Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
kımıldamadan durdu.
Sonra saygı ile toprağa oturdu.
Dayadı sırtını beyaz duvara
Bu anda...”
...ve bayramın üçüncü günü, bugün pazar... o
anda “dışarıyı” düşündü.
Evini, işini, çocuklarını, dostlarını... kuşkusuz
dokuz ay önce hapishane kapısı önünde bıraktığı
özgürlüğü!
Oysa içeride o, hukuk, demokrasi, gazetecilik
savaşı verirken... dışarıda değişen bir şeyler var.
Nelerden çok, kimler değişti dersen Balbay:
Atatürk’ü, devrimlerini, Cumhuriyetin
başarılarını düne kadar yadsıyan RTE’nin, son
günlerde hem Atatürk’ü, hem de söylemlerini
övdüğünü, örneğin yurtta barış dünyada barış
sloganını, açılım dediği, hâlâ ne idüğü belirsiz
açılımı savunmak için kullandığını...
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in
Moskova’da Nâzım Hikmet’in mezarını ziyaret
ettiğini, saygı duruşundan bulunurken iki eli
havada dualar mırıldandığını ve sonra... ...Nâzım
Hikmet’in bir cami ziyaretinde bulunduğundan
bahisle... yaşamı boyunca komünizme inanan
ünlü şairin “imanlı ve inançlı bir insan” olduğunu
söylediğini...
Yaşamı boyunca, cumhurbaşkanlığı sırasında
bir kez olsun Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası’nın konserlerini ve Devlet
Operası’ndaki ünlü operalardan birini izlememiş
olan Çankaya’daki AKP’linin...
...resmi davet üzerine 7 Aralık’ta İtalya’ya
gideceğini ve ünlü Scala’da, türbanlı eşiyle
Carmen operasını izleyeceğini söylersem...
...sanırım ne hallerde bulunduğumuzu özetlemiş
oluyorum.
“İçeride” diyor Orhan Veli, “Pencere, en iyisi
pencere / Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa /
Dört duvar göreceğine” diyor demesine de,
“dışarıda” demokrasi adı altında Can Yücel’in
“Bilâ - zaman - (1936 İspanyası’nda meselâ)”
şiirindeki gibi; “Dönülmez faşizmin ufkundayız /
Vakit çok geç” diyenler de var.
“Vakit çok geç” mi acaba?
Çapraz sorulara yanıtların ilgiyle karşılandı.
Çoğu gazete söylediklerinin özüne inmek yerine,
gazeteci üslubunla yaptığın benzetmeleri başlığa
ve ön plana almayı yeğlediler.
Milliyet, Amiral Özden Örnek’in günlüklerinden
bölümler okuyarak seni sorgulayan savcıya; “Ben
buradayım, Örnek Paşa nerede?” sözünü
manşete çıkardı.
İlk bakışta bu davranışı olumlu diye
yorumlamak elbette olanaklı.
Ama iddianamede kimi gazeteci notlarının
açıklanmasından kısa süre sonra, Cumhuriyet’te,
“Neden Balbay içeride de asıl içeride olması
gerekenler dışarıda?” diye yazdık; Okay
Gönensin dışında bu yargıya, bu haklı tepkiye tek
bir kalem katılmadı.
Balbay dokuz aydır içeride; Hasan Cemal’le
Derya Sazak; dokuz aydır içeride olan Balbay’in
haklı tepkisi üzerine yazdıkları yazılarda “Örnek
Paşa’nın nerede olduğunu” sorguluyorlar ve fakat:
Mademki darbe söylentilerine adı karışanlar
dışarıda; Balbay neden içeride diye sormuyorlar
yazılarında.
Balbay 6 Mart 2009’da tutuklandı; 27 Mart
2009’da çıkan yazımızın başlığı: “Sanık Değil
Tanık”tı.
Bugün de aynı kanıdayım. Balbay, yaşamı
boyunca gazeteci kaldı.
Ne yani? Elindeki sivri uçlu bir kalemle darbe mi
yapacaktı!
Ah Balbay... suçun, Atatürk devrimlerini,
aydınlığı, çağdaşlığı, laik cumhuriyeti, Misakı Milli
sınırlarını savunmak. Suçun “zamana ve zemine
uymamak”!
Oysa soldan veya dincilikten dönenler gibi
inançlarından yan çizebilseydin eğer, kolay yoldan
Boğaz’da yalılar, apartman daireleri, yazlıklar
edinebilir ve... Silivri’nin yüksek beton duvarları
arasında olmazdın bugün.
Bak soldan dönme Hasan Cemal’lere... bak
dinden laikliğe dönen Ahmet Hakan’lara, onları
örnek alıp izleyen miniklere... Bak, Fehmi
Koru’nun yaşamına, bak:
“Fehmi Koru İstanbul Boğazı’nın en güzel
yerleşkesinden biri olan Beykoz-Gümüşsuyu
Mahallesi-Mezarlık Sokak No: 35 adresinde 276
metrekare alanı bulunan bir ‘gecekondu’ aldı.”
Boğaz’ı gören yapılarda çivi bile
çakılmayacağını herkes bilir... Ancak “işini bilen”
kişilerden biri Fehmi Koru’ydu. Üç kuruşa aldığı
muhteşem manzaralı harabeyi yıkıp yalı
yapıverdi... (Daha geniş bilgi için: Soner Yalçın -
‘Bu Dinciler O Müslümana Benzemiyor’ kitabı -
sayfa: 45-46-47)
İki ay önce (22.9.2009) Şeker Bayramı’nda
“Dışarıda Bayram” başlıklı yazımın son satırları:
“...Bugün bayram. Bugün bir kulağım İlhan
Selçuk’un tedavi gördüğü hastanede, bir kulağım
Mustafa Balbay’ın yattığı Silivri’de... İlhan’ın
taburcu olmasını, Balbay’ın tahliyesini
gözlüyoruz...”
Şarkıyı anımsıyor musun Balbay: “Sabret gönül
bir gün olur bu hasret biter.”
Duruşmanın devam edeceği... 14-15 veya 17
Aralık’ta!
SAYFA 29 KASIM 2009 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
Baştarafı 2. Sayfada
Kurtulabilen az sayõdaki Türkler dil
sorunu ve belki de o anda geçirdikle-
ri şok etkisiyle olan biteni Amerika-
lõlara doğru dürüst iletemediler.
İşin aslõ şuydu: Amerikalõlarõn tam
aksi istikametinde ilerleyen Türk bir-
likleri düşmanõn tam içine ilerliyor.
Bu bilgi o anda güneye çekilen
Amerikan kuvvetlerinin üst makam-
larõna ulaşamamõştõ.
Emir komuta zincirinin iletişimin
bozulduğu Amerikan 2. Tümen bir-
liklerinden birinin başõndaki Yüzba-
şõ Sloand, üstlerine, kendilerinin hõz-
la geriye çekilmeye çalõştõklarõnõ, ge-
rideki tepeleri temizlemek ve kendi çe-
kilen birliklerinin arkasõnõ korumak
için iki Türk bölüğünün düşmanõn bu-
lunduğu tepelere taarruza başladõğõnõ
ve kendi birliğinin artõk savaş kuvve-
ti olmaktan çõktõğõnõ, bulduklarõ vasõ-
talarla hõzla geriye çekilmekte olduk-
larõnõ iletti.
- Bir başka birliğin başõndaki Yüz-
başõ Munoz’un o sõradaki ifadesi şu-
dur: Uzun kaputlar giymiş, süngü ta-
kõlõ Amerikan tüfekleri taşõyan Türk-
ler bizim birliklerimizi geride bõraka-
rak yamaçlara hücuma geçtiler.
- Yine aynõ birliklerdeki bir başka
Yüzbaşõ Mace, hõzla tanklarla geri çe-
kilirken çevreden gelen bir mermi ile
tüfeğini elinden düşürdüğünü, tüfeği-
ni almak için eğildiği sõrada yanõnda
yerde ümitsizce yaralõ birisini gördü-
ğünü söylüyor ve devam ediyor.
Yaralõnõn boş matarasõnõ kendine
uzattõğõnõ “Me Türk, me Türk” di-
ye soluk soluğa bir şeyler söylemeye
çalõştõğõnõ ifade ediyor.
Hem karnõndan hem omuzundan
vurulmuş Türk askerinin, yaralarõ ne-
deniyle çevresinin kan põhtõlarõ ile dol-
duğunu söylüyor.
Amerikan yüzbaşõ çaresiz olarak,
yaralõ Türk’ü öyle orada bõrakõp hõz-
la geriye çekildiklerini anlatõyor. This
Kind of War (Korean War History) ki-
tabõ (20. bölüm 216 sayfa)
28 - 29 Kasõm günü yalnõz başõna bõ-
rakõlan Türk tugayõ adeta bir ölüm tu-
zağõ haline gelen Kunuri Boğazõ’nõ
binbir güçlükle aşõp düzlüğe çõkmõş-
tõ. İşte, geride kalan Kore tugayõmõz
tek başõna korkunç bir biçimde sa-
vaşmõştõ ama neyi ne kadar yapabil-
diğini o kavga dövüş sõrasõnda anla-
yabilmesi de mümkün olmamõştõ.
- Hem de yakõn kuvvetlerle bağlantõ
sağlayamadõğõ için, etrafõnda olup bi-
tenleri ve bu noktada kendi pozisyo-
nunu da değerlendirmesi olanaksõzdõ...
Ancak sonradan anlaşõlacaktõ ki tu-
gay kendini kurtarõrken 8. Amerikan
Ordusu’nu da kurtarmõştõ. Başta Türk
Tugay Komutanõ General Tahsin
Yazıcı ve beraberindeki komutanlarõn
dirayetli uğraşõlarõ sonucu çok ağõr za-
yiata rağmen tugay Kuzey Kore’nin
Pyongyang bölgesine ulaşmayõ ba-
şarmõştõr.
Ancak tugayõn kaybõ çok ağõr ol-
muştur.
12 subay, 7 astsubay toplam 19 er
şehit.
5 subay, 10 astsubay, 440 er, toplam
455 yaralõ ve 7 subay, 2 astsubay, 85
er de kayõp.
- Daha sonralarõ bir harp muhabiri
bu savaşla ilgili olarak şöyle yaza-
caktõr:
Amerikan 9. Kolordusu geri çeki-
lirken Kunuri’de Türk tugayõ düşmanla
kõyasõya muharebeye girişti, Çin bir-
likleri de Türklere yüklendiler.
- Uzun boylu, soluk benizli, bõyõk-
lõ, esmer Türkler geri çekilmediler,
düşmanla çevrildikleri halde ölünce-
ye kadar mücadele verdiler. Her şeyin
bittiğinin sanõldõğõ anda süngü ile
saldõrdõlar.
Türkler oraya dövüşmek için gel-
mişlerdi, dövüşmüşlerdi ve atalarõnõn
ismini tekrar savaş tarihine yazmõş-
lardõ...
Ruhlarõ şad olsun...
Kaynaklar:
(1) This Kind of War, TR Fehrebach
1963.
(2) Kore Savaşlarõnda Mehmetçik,
İbrahim Artuç, 1998.
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Kasım
Oslo K 4
Helsinki K 7
Stockholm B 7
Londra B 11
AmsterdamY 10
Brüksel Y 9
Paris Y 10
Bonn Y 8
Münih Y 13
Berlin Y 10
Budapeşte Y 13
Madrid B 13
Viyana B 11
Belgrad B 15
Sofya B 16
Roma Y 17
Atina B 19
Zürih Y 11
Moskova B 7
Aşkabat Y 13
Taşkent PB 13
Bakû PB 11
Bişkek B 14
Tiflis B 8
Kahire B 20
Şam B 14
İstanbul S 16
Edirne S 15
Kocaeli S 14
Çanakkale S 17
İzmir B 19
Manisa B 18
Denizli B 18
Zonguldak S 17
Sinop S 16
Samsun B 18
Trabzon PB 14
Giresun PB 14
Ankara S 14
Eskişehir S 12
Konya S 12
Sıvas S 8
Antalya B 21
Adana B 21
Mersin B 21
Diyarbakır B 14
Şanlıurfa B 16
Mardin B 11
Siirt B 14
Hakkâri S 7
Van B 8
Kars S 5
Ülke genelinde ya-
ğış beklenmiyor. Ül-
kemizin batısı ile ku-
zeydoğusu parçalı
ve çok bulutlu, diğer
yerler az bulutlu ge-
çecek. Marmara ile
ülkemizin iç ve doğu
kesimlerinde gece ve
sabah saatlerinde sis
görülecek. Hava sı-
caklığında önemli bir
değişiklik olmaya-
cak. Rüzgâr genel-
likle güney ve gü-
neybatı yönlerden
hafif ara sıra orta
kuvvette esecek.
Kunuri Savaşõ’nõn Yõldönümü
Prof. Dr. Cengiz KUDAY
MAHMUT LICALI
ANKARA - Milli Eğitim Baka-
nõ Nimet Çubukçu’nun kendi dö-
neminde “bakan danışmanı” ola-
rak görevlendirdiği 4 kişi Milli Eği-
tim Bakanlõğõ (MEB) Müşavirli-
ği’ne atandõ. Üçlü kararnameyle
müşavirlik görevine getirilen da-
nõşmanlardan Yusuf Büyük, 29
Mart yerel seçimlerinde AKP’nin
Sancaktepe Belediyesi başkan aday
adayõ olmuştu.
Bakan Çubukçu’nun, bakanlõk
görevini Mayõs 2009’da devraldõk-
tan sonra “bakan danışmanı” ola-
rak göreve getirdiği 4 kişi 25 Kasõm
2009’da Resmi Gazete’de yayõm-
lanan üçlü kararnameyle MEB Müs-
teşarlõğõ’na atanõrken, AKP iktida-
rõndan önce bakanlõkta müşavirlik
görevi yapan 4 kişi ise bu görev-
lerden alõndõ. Eski Milli Eğitim Ba-
kanõ Hüseyin Çelik döneminde
MEB Proje Koordinasyon Merkezi
Başkan Yardõmcõsõ olan Yavuz Şiş-
man, Çubukçu göreve geldikten
sonra bakan danõşmanõ olmuştu.
Şişman son olarak müşavirlik gör-
evine atandõ. Çubukçu’nun bakan
danõşmanõ olarak görevlendirdiği
Cemalattin Saylık, Dilek Hande
Binnet ve Yusuf Büyük de atama
kararlarõyla müşavirlik görevlerine
getirildi. Danõşmanlõktan müşavir-
liğe atanan Yusuf Büyük 29 Mart
Yerel Seçimleri’nden önce Saman-
dõra Belediye Başkanõ’ydõ. Yusuf
Büyük aynõ zamanda 29 Mart Ye-
rel seçimlerinde İstanbul’un yeni il-
çesi Sancaktepe’den AKP’nin be-
lediye başkan aday adayõ olmuş
ancak Sancaktepe AKP yönetimi ta-
rafõndan aday gösterilmemişti.
Çelik sürdü, Çubukçu aldı
Atama kararlarõna göre, AKP ik-
tidara gelmeden önce eski Milli
Eğitim Bakanõ Metin Bostancıoğ-
lu döneminde bakanlõkta çalõşan
müşavirler Akif Açıkel, Hacı Ah-
met İnal, Bilge Nazikioğlu, Süheyl
Çiyan ve Sefer Aplak ise başka gö-
reve atanmak üzere bu görevlerden
alõndõ. Açõkel, İnal, Çiyan ve Nazi-
kioğlu eski Bakan Çelik dönemin-
de 2005 yõlõnda 3 aylõğõna özellik-
le uzak illerdeki yatõlõ ilköğretim
okullarõnõ (YİBO) denetlenmek gör-
eviyle Ankara dõşõna gönderilen
müşavirlerin arasõnda yer alõyorlar-
dõ. Söz konusu görevlendirme ka-
rarõnõn Ankara 10. İdare Mahkemesi
tarafõndan iptal edilmesine karşõn ay-
nõ müşavirler bir ay sonra bu kez ilk-
öğretim okullarõna ücretsiz kitap
dağõtõm çalõşmalarõnõ denetlemek
üzere görevlendirilmişlerdi.
Açõkel’in görev ili Kahraman-
maraş, İnal’in görev yeri Bitlis, Çi-
yan’õn görev yeri Şanlõurfa, Nazi-
kioğlu’nun görev yeri ise Tekirdağ
olarak belirlenmişti. Çelik döne-
minde Ankara dõşõna gönderilen
müşavirlerin bir kõsmõ son kararla
görevlerinden alõnmõş oldu.
AKIN BODUR
İDLİP - Kurban Bayramõ nede-
niyle Suriye’deki akrabalarõnõ zi-
yaret etmek isteyen 47 bin 330
Hataylõ, dün sõnõrõn ötesine geçti.
Hatay Valisi Mehmet Celalettin
Lekesiz ile Suriye’nin İdlip Valisi
Halid el Ahmed de Bab-Ül Havva
Gümrük Kapõsõ’ndaki tören ala-
nõnda bayramlaştõ. İki vali törende
mõrra içip birlikte halay çekti. İd-
lip Valisi El Ahmed, Vali Lekesiz
başkanlõğõndaki Hatay protokolü-
nü Suriye sõnõr kapõsõnda karşõladõ.
El Ahmed, Suriye Devlet Başkanõ
Beşşar Esad’õn Türkiye ziyareti
sõrasõnda iki ülke arasõnda vizenin
karşõlõklõ olarak kaldõrõlmasõndan
mutluluk duyduğunu söyledi.
Vali Lekesiz, Türkiye ile Suriye
arasõnda vizenin kaldõrõlmasõyla
iki ülke arasõndaki dostluk, ticaret,
sosyal ve kültürel yaşamõ gelişti-
ren işaretlerin görülmeye başladõ-
ğõnõ söyledi. Kurban Bayramõ ne-
deniyle Hatay’daki Yayladağõ
Gümrük Kapõsõ’ndan 5 bin 330,
Reyhanlõ’daki Cilvegözü Gümrük
Kapõsõ’ndan da 42 bin Hataylõ’nõn,
Suriye’deki akrabalarõnõ ziyarete
gittiğini anlatan Lekesiz, “Ekim
2008’de Cilvegözü Gümrük Ka-
pısı’ndan Suriye’ye 89 bin kişi
geçerken, Ekim 2009’da Suri-
ye’ye 140 bin kişi geçti. Bu
önemli artış, vizenin kaldırılma-
sının yararlarını çok açık anlatı-
yor. Vizenin kaldırılması turizm
potansiyeline sahip Hatay, Ha-
lep, Şam, Lazkiye’nin de potan-
siyelini arttırmıştır. Dileğimiz,
bu ilişkilerin her alanda artarak
ilerlemesidir” dedi.
Suriye’deki yakõnlarõnõ ziyaret etmek isteyen 47 bin kişi Hatay’dan sõnõrõ geçti
Sõnõrõn ötesi bayram halayõ
Suriyeli halkoyun-
ları ekibinin göste-
ri yaptığı törende
iki vali mırra içip
birbirlerine yöresel
hediyeler verdi.
YASA TASARISI BEKLİYOR
Meclis
uzman
erbaşlara
duyarsız
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Terörle mücadele-
nin omurgasõ olan komando tu-
gaylarõnda görev alan uzman er-
başlarõn özlük ve emeklilik hak-
larõ nedeniyle yaşadõklarõ huzur-
suzluk geçen günlerde “operas-
yona çıkmama” şeklinde ka-
muoyuna yansõrken sorunlarõn
çözümeni yönelik yasa tasarõsõ
TBMM’de görüşülmeyi bekliyor.
Uzman erbaşlarõn özlük ve
emeklilik haklarõndaki yetersiz-
likleri nedeniyle yaşadõklarõ sõ-
kõntõ geçen dönemde Siirt’ten ge-
len haberle kamuoyuna yansõdõ.
Bir grup uzman erbaş, operasyo-
na çõkmayõ reddederek biten söz-
leşmelerini uzatmadõlar. Uzman
erbaşlarõn özlük haklarõndaki sõ-
kõntõlarõn giderilmesi için Genel-
kurmay ve Milli Savunma Ba-
kanlõğõ hazõrladõklarõ tasarõyõ
TBMM’ye gönderdi.
Hazõrlanan tasarõda uzman per-
sonele önemli kazanõmlar getiri-
liyor. Buna göre uzman jandarma
ve erbaşlarõn göreve başlama de-
rece ve kademeleri 11’in 1’inden
10’un 1’ine yükseltiliyor. Bu per-
sonelin ilerleyebileceği derece ve
kademe de 3’ün 8’inden, 2’nin
6’sõna kadar yükseltiliyor. Uz-
man jandarma ve uzman erbaş-
lardan 2 yõl ve daha uzun süreli
yüksekokul mezunu olanlar ile
son 6 yõllõk sicil notu yüzde 90
ve üzeri olan personele 1. derece-
ye yükselme hakkõ getiriliyor.
Ek öğrenime kademe
Tasarõ ile uzman jandarma ve
uzman erbaşlarda ek öğrenime
kademe verilmesi de düzenleni-
yor. 2 yõl süreli yükseköğrenim
bitirenlere bir kademe, 3 yõl süre-
li yükseköğrenim bitirenlere iki
kademe, 4 ve daha uzun süreli
yüksek öğrenim bitirenlere ise bir
derece verilmesi öngürülüyor.
Tasarõ ile uzman personele 46
yaşõnda emeklilik hakkõ tanõnõ-
yor. Tasarõyla 45 yaş sõnõrlamasõ
nedeniyle daha önceden sözleş-
me yapamayan personele de bu
hakkõn verilmesi sağlanõyor.
Daha çok tercih edilecek
Uzman personele, astsubaylara
verilen ek gösterge rakamlarõnõn
üçte ikisinin verilmesi de düzen-
leniyor. Tasarõnõn yasalaşmasõ
durumunda uzman erbaşlõğõn da-
ha çok tercih edilebileceği ve
mevcut personelin özlük sorunla-
rõnõn da giderileceği belirtiliyor.
Aday adayına atama
AKP’den belediye başkanõ olmak isteyen Büyük, MEB’e müşavir olarak atandõ
Milli Eğitim Bakanõ Çubukçu’nun “bakan danõşmanõ” olarak
göreve getirdiği 4 kişi Resmi Gazete’de yayõmlanan üçlü
kararnameyle MEB Müsteşarlõğõ’na atandõ. AKP’den önce
bakanlõkta müşavirlik görevi yapan 4 kişi ise görevden alõndõ.
CEZAEVLERİNDE AÇIK GÖRÜŞ HEYECANI
Yurt Haberleri Servisi-
Tutuklu ve hükümlüler Kur-
ban Bayramõ nedeniyle dün
açõk görüşten yararlandõ.
Adalet Bakanlõğõ’nõn ya-
yõmladõğõ genelgeye göre
Adana E Tipi, Ankara 1 ve 2
Nolu L Tipi, Alanya L Tipi,
Antalya E ve L Tipi, Aydõn E
Tipi, Bursa E Tipi, Çorum L
Tipi, Denizli D Tipi, Diyar-
bakõr E Tipi, Gaziantep E Ti-
pi, Hatay E Tipi, İzmir-Buca
Kapalõ, Maltepe 1, 2 ve 3
No.lu L Tipi, Mersin E Tipi,
Muğla E Tipi, Metris 1 ve 2
Nolu T Tipi, Nazilli E Tipi,
Ümraniye E ve T Tipi, Siliv-
ri 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 No.lu L ti-
pi kapalõ ceza infaz kurumla-
rõnda kalan hükümlü ve tu-
tuklular açõk görüşten yarar-
landõ. Hükümlü ve tutuklular,
belgelendirilmek suretiyle sa-
dece anne, baba, eş, çocuk, to-
run, büyükanne, büyükbaba
ve kardeşleriyle görüştürüle-
cek. Hükümlü ve tutuklular ile
görüşmek isteyen kişilerin,
akrabalõk durumlarõnõ nüfus
idarelerinden veya ilgili kon-
solosluklardan verilen resmi
belgelerle ispatlamalarõ gere-
kecek. Ağõrlaştõrõlmõş müeb-
bet hapis cezasõna hükümlü
olanlar bu haktan yararlana-
mayacak. Belirtilen gün ve sa-
atler dõşõnda görüş yaptõrõl-
mayacak, bir defa görüş yapan
hükümlü ve tutuklular ile zi-
yaretçilere, ikinci defa izin ve-
rilmeyecek.
Binbaşı
tutuklandı
ERZURUM (Cumhuriyet) - Erge-
nekon soruşturmasõ kapsamõnda
gözaltõna alõnan İstihbarat Binbaşõ
Nedim E, Erzurum’da tutuklandõ.
Erzincan Jandarma Komutanlõğõ’nda
görevli İstahbarat Şube Müdürü Ne-
dim E. 25 Kasõm günü Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna
alõndõ. Erzurum’a getirilen Nedim E.
özel yetkili savcõ tarafõndan yapõlan
sorgusunun ardõndan, tutuklanmasõ
istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Nedim E. çõkartõldõğõ mahkemece
tutuklandõ. Soruşturma kapsamõnda
20 Kasõm günü de aynõ birimde gö-
revli İstihbarat Şube Müdür Yardõm-
cõsõ Üsteğmen Ersin E. ile Başçavuş
Orhan O. tutuklanmõştõ.
Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür.
BARIŞ TANEROĞLU