23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada sütten çıkmış ak kaşık gibi tertemiz. Muhalefet ya- pan partiler, medya mı? Topu birden tu kaka! Geçenlerde yeni bir örnek verdi. Biri AKP iktidarı ile “şiir gibi geçindiğini” söy- leyen, diğeri emekli olurken iktidar armağanı pa- halı bir otomobili kabul eden iki eski Genelkurmay Başkanı -Hilmi Özkök ile Yaşar Büyükanıt- Er- genekon davasına bakan mahkeme çağırsa dar- be söylentileriyle ilgili ifade vereceklerini açıkla- dılar. Mahkeme çağırırsa gidip ifade vermemek lüks- leri varmış gibi; bu açıklama geniş yankı uyandırdı. Fakat ilginç gösteriyi her konuşması, davranı- şı ile 16. Türk büyüğü olduğunu kanıtlamaya ça- lışan RTE’den izledik. İki emekli orgeneralin yargının çağrısına uya- caklarını niye açıkladıklarını şöyle yorumluyor: “...Geçmişinden herhangi bir endişesi olmayan insanın kalkıp burada geleceğe yönelik bir endi- şe taşıması mümkün mü?...” Bu yorumu yapan RTE değil de başka biri, ör- neğin Deniz Baykal ile Devlet Bahçeli olsa, şap- kayı çıkar selamla. Ama söyleyen kişi hakkında evrak sahtekârlı- ğından tutun da, çeşitli yolsuzluk, görevi ihmal gi- bi suçlamalar içeren dosyaları TBMM komis- yonlarında uyutan kişi, RTE olunca durum deği- şiyor. Zira Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak RTE, benim alnım ak diyerek ne dokunulmazlığının kal- dırılarak yargıya gitmek istiyor… ne de siyaset adamlarının dokunulmazlıklarının kaldırılmasına izin veriyor. İşine geldiği için Özkök ile Büyükanıt’ın Erge- nekon davasında çeşitli darbe iddialarıyla ilgili ifa- de vermesini elbette övecek, onaylayacak; ama yargıya gitmekten fellik fellik kaçarak geçmişini te- mize çıkarmaktan kaçınacak! Bu tezada ne perhiz ne lahana turşusu derler. Siyasetçideki yüzsüzlüğün ölçüsü yok. Yarın öbür gün Necmettin Erbakan’ın görüş- lerini yineleyen vârislerinin sözlerini örnek gös- tererek kendini savunursa şaşırmayacağız. Bakın “onlar” daha neler istiyorlar diye ortaya çıkabilir. Örneğin “onlar” diye sözünü ettiği kişi, Erba- kan’ın kızı Elif. Elif Hanım, dinci uygulamalarda daha ileri aşa- mada: “Büyük ölçüde bir ahlak çöküntüsü ile kar- şı karşıya kalıyoruz. AKP iktidarı, gençlerin din der- si öğrenmemesi için destek veriyor” diyor. RTE ise kendini aklamak için bu türden söy- lemleri “Bizim milli eğitimi din eğitimine dönüş- türdüğümüzü, 8 yıllık eğitimin canına okuduğumuzu söyleyerek iftiralara delil” diye kullanır mı? Kulla- nır. Kafa o kafa ki; RTE, Erbakan cemaatinin bu tür- den söylemlerine sarılıp beni öpüp de başınıza ko- yun diyebilir. Ne ki, yutturmalarını vatandaş, sokaktaki insan yutmuyor. AKP, dini kullanarak Müslüman halkı soyanla- rın canlı örneği Deniz Feneri skandalını siyaset- çilerin marifeti diye yutturmaya çalıştı. Çalışıyor. Lakin hiç umulmadık yerde ve zamanda An- talya’da parkta oturan 75 yaşındaki kadın, yanı- na gelen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’e so- ruyor: “Deniz Feneri olayı ne oldu?” Yanıt: Yargıda! Kadın bu yanıtı sen onu benim külahıma anlat der gibi, hadi canım sen de çekiyor ve; “Seçim bi- ter Fener davası da biter… Hadi hadi… Size oy moy yok!” diyor. Öyle bir davranış, öyle bir yanıt ki yüzlerce ya- zıya, yoruma bedel! SAYFA 21 MART 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 16 HABERLERİN DEVAMI Ali Selim KUŞCU Hukukçu Baştarafı 2. Sayfada Ancak, bir gazetecinin bu nedenle hukuk karşõ- sõnda çok ağõr bir ceza tehdidi ile yargõlanmasõ- na başlanacağõ bir za- manda, bu notlardan yo- la çõkarak peşinen bir meslektaşõnõ mahkûm et- menin, onun kişisel ve mesleki geleceğini ka- rartmaya çalõşmanõn da etik açõdan sorunlu ol- duğunu bilmek gerekir. Askeri bir darbe giri- şiminin Ceza Kanu- nu’nda suç olduğu açõk olarak bellidir. Bu suçla doğrudan itham edilece- ği düşünülen, varsayõlan kişilerle görüşen bir ga- zetecinin, büyük bir ço- ğunluğu (özel olarak de- ğerlendirilmesi gereken birkaç istisna dõşõnda) belirtilen kişilerin görüş- lerini dinleyip, bunlarõ gazetecilik bağlamõnda kullanmasõ ve/veya kul- lanmayõ düşünmesinden hareketle notlar almasõnõ, doğrudan o suçla bağ- lantõlandõrmak şeklinde- ki bir yaklaşõm, huku- kun kabul edemeyeceği bir olgudur. Nasõl ki, ağõr yaralõ olup tõbben derhal müda- hale edilmesi gereken hasta söz konusu oldu- ğunda bir hekimin, hu- kuki savunmasõnõ üstlen- diği şüpheli nedeniyle bir avukatõn, o hasta ya da şüpheli ile özdeşleştiril- mesi ve o kişilere yükle- nen suçla bağlantõlandõ- rõlmasõ mümkün değilse; bir suç şüphesi altõnda olan ya da suç işlemeyi düşünen kişilerle kamuo- yunu bilgilendirme görevi olan bir gazetecinin gö- rüşmesi ve o kişinin söylediklerini not alma- sõnda da gazetecinin o kişilerle özdeşleştirilme- si veya bağlantõlandõrõl- masõ mümkün değildir. Bir hekimin, bir avu- katõn ya da bir gazetecinin muhataplarõyla özdeşleş- tirilip, işlendiği iddia edi- len suç bakõmõndan irti- batlõ sayõlabilmesi için, bu görevlerinin dõşõna taşõp, eylemin işlenmesi bakõ- mõndan aralarõnda açõk ve somut bir işbirliği ve iştirak ilişkisi olduğuna dair hukuken kabul edi- lebilir nitelikte kanõtlar bulunmasõ gerekir. Gazetecilik Faaliyeti mi Değil mi? İstanbul Haber Servisi - 5. Dünya Su Forumu’nun suyu ti- cari bir meta olarak ele almasõna yönelik eleştirilere 4. Dünya Su Forumu’nun yapõldõğõ Meksi- ka’nõn Kongre üyesi Ruth Za- valeta Salgado da katõldõ. Sal- gado, suyun ticari bir meta ola- rak değil bir insan hakkõ olarak tanõmlanmasõ gerektiğine dik- kat çekerek “Ülkeler suyla ilgi- li taahhüt altına girmezse bir sonraki forumda da aynı şey- leri konuşuyor oluruz” uyarõ- sõnda bulundu. Sütlüce Kültür ve Kongre Mer- kezi’nde devam eden 5. Dünya Su Forumu’nda dün “Bakanlar, Yerel İdareler ve Parlamen- terler” üçlü diyalog toplantõsõ gerçekleştirildi. Salgado, 3 yõl önce Meksi- ka’da forumun yapõlmasõnõn ar- dõndan federal bütçede suya ay- rõlan payõn iki katõna çõkarõldõğõnõ, ancak ülkesinde sağlõklõ suya erişim sorununun hâlâ çözüle- mediğini söyledi. Yasalarda hâ- lâ gereken değişikliklerin yapõl- madõğõnõ belirten Salgado, “Ül- kemde hâlâ su bir hak mıdır, yoksa ticari bir meta mıdır tartışması sürüyor. Dünyada- ki tüm yasama organlarının suyla ilgili çıkardıkları yasa- larda, suyun insan hakkı ola- rak tanımlanması sağlanmalı. Taahhütler vermenin zamanı geldi de geçiyor. Bu konuda ıs- tırap çekenlerin sayısı gittikçe artıyor” dedi. Filistin Beit Sahour Belediye Başkanõ Hani Abdul Massih, ül- kesindeki yeraltõ su kaynaklarõ- nõn İsrail’in denetiminde oldu- ğunu, su pompalarõnõ, arõtma tesislerini kullanamadõklarõnõ, Gazze’deki su havzalarõnõn yö- nünün İsrail tarafõndan değişti- rildiğini anlattõ. Türkiye-İran ortaklığı İran Enerji Bakanõ Perviz Fet- tah, Türkiye-İran arasõndaki ener- ji ortaklõğõ ile ilgili basõn top- lantõsõ düzenledi. Fettah, Türki- ye ile İran arasõndaki enerji iş- birliği için önceki gece 23.00’e kadar çalõştõklarõnõ ve 1 ay için- de imzalanacak bir sözleşme metni hazõrladõklarõnõ söyledi. Fettah, “Anlaşma metnine gö- re, 2 ülke arasında transfer hat- ları kurulacak. Hidroelektrik santrallar İran’da yapılacak. Temel santrallar da İran’da her 2 ülke işbirliğinde inşa edilecek. Tüm bu elektrik Tür- kiye’ye dağıtılacak” dedi. İran’õn Türkiye’ye 200 megawat enerji ihraç ettiklerini de anlatan Fettah, “Bu yıl sonuna kadar 400’e, önümüzdeki 2 yılda da 1000 wat’a yükseltilecektir. Ek bir paketle de 6 bin megawat- lık bir enerjinin planlanması- nı hedefliyoruz” diye konuştu. Fettah, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn nevruzla ilgili yap- tõğõ õlõmlõ açõklamalar hakkõnda “Pozitif eylemler görmemiz, aksiyon almamız gerekiyor. ABD’nin İran ile ilgili politi- kalarını değiştirmelidir” dedi. Dünya Su Forumu’na içeriden eleştiri mõnõn ifadesi şöyle: “Canlıların çevreye adaptasyonu ve evrim ile ilgili olarak öğrenciler; evrim ile ilgili farklı görüşlere örnekler verir.” Burada yine kuram sözcü- ğünün hiç kullanõlmadõğõnõ, görüş sözcüğünün tercih edildiğini görü- yoruz. Ayrõca bu bölüme şöyle bir uyarõ konulmuş: “Evrim ile ilgili farklı görüş örneklerinde ayrın- tıya girilmez.” Yani Darwin’in adõnõn ve evrim kuramõnõn adõnõn kesinlikle telaffuz edilmemesi sõkõ sõkõ tembihlenmiş. ? İlköğretim fen ve teknoloji 8. sõnõf kitabõnõn 44-47. sayfalarõnda “Adaptasyon ve Evrim” başlõğõ al- tõnda programõn evrimle ilgili ka- zanõmlarõ işlenmiş. Bu bölümlerde yine Darwin’in evrim kuramõna ilişkin herhangi bir bilgiye yer ve- rilmemiş. Birkaç cümle içinde Dar- win’in adõ geçmiş ancak ne yaptõ- ğõ bilimsel çalõşmalara ne de kura- mõna ilişkin en ufak bir bilgiye de- ğinilmemiş. ? Bakanlõğõn ortaya koyduğu or- taöğretim 9. sõnõf, 10. sõnõf ve 11. sõnõf biyoloji ders programlarõnda da evrime ilişkin en küçük bir söz- cük bile yer almõyor. ? Ortaöğretim 9. sõnõf biyoloji programõnõn 1. ünitesi “Canlıların Sınıflandırılması ve Biyolojik Çeşitlilik”, önerilen konu başlõklarõ “Canlıların Sınıflandırılması”, “Canlılar Âlemi”, “Biyolojik Çe- şitlilik ve Türlerin Korunması” şeklinde düzenlenmiş. Ancak bu bölümün kazanõmlarõnõn incelen- mesinden görüyoruz ki konuya ilişkin hiçbir kazanõma yer veril- memiş. ? Yine 11. sõnõfõn 2. ünitesi “Kalıtım, Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji” olarak adlandõrõl- mõş. 8. sõnõftaki ünitenin adõnõn da “Hücre Bölünmesi ve Kalıtım” olduğu ve bu ünitede evrimle ilgi- li kazanõmlara (5.1, 5.2, 5.3, 5.4 ka- zanõmlarõ) yer verildiğini hatõrlõ- yoruz. Hem 8. sõnõf hem de 11. sõ- nõf üniteleri kalõtõmla ilgili. Böyle bir ilgililik açõsõndan baktõğõmõzda “Acaba 11. sınıfta evrimle ilgili yeni kazanımlara yer verilmiş mi?” sorusu akla geliyor. Ancak burada da hiçbir şekilde yer veril- mediğini görüyoruz. ? Bütün bu incelemelerden orta- ya çõkan gerçek şu ki MEB, dola- yõsõyla AKP, eğitim politikalarõ içerisinde evrim kuramõna ve Dar- win’e olan düşmanlõğõnõ sürdür- meye, bilimi siyasallaştõrmaya, eği- timi dinselleştirme hedefini her alanda gerçekleştirmeye devam edeceğini açõkça ilan etmektedir. TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisindeki sansürün ardõndan MEB de Darwin’i kitaplardan siliyor Ders programlarında Darwin temizliği Yazarlarımızdan Balbay’a destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazete- miz yazarlarõ, Ergenekon davasõ kapsamõnda tutuklanan Ankara Temsilcimiz ve yazarõmõz Mustafa Balbay için buluşuyor. Yazarlarõmõz Balbay için bugün Cumhuriyet Kültür Merke- zi’nde (CKM), yarõn da Atatürk Kültür Merke- zi’nde (AKM) başkentli okurlarõyla bir araya gelecek. Yazarlarõmõz Cüneyt Arcayürek, Hikmet Çetinkaya, Deniz Som, Ali Abalı, Ali Sirmen, Ümit Zileli, Şükran Soner, Özgen Acar, Serdar Kızık, Işık Kansu ile Cumhuri- yet Kitaplarõ’ndan çõkan eserleri bulunan gaze- temiz yargõ muhabiri İlhan Taşcı ve gazetemiz diplomasi muhabiri Bahadır Selim Dilek bu- gün saat 12.00’de, Ankara temsilciliğimizdeki (Ahmet Rasim Sokak, Numara 14 - Çankaya) CKM’de, Ankara Temsilcimiz ve yazarõmõz Mustafa Balbay’õn kitaplarõnõ imzalayacaklar. Etkinlikte Balbay’õn kitaplarõ, herhangi bir kâr amacõ gütmemek amacõyla yüzde 50 indirimli olarak satõşa sunulacak. Aynõ gün gazetemiz yazarlarõ ayrõca Eylül Fuarcõlõk ve Türk Kütüp- haneciler Derneği tarafõndan bu yõl 3.’sü dü- zenlenen “Ankara Kitap Fuarı”na katõlacak- lar. Cumhuriyet Vakfõ Başkan Yardõmcõsõ Alev Coşkun, bugün AKM’de, 13.00-14.00 saatleri arasõnda, “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” konulu bir söyleşi gerçekleştirecek. Ardõn- dan, 14.00-16.00 saatleri arasõnda, fuarda yer alacak Cumhuriyet Kitaplarõ standõnda, gaze- temiz yazarõ Hikmet Çetinkaya ile birlikte ki- taplarõnõ imzalayacaklar. Yazarlarõmõz, yarõn da AKM’de gerçekleş- tirilen “3. Ankara Kitap Fuarı”na katõlacak- lar. Burada, Balbay, eğer tutuklanmamõş ol- saydõ saat 13.00’te, okurlarõyla “Yerel Se- çimlere Doğru Türkiye” konulu bir söyleşi gerçekleştirecekti. Balbay’õn söyleşisini bu kez gazetemiz yazarlarõ aynõ saatte birlikte yapacaklar. Ardõndan yazarlarõmõz, Alev Coşkun, Hikmet Çetinkaya, Deniz Som, Ümit Zileli, Serdar Kõzõk ile Dil Derneği Baş- kanõ Sevgi Özel ve yazar Kemal Ateş saat 14.00’te Balbay’õn kitaplarõnõ imzalayacak- lar. (Etkinlikle ilgili ayrõntõlõ bilgi, 0 312 442 30 50 numaralõ telefondan edinilebilir.) ‘Dava Türkiye’ye zarar verecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Temsilcimiz ve yazarõmõz Mustafa Balbay’õn, Ergenekon davasõ kapsamõnda tutuklanmasõna tepkiler sürüyor. Uluslararasõ Çocuk ve Gençlik Tiyatrolarõ Birliği (ASSITEJ) Türkiye Merkezi Genel Sekreteri ve tiyatro oyuncusu Nurkut İl- han, “Bu davayı çocuklarımıza açıklayama- yacağız” dedi. ASSITEJ Türkiye Merkezi Genel Sekreteri ve tiyatro oyuncusu Nurkut İlhan, dün Ankara temsilciliğimizi ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. İlhan, Balbay’a yapõlanõn hu- kuk dõşõ bir uygulama olduğunun altõnõ çizerek, “Bir sanat adamı olarak yapılanları kınıyo- rum. Türkiye nereye gidiyor? Biz bu davayı ileride çocuklarımıza açıklayamayacağız. Bu dava ileride Türkiye’nin Batı ülkelerindeki imajına ciddi anlamda zarar verecek” dedi. ADD Giresun Şube Başkanõ Hilmi Taşkın da, gazetemize gönderdiği iletide, “Yıllardır Cumhuriyet için mücadele etmiş bir yurtse- vere nasıl bu tür suçlamalar yapılabilir? Onu, köşesini ve televizyon programını öz- lemle bekliyoruz.” ifadelerini kullandõ. FIRAT KOZOK ANKARA - Yeni değişen ve önümüzdeki yõl uygulamaya gire- cek olan ortaöğretim 9. sõnõf, 10. sõ- nõf ve 11. sõnõf biyoloji ders prog- ramlarõnda “evrim”e ilişkin en kü- çük bir sözcük bile yer almõyor. Mevcut kitaplarda da yaşamõn baş- langõcõ “yaratılışla” anlatõlõrken, evrim teorisi bir “görüş” olarak de- ğerlendiriliyor. Öğretmenlerden “evrim ile ilgili farklı görüş ör- neklerinde ayrıntıya girmeme- leri” isteniyor. TÜBİTAK’õn Bilim ve Teknik dergisinde sansürlenmesiyle yeni- den gündeme gelen Darwin’in ev- rim teorisi, Milli Eğitim Bakanlõ- ğõ’nõn da “korkulu rüyası” oldu. Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanõ Tuğrul Culfa, mevcut biyoloji ki- taplarõnda evrime nasõl yaklaşõldõ- ğõnõ ve henüz kamuoyuna yansõ- mayan yeni 9, 10, 11. sõnõf biyolo- ji programlarõnõ raporlaştõrdõ. Cul- fa’nõn raporundan çõkan sonuçlar, TÜBİTAK tarafõndan sansürlenen Darwin’in Milli Eğitim Bakanlõğõ tarafõndan da “sevilmediğini” or- taya koydu. Raporda yer alan tes- pitler şöyle: ? Halen 10. sõnõflarda okutulan biyoloji ders kitabõnõn 76. sayfa- sõnda “Hayatın Başlangıcı İle İl- gili Görüşler” bölümü bulunuyor. Bu başlõk altõnda 78. sayfada “Ya- ratılış Görüşü” alt başlõğõ veriliyor ve bu görüşün açõklamasõ yapõlõyor. Ayrõca kitabõn yine 78. sayfasõnda “Canlıların Evrimi İle İlgili Gö- rüşler” üst başlõğõ altõnda, sayfa 81’de “Darwin’in Evrim İle İlgi- li Görüşleri” bölümü bulunuyor. Burada dikkati çeken en önemli noktalardan birisi başlõğõn “görüş- ler” olarak düzenlenmesi. Bu baş- lõk altõnda yapõlan açõklamalarõn hiç- bir yerinde evrim kuramõ ifadesi kullanõlmõyor. Sadece bir görüş olarak adlandõrma yapmak Dar- win’in uzun yõllar süren bilimsel ça- lõşmalarõnõ ve bunlara dayandõrdõ- ğõ kuramõnõ küçümsemek ve kayda değer bir şey olarak görmemek an- lamõna geliyor. ? İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programõ ve Kõla- vuzu’nun 296. sayfasõnda 5.1, 5.2, 5.3 ve 5.4 kazanõmlarõ evrime iliş- kinmiş gibi görünüyor. 5.4 kazanõ- Bakanlar bildirgeyle uyaracak 5. Dünya Su Forumu kapsamında ger- çekleştirilen “Bakanlar Konferansı” 130 ülkenin bakan düzeyinde temsilcinin katılı- mıyla dün Sütlüce Kültür ve Kongre Mer- kezi’nde başladı. İki gün sürecek olan kon- feransta, forum süresince tartışılan konula- rın Bakanlar Bildirgesi ve İstanbul Su Reh- beri belgeleriyle sonuca bağlanması hedef- leniyor. Konferans sonunda kabul edilen Ba- kanlar Bildirgesi’nin ayrıca Birleşmiş Mil- letler (BM) bünyesinde Kyoto Anlaşması ben- zeri bir anlaşmaya temel oluşturması hedef- leniyor. Yarın bakanlar tarafından kabul edilmesi beklenen Bakanlar Bildirgesi’nin taslak metninde “Su yönetiminde şeffaflı- ğın sağlanarak, yolsuzlukların önüne ge- çilmesi sağlanmalıdır” ifadesi yer alıyor. Bu arada Bakanlar Konferansı’nın dünkü top- lantısında bazı katılımcıların uyuduğu ob- jektiflere yansıdı. (Fotoğraf: AA) ‘Enerji için doğa bedel ödüyor’ İstanbul Haber Servisi - Türkiye Çevre Platformu Koordinatörü Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, enerji üretim ve tüketiminin bireylere ve doğal çevreye bedel ödettirilmeksizin gerçek- leştirilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye, fosil ve nükleer kaynaklara dayalı enerji üretimini ve tüketimi terk etmeli. Bir an ön- ce yenilenebilir enerji kaynaklarının kulla- nımına geçilmelidir” dedi. “Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Plat- formu” tarafõndan Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde dün sona eren alternatif forum- da, konuşan Prof. Dr. Uyar, enerji üretim ve tüketiminin kamu tarafõndan planlanõp uygu- lanmasõ gerektiğini dile getirerek, “Kamu kuruluşları bu süreçte işlevlerine uygun dav- ranmalı, özel şirketlerin taşeronluğunu yapmamalıdır. Türkiye 25 Haziran 1998’de imzalanan Aarhus Sözleşmesi’ne bir an önce taraf olmalı ve bilgiye erişim ve karar verme sürecinde yurttaşların katılımı sağ- lanmalıdır” dedi. Ziraat Mühendisleri Odasõ İstanbul Şube Baş- kanõ Ahmet Atalık da, “Tohum, kamunun elinden alınarak şirketlerin eline verildi. Bi- yoçeşitlilik azaldı. Bugün Türkiye tarımsal üretimini Hollanda, Fransa, ABD ve İsrail tohumlarıyla sürdürebiliyor” diye konuştu. Genetiği değiştirilmiş tarõm ürünlerinin zarar- larõna vurgu yapan Atalõk, “Önümüzdeki günlerde kuraklık tehlikesi nedeniyle ku- raklığa dayanıklı genetiği değiştirilmiş ürün- ler ön plana çıkarılacak. Bu nedenle, bir an önce bu ürünlerin Türkiye’ye girişini önle- yecek olan Biyogüvenlik Yasası’nın çıka- rılması gerekiyor” dedi. İstanbul B 11 Edirne B 11 Kocaeli B 12 Çanakkale B 12 İzmir PB 17 Manisa PB 14 Aydın PB 16 Denizli PB 13 Zonguldak Y 8 Sinop Y 9 Samsun Y 11 Trabzon Y 9 Giresun Y 9 Ankara PB 8 Eskişehir PB 5 Konya PB 6 Sıvas Y 2 Antalya PB 19 Adana B 19 Mersin PB 19 Diyarbakır Y 14 Şanlıurfa Y 14 Mardin Y 12 Siirt Y 13 Hakkâri Y 5 Van Y 6 Kars Y 3 Oslo B 7 Helsinki B 2 Stockholm B 7 Londra B 13 Amsterdam B 10 Brüksel B 9 Paris B 10 Bonn Y 8 Münih Y 6 Berlin Y 7 Budapeşte Y 8 Madrid B 25 Viyana Y 5 Belgrad Y 8 Sofya Y 6 Roma Y 12 Atina Y 16 Zürih Y 7 Moskova K 5 Aşkabat B 20 Astana B 0 Taşkent PB 19 Bakû B 13 Bişkek B 12 Tiflis B 16 Kahire B 21 Şam PB 18 Yurdun iç ve doğu ke- sileri parçalı ve çok bu- lutlu, Batı Karadeniz kı- yıları, Orta ve Doğu Ka- radeniz, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu ile Hatay, Osmaniye, Kah- ramanmaraş ve Sıvas çevreleri yağışlı geçe- cek. Hava sıçaklığı ül- kenin kuzey, iç ve doğu kesimlerinde 2-4 dere- ce azalacak. Salgado, suyun ticari meta olarak değil, insani bir hak olarak tanõmlanmasõ gerektiğini söyledi ALTERNATİF FORUMDA ÇEVREYE DUYARLILIK ÇAĞRISI KİTAPLARINI İMZALAYACAKLAR ASSITEJTÜRKİYEGENELSEKRETERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle