ Mansur Ya- vaş için oy istedi. Şehit yakınları Gökçek’e tepkili ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şehit Ailele- ri Federasyonu Başkanõ Hamit Köse, Anakent Be- lediye Başkanõ Melih Gökçek’ten 15 yõldõr rande- vu bile alamadõklarõnõ belirtti. Demokrat Parti (DP) Ankara adayõ Kenan Nuhut önceki gün Şehit Aileleri Federasyonu Başkanõ Ha- mit Köse’yi ziyaret etti. Nuhut, seçilmesi halinde An- kara’da şehit ve gazi ailelerinin doğalgazõ yarõ yarõ- ya indirimli olarak kullanmalarõ için gerekli çalõşmayõ yapacaklarõnõ söyledi. Köse de, ziyaret sõrasõnda Ana- kent Belediye Başkanõ Gökçek’i eleştiren açõklamalar yaptõ. Federasyonun toplam 18 farklõ şehit aileleri der- neğinin bağlõ olduğu bir federasyon olduğunu kay- deden Köse, 15 yõldõr kerelerce Melih Gökçek’in ka- põsõnõ çaldõklarõnõ, fakat çeşitli girişimlerine karşõn Gökçek’ten randevu bile alamadõklarõnõ kaydetti. Gökçek’in ikinci kez belediye başkanlõğõ yaptõğõ dönemde şehitlerin isimlerinin cadde ve sokaklara ve- rilmemesi için Anakent Belediye Meclisi’nden ka- rar aldõrdõğõnõ belirten Köse, “Biz kendisine bu ko- nudaki rahatsızlığımızı da ilettik. Bu konuda da yanıt gelmedi” dedi. “Yüzsüz Pinokyo” maketiyle basõn toplantõsõ yapan Vural, “EGO’daki soygun teknikleri”ni açõkladõ. Vural, 29 Mart’tan sonra tarih kitaplarõnda dipnot olacağõnõ söylediği Gökçek’in kendi partisinin yöneticilerini bile fişlediğini ileri sürdü. Gazetecilerin, kürsü önüne koyduğu “Yüzsüz Pinokyo” maketiyle ilgili “Bu Melih Gökçek için mi?” sorusuna Oktay Vural, “Sadece ‘Dekor olsun’ diye koydum. Takdiri size bırakıyorum. Yorum ya da benzetme yapma gibi bir niyetim söz konusu değil” yanıtını verdi. (Fotoğraf: AA) Kadrolaşma hız kesmiyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle