Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hava bir açıp bir kapıyor... Lodoslar,
poyrazlar arasında bir İstanbul...
Ve dün öğle saatleri...
İlhan Ağabey koltuğunda oturmuştu. Kız
kardeşi Ülfet Ertel ve ben...
Türkiye’yi ve dünyayı konuştuk üçlü
sohbetimizde. İlhan Ağabey anlattı, biz
dinledik. Türkiye’de yaşanan siyasi gerilim,
hükümet-asker arasındaki gerginlik.
İlhan Ağabey, sürekli sorular soruyor ve
yanıtlarını arıyordu.
Bir ara şöyle dedi:
“Her şeyimizi laik demokratik
Cumhuriyete, Mustafa Kemal’e borçluyuz.
Laik demokratik Cumhuriyeti yaşatacağız.
Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk her zaman
bize gerekli. Kışkırtmalara gelmemeliyiz.
Çünkü bu yurt bizim. Tüm siyasetçiler, bilim
insanları, gazeteciler sağduyulu olmak
zorunda. Aklımızı yitirmeyelim.
Bölünmeyelim. Bizi ayrıştırmak isteyenlere
karşı ulusça tümlüğümüzü koruyalım.”
Gözlüklerini düzeltti...
Gözlerinde eksik olmayan bir pırıltıyla
devam etti konuşmasına: “Hiç durmadan
değişen çevre... Dünya olayları... Toplumsal
koşullar... Bilim... Üretim güçleri... Üretim
ilişkileri... Renkten renge giren dünya
haritası... Dalgalanan koşullar...”
İnsan yanlış yapabilirdi, çevresini ve
olayları değerlendirirken... İlhan Ağabey’in
deyişiyle “her şeyi ben bilirim” şişinmesi
içinde. Üstelik Türkiye’ye tepeden bakıp,
dünya sorunlarını hallaç pamuğu gibi atarak
gözü kapalı mı yürümeli insan?
Yoksa daha alçakgönüllü bir yaklaşım
içinde, sağını solunu gözeterek mi olayları
ele almalı?
İlhan Ağabey’in söylediği her kelimenin bir
anlamı ve derinliği var...
Bilgece ve bir alçakgönüllülükle olaylara
yaklaşmak erdem değil midir?
İlhan Selçuk, hem bir bilge, hem de
alçakgönüllü...
Son olayları kaygıyla izliyor, devletin
önemli kurumlarının yıpratıldığının altını
çiziyor...
Konu dönüp dolaşıp etnik ve dinsel
kimliğe geliyor:
“...Biz Türkçü değiliz, Turancı olamayız;
Lozan sınırları içinde insan haklarını
sonuna dek uygulayabilen bir uygarlık
anlayışını yeğlemek güzeldir.
Ne var ki Kürtçü de olamayız, dinci de!
Kürt olmakla, Kürtçü olmak arasında da
altı çizilmesi gereken bir ayrım var.
Anadolu halkı ne Türkçülüğün ardından
koşacaktır, ne Kürtçülüğün, ne dinciliğin!
Çünkü, bu toprakları mezbahaya çevirmek
için, şovenlik üstünde yükselen bir etnik
çatışmanın tohumlarını ekmek isteyenlerin
ardına yuvalanmış emperyalizmi, yakın
tarihin ardında tanımıştır.”
Birinci Dünya Savaşı’yla Turancılık
yıkılmıştı...Türkçülüğün düşün lideri Ziya
Gökalp de değişen gerçeklere göre yeni
yorumlar yapmak zorunda kaldı.
Mütarekede İngilizlerin Malta’ya sürdüğü
Gökalp, 1924 yılında Diyarbakır
milletvekiliyken gözlerini yaşama yumdu.
İlhan Ağabey, bir önemli noktanın altını
çiziyor bu arada:
“İkinci Dünya Savaşı’nda Türkçülük
yeniden canlanır gibi oldu. Hitler
Almanyası’nın Yeni Nizam’ının etkisiyle Orta
Asya’ya dönük Turancılık hevesleri başladı
ama bu kısa sürdü.
Türkçülük, bir tür şovenliktir; Türk olmakla
Türkçü olmak arasında bir ayrım var.
Atatürk Cumhuriyeti kurulurken Türkçülük
kapandı. Çağdaş ulusalcılığın sınırları çizildi.
CHP’nin Altı okundan birisi “milliyetçilik”ti
ama ırkçılık değildi. Daha çok kültürel içeriği
ağır basan bir ilkedir. Halkçılık ise
demokrasi kavramıydı.”
Evet biz ne Türkçü oluruz, ne Kürtçü, ne
dinci!
Birey olmamız gerekiyor!
İlhan Selçuk, son aylarda yaşananlardan,
hükümet-TSK gerginliğinden kaygılanıyor.
İlhan Ağabey, “Demokrasi bilincimiz birey
olduğumuz sürece gelişir” deyip ekliyor:
“Cumhuriyet devrimi bizi geçmişimizden
koparmıyor; geçmişimize bağlıyor. Bu güzel
ülkemizde yaşadığımız için mutlu olmalıyız.
Kısır çekişmelerle uğraşmamalıyız. Bilim,
araştırma, inceleme, önyargısız yaklaşım,
bilimsel sentez çabası... Cumhuriyet devrimi
bize bu fırsatı sağlıyor. Yoksa geçmişimizin
cahili kalırız.
Mustafa Kemal Atatürk, laik
Cumhuriyeti, yeni kuşakların eğitimini akla ve
bilime dayalı öğretim düzeni üzerinde
kurmuştu, şeriatçı bu düzeni değiştirdi; Milli
Eğitim’de şeriata bağlı kuşaklar
yetiştiriliyor, gün geçtikçe denge tersine
dönüyor. Bu denge dönüşümü emperyalist
güçlerin işine yarıyor.
Bugün Türkiye’de 12 Eylül yasaları hâlâ
sürüyor, insanlar gece yarıları gözaltına
alınıyor, tutuklanıyor.
Devletin kurumlarıyla hükümet arasındaki
sürtüşme herkesi tedirgin ediyor.
Bu sorunları, demokrasimizi geliştirip
temel hak ve özgürlükleri sağlarsak
aşabiliriz.”
Sohbetimiz bitti... Dışarıya çıktım...
İnceden bir yağmur altında yürümeye
başladım...
CMYB
C M Y B
28 ARALIK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Barzani’den
PKK’ye gözdağı
Haber Merkezi - Ku-
zey Irak’taki Bölgesel
Kürt Yönetimi Başkanõ
Mesud Barzani, “Toprak-
larõmõzõn komşu ülkelerin
egemenliğine yönelik sal-
dõrõ amaçlõ kullanõlmasõ-
na kesinlikle karşõyõz”
dedi. Barzani, “Komşu
ülkelerle dostluğun ve
kardeşliğin gelişmesi adõ-
na her türlü işbirliğine ve
yardõma hazõrõz. Onlarla
sorun yaşanmasõnõ hiçbir
şekilde arzulamõyoruz.
Uluslararasõ ilişkilerimiz-
de önemli ilerleme kay-
dedilmiştir” dedi.
‘Allah için
insaf edin’
GAZİANTEP (Cum-
huriyet) - Gaziantep’te
AKP İl Danõşma Meclisi
Toplantõsõ’na katõlan Ba-
kan Mehmet Şimşek,
üzerinde çalõştõklarõ büt-
çenin sosyal yönü güçlü
ekonomik krizden çõkõş
bütçesi olduğunu söyledi.
Bütçe görüşmeleri sõra-
sõnda kendilerini eleşti-
ren muhalefeti de eleşti-
ren Şimşek, “Geçmişte
IMF’nin empoze ettiği
bütün koşullarõ kabul
edenler bizi krizi iyi yö-
netmemekle suçluyorlar.
Krizi hükümetimiz yö-
netti. Allah için insaf
edin” diye konuştu.
Müzakereler
durdurulacak
Dış Haberler Servisi
- KKTC lideri Mehmet
Ali Talat, Nisan 2010’da
yapõlacak cumhurbaşkan-
lõğõ seçimleri öncesinde
Kõbrõs müzakerelerini
durduracaklarõnõ açõkladõ.
“Müzakerelerin seçimlere
kurban edilmesinden en-
dişeleniyoruz” diyen Ta-
lat, “Kõbrõs sorununun
mutlak bir çözümü olma-
lõ” şeklinde konuştu.
Kadın gazeteci
avludan çıkarıldı
Yurt Haberleri Ser-
visi - Geçirdiği trafik ka-
zasõnõn ardõndan yaşamõ-
nõ yitiren Erzurum’da İs-
mailağa Cemaati üyele-
rinden Abdurrahman
Narmanlõ (36) için, Erzu-
rum’daki Lalapaşa Ca-
mii’nde bugün öğle na-
mazõ ardõndan cenaze
namazõ kõlõndõ. Cenaze
namazõ öncesi gazeteci-
ler arasõnda bulunan
Anadolu Ajansõ muhabi-
ri Ayşe Yõldõz’õn yanõna
gelen cüppeli ve sarõklõ
bir cemaat üyesi, cami
avlusundan çõkmasõnõ is-
tedi. Avludan çõkan ga-
zeteci, görevini uzaktan
yürütmeye çalõştõ. Cena-
ze namazõnõn başlamasõ-
na kõsa süre kala diğer
gazetecilerden de görün-
tü almamalarõ istendi.
Askere erken
terhis teklifi
ANKARA (ANKA) -
CHP Yalova Milletvekili
Muharrem İnce, Batõda
askerlik yapan er ve er-
başlarõn hafta sonlarõnõ
izinli geçirebildikleri
halde Doğuda askerlik
yapanlarõn güvenlik ge-
rekçesiyle bu haktan
mahrum olduğunu belir-
terek, izin mağduriyeti-
nin giderilmesi için yasa
teklifi verdi. Teklif, hafta
sonu iznini kullanama-
yan askerlerin izinlerinin
üç gün olarak hesaplan-
masõ ve bu sürenin mu-
vazzaflõk hizmetinden
sayõlmasõnõ öngörüyor.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İlhan Selçuk: ‘Sağduyu Zamanı’
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
AKP milletvekili Özcan, hükümetin yanlõşlar yaptõğõnõ öne sürdü
‘Açõlõmhedefindensaptõ’ANKARA (ANKA) -
AKP Milletvekili Mehmet
Zekai Özcan, hükümetin
yürüttüğü “açılım” politi-
kasõnõn iyi niyetle başlatõl-
dõğõnõ ancak yapõlan yan-
lõşlarla hedefinden saptõ-
rõldõğõnõ belirtti.
Hükümetin yürüttüğü
“açılım” politikasõnda yan-
lõşlar yapõldõğõnõ belirten
AKP Ankara Milletvekili
Özcan, “Konuşmazsam
sorumluluğumu yapma-
mış olurum” diyerek uya-
rõlarda bulundu. Özcan,
“Dinin, mezhebin, etnik
grupların üzerinde vurgu
yapılması demokrasi ile
çelişir. Ayrımı düşünme-
yen halkımızın birbirine
‘öteki’ diye bakmasına
sebep olur” dedi.
Hükümetin iyi niyetle gi-
riştiği demokratik açõlõm
projesinin daha işin başõnda
şanssõzlõk ve yanlõşlarla he-
definden saptõrõldõğõnõ vur-
gulayan Özcan, öncelikle
sosyologlar ve kanaat ön-
derleriyle görüşülmesi ge-
rekirken İçişleri Bakanlõğõ
koordinasyonunda Polis
Akademisi’nde Kürt mese-
lesi konusunda kanaatleri bi-
linen belirli gazetecilerle
toplantõ yapõlmasõnõ eleş-
tirdi. Adõna “Kürt açılımı”
denilmesine itiraz edilme-
yen sürecin şanssõzlõk ve
yanlõş olduğunu anlatan
Özcan, aralarõnda terör ör-
gütü üyelerinin de bulun-
duğu grubun Türkiye’ye
gelişi sõrasõnda Habur sõnõr
kapõsõnda yaşanan görün-
tülerin “Türk milletinde
meydan okuma olarak
algılandığını” söyledi.
‘Sabote edildi’
Sürecin muhalifler dõşõn-
da AKP’li milletvekilleri
tarafõndan da sabote edildi-
ğini söyleyen Özcan, Grup
Başkanvekili Ayşenur Bah-
çekapılı’ya atõfta bulunarak
şunlarõ söyledi: “Bir ha-
nımefendi anayasadan
‘Türklük’ tanımı kalka-
cak diyebilmiş, bazı mil-
letvekilleri ise, sabırlı
olunması gerektiğini,
Kürtçenin eğitim dili ola-
cağını, ‘Ne mutlu Türküm
diyene’ sözünün dağlar-
dan silineceği gibi demeç-
ler verebilmişlerdir. Oy-
saki problem Türkiye’de
var olan demokrasi açığı-
nı gidermektir. Etnik
grupların var olduğunu
söyleyerek, ısrarla Kürt
vurgusu yapılarak prob-
lemin çözülebileceği anla-
yışı yanlışlığa dönüşmüş-
tür. Etnik vurgu ayrımcı-
lığı çağrıştırır, vatandaş-
ların birbirlerine ‘öteki’
diye bakmasına sebep
olur. Etnik vurgu ile prob-
lem çözülmez, aksine dar
bir alanda örülen proble-
mi daha da büyütür.”
Cemevlerine yasal statü verilmesi talebine şaşõrtan bir yanõt verildi
Valilikten cemevi tehdidi
FIRAT KOZOK
ANKARA - Cemevleri-
nin resmi ibadethane olarak
kabul edilmesi ile elektrik
ve su giderleri ayrõcalõkla-
rõndan yararlandõrõlmasõ için
“temenni kararı” alan İz-
mir İl Genel Meclisi, valilik
tehdidiyle karşõlaştõ. Bu gi-
bi istemlerde bulunmanõn il
genel meclisinin “feshedil-
mesi sonucunu doğurabi-
leceğini” belirten valilik,
kararõ yeniden görüşülmesi
için geri çevirdi.
İzmir İl Genel Meclisi
“5 Ekim 2009” tarih ve
“352” sayõlõ kararõnda ce-
mevlerinin resmi ibadetha-
ne olarak kabul edilmesi
ile elektrik ve su giderleri
ayrõcalõklarõndan yararlan-
dõrõlmasõ için temenni kararõ
aldõ. Karar, 8 Ekim’de İzmir
Valiliği Mahalli İdareler
Müdürlüğü’ne gönderildi.
Ancak valilikten il genel
meclisine “tehdit dolu” bir
yanõt geldi.
İzmir Valisi Cahit Kıraç
imzasõyla 12 Ekim’de veri-
len yanõtta, İzmir İl Genel
Meclisi tarafõndan alõnan
kararõn incelendiği belirtil-
di. Yazõda, meclis ihtisas
komisyonlarõna katõlarak
görüş bildirme hakkõna sa-
hip olan kamu kurum ve ku-
ruluşlarõ ile sivil toplum ör-
gütü temsilcilerinin yalnõz-
ca kendi görev alanõna giren
konularda görüş bildirebi-
leceklerine dikkat çekile-
rek şöyle denildi:
“İl Özel İdaresi Ka-
nunu’nun 22. maddesin-
de, il özel idaresine veri-
len görevlerle ilgisi ol-
mayan siyasi konularda
karar alınması, il genel
meclisinin Danıştay ka-
rarı ile feshedilmesi so-
nucunu doğurabileceği, il
genel meclisinin yetki ve
görevlerinin kanunlarla
belli olduğundan bunla-
rın dışında yetki kullan-
dırılmasının ve ayrıca il
genel meclislerinin te-
menni kararı alabilece-
ğine dair yasal bir dü-
zenleme olmadığı belir-
tilmiştir.”
Vali Kõraç’õn il genel
meclisi kararõnõ reddetme-
sinin ardõndan toplanan il
genel meclisi, aynõ “te-
menni kararını” ikinci kez
alõp yine valilik onayõna
gönderdi. Kõraç bu kez alõ-
nan temenni kararõnõn
“Meclis’e gönderilmesi-
ne” onay verdi. TBMM
Başkanõ Mehmet Ali Şa-
hin, bu yönde bir yasal de-
ğişikliğe destek verirse “ce-
mevlerinin ibadethane ol-
ması” yönünde ciddi bir
adõm atõlmõş olacak.
Sürecin yanlõş yönetildiğini belirten
AKP’li Mehmet Zekai Özcan, “DTP’lilerle el
sõkõlõp sõkõlmayacağõ tartõşõlõrken PKK’ye
meşruiyet kazandõrõlmõştõr” dedi.
İzmir Valisi Kõraç, il genel meclisinin “feshedil-
mesi sonucunu doğurabileceği” gerekçesiyle ka-
rarõ geri çevirdi. Ancak karar ikinci kez alõnõnca
Kõraç “TBMM’ye gönderilmesine” onay verdi.
YILIN SON MGK’SİNDE GÜNDEM YOĞUN
Açılım ve suikast
iddiası görüşülecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK),
2009’daki son toplantõsõ kritik gündem
maddeleriyle bugün gerçekleştirilecek.
Toplantõda, başta demokratik açõlõm ol-
mak üzere, son dönemde meydana ge-
len sokak eylemleri ile DTP’nin ka-
patõlmasõ ve sonrasõnda yaşanan ge-
lişmeler de masaya yatõrõlacak. Dev-
let Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ
Bülent Arınç’õn da kendisine yönelik
suikast iddialarõnõ MGK gündemine
getirmesi bekleniyor.
MGK’nin olağan toplantõsõ, bugün
Çankaya Köşkü’nde yapõlacak. Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül başkanlõ-
ğõnda gerçekleşecek yõlõn son toplan-
tõsõnõn ağõrlõklõ gündemini demokratik
açõlõm sürecinde yaşanan aksaklõk ve
sõkõntõlar ile bunlarõn aşõlmasõna yö-
nelik önlemler oluşturuyor. Alõnan
bilgiye göre, İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay kurul üyelerine hem açõlõm,
hem de terörle mücadele konusunda
brifing verecek. Toplantõda DTP’nin
kapatõlmasõ sonrasõnda sokaklara yan-
sõyan gerilim de istihbarat raporlarõ õşõ-
ğõnda değerlendirilecek. MGK ayrõca
Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren dõş
gelişmeleri de mercek altõna alacak.
Toplantõda Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn, ABD Başkanõ Barack
Obama ile yaptõğõ görüşme ve
ABD’deki diğer temaslarõyla ilgili
olarak kurula bilgi sunmasõ bekleniyor.
Bu çerçevede Afganistan’a ek asker ta-
lebi, İran’õn nükleer silahlanmasõna
karşõ atõlacak olasõ adõmlar, Irak’taki
son durum ve ABD’nin PKK ile mü-
cadeleye katkõsõ da kurulda ele alõna-
cak. Toplantõda ayrõca AB ile ilişkiler
ve Kõbrõs politikasõnõn da değerlendi-
rileceği bildirildi.
Yõlõn son MGK’sinde Bülent
Arõnç’a yönelik suikast iddialarõnõn da
gündeme gelmesi bekleniyor. Bu kap-
samda Arõnç’õn kendisine ulaşan bil-
gileri kurul üyeleriyle paylaşacağõ
kaydedildi. Arõnç’õ takip ettikleri öne
sürülen iki subayõn görev yaptõğõ Se-
ferberlik Tetkik Kurulu Ankara Böl-
ge Başkanlõğõ’nda yapõlan aramanõn
da toplantõda ele alõnmasõ bekleniyor.
ÖZEL KUVVETLER
Evrak odasõ
arandõ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Yardõm-
cõsõ Bülent Arınç’a suikast id-
diasõyla ilgili soruşturmada da-
ha önce aranan Özel Kuvvet-
ler’de önceki gece geç saatler-
de başlatõlan ikinci arama ke-
sintisiz olarak dün de devam et-
ti. Aramanõn devlet sõrlarõnõn
bulunduğu evrak odasõnõ da
kapsadõğõ ortaya çõktõ.
Arõnç’a suikast iddiasõyla
Özel Kuvvetler Seferberlik Böl-
ge Müdürlüğü’nde geçen cuma
gecesi başlatõlõp sabaha karşõ
sona eren aramada, askeri yet-
kililer savcõlarõ giriş için özel
izin gerektiği gerekçesiyle ev-
rak bölümüne sokmamõştõ.
Bunun üzerine bölüm 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi Nöbet-
çi Hâkimi Kadir Kayhan ta-
rafõndan mühürlenmişti. Söz
konusu bölümde arama yap-
mak üzere Savcõ Şemsettin
Özcan, cumartesi akşamõ saat
21.30’da yeniden Özel Kuv-
vetler Seferberlik Müdürlü-
ğü’ne geldi. Saatler dün saba-
ha karşõ 00.30’u gösterdiğinde
Özel Kuvvetler’deki aramaya
11. Ağõr Ceza Mahkemesi Nö-
betçi Hâkimi Kadir Kayhan ve
Savcõ Mustafa Bilgili de dahil
oldu. Bilgili dün akşam saat-
lerinde binadan ayrõldõ. Ara-
maya askeri savcõlar da katõl-
dõ. Savcõlarõn ilk gün arama iz-
ni verilmeyen ve mühürlenen
evrak bölümünde arama yap-
tõğõ belirtildi. Evrak bölümün-
de gizli yazõşmalarõn ve bazõ
devlet sõrlarõnõn bulunduğu
ifade ediliyor.