21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK 21. Yüzyılın Onuncu Yılında... Evet, on yıl oluyor. 2000 yılının nasıl kutlandığını anımsayalım. Yeni bir yüzyıldı. Yeni bir binyıldı. Berlin Duvarı yıkılmıştı. İki ayrı dünya kucaklaşıyordu. Artık dünyada barıştan başka bir şey olamazdı. Nasıl da büyük yanılgı olduğu büyük acılarla anlaşılıyor. Amerika tek kutuplu dünyada tek başına büyük güçtü. Artık o ne derse öyle olacaktı. Amerika da ‘demokrasi’ diyecekti’, ‘özgürlükler’ diyecekti, ‘barış’ diyecekti, değil mi? Amerika ‘petrol’ dedi, ‘enerji kaynakları’ dedi, ‘dünya tek pazardır’ dedi, ‘parası olana’ dedi. Dünya daha adaletsiz bir dünya oldu. Daha eşitliksiz bir dünya. Ve dünya patladı. 11 Eylül 2001’de Amerika dünyada tek eşsiz güç olmadığını anladı. Irak’a çullandı. Irak yağmalandı. Bir milyon Iraklı öldü. Ortadoğu kan çukuruna döndü. Afganistan’a çullandı. Orası da kaynıyor. Sırada İran var. Bekliyor. Yugoslavya parçalandı. Kafkasya birbirine diş bileyen ülkeler bölgesi oldu. Serbest pazar ekonomisi büyük bir bunalıma girdi. Amerikan ekonomisi çöktü. Avrupa ekonomileri darboğaza girdi. Serbest pazar ekonomisini devlet desteğiyle kurtarmaya çalışıyorlar. İşsizleri desteklemiyorlar. Batan işletmeleri desteklemiyorlar. İşçileri, memurları düşünmüyorlar. Hayır, bütün önlemler büyük sermaye içindir, onların yöneticileri içindir. Dünyada böyle, bizde daha da böyle. Gidin, Michael Moore’un filmini görün ve düşünün: ‘Kapitalizm: Bir Aşk Hikâyesi’. Para aşkıdır bu. Altın uğruna zeytinlerin nasıl yok edildiğinin öyküsüdür. İnsan ahlakının nasıl çökertildiğinin öyküsüdür. İnsanların nasıl korkulardan korkulara sürüklendiğinin öyküsüdür. Dünyada insanların nasıl sömürüldüğünün öyküsüdür. Gönüllü sömürülme. Alışverişle soyulma. Ayağıyla giden milyonlarca gönüllü alışveriş tutkununun sömürülmesi. Batak kredi kartlarının öyküsüdür bu. İşsizlik en büyük sorunmuş. En büyük sorun ‘neden işsiz kaldığını bilmemektir’. ‘Efendilerin çocukları neden hiç işsiz kalmıyor?’ diye sormamaktır. ‘Efendiler neden hiçbir koşulda kaybetmiyor?’ diye sormamaktır. En büyük sorun, düşünmekten kaçmaktır. En büyük sorun, sormaktan korkmaktır. En büyük sorun, cemaatleştirilmiş ulusun itaate alıştırılmasıdır. Cemaatleştirilmiş toplumun itaate alıştırılmasıdır. En büyük sorun, bu durumun ‘demokrasi’ sanılmasıdır. En büyük sorun, bu gidişin ‘demokrasi’ olduğunun pazarlanmasıdır. En büyük sorun, bu gidişi göre göre bir şey yapılabileceğine inanmamaktır. En büyük sorun, toplumun gücünü görmemektir. En büyük sorun, kendine güvenmemektir. 2010 yılına giriyoruz. Yeni yıl ne mi getirecek? Ne getirmesini istiyorsak onu getirecek. Ne getirmesini istiyorsak... [email protected] Erdoğan, suç işleyen varsa bunlarõn tüm bir kuruma mal edilemeyeceğini söyledi ‘Akilekaraortayaçõkõyor’ İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a suikast iddiasõyla başlayan, Özel Kuv- vetler Komutanlõğõ’na bağlõ Seferberlik, Tetkik Kurulu Karargâhõ’ndaki aramalarla ilişkin ge- lişmelerle ilgili olarak “Kurumlar içinde suç işleyen, hata yapan varsa bunlar asla ve as- la tüm bir kuruma mal edilemez” dedi. Er- doğan, “hukuk sisteminin bağımsız olarak olayları aydınlattığını, ak ile karayı” ortaya çõkardõğõnõ ileri sürdü. Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 2009 yõlõ olağan genel kurulunda yaptõğõ konuşmada değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, demokratik açõlõm sürecini devam ettirecekle- ri mesajõnõ verdi. Türkiye’de çatõşmayõ sürekli hale getirmek isteyenler bulunduğunu ileri sü- ren Erdoğan, “Biz bu süreci nihayete erdire- ceğiz. İnadına demokrasi diyoruz, inadına kardeşlik diyoruz ve bu meydanı teröre ve te- rörden beslenenlere, istismarcılara bırak- mayacağız” dedi. Erdoğan, “Ülkede bir kaos varmış, ülkenin tüm sokakları bir çatışma alanıymış, bir yer- deki bir olayı al devamlı döndür televizyon- da. Aynı kare ya... Türkiye o değil ki ya... Bu- nu görmese terör örgütü propagandasını yapamayacak. Ayıptır olmaz, bu millete saygısızlıktır. Milletin huzuruna kastetmek- tir. Öyle anlar geliyor ki, ‘kurumlar birbirine girmiş’. Kim girmiş birbirine canım? Beşeri, insani şeylerden kaynaklanan her zaman farklı düşünceler, yaklaşımlar olabilir. Ama öyle gösteriyorlar ki, yok kurumlar birbiri- ne girmiş, öyle olmuş, böyle olmuş. Bizim gü- venlik işlerimizde, yargımızda, ilgili tüm kurumlarımız da uyum içinde, tanım ne ise oradaki görevini yapacaktır. Hatalar yok mu- dur? Vardır. Ama kalkıp da bir yerden ya- kalayıp kurumları yıpratmanın, kurumlar arasında sorun varmış gibi göstermenin hiç kimseye yararı olmaz” dedi. Hukuk sisteminin bağõmsõz şekilde olaylarõ ay- dõnlattõğõnõ, “ak ile karayı” ortaya çõkardõğõnõ ileri süren Erdoğan, “Kurumlar içinde suç iş- leyen, hata yapan varsa bunlar asla ve asla tüm bir kuruma mal edilemez. Bu noktada da herkesin sorumlu davranması gereki- yor. İddialarla, dedikodularla, söylentilerle ülkenin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Aziz milletimiz de oynanan oyunu gö- rüyor. Statüko sürdürülecek mi yoksa de- ğiştirilecek mi? Bu acılara tahammül mü ede- ceğiz, yoksa üzerine mi gideceğiz. Biz hükü- met olarak değişmesi noktasından irademi- zi ortaya koyduk” dedi. Erdoğan, demokratik açõlõm konusunda TOBB, DEİK ve içerisindeki tüm kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin tamamõnõn, özellikle iş çevrelerinin daha aktif olmalarõnõ, sürece daha fazla katkõ sağlamalarõnõ beklediğini belirtti. Erdoğan, “Başlattığımız girişim bizim par- timizin değil, bu devletimizindir. Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla değerli kardeşlerim bir olacağız, beraber olacağız, diri olacağız. Bizim üst ça- tımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Herkes kendi etnik unsuruyla övünebilir. Ama bütün etnik unsurlar da Türkiye Cum- huriyeti vatandaşlığı çatısı altında bulun- maktan asla taaccüp etmemeli. Türk mille- tinin bir ferdi olmaktan taaccüp etmemeli. İnadına demokrasi diyoruz, inadına kardeşlik diyoruz” diye konuştu. TEKEL işçilerine çattı Özelleştirmeye ve işten çõkarõlmalara karşõ ey- lemlerini sürdüren TEKEL işçilerine çatan Er- doğan, polisin sert müdahalesiyle karşõlaşan TE- KEL eylemlerini “Bu ideolojik değil de nedir? Kimin gönlü, gelip de işçinin havuza atla- masını veyahutta orada soğukta kalmasını is- ter? Ama kusura bakmasınlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkını da orada durarak, oturarak kimseye yediremem.” sözleriyle eleştirdi. Er- doğan daha sonra Haliç Kongre Merkezi’nde dü- zenlenen DSİ Genel Müdürlüğü’nün 55. yõl kut- lamasõ ve 55 projenin açõlõş törenine katõldõ. Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu 2009 yõlõ olağan genel kurulunda konuşan Başbakan Erdoğan, gelişmeleri değerlendirirken ilaçlarõn marketlerde satõlmasõ için çalõşma yürüttüklerini belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DEİK genel kurulundaki konuşmasında, Türkiye’de çatışmayı sürekli hale getirmek isteyenler bulunduğunu ileri sürdü. (Fotoğraf: AA) Haber Merkezi - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Başba- kan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a yönelik suikast iddialarõ ile ilgili ola- rak, AKP hükümetinin TSK’nin böyle bir sui- kast yapabileceğini dü- şünmüş olmasõnõn daha “vahim” olduğunu be- lirterek, “Sözün bittiği yer” ifadesini kullandõ. CHP lideri Baykal, Star Televizyonu’nda Uğur Dündar ve Ne- dim Şener’in sorularõnõ yanõtladõğõ programda Arõnç’a suikast iddiala- rõnõ değerlendirdi. Bay- kal, “Burada söz ko- nusu olan, Bülent Arınç’a akli dengesini yitirmiş kötü niyetli birinin suikast yapa- cağı iddiası değil. Hü- kümet tarafından TSK’nin böyle bir sui- kast yapabileceğinin düşünülmüş olması- dır. Bunun kondurul- ması bile vahimdir. Düşünün, eğer TSK bir devlet büyüğüne böyle bir suikast giri- şiminde bulunacaksa daha fazla bir şey söy- leyemeyiz, bu sözün bittiği yerdir” dedi. Hükümet ile TSK ara- sõndaki güvensizlik or- tamõnõ değerlendirmek isteyenler olabileceği uyarõsõnda bulunan CHP lideri Baykal, “Ne diyor, ‘Özel Kuvvet- ler’e haber verip sizin aradõğõnõz muhbir şimdi Arõnç’la bir araya geldi, ona bilgi veriyor’ di- yorlar. Buluşup Arınç’ın adresini veri- yorlar. Sonra da Arınç’a suikast yapa- caklar diye emniyete ihbar ediyorlar. Ola- bilir, siz eğer bir gü- vensizlik ortamı yara- tırsanız bu iki kurumu birbirine düşürmek is- teyenler her türlü fit- ne fesatı araya sokabi- lir” diye konuştu. BAYKAL ‘Sözün bittiği yer’ ARAMA DIŞ BASINDA YANKI BULDU Zamanlamaya dikkat çektiler Haber Merkezi - Başbakan Yardõmcõsõ Bü- lent Arınç’a suikast iddiasõyla 19 Aralõk’ta iki askerin yakalanmasõnõn ardõndan, Özel Kuvvet- ler Seferberlik Bölge Müdürlüğü’nde yapõlan aramalar dünya basõnõnda geniş yer buldu. Ha- berlerde zamanlamanõn önemine dikkat çekildi. AFP haber ajansõ, iddialarla ilgili sekiz aske- rin gözaltõna alõndõğõ bilgisini verdikten sonra, olayõn Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un, geçtiğimiz günlerde orduyu yõprat- maya yönelik bir ‘psikolojik savaş’ yürütüldü- ğünü açõklamasõndan sonra gelmesinin önemli olduğuna vurgu yaptõ. Spekülasyonların arttığı bir dönem AFP, Başbuğ’un yapmõş olduğu açõklama- da, devletin kurumlarõ arasõnda yaşanabilecek olasõ bir çatõşmaya işaret ettiğinin de altõnõ çizdi. İngiliz yayõn organõ BBC de gözaltõna alõnmalarõn zamanlamasõnõn önemine dikkat çekerek, gelişmenin iktidardaki AKP ile TSK arasõnda bir gerilim yaşandõğõna yönelik spe- külasyonlarõn arttõğõ bir dönemde meydana geldiğini kaydetti. Reuters haber ajansõ ise, habere ilişkin yorumunda BBC’nin görüşleri- ne yakõn bir ifade kullandõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle