27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2009 PERŞEMBE 16 KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B UĞUR HÜKÜM T ürk sinemasõ ve kültürünün yurtdõşõndaki en önemli tanõ- tõcõlarõndan Keriman Ulusoy Caron 7 Mart Cumartesi günü Paris’te yaşamõnõ yitirdi. 1941 İzmir doğum- lu Keriman (yaygõn bilinen soyadõy- la) Ulusoy tiyatro ve sinema oyuncu- luğunun yanõ sõra televizyon prog- ramcõlõğõ, sunuculuğu, belgesel yö- netmenliği, yapõmcõlõk ve neredeyse gönüllü Türk filmleri dağõtõmcõlõğõ yapmõştõ. Keriman Ulusoy yarõn saat 15.00’te Paris Montparnasse Mezar- lõğõ’nda yapõlacak bir törenle toprağa verilecek. Ünlü tiyatrocu Mehmet Ulusoy’un (1942-2005) ilk eşi olan Keriman Ulaş daha 1968-69’larda Türk tiyat- rosunda çõğõr açan Mehmet Ulusoy ile Devrim İçin Hareket Tiyatrosu ve İş- çinin Tiyatrosu deneyimlerinde yer al- dõ. 1971’de birlikte Fransa’ya gelip Théatre de Liberté’yi kurdular. Keri- man, aralarõnda Nâzım Hikmet’in “Sevdalı Bulut”, Bertold Brecht’in “Bencil Hesapların Buzlu Suların- da” ve “Kafkas Tebeşir Dairesi”nin de olduğu çok sayõda oyunda sahne- ye çõktõ. Sonraki yõllarda dört filmde, Ali Özgentürk’ün “Hazal” (1979), Yaşar Seriner’in “Kuduz/Ço- cuklar Çiçektir” (1983), Sinan Çetin’in “14 Numara” (1985) ve Erden Kıral’õn “Dilan” (1986) ad- lõ filmlerinde oynadõ. Hatta “14 Nu- mara”daki hayat kadõnõ “Zarga- na” rolündeki başarõsõ ona 1985 Antalya Film Festivali’nde “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü kazandõrdõ. Yılmaz Güney ile Şerif Gören’in “Yol” filminin ilk seslendirmesi de içinde olmak üzere birçok seslendirme çalõşma- sõna katõldõ. Keriman Ulusoy 1970’lerin ikinci ya- rõsõnda yaklaşõk 9 yõl süreyle Fransõz ka- mu televizyon kanalõ FR3 için pazar sa- bahlarõ Fransa’daki Türklere yönelik iz- lenceler yapõp sundu. Başlõcalarõ “Sel- çuk Demirel”, “SIPA Ajansı” ve “Türk Sinemasının Kısa Tarihi” olan belgesel filmler çekti. 1990’larda kurduğu dağõtõm ve yapõmcõlõk şirke- tiyle Türk sinemasõ ve kültürünün Av- rupa ve dünyada tanõnmasõnda önem- li rol oynadõ. Festival festival, kanal ka- nal, hatta sinema sinema dolaşõp Türk filmlerinin ve yönetmenlerinin tanõtõ- mõnõ yaptõ. Örneğin “dâhi çocuğum” diye nitelediği Nuri Bilge Ceylan için nasõl uğraştõğõnõ yakõnlarõ anlatõr. 2000’lerin başõnda geçirdiği beyin ka- namasõ ve inmenin ardõndan hareket ve konuşma yetisini büyük oranda yitiren, ikinci eşi mimar Jean Pierre ve oğlu Nil Caron’un desteğiyle Paris’teki evinde yaşamõnõ sürdüren Keriman Ulusoy Caron geçen hafta aniden fe- nalaşmasõ üzerine kaldõrõldõğõ hastanede yaşama gözlerini yumdu. Caron yarõn sonsuzluğa uğurlanõyor KERİMAN ULUSOY CARON PARİS’TE YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Türk Toplumunda Cehaletin Yükselişi (6) Geçen haftaki yazımı, sözü aydınlara getirerek nok- talamış ve şöyle bir soru sormuştum: “Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ortaya çıkan, ‘Türk Aydınlanması’ di- ye adlandırdığımız altın sayfaları yakın kültür tarihimize ekleyen ve, ilerde göreceğimiz gibi, bugünkü ortala- ma Türk aydınından çok farklı olan aydınlar, nasıl bir ideolojinin rehberliğinde ve hangi nitelikleri gerekli gö- rerek yetişmişlerdi?” Bu soru, ‘Türk Aydınlanması’nı gerçekleştiren aydınların, Mustafa Kemal Ata- türk’ün devrimleri temelinde hangi doğru misyonla yola çıktıklarını, onların ardından yetişen ve günü- müzde ne yazık ki etkinliği ellerinde bulunduran yan- lış aydınların ise nerelerde gaf yapıp, bu toplumun ye- niden cehaletin pençelerine düşmesine katkıda bu- lunduklarını kavrayabilmek bakımından çok önem- lidir. Azra Erhat, ilk basımı 1996 yılında Cem Yayınla- rı arasında çıkan ve torunu Gülleylâ’ya uzun bir mek- tup şeklinde yazılmış olan “En Hakiki Mürşit” başlık- lı anılarında, Atatürk’ün cehalete karşı açtığı savaşı belgeleyen çeşitli alıntılara da yer vermiştir. Bu alın- tılar, Azra Erhat’ın da ömrünün sonuna kadar yara- tıcıları arasında yer aldığı, kısa ömürlü ‘Türk Aydın- lanması’nın aydınlarının nasıl bir ideolojiyle biçim- lendiklerini çok açık göstermektedir. Atatürk, 6.XII.1922’de şöyle demiş: “...Hayatı içti- maiyemizin (toplumsal hayatımızın) en büyük düşmanı olan cehil vesaire gibi sebepler milletimizi fakir ve za- yıf düşürmekten hâli kalmamış ve kalmıyacaktır. - ...Mil- letimizin istidat ve kabiliyetini azamî derecede inkişaf ettirmek ve memleketimizin bilcümle menabii kuvvet ve servetten (bütün kuvvet ve servet kaynaklarından) azami surette istifade ederek esbabı zaafımızı (zayıf olmamızın sebeplerini) izale etmek için bundan böy- le hiçbir fırsat ve vakti fevt etmiyerek (kaçırmayarak) çalışmaya mecburuz.” Atatürk’ün 27.X.1922’de, Bursa’da, öğretmenlere şu seslenişi ise, cehaletle savaşmaktaki kararlılığının tam ifadesidir: “...Her şeyden önce cehli izale etmek (gidermek) lâzımdır. Binaenaleyh maarif programımızın, maarif siyasetimizin temel taşı cehlin izalesidir... Bu izale edilmedikçe, yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.” Gazi, 21.III.1923’te öğretmen ve öğrencilere, en bü- yük düşmanın kim olduğunu şöyle gösterir: “Bu, ce- hildir; milleti kendi benliğine sahip yapmayan, mille- ti asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu ce- hildir...” Özellikle son alıntı, cehaletin, yani bilgisizliğin et- kilerini çok açık ortaya koyması bakımından önem- lidir. Atatürk’e göre cehalet, milleti kendi benliğini kav- rayıp sahiplenmekten alıkoyan, kendi hakkında yüz- yıllarca gaflet içersinde yaşamasına yol açan bir kö- tülüktür. Bu saptama, adına kültür tarihi dediğimiz bi- limsel alanın mutlak nitelikte bir gerçeğidir: Kendi ben- liğinden yeterince haberi olmaksızın yaşayan bir mil- let, örneğin kimlik belgesini kaybetmiş bir insandan çok daha vahim bir durumdadır. Çünkü toplumsal ve ulusal benlik, hiçbir belgenin yeniden çıkartılmasıy- la eksikliği giderilebilecek bir benlik değildir; ancak, bugünden geçmişe yönelik ve tarih bilincinin rehberliği ile yürütülecek bir araştırmayla kavranabilecek bir ben- liktir. Bu durumda, kendini “aydın”, yani bilgisiyle ve bi- rikimiyle “doğruyu yanlıştan ayırabilen” diye nitelen- diren kişinin birincil görevlerinden biri de, her şeyden önce kendini “buralı” olmadığı ölçüde değil, fakat “bu- ralı olmayı” çıkış noktası alabildiği ölçüde aydın saymayı öğrenmesidir! Haftaya sürdüreceğiz. [email protected] K ültür ve doğa zengini yörelerimiz- den “Yukarı Fırat Havzası” bir başkadõr. Özellikle “gözden ırak” kalmõş özgün köy ve kasaba yerleşimleri, gü- nümüzde de sürdürülen geleneksel yaşam de- ğerleri, yalõn ve zarif yöresel sivil mimarisi, doyumsuz mutfağõ, Fõrat’õn gizemiyle bü- tünleşen vadileri, sarp dağlarõ ve yerel sana- tõn el emeği, göz nuru ürünleriyle eşsiz bir uy- garlõk ve çevre hazinesidir. Bu zenginliğin yaşatõlmasõ için ÇEKÜL’ün yõllardõr süren “kesintisiz” çabalarõna son yõl- larda anlamlõ eklenmeler oluyor. Yoğunlaşan çalõşmalar arasõnda Kemaliye Folklor ve Turizm Derneği (KEFTUD) çatõsõ altõnda, Dernek Başkanõ Hacı Hüseyin Duru’nun ön- derliğinde oluşturulan “Kemaliye Uygar- lıklarını Araştırma Platformu”nun (KUAP) girişimleri ses getiriyor. Kemaliye ve köylerinde 2007’de bir araş- tõrma çalõşmasõ yapan KUAP, gözlem ve de- ğerlendirmelerini 8 Ocak 2008 tarihli bildir- gesinde özetle şöyle açõklamõştõ: 1. Kemaliye ve köylerimizde doğal ve ta- rihsel zenginliklerimizi korumak için bir ay- dõnlanma seferberliği başlatõlacaktõr. 2. Kemaliye ve çevresinin milli park ve sit alanõ olarak kabul edilmesi için girişimde bu- lunulacaktõr. 3. Yukarõ Fõrat Havzasõ için sempozyum, konferans ve çalõştaylar düzenlenecektir. 4. Nenelerimizin sandõklarõndaki değerle- rin saptanmasõ, korunmasõ ve sergilenmesi için gereken düzenlemeler yapõlacak ve kurum- lar oluşturulacaktõr. ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ’NDE... İşte bu hedeflere “bilimsel destek ve kat- kı” sağlamak üzere Erzincan Üniversite- si’nde, 2008’in Mayõs ayõnda “Yukarı Fırat Havzası Araştırma ve Uygulama Koordi- natörlüğü” (YUFHAK) kuruldu. Anadolu’daki üniversitelerin bulundukla- rõ yörelerle yeterince ilgilenmedikleri genel bir serzeniş konusuyken, bölge ile bilimin aka- demik buluşmalarõna örnek oluşturan YUF- HAK tüm kültür ve bilim kurumlarõmõza özet- le şu çağrõyõ yaptõ: “Anadolu’nun bu çok özel ve birikimli bölgesinde tarihten gelen ve doğayla bü- tünleşen yaşanmışlık değerlerinin belge- lenerek geleceğe aktarılması için Yukarı Fı- rat Havzası’nda başlattığımız bilimsel ça- lışmalara, her alandaki uzman kurum ve kuruluşların ilgi ve katılımını bekliyo- ruz...” KUAP’õn ve YUFHAK’õn çabalarõna ilk an- lamlõ katkõ ise İTÜ Mimarlõk Fakültesi’nin şe- hircilik bölümünden Prof.Dr. Mehmet Ocak- çı ve Prof.Dr. Kaya Özgen yönetimindeki “tez öğrencileri”nden geldi. Çalõşma grubu, 8-12 Ekim 2008 günlerin- de havzanõn kimlikli yerleşmesi Kemali- ye’deydiler. Mimarlõğõn ve şehirciliğin has- sasiyetleriyle Kemaliye’nin sorunlarõnõ ve ön- celiklerini buluşturarak, ulaşõmdan yapõlaş- maya, sosyal yaşamdan turizme kadar temel alanlarda izlenebilecek planlama ve uygula- ma ilkelerini belirlediler. İstanbul’un Fatih ilçesindeki ünlü Kõzta- şõ’nõn (Markianos Sütunu-MS 455) komşu- su “Erzincan Kültür Merkezi”nde 1 Mart’ta düzenlenen toplantõda da Kemaliye Kültür ve Kalkõnma Vakfõ’nõn desteğiyle yaptõklarõ planlama çalõşmalarõnõ sundular. KİMLİKLİ YAŞAMIN ESENLİĞİ İTÜ grubunun Kemaliye için önerileri de özetle şöyle: Kent merkezinden geçen ve ağõr taşõtlarõn da kullandõklarõ şehirlerarasõ yol, yerleşimin dõşõna taşõnmalõdõr. Nehir kõyõsõna yakõn es- ki yol yeniden düzenlenerek, tek yönlü bir ring oluşturulmalõdõr. Kentin yerleştiği dik yamaçlardan inen “dere”ler yeşil kuşaklar içinde korunmalõ, gü- zergâhlarõnda rekreasyon kuşaklarõ yaratõl- malõdõr. Tescili olmayan karakterli evlerin de ko- ruma kararlarõ alõnarak, eski kentsel doku tüm tarihi binalarõyla birlikte yaşatõlmalõdõr. Çevreden okumaya gelen köy çocuklarõ için yurt binasõ yapmak yerine, Kemaliye’deki yal- nõz yaşayan kadõnlarõn evlerini öğrencilere aç- malarõ sağlanmalõdõr. Darende ve Arapgir gibi komşu yerleşim- leri de içeren “havza ölçeğinde turizm tur- ları”yla pansiyonculuk yaygõnlaştõrõlmalõdõr. Yeni konut ihtiyacõ için, dokuyu ve doğa- yõ umursamayan kimliksiz ve çok katlõ TO- Kİ siteleri yerine, kentte “boş” durumda olan 102 adet parselde, yöresel mimariyle uyum- lu bir yapõlaşma yeğlenmelidir. Elektrik, telefon vb. altyapõ sistemleri yer- altõna alõnmalõ; kent merkezindeki benzin is- tasyonu da kent dõşõna çõkartõlmalõdõr. Öğrencilerin bu önerileri, toplantõya katõ- lan Kemaliyelilerden büyük alkõş aldõ. 29 Mart yerel seçimlerinin galibi olacak belediye başkanõ, kendisine armağan edilen böylesi bir yol haritasõyla ülkenin en şanslõ yerel yöne- ticisi olmayacak mõ? İTÜ öğrencilerinden, tarihi ilçenin ‘kimliğini sürdürerek’ gelişmesi için öneriler YUKARI FIRAT HAVZASI’NIN DERİNLİĞİNDE... 1-Eski adı “Eğin” olan Kemaliye’nin evleri sarp yamaçlarda mimarlığın hünerli gösteri- si. 2- Dağların arasında “gözden” ırak güzelliklerin merkezi Kemaliye. Kemaliye’ye genç bakõş 1 2 Kültür Servisi - Gitar, bas gitar, harmonium, klavye, sampler, yan flüt ve vokalden oluşan 4 kişilik Fransõz top- luluk Watcha Clan cuma 22.00’de Ghetto’da olacak. Enerjik sahne gösterileriyle dikkat çeken topluluk, izle- yenleri ‘drum’n bass’, ‘jun- gle’, ‘gipsy’, oryantal, ‘hip hop’ ve ‘reggae’ gibi müzik türlerinden bir yelpaze su- narak adeta kõsa bir dünya tu- runa çõkarõyor. Kendi ya- põmlarõ olan ilk albümleri ‘Nomades a.k.a 2002’ 20 bin kopya sattõktan sonra stüdyoya kapanan Watcha Clan, 2005 yõlõnda ‘Le Bas- tion (Vai La Bott)’ albümleri ile eleştirmenlerin beğenisini kazanmõş; 2008 World Music Charts’ta 1 numara oldukla- rõ son albümleri ile de Dutch Mixed Magazine’de Avrupa Top 10 listelerinde 2008’in ‘En İyi Albüm’ü seçilmişti. (0 212 251 75 01) Ghetto’da dünya turu ‘Akşit Göktürk’ü Anma Toplantısı’ Kültür Servisi - İstanbul Üniversitesi İngiliz Di- li ve Edebiyatõ Anabilim Dalõ tarafõndan düzen- lenen ‘Akşit Göktürk’ü Anma Toplantõsõ’ bugün ve yarõn Kuyucu Murat Paşa Medresesi’nde ya- põlõyor. Prof. Jale Parla, Asuman Kafaoğlu Büke, Prof. Cevza Sevgen Prof. Himmet Umunç, Prof. Burçin Erol, Prof. Nazan Aksoy, Prof. Güler Çelgin, Prof. Ayşe Erbora, Prof. Nedret Öztokat, Prof. Aslõ Tekinay, Prof. Fehmi Efe, Prof. Nilü- fer Tapan, Prof. Saliha Paker ve Doç. Alev Bu- lut’un da konuşmacõ olarak katõlacağõ oturumlar saat 10.00’dan 17.00’ye dek sürecek. HALKIMIZA 15 Mart Pazar günü saat 12.00’de ilçe merkezi halk pazarı önü; AKP’li belediyelerin yolsuzluklarına başkaldırı gösterisinin yapılacağı bir gün olacaktır. Yüreğinde taşıdığın devrimci coşkuyu Pazar’a sakla! Ve sen, dostların ve arkadaşlarınla gel. Sakın o günü unutma! Çocuklarına anlatacağın bir anın olacaktır. Miting seni bekliyor. 15 Mart saat 12.00’de Bahçelievler seninle coşacak. Şölen gibi mitinge Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve İl Başkanımız Sayın Gürsel Tekin de katılacaklardır. Mustafa Özarslan Madonna Süreyya Ve Karadeniz Kolbastı ekibi konser vereceklerdir. CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Dr. Hüseyin Özkahraman 68’İN 41. YILINDA TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN Emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşõ birlik, dayanõşma ve mücadele yemeğimizde buluşalõm 2009 KIŞ BULUŞMASI GELENEKSEL 68’LİLER DAYANIŞMA YEMEĞİ 15 Mart 2009 Açılış Konuşması : Vakõf Başkanõ Sönmez TARGAN Sunuş Konuşması : Ali SİRMEN Solist : Hasan KARAYOL Yemek Müziği : Berrak Nil BOYA ve Ruhi Su Dostlar Korosu Tarih : 15 Mart 2009 Pazar Saat: 19:00 Yer : Armada Oteli – Ahõrkapõ Restoran Adres : Cankurtaran Çõkõşõ Sahil Yolu Eminönü - İstanbul İletişim : 0532. 325 85 90 - 0532. 204 80 29 0532. 414 10 68 Yemeğimiz, bizimle birlikte olmak isteyen herkese açıktır. NOT: Saat 14:00 – 18:00 arasõnda bir başka salonda 68’liler Birliği Vakfõ Danõşma Kurulu Toplantõsõ yapõlacaktõr. Toplantõ izlenmeye açõktõr. 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI’NDAN DUYURU Vakfõmõzõn Başkanlar Kurulu, Yönetim Kurulu ve Danõşma Kuru- lu 2009-1. ortak toplantõsõ 15 Mart 2009 Pazar günü saat 14:00’te Armada Otel’de (Ahõrkapõ – Sultanahmet) aşağõdaki gündemi gö- rüşmek amacõyla toplanacaktõr. Kurul üyelerine önemle duyurulur. GÜNDEM: 1. Açõlõş, 2. Küresel ekonomik krizin yansõmalarõ, 3. Yerel yönetim seçimleri ve politik durumun değerlendirilmesi, 4. Sonuç bildirisinin hazõrlanmasõ, 5. Dilekler ve kapanõş BAŞKANLAR KURULU Sönmez TARGAN, Namık Kemal BOYA, Gökalp EREN, Haş- met ATAHAN, Necla ÜLKÜ, Mustafa ZÜLKADİROĞLU YÖNETİM KURULU Merdan ASLAN, Ali IŞIK, Cemil ORKUNOĞLU, Mehmet ULUSOY, Fikret BABUŞ, Turgut ÜNLÜ, Ahmet Fazıl BO- YACI, Serpil GÜVENÇ, M. Can AKYOLCU, Deniz KORK- MAZ, Ahmet NERGİS DANIŞMA KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Ahmet ALTINEL, Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI, Ali SİR- MEN, Ataol BEHRAMOĞLU, Prof. Dr. Aydın AYBAY, Bahrem YILDIZ, Yard. Doç. Dr. Barış DOSTER, Bedri BAYKAM, Cemal ŞENER, Prof. Dr. Cevat GERAY, Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR, Demirtaş CEYHUN, Prof. Dr. Eren OMAY, Erhan KARATAŞ, Erol BİLBİLİK, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Erol TOY, Esat KORKMAZ, Faruk PEKİN, Av. Halis AYGÜL, Hikmet ÇETİN- KAYA, Hüseyin UYSAL, Av. Hüseyin ÖZBEK, Prof. Dr. İzzettin ÖNDER, Kazım KOLCUOĞLU, Mehmet ATAY, Mehmet Ata TANSUG, Prof. Dr. Mehmet Can AKYOLCU, Doç. Dr. Melih BAŞ, Mustafa İlker GÜRKAN, Mustafa YALÇINER, Muzaffer Ayhan KARA, Muzaffer İlhan ERDOST, Nebi CEYLAN, Nusret ŞUM- LU, Oktay EKİNCİ, Öner YAĞCI, Refik KARAA, Prof. Dr. Ruşen KELEŞ, Talat TURHAN, Prof. Dr. Taner TİMUR, Prof. Dr. Tun- cay ALTUĞ, Turhan FEYİZOĞLU, Ümit ÜLGEN, Ünal ERDO- ĞAN, Yahya ARIKAN, Doç. Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU Etkinlikler; emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı olan herkese açıktır. SAFRANBOLU İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2008/16 Tal. Bir borçtan dolayõ hacizli ve aşağõda cins, miktar ve değerleri yazõlõ mallar satõşa çõkarõlmõş olup: Birinci artõrmanõn 13/03/2009 günü saat 11.00-11.10’da Kõranköy mevkii Çelik Palas arkasõ Ayhan Hocanõn yeri oto parkõ ve yõkama-Safranbolu adresinde yapõlacağõ ve o gün kõy- metlerinin % 60’õna istekli bulunmadõğõ takdirde 18.03.2009 günü aynõ yer ve saatte 2. ar- tõrmanõn yapõlarak satõlacağõ; şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen değerinin %40’õnõ bulmasõnõn ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõnõn ve bundan başka paraya çevirme ve paylarõn paylaştõrma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satõş bedeli üzerinden % ..18..... oranõnda KDV’nin alõcõya ait ola- cağõ ve satõş şartnamesinin icra dosyasõnda görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartna- menin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarõda ya- zõlõ dosya numarasõyla Dairemize başvurmalarõ ilân olunur. 09/02/2009 Takdir Edilen Değeri Lira_ Adedi Cinsi Niteliği ve Önemli Özellikleri: 65.000,00 1 78 AF 098 plakalõ B.M.C. marka beyaz renkli damperli kamyon kasa yer yer paslanmõş ön lastikler %40 arka lastikler %40 ve Orta lastikler %90 eski vaziyette, araçta yer yer paslanmalarõ var, arka stop lambalarõ kõrõk, üç çekicili VDC marka kasetçalar dijital takoraflõ, kõrõk aynalõ, C2601050717280 motor NMC8274HFLK104391 şasi nolu kõrk ayak ilaveli kasa (PRO 827 Euro 1) (İİK m.114/1, 114/3) Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanõlan Örnek 63’e karşõlõk gelmektedir. Basõn: 9577
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle