Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Yazılı basının yanına, sözlü, görüntülü ve bilgi-
sayarlı iletişim de eklenince basın sözcüğünün ye-
rini medya aldı.
Gazetelerden önce de iktidarların kamuoyu oluş-
turma gücüne sahip kişilerle mücadelesi vardı. Ana-
dolu’nun ilk gerçek gazetecileri, deyim yerindeyse
ozanlardı. Halkın durumunu, düşüncelerini söze, sa-
za döküp bir güzel anlatıyorlardı. Dönemin iktidar-
ları bunu engellemek için elinden geleni ardına koy-
muyordu.
Pir Sultan Abdal‘ın, Nesimi‘nin başına gelenler
bu tartışmanın sonucudur.
İktidarlar bir anlamda şu tanımı benimsemiştir:
Benim kontrol edemediğim güç, güç değildir ve
kabul edilebilir değildir!
Demokrasi geliştikçe bu tanım belli ölçülerde tör-
pülendi ama, özü hiç değişmedi.
Günümüzde medya için kullanılan tanımlardan bi-
ri şu:
Dördüncü kuvvet!
Yani yasama, yargı, yürütme gücünün ardından
devlet ve toplum katında etkili olan, dördüncü bir
güç.
Bu gücün etkisinin artmaya başlamasıyla birlik-
te iktidarların da medyaya ilgisi arttı. Medya “sahiplik”
anlamında iki kola ayrıldı:
Kamu yayıncılığı, özel yayıncılık.
Kamu yayınını iktidarların kontrol etmesi daha ko-
laydı. Özel yayıncılık ne olacaktı? Burada da şu iki-
lem öne çıktı:
1- Kısıtlamalar getirmek ve çerçevesini iyi çizmek.
2- Alabildiğine güçlenmesini sağlamak ve kont-
rol altında tutup kullanmak.
Birinci şık bazı kuralları da beraberinde getiriyordu,
bu durum medya sahiplerinin de işine pek gelmi-
yordu.
İkincisiyse iktidarlar açısından riskli, ama bir o ka-
dar da çekiciydi.
Riski şuydu:
Ya medya elinde tuttuğu güce bakıp “ben dör-
düncü kuvvet değilim, birinci kuvvetim” derse!
Bu “tehlike” zaman zaman Türkiye’de de ortaya
çıktı ama, asıl belirleyici, “iktidar gücü” oldu.
Ne yaptı?
Hem güçlendirdi, hem yönlendirdi!
Medya sahipleri bu gücü kullanarak ekonominin
öteki alanlarında da varlık gösterebilirdi ama, bir ko-
şulla:
İktidarla ilişkilerini iyi tutarak!
Bu tablo beraberinde iktidar-medya ilişkilerini tam
bir sarmal haline getirdi. Bugün küresel olarak ya-
şadığımız gerçeklerden biri bu.
Erdoğan’ın geçen hafta boyunca sistemli şekil-
de dile getirdiği “Yalan yazan medyayı boykot
edin” çağrısı yukarıda aktardıklarımızın tam göbe-
ğine oturuyor. Başbakan’ın her şeyden önce şu so-
ruyu yanıtlaması gerekir:
Yalan yazma ölçeği nedir? Bunu ölçüp anında
saptayan bir alet mi var?
Bu olmadığına göre halk neyin yalan, neyin ger-
çek olduğunu hangi ilkelere göre saptayacak?
Aslında Başbakan’ın elinde bir ölçek var. O da şu:
AKP iktidarına zarar veren her türlü yayıncılığa ve
haberciliğe yalancılık denir!
Ulusal televizyon ve gazetelerin önemli bir dilimi
adeta “AKP medya kolları“ gibi yayıncılık yaparken
bunun bir ölçüde dışında kalanların da boykotla sus-
turulmak istenmesi tehlikeli bir gidişin habercisi.
Hedef şu:
Çok kanallı tek seslilik!
[email protected]
16 ŞUBAT 2009 PAZARTESİSAYFA CUMHURİYET
HABERLERİN DEVAMI
İstanbul K 5
Edirne Y 6
Kocaeli Y 7
Çanakkale B 7
İzmir B 11
Manisa B 10
Aydın B 12
Denizli Y 9
Zonguldak Y 7
Sinop Y 9
Samsun Y 8
Trabzon Y 14
Giresun Y 13
Ankara K 4
Eskişehir K 3
Konya K 6
Sıvas K 2
Antalya Y 14
Adana Y 13
Mersin Y 15
Diyarbakır Y 8
Şanlıurfa Y 7
Mardin Y 11
Siirt Y 12
Hakkâri K 2
Van K 4
Kars K 2
Oslo K - 5
Helsinki K - 6
Stockholm K - 2
Londra Y 10
Amsterdam Y 7
Brüksel Y 6
Paris B 8
Bonn Y 4
Münih Y 3
Berlin K 4
Budapeşte K 3
Madrid PB 14
Viyana K 2
Belgrad K 1
Soyfa K 3
Roma B 10
Atina Y 12
Zürih K 4
Moskova K 1
Aşkabat B 17
Astana B -11
Taşkent PB 17
Bakû Y 11
Bişkek B 11
Tiflis Y 10
Kahire B 18
Şam PB 14
Ülke geneli parçalı çok
bulutlu, kıyı Ege ve Ça-
nakkale dışında tüm yurt
yağışlı geçecek. Yağışlar
Doğu Karadeniz, Doğu
ve Güneydoğu Anadolu,
Doğu Akdeniz kuvvetli
olmak üzere Orta ve Do-
ğu Karadeniz kıyıları, Ak-
deniz kıyı kesimi kıyıla-
rında yağmur ve sağanak,
yağış alan diğer yerlerde
karla karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
16
Sürükleniş...
C
Başbakanlık, Hükü-
met, Meclis, Cumhur-
başkanlığı, yerel yöne-
timler, ‘bir tek parti’nin
temelde tarikat-cemaat
örgütlenmesine bağla-
nan tabanına dayandı-
ğı için 29 Mart seçim-
lerinden sonra günde-
me girecek anayasa de-
ğişikliğinin de bu doğ-
rultuda gerçekleşmesi
doğal sayılacaktır.
Başbakan Erdo-
ğan’ın seçim nutukla-
rındaki siyaseti bu isti-
kamettedir.
Medyanın büyük bir
bölümüne iktidar yıl-
larında mali, ekono-
mik, kurumsal olarak
el koyan; çıkarlarını
İslamcı siyasete bağla-
mış gazeteci ve işa-
damlarıyla işbirliği ya-
pan Başbakan Erdo-
ğan, bu kapsam dışında
kalan laik medyaya
karşı sert bir savaşı-
mın seferberliğine gi-
rişmiştir.
Bu protesto sefer-
berliği Başbakan’ın se-
çim konuşmalarında
çok açık seçik vurgula-
nıyor.
Yazımızın başından
beri sıraladığımız dış
ve iç olgularla 1923’te
kurulan Cumhuriyet
Türkiyesi’nin bir dö-
nüm noktasına sürük-
lendiğini sergiledik.
Ne var ki bu tür bir
dönüşümün anlamı so-
yut demokrasi edebi-
yatıyla açıklanamaz.
Türkiye’de, başta
Başbakan Erdoğan ol-
mak üzere, iktidarın
programı artık açık se-
çik belli olmuştur; bu
gidişata karşı dış dün-
yanın tutumu da ya-
kında daha çok ortaya
çıkacaktır.
Ülkemizdeki ana mu-
halefet ve muhalefet ise
kapsamlı, ufuklu, ger-
çekçi bir yaklaşımla ve
yöntemle iktidarı teş-
hir etmekten kaçınıyor,
çekiniyor, edilginliği
yeğliyor.
Bu edilginliği muha-
lefetin dış odaklara kar-
şı çekingenliğine bağla-
mak gerekir diye düşü-
nüyoruz.
Ne olursa olsun, Tür-
kiye’nin doğal süreciy-
le çok partili bir rejim
yaşamadığını, büyük ve
olumsuz bir değişim sü-
recinde sürüklendiğini
görmemek için artık
kör olmak gerekiyor.
Baştarafı 1. Sayfada
BİR delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllının bile çıka-
ramadığını söylemek, hiç değilse, akıllı sayısı kırkın üs-
tüne yükselirse taşın çıkarılabileceği gibi bir izlenim ya-
ratabilir. Yani yine de bir umut var demektir.
Ama delinin kuyuya attığı bir taştan değil de, kosko-
ca bir başbakanın diliyle ortaya atılan bir laftan bahse-
dilmekteyse ve o laf milyonlarca insanın gönlünde bir
“dil yarası” açmışsa böyle bir onarma umudu kalır mı?
Türkçenin “dil”iyle Farsçanın “dil”i arasındaki bu şaşır-
tıcı ilişkiden kalkarak, artık kolay onarılamayacak bir ya-
ranın varlığını kabul etmek gerekir. Televizyonlar karşı-
sındaki bir tartışmada hesaplı ya da hesapsız edilmiş,
“Siz adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” sözünün, yalnız
İsrail devletinin birkaç milyonluk nüfusunu değil, yer-
yüzünün dört yanına dağılmış bir Musevi kavminin bü-
tün insanlarını yaralamamış olması düşünülebilir mi?
Hele o kavim yüzyıllar öncesinden beri çeşitli katli-
amlardan geçtiği ve uluslararası hukuktaki “soykırım” kav-
ramının bile yine aynı kavimce son Dünya Harbi boyunca
çekilen acılardan sonra oluşturulduğu bilinmekte ise.
Daha da büyük talihsizlik, Erdoğan’ın yönettiği ülke
halkının alnına da doksan küsur önceki bir Cihan
Harbi “mukatele”si yüzünden aynı kavram etiketinin ya-
pıştırılmak isteniyor olmasıdır.
Böyle olduğu içindir ki, Davos’ta o suçlayıcı söz edi-
lir edilmez “Eyvah, şimdi tencere dibin kara tekerleme-
si ortaya atılacak” endişesi geçmişti bütün zihinlerden.
Nitekim, öyle oldu.
Hem de İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı’nın ağzından
çıkan “Erdoğan aynaya baksın” sözüyle.
Üstelik, sonuna bir de Kürtlerle ilgili bir güncellik ek-
lenerek.
Durup dururken ortaya çıkan bu gereksiz gerilim ka-
çınılmaz biçimde gitgide büyüyor. İki ülke, iki dev-
let, iki toplum arasında en derin kuyudan bile derin ya-
ralar açarak. Bakanlıklar ve yüksek rütbeli askerler de
girdi işin içine.
Bu yaranın vebalini ne Gazze’ye karşı İsrail saldırıla-
rındaki oransızlık yüzünden yaratılan tepkinin haklılığı ör-
tebilir, ne de Türkiye Başbakanı’nın bunu ifade edişle
kazandığı birkaç günlük siyasal itibarın göz kamaştırı-
cılığı. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, sonuç gerçekten
hüzün vericidir.
Durumun onarılması, her iki ülkede var olup olmadı-
ğı pek belli olmayan yüksek nitelikli devlet adamlığını zo-
runlu kılıyor... Bölge barışı ve ülkelerin yararları açısın-
dan asıl endişe uyandıran, bu belirsizliktir.
[email protected]
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Taş ve Söz
Erdoğan: Komünizmin artıkları
CHP’li Kõlõçdaroğlu’nun iddialarõnõ ‘iftira’ diye niteleyen Başbakan, medyayõ tehdit etti
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, partisinin Samsun mitingin-
de muhalefete yüklendi. CHP’nin İs-
tanbul adayõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun
gündeme getirdiği, “İstanbul’da 250
milyon dolar rant sağlandı” sözlerine
tepki gösteren Erdoğan, “Bunlar her-
halde matematik bilmiyor. Sadece
iftira at, tutmazsa iz bırakır. Çünkü
bunlar komünist rejimin atık malla-
rı, atık malları” dedi.
Samsun Cumhuriyet Meydanõ’nda
konuşan Erdoğan, medyayõ hedef aldõ.
Erdoğan, “Bu seçim, gerilim ve kriz si-
yaseti ile güven ve istikrar siyaseti ara-
sındaki ortaya koyacak. Bunların
yandaş medyası niye rahatsız oluyor
biliyor musunuz? Hortumları kesildi
onun için. Bunlarda her tür suiistimal
var. En sonunda bana onları da açık-
lattıracaklar. Beni o noktaya doğru
sevk edersen bunu da söyleyeceğim,
söylerim ve bundan da rahatsız ol-
mam” diye konuştu.
İsim vermeden Ergenekon davasõna
değinen Erdoğan, çetelerle mücadele et-
tiklerini söyledi. Erdoğan, “Çetelerle,
mafyalarla mücadele ediyor muyuz?
Muhalefetin lideri ne diyor? ‘Ben
onlarõn avukatõyõm’ diyor. Olay bu
kadar basit. Orada, hiç olmazsa sus
da neticeyi bekle, bakalım buradan ne
çıkacak? Bırak yargı kararını versin,
hepimiz ona saygı duyalım” dedi.
‘Sıvas’tan öte geçemezler’
Muhalefetin iftira siyaseti yaptõğõnõ sa-
vunan Erdoğan, “Seçimlere 41 gün kal-
dı. Oturdukları yerden sadece ve sa-
dece çamur siyaseti, iftira siyaseti ya-
pıyorlar. Ürettikleri tek bir eser yok,
eser üreteni karalama peşindeler.
Hâlâ kapalı salonlarda şu anda aday
tanıtımı yapıyorlar. Bizde, sağ olsun
muhalefet herhalde şöyle bir 10-15
günlük seçim kampanyasıyla bu işi
geçiştirir ve zaten Sıvas’tan öte geç-
mek gibi de bir dertleri yok. Onlar
dar alanda siyaset yapıyorlar” diye
konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sür-
dürdü: “Eğer iftiralara cevap yetiş-
tirmeye kalkarlarsa Türkiye’nin ih-
tiyacı olan hizmetleri hayata geçir-
meye vakit bulamayız. Bunlar hesap
kitap da bilmiyor. Çünkü bunlar
komünist rejimin atık malları. Hani
komünizmin vardı ya bu anlayışı; if-
tira at, tutmazsa iz bırakır. Fakat de-
dim ya güneş balçıkla sıvanmaz.
Bunlar maalesef o eskimiş monşer-
lerden, monşer eskilerinden aldıkla-
rı deneyimle yürüyorlar.”
‘Küfrettireceksiniz bana’
Önceki gün Sinop’ta, Sinop-Boyabat
Tüneli Geçiş Yolu’nun hizmete açõlmasõ
törenine katõlan Erdoğan, konuşmasõnõn
sonunda “Şimdi sizleri şuradaki me-
gaboard’dan tünelin açılışına davet
ediyorum. Hep birlikte burayı izle-
yeceğiz. Ve buradan göreceğiz” diye
bir anons yapmõştõ. Bunun üzerine ya-
nõna yaklaşan bir görevli, Erdoğan’õ
“Tünelle bağlantı yok efendim” diye
uyarmõştõ. Uyarõ üzerine sinirlenen Er-
doğan, “Niye, yok olur mu öyle şey ya?
Şimdi küfrettireceksiniz bana...” di-
yerek görevliyi azarladõğõ öğrenildi.
İstanbul Haber Servisi - CHP
İstanbul Büyükşehir Belediye baş-
kan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn oğ-
lu Bilal Erdoğan ve gelini Sema
Erdoğan’õn Atagold Kuyumcu-
luk’taki ortaklõklarõnõn gizlenme-
siyle ilgili iddialarõnõ yineleyerek
“Eve makarna, bulgur götürür-
seniz vergisi var, pırlanta götü-
rürseniz yok. Bunların adaleti,
pırlanta adaleti. Babamın bir
sözü vardı. ‘Oğlum sen doğru
dur, eğri belasõnõ bulur’, onlara bu
sözle sesleniyorum” dedi.
Kõlõçdaroğlu, CHP Sultanbeyli
Seçim Koordinasyon Merkezi’nin
dün düzenlenen açõlõş törenine ka-
tõldõ. “Belgeli savaşların kahra-
manı”, “İstanbul Kemal’e ere-
cek. Zam, zulüm, işkence bite-
cek”, “Son umudun oldu altın,
artık bitiyor saltanatın” yazõlõ
pankartlar ve CHP bayraklarõ ta-
şõyan onlarca kişi Kõlõçdaroğlu’nu
“İnadına CHP”, “Türkiye se-
ninle gurur duyuyor” sloganla-
rõyla karşõladõ. CHP İstanbul İl Baş-
kanõ Gürsel Tekin, Kadõköy Be-
lediye Başkanõ Selami Öztürk,
CHP Sultanbeyli Belediye Başkan
adayõ Osman Nuri Bedir, San-
caktepe Belediye başkan adayõ
Arif Sağ’õn da katõldõğõ törende ko-
nuşan Kõlõçdaroğlu, AKP’nin se-
çim yardõmlarõnõ eleştirdi.
‘Her şeye müsait oldular’
İstanbul’u yönetenlerin 15 yõl ön-
ce “mütevazı” insanlar olduğunu
da söyleyen Kõlõçdaroğlu, “15 yıl
önce mücahittiler, sonra müte-
ahhit oldular, şimdi de her şeye
müsait oldular. Yolsuzluğa, hır-
sızlığa müsait oldular. Kul hak-
kı yemeye müsait oldular. Va-
tandaş dediniz, vatandaşın
omuzlarına bindiniz, perişan
edip bir ekmeğe muhtaç bırak-
tınız. Hesap soracağız diyoruz.
‘Müfettiş bir şeyden anlamaz’ di-
yorlar. Kimse yatağa aç girme-
yecek diyoruz. ‘Hayal âleminde
geziyor’ diyorlar. Hepsinin he-
sabını soracağım, halkın hiz-
metkârı olacağım.”
‘Bunlarõnki põrlanta adaleti’
CHP’nin İstanbul adayõ Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn çocuklarõ hakkõndaki iddialarõ
hatõrlatarak ‘Makarnaya vergi var, põrlantaya yok. Bunlarõn adaleti põrlanta adaleti’ dedi
‘Belediyelerin
harcamaları
bilinmiyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP An-
kara Anakent Belediye Başkan adayõ Mu-
rat Karayalçın Keçiören’de CHP’nin Ke-
çiören belediye başkan adayõ Taner Güner
ile yurttaşlara seslendi.
IMF’nin belediyelerin hesaplarõna iliş-
kin açõklama istediğini, ancak bunu hükü-
metin açõklamadõğõnõ dile getiren Kara-
yalçõn, “Türkiye’deki belediyelerin tü-
münün hesap durumu, geliri, harcama-
ları, iç kaynak ve projeleri bilinmiyor.
Tek bir şey biliniyor o da borç miktarı”
dedi. En borçlu belediyenin, Ankara Ana-
kent Belediyesi olduğunu vurgulayan Ka-
rayalçõn, “Melih Gökçek, belediyenin
borçları için 15 yıldır sıkılmadan usan-
madan ‘Karayalçõn’õn borçlarõ’ diyor.
Hani ayıp olmasa ‘hay başõna Karayalçõn
kadar taş düşsün’ diyeceğim ama yine de
söylememiş olayım” diye konuştu.
‘Esnaf baskı altında’
Güner de ilçe esnafõnõn baskõ altõnda ol-
duğunu, kadõnlarõn ve genç kõzlarõn park-
larda el ele yürüyemediklerini vurgulaya-
rak, “Biz bu güruha git diyeceğiz. Sizler
yaşam kalitenizden ödün vermeyiniz”
dedi. “Bu korku imparatorluğunu yıka-
cağız, yerle bir edeceğiz” diyen Güner,
“Ne olursunuz AKP’li kadınları örnek
alınız, onları geçiniz” şeklinde konuştu.
KARAYALÇIN’IN İDDİASI
Seçim kampanyasını başlatan Sarıgül’ün düzenlediği Sevgi Yürüyüşü’ne çok sayıda yurttaş katıldı.
Sarõgül’den Şişli’de gövde gösterisi
İstanbul Haber Servisi - Şiş-
li Belediye Başkanõ ve aynõ ilçe-
nin DSP’den belediye başkan
adayõ olan Mustafa Sarıgül, 29
Mart yerel seçim kampanyasõnõ
dün düzenlenen “Sevgi Yürü-
yüşü” ile başlattõ.
Kurtuluş Caddesi girişinde top-
lanan binlerce yurttaş, davullar
ve zurnalar eşliğinde Halaskârga-
zi Caddesi’nden Şişli Meydanõ’na
kadar yürüdü. Meydandaki seçim
bürosunun önünde yurttaşlara ses-
lenen Sarõgül, 29 Mart’taki yerel
seçimlerde yeni bir rekora imza at-
mayõ hedeflediğini söyleyerek
“Şişli’de kendi oy oranımızla
yarışacağız. Şişli halkının bize
verdiği destek ve gösterdiği ilgi
önümüzdeki yerel seçimlerde
geçen seçimlerde aldığımız yüz-
de 70 oy oranının üzerine çıka-
cağımızı gösteriyor. Ak güvercin
Şişli’den ve İstanbul’un her ta-
rafından iktidara uçacak” dedi.
CHP’nin Şişli adayõ Muhar-
rem Sarıgül’ü de eleştiren Sarõgül,
“İsim benzerliği ile yurttaşları ya-
nıltmaya çalışıyorlar. Şişli halkı
bu oyunlara gelmez. Baykal’ın
gücü yetiyorsa ‘Çakma Sarõgülleri’
göndermesin, Şişli’ye kendisi
gelsin” dedi. Sarõgül daha sonra 29
Mart seçimlerine kadar kampanya
çalõşmalarõnõ yürüteceği seçim ofi-
sinin açõlõşõnõ yaptõ.
Fotoğraf:SERKANYILDIZ
Kılıçdaroğlu.
‘Ergenekon Bakû’ya uzandı’
Haber Merkezi - Ergenekon davasõnda yargõ-
lananlarõn Azerbaycan bağlantõlarõnõ araştõr-
mak için Türkiye’den bir grup ajanõn Bakû’ya
gönderildiği ileri sürüldü. Azerbaycan’õn “Ye-
ni Müsavat” gazetesinin haberine göre özellik-
le de Veli Küçük’ün bağlantõlõ olduğu kişilerle
görüşmeler yapõlmasõ hedefleniyor. Haberde,
gerekli görüldüğü takdirde bazõ kişilerin sor-
gulanmak üzere Türkiye’ye götürüleceği, söz
konusu ekibin görüşmek istediği kişilerin ba-
şõnda, Veli Küçük’le röportaj yapan gazeteci
Zabil Mügabiloğlu’nun bulunduğu bildiriliyor.
KKK’ye uzman erbaş alınacak
ANKARA (AA) - Kara Kuvvetleri Komutan-
lõğõ’na uzman erbaş alõnacak. Başvurular,
“www.kkk.tsk.tr” adresinden 12 Mart’a kadar
yapõlacak. Başvurusu kabul edilen adaylara
uygulanacak sõnavõn yerleri 16 Mart’ta açõkla-
nacak. Yazõlõ sõnav 22 Mart’ta yapõlacak, 27
Mart’ta duyurulacak sõnav sonucuna göre ön
sağlõk kontrolü ve fiziki kabiliyet yeterlilik
testleri 9-30 Nisan’da gerçekleştirilecek.
12 patlama düzeneği ele geçirildi
ANKARA (ANKA) - Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ internet sitesinde yer alan bilgiye göre Şõr-
nak’õn merkez ilçesi dağlõk arazi kesiminde,
bölücü terör örgütü mensuplarõna ait 6 kg. pat-
layõcõ, 29 fünye, 12 patlamaya hazõr el yapõmõ
patlayõcõ düzeneği ve 7 kg. çeşitli gõda malze-
mesi ele geçirildi. Ayrõca, Diyarbakõr’õn Kulp
ilçesi Özbek köyünde, bir evde yapõlan arama-
da 1 adet Kalaşnikof piyade tüfeği ve bu silaha
ait 2 adet şarjör ile 96 adet fişek ele geçirildi.
Mayın patladı: 1 yaralı
ANKARA (AA) - Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’nõn internet sitesinde yer alan bölücü terör
örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruya göre
Mardin’in Nusaybin ilçesi Üçköy bölgesinde
önceki gün sivil bir aracõn geçişi esnasõnda
mayõn patladõ. Patlamada bir yurttaş yaralandõ
ve araçta maddi hasar meydana geldi.
‘Ayrımcılık
devam ediyor’
İstanbul Haber Ser-
visi - SP’nin İstanbul
Büyükşehir Belediyesi
başkan adayõ Mehmet
Bekaroğlu, Bakõrköy
Özgürlük Meydanõ’nda
yaptõğõ açõklamada,
“Türkiye genelinde bir
yönetim zaafõ olduğu-
nu” söyledi. Bekaroğlu,
“etnik, dini ve mezhebi
kimliklerden dolayõ dev-
let, hükümet ve toplum
bazõnda çok ciddi ay-
rõmcõlõklarõn olduğunu
ve insanlarõn inançlarõn-
dan dolayõ okula gide-
mediğini” söyledi. Be-
karoğlu, “Türkiye’nin
değişik bölgelerinde
farklõlõklarõndan dolayõ
insanlar üzerinde müthiş
bir baskõ var. Etnik kim-
liği ve siyasi düşüncesi
ne olursa olsun, insanla-
rõn hakkõna ve hukuku-
na saygõlõ biriyim. Zali-
min karşõsõnda, mazlu-
mun yanõndayõz” dedi.