22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kımıldamadan durdu. Sonra saygı ile toprağa oturdu. Dayadı sırtını beyaz duvara Bu anda...” ...ve bayramın üçüncü günü, bugün pazar... o anda “dışarıyı” düşündü. Evini, işini, çocuklarını, dostlarını... kuşkusuz dokuz ay önce hapishane kapısı önünde bıraktığı özgürlüğü! Oysa içeride o, hukuk, demokrasi, gazetecilik savaşı verirken... dışarıda değişen bir şeyler var. Nelerden çok, kimler değişti dersen Balbay: Atatürk’ü, devrimlerini, Cumhuriyetin başarılarını düne kadar yadsıyan RTE’nin, son günlerde hem Atatürk’ü, hem de söylemlerini övdüğünü, örneğin yurtta barış dünyada barış sloganını, açılım dediği, hâlâ ne idüğü belirsiz açılımı savunmak için kullandığını... TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in Moskova’da Nâzım Hikmet’in mezarını ziyaret ettiğini, saygı duruşundan bulunurken iki eli havada dualar mırıldandığını ve sonra... ...Nâzım Hikmet’in bir cami ziyaretinde bulunduğundan bahisle... yaşamı boyunca komünizme inanan ünlü şairin “imanlı ve inançlı bir insan” olduğunu söylediğini... Yaşamı boyunca, cumhurbaşkanlığı sırasında bir kez olsun Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserlerini ve Devlet Operası’ndaki ünlü operalardan birini izlememiş olan Çankaya’daki AKP’linin... ...resmi davet üzerine 7 Aralık’ta İtalya’ya gideceğini ve ünlü Scala’da, türbanlı eşiyle Carmen operasını izleyeceğini söylersem... ...sanırım ne hallerde bulunduğumuzu özetlemiş oluyorum. “İçeride” diyor Orhan Veli, “Pencere, en iyisi pencere / Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa / Dört duvar göreceğine” diyor demesine de, “dışarıda” demokrasi adı altında Can Yücel’in “Bilâ - zaman - (1936 İspanyası’nda meselâ)” şiirindeki gibi; “Dönülmez faşizmin ufkundayız / Vakit çok geç” diyenler de var. “Vakit çok geç” mi acaba? Çapraz sorulara yanıtların ilgiyle karşılandı. Çoğu gazete söylediklerinin özüne inmek yerine, gazeteci üslubunla yaptığın benzetmeleri başlığa ve ön plana almayı yeğlediler. Milliyet, Amiral Özden Örnek’in günlüklerinden bölümler okuyarak seni sorgulayan savcıya; “Ben buradayım, Örnek Paşa nerede?” sözünü manşete çıkardı. İlk bakışta bu davranışı olumlu diye yorumlamak elbette olanaklı. Ama iddianamede kimi gazeteci notlarının açıklanmasından kısa süre sonra, Cumhuriyet’te, “Neden Balbay içeride de asıl içeride olması gerekenler dışarıda?” diye yazdık; Okay Gönensin dışında bu yargıya, bu haklı tepkiye tek bir kalem katılmadı. Balbay dokuz aydır içeride; Hasan Cemal’le Derya Sazak; dokuz aydır içeride olan Balbay’in haklı tepkisi üzerine yazdıkları yazılarda “Örnek Paşa’nın nerede olduğunu” sorguluyorlar ve fakat: Mademki darbe söylentilerine adı karışanlar dışarıda; Balbay neden içeride diye sormuyorlar yazılarında. Balbay 6 Mart 2009’da tutuklandı; 27 Mart 2009’da çıkan yazımızın başlığı: “Sanık Değil Tanık”tı. Bugün de aynı kanıdayım. Balbay, yaşamı boyunca gazeteci kaldı. Ne yani? Elindeki sivri uçlu bir kalemle darbe mi yapacaktı! Ah Balbay... suçun, Atatürk devrimlerini, aydınlığı, çağdaşlığı, laik cumhuriyeti, Misakı Milli sınırlarını savunmak. Suçun “zamana ve zemine uymamak”! Oysa soldan veya dincilikten dönenler gibi inançlarından yan çizebilseydin eğer, kolay yoldan Boğaz’da yalılar, apartman daireleri, yazlıklar edinebilir ve... Silivri’nin yüksek beton duvarları arasında olmazdın bugün. Bak soldan dönme Hasan Cemal’lere... bak dinden laikliğe dönen Ahmet Hakan’lara, onları örnek alıp izleyen miniklere... Bak, Fehmi Koru’nun yaşamına, bak: “Fehmi Koru İstanbul Boğazı’nın en güzel yerleşkesinden biri olan Beykoz-Gümüşsuyu Mahallesi-Mezarlık Sokak No: 35 adresinde 276 metrekare alanı bulunan bir ‘gecekondu’ aldı.” Boğaz’ı gören yapılarda çivi bile çakılmayacağını herkes bilir... Ancak “işini bilen” kişilerden biri Fehmi Koru’ydu. Üç kuruşa aldığı muhteşem manzaralı harabeyi yıkıp yalı yapıverdi... (Daha geniş bilgi için: Soner Yalçın - ‘Bu Dinciler O Müslümana Benzemiyor’ kitabı - sayfa: 45-46-47) İki ay önce (22.9.2009) Şeker Bayramı’nda “Dışarıda Bayram” başlıklı yazımın son satırları: “...Bugün bayram. Bugün bir kulağım İlhan Selçuk’un tedavi gördüğü hastanede, bir kulağım Mustafa Balbay’ın yattığı Silivri’de... İlhan’ın taburcu olmasını, Balbay’ın tahliyesini gözlüyoruz...” Şarkıyı anımsıyor musun Balbay: “Sabret gönül bir gün olur bu hasret biter.” Duruşmanın devam edeceği... 14-15 veya 17 Aralık’ta! SAYFA 29 KASIM 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI Baştarafı 2. Sayfada Kurtulabilen az sayõdaki Türkler dil sorunu ve belki de o anda geçirdikle- ri şok etkisiyle olan biteni Amerika- lõlara doğru dürüst iletemediler. İşin aslõ şuydu: Amerikalõlarõn tam aksi istikametinde ilerleyen Türk bir- likleri düşmanõn tam içine ilerliyor. Bu bilgi o anda güneye çekilen Amerikan kuvvetlerinin üst makam- larõna ulaşamamõştõ. Emir komuta zincirinin iletişimin bozulduğu Amerikan 2. Tümen bir- liklerinden birinin başõndaki Yüzba- şõ Sloand, üstlerine, kendilerinin hõz- la geriye çekilmeye çalõştõklarõnõ, ge- rideki tepeleri temizlemek ve kendi çe- kilen birliklerinin arkasõnõ korumak için iki Türk bölüğünün düşmanõn bu- lunduğu tepelere taarruza başladõğõnõ ve kendi birliğinin artõk savaş kuvve- ti olmaktan çõktõğõnõ, bulduklarõ vasõ- talarla hõzla geriye çekilmekte olduk- larõnõ iletti. - Bir başka birliğin başõndaki Yüz- başõ Munoz’un o sõradaki ifadesi şu- dur: Uzun kaputlar giymiş, süngü ta- kõlõ Amerikan tüfekleri taşõyan Türk- ler bizim birliklerimizi geride bõraka- rak yamaçlara hücuma geçtiler. - Yine aynõ birliklerdeki bir başka Yüzbaşõ Mace, hõzla tanklarla geri çe- kilirken çevreden gelen bir mermi ile tüfeğini elinden düşürdüğünü, tüfeği- ni almak için eğildiği sõrada yanõnda yerde ümitsizce yaralõ birisini gördü- ğünü söylüyor ve devam ediyor. Yaralõnõn boş matarasõnõ kendine uzattõğõnõ “Me Türk, me Türk” di- ye soluk soluğa bir şeyler söylemeye çalõştõğõnõ ifade ediyor. Hem karnõndan hem omuzundan vurulmuş Türk askerinin, yaralarõ ne- deniyle çevresinin kan põhtõlarõ ile dol- duğunu söylüyor. Amerikan yüzbaşõ çaresiz olarak, yaralõ Türk’ü öyle orada bõrakõp hõz- la geriye çekildiklerini anlatõyor. This Kind of War (Korean War History) ki- tabõ (20. bölüm 216 sayfa) 28 - 29 Kasõm günü yalnõz başõna bõ- rakõlan Türk tugayõ adeta bir ölüm tu- zağõ haline gelen Kunuri Boğazõ’nõ binbir güçlükle aşõp düzlüğe çõkmõş- tõ. İşte, geride kalan Kore tugayõmõz tek başõna korkunç bir biçimde sa- vaşmõştõ ama neyi ne kadar yapabil- diğini o kavga dövüş sõrasõnda anla- yabilmesi de mümkün olmamõştõ. - Hem de yakõn kuvvetlerle bağlantõ sağlayamadõğõ için, etrafõnda olup bi- tenleri ve bu noktada kendi pozisyo- nunu da değerlendirmesi olanaksõzdõ... Ancak sonradan anlaşõlacaktõ ki tu- gay kendini kurtarõrken 8. Amerikan Ordusu’nu da kurtarmõştõ. Başta Türk Tugay Komutanõ General Tahsin Yazıcı ve beraberindeki komutanlarõn dirayetli uğraşõlarõ sonucu çok ağõr za- yiata rağmen tugay Kuzey Kore’nin Pyongyang bölgesine ulaşmayõ ba- şarmõştõr. Ancak tugayõn kaybõ çok ağõr ol- muştur. 12 subay, 7 astsubay toplam 19 er şehit. 5 subay, 10 astsubay, 440 er, toplam 455 yaralõ ve 7 subay, 2 astsubay, 85 er de kayõp. - Daha sonralarõ bir harp muhabiri bu savaşla ilgili olarak şöyle yaza- caktõr: Amerikan 9. Kolordusu geri çeki- lirken Kunuri’de Türk tugayõ düşmanla kõyasõya muharebeye girişti, Çin bir- likleri de Türklere yüklendiler. - Uzun boylu, soluk benizli, bõyõk- lõ, esmer Türkler geri çekilmediler, düşmanla çevrildikleri halde ölünce- ye kadar mücadele verdiler. Her şeyin bittiğinin sanõldõğõ anda süngü ile saldõrdõlar. Türkler oraya dövüşmek için gel- mişlerdi, dövüşmüşlerdi ve atalarõnõn ismini tekrar savaş tarihine yazmõş- lardõ... Ruhlarõ şad olsun... Kaynaklar: (1) This Kind of War, TR Fehrebach 1963. (2) Kore Savaşlarõnda Mehmetçik, İbrahim Artuç, 1998. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Kasım Oslo K 4 Helsinki K 7 Stockholm B 7 Londra B 11 AmsterdamY 10 Brüksel Y 9 Paris Y 10 Bonn Y 8 Münih Y 13 Berlin Y 10 Budapeşte Y 13 Madrid B 13 Viyana B 11 Belgrad B 15 Sofya B 16 Roma Y 17 Atina B 19 Zürih Y 11 Moskova B 7 Aşkabat Y 13 Taşkent PB 13 Bakû PB 11 Bişkek B 14 Tiflis B 8 Kahire B 20 Şam B 14 İstanbul S 16 Edirne S 15 Kocaeli S 14 Çanakkale S 17 İzmir B 19 Manisa B 18 Denizli B 18 Zonguldak S 17 Sinop S 16 Samsun B 18 Trabzon PB 14 Giresun PB 14 Ankara S 14 Eskişehir S 12 Konya S 12 Sıvas S 8 Antalya B 21 Adana B 21 Mersin B 21 Diyarbakır B 14 Şanlıurfa B 16 Mardin B 11 Siirt B 14 Hakkâri S 7 Van B 8 Kars S 5 Ülke genelinde ya- ğış beklenmiyor. Ül- kemizin batısı ile ku- zeydoğusu parçalı ve çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu ge- çecek. Marmara ile ülkemizin iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde sis görülecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik olmaya- cak. Rüzgâr genel- likle güney ve gü- neybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Kunuri Savaşõ’nõn Yõldönümü Prof. Dr. Cengiz KUDAY MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eğitim Baka- nõ Nimet Çubukçu’nun kendi dö- neminde “bakan danışmanı” ola- rak görevlendirdiği 4 kişi Milli Eği- tim Bakanlõğõ (MEB) Müşavirli- ği’ne atandõ. Üçlü kararnameyle müşavirlik görevine getirilen da- nõşmanlardan Yusuf Büyük, 29 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin Sancaktepe Belediyesi başkan aday adayõ olmuştu. Bakan Çubukçu’nun, bakanlõk görevini Mayõs 2009’da devraldõk- tan sonra “bakan danışmanı” ola- rak göreve getirdiği 4 kişi 25 Kasõm 2009’da Resmi Gazete’de yayõm- lanan üçlü kararnameyle MEB Müs- teşarlõğõ’na atanõrken, AKP iktida- rõndan önce bakanlõkta müşavirlik görevi yapan 4 kişi ise bu görev- lerden alõndõ. Eski Milli Eğitim Ba- kanõ Hüseyin Çelik döneminde MEB Proje Koordinasyon Merkezi Başkan Yardõmcõsõ olan Yavuz Şiş- man, Çubukçu göreve geldikten sonra bakan danõşmanõ olmuştu. Şişman son olarak müşavirlik gör- evine atandõ. Çubukçu’nun bakan danõşmanõ olarak görevlendirdiği Cemalattin Saylık, Dilek Hande Binnet ve Yusuf Büyük de atama kararlarõyla müşavirlik görevlerine getirildi. Danõşmanlõktan müşavir- liğe atanan Yusuf Büyük 29 Mart Yerel Seçimleri’nden önce Saman- dõra Belediye Başkanõ’ydõ. Yusuf Büyük aynõ zamanda 29 Mart Ye- rel seçimlerinde İstanbul’un yeni il- çesi Sancaktepe’den AKP’nin be- lediye başkan aday adayõ olmuş ancak Sancaktepe AKP yönetimi ta- rafõndan aday gösterilmemişti. Çelik sürdü, Çubukçu aldı Atama kararlarõna göre, AKP ik- tidara gelmeden önce eski Milli Eğitim Bakanõ Metin Bostancıoğ- lu döneminde bakanlõkta çalõşan müşavirler Akif Açıkel, Hacı Ah- met İnal, Bilge Nazikioğlu, Süheyl Çiyan ve Sefer Aplak ise başka gö- reve atanmak üzere bu görevlerden alõndõ. Açõkel, İnal, Çiyan ve Nazi- kioğlu eski Bakan Çelik dönemin- de 2005 yõlõnda 3 aylõğõna özellik- le uzak illerdeki yatõlõ ilköğretim okullarõnõ (YİBO) denetlenmek gör- eviyle Ankara dõşõna gönderilen müşavirlerin arasõnda yer alõyorlar- dõ. Söz konusu görevlendirme ka- rarõnõn Ankara 10. İdare Mahkemesi tarafõndan iptal edilmesine karşõn ay- nõ müşavirler bir ay sonra bu kez ilk- öğretim okullarõna ücretsiz kitap dağõtõm çalõşmalarõnõ denetlemek üzere görevlendirilmişlerdi. Açõkel’in görev ili Kahraman- maraş, İnal’in görev yeri Bitlis, Çi- yan’õn görev yeri Şanlõurfa, Nazi- kioğlu’nun görev yeri ise Tekirdağ olarak belirlenmişti. Çelik döne- minde Ankara dõşõna gönderilen müşavirlerin bir kõsmõ son kararla görevlerinden alõnmõş oldu. AKIN BODUR İDLİP - Kurban Bayramõ nede- niyle Suriye’deki akrabalarõnõ zi- yaret etmek isteyen 47 bin 330 Hataylõ, dün sõnõrõn ötesine geçti. Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz ile Suriye’nin İdlip Valisi Halid el Ahmed de Bab-Ül Havva Gümrük Kapõsõ’ndaki tören ala- nõnda bayramlaştõ. İki vali törende mõrra içip birlikte halay çekti. İd- lip Valisi El Ahmed, Vali Lekesiz başkanlõğõndaki Hatay protokolü- nü Suriye sõnõr kapõsõnda karşõladõ. El Ahmed, Suriye Devlet Başkanõ Beşşar Esad’õn Türkiye ziyareti sõrasõnda iki ülke arasõnda vizenin karşõlõklõ olarak kaldõrõlmasõndan mutluluk duyduğunu söyledi. Vali Lekesiz, Türkiye ile Suriye arasõnda vizenin kaldõrõlmasõyla iki ülke arasõndaki dostluk, ticaret, sosyal ve kültürel yaşamõ gelişti- ren işaretlerin görülmeye başladõ- ğõnõ söyledi. Kurban Bayramõ ne- deniyle Hatay’daki Yayladağõ Gümrük Kapõsõ’ndan 5 bin 330, Reyhanlõ’daki Cilvegözü Gümrük Kapõsõ’ndan da 42 bin Hataylõ’nõn, Suriye’deki akrabalarõnõ ziyarete gittiğini anlatan Lekesiz, “Ekim 2008’de Cilvegözü Gümrük Ka- pısı’ndan Suriye’ye 89 bin kişi geçerken, Ekim 2009’da Suri- ye’ye 140 bin kişi geçti. Bu önemli artış, vizenin kaldırılma- sının yararlarını çok açık anlatı- yor. Vizenin kaldırılması turizm potansiyeline sahip Hatay, Ha- lep, Şam, Lazkiye’nin de potan- siyelini arttırmıştır. Dileğimiz, bu ilişkilerin her alanda artarak ilerlemesidir” dedi. Suriye’deki yakõnlarõnõ ziyaret etmek isteyen 47 bin kişi Hatay’dan sõnõrõ geçti Sõnõrõn ötesi bayram halayõ Suriyeli halkoyun- ları ekibinin göste- ri yaptığı törende iki vali mırra içip birbirlerine yöresel hediyeler verdi. YASA TASARISI BEKLİYOR Meclis uzman erbaşlara duyarsız SERTAÇ EŞ ANKARA - Terörle mücadele- nin omurgasõ olan komando tu- gaylarõnda görev alan uzman er- başlarõn özlük ve emeklilik hak- larõ nedeniyle yaşadõklarõ huzur- suzluk geçen günlerde “operas- yona çıkmama” şeklinde ka- muoyuna yansõrken sorunlarõn çözümeni yönelik yasa tasarõsõ TBMM’de görüşülmeyi bekliyor. Uzman erbaşlarõn özlük ve emeklilik haklarõndaki yetersiz- likleri nedeniyle yaşadõklarõ sõ- kõntõ geçen dönemde Siirt’ten ge- len haberle kamuoyuna yansõdõ. Bir grup uzman erbaş, operasyo- na çõkmayõ reddederek biten söz- leşmelerini uzatmadõlar. Uzman erbaşlarõn özlük haklarõndaki sõ- kõntõlarõn giderilmesi için Genel- kurmay ve Milli Savunma Ba- kanlõğõ hazõrladõklarõ tasarõyõ TBMM’ye gönderdi. Hazõrlanan tasarõda uzman per- sonele önemli kazanõmlar getiri- liyor. Buna göre uzman jandarma ve erbaşlarõn göreve başlama de- rece ve kademeleri 11’in 1’inden 10’un 1’ine yükseltiliyor. Bu per- sonelin ilerleyebileceği derece ve kademe de 3’ün 8’inden, 2’nin 6’sõna kadar yükseltiliyor. Uz- man jandarma ve uzman erbaş- lardan 2 yõl ve daha uzun süreli yüksekokul mezunu olanlar ile son 6 yõllõk sicil notu yüzde 90 ve üzeri olan personele 1. derece- ye yükselme hakkõ getiriliyor. Ek öğrenime kademe Tasarõ ile uzman jandarma ve uzman erbaşlarda ek öğrenime kademe verilmesi de düzenleni- yor. 2 yõl süreli yükseköğrenim bitirenlere bir kademe, 3 yõl süre- li yükseköğrenim bitirenlere iki kademe, 4 ve daha uzun süreli yüksek öğrenim bitirenlere ise bir derece verilmesi öngürülüyor. Tasarõ ile uzman personele 46 yaşõnda emeklilik hakkõ tanõnõ- yor. Tasarõyla 45 yaş sõnõrlamasõ nedeniyle daha önceden sözleş- me yapamayan personele de bu hakkõn verilmesi sağlanõyor. Daha çok tercih edilecek Uzman personele, astsubaylara verilen ek gösterge rakamlarõnõn üçte ikisinin verilmesi de düzen- leniyor. Tasarõnõn yasalaşmasõ durumunda uzman erbaşlõğõn da- ha çok tercih edilebileceği ve mevcut personelin özlük sorunla- rõnõn da giderileceği belirtiliyor. Aday adayına atama AKP’den belediye başkanõ olmak isteyen Büyük, MEB’e müşavir olarak atandõ Milli Eğitim Bakanõ Çubukçu’nun “bakan danõşmanõ” olarak göreve getirdiği 4 kişi Resmi Gazete’de yayõmlanan üçlü kararnameyle MEB Müsteşarlõğõ’na atandõ. AKP’den önce bakanlõkta müşavirlik görevi yapan 4 kişi ise görevden alõndõ. CEZAEVLERİNDE AÇIK GÖRÜŞ HEYECANI Yurt Haberleri Servisi- Tutuklu ve hükümlüler Kur- ban Bayramõ nedeniyle dün açõk görüşten yararlandõ. Adalet Bakanlõğõ’nõn ya- yõmladõğõ genelgeye göre Adana E Tipi, Ankara 1 ve 2 Nolu L Tipi, Alanya L Tipi, Antalya E ve L Tipi, Aydõn E Tipi, Bursa E Tipi, Çorum L Tipi, Denizli D Tipi, Diyar- bakõr E Tipi, Gaziantep E Ti- pi, Hatay E Tipi, İzmir-Buca Kapalõ, Maltepe 1, 2 ve 3 No.lu L Tipi, Mersin E Tipi, Muğla E Tipi, Metris 1 ve 2 Nolu T Tipi, Nazilli E Tipi, Ümraniye E ve T Tipi, Siliv- ri 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 No.lu L ti- pi kapalõ ceza infaz kurumla- rõnda kalan hükümlü ve tu- tuklular açõk görüşten yarar- landõ. Hükümlü ve tutuklular, belgelendirilmek suretiyle sa- dece anne, baba, eş, çocuk, to- run, büyükanne, büyükbaba ve kardeşleriyle görüştürüle- cek. Hükümlü ve tutuklular ile görüşmek isteyen kişilerin, akrabalõk durumlarõnõ nüfus idarelerinden veya ilgili kon- solosluklardan verilen resmi belgelerle ispatlamalarõ gere- kecek. Ağõrlaştõrõlmõş müeb- bet hapis cezasõna hükümlü olanlar bu haktan yararlana- mayacak. Belirtilen gün ve sa- atler dõşõnda görüş yaptõrõl- mayacak, bir defa görüş yapan hükümlü ve tutuklular ile zi- yaretçilere, ikinci defa izin ve- rilmeyecek. Binbaşı tutuklandı ERZURUM (Cumhuriyet) - Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan İstihbarat Binbaşõ Nedim E, Erzurum’da tutuklandõ. Erzincan Jandarma Komutanlõğõ’nda görevli İstahbarat Şube Müdürü Ne- dim E. 25 Kasõm günü Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõndõ. Erzurum’a getirilen Nedim E. özel yetkili savcõ tarafõndan yapõlan sorgusunun ardõndan, tutuklanmasõ istemiyle mahkemeye sevk edildi. Nedim E. çõkartõldõğõ mahkemece tutuklandõ. Soruşturma kapsamõnda 20 Kasõm günü de aynõ birimde gö- revli İstihbarat Şube Müdür Yardõm- cõsõ Üsteğmen Ersin E. ile Başçavuş Orhan O. tutuklanmõştõ. Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. BARIŞ TANEROĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle