23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 KASIM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ya 50 Bin ya da Berdel... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr - Faks numaramız: 0212 343 72 69 Günlerdir 17 yaşındaki lise ikinci sınıf öğrencisi E.G’nin çığlığını duyuyorum: “Babama berdel olmayacağım!” Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki çığlık, dalga dalga Türkiye’ye yayıldı ama pek kimse duymadı. O nedenle kadın derneklerinden tepki yükselmedi! Gündemde Kuzey Irak, Kürt Açılımı, Diyarbakırspor’un ligden çekilmesi, domuz gribi paniği, ıslak- yaş imza tartışması vardı. Haber gazetelerin sayfalarında yitip gitti! Beş çocuk babası inşaat işçisi 39 yaşındaki İzzet G, altı ay önce 17 yaşında K.Ş. adlı kızı kaçırdı. K.Ş’nin ailesi, kızlarının kaçırılmasından sonra G. ailesinin kapısını çaldı. Kapıyı İzzet G’nin 35 yaşındaki karısı, anne Meliha G. açtı... Gelen kocasının kaçırdığı kızın annesiydi ve şöyle dedi: “Kocanın saklandığı yeri söyle!” Genç kadın, kocasının kız kaçırdığından habersizdi... Durumu öğrenince şaşırdı... Eve gelenler önerilerini ilettiler: “Ya 50 bin lira vereceksin ya da kızını berdel olarak.” Kadın ne yapacağını şaşırdı. Kızının okula giderken izlendiğini öğrendi. E.G. okulu yarım bırakıp bir yakınının evine sığındı. Beş çocuğuyla çaresizlik içinde kıvranan kadın, ne yapacağını bilemiyor. Kocası, kızı yaşındaki birini kaçırmış... Okula giden kızı kaçırılma korkusuyla eğitimine ara vermiş. E.G. diyor ki: “Babam benim yaşımdaki kızı kaçırıyor. Nerede olduğunu bilmiyoruz. Perişan olduk. Kaçırdığı kızın ailesi de beni berdel olarak istiyor. Babamın yaptığı hatanın faturası bana ödetilmek isteniyor. Ben okumak istiyorum. Kaçırılma korkusuyla okula gidemiyorum. Tek başımıza ortada kaldık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.” Ağa, aşiret, şeyh kıskacında yaşayan Güneydoğu’da bu tür olaylar sıradan... Türkiye’de sabah akşam “Kürt sorunu” tartışılır ama berdel, töre adı verilen ortaçağa özgü gelenek ve cinayetler pek fazla tartışılmaz. DTP de nedense Güneydoğu’daki feodal yapının kırılması, insan onuruna yakışır bir yaşam için kılını bile kıpırdatmaz. Kız çocukları okula gönderilmez, erkek çocuklar el bebek gül bebek büyütülür! Anımsayın Batman’daki genç kızların, kadınların intihar eylemlerini. Devlet ne yaptı? İmam gönderdi doktor yerine! Siyaset cambazlarının işine geliyor, Güneydoğu’nun ve Doğu’nun uyanmaması. Bir yandan devletin, öte yandan ağaların, şeyhlerin ve PKK’nin baskısı, ayrıca köktendinci terör örgütlerinin sinsice örgütlenmeleri ise işin cabası. Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları Kurulu’nca hazırlanan bir rapor var elimde. Raporda bu yıl 65 kız çocuğunun okuldan alındığı yazılı. Raporda ilginç ayrıntılar şöyle: “Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verilerine göre, yakın dönemde evlilik ve nişanlılık gerekçesiyle 65 çocuğun okula gitmediği saptanmıştır. Zorla evlendirilmeye çalışılan çocuk, bu evlilikten kurtulmak için intihar girişimleri, psikolojik sorunlar ya da evden kaçma gibi tepkiler gösterebilmektedir. Kadınların aile şerefinin kritik noktası olarak görülmeleri, Türkiye’de kız çocukların eğitimi önündeki en zorlu engellerden biridir. Bu yaklaşım sonucunda kızlar evlerinde kapalı tutulmaktadır.” Okula giden kız çocukları yöre insanının algısına göre “aile onurunu”korumuyor, yani “onursuz” oluyor. Bir ortaçağ kafası değil mi bu? Sorun zaten burada başlıyor... Kız çocukları “aile onuru”nun korunması için okula gönderilmeyip 14-15 yaşında evlendiriliyor. Ailelerin çoğunluğu, ekonomik sorunlardan ya da cinsel tacizden korunmaları için kız çocuklarını erken yaşta evlendiriyorlar. Güneydoğu’da kız çocuğu aile bireylerinin gözünde “mal” gibi görülüyor. Feodal yapının egemen olduğu Güneydoğu’da ve Doğu’da bu sorun ne yazık ki 80 yıldır çözülmedi... Çözülmeyecek de! CHP ve MHP sözcüleri, belgeleri savcõya gönderen subayõn tespit edilmesini istedi ‘İhbarcõ ortaya çõksõn’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Islak imzalı” ol- duğu ileri sürülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” bel- gesini savcõya gönderen ihbar- cõ subayõn e-posta ile yeni ih- barlarda bulunmasõ, tartõşmalara neden oldu. CHP sözcüsü Mustafa Öz- yürek, belge tartõşmalarõnda gelinen noktayõ değerlendirir- ken “Yargı görevini yapma- lı. Kim suçluysa, kim darbe çağrıştıran belge düzenle- mişse cezasını çekmelidir. Yalnız, çok garip anlamsız ge- lişmeler var. Bir başbaka- nın, zanlıları teslim edin, di- ye Genelkurmay Başkanı’na çağrı yapması gibi. Bir şüp- helinin, zanlının, suçlunun yargıya teslimi için Genel- kurmay Başkanı’nın iznine ihtiyaç yok ki; yargı gereğini yapar. Adı geçen Dursun Çi- çek daha önce tutuklanmış, daha sonra da tahliye edil- miştir. Yargının işleyişinde bir sorun yok. İmzasız ihbar mektubunda adı geçen su- baylar da ifadeye çağrıldı. Asıl yargıyı işletmeyen Sayın Başbakan’ın kendisi. Zahid Akman’la ilgili savcılığın ta- lebini geri çevirdi, pek çok bürokratla ilgili yargılama izni vermeyerek yargının önünü tıkıyor” dedi. Özyürek, “Başbakan TSK’yi yıpratmak için as- ker üzerinden siyaset yap- maya devam ediyor, şov ya- pıyor” derken yeni ihbar mek- tubuyla ilgili olarak da şu gö- rüşleri dile getirdi: “Bürokra- tik teammüllerimizde imzasız mektuplar yürürlüğe kon- maz. Savcı, ihbarı yapan mektubu vermiştir, dedi. Pe- ki, ihbarı yapan kişi, adli tıp- tan gelen belgeyi nasıl öğre- nip de veriyor? Belli ki, sav- cılıktan basına servis edilmiş bir belgedir. Adalet Bakanı bunları görmezden geliyor. Yandaş medya ile bazı savcı- lar sürekli bilgi sızdırarak kamuoyunu etkilemeye çalı- şıyorlar. Islak imzanın gerçek olup olmadığıyla ilgili çok çeşitli iddialar var, bunlar yargı sürecinde ortaya çıka- cak. Doğru olduğu kanıtla- nırsa Çiçek ve ona yardımcı olan, ona emir veren varsa el- bette cezasını çekmelidir. Ay- nı muhbir subay, imzasız mektuplarla kamuoyunu yönledirmeye çalışıyor. Çık- sın ortaya görelim. Ortada ol- mayan, imzasını atmaktan korkan bir kişinin suçlama- ları ile kurumlar, TSK, CHP yıpratılmaya çalışılacak. Bu- na medya alet olacak, yargı, devlet bunu seyredecek. Böy- le bir olay hiçbir yerde ya- şanmaz. İhbarcıya gazete ila- nıyla çağrı çıkaracaklarmış, gel, ifade ver, diye. Herhalde bunu birileri hiç kuşkusuz bi- liyor. TSK içinde belli çevre- lerin köstebeği olarak çalışı- yor. Ona köstebeklik yaptı- ranlar, hazırladığı imzasız belgeleri yürürlüğe koyan- lar, köstebeğin kim olduğunu biliyorlar.” Erdoğan tanıyor mu? MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Erdoğan’õn, grup toplantõsõnda, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nı” hazõrlayan zanlõlarõn teslim edilmesi gerektiğini söyleye- rek, savcõ rolü üstlendiğini be- lirtti. Erdoğan’a, “Bu zanlılar kimlerdir, teslim etmeyenler kimlerdir” diye soran Vural, Genelkurmay Başkanõ Orge- neral İlker Başbuğ ile yaptõğõ görüşmeden sonra, Başbakan- lõk’tan, “Sürecin sonuçlan- masının beklenmesi, kişi ve kurumları hedef alan dav- ranışlardan kaçınılması” ge- rektiği yönünde açõklama ya- põldõğõnõ anõmsattõ. “Peki Sa- yın Başbakan siz ne yapı- yorsunuz? Kişi ve kurumla- rı hedef altına alan siyasi yorumlarda bulunuyorsu- nuz” diyen Vural, Erdoğan’õn, bu belgenin arkasõndaki ger- çeklerin ortaya çõkmasõnõ iste- mediğini, bu eksende asker- sivil gerilimi üzerinden siyaset üretmek amacõnda olduğunu söyledi. “Acaba sayın Baş- bakan ihbarcı subayı bili- yor mu” diye soran Vural, şunlarõ söyledi: “Sayın Başbakan, siz bu sürecin neresindesiniz? Bizim bilmediğimiz, savcının bil- mediği zanlıların varlığını siz nereden biliyorsunuz? Akla şu soru geliyor: ‘Acaba Sayõn Başbakan bu subayõ bi- liyor mu?’ Bunları mı kaste- diyor, arada bir ilişki mi var? Türkiye Cumhuriye- ti’nin Başbakanı, yargı sü- recinde olan bir konu hak- kında bizim bilmediğimiz zanlıların var olduğunu ve bunların teslim edilmediğini söylüyor. Başbakan, TSK’yi zanlıları teslim etmeyen bir kurum olarak açıklıyor ama görüşmeden sonra açıkla- mayı yapan da kendisi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Senin amacın ve hedefin ne? Amacın ve hedefin bu belge üzerinden siyaset üretmek. Siz kimsiniz ki zanlı sıfatını koyuyorsun? Savcı mısın, hâkim misin? Genelkurmay sana bağlı değil mi? Sen ne- renin başbakanısın da çağ- rıda bulunuyorsun?” CHP Sözcüsü Özyürek: Bu kişi, belli çevrelerin köstebeği olarak çalõşõyor. Ona köstebeklik yaptõranlar kim olduğunu biliyorlar. Ya ortaya çõksõn ya da onlar ortaya çõkarsõn. MHP Grup Başkanvekili Vural: İhbarcõ subayõn gönderdiği e-postada belgenin örtbas edileceği ihbarõyla, Erdoğan’õn “teslim et” çağrõsõ örtüşüyor. Acaba Başbakan bu ihbarcõ subayõ biliyor mu? Arada bir ilişki mi var? ‘ANAYASA İHLAL EDİLDİ, YASAMA VE YÜRÜTME ORGANINA KARŞI SUÇ İŞLENDİ’ SAVI DTP’den belge için suç duyurusu İSTANBUL/DİYARBAKIR (Cum- huriyet) - DTP’liler kamuoyunda AKP ve Fethullah Gülen’i bitirme planõ olarak bilinen “İrtica ile Mücadele Ey- lem Planı” ve eki olan “Bilgi Destek Planı” adlõ belgeyi hazõrlayanlar ile söz- konusu belgeler için çalõşmaya katõlan- larõn “Anayasayı ihlal ettikleri”, “Ya- sama organına karşı suç işledikleri” ve “Hükümete karşı suç işledikleri” gerekçesiyle dün İstanbul ve Diyarba- kõr’da suç duyurusunda bulundular. İstanbul’da Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen avukatlar suç duyu- rusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na sunduktan sonra basõn açõklamasõ yaptõ. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, DTP Diyarbakõr Millet- vekili Aysel Tuğluk ve DTP Eş Genel Başkan Yardõmcõsõ Hasip Kaplan’õn avukatõ Gülcan Kartal, söz konusu bel- gelerde DTP hakkõnda ithamlarõn ol- duğunu ifade ettiler. Avukat Kartal, soruşturma açõlmasõ halinde 100 avu- katõn hukuki süreci takip edeceğini, söz konusu belgelerde DTP’yi açõkça he- def alan ifade ve çalõşmalarõn bulundu- ğu belirtildi. Yasal bir partinin “terörist” olarak adlandõrõldõğõnõn vurgulandõğõ dilekçede, “TSK’nin DTP üzerinde alelen baskı kurmak için, STK, med- ya ve diğer alanlarda faaliyet yürüt- mesi belirtilmektedir” denildi. DTP Merkez Yürütme Kurulu Üye- si Meral Danış Beştaş, beraberinde DTP Parti Meclisi Üyesi Fethi Gümüş, DTP İl Başkanõ Fırat Anlı ve bir grup avukatla Diyarbakõr Adliye binasõ önün- de basõn açõklamasõ yaparak “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” ve “Bilgi Destek Planı”nõ hazõrlayanlarõn ve ça- lõşmalara katõlanlarõn tespiti ve ceza- landõrõlmasõ için Diyarbakõr Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusunda bu- lunduklarõnõ belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle