25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CYB C Y B 2 ŞUBAT 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Emekli Aylığı ve İkramiye: YÖK Başkanı Sayõsõ yüz yirmiyi aşan üniversiteler, anayasanõn 130 maddesinde “Yükseköğretim Kurumları” (YÖK) adõ ile yer almõştõr. “Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir dü- zen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun in- san gücü yetiştirmek amacı ile ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversi- teler Devlet tarafından kanunla kurulur.” .Yükseköğretim kurumlarõnõn “amaç ve kapsamı, iş- leyiş, görev ve sorumlulukları” , 2547 sayõlõ Yüksek Öğretim Yasasõ ile düzenlenmiştir. Yasanõn “Tanımlar” başlõklõ 3. maddesi, “Öğretim elemanları”nõ sõnõflandõrmõştõr. “m) Öğretim Üyeleri: Yükseköğretim kurumla- rında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçent- lerdir. (1) Profesör: En yüksek düzeydeki akademik un- vana sahip kişidir. (2) Doçent: Doçentlik sınavını başarmış akademik unvana sahip kişidir. (3) Yardımcı Doçent: Doktora çalışmalarını başarı ile tanımlamış, tıpta uzmanlık veya belli sanat dal- larında yeterlik belge ve yetkisini kazanmış ilk ka- demedeki akademik unvana sahip kişidir. n) Öğretim Görevlisi: Ders vermek ve uygulama yapmakla yükümlü bir eğitim elemanıdır. o) Okutman: Eğitim-öğretim süresince çeşitli öğ- retim programlarında ortak zorunlu ders olarak be- lirlenen dersleri okutan veya uygulayan öğretim ele- manıdır. p) Öğretim Yardımcıları: Yükseköğretim ku- rumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim- öğretim planlamacılarıdır.” Yükseköğretim kurumlarõ, “Yükseköğretim Kuru- lu” eliyle yönetilir. Yükseköğretim kurumlarõnda görev yapan Yüksek- öğretim Kurulu Başkanõ, rektör, dekan, profesör, doçent ve diğer öğretim elemanlarõnõn, aylõklarõ, ek gösterge- leri ve makam tazminatlarõ, 2914 sayõlõ Yüksek Öğre- tim Personel Yasasõ ile belirlenir. Yükseköğretim kurumlarõnda görevli öğretim ele- manlarõnõn sosyal güvenlikleri de 5434 sayõlõ Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandõğõ Yasasõ ile sağlanõr. Yükseköğretim Kurulu Başkanõ’nõn, 30 yõl karşõlõğõ yüzde 80 aylõk oranõ üzerinden emekli aylõğõ, 3.800 TL., emekli ikramiyesi ise 67.988 TL’dir. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com HARBİ SEMİH POROY 2 Şubat SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Davos Faturası Çizme’nin en etkili gazetesi “Corriere della Sera” (1 Şubat), Davos performansını bir karneyle değer- lendirmiş. “Kısa”, “kesin”, “öz” konuşmasıyla en yüksek notu - “9”- alan lider, Alman Şansölyesi Angela Merkel. Onu -“8”le- “güven” telkin eden Avrupa Merkez Bankası Baş- kanı Jean Claude Trichet izliyor. Trichet’nin ardından sıralamada “7.5” ve “7” notlarıyla Çin ve Japonya baş- bakanları dikkat çekiyor. Batı’yla kâh flört eden, kâh kav- ga eden Putin durumu “5”le kurtarmış. Sınıfta kalan tek lider Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ı –en düşük not!- “4”le çaktırıp karnesine şunları eklemişler: “Peres’le uluorta tartışması diplo- matik bir yarı badire. Türkiye bir süredir İsrail- Arap dün- yası arasında ‘dürüst arabulucu’ olarak konuşlanmış- tı. İsrail Cumhurbaşkanı ile atışırken Hamas savunu- culuğunu üstlenmesi Türkiye Başbakanı’na iç politikada destek sağlamış olabilir. Ancak eş mesafe konumuna kuşku düşürdü. Uzun diplomatik kazanımlar, yanlış bir zamanlamayla, geriledi.” Kredibilite kaybı Aynı gazete, bir önceki sayısında da konuya yarım sayfalık yer ayırmıştı. Gazetenin deneyimli Ortadoğu muhabiri Antonio Ferrari tarafından kaleme alınan ya- zı “Erdoğan’ın uluslararası inandırıcılığını birkaç daki- kada heba ettiğini, kredibilitesinin buharlaştığını” söy- lüyor. Başbakan’ın “inandırıcılığının”, “Dünya Ekonomik Fo- rumu’nun seçkin ortamında, gem vurulamayan ve sö- zel şiddete dönüşen uluorta öfkesiyle” tebahür ettiği- ni vurgulayan yazar, “Erdoğan.. diplomasi kurallarını ta- nımayan, sinirlerine hâkim olamayan, (küstahlık sınırında kendini beğenmiş) ‘arogan’ bir lider olduğunu göster- di” diyor. “İnandırıcılığı” yok eden, Gazze savaşı ve Peres’in bilfiil eleştirilmesi değil. Filistin halkının acılarına ortak olmak ve bu acıların gündeme getirilmesine de hiçbir itiraz yok. Olamaz da zaten. Yazar, bu noktayı altını çi- zerek ısrarla belirtiyor. “İnandırıcılığı” tuz buz eden kim- ya; “kullanılan üslup ve ton”, “seçilen sözler”, “muha- tabın yaşını dahi esirgemeyen hakaretler”… “O muhatap ki” diyor Ferrari –özetle-, “Düne dek Erdoğan için değerli bir partnerdi. (Peres’e) Türk par- lemantosu önünde konuşma yapma fırsatı dahi ve- rilmişti...” “Amaç köktenci Hamas yöneticilerinin gözüne gir- mek, İranlı Ayetullahların iltifatına mazhar olmak, Arap dünyasından alkış almaksa” diyerek devam ediyor yo- rum, “Amaç hasıl oldu. Diğer hedef ABD’yi kızdır- maksa onun da karşılığı alındı... Mitchell’in Ortadoğu turundan Ankara çıkarıldı. Ancak Erdoğan bundan böyle bölgede hâlâ arabulucuk rolü oynamayı dü- şünüyorsa.. hayal görüyor!” İmaj kaybı Böyle uzayıp gidiyor yazı. Mizanpaj da çok dikkat çe- kici. Karşı sayfaya devam eden makalenin yanı başında hemen, Kıbrıs harekâtında 10 Rum’un beynine kurşun sıktığını söyleyerek gündeme oturan “Densiz Kurt” Atil- la Olgaç’ın AİHM davası haberi, “Davos fatihini” kar- şılayan kalabalıkların resimleriyle beraber, iç içe gös- terilmiş! Bunun birebir altında da, Saddam’ın kenti Tikrit’te Bush’a pabuç fırlatan gazeteci için dikilen “ayakkabı heykelinin” dev fotoğrafı var… Sayfaya bakar bakmaz insanın kafasında “Şarklı de- ğil mi işte? Ortadoğu öfkesinin ham tezahürleri, demek böyle oluyor!” gibilerinden dolaylı bir “çağrışım” ve bir “imaj” oluşuyor… Demirel’in yorumunu anımsadım “Corriere” sayfa- larına bakarken: “Dünyayla beraber yaşayacağız. Ha- diselere dünyanın nasıl baktığına önem vermemiz la- zım” diyor Demirel: “ ‘Dünya da kim oluyor’ diyeme- yiz… Bu çeşit meseleleri olmamış saymak mümkün de- ğildir… Faturası çıkar. Faturanın nerde, ne zaman, na- sıl çıktığının çok farkına varmazsınız…” “Corriere della Sera”nın Davos’u değerlendiriş biçimi -ki önümde başka gazeteler de var; onlara yerim kal- madığı için girmiyorum- Demirel’in “farkına dahi var- mazsınız!” sözlerine mükemmel bir örnek. Dün bir, bugün iki… İran devriminin tam 30. yıldönümü kutlamalarına denk düşen sembollerle yüklü bir günde Ahmedinejad’dan gelen coşkulu tebrik ve kutlama mesajları, Batı mihraklı değerlendirmelerin önüne geçiyorsa…Türkiye’nin bil- diğimiz tüm parametreleri baştan sona değişiyor de- mektir. Davos itibarıyla başka bir dünya kuruluyor, biz de o dünyada yerimizi alıyoruz demektir. Öyle mi oluyor? Özgen Acar’ın başarısı ABD’de geçen ay “Loot” (Yağma) adlı bir kitap yayımlandı. Kitabın yazarı Sharon Wax- man; Türkiye, Mısır, Yunanistan ve İtalya’daki tarihsel miras ka- çakçılığı konusunda yetkililer ile konuşmuş ve yerel müzelerde incelemeler yapmış. Araştırma- sını ABD müzelerinde de ger- çekleştiren Waxman, kitabının bir bölümünü “Lidya Hazinesinin Peşinde” başlığı altında Karun hazinesinin kaçırılış, bulunuş ve geri getiriliş öyküsüne ayırmış. Kitabın bu bölümü, değerli ga- zetecilik ustam Özgen Acar’ın çeyrek yüzyıl süren soruşturma ve araştırmasının övgüsünü kap- sıyor. Waxman, Acar’ın yalnız Karun hazinesi değil, pek çok kaçak eserin Türkiye’ye kazan- dırılmasının mimarı olduğunu da aktarıyor kitabında. Acar’ın anlattıklarına dayanarak, Türki- ye’nin eşsiz tarihsel, kültürel, dinsel miras zenginliğini de okur- larına tanıtıyor. Karun hazinesi- nin ünlü parçası altın “Kanatlı De- nizatı” broşunun çalındığını öğ- rendiğinde Acar’ın günlerce uyu- madığını, hazinenin sergilendiği Uşak Müzesi’nin bakımsızlığını da eleştiriyor. Kitap piyasaya çıkmadan ön- ce, ABD’nin ünlü bilim ve sanat kurumu Smithsonian Enstitüsü de geçen kasım ayında yalnız- ca Acar ile ilgili bölümünün ge- niş bir özetini okurlarına sun- muş... Kitabın uluslararası alanda yarattığı etkiye gelince... Şu kü- çücük olayı anlatmak yeterli sa- nırım: Bir Fransız, Özgen Acar’ın eşi İnci Acar’ın Cenevre’de görev yaptığını okuduğu kitaptan öğ- renince kendisine telefon ediyor. Ancak İnci Acar’ın artık Du- bai’de görev yaptığının söylen- mesi üzerine kendisine orada ulaşıyor ve eşinin telefon num- arasını istiyor. Fransız, Özgen Acar’ı telefonla aradığında, ai- lesine ait bazı tabloların çalındı- ğını aktarıp yardım istiyor: “Acaba benim çalınan tablo- larımı da bulabilir misiniz?” ABD’deki polisler CHP’li Atilla Kart, Taraf gazetesinin Amerika’dan bil- diren polis yazarı Emrul- lah Uslu’nun neden Türki- ye’ye dönmediği sorusunu gündeme taşırken bir ko- nuya daha değindi: “Emrullah Uslu gibi yurt- dışında bu kadar uzun süre burslu veya başka statüde görev yapan emniyet men- suplarının sayısı nedir? 2000 yılında ODTÜ Sosyoloji Bö- lüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın önerisiyle ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile işbirliği halinde kurulan ‘Polis Eğitim Merkezi’; daha sonra neden ağırlıklı olarak Kuzey Teksas Üniversite- si’nde Turkish Institute for Police Studies (Polis Eğitimi için Türk Enstitüsü) adıyla faaliyet göstermeye başla- mıştır? ABD’ye giden polis- ler, neden ağırlıklı olarak bu üniversiteden burs almak- tadırlar?” Ne Gibi? Her şey siyah ya da beyaz olarak görülebilir mi? Gri alanlar yok mudur hiç? Söz gelimi; kimine bakarsan, Ergenekon, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak için kullanılıyor. Kimine bakarsan, TSK bünyesinde uygun görülen bir tasfiye için... “Her ikisi için de” diyene bile rastladık. Karışık gibi gözüküyor, ama değil. Yakın tarihi, ne bileyim, örneğin 12 Mart’ı bilenler için hiç değil... Tüketici Hakları Derneği’nin geçtiği- miz günlerde düzenlediği “Ankara’da Belediye Hizmetleri Sempozyumu”nda yurttaş Hüseyin Yıldırım’ın soru-yanıt kısmında söyledikleri, hem bir haber, hem de ders niteliğindeydi: “22 Temmuz seçimlerinde Çankaya bölgesinde CHP sandık görevlisiydim. CHP’nin sandıklara sahip çıkmadığını bir tarafa bırakıyorum Çankaya Kayma- kamlığı’na torba içindeki oy pusulala- rını teslim için binlerce kişi beklerken, daha oy pusulaları teslim edilmeden te- levizyonlarda ‘Çankaya bölgesinde oy- ların yüzde 90’ı sayıldı, resmi olmayan kesin sonuçlara göre AKP oyların yüz- de 47’sini aldı’ deniyordu. Teslim edil- memiş oylar ortadayken bu nasıl açık- lanabilir? 22 Temmuz seçimleri kesin olarak hilelidir. Kimse bu konuda bir araştırma yapmadı, ilgilenmedi. Önü- müzdeki yerel seçimlerde aynı oyunun oynanacağı Türkiye halkının tamamen şeriat düzenine teslim edileceğini dü- şünüyorum.” Bu önemli vurguya sempozyumda- ki konuşmacılardan Prof. Dr. Birgül Ay- man Güler’in sunduğu katkı da çok önemliydi: “Seçim sürecinde adalet, dürüstlük ve güven istiyoruz. Bu kuşkuyu duyup iz- lemesini ve soruşturmasını yapması için üyesi olduğumuz ya da kendimize yakın hissettiğimiz siyasal partileri işin başına geçmeye davet edelim. Bence bunun hesabı herkesten sorulmalı; ama öncelikle dönüp o seçim sürecine girmiş muhtemelen benim, sizin, onun oyunu almış o partilere ‘Görevini ihmal ettin’ deme cesaretimiz olmalı. Siyasal partilerin ilçe-il örgütleri faz- la rahat görünüyorlar. Artık koşmayı, de- mokratik kitle örgütlerinin fedakâr ça- lışmalarından yararlanmak yerine onla- ra önderlik edecek güç ve önderlik ye- teneğini sergilemeyi başarmaları gere- kiyor. Bu, günümüzde dernek-vakıf- platform sistemi içinde yapılan gurur ve- rici çalışmaları çeşitli siyasal araçlarla baskı altına almış bir siyasal iktidar karşısında, tüm yönleriyle bir zorunlu- luk haline gelmiş bulunuyor. ‘Ben, yurt- taş olarak ne yapabilirim’ diye soran ar- kadaşlarıma, ‘Siyasal partilere görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri ge- rektiğini hatırlatın’ demek, sanırım san- dık başında nöbete geçin demekten da- ha anlamlı olur. Çünkü sandık nöbeti, ancak örgütlü olarak gerçekleştirilebi- lir işlerden biridir.” Sandık nöbeti için HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] OCAK 2009 YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu ) Başkanı 30 Hizmet Yılı Karşılığı Emekli Aylığı ve Emekli İkramiyesi Ödeme Brimleri Gösterge Katsayı Aylık İkramiye 1) Genel Aylõk (% 80) 1.500 0,053505 64,21 2.407,73 2) Ek Gösterge (% 80) 8.000 0,053505 342,43 12.841,20 3) Kõdem Aylõk (% 80) 500 0,053505 21,40 802,58 4) Taban Aylõk (% 80) 1.000 0,70840 566,72 21.252,00 5) % 200 Öz. Tazminat (% 80) 9.500 0,053505 813,28 30.497,85 6) Makam Tazminatõ (% 100) 15.000 0,053505 802,58 0,00 7) Temsil Tazminatõ (% 100) 20.000 0,053505 1070,10 0,00 8) Temsil Ödeneği (%100) 0,00 0,053505 3680,71 196,94 9) % 4 Ek Ödeme 0,00 0,00 147,23 0,00 30 Yõl Karşõlõğõ Toplam Aylõk ve İkramiye 3827,94 67.998,29 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Trabzon yöresine özgü bir halkoyu- nu. 2/ “Açõk- tan geç, yak- laşma” anla- mõnda deniz- cilik terimi... Litvanya’nõn plaka imi. 3/ Resim ve heykel sanat- larõnda varlõklarõn biçimi... Çanakka- le’nin bir ilçesi. 4/ Bir yazõya başka bir yazarõn yazõsõndan alõnmõş parça. 5/ Kiliselerde anaka- põdan koroya değin uzanan bölüm... “Denizayısı” da denilen fok cinsi. 6/ Yabancõ... Halk dilinde salep otuna verilen ad. 7/ Afrika’da bir ülke... Hayvanlara vurulan dam- ga. 8/ Japon imparatorlarõna verilen unvan... Du- man lekesi. 9/ Gövde yapõsõ. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Et, üzüm ve soğanla yapõlan pirinç ya da bul- gur pilavõ... Fas’õn plaka imi. 2/ İspanyollarõn sevinç ünlemi... Gurbette yaşayan, yabancõ. 3/ Yumuşak, hoş ve ince bir güzelliği olan... Yap- ma, etme. 4/ Dört tekerlekli ve yaylõ bir at ara- basõ... Ayak direme. 5/ Gümüş elementinin sim- gesi... İspanya’da bir kent. 6/ Durağan yõldõz... Kemiklerin yuvarlak ucu. 7/ Barõndõrma. 8/ Kas- tamonu ilinde, Türkiye’nin en derin mağarala- rõndan biri. 9/ Sõkõp suyunu çõkarma... Çiçeği, böreği ve terazisi vardõr. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 R A S A T T E P E E R E Z O L U K J E T İ M A L E İ N A Ş A R M A S K K A K A I S K A E V Z İ V E R A L E A Y A K E T E N Ç İ Ğ İ L T E P E 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Cesur Cesur yürek Davos’ta kükremiş! Birkaç yıl önce Amerikan Yahudi Kongresi’nden “Cesaret Ödülü” alan dünyadaki tek Müslüman cesur yürek var ya, işte o... Bana ne, cesaret veren düşünsün. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle