27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B [email protected] YASED’in araştõrmasõna göre 2009’da Türkiye’ye gelecek yabancõ yatõrõm miktarõ yüzde 20 azalacak Ekonomi Servisi - Uluslararasõ Ya- tõrõmcõlar Derneği’nin (YASED) Ba- rometre Araştõrmasõ sonuçlarõna göre, uluslararasõ yatõrõmcõlarõn yüzde 73’ü ‘ekonomik istikrarın daha kötüye gi- deceğini’ düşünüyor. YASED’in üyeleri arasõnda gerçek- leştirdiği ve 6 ayda bir güncel- lenen Barometre Araştõrma- sõ’nõn yeni sonuçlarõ açõklandõ. Ankete katõlan YASED üyele- rinin yüzde 92’si ‘Türkiye’de ekonomik büyümenin yavaş- layacağını’ düşünüyor. Anke- te katõlanlarõn yüzde 67’si ‘faiz oran- larının düşeceğini’, yüzde 53’ü ‘döviz ku- runun enflasyondan hızlı yükseleceğini’ be- lirtiyor. Araştõrmaya gö- re, ‘önümüzdeki 6 ay- lık dönemde finansal ortamın daha kötüye gideceği’ni düşünenlerin oranõ yüzde 72 iken, geçmiş dönemde yüzde 34 olan ‘önümüzdeki 6 aylık dö- nemde siyasi istikrarın daha kötü olacağı’ görüşünü taşõyanlarõn oranõ yüzde 47 olarak gerçekleşti. Türkiye’de uluslararasõ doğrudan yatõrõmlarõn önündeki engellerde yüzde 65 ile ‘eko- nomik istikrarsızlık’ birinci sõrada yer alõrken, bunu yüzde 54 ile ‘yasal çer- çeve’, yüzde 44 ile ‘kayıt dışı ekono- mi’ izledi. Araştõrmaya katõlanlar ara- sõnda, hükümetin önümüzdeki dö- nemde öncelik vermesi gereken konu- lar sõralamasõnda ise yüzde 62 ile ‘kriz acil önlem paketi’, yüzde 57 ile ‘IMF ile yapılacak anlaşma’ ve yüzde 52 ile ‘yapısal reformlar’ ilk üç sõrada yer aldõ. Yatõ- rõmcõlarõn yüzde 40’õ son 6 aylõk dönemde çalõşan sa- yõlarõnõn gerilediğini, yüz- de 23.6’sõ aynõ kaldõğõnõ, yüzde 37’si ise arttõğõnõ söy- lerken önümüzdeki 6 aylõk dö- nem için bu oranlar aynõ sõrayla yüzde 28, yüzde 58 ve yüzde 14 olarak ifade edildi. Toplantõ sonrasõnda gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlayan YASED Yönetim Kurulu Başkanõ Piraye Antika, 2009’da yabancõ sermaye girişinde 2008’e göre yüzde 20 oranõnda düşüş beklediklerini söyledi. Yabancõ yatõrõmcõ kötümser Aybar: İç pazar canlandõrõlmalõ OSD’nin 2009’un ilk iki ayõna ait verileri sektörün resmen çöktüğünü ortaya koydu Doğan’dan vergi teminatõ Ekonomi Servisi - Doğan Yayõn Holding, Halkalõ Vergi Dairesi Mü- dürlüğü’ne teminat olarak gösterilen varlõklarõn ekspertiz değerinin 1 mil- yar 84.9 milyon TL olduğunu açõkla- dõ. Şirketten yapõlan açõklamada, “Ka- nal D logosu ile DTV Haber Yayın- cılık’ın hisselerinin yüzde 45’i, Star TV logosu ile Işıl Televizyon Ya- yıncılık’ın yüzde 92’lik hissesi, Do- ğan Şirketler Grubu Holding adına Beyoğlu, Ömeravni’deki iş merkezi teminat olarak gösterildi” denildi. Ekonomi Servisi - Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, “İt- hal ve üretim maliyeti yükseldi. Bunların fiyatlara yansıtılması ka- çınılmaz” dedi. Aybar, “İç pazarın canlandırıl- ması sadece bizim kampanyaları- mızla olacak konu değil. Çeşitli tedbirlerin alınması lazım” değer- lendirmesinde bulundu. Avrupa’da otomotiv sektörüne sağlanan destek- lere de değinen Aybar, Türkiye’nin de bunu örnek alõp, örnek hareketlere gi- rişmesi gerektiğini söyledi. Üretim yüzde 63, toplam ihracat yüzde 62 azaldõ. En sert daralma üretimi 10 yõl geriye giden büyük kamyonda yaşandõ. Otomotiv kontağı kapattı Ekonomi Servisi - Küresel kriz- le birlikte özellikle Avrupa’da ya- şanan durgunluk, Türkiye’nin ihra- cattaki lokomotifi otomotivi vurdu. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, toplam araç üretimi ocak-şubatta yüzde 63 düşüşle 83 bin 667 adete geriledi. Toplam oto- mobil üretimi iki ayda yüzde 55.8 düşüşle 54 bin 30 adete indi. Yõlõn ilk iki ayõnda üretim, büyük kamyonda ve midibüste yüzde 89, küçük kamyonda yüzde 87, kamyo- nette yüzde 71, minibüste yüzde 62, otobüste yüzde 9, traktörte yüzde 49 azalarak 2 bin 311 adet oldu. Böylece ilk iki ayda ticari araç ve otomobil üre- timi, 5 yõl geriye giderek 2004 ocak-şu- bat dönemi üretim değerlerinin altõn- da gerçekleşti. Büyük kamyon üretimi, son 10 yõlõn en düşük değeri olan 5 bin adet ile 1999 yõlõ düzeyine geriledi. İhracat sipariş iptallerine yenildi Otomotiv ihracatının yüzde 90’ının gerçekleştiği Avrupa’daki daralma so- nucu, 2008 Ağustos’ta başlayan sipa- riş iptalleriyle azalan ihracat, bu yılın ocak-şubat döneminde yüzde 54.4 aza- larak 2.1 milyar dolar oldu. 2009’un ilk iki ayında adet olarak ihracat da geçen yıla göre yüzde 62 azalarak 69 bin 435 adet oldu. Belçika ve Malta dışında hiç- bir Batı ülkesinde artış kaydedemeyen ihracat, Afganistan, Filistin, Libya, Nijerya, Gine, Senegal, Venezüella, Tanzanya ve Moritanya’nın da arala- rında bulunduğu, daha çok doğal afet ve iç karışıklıklarla gündeme gelen 41 ülkede artış gösterdi. Pazar yüzde 40 daraldõ Yõlõn ilk iki ayõnda otomobil satõşlarõ yüzde 30 düşerek 27 bin 665 adete geriledi. Yõlõn ilk 2 ayõnda midibüs pazarõ yüzde 68 ve kamyon pazarõ yüzde 63 daraldõ. Otobüs pazarõ ise yüzde 98 oranõnda arttõ. Traktör pazarõndaki düşüş ise yüzde 79 düzeyinde oldu. 2009 yõlõ ocak- şubat döneminde toplam pazar, geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 39.5 oranõnda azaldõ. Petrol-İş’ten gazeteci grevine destek Petrol-İş Başkanlar Kurulu, grevde 24 günü geride bõrakan Sa- bah-atv çalõşanlarõna destek için Sabah gazetesini okumama, atv’yi seyretmeme kararõ aldõ. Grev yerini ziyaret eden Petrol- İş Genel Başkanõ Mustafa Öztaşkõn, grevin başarõya ulaşmasõ için her türlü desteği vereceklerini dile getirerek, başkanlar ku- rulunda aldõklarõ kararõ duyurdu. Tez-Koop İş’ten IBM protestosu IBM’de bir yõldõr örgütlenme çalõşmalarõnõn sürdüğünü ve ço- ğunluğu sağlamalarõna karşõn, IBM yönetiminin sendikal hak- lara saygõ göstermediğini dile getiren Tez-Koop İş yöneticile- ri, protesto etmek ve gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak için bu- gün Yapõ Kredi Plaza’da 12.30’da basõn toplantõsõ yapacak. Ey- lemin ardõndan Sabah-atv grevindeki gazeteciler ziyaret edilecek. Grev oylamasõnda istediği sonucu alamayan işveren ve hükümet, Hava-İş’i tasfiye için işkolu değiştirtti Hava-İş Başkanõ Atilay Ayçin, kararõn hiçbir hukuk ve uluslararasõ sözleşmelere uymadõğõnõ söyledi. Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlõğõ, Hak-İş’e bağlõ Çelik-İş’in ta- lebi üzerine Türk-İş’e bağlõ Hava-İş’in toplusözleşme yaptõğõ THY Teknik AŞ’nin, metal işkolunda olduğuna karar verdi. Hava-İş, itiraz edecek. Ka- rar Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Hava-İş Genel Başkanõ Atilay Ay- çin, THY Teknik AŞ’nin iki yõl önce THY AO ayrõlarak başka şirkete dö- nüştürüldüğünü hatõrlatarak şirketin kurulma sürecinde işverenin işkolu tes- piti istediğini ve bakanlõğõn “hava ta- şımacılığı” kararõ verdiğini anlattõ. “İki yıl önceki tespit kararının ar- dından ne değişmiştir? Bu işyerin- de uçakların bakımına, arızalarının giderilmesine dönük işlemler ya- pılmaktadır. 2 yıl önce ‘hava taşõ- macõlõğõ’nda denilen bir işyerine 2 yıl sonra ‘metal’ işkolunda deniyor. Bu hukuka, tüzüğe, yönetmeliğe, uluslararası sözleşmelere aykırı, si- yasi bir karar. Bu işlerin metal iş- kolunda olduğunun dünyada başka bir örneği de yok” diyen Ayçin, 15 günlük yasal sürede, bakanlõğõn 2 bin 800 kişinin çalõştõğõ işyerine ilişkin iş- kolu tespit kararõna itiraz edecekleri- ni belirtti. Hekimler ‘No minute’ diyecek Sağlõk çalõşanlarõ bugün “İş Güvence- si/Can Güvencesi/Mesleki Bağõm- sõzlõk Güvencesi/Herkese Eşit, Ücretsiz Sağlõk Güvencesi” için “NO MİNUTE” sloganõ altõnda 2 saatlik eylem yapacaklar. Tüm ülkede saat 08.00-10.00 saatleri arasõnda acil servisler önünde toplanacak olan sağlõkçõlar, eylem süresince her yaştaki acil hastalar ve çocuklarõn tõbbi zarar gör- memeleri için özen gösterecekler. Birinci ba- samak sağlõk hizmeti sunan birimler dahil olmak üzere, acil tanõ ve tedavi endikasyo- nu olan hastalarõn bakõmõ aksatõlmayacak, acil servisler polikliniklerde görevli he- kimlerce takviye edilecek, çocuklarõn, ha- milelerin, diyaliz hastalarõnõn, yoğun bakõm hastalarõnõn ve kanserli hastalarõn acil olmasa bile her türlü tõbbi tedavisi aksatõlmadan sür- dürülecek, servislerde yatarak tedavi gör- mekte olan hastalarõn her türlü tõbbi işleminin aksatõlmadan yürütülmesini sağlayabile- cek sayõda sağlõk personeli, hazõr bulunacak. İstanbul’da saat 09.00’da Okmeydanõ Hastanesi’nde, 09.30’da da Göztepe Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde basõn açõklamasõ yapacak olan sağlõk çalõşanlarõ cumartesi gü- nü de, Taksim’de saat 12.00’de “Sağlık Hakkı Yürüyüşü” gerçekleştirecekler. Türkiye toplusözleşme fakiri Bahçeşehir Üniversi- tesi Ekonomik ve Top- lumsal Araştõrmalar Mer- kezi (BETAM) raporuna göre, Türkiye’deki sen- dikalarõn toplu iş sözleş- mesi imzalama yetkileri- nin kõsõtlõ olmasõndan do- layõ Avrupa Birliği’ne kõ- yasla, Türkiye’de toplu iş sözleşmesi kapsamõnda çalõşanlarõn toplam üc- retliye oranõ çok düşük seviyelerde kalõyor. Şirket bazõnda yapõlan incelemelerde firmanõn büyüklüğü arttõkça toplu iş sözleşmesi imzalama oranõnõn arttõğõ bildirilen raporda, çalõşan bazõnda yapõlan incelemelerde toplu iş sözleşmesi kap- samõnda çalõşanlarõn al- dõklarõ düzenli ve düzen- siz ücretlerin, toplu iş sözleşmesiz çalõşan üc- retlilere kõyasla oldukça yüksek olduğu belirtildi. Raporun yönetici öze- tinde şunlar kaydedildi: ILO tahminlerine göre Türkiye’de toplu iş söz- leşmesi kapsamõnda ça- lõşan ücretli oranõ 2001’de yüzde 10.8 civa- rõnda. 2006 Kazanç Ya- põsõ Anketi’ne bakõldõ- ğõnda bu oran yüzde 13.3. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Örümcek Kafa.. Kadın-erkek aşk, evlilik ilişkisinden, dostluğa, siya- si liderliğe.. sınav günleri cicim ayları değildir. Zor gün- lere, zamanın törpülemesi sonrasına bakılır.. Hele de söz konusu siyasilerin, iktidarların sınanmasında ise iktidar gücünün adım adım pekiştirilmesi, kullanılması yön- temlerine, gerçek insan hakları, demokrasi duyarlılık- larına bakılır.. Çoğunluk iktidarları diktatörlüklere en yat- kın, en tehlikeli olanlarıdır.. Erdoğan hükümetleri kamuyu yandaşları ile ele geçirme, demokrasinin olmazı yasa- ma, yürütme, yargı bağımsızlığını gaspetmede DP ik- tidarı, Menderes hükümetlerini mumla aratacak icra- atlarında, saldırganlıkta sınır tanımıyor.. Rejimin hızla si- yasal İslamdan yana değişimi, güçlenmesinden cesa- ret alan örümcek kafaların yaşamımıza ilişkin dayatmaları yeni boyutlar kazanıyor.. Bizim ABD’nin kucağına oturmuş liboşlarla, dincile- rimizin, Soros-tarikat fonlarından beslenen ittifakların- da, en masum, sevimli söylemlerle ağızlarına sakız yap- tıkları insan hakları, demokrasi sloganlarının çerçeve- si, algılatılması; çıkarlar ekseninde somutlaşıp iktidar ic- raatları ile gerçeklik kazandıkça, ete kemiğe böründükçe yani, işin suyu çıkıyor.. Dünün çarpıcı gündemi içinde nerede ise görünme- yen küçücük bir gelişmeden söze girmeliyim... Çalış- ma Bakanlığı Hava-İş Sendikası’nın, THY’de işkolu sap- taması kararına ilişkin itirazını reddetti. Yıllardır Hava- İş üyesi olan teknik kadrolarda çalışanları metal işko- lu çalışanı sayarak Hava-İş Sendikası’ndan koparma, iktidara sadık, dinci konfederasyonun sendikasının çatısı altına sokma kararında diretti.. Size çok yabancı geldiğini bildiğim, bu çok teknik gi- bi görünen 12 Eylül hukukunun mirası bakanlığın işkolu saptama yetkisi için ILO, o tarihten bu yana “sendikal özgürlüklere, haklara aykırı” diye kararlar verip durmakta. Yasakçı yasa düzeltilmemekte. Ancak bugüne kadar ba- kanlık bu kadar da hak-hukuk dışı abuk bir karar hiç ver- memişti. Erdoğan hükümeti, bakanlık artık kör parma- ğım kör gözüne hak-hukuk çiğnemekte hiçbir sakınca görmüyorlar çünkü.. Güçsüz, çaresiz işçilerle sendikaları da yok etmeye, temizlemeye yönelik kuralsız, pervasız uygulamalar hiç bu boyutları ile gündeme getirilmemişti. Şeytana pa- bucunu ters giydiren bir ılımlı İslamcı iktidarla yüz yü- zeyiz.. Örneğin mevsimlik üretim yapılan çay fabrika- larında sendika, işçilerin çalışmadığı aylar içinde top- lusözleşme imzalamaya, gerekirse grev kararı almaya zorlanıyor ki işi bitirile. AKP’li belediyelerde ideolojik yan- daş sendikaya geçişi zorlamaya yönelik, bu kriz ve iş- sizlikte işten çıkarma, sürgün operasyonlarının bini bir para.. Türbanlı yazarlarımızın en demokrat, en liberal, insan haklarından yana aklı başında geçinenlerinden, liboş- larla hep kol kola bir köşe yazarı güçler dengesinin de- ğiştiğinden fazlası ile güvenli, devletin klasik lisesinde merdiven altında toplu namaz kılınması olayını dün şid- detle savunuyor, Müslümanın beş vakit namazı her ko- şulda kılmaya çalışmasının, inancının gereği olduğunu söylüyordu.. İslamcıların, aynı kişilerin ağzından çıkan söylemleri yan yana koyarak şeriatçı yorumların gün gün nasıl da tırmandırıldığını belgelemek gerek.. İslamcı, si- vil iktidar eliyle, rejimin olmazlarını yıkmaya yönelik, si- vil darbe niteliğinde yaşanmakta olan gelişmelerin, atı- lan adımların belgeleri olarak.. Televizyonlarda bağıra bağıra artık Cumhuriyetin dik- tatörlük olduğunu ilan eden edene.. Osmanlı’nın çok iyi işlediğini söyledikleri sivil toplum örgütlenmeleri olarak tanımladıkları tarikatlar, vakıflar eliyle gelişmiş sadaka düzeninin nasıl da yıkıldığına hayıflananlar mı istersiniz, demokrasilerin olmazsa olmazı sosyal devlet ilkelerinin liberalizme, demokrasiye ters düştüğünü savunanları mı? Hani sıkıştıkça Cumhuriyete, laikliğe karşı olmadıkları- nı resmi söylem olarak yineliyorlar ya.. arkasından öy- lesine bir cumhuriyet, laiklik tanımı yapıyorlar ki.. Ortaya Erdoğan’a pek de yakıştırılan padişahlık, Osmanlı Cum- huriyetinin olsa olsa biraz daha modern şeriat düzeni uyarlaması çıkarılıyor. Cumhuriyet, laiklik.. devletin dinler karşısında tarafsız, renksiz olması değil, çok renk- li, dinlere, şeriata bulaşık olması ön koşulmuş gibi ta- nımlanıyor..Kamu kurumlarında, devlet okullarında herkesin kendi şeriatına göre giyinmiş, ibadetini yeri- ne getirebilen, eğitmini alan konumda olması gibi bir çer- çeve çiziliyor.. Fiilen bir bir, adım adım, Cumhuriyetin, laikliğin olmazsa olmaz ilkeleri çiğnenerek şeriat düzeni kamu yaşam alanlarına taşınıyor.. Lisede öğrencinin bu- labildiği yerde namazını kılması şeriatın buyruğu ise mescidin açılması, ders saatlerinin namaz saatlerine gö- re ayarlanması dayatması yakındır. Zaten resmi daire- lerde namaz saatleri, hele de cuma namazında çalışa- cak bir kamu görevlisini bulabilmek yürek ister. Resmi çalışma saatleri içinde vatandaşa kamu hizmeti verme yükümlülüğü AKP iktidarı ile çoktan rafa kalktı.. [email protected] Sendika seçiminde siyasi karar Uluslararasõ yatõrõmcõlarõn Türkiye ekonomisi ile ilgili beklentileri her geçen gün daha da kötüleşiyor. Yabancõlarõn yüzde 84’ü ekonomik ortamõn daha da kötüleşeceğini, yüzde 28’i işçi çõkaracağõnõ açõkladõ. Türkiye’nin ilk ve tek çiftçi sendikasõ Çiftçi-Sen için kapatõl- ma kararõ verildi. Çiftçi Sendikalarõ Konfederasyonu, “Tür- kiye’de her 50 saniyede bir çiftçi iflas ediyor” diyerek kara- ra isyan ederken, sendika temyize gitme kararõ aldõ. 2008’de kurulan, yedi sendika ve 22 bin üyesi bulunan Çiftçi-Sen Fran- sa’da 1884’de kurulan sendikanõn tüzüğünü aynen almõştõ. Çiftçi-Sen’e kapatma kararı Türkiye Kamu-Sen’in araştõrmasõna göre, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sõnõrõ, geçen ay için 2 bin 761 TL 17 Kr olarak belirlendi. Memur-Sen’in araştõrmasõna göre de geçen ay 4 kişilik aile için açlõk sõnõrõ 820 TL, yoksulluk sõnõrõ ise 2 bin 300 TL olarak hesaplandõ. Türkiye Kamu- Sen Araştõrma Geliştirme Merkezi’nin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun şubat fiyatlarõnõ baz ala- rak yaptõğõ “Asgari Geçim Endeksi’ araştõrmasõna gö- re, çalõşan tek kişinin yoksulluk sõnõrõ şubatta 1391 TL 73 Kr olarak tespit edildi. Yoksulluk sınırı 1391 TL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle