Katalog

CMYB C M Y B 2 ŞUBAT 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN [email protected] ‘Ben topçuyken fosfor bombasõ kullandõm’ GIDEON LEVY Son İsrail askerinin de Gazze’den dönmesinin hemen ardõndan, hepsinin oraya boşuna gittiğini kesin olarak söyleyebiliriz. Bu savaş İsrail için büyük bir başarõsõzlõkla sonuçlanmõş oldu. Kendi içinde ayrõ bir sorun olan derin ahlaki başarõsõzlõğõn ötesinde, İsrail belirttiği hedeflere ulaşamadõ. Bu savaşta, bazõlarõ çok küçük olan yüzlerce mezar, binlerce sakat insan, büyük bir yõkõm ve İsrail’in kirlenen imajõ dõşõnda hiçbir şey elde edemedik. Sadece saldõrõlara hedef olan bir grup insanõn yaşadõğõ sanõlan kayõplar, savaş borazanlarõ sustuğunda diğer birçok kişiyi de etkilemeye başlayacak. Savaşõn başlangõçtaki amacõ, Kassam füzelerinin fõrlatõlmasõna son vermekti. Füzeler, savaşõn son gününe kadar durmadõ. Bu hedefe, ancak ateşkesin hayata geçmesinin ardõndan ulaşõlabildi. Savunma yetkilileri, Hamas’õn elinde hâlâ bin kadar füze olduğunu tahmin ediyor. Savaşõn ikinci amacõ olan kaçakçõlõğõ önleme hedefine de ulaşõlamadõ. Şin Bet güvenlik servisi başkanõ, kaçakçõlõğõn 2 ay içinde yeniden başlayacağõnõ tahmin ediyor. Devam eden kaçakçõlõk faaliyetlerinin büyük bölümü, silah elde etmeyi değil, kuşatma altõndaki insanlara yiyecek sağlamayõ amaçlõyor. Fakat kaçakçõlõkla ilgili korku kampanyasõnõ tüm abartmalarõyla beraber kabul etsek bile, bu savaş Gazze Şeridi ile Mõsõr arasõndaki tünellerden sadece düşük kalitede, gelişmemiş silahlarõn geçebildiğini kanõtlamaya yaradõ. İsrail’in üçüncü amacõ olan caydõrma hedefine ulaşabildiği de şüpheli. 2. Lübnan Savaşõ’nda ulaştõğõmõzõ iddia ettikleri caydõrõcõlõk, Hamas üzerinde en küçük bir etki bile yaratmadõ. Daha önce ulaştõğõmõzõ iddia ettikleri şey de pek işe yaramõş görünmüyor ve Gazze Şeridi’nden füze saldõrõlarõ son birkaç gündür aralõklarla sürüyor. Açõklanmayan dördüncü amaca da ulaşõlamadõ. İsrail ordusu kapasitesini arttõramadõ. Zaten perişan durumdaki, yeterli donanõma sahip olmayan, iğreti silahlarla savaşan ve savaşçõlarõ zorlukla mücadele eden bir örgüte karşõ, tam olarak savaş sayõlamayacak bir süreçte bunu başaramazdõ. Gülünç analizler “Askeri zaferle” ilgili kahramanlõk hikâyeleri ve zafer şiirleri, bu gerçeği değiştirmeyecek. Pilotlar eğitim görevi için uçtu, kara kuvvetleri ise orduya katõlma ve ateş etme tatbikatlarõyla vakit geçirdi. Katkõ koyduklarõ operasyonu “askeri başarı” olarak tanõmlayan çeşitli general ve analistlerin açõklamalarõ açõkça gülünç olmaktan öte değil. Hamas’õ zayõflatmadõk. Savaşçõlarõnõn büyük bölümü zarar görmedi ve halkõn örgüte verdiği destek daha da arttõ. Verdikleri savaş direniş ruhunu ve kararlõ duruşlarõnõ güçlendirdi. Tüm halkõ birkaç düşmanõn düşünceleriyle besleyen bir ülkenin, bunu şu ana kadar takdir etmesi gerekirdi. Bu savaşta Davut’un kim, Golyat’õn kim olduğunun anlaşõldõğõna şüphe yok. Ağõr bir darbe alan Gazze’deki halk, bundan sonra daha õlõmlõ olmayacak. Aksine, ulusal hissiyat darbeyi vuran tarafõn, yani İsrail devletinin daha önce hiç olmadõğõ kadar aleyhine dönecek. Bize yönelen her saldõrõnõn ardõndan kamuoyu görüşü nasõl İsrail sağõna yaklaşõyorsa, bu büyük saldõrõnõn ardõndan Gazze’de de aynõ şey yaşanacak. El Fetih güç kaybetti Bu savaşta güçsüzleşen biri varsa, o da Gazze’den kaçõşõ ve bölgeyi terk edişi artõk özel bir önem kazanan El Fetih’tir. Savaştaki başarõsõzlõklar arasõnda, elbette kuşatma politikasõndaki başarõsõzlõktan da söz etmek gerek. Bir süredir bu politikanõn etkisiz olduğunu fark etmiş durumdayõz. Dünya boykot ederken ve İsrail kuşatõrken, Hamas iktidardaydõ (ve hâlâ iktidarda). Ancak bu savaşõn bilançosu, İsrail açõsõndan tamamen başarõsõzlõklarla dolu değil. Savaş üzerimize ağõr bir yük bindirdi ve bu yük bir süre daha üzerimizde olmaya devam edecek. Sõra İsrail’in uluslararasõ durumuna geldiğinde, bizi Başbakan Ehud Olmert’le resim çektirmeye gelen Avrupalõ liderlerin destek gösterileriyle kandõrmalarõna izin vermemeliyiz. İsrail’in eylemleri devlete verilen kamuoyu desteğine ciddi bir darbe indirdi. Bu her zaman ani bir diplomatik durum yaratmasa da, şok dalgalarõ bir gün buraya ulaşacak. Tüm dünya görüntüleri gördü. İsraillilerin çoğu soğukkanlõlõğõnõ korusa da bu görüntüler her insanõ şoke etti. Çõkan sonuç, İsrail’in vahşi ve tehlikeli bir ülke olduğu, sõnõrlarõ tanõmadõğõ ve kasõtlõ olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarõnõ görmezden gelerek uluslararasõ yasalarõ hiçe saydõğõdõr. Soruşturmalar çok yakõndõr. Daha da ağõrõ, ahlaki omurgamõzõn alacağõ zarardõr. Bu zarar, devlete bağlõ medyanõn tüm bulandõrõcõ etkisine rağmen İsrail ordusunun Gazze’de ne yaptõğõna ilişkin zor sorularõn sonucunda ortaya çõkacak. Peki hepsinin sonunda elde edilen ne? İç politikadaki taraflarõ memnun etmek için başlatõlan bir savaş olarak bu operasyon, tüm beklentilerin ötesine geçti. Likud lideri Benyamin Netanyahu anketlerde giderek güçleniyor. Peki neden? Çünkü biz savaşa doymadõk. İngilizceden çeviren: Merve Arkan (Haaretz gazetesi, İsrail, 22 Ocak 2009) SIMCHA LEVENTHAL (*) 2000-2003 yõllarõ arasõnda İsrail ordusunda M109 birliğinde topçu olarak görev aldõm. İsrail’in Gazze’de kullandõğõ silahlarõ kullanmak konusunda eğitimden geçtim. Yaşamõnõ yitiren Filistinli sivillerin kesinlikle talihsiz yazgõlarõ nedeniyle değil, ince bir hesap sonucu öldüklerini biliyorum. İsrail ordusunun Gazze’de kullandõğõ bombalar patlama alanõna 50 metre mesafede bulunan herkesi öldürebildiği gibi, 200 metre mesafedeki herkesi yaralayabiliyor. Bu silahlarõn etkisini iyi bilen İsrail ordusu 350 metre mesafede bulunan kendi askerlerine bunlarõ kullandõrtmõyor, eğer askerler zõrhlõ araçlar içinde ise 250 metre mesafede kullanmalarõna izin veriyor. Gazze’den gelen fotoğraflar ve tanõklõklar, İsrail ordusunun operasyonda fosfor bombasõ kullandõğõna şüphe bõrakmõyor. ‘Patlayıcı duman’ Benim topçu birliğinde hizmet verdiğim dönemde de fosfor bombasõ, cephanede mevcuttu. Uluslararasõ hukuk, fosfor bombasõ kullanõldõğõ zaman şiddetli yanõğa neden olduğundan yoğun nüfusa sahip yerleşimlerde bu bombanõn kullanõmõnõ yasaklõyor. Bomba, toprakla temas etmeden birkaç metre önce patlõyor, böylece etki gücünü arttõrarak 250 metrelik bir alana fosforla ateşlenen 116 parça fõrlatõyor. Önce de söylediğim gibi uluslararasõ hukuk bu bombanõn kullanõmõnõ yasakladõğõ için eğitim sõrasõnda komutanlarõmõz bize “beyaz fosfor” yerine “patlayıcı duman” sözcüğünü kullanõn diyordu. İsrail ordusunun operasyona başladõğõ ilk günden itibaren haberleri büyük bir kõzgõnlõk ve endişeyle izledim. Ülkem adõna hizmet veren askerlerin yoğun bir nüfusa sahip Gazze’yi ağõr bir top ateşine tutmalarõ beni sarstõ. Sanõrõm İsrail’in önde gelen yazarlarõ bu silahlarõn mekanizmasõnõ ve nasõl çalõştõklarõnõ bilmiyor, ama İsrail ordusundaki askeri hiyerarşiden haberleri var kesinlikle. Kaza değil... Gazze saldõrõsõnda 1300 Filistinli yaşamõnõ yitirdi, 5000’i aşkõn kişi yaralandõ. İyimser tahminlere bakõlõrsa yaşamlarõnõ yitirenlerin yarõsõndan çoğu çapraz ateşe maruz kalan Filistin halkõydõ, aralarõnda yüzlerce çocuk vardõ. Bu yönde bir savaş stratejisi benimseyen ve sonucun bilincinde olan yöneticilerimiz, halen umarsõz bir üslupla her bir kaybõn talihsiz bir kaza kurbanõ olduğunu öne sürüyor. Samimi olmam gerekirse, herhangi bir kaza söz konusu değil. Dünyanõn en yoğun yerleşim bölgesi üzerinde ağõr top ve fosfor bombasõ kullanmaya karar verenler, benim de bildiğim gibi birçok masum insanõn öleceğini çok iyi biliyordu. Ayrõca izledikleri savaş stratejisinin olasõ sonuçlarõnõ önceden hesapladõklarõna göre, Gazze’de yaşamõnõ yitirenler talihsiz bir kazanõn kurbanlarõ olarak tanõmlanamaz. Ahlaki yapı erozyona uğradı Ordum ve İsrail toplumunun ahlaki yapõsõnõn erozyona uğradõğõna tanõklõk ettim bu ay. Ahlaklõ bir davranõş, sivil halkõ hedef almayan bir askeri yöntemin yanõ sõra tutarlõ bir mücadele stratejisi gerektirir. Gazze gibi yoğun bir nüfus barõndõran bir şehre fosfor bombasõ ve ağõr topçu ateşiyle saldõrmak ve ardõndan sivil halkõn hatayla öldürüldüğünü söylemek ahlaksõzca ve aşağõlayõcõ bir açõklama. İtalyancadan çeviren: Aslı Kayabal (Il Manifesto, 22 Ocak 2009) (*) Simcha Leventhal, İsrail ordusunda topçu birliğinden emekli bir asker ve Breaking the Silence’õn kurucu üyesi. Filistinli sivillerin ince bir hesap sonucu öldüklerini söyleyen İsrail ordusundan emekli askerin itirafı İsrail’in Gazze başarõsõzlõğõ Ağõr bir darbe alan Gazze’deki halk, bundan sonra daha õlõmlõ olmayacak. Aksine, ulusal hissiyat darbeyi vuran tarafõn, yani İsrail devletinin daha önce hiç olmadõğõ kadar aleyhine dönecek. Bize yönelen her saldõrõnõn ardõndan kamuoyu görüşü nasõl İsrail sağõna yaklaşõyorsa, bu büyük saldõrõnõn ardõndan Gazze’de de aynõ şey yaşanacak. 22 gün süren saldõrõlar Hamas’õ zayõflatmak yerine güçlendirdi Ahlaklõ bir davranõş, sivil halkõ hedef almayan bir askeri yöntemin yanõ sõra tutarlõ bir mücadele stratejisi gerektirir. Gazze gibi yoğun nüfus barõndõran bir şehre fosfor bombasõ ve ağõr topçu ateşiyle saldõrmak ve ardõndan sivil halkõn hatayla öldürüldüğünü söylemek ahlaksõzca ve aşağõlayõcõ bir açõklama. DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Üslubu beyan.. Aynıyla insan! AKP liderinin Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl İsviçre’nin kayak merkezle- rinden Davos kasabasında düzenlenen ekono- mik forum bünyesinde yer alan bir panelin skandalla sonuçlanmasında kuşkusuz, oturumu yöneten ‘moderator’ün AKP liderinin ikide bir eli- ni kolunu çekiştirecek ölçüde sözünü kesmeye çalışması ve İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres’in Gazze saldırısıyla çoğu çocuk ve kadın olmak üzere bini aşkın insanın ölümüne, ülkenin yerle bir edilmesine mal olan savaşta Tel-Aviv’i akla- ma çabalarının da kışkırtmasıyla gaza gelerek gösterdiği üstün ‘performans’, dış dünyayı ne denli şaşırtmış olsa da, AKP liderinin iç politikada yıllardır inatla sürdürdüğü düzeyi kuşkulu üslu- bunu yakından bilenler için sürpriz olmamıştır. Ekonomik Forum’un Başkanı Klaus Schwab’ın bütün suçu moderatöre yüklemesinin, gelecek yıl böylesi hatalara yer verilmeyeceği yönünde- ki açıklamalarının ise pek anlamı yok. Çünkü asıl hata; moderatörden çok dünyayı sa- rıp sarmalayan, milyonlarca işçiyi işsiz bırakan ve olumsuz etkisi giderek ağırlaşan büyük mali çöküşün tartışıldığı bir ekonomik forumda henüz dumanı sönmemiş bir savaşın asıl taraflarının bi- rinin yokluğunda; müstevli ile bir türlü birlik olamayan Arap Birliği’nin temsilcisi, İsrail’e diş geçirememenin üzüntüsündeki BM Genel Se- kreteri, eline koluna sahip olamayan beceriksiz bir moderatör, ülkesinin ittifaklarını temelden sarsmak pahasına şeriatçı Hamas, Müslüman Kardeşler, El-Kaide’nin Fas kolu ve benzerleri- nin yanında yer alarak önündeki yerel seçimler- de dinci kesimlere mesaj göndermeye çabala- yan ‘ılımlı İslam’ etiketli dinci bir partinin lideri- nin tartışma masasında bir araya getirilmesidir. Son gelen haberlere bakılırsa toplantıyı AKP li- deri istemiş. Bu doğruysa, olayın önceden ta- sarlandığı kuşkularını daha da arttırmaktadır. Ni- tekim 9. Cumhurbaşkanı Sayın Demirel olayla ilgili açıklamasında, “Bu toplantı adeta hadise çı- karmak için yapılmıştır” diyerek yukarda sözü edi- len kuşkuları doğrulamıştır. Ayrıca bu yine de bu tür bir panelin yapılmasını kabul eden forumun başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Oysa bugün AKP iktidarı; ABD ve Avrupa Bir- liği’nin tehlikeli terör örgütleri listesinde PKK’den bile önce yer alan, salt kendisi dinci olmakla ye- tinmeyip şeriatı İslam dünyasının tümüne yayma amacında olduğunu gizlemeyen Hamas’Ia kol ko- la görünmekten çekinmemektedir. Hem de ül- kesinde Anayasa Mahkemesi’nin dinci siyasetin odağı olmakla suçlayıp cezalandırmasına karşın, işi daha da ileri götürerek, bu kez dinci siyase- tin uluslararası odaklarına yakınlaşmayı bile gö- ze aldığına bakılırsa yaşamsal önemde bir zoru olduğu ortaya çıkmaktadır. Davos şovunun başarılı oyuncusu AKP lideri, Amerikan Newsweek dergisiyle yaptığı söyleşi- de ilginç düşüncelerini de dile getirmiş, “Hamas bir siyasi parti olarak seçimlere girmiş, ama dünya Filistin halkının siyasi iradesine saygı gös- termemiştir” diyerek tüm dünyayı suçlamıştır. Ne var ki bunu yaparken Hamas’ın; Filistin’in par- çalanmasına yol açan bu sözde demokratik se- çimlerin İsrail’in izniyle yapıldığını ve onun des- teğiyle geniş çapta devreye soktuğu yoksul ve aç bırakılmış halka yiyecek, sağlık hizmetleri ve para dağıtarak AKP’nin de çok iyi bildiği ve ba- şarıyla kullanageldiği sadaka sistemini devreye sokarak seçimleri kazandığını bilmeyen yoktur. Ama seçimleri kazanması ona Filistin halkını böl- mek, uzun yıllardır benimsediği Müslüman, ne var ki laik yaşamını rafa kaldırıp yerine çağdışı şeri- at düzenini getirme yetkisi vermiş değildir. Dünyanın başına gelen en büyük belalardan bi- ri olan Hitler faşizminin işe demokratik seçim- leri kazanarak başladığı unutulmamalıdır. De- mokratik seçimler, halkına demokrasi sağlarsa meşrudur. Seçimlerden ortaçağ karanlığını ge- ri getiren bir dinci rejim çıkarsa, böylesi bir se- çimi demokratik saymak mümkün değildir. İşin içinde mutlaka bir bit yeniği vardır. Hamas’ın İranla ilişkileri konusunda ileri sür- dükleri de tutarsızdır. İran’ın molla rejiminin İs- lam dünyasındaki şeriat hareketlerine para ve si- lah yardımı yaptığı kimse için sır değildir. Ha- mas’ın roketleri gökten zembille inmemiştir, AKP lideri, Tel-Aviv’in “yaklaşan seçimler için konuyu istismar etmemesini” istiyor. Bu uya- rı yerinde. Ama yüreği yetiyorsa kendisi de ay- nı şeyi yapmalı, yaklaşan Belediye seçimlerinden kazançlı çıkmak için ülkesinin yüksek çıkarları- nı gözden çıkarmaktan uzak durmalıdır. TC LAPSEKİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN Dosya No: 2008/223 Esas. Davacõ İbrahim Öztekin tarafõndan davalõlar Güreci Köy Muhtarlõğõ ve Lapseki Mal- müdürlüğü aleyhine açõlan Tapu iptali ve Tescil davasõnõn mahkememizce yapõlan açõk yargõlamasõ sõrasõnda verilen ara karar uyarõnca; Davacõ kadastro çalõşmalarõ sõrasõnda yol olarak tescil dõşõ bõrakõlan taşõnmazõn, ken- tlisine ait Çanakkale ili Lapseki ilçesi Güreci köyü 190 ada 5 parselin devamõ niteli- ğinde olduğunu, bu yerin yol niteliğinde olmadõğõnõ ifade ederek adõna tesciline karar verilmesini takp etmiş olmakla; Dava konusu taşõnmaz ile ilgili olarak TMK’nun 713. maddesinde belirtilen koşul- larõn gerçekleşmediğini ve dava konusu taşõnmazõn yol olduğunu iddia edenlerin yu- karõda numarasõ yazõlõ dava dosyasõna itiraz etmeleri ilanen tebliğ olunur. 12.12.2008 Basõn: 68844 TC SEFERİHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2000/227 KARAR NO: 2008/355 Davacõ Yavuz Demirtaş tarafõndan davalõlar Mehmet Ozan Şan ve Hikmet Demiryõlmaz aleyhine açõlan tapu ipta- li ve tescil davasõnõn yapõlan yargõlamasõ sonunda HÜKÜM:Davanõn KABULÜNE, Davaya konu Seferihisar ilçesi Tepecik Mahallesi Gemisuyu mevkii 467 ada 7 par- selde kayõtlõ dubleks mesken cinsi 1 nolu bağõmsõz bölümün davalõ Mehmet Ozan Şan adõna olan tapu kaydõnõn ipta- li ile davacõ Yavuz Demirtaş adõna tapuya kayõt ve tesciline karar verilmiş olup, iş bu kararõn adresi tespit edilemeyen davalõ Hikmet Demiryõlmaz’a Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 28/01/2009 Basõn: 5459 Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. ZEKAİ MURAT KILIÇ MASLAK’TA YENİ BİR LEZZET Tike markalarõ olan Why-B zurna ilk olarak aynõ mekânda şimdi 0212 276 60 60 telefon numarasõyla kapõnõzda. TÜRK KALP VAKFI YA AMINIZI ANSA BIRAKMAYIN KALB N Z KORUYUN TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad.No:8 i li/ stanbul Tel: 0212 212 07 07 Pbx www.tkv.org.tr