Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA 21 ARALIK 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Aralık
Oslo PB -5
Helsinki PB -8
Stockholm K -5
Londra B 1
AmsterdamY 0
Brüksel K -1
Paris K 2
Bonn K 1
Münih K -2
Berlin B -3
Budapeşte B -4
Madrid Y 10
Viyana B -1
Belgrad PB -3
Sofya PB 2
Roma Y 13
Atina B 13
Zürih Y 0
Moskova K -3
Aşkabat PB 14
Taşkent Y 13
Bakû PB 11
Bişkek PB 13
Tiflis PB 12
Kahire PB 22
Şam Y 20
İstanbul K 4
Edirne B 1
Kocaeli Y 5
Çanakkale B 6
İzmir PB 11
Manisa B 9
Denizli Y 10
Zonguldak Y 5
Sinop Y 11
Samsun Y 15
Trabzon Y 20
Giresun Y 18
Ankara Y 5
Eskişehir Y 2
Konya Y 7
Sıvas Y 5
Antalya Y 18
Adana Y 17
Mersin Y 17
Diyarbakır Y 12
Şanlıurfa Y 13
Mardin Y 11
Siirt Y 11
Hakkâri B 4
Van B 8
Kars K 4
Ülke geneli kar ya-
ğışlı ve sağanak yağışlı
Marmara, Ege, Batı Ak-
deniz, Doğu Akdeniz’in
doğusu, İç Anadolu’nun
kuzeyi, Karadeniz’in iç
kesimleri Güneydoğu
Anadolu, Doğu Anado-
lu’nun iç ve batısı yağışlı
ve karlı geçecek. Ya-
ğışlar Marmara ve Kuzey
Ege kıyılarında kuvvetli
olmak üzere genellikle
yağmur ve sağanak, Sı-
vas, Erzurum, Tunceli,
Bingöl, Muş ve Erzincan
ile gece saatlerinde Edir-
ne, Tekirdağ çevrelerin-
de karla karışık yağmur
ve kar şeklinde olacak.
TEKEL İşçisine ‘Açılım’ Yok mu?
AKP iktidarının “kendine
demokrat” tavrı biliniyor. Son
dönemde “açılım”,
“demokratikleşme” sözleri dillerden
düşmüyor. Yasaları
demokratikleştirmek tamam; ancak
ya sokağın sesi ve bu sesleri
bastırmak için -“işkenceye
sıfır tolerans” vaadi
unutularak- “orantısız güç”
kullanılması? İş bırakma
eylemi yapan memurları
Başbakan Tayyip
Erdoğan “yasal değil” diye
tehdit ediyor, eylemcilerin
üzerine biber gazı sıkılıyor.
İstanbul Belediyesi’ne
bağlı Bimtaş AŞ’de
sözleşmeleri yeni yılda
bitecek olan itfaiyeciler
belediyeye yürümek isteyince
tazyikli su ve biber gazıyla
dağıtılıyor. Örgütlenme demokratik
ve anayasal hak olmasına karşın
hükümet, hükümet, “eylem yaptılar”
diye Türkiye Eczacılar Birliği’ni
“bitirmek” için de kolları sıvadı.
TEKEL işçileri AKP Genel
Merkezi’ne yürümek isteyince biber
gazıyla, tazyikli suyla müdahale
ediliyor. Abdi İpekçi Parkı’nda
eylem yapan TEKEL işçilerine
müdahalede bulunuluyor,
bu saldırıdan milletvekilleri
de nasibini alıyor. İş
bırakma eylemi yapan
demiryolu işçileri, işten
çıkarılıyor.
AB “müktesebatında”,
açılım kitabında “örgütlü
hak arama özgürlüğü”,
“grev hakkı”, “protesto
hakkı” yok mudur?
“İtaatkâr cemaat”lere
alışkın iktidarın
“örgütlenmiş” yurttaşların
mücadelesi karşısında “şahin”
kesilivermesi hangi “demokratlığa”
sığar? İşçilere, emekçilere,
memurlara “açılım” yok mudur?
‘Silivri Naibi’nin Şiiri
AST, ‘Yeniden’
TBMM Genel Kurulu’nda, Adalet
Bakanlığı’nın bütçesinin görüşmeleri
sırasında hükümetin hâkim ve
savcılara yönelik baskısı ve telefon
dinlemeler tartışıldı. Muhalefet
milletvekilleri, dinlemeler nedeniyle
hükümet ve Adalet Bakanı Sadullah
Ergin’i eleştiri yağmuruna tuttular.
Bunlardan biri de MHP Genel
Başkan Yardımcısı Faruk Bal’dı:
“Hâkimler ve adalet personeli
üzerinde uygulanan siyasi baskı,
müfettiş tahakkümü, telefon
dinlemeleri, yasal, gayri yasal, bir
korku yaratmıştır. Yargı korkmuştur.
Yargı, hiç korkmaması gereken
makam olarak, korkutulduğunu
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
kararıyla basına duyurmuştur. Sayın
bakan sizin yaratmak istediğniz bu
hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin
hukuku sisteminin çatısında bir de
korku imparatorluğu mu var? Bu
korku imparatorluğu, adaletin tecelli
etmesinin önünde en büyük
engeldir.”
Osmanlı İmparatorluğu döneminde
de bu tür baskıların yaşandığını
anlatan Bal, bir Osmanlı valisinin bir
Osmanlı hâkimine hitaben yazdığı bir
şiiri okudu:
“Silivri naibi(hâkimi)/ Şeriat haini/
İlamını okudum/ Kahkaha ile güldüm/
Meali hezeyan/ Ve hilafı Kur’an/
Mührü müeyyidemi basarım/ Gelir
seni mahkeme kapısına asarım.”
Bal, bu şiiri okuduktan sonra
uyardı: “Sayın bakan, Osmanlı
İmparatorluğu’nun son döneminde
yargı böyle korkutulmuştu ve Osmanlı
İmparatorluğu bu gibi nedenlerle
diğerleriyle birlikte yıkılmıştı.
Yıkılacaktı, çünkü adalet mülkün
temeliydi, o temel korkuya
dayandırıldığı zaman mutlaka
kayacaktı...”
Meclis’in En Değerli Milletvekili...
Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi
kapatmasıyla birlikte TBMM’de bir
hareketlilik yaşanıyor. DTP’nin
bağımsız kalan milletvekillerinin
istifa mı edecekleri, yoksa
Barış ve Demokrasi Partisi’ne
(BDP) geçerek siyasete
devam mı edecekleri hafta
boyunca tartışıldı.
Kapatılan DTP’nin
yöneticilerinden bu
konuda farklı açıklamalar
geldi. Önce,
milletvekillerinin istifa
ederek TBMM’den
çekilecekleri açıklandı,
daha sonra parti içinde
farklı görüşler olduğu,
karar verilemediği bildirildi.
En sonunda bir karar
verildi ve “TBMM’de siyasete
devam” denildi.
Şimdi DTP’nin bağımsız
milletvekillerinin BDP’ye geçerek
TBMM’de yeni bir grup kurması
bekleniyor. Ancak bunun için bir
milletvekiline ihtiyaçları var. Ahmet
Türk ile Aysel Tuğluk’un
milletvekilliklerinin düşürülmesi
yönündeki karar nedeniyle
BDP’nin 19 milletvekili
olacak. İstanbul Bağımsız
Milletvekili Ufuk Uras,
grup kurulması için destek
vereceğini açıklamıştı.
TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, bu
tartışmalar sırasında
kuliste gördüğü Uras’a
takıldı:
“Bu Meclis’in özgül
ağırlığı en fazla olan
milletvekili bendim. Ama beni
geçtiniz. Meclis’in en değerli
milletvekili oldunuz...”
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
parlamentokulisi@gmail.com
Ankara Sanat Tiyatrosu (AST),
başkentte var olmaya direnen
birkaç özel tiyatrodan biri. Yaklaşık
50 yıllık bir geçmişe sahip.
Türkiye’de politik tiyatronun belli
başlı adreslerinden biri olmuş, baskı
dönemlerinde oyunları yasaklanmış,
oyuncuları, yönetmenleri
hapishanelerde süründürülmüş bir
tiyatro. AST, İzmir Caddesi Ihlamur
Sokak’taki salonunda Mürsel
Yaylalı’nın yazdığı Murat
Çıdamlı’nın yönettiği “Kod Adı
Keklik” adlı oyunla yeniden izleyici
önüne çıktı. AB’ye girmeye çalışan
hayali bir Afrika ülkesindeki bir
karakolda yaşananlar izleyiciye
oldukça tanıdık geliyor. Bir Afrika
ülkesi dekorundan Türkiye’ye
bakan oyunda ironik bir dille yakın
tarihimiz hicvediliyor. Cinselliğe
bakıştaki ikiyüzlülük, erkek egemen
bakış açısı, cinsel ayrımcılık
sergilenirken izleyicilerden sık sık
kahkalar yükseliyor. Bir Afrika
ülkesindeki karakolu AB’ye
“uydurma” sürecinde yaşananlar
seyirciye yabancı değil. Oyunun
“karanlık, derin” karakteri
Kapanga’nın “Ben de yıllarca sizin
gibi, devletimizin her karış
toprağında sadakatle görev yaptım.
Bugün bu kutsal görevde
bulunuyorsam, yeri geldiğinde
kurşun atıp kurşun yediğim içindir.
Ve yarın, bir vali ya da bir
milletvekili, hatta bir ... olacaksam
eğer...” benzeri replikleri de
“güncel” göndermeleriyle izleyiciyi
gülümsetiyor. Tiyatro sinema
karşısında mevzi kaybederken;
suya sabuna dokunmayan oyunlar,
filmler izleyici rekorları kırarken
AST’ye sahip çıkılmalı...
Başbakan Erdoğan.
Ufuk Uras.
Yarbay Tatar intihar etti
Demokratik Alevi Hareketi, Maraş katliamõ arşivlerinin açõlmasõnõ istedi
Sorumlular yargılansın
yeniden yakalama emri çõkarõl-
masõna ilişkin tebligatõ aldõktan
sonra intihar etti.
Deniz Kuvvetleri Komutanõ Or-
amiral Metin Ataç ve Donanma
Komutanõ Oramiral Eşref Uğur
Yiğit’e suikast planladõklarõ id-
diasõyla çok sayõda askeri perso-
nel sorgulanmõş ve 10 subay tu-
tuklanmõştõ.
7 Aralõk’ta Beşiktaş’taki İstan-
bul Adliyesi’nde soruşturma kap-
samõnda tutuklanan Deniz Yarbay
Tatar, avukatlarõnõn itirazõ üzeri-
ne 16 Aralõk Çarşamba günü ser-
best bõrakõldõ. Savcõlõğõn talebi
üzerine hakkõnda yeniden yaka-
lama emri çõkarõlan Deniz Yarbay
Tatar’a, mahkemenin kararõ, Üs-
küdar Beylerbeyi’ndeki Astsu-
bay Hazõrlama Okulu tesislerin-
deki lojmanõnda önceki gün teb-
liğ edildi.
Tebligat sõrasõnda “Hazırlanıp
geliyorum” diyen Yarbay, içeri ge-
çerek bir el ateş edip intihar etti.
Eşinden Pehlivan’a tepki
Deniz Yarbay Tatar’ için dün
Karacaahmet’teki Cemevi’nde bir
tören düzenlendi. Törenin ardõn-
dan Deniz Yarbay Tatar’õn naaşõ,
toprağa verilmek üzere Anka-
ra’ya götürüldü. Anadolu Ajan-
sõ’nõn haberine göre Yarbay Ta-
tar’õn Karacaahmet Cemevi’nde-
ki cenaze töreninde eşi Nilüfer
Tatar, kameralara, “Süleyman
Pehlivan adını hiç silmeyece-
ğim. Kocamın katili sensin. Ra-
hat nefes alıyor musun?” diye
bağõrdõ. Törene ayrõca, Deniz
Yarbay Tatar’õn annesi Satı, kar-
deşi Ahmet ile askeri personel, ya-
kõnlarõ ve yurttaşlar katõldõ. Deniz
Yarbay Tatar’õn Gökçen adõnda
bir kõzõ olduğu öğrenildi.
Amirallere yönelik suikast id-
diasõyla çok sayõda askeri per-
sonel sorgulanmõş ve 10 subay
tutuklanmõştõ. Yarbay Ali Tatar
da tutuklananlar arasõnda bulu-
nuyordu.
Kas Hastalõklarõ Derneği Yeşilköy’deki merkezinden çõkartõlõyor
Tahliye istemine tepkiİstanbul Haber Servisi - Cumhu-
riyet gazetesi yazarõ Prof .Dr. Coşkun
Özdemir’in öncülüğünde 1978’de
Yeşilköy’de kurulan Türkiye Kas Has-
talõklarõ Derneği’nin, İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi’nce (İBB) hiçbir ge-
rekçe gösterilmeden tahliyesinin is-
tenmesi tepkilere neden oldu. Der-
nekten hizmet alan kas hastalarõ, “Bun-
dan sonrası için önlerini göreme-
diklerini” ifade ederken, Emlak Mü-
dürlüğü’nden bir yetkili ise dernek yet-
kililerinin dava açma hakkõ olduğunu
anõmsattõ. Bu arada 8 Haziran 1992’de
“Kamu Yararına Çalışan Dernek-
ler” statüsüne alõnan, 2004’te çõkan ka-
nunla birlikte izinsiz yardõm toplama
hakkõ tanõnan 18 dernek arasõna giren
Kas Hastalõklarõ Derneği’nin “dük-
kân” statüsünde geçtiği öğrenildi.
Türkiye’deki yaklaşõk 100 bin kas
hastasõnõn, toplumla entegrasyonunu
sağlamak, daha kaliteli yaşam sür-
melerinin koşullarõnõn yaratõlmasõn-
da hastalara ve topluma rehber olmak,
çözüm önerileri getirerek uygulan-
masõnõ sağlamak amacõyla görev ya-
pan Türkiye Kas Hastalõklarõ Der-
neği’nin faaliyetlerini yürüttüğü bi-
nadan tahliyesi isteniyor.
İBB gerekçe göstermiyor
10 Aralõk 2009’da İBB Emlak Mü-
dürlüğü’nce noter kanalõyla Türkiye
Kas Hastalõklarõ Derneği’ne gönderi-
len ihtarnamede, 1 Ocak 2010 tarihi iti-
barõyla derneğin sözleşmesinin yeni-
lenmeyeceği belirtilerek, derneğin ki-
racõsõ olduğu binayõ boşaltmasõ isten-
di. Türkiye Kas Hastalõklarõ Derne-
ği’nden yapõlan açõklamada ise derne-
ğin, İBB tarafõndan kendisine tahsis
edilmiş ve üzerinde kiracõ olarak bu-
lunduğu arsadaki üç katlõ binasõnda, ço-
ğu tekerlekli sandalyede yaşamõnõ sür-
düren hastalara yönelik çalõşmalarõnõ 18
yõldõr yürüttüğü anõmsatõldõ.
Dernekten yapõlan açõklamada, şu
bilgilere yer verildi: “Derneğimiz, 8
Haziran 1992 tarih ve 92/3137 sayı-
lı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu
Yararına Çalışan Dernekler statü-
süne alınmış olup, 16 Temmuz 2004
tarih ve 2860 sayılı kanun uyarınca
ülkemizdeki izinsiz yardım toplama
hakkı tanınan 18 dernek arasında-
dır. On binlerce hastamız için, ka-
munun yapmakta zorlandığı çok
önemli bir rolü yerine getirmeye
çalışmaktadır. Bu koşullarda faali-
yetlerini sürdüren ülkemizdeki tek
derneğin, kiracısı olduğu yerden çı-
kartılmaya zorlanmasının, başta
hastalarımız olmak üzere, toplu-
mun bütün kesimlerince üzüntü ve
tepkiyle karşılanacağı açıktır.”
Baştarafı 1. Sayfada
İstanbul Haber Servisi -
Özgür Demokratik Alevi Ha-
reketi üyesi bir grup, Maraş
katliamõnõn 32’nci yõlõnda kat-
liamla ilgili arşivlerin açõlma-
sõnõ, Maraş katliamõ davasõnõn
yeniden açõlmasõnõ ve sorum-
lularõn yargõlanmasõnõ istedi.
Galatasaray Meydanõ’nda
dün bir araya gelen Özgür De-
mokratik Alevi Hareketi üye-
leri, “Maraş katliamını
unutmadık, unutturmayaca-
ğız”, “Ecevit’in arşivleri
açıklansın, katiller yargılan-
sın, Maraş’ı unutmayaca-
ğız” döviz ve pankartõ açtõ;
“Maraş, Dersim, Koçgiri,
unutulmaz hiçbiri”, “Ma-
raş’ın hesabı sorulacak” slo-
ganlarõ attõ. Hareketin genel
sekreteri Remzi Çelik, Türki-
ye topraklarõnda yaşayan fark-
lõ etnik kimliklerin baskõ ve
katliamlarla yüz yüze kaldõğõ-
nõ belirtti. Geçmişle yüzleş-
mek gerektiğini vurgulayan
Çelik şöyle devam etti: “Yüz-
leşmek, üstünü örtmekle,
unutun demekle de olmaz.
Yüzleşme, yaşanan katliam-
ları açığa çıkarıp sorumlula-
rı yargılamak, gerekiyorsa
özür dileme erdemliliğini
göstermekle mümkündür.
Belleksiz bir toplum olarak
yaşamak yerine sorgulayan
toplum olacağız. Maraş kat-
liamı dosyasının yeniden
açılmasını istiyoruz.” 19
Aralõk 1978’de Maraş’ta yaşa-
nan katliamõnõn sanõklarõndan
Ökkeş Şendiller’in Alevi ça-
lõştayõna çağrõlmasõnõ da eleş-
tiren Çelik, Şendiller’in yargõ-
lanmasõ gerektiğini kaydetti.
ERZURUM (AA) - CHP İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin, Ergene-
kon soruşturmasõ kapsamõnda Erzu-
rum H Tipi Cezaevi’nde tutuklu bu-
lunan MİT Erzincan Şube Başkanõ
ve 2 MİT personeli ile görüşme
yaptõ. MİT binasõna 20-30 polisle
baskõn yapõlmasõnõn ve personelin
gözaltõna alõnõp tutuklanmasõnõn,
MİT Yasasõ’nõn 26. ve 27. maddesi-
ne aykõrõ olduğunu belirten Ersin,
“MİT personeli hakkında soruş-
turma, tutuklama gibi işlemler
yapılacaksa mutlaka Başbakan’ın
onayı gerekir. Maalesef, Erzurum
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı
bu gerekleri yerine getirmeden,
paldır küldür baskın yapıyor ve
MİT Başkanı ile 2 personelinin
önce gözaltına alınıp sonra da tu-
tuklanmasını sağlıyor” dedi.
Ersin rapor
hazırlayacak
İstanbul Haber Servisi - İkinci
Ergenekon davasõnõn tutuklu sanõk-
larõndan emekli Tuğgeneral Levent
Ersöz’ün tedavi gördüğü İstanbul
Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi
Enfeksiyon Hastalõklarõ Bölü-
mü’nün bulunduğu binada, ziyaret
saati olmamasõna karşõn dolaşan bir
kişi güvenlik görevlilerince uyarõldõ.
Güvenlik görevlilerinden kaçan ve
bahçeye çõkan şüpheli, burada hava-
ya ateş açmaya başladõ. Hastane gi-
rişinde yakalanan şüphelinin üzerin-
de biri kurusõkõ olmak üzere 2 ta-
banca bulundu. Emniyet yetkilileri,
olayõn Levent Ersöz ile ilgisi olma-
dõğõnõ bildirdiler.
Hastanede
ateş açtı
İstanbul Haber Servisi - Elinde-
ki poşetten bali çektiği iddiasõyla
gözaltõna alõnarak Avcõlar Firuzköy
Karakolu’na götürülen dağõtõm iz-
nindeki Osman Aslı adlõ asker, avu-
kat görüşme odasõnda kendini astõ.
Penceredeki korniş vidasõna ayak-
kabõsõnõn bağcõğõyla kendisini astõğõ
öne sürülen Aslõ’nõn 9 ayrõ olaya
ilişkin kaydõ olduğu ve 2 olaydan da
arandõğõ açõklandõ. Aslõ’nõn, kõz ar-
kadaşõnõn kendisini terk etmesi ne-
deniyle üzgün olduğu da ileri sürül-
dü. Emniyet Müdürlüğü olayõn araş-
tõrõlmasõ için 2 müffettiş görevlen-
dirdi. Oğlunun usta birliğine teslim
olacağõ gün ölüm haberini aldõklarõ-
nõ belirten acõlõ baba İsmet Aslı ise
“O gün emniyette sorumlu her-
kesten davacıyım. Onların da ev-
ladı var, bugün bana ise yarın on-
lara” dedi. Anne Fatma Aslı da
“Benim oğlumun suçu nedir?
Kimse açıklama yapmadı. Benim
oğlum katil dahi olsa polisin onu
koruması gerekirdi” diye konuştu.
Karakolda
kuşkulu ölüm
Yarbay Tatar’ın cenazesine katılan eşi
Nilüfer Tatar güçlükle ayakta durabildi.
Şeyh Bedreddin anıldı
Alevi, Bektaşi, Bedreddini inancı ve felsefesinin
önderlerinden Şeyh Bedreddin, idamının 589. yıl-
dönümünde mezarı başında anıldı. Alevi Bektaşi
Federasyonu tarafından düzenlenen törende,
Şeyh Bedreddin’in Sultan II. Mahmut Türbesi
haziresinde bulunan kabrine karanfil bırakıldı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yar-
dımcısı Ali Kenanoğlu anma törenlerini gelenek-
sel hale getireceklerini söyledi. (Fotoğraf: AA)
Kanadoğlu:
Pabuç
bõrakmam
BANDIRMA (AA)
- Yargõtay Onursal
Cumhuriyet Başsavcõsõ
Sabih Kanadoğlu, Er-
genekon soruşturmasõ
kapsamõnda ifadesine
başvurulmasõnõn nor-
mal olduğunu belirte-
rek “Ne olursa olsun,
ister aba altından is-
ter açıkça gösterilebi-
lecek hiçbir sopaya
pabuç bırakacak bir
adam değilim” dedi.
ADD Bandõrma Şu-
besi tarafõndan düzen-
lenen konferansta ko-
nuşan Kanadoğlu, “Er-
genekon” soruşturmasõ
kapsamõnda ifade ver-
meye çağrõlmasõna şu
yorumda bulundu:
“Türkiye’de hesap
vermeyecek hiçbir ki-
şi yoktur. Elbette ki
benim ifademe başvu-
rulmak istenmesi
normaldir. Taşıdığı
eksiklikler ve yanlış-
lıklar bir tarafa, el-
bette ki ben de bir
Türk yurttaşı olarak
istenildiği anda soru-
lan soruları cevapla-
mak zorundayım.”
Ergenekon